İçerik değiştir



- - - - -

İnsan Vücudu Berbat Bir Tasarım Örneğidir


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 113 yanıt verildi

#21 Edys

Edys

    ....

  • Dokunulmazlar
  • 16.109 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:istanbul,antalya,bodrum ve başka yerler
  • İlgi Alanları:FENERBAHÇE

Gönderim zamanı 11.12.2005 - 17:38

sen nasıl hakaretimsi bişiler yazıyorsun anlamak istemiyorsun....

bende bişi yazayım sana son olarak ve daha da muhattap olamıycam.......


..........................*******:P.....................



HADE EYVALLAH..........

Düzenleme: Seviye!..

Bu mesaj Mel G. tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 11.12.2005 - 23:36


#22 Roland

Roland

    I Love My Frog :)

  • Üyeler
  • 4.729 Mesaj
  • Konum:pelin

Gönderim zamanı 11.12.2005 - 17:41

Vay be din ahlak konusuna da yazıom ya helal olsun, aman neyse eheh. Sevgili sparkplug amcam, (bak manyak seviyeliyim be helal olsun bana) sana Louis Pasteur' ün bir sözünü söylemek isterim "Bilimin azı Tanrı'dan uzaklaştırır, ama çoğu O'na götürür."

Yani demek istediğim güzel araştırma yapmışsın (ben yazdım diyorsun inanıyorum) eğer bu konular üzerinde yeterli bilgin (mesela bir tıp öğrencisiysen) varsa eyvallah, ama bu konuda sağdan soldan okuyup da mantık kurup yazdıysan bence biraz daha araştır :P
Kandırdım, kandırdıım, gemi memi yoktu

#23 sparkplug

sparkplug

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 946 Mesaj

Gönderim zamanı 11.12.2005 - 18:23

..........................*********:P.....................

Bilim insanlığın ortak zenginliğidir. Hepimize aittir. Buluntuları nesnel ve bağlayıcıdır. Bu küfrü ben, bana yöneltilmekten ziyade, kendi cehaletinize yöneltilmiş olarak algılıyorum, ve sizin adınıza üzülüyorum.

Düzenleme: Küfür silindi.

Bu mesaj Mel G. tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 11.12.2005 - 23:37


#24 Edys

Edys

    ....

  • Dokunulmazlar
  • 16.109 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:istanbul,antalya,bodrum ve başka yerler
  • İlgi Alanları:FENERBAHÇE

Gönderim zamanı 11.12.2005 - 18:28

insanlığın ortak zenginliği olan bilime lafım yok


BENİM LAFIM SENİN BİLİMİNE

TEKRAR EDİYORUM .............. ******:P..........................


ŞİMDİ DAHA DOÐRU OLDU AYDINLATTIÐIN İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM....

Düzenleme: Küfür silindi. Komik_Man uyarı aldı.

Bu mesaj Mel G. tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 11.12.2005 - 23:38


#25 sparkplug

sparkplug

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 946 Mesaj

Gönderim zamanı 11.12.2005 - 18:32

eğer bu konular üzerinde yeterli bilgin (mesela bir tıp öğrencisiysen) varsa eyvallah, ama bu konuda sağdan soldan okuyup da mantık kurup yazdıysan bence biraz daha araştır :P

Yazdıklarım konusunda bilgiliyim. Buna karşın, sunduğum bilgilerin ve mantığın ilk başta biraz temkinli veya şüpheci tavırla karşılanmasını ben de doğal karşılıyorum. Neticede Müslüman bir ülkede yaşıyoruz, çocukluğumuzdan beri İslamın doğruluğu ve sorgulanmazlığı önyargısını gün be gün sayısız kaynaktan duyuyoruz. Bu şartlar altında, kurulu düzene zıt yönde özgür düşünmek, kanıtlar ne kadar nesnel ve kuvvetli olursa olsun, kolay olmuyor.

Bu noktada ben size kendi araştırmanızı kendiniz yapmanızı tavsiye edeceğim. İngilizceniz varsa "vestigial organs" (İngilizce çok daha fazla kaynak bulursunuz, tavsiyemdir) ama yoksa "kalıntısal organlar" terimlerini araştırın. Hem insan vücudunda, hem de birçok diğer canlının vücudunda, evrim süreci sonucu kalan, gereksiz ve hatta zararlı olabilen bu organları tanıyın. Kuran'da iddia edildiği üzere yaradılışın kusursuz olmadığını, yaradılışı açıklamanın tek yolunun evrim olduğunu gözlerinizle görün. Okuyun, öğrenin, ve kendi kararınızı kendiniz verin.

#26 sparkplug

sparkplug

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 946 Mesaj

Gönderim zamanı 11.12.2005 - 18:35

insanlığın ortak zenginliği olan bilime lafım yok


BENİM LAFIM SENİN BİLİMİNE

İkisi arasında fark bulunmamaktadır.

Bir önceki iletimde de belirttiğim üzere, benim bu konu başlığı altında sunduğum tüm bilgileri, bağımsız bilimsel kaynaklardan araştırarak bilahare onaylayabilirsiniz.

#27 Roland

Roland

    I Love My Frog :)

  • Üyeler
  • 4.729 Mesaj
  • Konum:pelin

Gönderim zamanı 11.12.2005 - 19:08

benim kendi fikrime göre evrim zaten olan birşey :huh: tabi anlamak istemeyenler veya evrimi belirli bir Tanrı'nın olmaması anlamında fikir yürütenler olabilir. He tanrı vardır veya yoktur orası farklı birşey zaten. Fakat burada "Ya evrim, Ya Tanrı" mantığı biraz sert olmamış mı ;) . Ayrıca araştırıp bulduğun şeylerin bir kısmını biliyorum (apandisit'in yararsızlığı olsun, kuyruk sokumunun gereksizliği olsun) doğru bilgiler fakat bence sen bu bilimsel bilgileri sadece Tanrının yokluğuna ispat olarak alıyorsun, yani tek bir açıdan bakıyorsun. Bence Louis Pasteur'ün sözüne kulak ver :)
Kandırdım, kandırdıım, gemi memi yoktu

#28 sparkplug

sparkplug

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 946 Mesaj

Gönderim zamanı 11.12.2005 - 19:19

Fakat burada "Ya evrim, Ya Tanrı" mantığı biraz sert olmamış mı :huh:

Genel bir tanrı fikrini konu dışında tutuyorum. Tanımlanmamış bir tanrı hakkında zaten konuşulamaz -- tanımlanmamış hiçbir kavram hakkında konuşulamaz. Tartışma kapsamına girebilmesi ve muhakemeye tabi olabilmesi için sözkonusu kavramın, tanrının veya herhangi başka bir kavramın, özelliklerinin tanımlanması gerekmektedir.

Ben bu konu başlığı altında Kuran'da tanımlanan tanrıyı, yani Allah'ı ele alıyorum. Kuran'da tanımlanan özelliklerinden biri ile, yani yaradılışının kusursuz olması özelliği ile, Allah adındaki tanrının tanımı gerçeğe aykırı düşmektedir, yani yalanlanmaktadır.

Başka bir dinin kitabında başka bir tanrı daha değişik bir şekilde tanımlanabilir, bu diğer tanrının geçersizliğini kanıtlamak için değişik bir muhakeme gerekebilir.

Pasteur'ün inancına gelince, bilimadamlarının mutabık kaldığı nesnel gerçekler karşısında öznel bir görüş olarak pek bir geçerlilik taşımamaktadır. Pasteur'ün bilimsel bir buluşundan sözediyor olsaydık daha fazla geçerliliği olurdu.

#29 faRuk

faRuk

    Zaman buldukça takılır

  • Üyeler
  • 124 Mesaj

Gönderim zamanı 18.01.2006 - 00:55

İnsan vücudunun, deneyimsiz bir mühendislik öğrencisinin bile yapmayacağı tasarım hataları ile doludur. Bu hataları açıklamanın iki yolu vardır: Ya insan vücudunu tasarlayan varlığın beceriksiz ve aptal olduğu kabul edilmelidir, ya da insan vücudunun her zaman mükemmel sonuca ulaşamayan evrim sürecinin bir sonucu olduğu kabul edilmelidir.

Bu hatalardan bazılarını sayalım:

İnsan iskeletinin leğen kemiği, ağırlık merkezini ön tarafa eğecek şekilde öne eğimlidir. İnsan leğen kemiği, bu özelliğiyle yumrukları üzerinde dayanarak yürüyen goril ve orangutanlardaki leğen kemiğine eşdeğerdir. Goril ve orangutanların duruşları ile uyumlu olan bu kemiğin yapısı, insan vücudunda yersiz ve abestir. İnsan vücudunun iki ayak üzerinde durabilmesini sağlamak ve leğen kemiğinin bu eğilimini düzeltmek için, insan omurgası dibinde keskin bir şekilde içe eğim yapmaktadır. Bunu zarif bir tasarım olarak adlandırmak imkansızdır. Ya beceriksiz ve aptal bir tasarımcının eseridir, ya da goril ve orangutan iskeletinden insan iskeletine uzanan evrim sürecinin bir sonucudur.

İnsan ağzında, ağzın boyutuna oranla aşırı derecede fazla sayıda diş vardır. Daha az dişle çiğneme işlemi daha verimli bir şekilde halledilebileceği halde insan ağzı 32 dişe sahiptir. Bu durum, ya beceriksiz ve aptal bir tasarımcının eseridir, ya da memeli hayvan çenelerinin insan ağzına doğru evrimleşme sürecinin bir sonucudur.

İnsan kafatasının kemik yapısı, gorillerin ve orangutanlarınki ile topolojik olarak birebir eşdeğerdir, ama daha büyük bir beyni taşıyabilmek için yüz ve çene kısımlarındaki kemiklerin sıkışmasına sebep olmuştur. Bu durum, kan dolaşımını güçleştirmektedir. Ya beceriksiz ve aptal bir tasarımcının eseridir, ya da goril ve orangutan kafatasından insan kafatasına uzanan evrim sürecinin bir sonucudur.

Apandisit insan vücudunda hiçbir amaca hizmet etmemektedir. Bu yetmezmiş gibi, bazen iltihaplanarak ağrıya ve ölüme sebep olabilmektedir. Yapısı, otobur maymunlarda bulunan ve bitkileri sindirmekte kullanılan kör bağırsağın yapısını andırmaktadır, ama bu bağırsağın basitleştirilmiş ve etkisizleştirilmiş halidir. Apandisitin varlığını açıklamanın iki yolu vardır. Ya beceriksiz ve aptal bir tasarımcının eseridir, ya da otobur maymunlardaki kör bağırsağın evrimleşmesi sürecinin bir sonucudur.

Buna ek olarak bademcikler, kuyruksokumu kemiği gibi birçok tasarım hatası bulunmaktadır.

Gene bir kaşık suda fırtınalar koparmışsın . Yanılıyorsun çünkü ;
körelmiş insan organları listesi 1895 yılında Alman anatomist R. Wiedersheim tarafından ortaya atılmıştı ve apandis, kuyruk sokumu kemiği gibi yaklaşık 100 organı içeriyordu. Ancak bilim ilerledikçe Wiedersheim'ın listesindeki organların sayısı giderek azaldı ve bu organların aslında çok önemli işlevleri olduğu öğrenildi. Örneğin körelmiş organ olarak sayılan apandisin aslında vücuda giren mikroplara karşı mücadele eden lenf sisteminin bir parçası olduğu belirlendi. Yine aynı listede yer alan bademciklerin ise boğazı enfeksiyonlara karşı korumada önemli bir rol oynadığı keşfedildi. Omuriliğin sonunda yer alan kuyruk sokumunun leğen kemiği çevresindeki kemiklere destek sağladığı ve küçük bazı kasların tutunma noktası olduğu; timus bezinin T hücrelerini harekete geçirerek vücudun savunma sistemini aktif hale getirdiği; pinael bezin önemli hormonların üretilmesinden sorumlu olduğu gibi daha birçok işe yaramadığı zannedilen organın işlevleri tespit edildi. Darwin tarafından körelmiş organ olarak nitelendirilen gözdeki yarımay şeklindeki çıkıntının ise gözün temizlenmesini ve nemlendirilmesini sağladığı anlaşıldı.
Tüm bu örnekler bize şu gerçeği göstermektedir: Bilimde doğru ve hızlı sonuç alabilmek için çıkış noktasının mutlaka doğru olması gerekir. Allah tüm varlıkları bir amaç doğrultusunda, kusursuz ve eksiksiz bir tasarımla yaratmıştır. Dolayısıyla doğayı inceleyen bir bilim adamının hedefi tüm varlıklardaki bu kusursuzluğun özelliklerini ortaya çıkarmak ve her rastladığı özelliğin hikmetlerini araştırmak olmalıdır. "
Güzel düşünen güzel görür. Güzel gören hayattan lezzet alır.

#30 sparkplug

sparkplug

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 946 Mesaj

Gönderim zamanı 18.01.2006 - 09:48

körelmiş insan organları listesi 1895 yılında Alman anatomist R. Wiedersheim tarafından ortaya atılmıştı ve apandis, kuyruk sokumu kemiği gibi yaklaşık 100 organı içeriyordu. Ancak bilim ilerledikçe Wiedersheim'ın listesindeki organların sayısı giderek azaldı ve bu organların aslında çok önemli işlevleri olduğu öğrenildi.


Burası doğrudur. Son 100 yıl içinde, daha önce körelmiş organ sanılan birçok organın bazı işlevleri olduğu keşfedilmiş, daha önce körelmiş sanılan organların ancak birkaçının gerçekten körelmiş ve fonksiyonsuz (ya da kötü tasarlanmış) olduğu belirlenmiştir. Bu fonksiyonsuz organlar arasında apandisit, bademcikler, kuyruk sokumu, omurganın dibindeki sert açı vs. mevcuttur.

Örneğin körelmiş organ olarak sayılan apandisin aslında vücuda giren mikroplara karşı mücadele eden lenf sisteminin bir parçası olduğu belirlendi.


Burası yalandır. Apandisitte lenf bezleri bulunmaz veya herhangi bir salgılama yapmaz. Apandisiti alınmış insanlar herhangi bir eksiklik yaşamaz.

Yine aynı listede yer alan bademciklerin ise boğazı enfeksiyonlara karşı korumada önemli bir rol oynadığı keşfedildi.


Burası da yalandır. Bademcikler herhangi bir salgılama yapmaz. Bademcikleri alınmış insanlar herhangi bir eksiklik yaşamaz.

Omuriliğin sonunda yer alan kuyruk sokumunun leğen kemiği çevresindeki kemiklere destek sağladığı ve küçük bazı kasların tutunma noktası olduğu;


Kuyruk sokumu, adı da üzerinde olduğu gibi, olası bir kuyruğa destek sağlamak amacını güder. Bunun dışında bir fonksiyonu yoktur. İskelet baştan tasarlansaydı, kuyruk sokumu olmayacak şekilde daha sağlam ve zarif bir şekilde tasarlanabilirdi. Gereksiz bir ektir, kötü bir tasarım örneğidir.

timus bezinin T hücrelerini harekete geçirerek vücudun savunma sistemini aktif hale getirdiği; pinael bezin önemli hormonların üretilmesinden sorumlu olduğu


Bunlar doğrudur.

Darwin tarafından körelmiş organ olarak nitelendirilen gözdeki yarımay şeklindeki çıkıntının ise gözün temizlenmesini ve nemlendirilmesini sağladığı anlaşıldı.


Bu da doğrudur.

Tüm bu örnekler bize şu gerçeği göstermektedir: Bilimde doğru ve hızlı sonuç alabilmek için çıkış noktasının mutlaka doğru olması gerekir.


Tüm bunların bize gösterdiği yegane gerçek, bilimin kendini düzelterek, denetleyerek, ve geliştirerek her zaman daha yeni ve daha isabetli doğrulara ulaştığı, ama dinlerin sonsuza dek çağdışı dogmalarına saplanıp kalmaya mahkum olduğudur.

#31 Prozzi

Prozzi

    The aTTaLiaN

  • Üyeler
  • 1.801 Mesaj
  • Konum:aNtaLyA KinGDoM
  • İlgi Alanları:Futbol

Gönderim zamanı 18.01.2006 - 16:22

insan vucudu berbat bir tasarım örneğidir.
bu başlık sana ait. insan vucudunu tasarlayan biri olduğuna inanıyorsun. demekki sen daha önceki mesajlarının aksine bir yaratıcı oldğuna inanıyorsun. bu ne yaman çelişki spark.
Sana Bitti Diyen Kim ? Ben Sadece Git Demiştim!!!

#32 sparkplug

sparkplug

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 946 Mesaj

Gönderim zamanı 18.01.2006 - 16:38

"Biri" değil, bir etken. İnsan vücudu tasarımı ile sonuçlanan bir sebep.

Bu sebep evrim sürecidir.

#33 Prozzi

Prozzi

    The aTTaLiaN

  • Üyeler
  • 1.801 Mesaj
  • Konum:aNtaLyA KinGDoM
  • İlgi Alanları:Futbol

Gönderim zamanı 18.01.2006 - 16:48

Bu sebep evrim sürecidir.


tasarım kelimesinin sözcük anlamına baktınmı ? tasarım bir urunun kullanilma amacina uygun bicimde zihinde sekillendirmesi ve ardindan projelendirilerek bir modelinin hazirlanmasi şeklinde açıklanabilir.
tasarım tasarlayan olmadan tasarı halinden nasıl tasarım a dönüşür ? evrim sürecinin mantığında tasarım yoktur. oluşum vardır.
başlığı değiştirmen lazım. ya da diğer bütün ifadelerini. yoksa çelişkiler bütünü oluyorsun.
Sana Bitti Diyen Kim ? Ben Sadece Git Demiştim!!!

#34 Elric

Elric

    Mel G.'nin Vârisi :)

  • Üyeler
  • 6.432 Mesaj
  • Konum:Mélnibone

Gönderim zamanı 18.01.2006 - 16:54

lan harbiden abartmışsın yaa.. kim karar verdi bu insan vücudunun bu kadar kötü olduğuna.. bi discovery channel izle aç da.. orda bile adamlar diyo insan vücudu harika, eşsiz bi tasarım örneği filan diye..
Gönderilen Resim

#35 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 18.01.2006 - 17:00

hadi spark artık vazgeç beee hadi gel bizide sevaba sok...benden sonra tekrarla eşhedü enlaaa...
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#36 dora

dora

    made by f"ebru"ary 8

  • Cadı
  • 4.623 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:yalnızlar rıhtımı..
  • İlgi Alanları:ilgisiz alakasiz..

Gönderim zamanı 18.01.2006 - 17:00

insan vücudu eşsiz bir tasarım örnegidir.
“Sen; onun sorduklarına cevap vermeye bile tenezzül etmezsin, o seni susturduğunu sanar. Hayat işte.”

#37 Melih

Melih

    Giggity Giggity Goo!

  • Kurucular
  • 8.516 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Bahçelievler - İstanbul
  • İlgi Alanları:Sadece Harabe.net :)

Gönderim zamanı 18.01.2006 - 17:01

Hele ki benim vücudum B)
2000 - 2010


bit.gifladybug.gif


#38 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 18.01.2006 - 17:02

o zaman Mel sende tekrarla...eşhedü enlaaa ilahe...
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#39 sparkplug

sparkplug

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 946 Mesaj

Gönderim zamanı 18.01.2006 - 19:53

Mübalağa ile bir yere varamazsınız.

İnsan vücudunun hataları ve eksikliklerinden bazıları ayrıntısı ile ortaya konulmuştur.

Kanıt ortadadır.

Tasarımın tekil bir şahıs tarafından oluşturulması gerekliliği ise, kelimenin anlamında bulunan bir anlam değil, genel toplum önyargısıdır. Kişiler, gruplar, veya etkenler varlıkların tasarımında rol alabilirler. Zaten bu konu başlığı altında tasarım kelimesinin özellikle kullanılması, bir tanrı tarafından mükemmel olarak tasarlandığı ileri sürülen insan vücudunun hiç de mükemmel olmadığı ortaya konarak, insan vücudunun bir tanrı tarafından tasarlanmışsa bile beceriksiz veya aptal bir tanrı tarafından tasarlandığının kaçınılmaz sonuç olduğu gerçeğidir. Beceriksizlik veya aptallık tanrı tanımına aykırı düştüğü için de, insan vücudunun bir tanrı tarafından tasarlanmadığı kaçınılmaz sonuçtur. Evrimin insan vücudunun tasarlanmasındaki tek etken olduğu, yukarıdaki gerçeği kabullenen şahsın (ki inkarı zaten mümkün değildir) kabullenmek durumunda olduğu bir sonraki gerçektir.

#40 Prozzi

Prozzi

    The aTTaLiaN

  • Üyeler
  • 1.801 Mesaj
  • Konum:aNtaLyA KinGDoM
  • İlgi Alanları:Futbol

Gönderim zamanı 18.01.2006 - 20:08

sonuç olarka son yazdıklarındada yaradanın varlığına inandığın ortaya çıkıyor. bu çelişkileri ortadan kaldır. inanıyormusun inanmıyormusun spark. kısa sorular soruyorum. net cevaplar istiyorum.
Sana Bitti Diyen Kim ? Ben Sadece Git Demiştim!!!





Benzer Konular Daralt

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli