Tutuklunun Günlüğü / Attila İLHAN
Türkiye İş Bankası Yayınları
176 Sayfa "..........Tutuklunun Günlüğü'nde Attila İlhan, klasik Türk şiirinin sesini, havasını yeni, çağ ve toplumsal bir içerikle doldurarak yeniden kuruyor. Bir kısmı şarkı olmuş; saten müziği içinde saklı bir sesi olan şiirler, notalarla kolayca sarmaş dolaş oluvermiş: 'gün dondu geceler uzar hazırlık sonbahara / o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız' , 'incesaz' , 'rubailer' , 'deniz kasidesi'... Her birine darbelerin yaraları, bunalımı, acıları, dehşeti sızmış, simgesel, derin mi derin şiirler... Ve 'teleks' ; içeriği de, yapısı da metropolü, acımasız çarkları, yabancılaşmayı bir teleks hızıyla anlatıyor
... " (tanıtımdan) Mahur Beste Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı
Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahara
(kitaptan) "Attilâ İlhan, bu şiirini nasıl yazdığını o yıllarda bir gün şöyle anlatır:
'12 Mart sonrasının kahır günleriydi.
Bir sabah radyoda duyduk ağır haberi: Deniz'lere kıymışlardı.
Karşıyaka'dan İzmir'e geçmek için vapura bindim.
Deniz bulanıktı; simsiyah, alçalmış bir gökyüzünün altında hırçın, çalkantılı...
Acı bir yel esintisinin ortasında aklıma düştü ilk mısra...
Vapurda sessiz bir köşe bulup yüksek sesle tekrarladım.
Vapurdan indikten sonra da rıhtım boyunca bu ilk mısraları tekrarlayarak yürüdüm".
"bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
gittiler akşam olmadan ortalık karardı.'
Ve ekler ki, şiirdeki "müjgan" sözcüğü eski dilde "kirpik" anlamına gelmektedir
..." **********
Attila İLHAN kimdir?
(1925 - 2005)- Yaşamı:Menemen (İzmir)' de doğdu.
İzmir'de Karşıyaka Cumhuriyet İlkokulu ve Karşıyaka Ortaokulu'nu bitirdi.
Atatürk Lisesi'ndeki öğrenciliği sırasında Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesine aykırı davrandığı gerekçesiyle tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Danıştay kararıyla eğitimi sürdürme hakkını kazandı. İstanbul'da Işık Lisesi'nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki yüksek öğrenimini yarıda bıraktı.
6 yıl aralıklarla Paris'te yaşadı.
Türkiye'de başı sık sık polisle derde girdi. Sansaryan Han'daki sorgulamalar; ölüm, tehlike, gerilim temalarının işlendiği eserlerinde önemli rol oynamıştır. Bir kaç kez gözaltına alındı.
Çeşitli gazete ve dergilerde çalıştı. Demokrat İzmir Gazetesi Genel Yayın Müdürlüğü ve Başyazarlığı'nı üstlendi. Ankara’da Bilgi Yayınevi Danışmanlığını yaptı. Senaryolarında "Ali Kaptanoğlu" takma adını kullandı. Yeni Ortam, Dünya, Milliyet, Söz gazetelerinde köşe yazıları yazdı. Yelken ve Sanat Olayı dergilerini yönetti.
İlk şiiri olan "Balıkçı Türküsü" 1941'de Yeni Edebiyat Dergisi'nde yayınlandı. Takma adlarla İstanbul ve Yücel dergilerinde şiirleri çıktı. 1946 CHP şiir yarışmasında "Cebbaroğlu Mehemmed" şiiriyle birincilik ödülü kazandı.
Bu başarıdan sonra hızla tanınıp sevildi. Genç, Yeni Nesil, Varlık, Aile, Yirminci Asır, Seçilmiş Hikayeler, Kaynak, Ufuklar, Mavi, Yeditepe, Dost, Yelken, Ataç, Yön, Milliyet Sanat, Sanat Olayı gibi dergilerde şiirleri, deneme ve eleştirileri yayınlandı. Türk edebiyatının önemli isimleri arasına girdi.
Garip Akımı ve İkinci Yeni şiirine karşı çıktı. Mavi ya da Maviciler adıyla tanınan toplumcu gerçekçi şiir akımını başlattı. Şiire yeni bir ses düzeni, taşkın, coşkulu bir anlatım ve kendisine özgü bir duyarlılık getirdi. Sisler Bulvarı, Yağmur Kaçağı, Ben Sana Mecburum şiir kitaplarındaki şiirleriyle genç şair kuşağını etkiledi. Yasak Sevişmek, Elde Var Hüzün kitaplarındaki şiirlerinde divan şiiri ve şarkılardan da yararlandı. İlk iki romanı Sokaktaki Adam ve Zenciler Birbirine Benzemez'den sonraki romanlarında tarihsel konulara ağırlık vermeye başladı. Bu tür romanlarında öz Türkçe akımına karşı çıktı.
Ali Kaptanoğlu takma adıyla film senaryoları da yazdı.
1968 yılında evlendi, 17 yıl evli kaldı.
Attilâ İlhan 11 Ekim 2005 günü İstanbul'da yaşama veda etti.
- Ödüllerinden : 1946 CHP Şiir Yarışması Birinciliği
1974 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü (Tutuklunun Günlüğü)
1975 Yunus Nadi Roman Armağanı (Sırtlan Payı)
2003 Sertel Demokrasi Ödülü
* Yapıtları-Şiir :Duvar (1948)
Sisler Bulvarı (1954)
Yağmur Kaçağı (1955)
Ben Sana Mecburum (1960)
Bela Çiçeği (1962)
Yasak Sevişmek (1968)
Tutkunun Günlüğü (1973)
Böyle Bir Sevmek (1977)
Elde Var Hüzün (1982)
Korkunun Krallığı (1987)
Ayrılık Sevdaya Dahil (1993)
- Roman :Sokaktaki Adam (1953)
Zenciler Birbirine Benzemez (1957)
Kurtlar Sofrası (1963/64)
Bıçağın Ucu (1973)
Sırtlan Payı (1974)
Yaraya Tuz Basmak (1978)
Fena Halde Leman (1980)
Dersaadet’te Sabah Ezanları (1981)
Haco Hanım Vay (1984)
O Karanlıkta Biz (1988)
- Gezi / Deneme / Eleştiri : Abbas Yolcu (1957)
Hangi Sol (1971)
Gerçekçilik Savaşı (1980)
Hangi Atatürk (1981)
Batı'nın Deli Gömleği (1982)
İkinci Yeni Savaşı (1983)
Sağım Solum Sobe (1985)
Yanlış Kadınlar Yanlış Erkekler (1985)
Ulusal Kültür Savaşı (1986)
(siiradresi.net, ogretmenlerforumu.com)
Bu mesaj alsancakE24 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 25.10.2009 - 23:32