İçerik değiştir



- - - - -

buna mi layik'iz?


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 60 yanıt verildi

#1 dora

dora

    made by f"ebru"ary 8

  • Cadı
  • 4.623 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:yalnızlar rıhtımı..
  • İlgi Alanları:ilgisiz alakasiz..

Gönderim zamanı 24.01.2006 - 13:40


allah a ve kuran a inanan biri olarak..
kuran-i kerim de gectigini sandigim (yaniliyorsam lütfen düzeltin) hadislerden ikisini tartismak istiyorum.

-"her insan layıkını alır" cümlesi sizce ne kadar dogrudur?
insanin kalp güzelligine gore allah ona layik insanlarla tanisma firsati, beyin kapasitesine gore okuma firsati, sans vs.. vermesi anlamina mi gelir bu?
cok iyi niyetli bir kadinin, icip evde karisini döven bir kocayla evlenmis olmasi aslinda onun kalben iyi olmadiginin gostergesi midir?
ya da bu cümle nasil aciklanir?

- "cehenneme baktim, ordaki insanlarin cogunlugu kadindi, cünkü kadinlar kocalarina tesekkür etmiyorlar"
(yazmis oldugum cümle anlam olarak tam, kelime sayisi olarak eksik olabilir, yanlisim icin afedersiniz)

yukardaki cumle o dönemin kadinlari icin mi gecerliydi? "ana" olmak gibi serefe ulasmis kadinlarin cogunlugunun cehennemi neden hakettiklerini akliniz alabiliyor mu?

DIKKAT : INKAR ETMIYORUM, LÜTFEN INKAR ETMISIM YOLUNDA CVP LAR VERMEYIN. KONULARI TARTISMAK ISTIYORUM.
“Sen; onun sorduklarına cevap vermeye bile tenezzül etmezsin, o seni susturduğunu sanar. Hayat işte.”

#2 Ziyaretçi_oleganforsite_*

Ziyaretçi_oleganforsite_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 24.01.2006 - 20:50

kader bağlantılı bir soru aslında , eğer evlendiği adam onu dövüyorsa kadının içi kötü diye ona öylesi mi kısmet oldu diye soruyorsun, şununla birlikte düşünselim istersen, kaza oluyor bir bebek ölüyor kazada, bebeğin kaderi ölüm ama daha iyi ve kötü davranmayı bir kenara bırak daha ne yaptığıını bilmiyor.

aslında bu sorduğun çok çakışmalı bir mevzuya gidiyor, kader ve cennet cehennem imtihanı çakışması.

evvelki konulardan birinde tartışmıştı millet onu ve bir ortak noktaya varılamamıştı.

çakışma noktası da şu kader var ise cennet cehennem imtihanının manası kalmaz çünkü zaten önceden belirlenmiş birşey imtihan değil simulasyon olur ne cennet kalır ne cehennem, ha imtihan varsa kader olmaz birey kendi geleceğini kendi belirler e gider o da, 3 semavi din de buna cevap veremiyor, kişinin kendi kaderini belirlemesi ise karma inancı yani budizme gidiyor, tanrı ortadan kalkıyor bu sefer,

senin fikrin ne bu mevzuda ? :P

#3 Ziyaretçi_oleganforsite_*

Ziyaretçi_oleganforsite_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 24.01.2006 - 20:56

bir de kuranı dikkatli incelediğimizde sadece erkeklere hitap ettiğini görürüz, özellikle kadın erkek ilişkilerinin tanımladnığı bölümlerde eşlerden erkek olana hitap ediliyor, keza miras mevzusunda sorun var yine kadınlar için, mesela şahitlik olaylarında da bir erkeğe 2 kadın şahit denk olarak gösterilmiş, bunlardan göz ardı edilen bazı mevzular, keza bazı yerlerde de kadının şeytansı olarak betimlendiğini görürüz buna çakışma olarak ta kadının övüldüğünü görürüz, yine de kadının yeri kuran da çok çelişkili,

bunu açıklamak isteyenler kibarca argümanlarıyla yazabilirler polemik yaratmak gibi bir niyyetim yok

(sakın saldırıyorum sanma, biri sadece açıklayabiliyorsa açıklasın diye diyorum tatışma konusu baabında)

#4 dokuzharf

dokuzharf

    ...

  • Kurucular
  • 19.758 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:İzmir

Gönderim zamanı 24.01.2006 - 21:17

İslam'da kadın, dilediği şekilde mülk edinip, mülkünde istediği gibi tasarruf eder. Hz. Hatice, Mekke'nin en zengin hanımlarından biriydi. Cahiliye devrinde bile Tahire (temiz kadın) ve Tacire (kadın tüccar) lakaplarıyla anılırdı. İslam'ın zuhurundan sonra da İslam'ı canıyla olduğu kadar malıyla da desteklemiştir.

Hazret-i Ömer’in (ra) şu itirafını hiç unutmamalıyız. Diyor ki bu büyük insan:

- Biz İslam’dan önce kadınları adam yerine koymazdık. İslam gelince onlara hem ayetlerde hem de hadislerde yer verdi, erkekler gibi hakları anlatıldı. Ondan sonra biz kadınların da erkekler gibi hakları olduğunu düşünür hale geldik!.. (Buhari, Müslim) ..

Alıntıdır.

Değişiklikler Kaydedildi...

#5 Ziyaretçi_oleganforsite_*

Ziyaretçi_oleganforsite_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 02:23

peki bunu başka bir başılkta belirttiğim (nisa, talak ve ahzap vs..) bazı sureler ile nasıl karşılaştıracağız, sure ile verebilirmisin kadına verilen öenmli yeri ve değeri ?

erkekler ile eşit hakların verildiğini söyleyebilirmiyiz ? hangi surelere dayanarak ? yukardaki 3 sure kadının haklarının erkeğinkine göre aşağı olduğunu söylüyorlar, özellikle s.94 ve s.101 de (nisa ve devamında) yani açıkça belirtilmiş.

ulu kişilerin söyledikleri sözler asıl kitabın yanında aynı ağırlığa sahip değil, sonuçta hz.ömerin öz fikri olur dediği.

#6 sparkplug

sparkplug

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 946 Mesaj

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 11:13

Kaderin varolduğu bir evrende günah olamaz.

Günahın varolduğu bir evrende kader olamaz.

Her iki durumda da insanın layığı fikri anlamını kaybeder.

Her iki durumda da Kuran geçersizdir.

Bu konuyu daha ayrıntılı biçimde Kuran'daki Çelişkiler iletimde işledim, dileyen oradan ayet atıfları ile birlikte bilgi alabilir.

#7 cengiz

cengiz

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 247 Mesaj
  • İlgi Alanları:müzik kitap din, astroloji astronomi

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 11:22

- "cehenneme baktim, ordaki insanlarin cogunlugu kadindi, cünkü kadinlar kocalarina tesekkür etmiyorlar"
(yazmis oldugum cümle anlam olarak tam, kelime sayisi olarak eksik olabilir, yanlisim icin afedersiniz)

yukardaki cumle o dönemin kadinlari icin mi gecerliydi? "ana" olmak gibi serefe ulasmis kadinlarin cogunlugunun cehennemi neden hakettiklerini akliniz alabiliyor mu?


GOFRET
Bu hadislerin doğruluğunu ayırdetmek için önce Kurana uygunluğuna bakılır sonra samimi bir vicdanla doruluğuna kanaat getirilir
bunu peygamber efendimizin bir hadisiyle ifade edeyim
Bana isnat edilen bir söz duyduğunuzda kalbiniz onu tastikler, tüyleriniz ve derileriniz onun önünde yumuşar ve onu bana yakıştırırsanız bilinizki ben o söze sizden daha çok yakınımdır
bana nakledilen sözü kalbiniz reddeder tüyleriniz ve derileriniz onun önünde nefretle ürperir onu bana yakıştıramaz iseniz, bilinizki o söz bana size olduğundan daha uzaktır.
Allah resulü bu sözüyle ümmetinin gönlüne ve vicdanına ne kadar çok güvendiğini göstergesidir.
Başka bir hadis’de ise; Ben şu yavrusunu bağrına basan yanakları güneş ve rüzgardan yanıp kavrulan kadın kıyamet günü iki parmağım gibi yan yana olacağız
Hz. Muhammed’din kadına bakışı sosyolojik hukuksal baza değil aşk bazına oturur o kadının hukuksal ekonomik haklarını garantiye almanın kadının varlık ve oluştaki yerine uygun bir sevgi ve saygı içinde düşünülmesi gerektiğine inanmaktadır
kadın yaratıcı bir keyfiyettir ve onun bu yanı annelikle doruk noktasına ulaşır bu doruk noktada kadın”Cennet ayakları altında olan” bir varlıktır

Kuranı eleştirmek veya anlamak için indirildiği dönemdeki yaşam biçimine bakmak gerekir
Resululah A.S. yaşadığı dönemde kız çocukları diri diri toprağa gömülüyor
bir erkek 100 kadınla evlenebiliyor kadın alınıp satılarak ayaklar altına alınan değersiz bir varlık haline gelmişti.
Kuran kadına verdiği haklarla o devirde ulaşabileceği en yüksek seviyeye çıkartmıştı.
bunu bu devirde kadının lehine geleştirecek kanunlar çıkartmak Kurana aykırı değil bilakis Kuranın ruhuna en uygun davranıştır.

Bu konuyla ilgili Kuranda bazı ayetleri ve paygamberimizin söylediği hadislerin bir kaçınıda yazmak istiyorum


Kadın Güzel endam üzere yaratılmıştır. Ayet.
Erkeğin, Allah'a yanaşmak için en büyük ibadet nimetidir.
Onları hoş tutunuz.
Eziyet etmeyiniz. Bunlar ayetdir.

Kadını sevmek büyük bir ibadettir.
Kadını memnun etmeyen beni de memnun etmiş olmaz.
Kadın sizin hareketlerinizden memnun olursa Allah da sizden memnun olur.
Kendi arzunuzla kadınla yatmayınız. O isterse evet.
Onlar olmasaydı biz yoktuk.
Cennet anaların ayağı altındadır.
(Bana kadın sevdirildi)... Bunların hepsi hadisdir.
"Sen"im ben!... Sen, diye bakma bana. A.H.

#8 cengiz

cengiz

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 247 Mesaj
  • İlgi Alanları:müzik kitap din, astroloji astronomi

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 12:03

-"her insan layıkını alır" cümlesi sizce ne kadar dogrudur?

Ben böyle bir hadis duymadım
ama ona yakın şu hadisi biliyorum
Resulullah A.S. sonraki boyuttada sizinle birlikte olmak istiyoruz diyen bir sahabeye şöyle demiş:” Kişi sevdiğiyle beraberdir”
Bu dünyada sizin en çok sevdiğiniz arkadaşınız sizinle aynı şeyleri paylaşan, aynı şeyleri düşünen, aynı şeyleri seven kişilerdir mutlaka!
Meyhaneyeyi seven kişiyle camiyi seven kişi nasıl birbirine zıtiki karekter ise arkadaş olamıyorsa sonraki boyuttada ruh yapısına göre arkadaşları sevdikleri olacak manasına geliyor bana göre bu hadisi şerif
"Sen"im ben!... Sen, diye bakma bana. A.H.

#9 Ziyaretçi_oleganforsite_*

Ziyaretçi_oleganforsite_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 14:34

hmm :) anladım, (polemik olsun diye cevaplamıyorum yanılma sakın, ortam şu an çok güzel bozulsun istemem yani, felsefi olarak bazı çelişkileri aşmaya çalışıyoruz hep beraber :P )

pek tatmin edici olmadı ama , kurandan sureler ile desteklenmesi daha iyi olurdu, ama kurandan sureler ile desteklendiği takdirde kuran surelerinde çakışma olduğu ispatlanmış olacak, çünkü benim evvelce verdiğim sureler kadınlar ile ilgili pek hoşa giden bir tablo çizmiyor (nisa, ahzap, talak vs..)

ikinci durumda ise muhammed soylemiş bile olsa kuranın kadınlar ile ilgili bölümlere ekleme yapılması gereğini ispatlamış olacaktır, bu durumda kuranın mükemmelliği tartışılır olacaktır,

her iki durumda da paradox olarak nitelenen ikili döngü var, kuranın açık bir dille yazılmış olması ve yoruma yer bırakmaması sayesin de de yanılgıya düşmemiz de engellenmiştir.

bu durum benim TEORİ mi desteklemekte olmuyor mu acaba? kuranın indirilmiş değil de insan elinden çıkma yazılmış olduğu, çünkü altını çizdiğim şeyler insansı hatalara benziyorlar, insanın elinden çıkan şeylerde hataya yer vardır her zaman.

bak güzel bir noktaya değindin, kuran o döneme hitap etmekte senin de gözlemlediğin gibi sevgili cengiz, kuran o dönemin sorunlarına (doğru yanlış tartışmıyorum orasını) bazı çözümler getirmeye yöneliktir, kuranın o dönemin insanlarını yönetiş biçimi de tanrısal bir güçten çok devlet yerini almasıyla olmuştur, islam tarihinde hz.muhammedden sonra kurulan abbasiler,emeviler gibi yönetimler (ülkeler diyelim) kurandan başka bir anayasa kitabına ihtiyaç duymamışlardır. fakat kuranın bugünün şartlarına ne kadar uyduğu ve yol gösterici olduğunu söyleyebiliriz ?

hz.muahmmedin eşlerinin yanı sıra birçok kadını himaye ettiği görülmektedir, ben burada çok ciddi bir olgu görmekteyim, hz.muhammed bunca kadını neden tek başına himaye etmekteydi? etraındakilere güvenmiyormuydu yoksa ?


:D

#10 dokuzharf

dokuzharf

    ...

  • Kurucular
  • 19.758 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:İzmir

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 14:37

hz.muahmmedin eşlerinin yanı sıra birçok kadını himaye ettiği görülmektedir, ben burada çok ciddi bir olgu görmekteyim, hz.muhammed bunca kadını neden tek başına himaye etmekteydi? etraındakilere güvenmiyormuydu yoksa ?

:) bu konuyu cidden hiç araştırmadın mı ?
araştırmanı tavsiye ederim.
hatta bulduklarını buraya aktarırsan başka arkadaşlarda bilgilenir :D

Değişiklikler Kaydedildi...

#11 Ziyaretçi_oleganforsite_*

Ziyaretçi_oleganforsite_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 14:56

ben kendim araştırdım sadece ortaya başka cevaplara bakmak için soru koyuyorum. hatta çok güzel bir site buldum elmalılı hamdi yazırın birebir elden kuran meali veren bir site diyanetin kendi tercümesini de vermiş hemen paylaşıyorum, http://www.kuranikerim.com/

Nisa(arapça kadın demek) suresiden direk alıntı yapıyorum, benim elimdeki mealin güvenilirliğini sipat edemiyorum size o zaman direk ortak bir yerden alıntı yapayım dedim.;

3 - Eğer öksüz kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adaletli davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz. Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) yetinin. Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir.
(evvelce belirttiiğim yer burası)

5 - Allah'ın, sizi başına diktiği mallarınızı aklı ermezlere vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.
(kadına aklı ermez denmekte---?)

11 - Allah size evlatlarınızın miras taksimini şöyle emrediyor: Çocuklarınızda, erkeğe iki kadın payı kadar, eğer hepsi kadın olmak üzere ikiden de fazla iseler, bunlara mirasın üçte ikisi ve eğer bir tek kadın ise o zaman ona malın yarısı vardır. Eğer ölen, ana ve baba ile birlikte çocuklar da bırakmışsa ana babanın her birine ölenin terekesinden altıda bir; şâyet ölenin çocuğu yok da, mirasçı olarak ana ve babası kalmışsa, ananın payı üçte birdir. Eğer ölenin kardeşleri varsa terekenin altıda biri ananındır. Bu paylar, ölenin borçları ödenip, vasiyeti de yerine getirildikten sonra hak sahiplerine verilir. Baba ve çocuklardan, hangisinin size fayda bakımından daha yakın olduğunu, siz bilmezsiniz. Bütün bunlar Allah tarafından farz kılınmıştır.

15 - Kadınlarınızdan zina edenlere karşı, içinizden dört şahit getirin. Eğer onlar, şahitlik yaparlarsa, bu kadınları, ölüm alıp götürünceye kadar veya Allah onlara bir çıkış yolu açıncaya kadar evlerde hapsedin. (aldatan kadının öldürümesine yol açılıyor, ama aldatan erkek?)

16 - Sizlerden zina edenlerin her ikisine de eziyet edin. Eğer onlar tevbe edip kendilerini ıslah ederlerse onlardan vazgeçin. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve çok merhamet edendir.


34 - Erkekler, kadın üzerine idareci ve hakimdirler. Çünkü Allah birini (cihad, imamet, miras gibi işlerde) diğerinden üstün yaratmıştır. Bir de erkekler mallarından (aile fertlerine) harcamaktadırlar. İyi kadınlar, itaatkar olanlar ve Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır. Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince: Önce kendilerine öğüt verin, yataklarından ayrılın. Bunlar da fayda vermezse dövün. Eğer size itaat ederlerse kendilerini incitmeye başka bir bahane aramayın. (********:)

........

ne var ise onu yazdım yine lütfen eleştirilerinizi ona göre yapın, ne hakaret var ne de başka birşey. saygılarımla

#12 dokuzharf

dokuzharf

    ...

  • Kurucular
  • 19.758 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:İzmir

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 15:25

Bu konuyu araştırmadın mı ? derken yukarıdaki mesajımda senin mesajından alıntı yaptım. O konudan bahsediyorum.

Değişiklikler Kaydedildi...

#13 cengiz

cengiz

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 247 Mesaj
  • İlgi Alanları:müzik kitap din, astroloji astronomi

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 17:34

http://www.kuranikerim.com/

Nisa(arapça kadın demek) 3 - Eğer öksüz kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adaletli davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz. Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) yetinin. Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir.
(evvelce belirttiiğim yer burası)



11 - Allah size evlatlarınızın miras taksimini şöyle emrediyor: Çocuklarınızda, erkeğe iki kadın payı kadar, eğer hepsi kadın olmak üzere ikiden de fazla iseler, bunlara mirasın üçte ikisi ve eğer bir tek kadın ise o zaman ona malın yarısı vardır. Eğer ölen, ana ve baba ile birlikte çocuklar da bırakmışsa ana babanın her birine ölenin terekesinden altıda bir; şâyet ölenin çocuğu yok da, mirasçı olarak ana ve babası kalmışsa, ananın payı üçte birdir. Eğer ölenin kardeşleri varsa terekenin altıda biri ananındır. Bu paylar, ölenin borçları ödenip, vasiyeti de yerine getirildikten sonra hak sahiplerine verilir. Baba ve çocuklardan, hangisinin size fayda bakımından daha yakın olduğunu, siz bilmezsiniz. Bütün bunlar Allah tarafından farz kılınmıştır.

15 - Kadınlarınızdan zina edenlere karşı, içinizden dört şahit getirin. Eğer onlar, şahitlik yaparlarsa, bu kadınları, ölüm alıp götürünceye kadar veya Allah onlara bir çıkış yolu açıncaya kadar evlerde hapsedin. (aldatan kadının öldürümesine yol açılıyor, ama aldatan erkek?)

16 - Sizlerden zina edenlerin her ikisine de eziyet edin. Eğer onlar tevbe edip kendilerini ıslah ederlerse onlardan vazgeçin. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve çok merhamet edendir.

oleganforsite: öncelikle tartışma yaklaşımın hoşuma gitti! bunu belirtmek isterim

daha evvelde söylemiştim Kuranın geldiği toplumda bir erkeğin yüze yakın kadınla evlenebiliyordu daha kötüsüde var bunu burda anlatmak istemiyorum
Şimdi önyargısız düşünecek olursak böyle bir toplumda 4 kadına düşürmek müthiş bir reformdur. ama ayeti dikkatli okursak hedef 1 kadınla evliliktir
2.sebep biliyorsun tarihte birçok savaşlar oldu hala’da oluyor. bu savaşlara hep erkekler katıldı ve öldü.
belki 4 kadınla evlenme önerisindeki esneklik sosyolojik açıdan bakarsak böyle zamanlarda uygulanması açısından çok daha uygun bir davranıştır gibi geliyor bana

Miras konusundada aynı şeyler o toplumda kadınlar utanç kaynağı diyerek toprağa gömülürken Kuran ona mirastan hak sahibi yapıyor. o zamanın toplumunda gözünüzün önüne getirin ne müthiş bir şey şu anki kanunlarda bunu eşitledi Kuranın ruhunu anlayabiliyorsak amacını ne yapmak istediğini bunu dahada ileriye götürmemizi istediğini farkedeceğiz

zina konusunda en son şeriat kanunları erkeğe ve kadına ayrım yapmadan100 sopa vurulduğunu söylüyor
Toplumun daha sağlıklı bir nesil yetişmesi için Kuran dikkat edilmesi gerektiğini belirtmek adına topluma zarar veren her şeye( hırsızlıkta olduğu gibi )caydırma adına sert öneriler getirmiştir.

işin özü; Allah ben erkeği demiyor
ben” insanı” halife olarak yarattım diyor Halife Allah namına iş gören demektir.
gaye burda kendini Kuranın verdiği önerilerle ruhunu nasıl geliştirebirsen sonraki boyutta o bizim yararımıza unutmayalımki bir hadiste belirtildiği gibi “bu dünyada ama olan sonraki boyuttada amadır” sözüne kulak verip sadece bedeni yaşantımıza değil ruhumuzada gerekli önemi verip sonraki boyuta gözü açık(bilinçli) olarak gitmemiz.
"Sen"im ben!... Sen, diye bakma bana. A.H.

#14 cengiz

cengiz

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 247 Mesaj
  • İlgi Alanları:müzik kitap din, astroloji astronomi

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 18:18

Orijin İslâm’da, bugünkü lâik uygulamaların vermediği ölçüde insan hakları mevcuttur!. Başkalarına bilfiîl zarar verme söz konusu olmadıkça, İslâm kişiyi inancıyla başbaşa bırakır ve zorlamaz; cezalandırmaz!.

Allah Rasûlü ve Nebisi Muhammed aleyhisselâmın yaşadığı süreçte uygulanan kurallar ile, daha sonraki süreçte uygulanan Müslümanlık anlayışının çok çok farklı olduğu apaçık ortada idi...

Hadsiz hesapsız kişisel yorumlardan oluşan fetvalarla; kar topu gibi olan şeriat, günümüze ulaştığında bir çığ olmuştu!.

Geçmişte, tek bir İslâm Devleti olmamıştır Hazreti Âli’nin dünyadan ayrılışından sonra!. Hep saltanatlar veya diktatörlükler vardır!. Ondan önce ise zaten devlet kavramı yoktu... Kabile yaşamı, bir tür devlet yaşamına döndürülmeye çalışıldı!. Bugünkü devlet anlayışı ile o günkü devlet anlayışı arasında sadece isim benzerliği vardır!.

Kulaktan dolma dedikodu din bilgisiyle ancak hüsrana varılır!.

Kişiler kendi anladıkları İslâm’ı, ele geçirdikleri güç ile insanlara “orijin İslâm’mış” gibi kabul ettirerek saltanatlarını sürdürmüşlerdir yüzyıllardır.

“Orijin İslâm” Kurân ve Hadis’tir!.

Bugünkü yanlış kabul ise, “Kurân + Hadis + Kıyası Fukuha + ümmetin ortak kararı”dır!.

İşte yanlış bu noktada başlamaktadır!.

Kurân veya hadiste olmayan HER ŞEY, “KİŞİSEL YORUMDUR”, yani “FETVA”DIR ve kimseyi bağlamaz DİN ADINA!.

geniş bilgi almak isterseniz
http://www.ahmedhulu...ular/seriat.htm

Bu mesaj cengiz tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 25.01.2006 - 18:23

"Sen"im ben!... Sen, diye bakma bana. A.H.

#15 cengiz

cengiz

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 247 Mesaj
  • İlgi Alanları:müzik kitap din, astroloji astronomi

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 18:52

hz.muahmmedin eşlerinin yanı sıra birçok kadını himaye ettiği görülmektedir, ben burada çok ciddi bir olgu görmekteyim, hz.muhammed bunca kadını neden tek başına himaye etmekteydi? etraındakilere güvenmiyormuydu yoksa ?


:wave:

peki sen olsan cinsel yönden en verimli yaştayken 40 yaşında birisiyle evlenirmiydin ve sadece o kişiyle 25 yıl beraber olurmuydun!!!

vehbi koç gibi servetin olsa bunların hepsini yaşamın boyunca fakirlere ihtiyaç sahiplerine veripte ölürken yatacak bir hasır birkaç tabak çanak eşyayla kalırmıydın!!!

O dünyanın en akıllı en merhametli en cömert insanıydı!!
bir güneşti! insanı aydınlatan ve ısıtan sonsuza kadarda kalbimizde öyle kalacak.
"Sen"im ben!... Sen, diye bakma bana. A.H.

#16 dokuzharf

dokuzharf

    ...

  • Kurucular
  • 19.758 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:İzmir

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 18:59

"hz.muahmmedin eşlerinin yanı sıra birçok kadını himaye ettiği görülmektedir, ben burada çok ciddi bir olgu görmekteyim, hz.muhammed bunca kadını neden tek başına himaye etmekteydi?"


Biri bana bunun nedenini açıklayabilir mi ? Neden Peygamber Efendimiz onca kadını himaye etti ? Savaş vardı da erkekler ölüyordu ve kadınlara bakacak kimse yok diye Peygamber efendimizde birkaç kadına bakmak mı istedi ki ?

Değişiklikler Kaydedildi...

#17 maviergün

maviergün

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 322 Mesaj

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 19:20

Tarihsel gerçeği değerlendirdikten sonra günümüze bakılmalı.
Şeriatın halen geçer akçe olduğu ülkelerde ve zihniyetlerde
erkeklerin birden fazla kadınla evli olması, kadının
himaye edilerek erkekler tarafından ne kadar büyük bir şefkatle
korunduklarının bir göstergesi midir, diye soramıyorum bile...

Yeni dini yaklaşımlarda sergilenen köşeleri alınmış, yumuşatılmış
açıklama biçimlerine rağmen, kadının ikinci sınıf bir varlık olarak
görülmesinden başka hiç bir anlamı yoktur bu işin!
Bu Dünyada Çok Güzel Yaşanabilir Yeterki İsteyelim

#18 Prozzi

Prozzi

    The aTTaLiaN

  • Üyeler
  • 1.801 Mesaj
  • Konum:aNtaLyA KinGDoM
  • İlgi Alanları:Futbol

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 21:46

hadisleri çok ciddiye almamak gerekir. bir çok hadis kitabındaki hadislerin gerçekle alakası yoktur. yoksa islamda hristiyanlığa benzerdi. kulaktan kulağa söylenen şeylerin gerçekliği kesin değildir.
Sana Bitti Diyen Kim ? Ben Sadece Git Demiştim!!!

#19 Prozzi

Prozzi

    The aTTaLiaN

  • Üyeler
  • 1.801 Mesaj
  • Konum:aNtaLyA KinGDoM
  • İlgi Alanları:Futbol

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 21:49

İSLAM VE KADIN HAKLARI






Şüphesiz geçmiş incelendiğinde, kadınların tarihin akışı içerisinde erkeklere nazaran daha mahrum ve daha mağdur bir görüntü çizdikleri görülmektedir. Bugün İslam alemindeki bazı olumsuz görünümler, İslam’ın kadına değer vermediği gibi haksız görüşlerin ortaya atılmasına sebep olmaktadır.
İslam’da insan olmaları bakımından, erkekle kadın arasında herhangi bir fark yoktur. Her ikisi de eşit derecede Yüce Allah’ın emir ve yasaklarına muhataptır. Erkek de kadın da, yeryüzünü imar etmek ve orada Allah’a kulluk yapmakla sorumludurlar. İslâm’da insanlık ve Allah’a kulluk bakımından kadınla erkek arasında bir fark bulunmadığı gibi temel hak ve sorumluluklar açısından da kadının konumu erkekten farklı değildir.

Kadın, yaratılış itibariyle erkeğe göre ikinci derecede bir değere sahip değildir. İlke olarak insanların en değerlisi, “takvâda (güzel şeyler yapma ve kötülüklerden sakınma da) en üstün olanıdır” (el-Hucurât 49/13) Kurân-ı Kerim’de, farklı fizyolojik ve psikolojik yapıya sahip olan kadın ve erkekten biri diğerinden daha üstün veya ikisi birbirine eşit tutulmak yerine, birbirinin tamamlayıcısı kabul edilmiştir. (el-Bakara 2/187)

“Ben, erkek olsun, kadın olsun (ki hep birbirinizdensiniz) içinizden hiçbir çalışanın çalışmasını zayi etmeyeceğim. (Al-i İmran, 3/195) ve “O’nun varlığının delillerinden (Allah’ın ayetlerinden) biri de kendileriyle kaynaşmanız için size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koymasıdır. Şüphesiz bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır.” (Rum, 30/21) âyet-i kerimeleri, İslam’a göre kadının bir insan olarak asla ikinci sınıf olmadığını ifade etmektedir.

Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim; “Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz.” (Bakara, 2/187) beyanıyla da erkek ve kadının insan olarak birbirlerine olan ihtiyaçlarına açık bir şekilde dikkat çekmektedir.

İslâm dininin kadına tanıdığı hakların değer ve önemini daha iyi kavrayabilmek için İslâm’dan önceki çeşitli toplum ve medeniyetlerde kadının durumu çok iyi değerlendirilmelidir. Kadının insan olup olmadığının, rûhunun bulunup bulunmadığının tartışıldığı, tamamen erkeğe tabi olduğu ve sürekli vesayet altında bulunduğu, hatta mirastan hisse alması bir yana, kendisinin bile miras malı gibi değerlendirildiği bir dönemde, yüce İslam dini; kadının da insan olduğunu beyan etmiş, mirastaki haklarını ortaya koymuş, onu sadece emir alan değil, yerine göre emir veren konumuna yükseltmiş ve kadını olması gereken yere koymuştur.

Hz. Peygamberin; kadınlardan ayrıca biat alması ve bu hâdisenin Kur’an-ı Kerim’de açıkça yer alması, (Mümtehine, 60/13) İslam’a göre kadın iradesinin bağımsızlığını göstermektedir. İslam’a göre, bir insan olarak erkeğe tanınan temel insan hakları kadına da tanınmıştır. Buna göre hayat hakkı, mülkiyet ve tasarruf hakkı, kanun önünde eşitlik ve adaletle muamele görme hakkı, mesken dokunulmazlığı, şeref ve onurun korunması, inanç ve düşünce hürriyeti, evlenme ve aile kurma hakkı, özel hayatının gizliliği ve dokunulmazlığı, geçim teminatı gibi temel haklar bakımından kadınla erkek arasında fark yoktur.

İslam’ın ilk yıllarında kadının her zaman hayatın içinde olduğu bilinmektedir. Kadınlar camiye gelirler, Peygamberimizin huzurunda oturur; belki bugün bile kadınların sormaya cesaret edemeyecekleri kendi özel durumlarıyla ilgili konuları hiç çekinmeden sorarlardı. Camide ibadetlerini yaparlar, Peygamberimizin konuşmalarını dinlerlerdi.

Bu uygulama daha sonraki dönemlerde de devam etmiştir. Nitekim, Hz. Ömer bir hutbesinde kadınlara verilen mehirin yüksek oranlarda tutulduğunu, bunun miktarının azaltılması gerektiğini söylediğinde, mescitte bulunan kadınlardan birinin ayağa kalkıp; “Allah’ın bize vermiş olduğu hakkı sen bizden alamazsın. Çünkü bu, Kur’an’da bulunan bir hükümdür” diye itiraz ettiği, Hz. Ömer’in de bu itiraz karşısında “Allah’a şükürler olsun, benim halkımın arasında yanlışımı düzeltecek böyle kadınlar var” dediği tarihi kaynaklarda kayıtlıdır. Diğer taraftan yine Hz. Ömer döneminde “Hisbe” denilen görevin, yani pazarlardaki düzen ve ahengi kontrol işlerinin bir nevi bugünkü anlamda “zabıta” hizmetlerinin kadına verildiği tarihî bir vakıadır.

İslam tarihine ve İslam ülkelerindeki uygulamaya bakıldığında, Peygamberimiz döneminde kadınlara tanınan hakların; geleneklerin din gibi algılanması ve kabul edilmesi gibi sebeplerin etkisiyle tedrici olarak azaldığı görülmektedir.

Bu anlayışın etkisiyle bazı ülkelerde kadın; cinsel obje olarak değerlendirilmiş, horlanmış ve toplumdan tecrit edilmiştir. Bu uygulama asırlarca dünyanın her yerinde farklı din mensupları tarafından da benimsenmiştir. Yakın zamanlara kadar, bazı istisnalar dışında erkeklerle kadınlar medenî ve siyasî haklarda eşit değildi. Son yüzyıla kadar Batı toplumu kadın hakları konusunda kötü bir sınav vermiştir. Bugün kadın haklarının en fazla olduğu ülkelerde bile 18, 19. asra kadar; kadının ruhu var mı, insan sayılır mı, sayılmaz mı tartışmalarının yapıldığı bir realitedir.

Netice itibariyle söylenecek şey şudur: İslam Dini’ne göre insan insana eşittir. Bu anlayışta kadın-erkek ayırımı kesinlikle söz konusu değildir.

Mehmet Nuri YILMAZ
Diyanet İşleri Başkanı
05.12.2000
Sana Bitti Diyen Kim ? Ben Sadece Git Demiştim!!!

#20 Ziyaretçi_oleganforsite_*

Ziyaretçi_oleganforsite_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 25.01.2006 - 22:41

bunu mu ciddiye almalıyız yani .......... peygamberden çok ne biliyor olabilir bu adam ?





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli