İçerik değiştir



- - - - -

Emekli İki Paşaya Gözaltı


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 64 yanıt verildi

#1 Rabbit

Rabbit

    bir ilgi delisi

  • Yöneticiler
  • 11.851 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:qop

Gönderim zamanı 01.07.2008 - 10:17


Emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve Atatürkçü Derneği Genel Başkanı Orgeneral Şener Eruygur gözaltına alındı. Şu anda Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne götürülüyor. İstanbul Başsavcılığı'nın talimatıyla gözaltına alındı.

Emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un evinde şu dakika savcılar ve polisler tarafından arama yapılıyor. Tolon'un eşi saat 08.52'de yaptığı açıklamada, 'Şu dakikada evde arama yapılıyor. Her yer didik didik aranıyor. Buradaki işlemin bitmesinden sonra İstanbul'a götürüleceği söylendi. Çok üzgünüz' dedi.

Emekli Orgeneral Hurşit Tolon ise herhangi bir şey söylemek istemediğini belirtti. Bu arada Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda da arama yapılmaya başlandı. Mustafa Balbay da gözaltına alındı.

TOLON'UN KAPISI KIRILDI

Gelen bilgiler Hurşit Tolon'un gözaltına alınması sırasında evine giden polislerin evin kapısını kırdıkları öne sürüldü. Tolon'un da buna sert tepki gösterildiği öğrenildi.

Gözaltına alınan isimlerden Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Şener Eruygur, Eski Jandarma Genel Komutanı idi. Eruygur emekliye ayrıldıktan sonra Cumhuriyet mitinglerinin düzenlenmesinde etkin rol oynamıştı.

Gözaltına alınan diğer isim Emekli Orgeneral Hurşit Tolon ise son dönemde ulusalcı çizgisiyle ön plana çıkmış, Türkiye'nin çeşitle yerlerinde düzenlenen hükümet karşıtı konferans ve panellere katılarak sivrilmişti.


:friends: *gla
"seni o kadar yakından görünce,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"

#2 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 01.07.2008 - 10:34

Ankara Ticaret odası başkanı Sinan Aygün ve Cumhuriyet gazetesinden Mustafa Balbay da gözaltına alınmış.
İstanbulda da baya kişi alınmış.
24 kiş gözaltına alınmış toplam.

#3 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 01.07.2008 - 10:39

Cumhuriyet Başsavcısının haberi olmuyor, fakat eminim ABD'de ki sağır sultanın tüm bu gelişmelerden haberi oluyordur.

Padişahım çok yaşa.

AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#4 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 01.07.2008 - 10:47

Abdurrahman Yalçınkaya ile ilgili de aynı şeyler söylenebilir. :friends:
Sonuçta ikisi de savcı..
İkisi de iddia olarak kalacak ya.

#5 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 01.07.2008 - 13:03

Gönderilen Resim
Gönderilen Resim

Yıllar geçmiş olmasına rağmen , Cuhuriyet travmanın etkisinin bazıları üzerinde geçmemiş olduğuna en iyi örnek. Daha üç gün önce hukuka ve yasalara demediğini bırakmıyordu. Dünya'da bir ilki başardılar, senin-benim hukuğum anlayışı ile. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının kitabını yazdığını söyleyenler lütfedipte bunu birde okumuş olsalar, belkide ülke bu hale gelmeyecekti. 12 Eylül döneminden farkı kalmadı günümüzde yaşananların.

Bizler aylardır işte bunu söylüyoruz;
YARGI KARARLARINA HERKESİN SAYGI GÖSTERMESİ GEREKİR.

AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#6 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 01.07.2008 - 13:12

Bir de unutmadan operasyondan "Cumhuriyet Başsavcısının haberi olmadığı" haberini Cumhuriyet başsavcısı yalanlamış.

#7 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 01.07.2008 - 13:37

Ergenekonunuzun da, sizin de ta...............

Yazıklar olsun.


#8 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 01.07.2008 - 14:23

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı: "Talimatı ben vermedim ama haberim var."

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, “Gözaltılardan haberim yok. Başsavcılığın talimatı ile gözaltılar yapıldı deniyor. Benim bilgim yok” sözlerini düzeltti.

Engin, gözaltılardan haberi olduğunu ancak talimatı kendisinin vermediğini ifade etti. "Talimatı soruşturmayı yürüten savcılar verdi" diyen Engin, gazetecilere söylediği, konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmadığına yönelik sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirtti.

Düzeltilen haberde şu ifadelere yer verilmişti:

Engin, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan isimlerle ilgili kendisinin herhangi bir talimatı olmadığını vurgulayarak, “Geniş Yetkili Ağır Ceza’nın kontrolünde yapılıyor. Bana bilgi verilmesi gerekirdi. Bunu ayrıca araştıracağım” diye konuştu.

Ergin, kuvvet komutanlığından emekliye ayrılmış, sivil toplum örgütü temsilcisi ve bir gazetenin Ankara temsilcisinin gözaltına alınmadan önce kendisine de bilgi verilmiş olmasının gerektiğini, bu bilginin kendisine neden verilmediğini de araştıracağını kaydetti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Engin, Ergenekon soruşturması kapsamındaki gözaltılardan İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı’nın da haberdar edilmediğini açıkladı

AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#9 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 01.07.2008 - 17:31

Als sie die Kommunisten holten, habe ich geschwiegen - denn ich war ja kein Kommunist.
Komünistleri götürdüklerinde ses çıkarmadım, çünkü ben komünist değildim.''

Als sie die Sozialisten und Gewerkschafter geholt haben, habe ich geschwiegen - denn ich war ja keins von beiden.
Sosyalistleri ve sendikacıları götürdüklerinde ses çıkarmadım, çünkü ben her ikisinden de değildim.

Als sie die Juden geholt haben, habe ich geschwiegen - denn ich war ja kein Jude.
Yahudileri götürdüklerinde ses çıkarmadım, çünkü ben yahudi değildim.

Als sie mich geholt haben, hat es niemanden mehr gegeben, der protestieren konnte.
Beni almaya geldiklerinde ses çıkaracak kimse kalmamıştı.

Martin Niemölle



#10 dokuzharf

dokuzharf

    ...

  • Kurucular
  • 19.758 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:İzmir

Gönderim zamanı 01.07.2008 - 18:51

Her zaman "Yargıya güvenin" diyenler aynı sözü tekrarlamalılar.

Değişiklikler Kaydedildi...

#11 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 01.07.2008 - 21:14

Çok hareketli günler beklior bizleri. : ) Şu iddianame medyaya düşünce dudaklarımız ucuklayacak sanırım. : )

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#12 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 02.07.2008 - 02:10

Evet uçuklayacak. Çünkü tam 4 milyon sayfalık bir iddianame geliyor.

Aslında şaşırmamak lazım. Çünkü; AKP karşıtlarının geceyarısı evlerinden alınarak göz altına alındığı, fişlendiği, susturulmaya çalışıldığı, iddianamesi bile hazır olmayan bir örgüt yüzünden hapse tıkıldığı bu 1 yıllık faşist baskı döneminin sonucunda, AKP halkın karşısına 10 sayfalık bir iddianame ile çıkamazdı.

''Demokrasi ve Özgürlük'' için kendilerine muhalif olan herkesi bir şekilde susturacaklar. Taraf gazetesinin Kandil Dağı ropörtajları ile Kemalistleri bölücü terör örgütü pkk, Ulusalcıları da hayallerinde yaşatıkları ''Ergenekon Terör Örgütü'' ile darbecilikle özdeşleştirecekler ve bunu da ABD-AB güdümlü satılmış köşe yazarları ve gazeteleriyle de halkın kafasına paslı bir çivi gibi çakacaklar.

''Millet iradesi'' lafının arkasına sığınarak, Ulusalcıları-Kemalistleri ve Milliyetçileri yani tüm anti-emperyalist cepheleri teker teker susturacaklar. Sonra da ABD kuklası hacılar,hocalar ve AB yalakası demokrasi borazanı satılmış gazeteciler sayesinde ülkeyi mandaya-müstemlekeye çevirip halka İSLAMİYET'i yaşatacaklar. Fatih Altaylı'nın programına katılan gömülecek toprağı olmayan vatansız bir kız, ''İngilizler ülkeyi işgal etseydi daha özgür olurduk, dinimizi daha rahat yaşardık'' demişti ya hani, işte bu vatansızın rüyaları gerçek olacak. Dinini İngiliz bayrağı altında rahat rahat yaşayacak, İngiliz ona DEMOKRASİ getirecek. Bu yıl birincisi yapılan şeyh saidi anma etkinleri bundan sonra da düzenli olarak her yıl yapılacak.Sizin de bildiğiniz gibi o da çok severmiş İngilizleri. Ayrıca kendisinin de Fatih Altaylı'nın programına katılan kız gibi dinini yaşayamama problemleri de varmış.

Allah sizi ıslah eylesin, eylemiyorsa da helak etsin..

Bu VATAN size kalmaz ve kalmayacakta.

Bu mesaj Maduva tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 02.07.2008 - 02:11


#13 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 02.07.2008 - 09:11

Yakında birilerinin bir yerleri uçuklayacak ama kimin ve neresi o belli değil. ABD'ye ve İsrail'e karşı kötü söz ve davranışta bulunduğunda ''Ergenekoncu yaftasını'' hemen yapıştırırlar. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarıda Ergenekoncu'ydu demek ki!! ABD'li akıl hocaları bu soruşturmaya ''Ergenekon ve Terör'' ismini vererek, Türk Ulusuna hakaret etmiş olmuyor mu? Bunlarla sıkı fıkı ilişkiler içinde olan siyasetçiler sadece Bin Ladin'i ve örgütünü değilde ''İslami Terör'' damgası ile tüm Müslüman Alemini töhmet altında bırakan bu abileri ile yaptıkları pazarlıklardan hiç mi utanmayacaklar. Ülke ne hale geldi ; Türküm,Cumhuriyetçiyim,Atatürkçüyüm,Müslümanım demenin out, Amerikancıyım, İngiliz yularım olsun, AB'nin gölgesinde yaşayalım demenin in olduğu bir sürece doğru gidiyoruz.

Bu mesaj AtamÇepni tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 02.07.2008 - 09:47


AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#14 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 02.07.2008 - 09:24


AB-Türkiye Karma Parlamentosu Eş Başkanı Joost Lagendijk, Ergenekon soruşturmasının derinleştirilmesinden memnuniyet duyduğunu ifade etti...


Gönderilen Resim
Gönderilen Resim

Bu kadar sevindiklerine göre ??? Haçlı Seferleri'nin ve Kurtuluş Savaşı'nın karşılığını almaya başlamış olmalılar.

Bu mesaj AtamÇepni tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 02.07.2008 - 09:26


AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#15 Rabbit

Rabbit

    bir ilgi delisi

  • Yöneticiler
  • 11.851 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:qop

Gönderim zamanı 02.07.2008 - 09:49

Cumhuriyet tarihinde ilk kez polis, orduevine girerek arama yaptı. Dün akşam saatlerine doğru polis Fenerbahçe Orduevi'ne baskın düzenledi.


Polis, Eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'un Fenerbahçe Orduevi'nde bulunan ofisi arandı.

Orduevi'ne polisin izinsiz baskın yapması mümkün değil. İddialara göre soruşturma savcılığı Genelkurmay'dan Eruygur'un ofisini aramak için izin istedi. Genelkurmay da o izni verdi.
"seni o kadar yakından görünce,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"

#16 umit kartal

umit kartal

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.095 Mesaj
  • Konum:istanbul / bostancı
  • İlgi Alanları:siyah-beyaz / ölüm-yaşam

Gönderim zamanı 02.07.2008 - 09:54

bu karışıklıkta dolar biraz yükselse bari :aww:
sen benim ,
her gece efkarım , gözümdeki yaşım , sigara dumanım ...

sen benim ,
damardaki kanım , alnımdaki yazım , şanlı BEŞİKTAŞIM ...

Kalbimin en orta yerinde , büyük bir yangın var alevler içinde ...
Beşiktaş sana yemin olsun , bitmeyecek sevdan , mezarımda bile ...

#17 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 02.07.2008 - 11:54

Türk Ordusundan rahatsızlıkta Batı-Siyasal İslam birlikteliği


Batı'nın, özellikle Avrupa'nın Türk Ordusu'na kini tarihin tanıdığı en amansız kinlerden biridir.


İngilizler İstanbul'u işgal ettiklerinde ilk istedikleri, Cuma selamlığındaki askerlerimizin oradan uzaklaştırılması olmuştur. (Atatürk'ün Bütün Eserleri, 8/138)



Türkiye, benzeri bir rahatsızlığa, AKP iktidarı döneminde tanık oldu. Anımsayalım, bir AKP 'milletvekili'nin TBMM'deki 'Mareşal Atatürk' tablosuyla, TBMM'de güvenlik görevi yapan askerlerin yürüyüşleri sırasında çıkardıkları seslerden şikâyeti üzerine, 2000'li yıllarda tartışılmıştı.



Aynı AKP'nin kurmay isimleri Türk Ordusu'ndan rahatsızlıklarını değişik vesilelerle ve değişik tavırlar sergileyerek ortaya koymaktadırlar. Bir milletvekilinin,Türk Ordusu'na mensup birliklerin ve okulların Ankara dışına çıkarılmasını ve başkentin 'askerî bir kent' görünümünden kurtarılmasını istemesi ayrı bir örnektir.



Ayrı ve talihsiz bir örnek...



Ne ilginç! Atatürk'ten rahatsızlık konusunda, Haçlı Batı ile siyasal İslamcı odaklar tarihin her döneminde bir biçimde kader ve mücadele birliği yapmışlardır. Bugün de aynen böyle yapmaktalar.

Tam bu noktada, Falih Rıfkı Atay şu ibret verici tespiti vicdanlarımıza iletiyor:



"Kurtuluş Savaşı öncesindeki işgal sırasında, ordu kumandanlarını şu veya bu vasıta ile küçük düşürmek bir parola idi." ((Atatürk'ün Bütün Eserleri, 8/138)



Bugün de aynı değil mi?



İlker Başbuğ'un İsrail gezisi sırasında çekilen resimleri ve bunların dinci bir gazetede yayınlanması, Türk Ordusu'ndan rahatsızlığın tarafları arasındaki yardımlaşmanın yeni bir belgesidir. O fotoğrafları o dinci gazeteye kimler servis yaptı? Her halde turist rehberleri değil.



TÜRK ORDUSU NEDEN RAHATSIZ EDİYOR



Batı'nın Türk ordusuna kininin sebebi sadece Türk ordusunun caydırıcılığı, Haçlı tasallut ve emperyalizmi karşısındaki susturucu ve püskürtücü gücü değildir. Sebeplerin başında, Türk ordusunun, sadece ordu olarak kalmayıp Türk tarihinde aydınlık ve atılımın öncüsü oluşu gelmektedir.



Türkiye, bunca devrimi böylesine kansız ve kavgasız bir biçimde ve çok kısa bir zaman çerçevesinde nasıl başardı? Ordunun, sadece 'asker' olarak kalmayıp, aydınlanma ve ilerlemenin öncülüğünü de yapmış olması sayesinde...



Türkiye'nin işte böyle bir kaderi olagelmiştir. Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz, ama gerçek budur.



Türkiye, sanayi devrimini gerçekleştirmemiş, bunun için de, cumhuriyet ve demokrasiyi taşıyan temel iki sınıf olan burjuva ve proleteryayı oluşturamamış bir ülkedir. Buna rağmen hem cumhuriyeti hem de aydınlanmanın motor unsurları olan temel devrimleri akıl almaz bir maharetle hayata geçirebilmiştir. Nasıl? Ordu'nun aydınlanmadaki öncülüğü sayesinde...



Batı'da; demokrasi, özgürlük, insan hakları ve aydınlanmanın yaratıcı ülkelerinden biri olan Fransa'da, sanayi devrimi yaşanmış, burjuva ve proletarya doğmuş olmasına rağmen, cumhuriyetin yerleşmesi büyük badirelerden sonra gerçekleştirilebilmiştir. Serüvene bakın:



1792 cumhuriyetin kuruluşu, 1799 Napolyon'un İmparatorluğunu ilanı, 1814 yeniden krallığa dönüş, 1848 ikinci cumhuriyetin ilanı, 1852 yeniden imparatorluk tartışması ve nihayet 1871'de bugünkü anlamda cumhuriyetin kuruluşu.



Batı bunları biliyor. Batı, bizim birçok nimeti ve değeri, Atatürk'ün eşsiz dehası sayesinde bedavadan elde ettiğimizi de biliyor. Millet olarak bizi kıskanırken, birey olarak Atatürk'e tatmin bulmaz bir kinle diş biliyor. Batı için Atatürk, Orta Asya steplerinin metafizikten habersiz, aydınlık, akıl ve bilim nedir bilmez vahşilerini, tarihsel süreç anlayışlarının hiçbiriyle izah edilemeyecek bir maharetle, aydınlanmanın doruğuna taşıyan, cumhuriyet ve laiklikle donatan affedilemez bir düşmandır.



Atatürk öldü, bu iş bitti diyemezsiniz. Diyebilmenize engel bir güç ve gerçek var: Türk Ordusu.



Türk Ordusu, Atatürk demek, Atatürk'ün ölümsüzlüğünün göstergesi ve garantisi demektir.



Türk ordusu, tagallüp ve tahakküm unsuru değil, öncelikle aydınlanma ve demokrasi unsuru olarak yer almıştır bizim tarihimizde. Batı şöyle düşünmekte ve bunun gereğini yapmayı değişmez iman olarak taşımaktadır: Türk ordusu ya yok olmalı, yahut da ruhu pörsütülmelidir. Birincisini yapmak imkânsız denecek kadar zordur. İkincisine gelince, Türkiye'nin içinden elde edilecek hain ve gafillerle gerekli işbirliği kurulursa amaca ulaşmak mümkündür.



İşte bugün bu 'mümkün' gördükleri amaca ulaşmaya çalışıyorlar. Çünkü Haçlılar biliyorlar ki, İslam dünyasında, o arada Türkiye'de, Atatürk'ün Anıtkabri'ni yok etmeyi Kâbe'yi yok etme şartına bağlasalar, buna razı olacak alçakların sayısı epeycedir.



Batı, özellikle son birkaç yılda, İslam dünyasında yakaladığı bu tarihsel fırsatı heba etmemek için can havliyle çırpınıyor. Esasında nefret ettiği AKP'yi bağrına basıp var gücüyle desteklemesi AKP'de, az önce değindiğimiz hayatî emellerine uygun her şeyi bulmasındandır.



O halde, Türk ordusunu tâciz etmek ve etkisizleştirmek Avrupalı için iki maksada hizmet etmektedir:



1. Haçlı emel ve egemenliğine darbe vuran bir numaralı gücü zaafa uğratmak,



2. İslam dünyasının kaderini değiştirecek örneklere imza atan bir aydınlatma ve ilerletme gücünü etkisiz kılmak.



Büyük Atatürk, Türk ordusunun, işaret ettiğimiz bu özellikli durumuna çok erken bir zamanda dikkat çekmiştir. 30 Ağustos 1925 günü Kastamonu'da yaptığı bir konuşmada bu gerçeğin altını emsalsiz bir vukufla şöyle çiziyor:



"Ordumuz, milletin ilerleme ve yükselme adımlarına öncü olmuştur. Milletimizin bütün inkılaplarında birinci adımı işgal etmiştir. Diğer milletlerde, ordu ile millet yekdiğeriyle daima karşı karşıyadır. Halbuki iş bizde tamamıyla tersinedir..." (Atatürk'ün Bütün Eserleri, 17/290)



İşte, Türk Ordusu dendiğinde Haçlı Batı'yı rahatsız eden temel sebep budur.



Bu temel sebebi bilmeden Türkiye'nin dış politikalarına, özellikle AB ile ilgili politikalarına yön vermeye kalkmak, uçuruma giden kayalıklarda gözleri bağlı olarak yol almaya benzer. Böyle bir yol alışın en dikkat çekici örneği ise AKP iktidarının uyguladığı dış politika, özellikle AB politikasıdır.




AKP'NİN DIŞ POLİTİKASI



Büyük üzüntü duyarak söylemeliyim ki, AKP'nin uyguladığı genelde Batı politikaları, özel olarak da AB politikaları Türkiye üzerindeki Haçlı emellerine tatmin fırsat ve imkânı yaratan, temelinden basiretsiz politikalardır. Eğer 'basiretsiz' tâbirine itiraz ediliyorsa, onun yerine kullanılacak kelime çok daha ağır ve sarsıcı olacaktır.



Bu politikaların üçüncü bir izahı yoktur.



Daha neyi bekleyecekler! Gün bu gündür.



İLK ADIM MGK



Türk Ordusu'nu etkisizleştirme operasyonu, MGK'ya tasallutla başladı.



Tabiî önce MGK, sonra da devamı...MGK bunların, âdeta korkulu rüyası idi. Varsa yoksa MGK. Bunların MGK ile ilgili söz ve tavırlarını okuyunca insan gayrı ihtiyarı şunu düşünüyor: Güneş tutulmaları, gök taşlarının düşmesi, ozonun delinmesi, doğal felaketlerin ortaya çıkması, 11 Eylül terör dehşeti vs. şu bizim MGK yüzünden olmasın!..



Gerçek şu ki, Hıristiyan Avrupa'nın bir tür 'üst kurmaylar Grubu' olan Avrupa Parlamentosu (AP) için MGK, asırlarca korkulu rüyalar yaşatmış bir gücün sembolü olarak ortadadır. Bu sembolden rahatsız olmamalarını beklemek, sadece saflık değil, ahmaklık olur...O MGK ve hatırlattığı güçler ayakta durdukça, bizi AB'ye üye yapacaklarını sanmak da öyle...Unutmayalım, AKP iktidarının oylarıyla MGK'nın kolu-kanadı kırılıp 'sivilleştirilme' işlemi TBMM'de tamamlandığı gün (30 Ağustos 2003) Avrupa âdeta bayram etmişti. Türkiye ve Türkleri tâciz eden demeçleriyle ünlü Günter Verhuegen, gülücükleri ve heyecan dolu demeçleriyle bu bayramın âdeta resmî duyurusunu yapmıştı.



MGK'nun işini bitirdiler; şimdi doğrudan doğruya orduya bindiriyorlar. Fırsatlar yaratarak, bahaneler üreterek, sağdan girerek, soldan girerek, şöyle veya böyle, belirli aralıklarla Türk Ordusu'na mutlaka ve muhakkak sataşıyor veya saldırıyorlar.



6 Ekim 2004 İlerleme Raporu'nu, 17 Aralık 2004 Zirve Kararları'nı, 3 Ekim 2005 Müzakere Çerçeve Belgesi'ni ve nihayet, 8 Kasım 2005 Katılım Ortaklığı Belgesi'ni okuyun, bu söylediklerimi belgeleyecek çok şey bulacaksınız.



Suat İlhan, işin gerçeğini ta bel kemiğinden yakalamış. Şöyle yazıyor:



"Anlaşılıyor ki, Avrupa, bin yıldan daha uzun zamandan beri kahrını çektiği Türk Ordusu ile, AB mevzuatı içinde hesaplaşmaya niyetleniyor. Gerçekte hesaplaşmaya başladılar. AB'nin açık amaçlarından birinin, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni küçültmek, etki ve caydırıcılığını azaltmak olduğu anlaşılıyor." (Suat İlhan, Avrupa Birliğine Neden Hayır, s.27-28)



Türk milleti, ordusuna tasallut ve sataşmanın en kahırlı dönemini yaşıyor denebilir.



SÖZÜN ÖZÜ



Avrupa'nın Müslüman Türk'ü tarihe gömme düşünün gerçeğe dönüşmesinin talep belgesi olan Sevr, Mustafa Kemal tarafından engellendi. Gök gözlü kumandan, kollarına girip savaş meydanlarına çektiği milletiyle Sevr'i yırtıp bir paçavra gibi yazanların ve imzalayanların suratına attı.



Mustafa Kemal, Batılı-Haçlı kini doruk noktasına çıkaran bir iş yaptı. Onu asla affetmezler. Mustafa Kemal onların genlerini tâciz etti, tarihsel rüyalarını kararttı, ufuklarını, ocaklarını söndürdü.



Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik Batı düşmanlığını değerlendirirken bu arka planı unutmak gafletini gösterenlerin aklına şaşarım.



Şimdi, Türk yeniden 'Hasta Adam' haline getirildi. Düyunu Umûmiye, değişik adlar altında yeniden yaratıldı. Sevr'in şartlarını, çeşitli gerekçelerle 'sineye çekilir' bulan yeni Damat Ferit ekipleri ihdas edilip gereken yerlere oturtuldu.



Batılı-Haçlı için gün tam bu gündür. Korkulu rüyanın tepelenmesi için uygun zamandır.



Mustafa Kemal'i olmayan bir Sevr kulvarındayız.



Yaşar Nuri Öztürk


AB-Türkiye Karma Parlamentosu Eş Başkanı Joost Lagendijk'in niçin sırırttığını umarım anlamışsınızdır.

AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#18 shy

shy

    xrÜt / kudI

  • Kurucular
  • 16.791 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 02.07.2008 - 12:58

Başlatılmış olan bir soruşturma.Benim merak ettiğim soruşturmayı nasıl ve ne şekilde laikli ve ya cumhuryet ya da demokrasi ye inananları susturmak onları köşeye kıstırmak için yapıldığı düşüncesi.

Bir hukuk devletinde miyiz?
Biz sıradan vatandaşlar da benzer durumlarda soruşturma amaçlı gözaltına alınabiliyor muyuz?
Bu bir çelişki midir?
Pekii benzeri yapılanma yani yasa dışı faaliyetlere karşı ok yönünde olan hukiki uygulamalar olabilir derken ok yön değiştirirse neden ...
Çok soru var da en son kişiler madem yaptıklarının hukuka uygun olduğunu ve asla yasadışı bir konumda bulunmadıklarını iddia ediyorlarsa nedir bu basında ki telaş?

Ben işlemediğim bir suçla suçlansam asla korkmazdım çünkü ne olduğumu ne yaptığımı yapmadığımı biliyorum.Sanırım ordu da aynı düşüncede ki gerekli izinler verilmiş.
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Gönderilen Resim

#19 L1Square

L1Square

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 11.433 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 02.07.2008 - 15:10

Büyük bir senaryonun uygulamaları ülke içinde toplumu bölüp birbirine karşı kin ve gareze yöneltip çatışma ortamı yaratılırken bundan ne sivili,ne askeri,ne siyasetçisi galip çıkar.Travmanın acı etkileri kuşaklarboyu sürer,telafisi imkansıza yaklaşır.Kanun hakimiyeti ve rejimin güvenliği tehdit ve tehlikeleri direnme gücünü zayıflatır.Taraf olmanın hafifliğiyle kendisine darbe vuran toplumlar güvensizlik koşullarının yaşanacağı dikta rejimlerine hazır olmalıdırlar.Geç kalınan akıl gereksizdir....

Anlamadığım Fenerbahçe Orduevi'ne polisin nasıl baskın yaptığı... Ve buna GenelKurmay'ın nasıl izin verdiği.....

Bir kadını ağlatırken,çok dikkat edin çünkü ALLAH,gözyaşlarını sayar..!!

Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..

Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..

* * *

Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..


:) (Böyle kalsın. Kimin değiştirdiğini anlarsın senn)

#20 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 02.07.2008 - 17:04

Genelkurmay nasıl izin verdiğine dair bu gün açıklama yapmış
Ayrıca iddianame bazı köşecilerin dediği gibi dört milyon sayfa değil 2500 sayfaymış.
Bu zamana kadar iddianame niye hazır değil diyenler hazır olunca da niye dolma kalemle el yazısıyla yazmadı falan diyeceklerdir sanırım. Her durumda bir senaryo bulunur.

Neyse Yüce yargıya güveniyoruz. :fight4:





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli