0
Yaşça küçük bir arkadaşımın, Tuna'mın kaleminden dökülenler:
büyüdükçe kirlenen sadece dünya değil galiba
Bazılarına gore güzel, bazılarına göre saçma ve bazılarına göre de dunyanın en saf ve temız duygularıyla karsı cınsı sevme durumudur.
Bu aşk cesıtı; ınsanı aptallaştırdığı gibi bir okadar da heycanlandırır.
Örneğin; sizinle aynı ortamda ‘‘sınıf, kurs vb.’’ bulunan fakat herhangi bir sebepten dolayı sizinle konusmayan bir arkadasınızı sevıyor olsanız, kendi halinize gülseniz mi ağlasanız mı bilemez hale gelirsiniz.
Ya da dershanedeki sınıf arkadasınıza asık olduğunuzda kendinizi, sınıfın penceresinden sarkmış halde o kişinin yollarını gözlüyor olarak bulabilirsiniz. Heleki normalden 10 dakika bile geç kalsa, O’nun gelmeyecegı ihtimalini düşündükçe kafayı yersiniz ve o gun o sınıfın sızın ıcın çekılmez hale geleceğini daha ders başlamadan düşünmeye başlarsınız.. Sızın ıcın gecmek bılmeyen 10 dakıkadan sonra, o kişi kapıdan girdiği an heyecanlanıp o kişiye bakamazsınız bile, elleriniz titremeye başlar, kalbinizin bir kuş misali çırpınışlarını hıssedersınız. Ancak birde gerçekten gelmediği günler vardır ki o gunler sızın ıcın ciddi manada ızdıraplı günlerdir, onu merak edersiniz, kızacagını dusundugunuz ıcın aramak ısteyıp de arayamazsınız, ancak yapabileceğiniz tek sey onu özlediğiniz için kuytu bir köşede herkesten gizli gizli ağlayıp içki, sigara o anda acınızı hafifleceğine inandığınız ne varsa sonunu düşünmeden içmeye kalkıp, kendinizi bitirmeye başlarsınız..
Çünkü platonik aşk da aşk gibi; insanın kendi kendine bir nevi zarar verme şeklidir.
Bazı gecelerde ertesi gün onu görme heyecanıyla yatağınıza girdiğinizde heyecandan uyuyamayıp, O’nuda ıcıne kattıgınız hayaller kurarsınız, hayallerinizde O’nun ellerini tutabılırsınız, öpebilirsiniz, hayallerinizde O’nun yanağına küçük masum bir öpücük bile kondurabilirsiniz, daha sonra hayallerinizin içine onu katıp konusmaya başlarsınız. Size kızgın olsa bile, sizi sevmiyor olsa bile hatta sizle konusmayacagını biliyor olsanız bile hayallerinizde yarın için onunla konusma provaları yaparsınız.
Çünkü platonik aşk; bazen de bir hayal kurma çesitidir.
Herşey bittikten “kurs”dershane”okul”vb” daha sonra, belki birgün sever, belki arar, belki konusuruz, belki özler diye salakça düşünmeye, beklemeye başlarsınız. Eğer İzmit’deyseniz belki O’nu görürüm diye izmit’ in sokaklarında salak salak dolaşmaya, gezmeye başlarsınız, belki birgün facebookta sizi arkadaş listenize ekler diye beklersiniz. “:swh”, kim bilir belki de girdiğiniz “entry”i okur diye avunmaya başlarsınız.
Çünkü platonik ask; belkilerle yaşamayı öğrenme çeşitidir.
Ama en sonunda en çok insana koyan, acı veren, bitiren, güçsüz bırakan “işte herneyse” tekşey; aslında onun hiçbir zaman olmadıgını,olmayacagını anladığınız O an’ dır. Heleki onca acıyı cektıkten, gözyaşlarınızı akıttıktan sonra size ve aşkınıza inanmıyorsa vay halinize… Siz hala O’nun hayalleri ile yaşamaya devam ederken birgün duygularınıza hakim olamayıp O’na sadece bir mesaj yazabilirsiniz... Cevap olarak söyle bir mesaj gelirse “artık bir ilişkim var. Biraz saygı..! ” işte o an y****** yan bastıgınız andır ve o durumun içinden sizi bir tek Allah kurtarır.
Ve sonrada platonik aşk; geçen aylara, günlere, saatlere, saniyelere hatta saliselere ağlamaya başlatan bir ask çesitidir.
Sonrada mükemmel “everybody hurts” şarkısı ile tanısıp ulan hayatta tek üzülen ben değilmişim deyip yeni yelkenlerle bilinmedik denizlere yol almaya başlarsınız ve geçmişinize koskocaman bir s.. git çekip, bi çay koy ya deyip rahatlarsınız..
Ve platonik aşk size saat 06.40 da entry yazdıran bir aşk çesitidir J
...
Sözlerimi geri alamam
Yazdığımı yeniden yazamam
Çaldığım baştan çalamam
bir daha geri dönemem
akıyorsa gözyaşım hiç kurumasın
çoşup seven gönlümse durmasin
dost bildik anılarım çağırmasın
bir daha geri dönemem
hiç bir kere hayat bayram olmadı
ya da her nefes alışımız bayramdı
bir umuttu yaşatan insanı
aldım elime sazımı
...
