bu konuya 85 yanıt verildi

[dokuzharf]

( bir güleyim dedim burada izninizle... )

[cengiz]

Sorun Allah'tan haberdar veya bihaber olmak değildir. Sorun, insan davranışlarının kimin tarafından belirlendiğidir.

İnsan kendi davranışlarını kendi belirliyorsa kader kavramı geçersizdir.

Allah insanların davranışlarını kader aracılığı ile belirliyorsa günah kavramı geçersizdir.

İki kavramın aynı anda geçerli olması mümkün değildir. İslam her iki halükarda da geçersizdir.

1)- İnsan davranışları Allah tarafından belirlenir. ama insan Allahtan ayrı bir varlık değilki! onun isimleriyle var olmuş bir varlık tıpkı aynı merkezden gelen ışığın farklı voltlarda yansıması gibi...Kuranda bunu ifade eden ayetler şunlardır "(51.Zariyat -21)"Nefslerinizde!. Hâlâ görmüyor musunuz (57.Hadid -3 "O`dur Evvel ve Âhir ve Zâhir ve Bâtın" (57.Hadid -4) "Sizinledir, nerede olursanız olun!" (2.Bakara -115)"Her ne yana dönerseniz Allah`ın VECHİ oradadır (8.Enfâl -17)"Attığında sen atmadın, atan ALLAH`tı!.."

2)-İnsanın doğum anında kuvvet,güç(melek) tarafından programlanması belli özelliklerle yaratılması kaderidir. biz yaşantımızda ileriye dair ne olacağını bilmediğimiz için elimizden ne geliyorsa onu yapmamız gerekiyor. "28.Kasas-68 Rabbin istediğini halkeder ve dilediğini seçer.. Onların ihtiyarları (tercih hakları) yoktur!.. [İnsanlar takdirlerindekini yaşamak zorundadırlar!"] (17.İsra -84)"De ki: Tümü de programları [şâkileleri] doğrultusunda fiîller yaparlar"
Kuran yaşadığımız ve yaşayacağımız sistemi anlatıyor ve ne yaparsak bize faydalı olacağını...

3)- Günah kavramı her zaman geçerlidir çünkü günahın sevabın anlamı; "insan için faydalı ve zararlı fiillerin adıdır" örnek:(alkol alan bir insanın sonunda siroz olma ihtimali gibi) "kim zerre kadar iyilik ederse faydasını görür kim zerre kadar kötülük ederse zararını görür" " (53.Necm-39)İnsana kendi çalışmalarının getirisinden başka bir şey yoktur"(37.Saffat-39)"Yaptıklarınızın dışında bir şeyden dolayı cezalanmazsınız!."(22 Hac -10) "Senin ellerinle yaptıklarının karşılığıdır bu! ALLAH kesinlikle, kullarına zulmedici değildir."
ayetlerinin açıkladığı gibi sistemi anlatıyor.Allahın sisteminde değişme olmayacağını!

Şayet senin kafanda "gökte bir yerde oturan kimini cezalandıran kimini ödüllendiren faşist bir tanrı mantığıyla dine bakıyorsan senin soruların hiç bitmez ve şüphen hiç eksilmez!

Amma.. sonsuz sınırsız,merkezi olmayan,doğmamış,doğurmamış sonu olmadığı için merkezide olmayan ve ikinci bir varlığında söz konusu olmadığı Kuranın belirttiği gibi (21.Enbiya-23)Yaptıklarından sual sorulmaz"(İbrahim-27) "ALLAH istediğini yapar.." (55.Rahman -29)"O her an yeni bir oluşturmadadır" Ona hesap sorma ve yargılayacağın bir muhatabın gibi olmadığı, aklımızın almadığı büyüklükte 400 milyar yıldızı olan samanyolu gibi milyarlarca galaksinin bulunduğu evren... ve bununla bile kayıt altına alamayacağımız Hz. Ebubekirin; “İnsan Allahı idrak edemediğini fark ettiği zaman Allahı hakkıyla idrak etmiştir”dediği gibi bir Allaha inanıyorsan, elinden ne geliyorsa, kendi yararına bulunduğun şartlar ne olursa olsun yapman gerektiği bir sistemde olduğun ve bütün peygamberlerin velilerin bu sistemi anlatan insanın kılavuzu olduğunun farkına varırsın artık!!!

Bu mesaj cengiz tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 26.12.2005 - 21:16

[cengiz]

tabiriyle beyinsizim napiiim

cengiz arkadaşa buradan selamlar iyiki yazılarıyla burda yoksa kendimi kötü hissedebilirdim 

Onlar çok zeki!!
Ama siz çok akıllısınız!!!
Yazılarınızı keyfle okuyorum.
bu formda iyiki sizin gibi,düşünen bilgili arkadaşlar var!!

Bu mesaj cengiz tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 26.12.2005 - 17:35

[cengiz]

GERÇEK MUTLULUK ÖZGÜRLÜKTEDİR!

gerçek özgürlük nedir sizce?
5 duyu kayıtlarında yaşamakmı?
yoksa sonsuz sınırsız boyutlarda kulaç atmakmı?...
beden hapishanesinde onun isteklerine göre bağımlı olarak sanki ona taparcasına her istediğini yapmakmı?...
yoksa sonsuz sınırsıza yönelip damla olmaktan kurtulup okyanusta yok olmakmı?...

cehennem: bedeni istekler doğrultusunda yaşayıp tabiatının (şeytan) istekleri doğrultusunda hayat sürerek kendini sonsuza dek dar kapasiteye kilitleyip (cehennemini) yaşamaktır.

Cennet: bedeni isteklerden arınıp bedinine hükmedip, bilinç boyutunda hücresel yapıdan sıyrılıp o sonsuz alemlerin boyutlarını seyretmektir.

O zaman lütfen!
Gelecekte bir zamanda değil, asla varolmayan bir zamanda
değil, tek zaman ve tek yerde şimdide, kendini anlamaya "zaman ayır!" Bırak zevklerin, arzuların zorlayıcı etkisinin sende yarattığı "dışa yönelme isteğine" cevap "vermemen" seni yaksın! "Bu yanışa izin ver!" Bu yanışın, bu "geçiş" anının, bu alışkanlıklardan, şartlanmalı yaşamdan, zanni yaşamdan "kopuş" anının, "otomatik" ve "kaçınılmaz" olarak yaşanması gereken doğal bir süreç olduğunu "idrak" et ve "bu yanışa=arınışa "izin" ver", direnme ve bilinçlice yan! Ve bil ki "ALTIN ASİTTE SAFLAŞIR"!

[inan]

“Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim. Sevdim ve bütün cevherlerimi bu alemlere saçtım,”


Allah, Küntü kenzen mahfiyyen hadis-i kudsisinde, “Ben gizli bir hazine idim. Bilinmeyi murad ettim. Muhabbetimden halkı yarattım,” buyuruyor. Böylece, zatının bìlinmesine, bizi vasıta kıldı. Bizi bilinmekliğinin şerefi ile şereflendirdiği için ve zatına benzer hiçbir varlık yaratmadığı için, insanları da varlıklara benzetmeyerek, onlara bir şeref daha verdi.

Bu mesaj inan tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 26.12.2005 - 21:13

[sparkplug]

İnsan davranışları Allah tarafından belirlenir. ama insan Allahtan ayrı bir varlık değilki!

İnsan Allah'ın bir parçası ise, herhangi bir insan günah işlediği zaman, günah işleyen bizzat Allah olur. Bu da Allah'ın mükemmeliyet tanımına aykırı düşer. Çelişki devam eder.

Enteresan bir yorum olmuş ama çelişkiyi maalesef çözümleyememişsin. Üzgünüm.

[dokuzharf]

Artık bu muhabbeti bırakın arkadaşlar. Karşınızda inanmayan birisi var. Saygı duyuyorum , isteyen istediği şeye inanır bu sorun değil. Ama karşınızdaki kişi karşısındaki kişinin inancına saygı duymuyor ve ileri geri konuşuyor ve sizde buna sebep oluyorsunuz. Tartışma diyoruz biz buna ama bu kişinin ne yaptığı , amacı belli. Konuşulmasın demiyorum ama böyle de olmasın. sparkplug inanmıyorsanız inanmayın , başka işiniz yokmu sizin ? kime neyi inandırmaya yada birşeyleri açıklama isteği duyuyorsunuz. İnancınıza laf eden de yok .. Forumda daha başka yerler var , onlarla uğraşın. Ayıp yaptığınız. Konuşmamak için kendimi tutuyorum ama lütfen arkadaşım , inancımıza laf etmeyin. Ne demektir günah işleyen ALLAH'tır demek. Görüyoruz ki inançsızsınız.. Lütfen buna göre davranın. madem inanmıyorsunuz ileri geri konuşmayın. Burada ikide bir yok cevap verilmiyor şöyle oldu böyle oldu demeyin.

Sizi diğer forumlarda da görelim. Buraya giriş amacınız belli oluyor zaten sadece dini forumlara girerek. Bir öğretmen edasıyla herbirşeyi bildiğinizi sanarak insanların mesajlarına yok öyle değil , bu böyle diyebiliyorsunuz.?! Hiç hata yapmadınız mı hayatınızda ? Hata yaptığınız bir bölümde bile hatasızım diyerek kendinizi kanıtlamaya çalışıyorsunuz..

Burada birşeyler paylaşıyoruz ve siz bu paylaşımlar hakkında bir bilgiye sahip değilsiniz. Bu konulara girerek birşeyleri ispat etmeyemi çalışmak istiyorsunuz ? Yanlış yerdesiniz.!!!

[sparkplug]

Burada birşeyler paylaşıyoruz ve siz bu paylaşımlar hakkında bir bilgiye sahip değilsiniz.

Kuran'daki çelişkilerin sure referansları dahil olmak üzere listelendiği ve açıklandığı bir ileti hazırlıyorum. Uzun ve ayrıntılı olduğu için henüz bitmedi. Bitince bu foruma sunacağım ve o zaman hangimizin Kuran konusunda daha bilgili olduğu ortaya çıkacak. Bir iki günlüğüne sabrınızı istirham ediyor ve teşekkür ediyorum.

[cengiz]

Sistemin işleyişindeki aşamalar: İlim-irade-kudret;

yani, anlayışın ne ise, onun neticesini kendine yaşatırsın! Çünkü, hangi
mertebede olursa olsun, bulunduğun mertebedeki anlayış, iradeni, o
anlayışının istikametinde ortaya koymanı sağlar ve fiile=kudretle, kuvveden
fiile dönüşürek kendine o anlayışının neticesi olan manayı yaşatmanı
sağlar.. Anlayışın anyayken, iradeni konya olarak kullanamazsın!
İlim=anlayış, otomatik olarak iradeni tetikler ve iradede kudreti
tetikleyerek fiilini ortaya koyarsın ve bu fiil, özdeki gerçek anlayışın ne
ise, o kalitede bir fiildir, ezberlediklerin(bildiğini zannettiklerin değil)
Birinci elden- kendi hakiki idrakının mertebesi neyse, iraden de o meyil
yönünde, hakiki anlayış merteben yönünde otomatik olarak açığa çıkar ve
kudretle fiile dönüşür. Ve bu sistemin işleyiş aşaması kesindir,
sünnetullahın neticesidir! O zaman şu gerçeği anlarsın! İlim ve irade
ikililiği yok.. Anlayış ve uygulama ikililiği yok, ZATen, bizzat anlayışın
ne ise, onun neticesini otomatikman yaşamaktasın. Zannında anladığını
sanman, anlayışının gerçek mertebesini örtmez. Örtmeyeceği için de,
"iraden"i her zaman, anlayışının bulunduğu gerçek mertebeye göre
kullanırsın.. Sonra da kendinden(kendi gerçek anlayış mertebenden) B-ihaber
olarak, anladım, ama uygulayamıyorum dersin. Oysa anlamak ve uygulamamak
ikililiği yoktur. Bu yüzden uygulamanı değiştirmekle veya fiilde takılı
kalmakla ilgileneceğine, öncelikle anlamadığını anla! Anlamadın, idrak
etmedin, sadece bilgileri ezberledin! Bu ezberlemeyi "ilim", anlayış sandın.
ve bu zannın dolayısıyla da gerçek anlayış mertebenden bihaber olarak,
kendinden bi haber olarak "biliyorum zannıyla", ahmakça(anlamadığını
anlamayan biri olarak) yaşıyorsun.. Bu "kilitlenmişlik" halindeyken de,
anladım ama uygulayamıyorum diyorsun! Oysa, hakikatte, gerçek anlayış
mertebene göre iradeni kullanıyorsun el-an ve DUA'nın neticesini de
yaşıyorsun el-an! İşte bu sebebten, anlamadığını anlamak farz! Bu farzı
yerine getir ki, anlayış için, öğrenmenin mümkün olması için, biliyorum
zannından, "kilitlenmişliğinden" kurtulup, gerçek anlayış mertebeni ve
kendine neleri yaşattığını bizzat, yakinen, olduğu gibi, çarpıtmadan göresin
bu "objektif" bakışla!

Bu mesaj cengiz tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 04.01.2006 - 12:45

[sparkplug]

Varolan ve çözümsüzlüğü kanıtlanmış çelişkileri inkar etmek herhangi bir şekilde anlayış değildir. Anlayışsızlıktır, riyadır, hatta gerçeklerden kopukluktur yani şizofrenidir.

[cengiz]

Zeki insanlar, geçici dünya menfaatleri peşinde koşarlar!.
Hırslıdırlar!. Doyumsuzdurlar! Kriterleri, insanların beğenisi ve alkışlarıdır!. Beyinlerinde ördükleri kozanın sonuçta bilinçlerine ne getireceğini idrak edecek akıldan da yoksundurlar!

Akıllı insanlar, ebedi yaşamı esas alarak, içinde bulundukları günleri bu esasa göre değerlendirirler… Siyaset, para vs. gibi geçici dünyalık çıkarlar umurlarında değildir!.
Amaçları, günbegün kozalarını kalınlaştırmak değil; Allah'a ermelerine engel olan kozalarından kurtulmaktır!.
Herkes ne için yaratılmışsa, kendisine takdir edilenin, yolu da kolaylaştırılmıştır.

Bu mesaj cengiz tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 24.01.2006 - 15:02

[Prozzi]

[QUOTE]kıyameti değil gelen kıyamet sadece binlerce suçsuz günahsız insanın sonunu getirecek bir felaket gelen[/]
HAC suresi(9) :İnsanlardan öylesi de vardır ki, ne bir ilmi, ne bir yol göstericisi, ne de aydınlatıcı bir kitabı olduğu halde kibirlenerek insanları Allah’ın yolundan saptırmak için, Allah hakkında tartışmaya kalkar. Ona dünyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız.

gördüün üzere inanan müslümanlar için sorun yok. sen düşün ben düşüneyim

[Prozzi]

hımz. konseptten arta birşey kalmadığı inancındayım.

[sparkplug]

İnsan kendi davranışlarını kendi belirliyorsa kader kavramı geçersizdir.

Allah insanların davranışlarını kader aracılığı ile belirliyorsa günah kavramı geçersizdir.

İki kavramın aynı anda geçerli olması mümkün değildir. İslam her iki halükarda da geçersizdir.

Konu başlığının konsepti yukarıda alıntılanmış olan çelişkidir.

Hala çözümlenememiştir ve çözümlenmesi imkansızdır.

[Roland]

şimdi bakınız size kaza & (bu end nedir anlamadım ve koysanız daha şık olmaz mıydı?) kader inancını açikliyim:

Drizzt yolda gider, sonra der ki lan sol şeride geçim daha açık ora, 100 le sol şeride geçer, öndeki firen yapar (yaşlı amcam korktu haklı da) drizzt adamın arabaya küüüüüüüüüüüüt diye çarpar. Bu kaza dır, hem de trafik kazasıdır.

Kader ise bu adamın frene basması, abs sinin olması bi de üstüne kardeşim niye hızlı gidion sen hııı? demesidir. E be adam farın da açık yolunda sen nie basmadın diyemessiniz, çünkü artık olay bitmiştir kadeeeer kahpe kadeeeeeer ağlarınıııııı örrmüştüüüüür (böle bi şarkı aklıma geldi gece gece sölim dedim detone sesimle).

Not: Trafik polisi ayrıca ultra kader statüsünde değerlendirilir

Dip Not: Kuş gribi yoktur, hastalanmış kuşlar vardır.

[eskrim]

hey spark şeytan yani iblis cin olarak, yaratılmış melek olduğu düşüncesi biz yeterli bilgisi olmayanlara ait

[eskrim]

biz derken yanlış anlama seninle aynı fikirleri kesinlikle paylaşmıyorum

[sparkplug]

Kuran'da İblis için hem cin denmektedir, hem de melekler grubuna dahil edilmektedir. Meleklere verilen bir emre uymadığı için cezalandırıldığı anlatılmaktadır. Eğer İblis bir cinse, meleklere verilen bir emre neden uysun, ya da kendisine verilmeyen bir emre uymadığı için neden cezalandırılsın? Yok eğer İblis bir melekse, kendisine verilen bir emre nasıl uymaz? Ne de olsa meleklerin özgür iradesi yoktur, Allah'ın her emrine uymak zorundadırlar. Her iki durumda da çelişki kaçınılmazdır.