İçerik değiştir



- - - - -

Örtünme & Tesettür


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 64 yanıt verildi

#21 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 17.09.2009 - 23:34

Anlantisli,

Kusura bakma ama bilinenin dışında hiçbir şey söylemiyorsun. Bütün bu masalımsı şeyleri zaten herkes biliyor. Senin yazdıkların, ''Sorgulama, kabul et. Bu böyledir'' anlamına geliyor.

Bir de senin verdiğin bu hadislerin güvenilirliğinden emin değilim. Bazı hadisler Arabın kara çarşafını ve yüzün örtülmesini bile farz olarak gösteriyor. Bunun yanı sıra vermiş olduğun kaynaklarda başka konular hakkında çok ilginç hadisler var. Ama ben bunları paylaşmayacağım. Paylaşırsam sakata bağlarız.

Neyse...

Senin mesajından alıntı yapıp cevap vereceğim bazı şeyler var. Ama şimdi üşeniyorum. Kısmetse gecenin ilerleyen saatlerinde ya da yarın yazarım. <_<

#22 atlantisli

atlantisli

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.241 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atlantis

Gönderim zamanı 17.09.2009 - 23:56

ya roy ben de bilmiyorum.şimdi ben de yazmaya başlasam uzayacak.iyisi mi boşver.hiç yazmadık sayalım.çünkü yazdıkça uzuyor.dediğim gibi bulaşmak istemediğim bir konu:) ben sadece bir hanefi olarak hanefi alimlerinin başörtüsü farzdır emrini tasdik ettiğimi söylemiştim.sonra siz sorunca konuya dahil olduk.neyse ben de kaçar:)

#23 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 18.09.2009 - 10:46

Bir ehli sünnet vel cemaat üyesi ve hanefi olarak bu düşüncedeyim.


Sayın atlantisli

Bu durum özgürce ve bireysel karar vermene engel olmamalı. Şimdi yazdıklarım da çok iyi değerlendirmeni tavsiye ederim

Geçen Yıla kadar Gülen Cemaati de senin düşündüğün gibi düşünüyor.Benim gibi düşünenleri de yerden yere vuruyor hatta daha fanatikleri beni ve benim gibi ''GELENEKTİR'' diyenleri de inkarcılıkla suçluyorlardı.

Birkaç ay öncesine kadar;Fethullah Gülen’in sağ kolu olarak bilinen, Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce dedi ki.

“Başörtüsü füruat, yani öncelikli değil. İslam’ın şartı beş, imanın şartı altı, burada başörtüsü var mı, yok.” Dedi.
Sen misin bunu diyen..

Ortalık toz duman karıştı. Başörtüsü Tartışması bizi atlayıp şimdi kendi aralarında tartışmaya döndü.


Türban takmayı tercih eden Nihal Bengiu Karaca bu söze müthiş alındı.. Ağır eleştirilerinden sadece Gülerce değil, Gülen cemaati de nasibini aldı Zaman gazetesinden ayrıldıktan sonra verdi veriştirdi.

HaberTürke geçtikten sonra ki yazdığı yazılarda

BİZİ NİYE YEDİNİZ ? BİZİ NİYE KANDIRDINIZ ? diye feryat ediyordu. DERDİNİZ NEYDİ ? Diye sorguluyordu.

Evet bu derdiniz neydi sorusunu şimdi benim senin bizim herkezin herkezin sorması gerekiyor.

Aklınızı Cemaatin eşiğin de bırakırsanız ayni Bengisu Karaca gibi boşluğa düşersiniz.

Konu biraz da siyaset'e kaçtığından Siyaset sayfasında daha önce açtığım Türbanı İslamın Neresine Koyuyorsunuz başlığı altında Vaktim olursa kendi yorumum ve Nihal Bengisu Karacanın yazısını size aktaracağım

Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 18.09.2009 - 10:50


#24 atlantisli

atlantisli

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.241 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atlantis

Gönderim zamanı 18.09.2009 - 15:27

Bu durum özgürce ve bireysel karar vermene engel olmamalı.

waranko imam-ı azam savunduğu şeyler uğruna ömrü hapislerde geçmiş bir adam.onun mezhebinden olup onu okuyup tanıyan birisinin bu dediğine düşmesi imkansız.Tabiki benim her türlü düşünceye saygım var;saygı duyan,hakaret etmeyen küçümsemeyen vs...
Ama ben inanmak ve bilmek ayrımını yapanlardanım.Yani insan inandığı şeyi nasıl bilebilir.Bildiği şeye nasıl inanabilir.İnsan görmeden olduğunu kabul ettiği şeyi gördükten sonra inancı ortadan kalkar ve bilgiye dönüşür.Tersi de doğrudur.Ben mezhebimi dinden ayrı görmüyorum,bu sebeple mezhebim ve onun fikirleri her ne kadar bilgi olsa da imani bir bilgi.Yani önerme ve mantık yürütmeler benim mantığımı aştığı an düşman durumuna düşer ve kalenin kapıları kapanır,okçular mevzilenir,topçular telaşla haznelere mermi sürer:) O yüzden benim bu konuyu tartışmam mantıksız.Ben başörtüsünün farz olduğuna inanıyorum...Yani temelinde başörtüsünü farz ilan eden ayet ve peygamber sözlerine iman var.Bunun mantıksal önermelerle yıkılması imkansız.Bana başörtüsünü emretmeyen ve inanacağım başka bir tanrı bulup bir peygamber indirmeleri gerekir...
Bunun dışında ben Kuranda geçen başörtüsü ayetlerindeki bazı kelimelerin değişik tercümesinden doğan karşı fikirleri temelde din düşmanlarından çıkmış fikirler olarak kabul ediyorum.Çünkü İslam'ı aslından uzaklaştırmak tahrip etmek isteyen çok insan ve gruplar var.Bunların en büyük hedefleri Kuran.Bunlar hadisleri kökten reddeder,kuran varken lafı olmaz derler,uydurma derler geçerler..Oysaki kuranda Peygamberimize iman etmeyenin itaat etmeyenin gerçekten iman etmiş olmayacağı söylenir.Halbuki o muhaddislerin hadis ilmi karşısında kendileri cahilin önde gidenidir.Bu yüzden bunları kolay ayırt edersin.Çünkü bir hadise kolayca uydurma deyip geçerler;oysaki onu rivayet eden o hadise sahih diyebilmek için belki birkaç senesini vermiştir;konuya hakim ve bilirkişi olduğu halde.Şimdi hangisine itibar edeceksin...
Velhasıl başörtüsünün kültürel islam tezleri içinde yer bulmasına şaşmam,çoğuna ben de katılırım.Ama bir veya binlerce insanın yozlaşmasıyla insanlık yozlaşmaz.Hatta bütün insanlık yozlaşsa "insan" kavramı yozlaşmaz ve aslına döneceği umulur.Birileri seksi bir pantolonun ya da taransparan bir gömleğin üzerine başörtüsü taktı diye başörtüsü yozlaşmaz,simgeleşmez.Yozlaşan o kişidir.Ama ne oluyor hedefe başörtüsü oturtuluyor,bu da bazı insanların kötü niyetlerini ortaya döküyor...
Yani meselenin kültürel ve sosyolojik boyutları ayrı dini ve imani boyutları ayrıdır.Din kurallarıyla toplumun ve kurumlarının üzerinde yaşar.Dini bir ihtiyaç olarak ele alan sosyolojik kuramlar saçmalıklardan ibarettir.Din ihtiyaç değildir.İhtiyaçları nasıl giderileceği ile belirleyen bir kurum ihtiyaçlarıyla nasıl aynı kefeye konur.Camilere bakın,ihtiyaçtan dikilmiş bi halleri var mı.Öyle olsa çok katlı daha fazla insanın namaz kılabileceği mekanlar yapılırdı.Ama kocaman bir kubbe ve genelde zemin üzerinde yarım bir kat.Çünkü onun temsilcilik görevi de var.Yani birilerinin reddettiği müslümanın islamı temsil ettiği her müslümanın Allah'ın halifesi olduğu gerçeği.Minarelerin ne mantığı var şu an,hoparlör icad edildi.Peki keşfedildiğinden bu yana kaç müslümanın aklından minareleri kaldırmak geçti.Çünkü minareler bir ihtiyaç değildir.O yüzden dini bir ihtiyaç ve sosyolojik kurum olarak algılayanlar yanılmış,saldırılarında başarılı olamamışlardır.Din insani/insandan doğan bir şey olmadığı için insani kural ve kuramlarla çözülmez.İnanmayanlar onu bir insanın(peygamberin) diğer insani fikir akımları gibi doğan gelişen olduğunu düşünüp onlar gibi tarihsel akış ve toplumsal değişimde eriyebileceğini düşünürler.Ama onlar insanı unuturlar,insanların kafasındaki onun tanrısal olduğu algısı herşeyi değiştirir ve dini hayatın merkezine oturtur,o kadar ki dine uymadıkları zaman bile başkasına uymuş sayılmazlar;dine uymamış sayılırlar ve pişman olurlar tevbe ederler:) Bunca şeyi yine niye yazdım,çünkü bişeyi anlatmaya çalıştım,dinin sahası toplumun her alanını kapsar ve her ne kadar mensupları insan olsa da dinamikleri insan üstüdür.O yüzden bu sahaya beyaz bayrakla girmeyen fikirler yok olurlar.Eğer ağır bir savunmala karşı karşıya kalmadıysalar ortada ilahi(!) bir tuzak var demektir:)
Yani başörtüsünü ve İslam'ı toplumsal bir ihtiyaç olarak algılayanlar ancak insanı yasaklayarak karşı koyabilirler.Aslında başörtüsünü takan insan başörtüsünün yegane temsilcisidir,başörtüsü onun değil.Üniversitelerde başörtülerini çıkaranları içeriye almaları çok tuhaftır aslında.Tam tersi olması lazım temsil eden tehdit olan aslında o.Başötüsünü boğazına bağlayıp asmaları lazım başka yolu yok ikisinden de kurtulmanın.Ama başörtüsü onların kafasında simge aslında,güç ve mücadelenin içeri sokmayarak ben burdayım güçlüyüm diyebilmenin ve dolayısıyla korktuğunun simgesidir.Mesele sosyolojik olarak genişletilebilir ama ben sadece kuramlar üzerinden konuşmaya çalıştım.
Dini olarak da ayet ne diyorsa odur.Ben bu ayetin yeni yetme bikaç ilahiyatçıdan başka hiçbir islam aliminin onların dediği şekilde tercüme ettiğini görmedim.Hiç kusura bakmasınlar.Bence onlar art niyetli ve İslam'ı tahrip etmeye çalışıyorlar.Milyonlarca gelmiş geçmiş İslam alimi yanlış yaptı,peygamberimizin (sav) arkadaşlarının hepsi peygamberimizin de bu şekilde tefsir ve emrettiği söyleminde iftira attılar.Oldu gözlerim doldu.Bu kadarı fazla değil mi biraz:)

#25 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 19.09.2009 - 12:26

Sevgili atlantisli

Konunun anafikrinden uzaklaştırmadan söylediklerine mümkün olduğunca kısa kısa değineceğim.

İMAMI AZAM ARAPÇILIÐA Karşı Akılcılığın Öncüsüdür. Hapislerde yatması ve zehirlenip öldürülmesinin tek nedeni işte budur. AKILCILIK. Ve Akılcılık ve yine AKILCILIK.
Akılcılık demek ne demek. Ben eleştirilemez değilim Beni de eleştirin demektir.Pratikdeki Anafikir budur.
İmamı Azam, gerçek fikirleri ve kişiliğiyle tanıtılmamış, esas fikirleri gölgelenmiştir.
Kurucu imamı İmamı Azam sayılan Ehlisünnet mezhebinin inanç manifestosunun (akaidinin) önemli bir kısmı İmamı Azam'ın, hayatı pahasına savunduğu fikirlere tamamen aykırıdır. (Akılcılıktan uzak) İmamı Azam'a sonradan yamatılan fikirlerdir.Böylece onu ikinci kere öldürmüşlerdiri Bu noktaya çok ama çok dikkat etmen gerekiyor.
İmamı Azama Yapılan haksızlılığın bir diğeri de Savunduğu esas fikirlerinin Bir kısmının da üzeri örtülmesidir. Yani onu Üçüncü kere öldürmüşlerdir.
İşte zurnanın ZIR deliği burada .
İmamı Azam; kanın, dehşetin, zulmün, acıların ve işkencelerin berzahları içinde yaşamış bunlarla canı pahasına mücadele etmiş bir fikir ve devrim önderidir.
İmamı Azama İsnat edilmiş yalanlar da vardır ve tamamı da AKIL DIŞIDIR.
Son günlerde de bu konu üzerinde Yaşar Nuri Öztürk yazdığı kitapla gündeme oturmuş durumda
Konu ile ilgili olarak Karşı tez sunmak isteyenler'i de 2 Haftadır Tartışmaya davet ediyor. Tısss yok.
Bak şu anada bizler; Bu merkezden hareketle İmamı Azamın fikir yoldaşları olarak tartışabiliyoruz..

Başörtüsüyle ilgili olarak ayetler konusunda Bizler Din alimleri ilahiyatçılar Fikir birliğine varamadığına göre İmamı Azama Uyup AKLI çalıştırmak gerekiyor. Çok basit herkezin anlayacağı bir dille düşünelim.
Kur’an ve sünnetin verileri Abdest uzuvlarının ötünmeye dahil olmadığını göstermektedir.
Baş bir Abdest uzvudur örtünmeya dahil değildir.
O günlerde Başın örtülmesi sorgulaması dini açıdan değil sosyolojik açıdan ele alınmışır.
Bu sitenin Siyaset sayfalarında uzun uzun bahsettiğim iki farklı İCMADAN söz etmiştim. Kısaca değinirsek.
O günlerde Sosyalyaşam içinde Köle ve Hür ayırımı ile ilgili olarak Kölelerin başlarını örtmelerine izin verilmezdi.
O günün din alimleri de Abdest uzuvlarının örtünmeye tabi olmadığını dile getirmişlerdir.
Iraklı fıkıh ekolünün babası sayılan İbrahim en –Nehai (ölm 96/714) bk Taberi; Tefsir 18/120
İmam Ebu Yusuf (ölm 182/798) , İmam es Sarahsi (ölm483/ 1090) Abdullah el-Mavsıli (ölm 684/1285), İbnü Nüceym (ölm971/1563) Bunlardan bazılarıdır.
Şimdi daha akılcı olarak düşünürsek her şeyin bir sebebi olduğu kuşkusuzdur.
Abdestin insan biyolojisinde ki etkisi nedir.? Aklımızı kullanark bir de bunu sorgulayalım!!

TEMİZLİKdir

Arabistan gibi ırmak nehir ve göl gibi doğal oluşumlardan uzak çöl iklimi hüküm süren yerlerde su bulmak çok zor olacağından Mevcut suyun çok iktisatlı ve tasarruflu kullanılması gerekiyor. İşte abdeste şekil veren farzlar doğal unsurlardan hareketle ORTAYA çıkıyor. Yüce yaradan nekadar ince düşünmüş.
Ana fikir nedir ?Dış ortamda ki hava ile temas eden bölgelerin temzilenmesidir.
Şimdi buradan hareketle şöyle düşünebilirmiyiz?

Çünkü Müslüman köleler başları açık dolaştığından temizlenmesi gerekmekteir.

Kaldıki Peygamberimiz döneminde kadın ve erkekler aynı kaptan abdest aldıkları bilinmektedir. Bk İbn Hemmam 1/75 Abdestin geçerli olabilmesi için Hür kadınların saçlarını mesh etmeleri gerekeceğinden

SAÇIN GÖZÜKMESİNDE BİR MAHSUR OLUP OLMADIÐI FİKRİNİ BİZE VERMEKTEMİDİR?????
Kur’an Allah aklını İşletmeyenlerin üstüne Pislik indirir (yunus 100)

Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 19.09.2009 - 12:37


#26 atlantisli

atlantisli

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.241 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atlantis

Gönderim zamanı 19.09.2009 - 13:25

waranko ben senin ve yaşar nurinin imam-ı azam hakkında bazı söylediklerini kaç defa sitede çok öncesinden dile getirdim.neden öldürüldüğünü zindanlarda çürüdüğünü dinin siyasallaşma tehlikesini görüp devlet yönetiminden ve yüksek din adamı görev ve rütbelerinden uzak durduğunu...
bunlara karşı çıkan yok.yalnız başörtüsü hususunda imamı azamın ve dört mezhebin farz hükmünde birleştiği de aşikar diyorum.bunu hanefi ve diğer ehl-i sünnet kitapları da yazıyor.ben onlara güveniyorum.onlar bu ayetleri bu şekilde yorumluyorsa öyledir.çünkü ittifakla verilmiş bir karar.ayrıca ben kendimi külli bir ictihat seviyesinde görmüyorum ve özellikle farz kılındığı ittifakla ilan edilen bi konuda buna yeltenmem.bu demek değildirki düşünmiycem.tabiki düşünürüm ama bir fiilin emredildiği noktasında çok da düşünmem...
yaşar nuriye gelince.o adamı ciddiye almıyorum.daha önce onun konusunda yazdıydım düşüncelerimi.imam-ı azamın adını ağzına alması gereken son kişi,bi de tutmuş utanmadan onun mücadelesinden bahsediyor.imam-ı azam devlet büyüklerinin ona teklif ettiği islam kadılığını (buna benzer yüksek bir dini rütbe) reddettiği için hapsedilip öldürüldü.reddetme sebebi dinin siyasallaşma devletleşme eğilimi gösterip bireysel ve dolayısıyla toplumsal olmaktan çıkacağı tehlikesini gördüğü için.Ki akabinde tarih gösterdiki aynen öyle oldu ve din devlet politikası haline dönüşüp siyasal mezhepler türemesine sebep oldu;bakınız şialık.şialığın kuruluşuna bakarsanız sebepleri siyasaldır.Birilerinin devlet yönetimini hilafeti elde edememesi sonucunda gelişen olaylar(yanlış anlaşılmasın Hz Ali yi tenzih ederim,orda durum farklı ki imam-ı azam onun sohbetleriyle pişmiştir)...Yani imam-ı azam çok haklı çıkmıştır.Fakat yaşar nuri denen adam tam tersi işler peşinde.bırak teklifi kendi isteğiyle gitti devlet yönetimine talip oldu,siyasi parti kurdu,hala da debelenip duruyor.Yani tam tersi bir kişilik.Biz aptal mıyız sen kimi kandırıyorsun.Bi yandan imamı azamın bu mücadelesinden bahsedeceksin,diğer yandan kendin tam tersini yapacaksın,bu imamı azamla dalga geçmektir.Bu adamın yaptığı,tecavüz ettiği kadına,tecavüz ederken ona tecavüzün haram ve günah olduğundan bahsetmesi gibi.Bu hem Allah'la hem de onu duyanlarla alay etmesidir.Onun için bu adamı çok ciddiye alan yok.Bence varsa görüşleriniz bu adamın ürettiği kumaşlarla giydirmeyin,sizi de ciddiye almayacaklardır.Çünkü yaşar nuri halkın gözünde dini siyasete alet eden ve bu yolla siyasi rant elde etmeye çalışan bir adam konumunda.Daha öncesinde din adamlığını da ciddiye alan yoktu;hocam tavlada taş çalsam caiz midir falan diye kafa bulurlardı bilirsiniz işte...
Başörtüsü konusunda ben böyle düşünüyorum.İmam-ı azam başörtüsünün farz olduğu görüşündedir.Ben de onun mezhebinden biri olarak aynı kanaatteyim:)
Bi de ilk başlarda uslubun çok bozuktu.Hakaretler yağdırıyodun senle aynı görüşte olmayanlara.Bunu atlatmış gibisin sevindim.İnşallah geçici değildir.
Özetle fiili bir emirde imam-ı azamın şöyledir demesi benim için yeterli,yani önkabulum ve yargım var.Tartışırız ama görüş alışverişi olmaz,dostlar alışverişte görsün olur:) Ayrıca ben bu konuda bilgisiz ve yetersizim...

#27 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 19.09.2009 - 13:54

Bilgisizsin, yetersizsin ama ''başörtüsü farzdır'' diyorsun. Nasıl olacak bu iş ?

Sana ''gel tartışalım'' diyoruz, ''başörtüsü farzdır, o kadar'' diyerek kestirip atıyorsun.

Bu Yaşar Nuri takıntını da anlayabilmiş değilim. Adamın kişiliği üzerinden yorum yaparak adamın yazdığı onca şeyi, düşüncelerini kof çıkarmaya çalışıyorsun. Yaşar Nuri halkın gözünde kötüymüş de falanmış filanmış. Halk bu tartışmada kıstas mıdır halkın ne düşündüğüne önem verelim ? Üzerinde referandum yapılacak şey değil ki bu.

Velhasıl kelam konuya çok softa bir şekilde yaklaşıyorsun. Kusura bakma ama herkes bazı şeyleri sorgusuz sualsiz kabul etmiyor.

#28 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 19.09.2009 - 16:42

Konunun atlantisli ve Yaşar Nuri hoca paralelinde İmam-ı Azam üzerinden gitmesi büyük haksızlık.

Kişiselleştirmeden kendinize ait bilgilerinizin (Hepsi Yaşar Nuri'nin anlattıklarından ibaret değilse)ışığın da bir paylaşım olması gerekiyor.

Konu hassas bir konu insanların en çok iğreti yaratan olguların başında maneviyatlarının sorgulanması gelir. Ve ortada da yaklaşık 1500 yıllık bir islam fıkıhı varken sadece Yaşar Nuri hoca'nın söylemleri yerleşik olan anlayışı değiştirmek mümkün değildir.

Benim anladığım ve mantığım ise şu şekilde..

İslamiyette iki temel unsur ve yol gösterici vardır.

Biri kuşkusuz Kuran,
Diğeri ise Hz.Muhammedin hadisleri.

İnsanlar bu iki ana unsur paralelinde dini nasıl yaşamak istiyorlar ise öyle yaşamalıdırlar. Kuran o kadar yorum'a açıktır ki bir dolu farklı anlayış orataya çıkmış mezhep ve tarikatlar oluşmuştur.

Ama aslında müminler için esas olan samimiyettir. Şekilciliğin hiç bir din de yerinin olduğunu düşünmeyenlerdenim ve kimse kimseyi dinsel anlamda ne hakir görebilir, ne bağnaz ne de dinsizlikle suçlayabilir çünkü islamiyette kibir yasaklanmıştır.

Bana göre yapılması gereken insanların karşılıklı olarak maneviyatlarına ve yaşam şekillerine saygı duyulması gerektiğidir. Netice de herkes kendi günahlarından ve sevaplarından sorumludur.

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#29 atlantisli

atlantisli

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.241 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atlantis

Gönderim zamanı 19.09.2009 - 17:50

Tamam işte ben de tam bunu söylüyorum wale.Herkes dilediği gibi yaşasın.Samimi bir şekilde de itiraf ediyorum ve ben bu konuda bağnazım diyorum,ehl-i sünnet bir konuda ittifak etmişse istediğiniz akıl yürütmeyi önüme koyun görüşümü değiştirmez diyorum.Daha ne diyeyim:) Ve bu sınır İslam'ın emir ve yasaklarıdır diyorum.Yoksa İslam din ve bunun toplum üzerindeki her türlü etkilerini cartını curdunu dinamiklerini değişime açık olarak herşeyini konuşurum.

Konunun atlantisli ve Yaşar Nuri hoca paralelinde İmam-ı Azam üzerinden gitmesi büyük haksızlık.

Konu niye benim ve onların üzerinden gitsinki wale.Konu döner dolaşır...Su bir çok yataktan akar ama adı neyse odur.Gelir biri görüşlerini söyler o da katılmış olur.Konuya çok meraklı olmadığımı söylemiştim zaten.Çünkü başörtüsü konusunda siyaset ve din içiçe girmiş durumda;bu birliktelikten iyi bişiler doğacağını zannetmiyorum...

Bilgisizsin, yetersizsin ama ''başörtüsü farzdır'' diyorsun. Nasıl olacak bu iş ?

Şöyle oluyor roy.Bilgisiz ve yetersiz olduğum için bilgili ve yeterli olan din alimlerinin "başörtüsü farzdır" söylemini iletiyorum.Yani bildiğim değil bildirilen bişeyi söylüyorum.O adamlar ömürlerini harcamışlar bu işe bilirsiniz muhaddislerin hayatlarını...

Bu Yaşar Nuri takıntını da anlayabilmiş değilim. Adamın kişiliği üzerinden yorum yaparak adamın yazdığı onca şeyi, düşüncelerini kof çıkarmaya çalışıyorsun

Ne yani kişilerin yaptıkları önemli değil mi.Laiklik vurgusu yapan ve bu görüşlerini imam-ı azamla destekleyen bir din alimi tutup siyasi parti kurarsa devlet başkanlığına aday olursa tabiki kuşkulanırım.Üstüne bi de yuh derim.Yukarda dediğim gibi bu bir kadına tecavüz eden adamın etrafına toplananlara tecavüz etmenin zararlarını ve kötülüğünü anlatması gibidir.Hem de tecavüz esnasında.Valla anlattıkları doğru bile olsa halinden çok da zevkli bir iş olduğu anlaşılıyor...Şükür etrafında toplananlardan falan değiliz...

Velhasıl kelam konuya çok softa bir şekilde yaklaşıyorsun. Kusura bakma ama herkes bazı şeyleri sorgusuz sualsiz kabul etmiyor.

Etmezlerse etmesinler.Ben kendimi veya birşeyi kabul ettirmeye çalışmıyorum.Sadece düşündüklerimi yazdım o kadar.Yani konu hakkında ayet ve hadisler var.Tartışma bunların tercümesinden kaynaklanıyor.Fakat alimler,bu işin ustaları,bu işe ömrünü verenler ordaki örtünme emrini farzdır sonucu çıkartarak tercüme ediyor.ben de o ustalara güveniyorum ki mesele bundan ibaret.
Yani ihtilaf tercüme yorumdan kaynaklanıyor.Fakat ehl-i sünnet arasında böyle bir ihtilaf yok.Hepsi farzdır diyor.O zaman bir sunni olarak benim açımdan da bir ihtilaf yok.Bu islamın ilim ve amel kısmıyla ilgili bir mevzu.Yani konuşabilmek için bu ilimlere sahip olmak gerekir ki bende yok.o zaman erbabının sözüne teslim olmak yakışık alır hem de hepsinin ittifakla söylediği bir hususta...

#30 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 19.09.2009 - 19:21

Ne yani kişilerin yaptıkları önemli değil mi.Laiklik vurgusu yapan ve bu görüşlerini imam-ı azamla destekleyen bir din alimi tutup siyasi parti kurarsa devlet başkanlığına aday olursa tabiki kuşkulanırım.Üstüne bi de yuh derim.Yukarda dediğim gibi bu bir kadına tecavüz eden adamın etrafına toplananlara tecavüz etmenin zararlarını ve kötülüğünü anlatması gibidir.Hem de tecavüz esnasında.Valla anlattıkları doğru bile olsa halinden çok da zevkli bir iş olduğu anlaşılıyor...Şükür etrafında toplananlardan falan değiliz...


Neden Yaşar Nuri Öztürk laiklik ile ilgili görüşlerini İmam-ı Azam ile destekleyemez mi ? Yoksa sen de laiklik ilkesinin Fransa'dan ithal edildiğini sananlardan mısın ? İmam-ı Azam'ın referans alındığı bir laiklik anlayışı seni rahatsız mı ediyor ? Yoksa Yaşar Nuri Öztürk'ün yıllardır çıkar gruplarının laiklik ve muhafazakarlık üzerinde dönüp dolaşan tartışmalarına son vereceğinden mi korkuyorsun ?

Eğer korkuyorsan korkunun ecele faydası yok. Bu toplum elbette Safii-Eş'ari çizgiden çıkıp Hanefi-Maturidi mezhebine yani aslına dönecektir. Bu bağlamda ben de Yaşar Nuri Öztürk'ün çabalarına saygı duyuyorum. Kendi adıma, onun muhafazakar kesmi rejim ve Atatürk ile barıştırma çabasını sonuna kadar destekliyorum. Bu toplum Araplaşmayacak, yobaz olmayacak. İslamiyet adına dayatılan Arap emperyalizmine karşı direnecek. Geçmişte olduğu gibi Türk Müslümanlığını yaşayacak. Allah'ı, iyiliği ve güzelliği, İslamiyet'i dayatmayla değil, İmam-ı Azam Ebu Hanife, İmam Maturidi gibi akılla bulacak.

#31 duygusuz

duygusuz

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Üyeler
  • 8.004 Mesaj
  • Konum:niko
  • İlgi Alanları:güzel ve iyi olan her şey

Gönderim zamanı 19.09.2009 - 21:33

onun bunun şunun başörtüsü hakkında ne dediğinden ziyade Kur'an'ın dediğine (Allah kelamına) bakmak lazım. (nur,31)

............................şşşşt sessiz ol!.................................


#32 atlantisli

atlantisli

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.241 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atlantis

Gönderim zamanı 19.09.2009 - 21:51

Bu toplum tabiki araplaşmayacak,olacak olsa çoktan araplaşırdı.Önceden de dediğim gibi bu topraklarda islam bahçesini yeseviler mevlanalar yunuslar yeşertti bahçıvanlık yaptı.İbne teymiyeler bu topraklara onlar sebebiyle sızamadı.Onun için bugün tasavvuf hakkında şirktir kula tapmaktır bunlar müslüman kılığına girmiş hümanistler yaygarası var.Çünkü bu toprakları arap dinciliğinden tasavvuf ve onun öncüleri korudu.Yani şu an küçümsenen tarikatlar.Müslüm gündüz ali kalkancı gibi 28 şubat aktörleri sayesinde kurunun yanında yaş da yandı.Yandı da bişi olmadı ya neyse.Bugün emevi dincileri anti-tasavvuf propaganda yapıyorlar.Diyorlarki Türkiye'de İslami direniş ve uyanışın sağlanamamasının sebebi tasavvuf ehli cemaat ve tarikat anlayışıdır.Bunlar şeriatı bir devlet yönetimi değil insan yönetimi olarak algılayıp insan merkezli hareket ediyorlar.Bu yönleriyle tam birer hümanistler.Hatta tarikatlar bazı cemaatlerden bile nasibini almadı mı.Niye sessiz kalıyorsunuz diye.Milli gençlik vakıfları tasavvuf düşmanlarıyla dolduydu.Erbakan hocaları iktidara gelmeden önce "şeriatı getirecez bize oy verin"dediği büyük bir nakşibendi şeyhi tarafından nazikçe dergahından kovulduydu;"şeriat siyasetle gelmez ki zaten var yaşanmayı bekliyor,komşun açken tok uyuma" Yani erbakan hareketi müslümanların baskı altında yaşadığı bir dönemde sivrildi ve yok oldu,arap ekolunun olup olacağı o kadar.Arablardan din ihraç edilemez Türkiye'ye,bunun altyapısı yok bi defa.Hadi edildi diyelim.Bu buzdağının üzerine bina dikmeye benzer,sabah olup güneş doğunca temeli erir,bina yıkılır.

Kendi adıma, onun muhafazakar kesmi rejim ve Atatürk ile barıştırma çabasını sonuna kadar destekliyorum. Bu toplum Araplaşmayacak, yobaz olmayacak. İslamiyet adına dayatılan Arap emperyalizmine karşı direnecek. Geçmişte olduğu gibi Türk Müslümanlığını yaşayacak.

Yaşar nuri kim ya.Asıl ben sendeki yaşar nuri takıntısını anlamıyorum.Yaşar nuri bir zamanların hızlı tarikatçısı.Zaten bu yüzden çoğu söylemlerini tasavvuf kitaplarından alıp siyasi fikirleriyle sentezleyip çorba yapıyor.Onun bu çıkardığı kitabındaki "yeni" denilen söylemlerini senelerdir biliyorum.Burda bile yazmıştım bu görüşlerimi.Halkımız okumadığı için yeni diyorlar inanıyor.Bu adam bir siyasi parti lideri,tasavvuf geleneğinde siyaset adamlarının din üzerindeki yürüttüğü fikirler doğru bile olsa lağımdan akan süt gibidir.Herkesin içmeye midesi kaldırmaz.Partisinden ayrılsın,siyasi hedeflerinden vazgeçsin sadece din adamı sıfatıyla karşımıza çıksın.Ben nerden bileyim onun siyasi partisinin oyunu arttırmak için dini söylem ve kitaplarında yönlendirma yapmadığını.Kendisiyle apaçık çelişen bi adam.Ve bu adamın adını bu kadar ağzıma aldığım için kendimi ayıplıyorum:)

onun muhafazakar kesmi rejim ve Atatürk ile barıştırma çabası

Muhafazakar kesim diye birşey yok arkadaşım.Müslüman Türkler var.Senin muhafazakar dediğin kesim siyasete bulaşmış,nimetlerinden istifade eden,çocuğunu rahatça işe koyan,şirketi varsa krizden etkilenmeyen,işadamları cemaatleri kurup çalışanlarına bir tek namaz molası verip eşek gibi çalıştıran,işçisinin hakkını alın teri kendisini boğacak bir gölete dönüşmeden vermeyen,başka taraftan bazı kimselerin kendisine sosyal statü elde edebilmek için kapalı eş,cuma vakti kapalı işyeri gibi şartları yerine getirip sızdığı toplumsal yapıdır.Bunlar kısmen elit müslümanlar ve çevresine toplanan orta direk halktan oluşurlar.Gariban müslümanlara bakmazlar,onları ancak mübarek yolculuklarında binecekleri mübarek develer olarak kullanırlar:) Fakat müslümanın garip de olsa hakikisine denk geldiklerinde deve olmadığı için aslan gibi bir pençede parçalar bunları.Çünkü silahları olan para onun için değersiz olduğu için etkisizdir de.Gerçek müslüman bu adamlardan kafirden kaçtığından daha çok kaçar,korktuğundan değil,çirkefe bulaşmamak için,çünkü necasettir namaza engeldir:) Tabi benim gibiler gördüğünde sıkıp bokunu çıkarır,su diye bişi var :) (bu arada kemalistlerin acınası halleri yanında bu adamlar elleri olmasa da işte yanakları falan öpülesidir:)
Kul hakkı korkusuyla tayin işlerinden uzak duran müslüman halk da bu iki grubun kavgasını izliyor.Seçimlerde de hakemlik yapıyor.E meydana hakemin de yaptığı işten gurur duymasını sağlayacak biri de çıkmıyor.Halk da en çok pehlivana benziyeni en çok puan toplayanı galip ilan ediyor.Dur daha bu ülkemdeki sosyo-kültürel çatışmalardan ne acayip toplumsal gruplar türeyecek...
O zaman kim kimi kimle barıştırıyor roy.Muhafazakarla atatürkçüleri mi.gülerim ben buna.onlar zaten barışık.güreştiklerine bakma dertleri altın kemer.seyircileri umursadıkları falan yok.Sandıkta kuyruğa giren halk onlar için birer oy işçisi.Kimse bu ülkede gerçek müslümanları muhafazakarlık adıyla karalamasın.Muhafazakarlık,modern müslüman,boş laf bunlar.Bu ülkede samimi müslümanlar var ve onlar bazı siyasi gruplar tarafından düşman,bazıları tarafından oy hamalı görülüyor.Bunlar salak değil dediğim gibi gerçek müslüman.Bu dünyayı geçici bilip diğerinin sonsuz ve sonsuz adaletli olduğunu biliyorlar.Ondan ses çıkarmıyorlar.Neyse konu dağıldı.İşte o yaşar nuri de din adamlığını bi kenara bile bırakmayıp parti "kuran" sistemin ürettiği oy simsarlarının evrim geçirmiş en tuhaflarından.Zaten halk tarafından itibar falan da görmüyor.Zaten tarihe de baktığında chp çarkından geçmiş bir din ya da din kişilikli adam halk tarafından itibar görmemiştir.neyse dağıttık iyce sen toparla :P ama muhafazakarlık etiketini müslüman Türklere yapıştırma.hatta atatürkçülük etiketini de o adamlara yapıştırıp küçültme.en azından kemalist de.işim var ben kaçar:)

#33 tarkan

tarkan

    Zaman buldukça takılır

  • Üyeler
  • 163 Mesaj

Gönderim zamanı 20.09.2009 - 10:18

atlantisli

İmamı Azam'ın şimdi kemikleri sızlıyordur. Sendemi brütüs,pardon sende mi atlantisli diye. Şu anlatıkların tam da Arap-Emevi -Abbasi tavırları ve düşünceleri. Toplum araplaşmayacak diyorsun bizimle dalgamı geçiyorsun.Sana Günaydın demenin tam zamanı. Türk toplumu arabesk'lik gibi bir geçiş dönemini geçmiş araplaşmak üzere. Halifelik gibi siyasi bir kurum, din adına dindarlık adına bu ülke halkını hayvan sürüsü gibi yönetti. Daha ne olmalıydı. Halifelikten önce ki Padişahlar iyi bak!! Eğitim seviyeleri,bilime ve ilime bakışları etraflarındaki hocaların Bilgeliği onları ihtişamlaştırmıştır.İmparatorluk kurmuşlardı. Halifelik sevdasında Senin kafadan olanlar da Ata mirası yiyip yan gelip yatmışlardı
TV Prğramında Yaşar Nuri aynen şunu açık ve net söylüyor. Ben 3 Yaşında aklım erdiğinde Tekke den dedemin babamın kucağın dan bu güne geldim.Eksiğim Yüzümde sakal yok ''teneke suratlılardanım'' ama İmamı Azamın Yolundayım diyor. 20 yaşın da ki bir delikanlıyken tarikat yolunda hatalarım oldu ama önemli olan hatadan dönmektir diyor. Ben İmamı Azamın gerçekfikirlerini düşüncelerini kendime yol edindim düşmanım çoğaldı. Bana yıllardır Emevi-ABBASİ zulmü uygulanıyor DİYOR. İmamı Azam arap- emevi-abbasi dincliğine siyasetle karşılık vermeye çalıştı ama teşkilatlanmadığından yani teşkilatı olmadığından İktidarı elinde tutanlar tarafından yok edildi.DİYOR
Atlantisli
Sıradan bir yabancının söylediğini sana aktarayım.Bu günkü kafadaki İslam dünyasını(araplar ve bizi kasdediyor) kamufule etsek dış dünya ile ilgilerini kessek bilgi dışında onlara ne isterlerse versek Kamufulajı kaldırdığımızda değişen hiçbirşry olmadığını BIRAKTIÐIMIZDAN DAHA KÖTÜ OLDUKLARINI GÖRÜRSÜNÜZ Demişti.
Dünya 500 Yıl geriden gidiyor bunun tek sebebide bize ASALAK gibi yapışmış islam dünyasıdır demişti.
Ah o günlerde İmamı Azamın Üzeri örtülmüş esas fikirlerinden haberim yoktu. Hatta ona yamanan yalan fikirler onunmuş gibi bize aktarılıyordu.
Bilsaydim Cevabım çok şık olur du. Çünkü asıl sebep haçlı dayatmaları olduğunu gözünün içine baka baka söylerdim.

Atlantisli titre ve kendine gel. Gittiğin yol Allah yolu değil Haçlıların KOYNU.

Bu mesaj tarkan tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 20.09.2009 - 10:34


#34 atlantisli

atlantisli

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.241 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atlantis

Gönderim zamanı 20.09.2009 - 15:11

Halifelik sevdasında Senin kafadan olanlar da Ata mirası yiyip yan gelip yatmışlardı

Atlantisli titre ve kendine gel. Gittiğin yol Allah yolu değil Haçlıların KOYNU.

*zong titriyom da kendime gelemiyom tarkan.Bu haçlı ceynleri çok fenalar.Onlar da şey diyo "atlantisli titriyom bana gel" ben de dayanamıyom.Ama merak etme bi dahaki haçlı nesli baba tarafından Türk olacak,hepsini şeyyapcam neydi asimile yapcam :P bak tüylerim tiken tiken oldu görür müyüz o günleri :P :P

#35 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 22.09.2009 - 03:15

Gönderilen Resim

İnsanların sizin fikirlerinizi paylaşmıyor olması demek onlara hakaretlerde veya aşağılamalarda bulunup terbiyesizlik yapabilmeniz demek değildir..

Görüşlerinizi birilerinin değerlerine, maneviyatına ve kişilik haklarına saygı duyarak yapmayacaksanız hiç yapmayın hatta forumlara da yazmayın.

Görüşlerinize değer verilmesini istiyorsanız o değeri hak edecek üslup kullanın.

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#36 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 24.09.2009 - 12:43

Sevgili atlantisli

yaşar nuriye gelince.o adamı ciddiye almıyorum.daha önce onun konusunda yazdıydım düşüncelerimi

Demişsiniz.
Ama bak birileri onu bayağı bayağı ciddiye almışlar.

Başkalrını bilemiyeceğim ama ben dahil hatta Yaşar Nuri'nin de bizzat kendisi de dahil olmak üzere tam tanıyamamışız.
2000 Yılında Time dergisinin açtığı anketten haberim vardı ama içeriği ve sonucu hakkında hiçbir fikrim ve bilgim yoktu. Ben de yeni öğrendim.

O bile kendini tanıyananışken sen, ben, kim oluyoruz da yorum yapıyoruz ki.!!??
İlahiyatçı, Avukat, Siyasetçi, Gazeteci Prof. Yaşar Nuri'yi , Yaşar Nuri den öğrenelim. Buyurun okuyun.

HABERTÜRK muhabirlerinden Bedia Ceylan Güzelce'nin, İmamı Âzam kitabıya ilgili olarak bendenizle yaptığı röportajı 13 Eylül'de yayınlandı. Röportaj vesilesiyle şahsımla ilgili bir gerçeği öğrendim. Bu gerçek beni bazı şeyleri bir kez daha hatırlamaya ve hatırlatmaya itti. Şöyle:
Ünlü Time Dergisi'nin 2000 yılında yaptığı "Yirminci Yüzyılın En Etkili Yüz Şahsiyeti" anketini biliriz. Bendeniz, o ankette, dünya kamuoyunun verdiği 290 bin küsur oyla "Yirminci Yüzyılın En Etkili Yüz Adamı"nın ilk onu arasına konmuştum.
"En Etkili Yüz Adam" beş kategoride seçilmişti:
1. Liderler ve Devrimciler
2. Sanatkârlar ve Müteşebbisler
3. Dev Tesis Kuranlar
4. İlim Adamları ve Düşünürler
5. Kahramanlar
Bendeniz 4. kategori olan "İlim Adamları ve Düşünürler" kategorisinin ilk 10'u içinde yer alıyorum.

ÇALIŞMAKTAN BUNLARI TAKİBE VAKİT BULAMADIM

Bedia'nın röportajına kadar, Einstein'dan iki basamak sonra yedinci sırada olduğumu biliyordum. Hoş bu bilgimi de yine birilerine borçluyum.
Durumu, o sıralarda, "New York Life Insurance"ın davetiyle ABD'nin üç eyaletinde verdiğim "İslam ve Sigorta" konulu 8 konferansın ilkinin açış konuşmasını yapan Amerikalının, "Bugün size yüzyılımızı etkilemiş yüz büyük insanın ilk onu içinde yer alan bir bilim ve düşünce adamı hitap edecek" sözü üzerine öğrenmiştim. Konferans sonrası sohbette "Bunu yeni öğrendim" dediğimde Amerikalı şaşırmış ve beni elimden tutarak bilgisayarın başına getirip Time anketiyle ilgili haberi okutmuş ve espri olarak da bir çıkış alarak "Bunu sakla. Belli ki sen kendinle ilgili haberleri takip etmiyorsun" diye bana vermişti. O çıkış sayfaları hâlâ dosyalarımdadır. O günlerde anket henüz sonuçlanmamıştı.
İzin verin hiç değilse şunu söyleyeyim: "Dinci ve dinsiz bazı namussuzlar"ın habire "kibirli, burnu büyük, övgü ve başarıya doymayan" adam diye bir tür megaloman gibi lanse etmeye çalıştıkları adam kendisiyle ilgili dünya çapında bir anketin böylesine gurur verici sonuçlarına karşı böylesine kayıtsızdı. Ve benim ülkemin basını ve devleti, dünya kamuoyunun beni layık gördüğü bu sonuçtan tek kelimeyle bahsetmemiştir. Amerikalı sayesinde öğrendiğim sonuçlarda, bendeniz, 7. sırada, Albert Einstein'dan iki basamak sonrada idim.
Bedia'nın röportajı sayesinde öğrendim ki, anketin son şekline göre, Einstein benim iki basamak önümde değil, arkamda yer alıyor. Time'ın yayınladığı "oylamanın son günü" (last day of voting: 19 Ocak 2000) listesindeki "İlim Adamları ve Düşünürler" kategorisindeki ilk on şahsın aldığı oylar ve genel oylara oranlar şöyle:
1. Enrico Femi: 769.453 oyla % 21.25.
2. Jonas Solk: 762.048 oyla % 21.04.
3. Viktor Hambardzumian: 554.143 oyla % 15.30.
4. Milton Friedman: 385.181 oyla % 10.63.
5. Edward Teller: 323.981 oyla % 8.94.
6. Alan Turing: 308.806 oyla % 8.52.
7. Yaşar Nuri Öztürk: 292.039 oyla % 8.06.
8. Vannevar Bush: 119.549 oyla % 3.30.
9. Albert Einstein: 54.262 oyla % 1.49.
10. John Kennedy: 8634 oyla % 0.21.
John Kennedy, Liderler kategorisinde de ilk onun arasında. Orada aldığı oy da 8634 ve oran yine % 0.21. Bilvesile şunu da ekleyelim:
Anılan ankette Mustafa Kemal Atatürk iki kategoriye girmiş ve ikisinde de bir milyonun üstünde oy almış: Liderler kategorisinde 1.339.039 oyla ikinci, Kahramanlar kategorisinde 1.580.369 oyla üçüncü sırada yer alıyor büyük Atatürk.
Bu ankette yer alan üçüncü Türk, Vehbi Koç. Müteşebbisler kategorisinde 5. sırada. 345.902 oy ve % 10.97 oranla.

Bu mesaj waranko tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 24.09.2009 - 12:54


#37 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 26.09.2009 - 09:51

Yaşar Nuriden devam edelim Nefret edenler okumasın !!

DÜNKÜ yazımda "bir biçimde" kendimden söz ettim. Çünkü bu bir insanlık ve ülke meselesi haline geldi. Yoksa ne diye böyle bir şey yapayım? Ne ihtiyacım var ne de hevesim. Ama bir yer geliyor ki, hakka saygı icabı bazı şeyleri söylemek gerekiyor. Birileri söylemiyorsa sizin söylemeniz gerekiyor. Bakıyorsunuz, dağ taş kör ve sağır. Bu defa, sizi övmek anlamı da taşısa konuya girmek zorunda kalıyorsunuz.
Çünkü bu medyada hakka, emeğe, liyakate saygı yok; bu ülke siyasetinde vicdan yok. Sürekli kendi bindikleri dalları kesiyorlar veya kesilmesine seyirci kalıyorlar. Güneşin batışından biraz sonra muhtaç olacakları lambaları, güneşin batışından biraz önce parçalıyorlar.
İlkokul diplomasını 14 yaşında dışarıdan almış bir adamım. Yaptığım işler, geldiğim yer dünyanın malumu. Bunlar nasıl oldu? Kırk yıldır depar koşmakla oldu. Aralıksız, dinlencesiz, tavizsiz ve muvazaasız. Aydınlatmak ve uyarmak için yazdım, konuştum, ders verdim. Yani eğittim ve öğrettim.
İki şeyin peşinde asla koşmadım: Para ve şöhret. Ama öylesine büyük değerler ürettim ki o peşinde koşmadığım şeyler benim peşimde koştu, beni bir biçimde gelip buldular. Namerde muhtaç olmayacak kadar para kazandım. Zengin olmadım, çünkü böyle bir hevesim ve gayem olmadı. Zenginliğim; kitaplarım, ilmim, fikrim. "Dinci ve dinsiz bazı namussuzlar", beni gelip bulan şeyleri ben onların peşinde koşmuşum gibi göstermek kahpeliğini hep sürdürdüler. Çoğunun hareket noktası kıskançlıktır. Ben onlara Kur'an'dan aldığım bir cümleyle cevap vermeyi sürdürüyorum:
"Kin ve öfkenizle geberin!" (Âli İmran, 119)

*

Dediğim gibi, işimi yapmaya devam ediyorum. Ölümsüz Nietzsche'nin tabiriyle, "Eserim için yaşıyorum". Bana ne paradan puldan, bana ne şöhretten, şandan. Gök kubbeye ses bırakmaktan daha büyük servet, daha büyük şöhret tanımıyorum.
Dünyanın çok saygın üniversitelerinde bendenizle ilgili yapılmış İngilizce, Almanca, Fransızca tezlerin bir kısmını da başkalarından öğrendim, öğreniyorum. Tezler dışında kitap düzeyinde yayınlar ve değerlendirmeler de var. Bunlar da dünyanın sayılı üniversitelerinde, ilim insanları tarafından yazılmış.
Evet, ben sadece işimle meşgul oldum, eserim için yaşadım. Ve kırk yılı aşkın bir zamandır, üstüme güneş doğmadı. Güneşin doğuşundan hep önce kalktım; bazen de güneş doğuncaya kadar çalıştım, sonra bir süre uyudum. En büyük sermayem olan "yüreğim çok kuvvetli benim".
Hem sürekli depar koşan hem de sürekli üreten bir yürek bu. Patronu olmayan bir yürek bu. Benim patronum, alın terimdir. Gazetelerinde yazdığım işverenleri patronum değil, dostum, ağabeyim veya kardeşim olarak sevip saydım. Şu gök kubbenin altında Kur'an-ı Kerim'le onu bana öğreten babam dışında hiçbir insana, bırakın minneti, bir çay borcum bile yok. Ne buldumsa Kur'an sayesinde buldum. Kur'an benim hem iman kaynağım hem rehberim hem de koruyup kollayıcım oldu. Ben, hayatımı ona sadakat ve samimiyetle hizmete adadım, o da beni irfan ve itibar sahibi yaptı. İsterseniz iltimas etti deyin.
Evet, durum bu. Bendeniz ise bu "gurur" tablolarıyla değil kasılmayı, hakkımda yazılıp çizilenlerin birçoğundan doğru dürüst haberdar bile değilim. Bu tabloları benim adıma manşetleyip yayacak bir kuruluş, vakıf, tarikat, cemaat vs. ise hiç olmadı ve olmayacak.
Devlet mi?
Ha, o benim hayatımda sadece bir şey yaptı: Bana sürekli kazık attı, engel çıkardı, birilerinin hatırı için beni bir biçimde horladı. Ama o benim devletim, gururum, onurum. Allah ona zeval göstermesin!
Şikâyetlerim yok mu? Var. Ama bu konuda şikâyetimi sadece Allah'a ve tarihe arz ederim. Bu söylediklerim de tarihe not düşmek içindir. İnsanoğlundan asla bir şey beklemedim, beklemeyeceğim.
Tam bu noktada bir şey daha yapmalıyım: Dinci ve dinsiz zalimlerin, "O, statükonun, resmi gücün adamıdır" hezeyanının ne menem bir kahpelik söylemi olduğunu sizlere anlatmak zorundayım.
Yarınki yazımda bunu yapacağım.

#38 duygusuz

duygusuz

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Üyeler
  • 8.004 Mesaj
  • Konum:niko
  • İlgi Alanları:güzel ve iyi olan her şey

Gönderim zamanı 06.10.2009 - 21:06

ah şu tarihe geçme hevesi yok muuuu......

yazık....

aksi iddia edilemez ayet ve hadislerle destekli pek çok uygulamayı, nasıl da inkar edebiliyor, nasıl da kandırıyor nicelerini. şimdi buraya tek tek sayıp dökmek isterdim o malum açıklamalarını, ama inanın yazmaya değmez. onun ne olduğunu zaten bilen biliyor. ona hayranlık duyanlar, şüphesiz islamiyeti onun söylemlerinden ibaret sayıp başka kaynak taraması yapmaya gerek duymamışlar.körü körüne bağlanmak diye buna denir. BAÐNAZLIK diye buna denir.


bilmek isteyene, ama gerçekten bilmek isteyene ne mutlu.

............................şşşşt sessiz ol!.................................


#39 waranko

waranko

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 760 Mesaj

Gönderim zamanı 07.10.2009 - 18:04

Sevgili kahkaha

Buraya yazanların yazdıklarına bir bakarmısınız.. Herkez öyle veya böyle kendi fikirlerini düşüncelerini gönüllerinden geçenleri açık bir dille anlatmışlar.

Tesbitlerini bulgularını açık bir dil ile eleştirmişler veya eleştirilmişler.


şimdi buraya tek tek sayıp dökmek isterdim o malum açıklamalarını, ama inanın yazmaya değmez. onun ne olduğunu zaten bilen biliyor.

Demişsiniz.

Ne demek istiyorsanız açık ve seçik söyleyin.

Belki bilmeyen de var. İnsanları diğer insanların kafasında bilinmeyen bir yere koyuyorsunuz.

Bu yaptığınla İnsanları töhmet altında bırakıyor sonrada bırakıp gidiyorsunuz.

Sizde bilirsiniz ki Üstü örtülü olarak birtakım imalarla insanlar hakkında yorumlarda bulunmak sonra da kaçmak samimi müslümana yakışmaz.

Dincilerin tavırıdır bu.
İftira sadizmi ile yanıp tutuşan dinci tavrıdır bu.

Dinin temel düşmanları olan yalancılık, kamu hakkı talanı, iftira, insana kötülük (diri diri insan yakmak dahil) bu dinci takımın sıradan eylemleri olmuştur. İslam dünyası ne çekiyorsa İftira sadizminin yalanlarıyla saldıranların yaptığı kötülükten çekiyor.

Özellikle iftira, bunların baş ibadeti, birinci dereceden siyasal sermayeleridir.

Kur’an, bu ümmetin, öz Peygamberi’nin eşine zina suçu iftirası attığını bize uzun uzun anlatmaktadır. Bunu sebepsiz göremeyiz. Kur’an bu yolla bizi, Müslüman ümmetin zaaflarından birine karşı uyarmaktadır.Ders vermektedir.

Gavur dediğimiz Avrupalılar müslümanların iftira atma ve yalan söyleme zaafından dolayı onlara saygı duymadıklarını güvenmediklerini söylüyorlar.. Özellikle Araplara hiç duymuyorlar.

“Müslümanlara hertürlü kötülük ediliyor, saygı duyulmuyor, Müslümanlar zararlı varlıklar gibi itiliyor, kakılıyor.”Deniliyor ya.
Tek sebebi. Peygamberimizin elbisesini, sakalını din yapıp ama ahlakını din yapamadığımızdandır.
Resme değil de çerçeveye baktığımızdandır.

İşte, temel facia noktamız budur. İslam’ın getirdiği evrensel ilkeleri din yapmak yerine, İslam’ın geldiği dönemin Arap örflerini din yaptık. İşlediğimiz en büyük günah, ayağımızı kaydıran en büyük yanlış da budur.

Amacım sizi sıkıştırmak veya zorlamak asla değil. Yazmayabilirsiniz de ama siz töhmet altında kalacaksız. Buraya kadar bunu anlatmaya çalıştım.

Şimdi Söylediklerinizi belgeye ve bilgiye dayalı olarak altını doldurarak kendi yorularınızı da ekleyerek yazmanız ne demek istediğiniz anlatmanız gerekmektedir. Bunu istemek bize HAK siz de borç olduğundandır.

#40 duygusuz

duygusuz

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Üyeler
  • 8.004 Mesaj
  • Konum:niko
  • İlgi Alanları:güzel ve iyi olan her şey

Gönderim zamanı 12.10.2009 - 22:12

sayın waranko.
araştırıp öğrenmek isteyenin önünde kaynaklar bir hazine gibi duruyor.

ayrıca "dinci" ifadesi çok saçma. bir insan ya dinine bağlıdır ve onu yaşar, ya da bağlı değildir ve yaşamaz. "dinci" dediğin ne oluyor öyle..
şimdi inanan herkes dinci oluyor o halde. peki neden kötüleme yapar gibi "dinci" kelimesini imalı kullanıyorsunuz. sizin inancınız varsa eğer siz de dincisiniz, biz de.
(o kelimenin kullanımı hoşuma gitmiyor)

diğer yaşar nuri mevzuuna gelince. yukarıda dediim gibi, söz konusu şahsın kırdığı cevizler malumdur. bunları bir de ben ortaya serip dökmek istemedim. yaptığım kimseyi töhmet altında bırakmak değildir. herkesin bildiği gerçeği söyledim ben. ha, illaki bir örnek istiyorsanız islamda reenkarnasyonun olduğunu savunması yeter.

............................şşşşt sessiz ol!.................................






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli