İçerik değiştir



- - - - -

Kur'an Mükemmel Kitaptır


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 104 yanıt verildi

#101 sparkplug

sparkplug

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 946 Mesaj

Gönderim zamanı 06.03.2006 - 10:49

"Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir." (2:2)

"Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında şüphede iseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru söyleyenler iseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi çağırın (ve bunu ispat edin)." (2:23)

"Eğer, yapamazsanız -ki hiçbir zaman yapamayacaksınız- o halde yakıtı insanlarla taşlar olan ateşten sakının. O ateş kafirler için hazırlanmıştır." (2:24)

Her dini kitap doğruluğunu iddia eder ve kendisine inanmayanları tehdit eder. Burada ilginç ya da kayda değer bir sav bulunmamaktadır. Kuran'da çelişki varsa vardır, Kuran'ın bu konuda inkarda olması bir şey değiştirmeyecektir.

Hatta, ilginçtir ki, 28:49 ve 46:10, 2:23-24'le direk olarak çelişmekte, Tevrat'ı Kuran'la eşit değerde tutmaktadır.

"De ki: 'Eğer doğru söyleyenler iseniz, Allah katından, doğruya bu ikisinden (Tevrat ve Kur’an’dan) daha çok ulaştıran bir kitap getirin de, ben ona uyayım.'" (28:49)

"De ki: 'Ne dersiniz? Şâyet bu, Allah katından ise ve siz onu inkâr etmişseniz, İsrailoğullarından bir şâhit de bunun benzerini (Tevrat’ta görerek) şahitlik edip inandığı halde, siz yine de büyüklük taslamışsanız (haksızlık etmiş olmaz mısınız?). Şüphesiz Allah zâlimler topluluğunu doğru yola iletmez.'" (46:10)

Maalesef Kuran'ın çelişkili olmadığını kanıtlamak amacı ile sunduğun ayetler bile Kuran'ın diğer sureleriyle çelişkilidir. :)

Sevgiler.

Bu mesaj sparkplug tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 06.03.2006 - 11:00


#102 TAVIR01

TAVIR01

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 6 Mesaj

Gönderim zamanı 18.07.2006 - 18:47

Kur'ânı Anlamak


Kâinatın bütün esrarını, en yakın ve en uzak her zerrenin birbirine nisbetinde, zaman ve mekân boyunca olmuş ve olacak her şeye kadar Kur'ân'ın hikmeti içinde bilmek lâzım... Bilinmezi bilmek budur ve bu kadardır.

Kur'ân'daki sûre, kelime, harf, nokta sayısına kadar zahirî ve bâtınî remzlere doğru, kemmiyet ve keyfiyette her işaret, varlığın hudutsuz mimarîsinden bir haber...

Amma:

— Bu budur, şu şudur!

Demek ve mutlak teşhisleri koymaya kimsede takat hayal edilmez. Kur'ân'ın zahirdeki apaçık emir ve delâletler müstesna, esrar âlemine karşı böyle teşhisler koyan birini gördünüz mü, şer'i bir emniyet ve imtihan ile o iddiacıya süflilik isnat edebilirsiniz. Kur'ân'dan nefslerine ve nefsani havalarına pay çıkaranlar Allah'ın haşyet duygusundan mahrum kıldığı bedbahtlar...

Kur'ân esrarını yalnız Allah; insan çerçevesinde de en fazla yine Allah'ın bildirdiği kadariyle Resulü bilir.

Emirlerse, apaçık zahirleri ve onların bağlı olduğu sonsuz bâtınlariyle, mutlak mizan ve şaşmaz mihenk... Bazı süre başlarında «Huruf-u Mukataat-ı Kur’âniye» veya «Tavâsin-üi-Kur'ân» isimli kesik harfler, Sevenle Sevilen, arasında, namütenahi esrar belirtici şifreler...

Sadece, insanı yeryüzünde halifesi olarak yarattığını ve onu eşya ve hâdiseleri teshire memur ettiğini bildiren Allah'ın emrindeki zahirî delâleti mefkûreleştirmiş olsaydık, bugün müsbet bilgileriyle cihana hâkim Garbın basit harikası bizde olurdu.

İlâhî cilve, topyekûn Garbı, bilmeksizin Kur'ân emrini tatbik eden ruhsuz bir ülke, Şarkı da, gördüğü halde anlamayan akılsız bir diyar olarak meydana çıkardı, ikisinin de hasreti öbürüne...

#103 naturel

naturel

    Zaman buldukça takılır

  • Üyeler
  • 126 Mesaj
  • Konum:venüs +
  • İlgi Alanları:bilimsel konular,aşk,romantizm,şiir,güncel,kadın hakları,şarkılar,sinema,net,tv,arkadaşlar

Gönderim zamanı 04.09.2006 - 13:00

şimdi bir şey söylemek istiyorum içki,şarap hıristiyanlıkta günah değil. incilide Tanrı nın kitabı diye kabul ediyosunuz,peki sonradan kuran da niye günah oluyor bir şey ya doğa kanuna uygundur yada değildir ,bu çelişki nedir ? bu çelişki peygamberlerin kendi şahsi fikrilerinden geliyor,insan ne yapıp yapmayacagını içindeki sese sorabilir tANRI insana ne yapması gerektiğini söyler,herkesin dünyadaki görevi farklıdır,herkese farklı şey söylenebilri bana göre .kendine sor , TaNRI sana söyler ne yapman gerektiğini bence .


bence Tanrı her insan ın kendinden sorumlu oldugu inancında,herkes istediği gibi ibadet etmeli,başkasının emrine girmemeli,yani ben sana bir yol söylerim ama nasıl ibadet edecen,nasıl Tanrı ya şükranlarını sunacagın,nasıl saygını gösterecen senin kararına kalmış bir şey. ben seni etkileyemem bu konuda bu doğa kanunlarına karşı bir durum . bu nedenle büyük dinlerdeki aynılık,aynı tekrar cansıkıcı ve baskıcı bir durum ,insan özgür olamlı bu konuda.başkasının isteğiyle ibadet olmaz ,zorlama olmaz Tanrı için .

Bu mesaj naturel tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 04.09.2006 - 13:13


#104 inan

inan

    tersceviroku

  • Üyeler
  • 2.596 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 04.09.2006 - 13:10

Peygamberlerin hepsi fakirane yaşamışlar, dünya zevklerini terk etmişlerdir. Ömürleri, irşad etmekle geçmiştir. Bu yüzden çok cefa çekmişlerdir. Fakat bu mübarek şahsiyetler yılmadan insanları doğru yola, Allah yoluna sevketmeye çalışmışlardır.

Bütün peygamberler alim ve fazıl kişilerdir. Her insan gibi doğmuşlar, yaşamışlar ve ölmüşlerdir. Hiçbir peygamber ne Tanrı, ne de Tanrı’nın oğludur. Ancak Allah’ın kuludur. Bir farkları şudur ki, Allah’ın sevgili kullarıdır.

Müslümanların peygamberi Hz, Muhammed’dir. Bütün müslümanlar O’nu içten severler. Ona sonsuz saygıları vardır.




Enver Behnan Şapolyo

Peygamberler Tarihi’nden
Bîgâne-i mahabbetün olmaz gam-âşinâ
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina

#105 cengiz

cengiz

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 247 Mesaj
  • İlgi Alanları:müzik kitap din, astroloji astronomi

Gönderim zamanı 27.04.2007 - 00:03

Allah'a inanç geni bulundu

İnanç duygusu nasıl ortaya çıktı? Binlerce yıl, insanoğlunu nasıl etkiledi, yönlendirdi? Amerikalı ünlü moleküler biyolog Dean Hamer, bu sorunun yanıtını, insana fiziksel özelliklerini veren DNA kodlarında aradı. 6 yıl süren bir dizi araştırmanın sonunda da "Allah'a inanç genini" bulduğunu açıkladı.
ABD Ulusal Kanser Enstitüsü'nde görevli olan Hamer, 1998 yılında, insanın genetik yapısının inanç üzerindeki etkisini araştırmaya başladı. Hamer, ilk olarak, genetik yapıları aynı olan "tek yumurta ikizleri" üzerinde inceleme yaptı. Ardından genetik yapıları tam olarak örtüşmeyen, ancak "aynı ortamda büyüyen" kardeşlerin inançlarını karşılaştırdı.

Tek yumurta ikizlerinde inanç gücü aynı

Araştırmaya göre, kardeşler, aynı ortamda yetişseler de farklı inançlara sahip olabiliyordu. Ancak Hamer, genetik yapıları aynı olan tek yumurta ikizlerinin Allah inancının da neredeyse "aynı" olduğunu gördü. Bunun üzerine, genler ve inanç arasında bir bağ olduğu kanısına vararak, araştırmasını bu yönde derinleştirdi.
Hamer, daha sonra, insandaki 35 bin genden hangisinin "inancı etkilediğini" bulmaya çalıştı. Yıllar süren araştırmanın ardından, "monoamin" enzimlerinin salgılanmasını kontrol eden 9 gen üzerinde yoğunlaştı.

Bilinci ve inancı yönlendiren genler

Amerikalı bilimadamı, 9 genin "en baskın" olanını bulduğunda ise, araştırmasının sonuna geldi. Hamer, VMAT2" geninin inanç kavramını yönlendirdiğini açıklayarak bu gene, "İnanç Geni" adını verdi.
Hamer'e göre, monoamin enzimleri, insanın "bilinç, algılama ve hafıza" gibi duyularını yönlendiriyor.
Ancak, bilimadamının "İnanç Geni" adını verdiği gen, insanoğluna, asıl ayırt edici özelliği olan "kişisel ve evrensel farkındalık" yeteneği de kazandırıyor. Böylece insanın "evren, sonsuzluk, tanrı" gibi soyut kavramlar üzerinde düşünmesini sağlıyor.
Bu yüzden, aynı "genetik yapıya" sahip tek yumurta ikizlerinde enzimler, "aynı genin kontrolünde ve tümüyle aynı biçimde" salgılandığı için "inanç yapıları" da aynı oluyor.
Dean Hamer'ın tezi, bu kadarla kalmıyor, inançla evrimi de buluşturuyor. Hamer, bu tezini şöyle anlatıyor:

"Gen tam çalışmıyorsa inanç zayıf oluyor''

"İnsan hep daha fazla yaşamak ister. Bu nedenle insanoğlundaki iyi genetik özellikler, (doğal seleksiyon yöntemiyle) sonraki nesillere aktarılır. İnanç Geni de iyi bir genetik özellik. Çünkü kendisini koruyan yüce bir varlığa inanan kişiler, hayata daha olumlu bakıyor ve daha uzun yaşıyor. İnsana daha uzun yaşama zaman içinde inanç kavramı yerleşti. Genin diğer genlerle etkileşimi ve ne kadar baskın olduğu, inancın gücünü belirledi. Yani, bu gen tam çalışmıyorsa kişinin inancı zayıf oluyor. Tersine güçlüyse insanın inancı o ölçüde güçleniyor.''imkanı verdiği için 'iyi' olarak algılanan bu genetik özellik, nesilden nesile geçti ve

http://www.milliyet....n/sonyas26.html
"Sen"im ben!... Sen, diye bakma bana. A.H.





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli