İçerik değiştir



- - - - -

Ermeni Meselesi


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 22 yanıt verildi

#1 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 05.08.2006 - 16:34


Günümüzde, tarihin belli bir döneminde bir arada yasamak zorunda olan iki toplumdan birinin, çesitli nedenlerle magduriyetinden bahsetmesi moda anlayis haline gelmistir. Magduriyet iddialarinin dogrulugu arastirilmadan kabul gördügüne de sikça rastlanilmaktadir. Bu konudaki basari, magduriyetin gerçekligi ile ilgili olmayip ne kadar gürültü çikardiginiza ve sizi alkislayanlarin güçleriyle iliskilidir. Bu nedenle magduriyet iddiasindakiler, alkislayacak kesimi kendileri bulma arayisindadirlar. Dünya milletler mücadelesine bu gözle bakildiginda, benzeri birçok olayla karsilasilacaktir. Bu olaylar analiz edildiginde aglamasi gerekenlerin aglamayi beceremedigi, haksiz ve saldirgan olanin yine ayni piskinlikle arsizligi sürdürdügü ve onu alkislayanlarla kol kola hareket ettikleri görülmektedir. Bu nedenle çevremizde meydana gelen bu gibi gelismeleri politik psikoloji (büyük gruplarin, kitlelerin ve uluslararasi birbirleriyle olan iliskilerini ele alarak bu iliskilerde rol oynayan psikolojik etmenleri degerlendiren bilim dali) metotlarina göre degerlendirmemiz gerekmektedir.

Konumuzu, Ermeniler tarafindan Türklere ve Türkiye Cumhuriyetine yöneltilen iddialar açisindan sinirlandirarak degerlendirirsek su tespitleri yapmamiz mümkündür;

a. Ermeniler Osmanli-Rus savaslarinda ve Birinci Dünya Savasinda Ruslara destek olmalari karsiligi kendilerine vad edilen topraklari vatanlastiramadiklarindan dolayi, buna engel olan güce karsi siddetli öfke ve intikam duygusu içinde yasamaktadirlar.

b. Osmanlilarin, Ermenilerin bir bölümünün yerlesim alanlarini hakli olarak degistirme mecburiyetinde kalmasi, onlar açisindan ikinci büyük bir tranma geçirmelerine neden olmustur.

c. Geçirilmis trâvmalari ve Türk milleti ile Devletine karsi duyduklari nefret; genis cografyalara dagilmis az nüfuslu tüm toplumlarda görüldügü üzere (genis cografyada yasanmaktan dolavi ulusal kültürden uzaklasmanin yarattigi kendi milletine yabancilasma), milli kimliklerini koruma vasitasi olarak kullanilmaktadir. Bir toplumu milletlestirme veya bir gaye etrafinda toplama faaliyetinde yararlanilan unsur veya argümanin, dogrulugu ve kanitlanabilir olmasi fazla bir önem tasimaktadir. Önemli olan, onun kullanilma biçimi, kullanilma sikligi ve bundan etkilenerek tepki gösteren hasini kitlenin olusturdugu ilave katkilardir. Türk ve Türkiye düsmanligi seklinde ve farkli iddalar kullanilarak Ermeniler tarafindan gündeme getirilen tüm olaylarda hesaplanan durum budur. 1965 yilindan itibaren hizla artan ve günümüze dek ulasan Türkiye'ye ve Türklere yönelik soykirim iddialarini bu açidan degerlendirmek gerekmektedir. Özellikle bir avuç Ermeni nüfusunun oyunu kazanmak ugruna yalana ve çarpitmaya dayanilarak yapilan politik oyunlar bir milleti topyekün yargilama ve dünya kamuoyu zihninde "soykirim suçunu isleyen caniler" durumuna getirme noktasina ulasmistir. Örnegin: Hitler'in ordularina Polonya'vi isgal emri verirken sarf ettigi iddia edilen "Ermenileri kim hatirliyor?" sözleri tamamen bir hayal ürünüdür. Bu sözler ne Hitler'in yaninda bulunanlar tarafindan dogrulanmis, ne de Nürnberg Mahkemesi savunma ve iddianamelerinde yer almstir. Etik anlamda hiçbir kural tanimayan bu gayretleri tarihi degistiremeyecegini bilmekle birlikte, cografya geregi bir arada yasamak zorunda olari iki ulusun arasina anlamsiz nifak tohumlari ekecegi asikardir.

Burada bahsedilen Ermenilerden kasit, Türkiye Cumhuriyeti sinirlari içinde kendi örfadetlerini ve dinlerini özgürce yasayan Ermeni asilli Türk vatandaslari degil: açlikla karsi karsiya bulunan Ermenistan topraklarinda fiziken ve ruhen çok: uzakta bulunan diaspora Ermenileri ve oy avciligi ugruna halkini bos ve tehlikeli emeller ugruna pesinden sürükleyen firsatçilardir.


bu başlıkta ermeni sorunu hakkındaki fikirlerimizi paylaşalım

kaynak: www.odevsitesi.com

#2 Poseidon

Poseidon

    Tarih Muhabiri

  • Dokunulmazlar
  • 2.810 Mesaj
  • Konum:Eskişehir...

Gönderim zamanı 05.08.2006 - 16:43

Ama arkadaşlar lütfen kopyala yapıuştır yapmayalım ve kendi şahsi görüşlerimiz olsun.....
Galata Kulesi'nin aklı olsaydı, Kız Kulesi'ne evlenme teklif ederdi...

#3 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 05.08.2006 - 17:00

Evet Poseidon senden başlayalım.

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#4 Poseidon

Poseidon

    Tarih Muhabiri

  • Dokunulmazlar
  • 2.810 Mesaj
  • Konum:Eskişehir...

Gönderim zamanı 05.08.2006 - 17:34

Evet abi benden başlayalım yanlışlaarımı hocam Lahesis değitirsin biraz hazırlıksız yakalndım:) şincik ben şunları söyleyeyim:

Tehcir Nedir?
Arapça Hecere kökünden gelir göç etttirmek anlamına gelmektedir.

Ermenielrin kutlamakta oldukları Sözde Soykırım Günün asıl anlamı?

24 nisanda kutlamakta oldukları sözde ermeni soykırım günü aslında 24 nisan 1915'te İstanbulda tutukalanan bazı ermenilerin istanbul dışına sürülmesinin günüdür. Yani tehcir olayıyla uzaktan yakından alakası yoktur.

Ancak asıl tehcir kanunuyla Doğudaki ermenilerin Suriye göç ettirlimesinin günü 1 haziran 1915'tir Tehcir kanununun çıkış tarihide 27 mayıs 1915'tir.

Şimdi Bu ifadelerden sonra ben şunları yazayım bugün ermenistana göre soykırımda ölen ermeni sayısı 1,5 milyon kişidir oysa o zaman osmanlı topraklarında yaşayan ermeni sayısı 1 milyon civarındandır. Yani osmanlı tam analmıyla bir soykırım yapsaydı bu gün ermeniler diye bir milletten söz edemezdik.

Göçe ettirilen ermenilerin sayısı 700 bin civarıdır ve bu ermenilerin can güveliği mal güvenlği için osmanlı hükümeti bir bildirge yayınlamıştır ve doğuda bulunna orduya ermenilerin suriyeye sağ salim ulaştırılması için emir verilmiştir. Ancak yolda Kürt aşiretlerin saldırıları,salgın hastalıklar, açlık vesaire sebeplerden dolayı Ermeniler kayıp vermişlerdir. Buraya dikakt yani Osmanlı hükümetince bir emirle uygulanan bir soykırım yoktur. Bu ermeni ölümelrinden dolayı çok sayıda Osmanlı subayı kellesini vermiştir çünkü bu olayalrdan sonra Hükümet bu olaylar göz yuman kendi subaylarını astırmıştır. Bu bilgieleri ben bizzat Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu hocamdan dinledim. Aslında yazacağım çok şey var ama

Ben şimdilik bunları yazabilicem çünkü dükkan çok kalabalık ve patron başımda bekliyoo.. Eksiklerim var Daha soykkırım tanımı ve Ermenilerin şimdiki hedeflerini ayrıca Ermeni diasporası nedir gibi sorulara cevap yazacam birazda...
Galata Kulesi'nin aklı olsaydı, Kız Kulesi'ne evlenme teklif ederdi...

#5 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 05.08.2006 - 17:52

teşekkürler posedion,sen bilgiyi kaynağından alıyorsun zaten,yusuf hocamın eline su dökemeyiz :D

devlet arşivleri başbakanlık osmanlı arşivinde bu konuda vesikalar mevcuttur...

örneğin;

Sevk Olunan Ermenilerin Yollarda Korunmaları, Bunlara Saldıranların Cezalandırılmaları (Ermenilerin sevkleri esnasında yollarda muhafaza edilmeleri, firar edenlerle bunlara saldıranların cezalandırılmaları, sevk için eski yolun kullanılması hususlarında Dahiliye Nezâreti'nden Erzurum Vilâyeti'ne şifre telgraf.) 1 Ş. 1333 (14 Haziran 1915) BOA. DH. ŞFR, 54/10


Konya'ya gönderilen Ermenilerin iskân ve iaşe masraflarının karşılanması için Maliye Nezâreti'ne tebligat yapıldığı, bunun için gerekli miktarın ve ne kadar Ermeni bulunduğunun tespiti hususunda Dahiliye Nezâreti'nden Konya Vilâyeti'ne şifre telgraf

20 C. 1333 5 Mayıs 1915

DH. ŞFR, nr. 52/235

İhraçlarına teşebbüs olunan Ermenilerin güvenliklerinin temin edilerek sevklerine devam edilmesine dair Dahiliye Nezâreti'nden Erzurum Vilâyeti'ne çekilen şifre telgraf

13 Ş. 1333 26 Haziran 1915

DH. ŞFR, nr. 54/156

VE BUNLAR GİBİ YÜZLERCE BELGE....

BELGELERE

www.devletarsivleri.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz( türkçe çevirileri de mevcut)


diaspora açıklamasını sana bırakıyorum posedion :P

#6 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 05.08.2006 - 18:01

ayrıca 4 t planı ve stratejik manevralarla ilgili bikaç şey daha eklemek istiyorum...

TERÖR__TANINMA__TAZMİNAT__TOPRAK

günümüzde yurtdışında yaşayan ermeniler (diaspora ermenileri) büyük devletlerinde desteği ile Türkiye üzerinde 4T planını uygulamaya başlamışlardır.

terör aşaması; zaten yıllar önce ASALA ile gerçekleştirmiş ve şimdi sıra ikinci aşamaya gelmiştir.TANINMA... biliyoruz ki avrupada özellikle diasporası güçlü olan pek çok ülke sözde ermeni soykırımının varlığını kabul etmiştir. bu noktadan sonra geçmişteki olayların diyetini avrupa ve ABD baskısıyla talep edecekler sonunda da doğu anadoluda bilmemkaçıncı ortak olarak hak iddia etmeye başlayacaklardır.

şimdi; ya osmanlı yapmışsa yapmış kardeşim, neden bizim başımız ağrısın diye düşünenlere cevap verilmiş oluyor sanırım... tanırsanız ve kabul ederseniz günün birinde bağımsızlığınızı kaybedersiniz...


#7 nogay_turk

nogay_turk

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 37 Mesaj
  • Konum:Türk Dünyası

Gönderim zamanı 15.09.2006 - 20:15

Arkadaşlar bu konuyla bende ilgileniyorum.Elinizde konuyla ilgili bilgi,belge,makale vb.varsa nogay_turk@hotmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.
Özellikle posedion bu konu ile ilgili yardım ederse sevinirim...
Şimdiden teşekkür ederim...

#8 Poseidon

Poseidon

    Tarih Muhabiri

  • Dokunulmazlar
  • 2.810 Mesaj
  • Konum:Eskişehir...

Gönderim zamanı 15.09.2006 - 22:15

Sevgili arkadaşım... Bu bilgilerin ve daha nicelerini elde edebilceğin bazı adresler vereyim sana...

www.ttk.gov.tr
www.tsk.mil.tr
www.devletarsivleri.gov.tr... Buralardan faydalana bilirisin...
Galata Kulesi'nin aklı olsaydı, Kız Kulesi'ne evlenme teklif ederdi...

#9 maviergün

maviergün

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 322 Mesaj

Gönderim zamanı 16.09.2006 - 00:45

Tarihsel gerçeklerin önündeki en büyük engel
tarihin özellikle güçlülerin elinde tekrar tekrar yazılmasıdır.
İktidar sahipleri ya da iktidara oynayanlar yaptıklarını/yapmak
istediklerini belli bir tarihsel zemine oturtmaya çalışırlar,
haklı görülmek kadar büyük bir güç yoktur.
Türkiye'yi yönetenlerin Ermeni Sorununu çözmek için
verdikleri çaba 'hayır soykırım olmadı'dan öteye gidememiştir.
Günümüzde hangi uluslararası sorun tarihsel yüzleşmeyle
çözülmeye çalışılmaktadır, Ermeni Sorunu için de siyasal ve ekonomik
tabanlı bir yaklaşım sergilenmediği sürece değişen hiçbir şey olmayacaktır.
Örneğin Ermenistan'ın Azerbaycan'daki işgalini T.C. hangi uluslararası
platforma taşımıştır, Batı Trakya Türklerinin, Kerkük Türkmenleri'nin
sorunları için ne yapılmıştır? Düz milliyetçi mantıkla bağır çağır anlık
siyasal/askeri çözümler üretenler de azınlıkta kalmıştır-iyikide kalmıştır.
Ama şunu düşünmeden de edemiyorum, kendi ülkesindeki insanları
kaderlerine terk edenler, başka ülkelerdeki sorumluluklarını nasıl üstleneceklerki.
Ermeni Sorunu çözülemeyecek, hem de uzun zaman boyunca varlığını sürdürecek.
Çünkü bu sorunu çözmek için gerekli adımları atacak olanlar kendi
düğünlerinde oynayıp cenazelerinde de dövünmekten başka birşey
yapmıyorlar!
Bu Dünyada Çok Güzel Yaşanabilir Yeterki İsteyelim

#10 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 09.10.2006 - 14:21

Gönderilen Resim

Gönderilen Resim

1827 yılından itibaren Cezayir'de yaptıklarına Dünya'nın Fransız kaldığı bir ülke ( FRANSA )kalkmış, bizim tarihimizde kendilerinin kışkırtmasıyla ayaklanıp bu ülkeyi sırtından vuranlara yalakalık yapmakta.

AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#11 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 10.10.2006 - 18:31

Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez


Mehmet Akif ERSOY.

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#12 painkiller1917

painkiller1917

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 23 Mesaj

Gönderim zamanı 11.10.2006 - 02:06

Ya arkadaşlar bu olay bi garip hal almış gidiyori Bildiğim kadarıyla bu olayların olduğu dönem ittihat ve terakkicilerin yönetimde olduğu dönemdir ve dolayısıyla Türkiyenin asla devamı olmadığı ancak sadece tarihsel olarak sahiplendiği osmanlı döneminde olmuştur, ve bu dönemde yönetim kadrolarında olan ittihatçılar Atatürk'ün kadrosunda pek yer bulamamış bunula birlikte bir kısmı yurt dışına kaçmış bir kısmı tamamen pasifize edilmiş çok önemli bir çekirdek kadro da Atatürk'e suikast girişimi gerekçesi ile idam edilmiştir. Bunu yanı sıra ittihatçılrın dirsek temasında olduğu bazı gruplarin zaten yüzyıllardır osmanlı içerisinde Ermenilerle çekişme içinde olduğunun bilinmesinden ötürü olayın ekonomik boyutlarını göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyorum bir de olaya saf milliyetçi bir gözlükle bakmamız ayrıntıları kaçırmamıza neden olabilir. Örneğin ermeni tehciri kimin işine yarmıştır? Hangi gruplar Ermenilerin bu değişen konumlarından çıkar sağlamıştırlar?

#13 Hyaman

Hyaman

    Triple Nickel-1

  • Dokunulmazlar
  • 4.490 Mesaj
  • Konum:somewhere in the blue planet "EARTH"

Gönderim zamanı 11.10.2006 - 13:01

Genelkurmay boş durmamış bu arada:

http://www.milliyet....on/sonsiy06.asp
I find your lack of faith disturbing!

#14 Poseidon

Poseidon

    Tarih Muhabiri

  • Dokunulmazlar
  • 2.810 Mesaj
  • Konum:Eskişehir...

Gönderim zamanı 11.10.2006 - 18:13

Bildiğim kadarıyla bu olayların olduğu dönem ittihat ve terakkicilerin yönetimde olduğu dönemdir ve dolayısıyla Türkiyenin asla devamı olmadığı ancak sadece tarihsel olarak sahiplendiği osmanlı döneminde olmuştur...

Çok büyük bir tarihsel yanılgı........

1950 Yılına kadar Osmanlı Dış borçlarını Türkiye Cumhuriyeti ödedi....

Osmanlı Devletinin Bayrağı Kırmızı Üzerine Beyaz Ay yıldızdır... Türkiye

Cumhuriyeti Bayrağı'da aynıdır.. ( Sadece biraz geometrik şekillerde bir farklılık vardır... www.cankaya.org.tr)

Farzedelim ki Osmanlı Devletini Kabul etmiyoruz o zaman bu millet neden Sözde Ermeni soykırımına karşı çıkıyor... Bizene der Çekilirler... ( Dikkat Sözde Ermeni Soykırımı 1915 Türkiye Cumhuriyeti Kuruluşu 1923)

Bu topraklara 11.yy'dan itibaren Avrupalılar tarafından Türkiye denildi...

Selçuklular yıkıldı, Osmanlı kuruldu, Osmanlı yıkıldı,Türkiye Cumhuriyeti kuruldu...

Osmanlı Devleti devamı değiliz... Ama unutmayalım ki onların torunlarıyız...

Bu mesaj Poseidon tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 11.10.2006 - 18:38

Galata Kulesi'nin aklı olsaydı, Kız Kulesi'ne evlenme teklif ederdi...

#15 elma

elma

    venus at her mirror

  • Kurucular
  • 6.785 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:bulutlarda

Gönderim zamanı 11.10.2006 - 18:21

belgeler konuşsun
"This desert flower
No sweet perfume that would torture you more than this..."

#16 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 12.10.2006 - 13:35

Şerefsizliğinde bu kadarı ..

:mad:


Birinci Dünya Savaşı sonlarında Fransa’daki toplama kamplarında sivil Türk esirler




Ocak 1915’ten itibaren, Fransa’daki Türk asıllı Osmanlı vatandaşları tutuklanıp toplama kamplarına gönderildiler.


Bu sivil Türk esirleri 30 Ekim 1918’e kadar, La Chartrouse, Garaison ve Pontmain’deki toplama kamplarında yaşadılar.
Arkadaşımız Ali Özuyar, bu sivil esir Türklerin öykülerini araştırdı...
Birinci Dünya Savaşı’nda Fransa, İngiltere ve Rusya’da yaşayan ‘İttifak Devletleri’ grubunun [Almanya, Osmanlı ve Avusturya-Macaristan imparatorlukları ile Bulgaristan] vatandaşları büyük bir tehdit altındaydı. Aynı tehdit, ‘İttifak Devletleri’ grubunun sınırları içinde yaşayan ‘İtilâf Devletleri’ vatandaşları için de geçerliydi. Ancak uygulama devletten devlete değişiyordu...
Savaş başladığında, önce İngiltere, ardından da Fransa ve Rusya, sınırları içinde yaşayan Alman, Osmanlı ve Avusturya-Macaristan uyruklu sivil yabancıları, ‘potansiyel’ casus olarak görüp, dikenli tellerin ardına hapsettiler.
İlk sivil esir kampı, İngilizler tarafından kuruldu. Ardından Fransa ve Rusya da, ülkelerindeki ‘yabancı’ sivilleri ‘düşman’ sayarak, yaşam koşulları hiç de elverişli olmayan toplama kamplarında enterne etmeye başladılar.
İtilâf Devletleri grubunun bu politikalarına ilk tepki, Almanya’dan geldi: Almanya misilleme olarak, ülkesinde yaşayan yaklaşık beş bin İngiliz’i tutukladı ve Berlin yakınlarındaki ‘Ruhleben Sivil Esir Kampı’na yerleştirdi.
İngiltere, Fransa ve Rusya’nın ‘yabancı düşmanlara karşı’ uyguladığı bu politikaya bire bir mukabele etmeyerek konuya daha esnek bir biçimde yaklaşan devletler ise, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı imparatorlukları oldu.
Her iki imparatorluk da, sınırları içinde yaşayan yabancılar için esir kampı, toplama kampı tarzı girişimlere baş vurmadı. Ancak söz konusu yabancıları gözetim altında tutarak, kendilerinden, bulundukları yerleri terk etmemelerini istedi. Şüpheli gördüklerini ise, sürgüne gönderdi...
Savaş başladığında Fransa’da yaklaşık on bin; bazı kaynaklara göre de, sekiz bin Osmanlı vatandaşı bulunuyordu. Ermeni, Rum, Süryani, Yahudi ve Maruni asıllı Osmanlı vatandaşları, bunların büyük çoğunluğunu oluşturuyor.
Türk kökenli Osmanlı vatandaşları ise azınlıktaydılar ve tehdit altında olanlar da, onlardı. Çünkü dönemin Fransız Hükümeti, Ermeni, Rum, Yahudi, Süryani ve Maruni asıllı Osmanlı vatandaşlarına; “kendi milliyetlerini ispat” ve ikamet ettikleri yerlerdeki tanınmış bir Fransız vatandaşından sertifika getirmek suretiyle, çalışma ve oturma izni veriyordu.
1915’in ilk ayından itibaren, Fransa’daki Türk asıllı Osmanlı vatandaşları tutuklanmaya ve ardından da toplama kamplarına gönderilmeye başlandı. Bu sivil Türk esirleri; La Chartrouse, Garaison ve Pontmain’deki toplama kamplarına yerleştirildiler...
La Chartrouse kampı, Arles kenti civarında, Bouches-du-Rhône bölgesindeki Saliers’de kurulmuştu ve çok sonraları, II. Dünya Savaşı yıllarında, 1942 ilâ 1944 arasında, Vichy Fransa’sında bu toplama kampı, Fransız çingeneleri için de kullanıldı...
Pirene Dağları’ndaki [Hautes Pyrénées] Garaison kasabasında, eski ve büyük bir manastırda ve çevresinde kurulan Garaison Kampı’nda ise, daha çok Alman kökenli aileler interne edilmişti.
Fransız devlet adamı Pierre Mendès France’ın savaş günlüklerinde de yer alacak olan bu toplama kampı, 1914 ilâ 1919 arasında, kesintisiz faaliyet halindeydi. Çok sonraları Nobel Barış Ödülü de alacak olan Afrika âşığı Dr. Albert Schweitzer de birkaç ayını Garaison’daki toplama kampında geçirecekti...
Enterne edilmiş sivil Osmanlı vatandaşı Türklerin büyük çoğunluğu, Pontmain’deki kamptaydı. Batı Loire bölgesinde, Mayenne Vadisi’nde yer alan Pontmain Kampı’ndaki sivil esirler, olumsuz kamp koşullarına rağmen İngiltere’dekilere esirlerden daha şanslıydılar. Çünkü en azından, aileleriyle birlikte enterne edilmişlerdi...
1917 Şubat’ında Fransa’daki sivil Türk esirlerin sayısı 324’e yükseldi. Osmanlı Arşivi’ndeki belgelere göre, Pontmain’deki kampta 150 Türk esirin yanı sıra, 2 evli Türk çifti ile 3 Türk ailesi bulunuyordu.
Olumsuz kamp koşullarında, Türk esirlerini en çok zora sokan para idi. Dönemin Fransız Hükümeti, enterne edip her türlü özgürlüklerini ellerinden aldığı bu siviller için, herhangi bir ödemede bulunmuyordu.
Pontmain Kampı’ndaki bu durum, Osmanlı basınında da yankılandı. Tanin gazetesi, “Fransa’daki Düvel-i Merkeziye Tebaası” başlığıyla Türk esirlerin içinde bulundukları sıkıntıları kamuoyuna duyurdu.
Bu habere ilk tepki, Osmanlı topraklarındaki Fransız çıkarlarını ve Fransız vatandaşlarını himaye eden Felemenk Sefareti’nden geldi. Sefaret, gazetedeki haberin asılsız olduğunu öne sürerek Fransız Hükümeti’nin böyle bir şey yapmayacağını bir yazıyla Osmanlı Hariciye Nezareti’ne bildirdi... Bu kamp da, 1914’ten 1920’ye kadar faaliyet gösterdi.
Osmanlı Hükümeti Pontmain’de esir tutulan Osmanlı tebaası için, 1916 yılında İstanbul’daki ABD Sefareti aracılığıyla, esirlere dağıtılmak üzere, 12 bin 826 Fransız Frangı [50 bin Osmanlı Kuruşu] göndermiş; ancak bu miktarın tamamı esirlere dağıtılamamıştı.
Amerika’nın 1917 yılında İtilâf Devletleri safında savaşa girmesi üzerine, iki ülke arasındaki ilişkiler kesildi. Dönemin Amerikan Hükümeti, sivil Türk esirlere yardım için gönderilen ve elinde kalan paranın [7 bin 541 Fransız Frangı] yarısını İspanya Sefareti’ne devretti. İspanya Sefareti aracılığıyla da, Pontmain’deki sivil Türk esirlerine aylık bağlandı.
Buna göre, tek başına olan sivillere 10, eşiyle birlikte bulunanlara 20 ve kamptaki üç aileye de 30’ar Frank aylık bağlandı.
Savaşın son yılında, Pontmain Kampı’ndan ülkelerine dönen iki Avusturya vatandaşının Viyana’daki Osmanlı Elçiliği’ne gönderdikleri mektuplarda da, “Müslüman-Türk esirlerin sefalet ve ihtiyaç içinde bulunduklarından” bahsedilerek, “insanlık dışı ve tahammülü imkansız” davranışlarla karşılaşan Fransa’daki bu esirlerin durumlarının iyileştirilmesi gerektiğinden söz ediliyordu.
Bu tür bilgiler doğrultusunda harekete geçen Osmanlı Hariciye Nezareti de, bütçesinden para ayıramadığından, daha önceleri Meclis-i Vükelâ’nın almış olduğu karar uygulandı. Harbiye Nezareti ve seferberlik bütçesinden, Pontmain’deki sivil Türk esirlerine para yardımı yapıldı.





Kaynak: Tarih ve Toplum Dergisi

Bu mesaj gg26 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 12.10.2006 - 15:10


AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#17 elma

elma

    venus at her mirror

  • Kurucular
  • 6.785 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:bulutlarda

Gönderim zamanı 12.10.2006 - 23:12

NOT: tamamen galeyanlara geldiğim bir mesajı okumaktasınız, daha iyi bir anımda temkinli, sağduyulu, kontrollü, gaza gelmemiş,soğuk kanlı, akılcı davranıcam ama şimdi değil :mad1:

Gönderilen Resim
FRANSIZ İNSAN VE YURTTAŞ HAKLARI BİLDİRİSİ

Madde 5
Yasa ancak toplum için zararlı fiilleri yasaklayabilir. Yasanın yasaklamadığı bir şey engellenemez ve hiç kimse yasanın emretmediği bir şeyi yapmaya zorlanamaz

Madde 11
Düşüncelerin ve inançların serbest iletimi insanın en değerli haklarındandır. Bu nedenle her yurttaş serbestçe konuşabilir, yazabilir ve yayınlayabilir, ancak bu özgürlüğün yasada belirlenen kötüye kullanılması hallerinden sorumlu olur.

Bu madelerden sonra fransız vekiller için söylenecek çok sözüm var ama edit gerektirdiği için yazmıyorum, siz anladınız ne de olsa .)
Fransada yaşayan tüm türkler göç etsinler (buraya dönün bile diyemiyorum, gelip napsınlar burda!!) kardeşim, alsınlar mallarını mülklerini çoluk çocuklarını, bankalardaki paralarını çeksinler boşaltsınlar herbiyeri, başbakan filan gitsin 72 dilde küfür etsin (çiftçiye bağırmakla olmuyo), yok biz de cezayiri onaylarız yok ihale vermeyiz filan fıstık muhabbetleri yapıp canımı sıkmasınlar, seçimler yaklaşıyo tabi arkadaşlar formalarını giyip sahaya çıktılar ama kimse kendi kalesine gol attığını fark etmiyor, aslında normal şartlarda adam gibi bir ekonomimiz olsaydı bu kadar dışa bağımlı olmasaydık bu kadar içi boş politikalarla yönetilmeseydik ve bugün hep beraber fransanın düştüğü duruma bi taraflarımızla gülebilseydik...

Adamlar tasarıyı ezici üstünlükle kabul ettirdiler sonrada çıkıp "hükümet olarak tasarıyı desteklemiyoruz" dediler. Halbuki katılıp herhangi bir şekilde oy vermeleri daha onurlu olurdu , zaten sonuç ortada! Ali cengiz oyunları,sözüm ona uluslar arası diplomasi! Bizimkiler uyumazlar inşallah, kalkıp adam gibi bir ekip toplasınlar fransanın göbeğinde olayı protesto etsinler, bakalım koca devlet adamlarını hapse atabileceklermi, bakalım senelerdir ifade özgürlüğü, adalet diye bağıran fransa bu durumun altından nasıl kalkacak, bakalım el mi yaman yoksa bey mi yaman!

Onlara kızmıyorum en çok bugün bizi bu aşağılık duruma getiren beceriksiz insanlara, kendi seçtiğimiz insanlara kızıyorum, dibe vuruyoruz resmen, acınacak hallere düşüyoruz!

O ürünü almam yok bunu satmam diyeceğine kalk git avrupa insan hakları mahkemesine şikayet et ve fransayı kalbinden vur, parçala! fransız mallarıyla ya da mal fransızlarla (edit) uğraşmayı halkına bırak, bizim yapamayacağımız şeyleri yap! Ya da avrupadaki tüm ülkelerin aynı tasarıyı kabul etmelerini bekle, ileriyi görme, geçmişin ve seçimlerin içinde kaybol, parti bayraklarıyla süslenmiş sokaklarda kalabalıkların arasından geçerken kendini kara murat zannet, devam et!! Yarın birgün avrupanın sömürgesi de olun, fransızlara devlet resepsiyonuyla iftar yemekleri verin!!
"This desert flower
No sweet perfume that would torture you more than this..."

#18 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 12.10.2006 - 23:46

Bence tedirginlik yaratmak istiyorlar üzerimizde ve biz bu oyuna gelmekteyiz gibi geliyor bana.
Bu saatten sonra yapacaklarımız,fransanın planladıkların dışında olmalı.

Ayrıca ciddi anlamda türk halkının kendine has sorumluluklarını yerine getirmeleri de gerekir. Örnek olarak halen Danimarkaya olan sosyal bütünleşmeyi sağlayamadık ve tv,pc ya da arkadaş sohbetlerinde Nescafee tüketimi süre gelmekte.

Kaybedeceğimiz her hangi bir şey yok.
ki avrupa ülkeleri inatla her zaman düştüğü bir hatayı yine tekrarlamakta. Toplumsal bir bilinç uyanışı. Bunu iyi kullanmamımız gerekir. İlk olarak sağ duyu. Sonrasında türk insanını zekasıyla bu sorunun da üstesinden geliriz.

Bir de bizans entrikalarıyla dolu bu siyasette,kabadayılık devrinin bittiğini de hatırlatmak isterim.
Mevcut hükümet gerekli açıklamaları zaten yapmakta,hatta muhalefet partileri de gerekli sağ duyuyu gösterip oylamanın yapıldığı yere gözlemci olarak da katıldı.
Tarih saçma sapan oylamalarla değiştirilemez. Bunu bizim gibi Fransadaki tarih bilimcileri de bilmekte. En azından bu yaklaşımlarıyla fransa bir kaç yüzyıl geri giderek Orta çağ düzenine geçtiğini tescillemiştir. Bu avantajı iyi değerlendirmek gerekir. Ben bu oylamayı pek de olumsuz görmüyorum açıkcası. En azından fransada cezaya çarptırılmamak için fransayı terkeden,gerçek tarih bilimcilerini kendi safhımıza çekerek bunu da olumlu hale sokabiliriz. Kaldı ki bu oylama hükümetin onayından da geçmesi gerekiyor. Meclisten geçmeyen bir kararın cumhurbaşkanının onayına sunulması mümkün değildir. Sonuçta tarihi saptırmaya çalışsalarda başında belirttiğim gibi zaman fransanın aleyhine işlemekte. Bunu şimdi anlamak mümkün olmasa da zaman bunu gösterecektir. Buna tüm kalbimle inanıyorum.
Yöneticisiyle,halkıyla tek yumruk olma zamanında.

Bu mesaj Bulutsuzluk tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 12.10.2006 - 23:48

Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#19 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 13.10.2006 - 15:38

Gönderilen Resim



- Fransa'nın sembolü neden horozdur biliyor musunuz?

- Kendi ayakları b...... içindeyken şarkı söyleyen tek hayvan horozdur da ondan.


Bundan daha güzel ne anlatabilir ki bu ülkeyi ? :msn-107:

(Haber sitesinin birinde yorumlarda okudum çok hoşuma gitti :) )

AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#20 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 14.10.2006 - 01:18

Ermeniler tehlikeli oyunlar oynuyor
Genelkurmay Başkanlığı, Ermenistan sınırından Türkiye topraklarına 11 Ekim Çarşamba günü ateş edildiğini, gerekli girişimlerde bulunulması amacıyla olayın Dışişleri Bakanlığına iletildiğini duyurdu.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan açıklamada, Ermenistan hudut birliklerine mensup askerler tarafından 11 Ekim Çarşamba günü Türkiye topraklarına iki el ateş edilmek suretiyle ihlalde bulunulduğu kaydedildi.

Olayda can ve mal kaybının meydana gelmediği belirtilen açıklamada, ''Gerekli girişimlerde bulunulması maksadıyla olay Dışişleri Bakanlığına bildirilmiştir'' denildi.

Kaynak:http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=47344

Köpeklerin önüne sahipleri kemik atınca, sesleri çıkar oldu. :mad1: ASALA'nın sesini kestiği gibi zamanı gelince tüm başı boş köpekleri boyunlarından bu millet zincire vuracaktır. Özgürlükmüş; sen benim ülkeme göz dik , gel işgal et , sonrada halkı birbirine kırdır, yıllar sonrada çık meclisinde olmayanı oldu göster. Bir oy için bu kadar alçalmaya değer mi ?

AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli