İçerik değiştir



- - - - -

Eskişehirspor


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 588 yanıt verildi

#1 redX

redX

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 5 Mesaj

Gönderim zamanı 26.04.2003 - 10:39


Ne olacak bu eskişehsporun hali nerede o efsane kırmızı simsekler benimle bu konuları tartısmak isteyenleri bekliyorum :cry:

#2 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 18.05.2003 - 16:25

abdullah gegic gelecek bu iş bitecek birader bunu bilir bunu söylerim
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#3 Elric

Elric

    Mel G.'nin Vârisi :)

  • Üyeler
  • 6.432 Mesaj
  • Konum:Mélnibone

Gönderim zamanı 21.08.2003 - 19:05

esss esss esss kiii kiii kiii eskieskies !!!!!
Gönderilen Resim

#4 evilrude

evilrude

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 11 Mesaj

Gönderim zamanı 26.08.2003 - 10:54

kirmizii... Şak Şak Şak!
Şimşekler... Şak ŞaK şAk!
Ananizi opecekler!!!

Lay lay lay lay lay laaaay
oOoOo EsEsiiiM!!!
Her zaman , her yerde !!
En Ezik FeneR!!!

Anti Fener!!!

#5 evilrude

evilrude

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 11 Mesaj

Gönderim zamanı 26.08.2003 - 10:55

kusura bakmayin deminkinden dolayi..
icimdeki eses aski bambaska cunku :)
dayanamadim..
Her zaman , her yerde !!
En Ezik FeneR!!!

Anti Fener!!!

#6 acemi shifu

acemi shifu

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 325 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BEYKOZ
  • İlgi Alanları:Özünü yitirmemiş HERSEY

Gönderim zamanı 13.10.2003 - 11:13

evilrude bazen ucuyorsun, ondan sonrada kendıne gelıyorsun
NOT: Mümkünse Hiç Büyümeyin Hep Çocuk Kalın ....

#7 MaryJane

MaryJane

    Forum Şövalyesi

  • Üyeler
  • 2.094 Mesaj
  • Konum:''Fox River''
  • İlgi Alanları:F1, WRC , Eski Mısır , Gothic-Symphonic-Power Metal , Frp, Galatasaray..

Gönderim zamanı 13.10.2003 - 16:20

kırmızııı...siyahhhh..kırmızııı...siyahhh en büyüükkk???
''Orada olmayan bir şeyi görmezden gelemezsiniz çünkü 'görmezden gelme'nin anlamı bu değildir ''

Gönderilen Resim

#8 Melih

Melih

    Giggity Giggity Goo!

  • Kurucular
  • 8.516 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Bahçelievler - İstanbul
  • İlgi Alanları:Sadece Harabe.net :)

Gönderim zamanı 13.10.2003 - 16:31

Gençlerbirliğiii B)
2000 - 2010


bit.gifladybug.gif


#9 MaryJane

MaryJane

    Forum Şövalyesi

  • Üyeler
  • 2.094 Mesaj
  • Konum:''Fox River''
  • İlgi Alanları:F1, WRC , Eski Mısır , Gothic-Symphonic-Power Metal , Frp, Galatasaray..

Gönderim zamanı 13.10.2003 - 16:45

vayy muhalefet haa...shifu kardeş göster pazularını :P
''Orada olmayan bir şeyi görmezden gelemezsiniz çünkü 'görmezden gelme'nin anlamı bu değildir ''

Gönderilen Resim

#10 acemi shifu

acemi shifu

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 325 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BEYKOZ
  • İlgi Alanları:Özünü yitirmemiş HERSEY

Gönderim zamanı 13.10.2003 - 17:05

tamam onları biraz korkutayım :P
nasıl ama huuuu ha hahahahaha :devil:
NOT: Mümkünse Hiç Büyümeyin Hep Çocuk Kalın ....

#11 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 19.12.2003 - 20:07

Cemalettin Sarar başkan olacakmış listesiyle beraber ocaktaki kongrede olacakmış
hadi hayırlısı bakalım
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#12 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 05.06.2004 - 13:52

yeni transferlerimiz:
Kaleci
Yusuf Soysal(Uşakspor)
Orta Saha
Ahmet Demirkan(Nazilli)
Kenan Aşkan(Kırşehir)
Ali Gürsoy(Hatay)
Forvet
Alper Yeşil(G.antep BŞB)
Bahadır Soysal(İzmirspor)

görüşemlerin sürdüğü oyuncular

KALECİ ÖZCAN TURAN BUCASPOR
ORTA SAHA SERCAN VARDAR BUCASPOR
ÖN LİBERO SERTAN VARDAR BUCASPOR
SAÐ KANAT HAKAN ALAY ÜNYESPOR
SANTRAFOR MEHMET EREN BEYLERBEYİ A.Ş.
SANTRAFOR MUSTAFA CEVİZ GÖZTEPE A.Ş.
SOL İÇ HASAN AYDINLI PAZARSPOR
STOPER CEM KARGIN YİMPAŞ YOZGATSPOR
STOPER KEMAL VOLKAN BUCASPOR


bomba gibi geliyoruz beee..yine eski günlerde ki gibi
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#13 Prozzi

Prozzi

    The aTTaLiaN

  • Üyeler
  • 1.801 Mesaj
  • Konum:aNtaLyA KinGDoM
  • İlgi Alanları:Futbol

Gönderim zamanı 05.06.2004 - 20:23

benim tanıdığım eski abiler bölümü artık halkının eskişehirspora sırt döndüğünü söylüyorlar. yıllar öncesinin es-es ve onun taraftarı yok artık. ne kupa finalleri oynar ne kupalr alır ne 3 büyüklere kroku salan bir takım olur gelecekte buda benim yorumum. Zamanında 3 bin kişi takımının ardından deplesmana giden taraftar yok artık ya da sahasına tükürdü diye rakip futbolcularla kavga edecek kadar eskişehir toprağını kutsal bulan futbolcular.
Kimi zaman gelir getiren olay olan üniversite ve onun öğrencileri şehirden çok şey alıp gider. birlik beraberlik tanınmışlık ortak değerler ortak yargılar ortak hedefler gibi bence eskişehirdeki öğrenci fazalığı eskişehirlilerin es-es e olan bağlılığının azalmasında bir faktör.
eskişehir,göztepe geçmişten bolular zonguldaklar şimdilerde yok oluyorlar zorluklarla mücadele ediyorlar bu ve buna benzer nice takımlar ilk önce taraftarlarını kaybediyorlar. Sonrada yok oluyor futbol bir endüstri haline geldi parası olmayan bir klüp yükselemez. Geçmişinde es-es maçına gelmiş küçük çocuk büyüdüğü ve para kazandığı zaman o stadı hatırlamıyor es-es e destek vermiyorsa çok uzun zaman için es-es yine zorluklar yaşamaya devam edecektir dilerimki etmez.
Sana Bitti Diyen Kim ? Ben Sadece Git Demiştim!!!

#14 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 06.06.2004 - 13:10

eskişehiri bitiren gelen yöneticilerin bütün paraları çarçur etmesi yanlış transfer politikaları,gelen gidene peşkeş çekilen değerler
sporda önemli olan amatör ruhu koruyabilmektir,her maça kazanmak için çıkılır bunlar bilinen gerçekler maalesef bizimkisi şuursuzca harcandı...
ilk yıllarımızda fethi heper (ki kendisi türk futbolunda bilim adamı mertebesine ulaşmış profesör doktor olmuş tek insandır anadolu üniversitesinde kürsüsü vardır.)ender konca(ilk kez bir anadolu takımından yurtdışına transfer olmuş futbolcudur)nihat atacan,vahap beyaz,ismail arca(milli takım kaptanlığı yapmış milli takımdan şeref madalyası almıştır) bütün bu futbolcular yeteneklerini eskişehirsporlu olma bilinciyle birleştirmişler ve anadolunun futbolda söz sahibi olmasında başrol oynamışlardır,3 defa ikincilik(1968-69,1969-70,1971-72) 2 defa üçüncülük ve 2 defa da dördüncülükler,3 tane başbakanlık kupası,1 Türkiye kupası,1 cumhurbaşkanlığı kupası, bunun kanıtıdır,ve avrupada elde edilen başarılar unutulur gibi değildir(o yıllar 1-0 lık yenilgilerde 'yenildik ama ezilmedik' dediğimiz yıllardı) ispanyol takımını eleyen ilk türk takımı olma onurunu yaşamış(sevilla),dinamo moskova ile oynadığı maçın Türkiye'de ilk kez tv den naklen yayınlanan avrupa kupası maçı olmuş ve uluslararası bir turnuvada final oynama başarısı göstermiş fenerbahçeden sonra ikinci takım olmuştur(balkan kupası) (ki o zaman daha galatasaray uefa yı kazanmamıştı)...Ve unutulmaması gereken o muhteşem taraftar...Türkiye'de üç büyükler taraftar sayısıyla övüne dursun deplasmana 25 bin kişi götürerek rekor kıran tek türk takımıdır,bayanlar futbola ilgi duymazken Eskişehirde tribünlerde bayan izleyicilerin çokluğu hiçte azımsanmayacak gerçeklerdir(Büyük Usta Halit Kıvanç kitabında bundan çok güzel bahsetmiş) 3. ligte oynarken bile tribünlerinde oturacak yer kalmayan bu büyük klüp
yazının en başında da belirttiğim gibi kurtlar sofrasında yem olmuştur, dağ başında otobüsünün önü kesilerek şampiyonluk ellerinden alınmıştır(1971-72 sezonuna bakılırsa ne demek istediğim daha kolay anlaşılır)...
Eskişehir taraftarı takımına küsmemiştir,üç büyükler hegemonyası yeni nesili de etkisi altına almıştır,bu ruhu yeni nesile aktarması gereken büyükler görevlerini yerine getirmemiştir, tabii ki başarısız sonuçlar buna tuz biber kekik kimyon olmuştur...
lafı uzatmayalım bi dokun bin ah işit oldu bu durum...kıssadan hisse
Eskişehir takımıyla, Türk Futboluna kattıklarıyla,taraftarıyla, bir markadır,efsanedir,öncüdür...tertemiz tarihiyle...
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#15 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 06.06.2004 - 13:16

işte tarafsız görüşler...

Devrim Sağıroğlu Hürriyet 1999

Mumin, Ilhan, Necdet, Kamuran, Ismail, Nuri, Nihat, Vahap, Fethi, B.Burhan, Ender...Ne takimdi o Eskisehirspor ama... Mumin'in yedegi Taskin'di. Necdet kansere yakalanip herkesi acilar icinde birakarak aramizdan ayrilinca yerini Faik almisti. Ilhan'in yerini de Abdurrahman. Hani dramatik bir sonla yasamini noktalayan Abdurrahman... Sonra Ayhan, Halil, K.Burhan vardi. Bir de orkestra sefleri Amigo Orhan...
O Amigo Orhan'i tarif etmeye, satirlara yansitmaya olanak yok. 34 yil Berlin Flarmoni Orkestrasi'ni yoneten buyuk sef Herbert Von Carajan neyse Orhan da oydu. Orkestra mi yonetiyor, tezahurat mi yaptiriyor anlayamazdiniz. Tribunde akortsuz mirilti bile olmazdi. Binlerce sesi notalarla yonetisi, ona yon verisi, tam bir sanat saheseriydi. Onun yaraticiligina, bugune dek futbol sahalarinda kimse erisemedi. Cunku o bir amigo degil, buyuk bir sanatkardi.

Ne var ki kotu yonetimler, hesapsiz harcamalar, ilgisizlik ve is adamlarinin destegini cekmesiyle Eskisehirspor sahneden yavas yavas silinmeye basladi. O muhtesem onbir ve "efsanevi amigo" masallara meze olarak kayiplara karisti. "Anadolu Yildizi"nin yildizi sondu. Turkiye 1. Ligi'nde firtina gibi esen "Kirmizi Simsekler", sonu belirsiz bir yolculuga dogru hizla kurak cekiyordu artik. 3. Lig'e kadar dustu. Uzun yillarin ardindan kis uykusundan uyandi, soyle bir silkindi. Iki kume atladi ve 1. Lig'i yeniden yakaladi. Ancak, disli bir kez yalama olmus, olcu tutturulamiyordu. Tekrar 2. Lig'e indi kirmizi-siyahlilar.

Keske o Ataturk Stadi'nin sesi olsaydi da konusabilseydi. Sizlere, bestekar, sanatci ve orkestra sefi Amigo Orhan'i anlatabilseydi. "FETHI-NIHAT-ENDER, FILERERE GONDER" diye nasil bagiriliyordu, "ES ES ES-KI KI KI-ESKI ESKI ES" sloganinin nasil yaratildigini da... Fethi'nin gollerini, Nihat'in Ender'in kivrakligini, Burhan'larin, Vahap'in, Kamuran'in ustaligini, Ismail, Ilhan, Nuri, Necdet, Abdurrahman'in cengaverligini.

Hey gidi Eskisehir Ataturk Stadi, beni duyuyor musun? Anlat onlara, anlatabilirsen... O futbolcular bilsinler kimlerin formasini giydiklerini. O yoneticiler bilsinler hangi kulubu yonettiklerini. Ve o sehrin zenginleri, sanayicileri bilsinler "ceplerindeki akrebin" nelere mal oldugunu.
Bagir, de ki onlara, "Bir zamanlar esmis, gurlemis, cakmis bir takima ev sahipligi yapmistim. Ben bir yildiz, bir as idim. Kimse ben izin vermeden cimlerimin tamamina ayak basma ozgurlugune sahip degildi. Simdi isteyen cirit atiyor. Beni bu duruma siz dusurdunuz!". Ne yazik ki bunlari hicbir zaman soyleyemeyecek. Ayni, Romali filozof ve devlet adami Seneca'nin dedigi gibi:
"HAFIF ACILAR KONUSABILIR AMA DERIN ACILAR DILSIZDIR!"
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#16 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 06.06.2004 - 13:23

ASAGIDAKI YAZI 13 NISAN 2000 TARIHINDE RADIKAL GAZETESI'NDE ETYEN MAHCUPYAN TARAFINDAN YAZILMISTIR

Eskişehirspor hariç, futbolu hiçbir zaman sevmedim. Zaman zaman heyecanlandığım oldu herkes gibi, TV'de bir-iki maç izledim. Çocukluğumda 'siyah-kırmızı / Anadolu yıldızı' sloganıyla, Es-Es'in maçlarına gittim, onların başarısı için dua ettim, uzun yıllar Eskişehirsporlu olmakla övündüm. Şimdi daha da çok övünüyorum, çünkü Es-Es'ler 2. Lig'de bir grupta alt sıralarda. Galiba pek fazla şansları da yok yükselmek, 1. Lig'e geçmek için. Hem geçmesinler de, nasıl olsa yine düşecekler, düşerler! Yine de o benim çocuk kalbimle sevdiğim, hâlâ izini sürdüğüm tek takım, Eskişehirspor. Parlak yıllarında, demek ki şampiyonluğa oynadığı yıllarmış, Bursaspor'la Bursa'da oynadığı bir maçta, yanılmıyorsam 3-1 öndeyken Eskişehirspor, kavgalar çıkmıştı, 3 kişi ölmüş, iki komşu şehir birbirine girmişti. O sakin, iyi huylu Eskişehir bile hatırlıyorum, durgun akan Porsuk Çayı'na inat, kabarmış, köpürmüş, Bursa plakalı arabaları ters çevirmiş, İnegöl köftecilerinin camlarını taşlamıştı. İlk o zaman ürkmüştüm futboldan, Eskişehir'de bile bunlar oluyorsa... diye düşünmüştüm. Bu mektubu elbette Eskişehirspor'u anmak için yazmıyorum. Onlar orada oynaya dursunlar, gitsinler yenilsinler, 3. Lig'e düşsünler, ben nasılsa arada bir 'bizimkiler ne âlemde?" diye bakarım gazetelere. Nasıl olsa biliyorum kimse Eskişehirspor yüzünden birbirini dövmüyor. Kahır mektubu gibi yediği her golü, uğradığı her yenilgiyi içine atıyor Eskişehirspor'u sevenler. N'apalım, Eskişehirspor şiir gibi bir şey işte, umutsuz vaka. Elbette onu da böyle ve belki de bu yüzden seviyorum. Şampiyon olmalarını, kupalarda fırtına gibi esmelerini istemiyorum. Züğürt tesellisi mi, olsun. Ben doğup büyüdüğüm şehri seviyorum, orada değilim ama, Eskişehir benim içimde, orada, hele futbol yüzünden kimsenin burnunun kanamasını istemiyorum. Taraftarı olduğu takımı, ülkesini sevmek de hiçbir bahanenin ardına sığınmadan kanlı bıçaklı olmayı değil, yürekten bağlılığı ve adam gibi sevgiyi gerektirmiyor mu? Futbolu sevmiyorum ama Galatasaray'ın başarısını herkes gibi ben de alkışlıyorum. İşte fanatikler, holiganlar suçlu, olay münferit falan filan ama, münferit olmayan bir şeyler var: İnsanlıktan nasibini almamış ve gözü dönmüş olanlar yalnızca onlar mı? "Two size" başlığını yaratıcı gazetecilik sayanlar insanlığa karşı daha mı az suçlu? Türkiye'yi ya da Galatasaray'ı çok sevdikleri için mi bu kışkırtmaları sürdürüyorlar? Bu hafta yazacak bir şey bulamadığımdan değil, başka hiçbir şey yazmak istemediğim için yazıyorum bu kötü mektubu. Yalnızca bıçakla değil, sözle, yazıyla, objektifiyle de insanları öldüren ya da bu suça katılanlardan da utanıyorum çünkü. Bir daha bu kadar kötü bir mektup yazmak zorunda kalmamak için yazıyorum. Dedim ya Eskişehirspor hariç, ki o da benim için futbol takımı değil çocukluk hastalığım gibi bir şey, futbol hiç umurumda değil, ama Türkiye ve insanlar umurumda...
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#17 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 06.06.2004 - 13:31

23 Mart 1997, Eskişehir
Berk Güzeloğlu

Prof. Dr. Fethi Heper, bugün Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanı ve Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü. Yunus Emre kentinin serüvencisi, Es-Es'lerin "kaptan"ı, futbolun ve eğitim yaşantısının yarım asırlık tanıklığına çağırdı bizi.

Fethi Heper'e göre, Eskişehirspor 1960-74 arası futbolumuzda Anadolu İhtilali'ni gerçekleştirdi. Bozkırın ortasında futboldan başka hiçbir sosyal eğlencesi olmayan bir kentin takımıdır Eskişehirspor ve futbolcular neredeyse tarihsel bir misyon üstlenmişlerdir: "İspanya'da Sevilla maçı var. Faik'in sol ayak parmağı kırılmış. Kaç tane orta yaptı, kaç topa vurduysa o ayakla... Bugün ayakkabısının üzerine kuş tüyü düşen futbolcunun üç ay tedavisi sürüyor, MR'ı çekiliyor. Takıma da bir türlü girmek istemiyor. O dönemlerde takımın dışında kalmak bize üzüntü veriyordu. Çünkü Eskişehirspor taraftarı bulabilmek mümkündü. Bu takıma sevgi ve saygı var. Gelen seyirci sahada sizi görmek istiyor. Siz de bundan kaçamazdınız."

Fethi Heper, o dönemlerdeki Eskişehir ve takımının profilini böyle çiziyor. "Kaptan"la Yunus Emre Kampüsü'nde Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'ndaki odasında görüşüyoruz. Kampüs girişinde sırtında odun taşırken tasvir edilmiş Yunus Emre heykeli karşılıyor bizi. Yunus'un Eskişehir ve civar illerde ikamet ettiği, bir sevgi misyoneri olduğu bilinir. Yunus ne ise Fethi de bir anlamda o. O da karşılıksız ve bilerek seviyor.

Toprak sahalar
"İşte Feza, Ataryemez ve Arsenal sahaları. Eskişehir'de bu sahalardan geçmemiş topçu yok gibidir." Heper'e göre spor yapmak da bilim yapmak da bir süreç, duyum ve birikim işi. O konuşurken gözlüklerinin ardından cin gibi bakışlarıyla futbol sahasını enine boyuna ölçüp biçen T cetveli ve gönyeleri elinde bir çocuk geliyor aklıma. O da mahalle arasında toz toprak yutarak başlamış futbola. Ağabeylerin, dayıların, hala çocuklarının neredeyse bütün erkeklerin ya futbolcu ya da idareci olduğu bir sülalenin içinde büyümüş Fethi Heper. Futbola olan sevgisi de manifaturacı dükkanında yapılan sohbetlerde filizlenmiş.

Yirmi ikinci adam
"Ağabeyimle hurcun ucundan tutar malzemeleri taşırdım. Kalenin arkasında bekler kaçan toplara vururdum. Beklerdim ki yirmi ikinci adam gelmesin. Ben de çift kalede yer bulayım. Ama o yirmi ikinci adam hep son anda arz-ı endam eder ve beni kalenin arkasında atardı. "O andaki heyecanını ve üzüntüsü yüzünde görülüyor; 'Kalenin arkasında düşen topları almak, arada bir Eskişehir'e gelen büyük takımları seyretmek, Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı yıldızları Köprübaşı'nda yakalayıp imza almak, Metin ve Lefter gibi olmak' süslerdi rüyalarımı. O zamanlar iletişim olanakları daha iyi olsaydı kendimizi daha iyi yetiştirebilirdik. Bizim en büyük lüksümüz Halit Kıvanç'ın sinemalarda gösterilen filmlerde anlattığı maçlardı."

Okul ve futbol
Eskişehir Gençlik Futbol Takımı'nın "çevik ve teknik golcüsü" genç milli takımlar sorumlusu Sabri Kiraz'ın da dikkatini çekiyor önce. 1962'de genç milli takım kadrosuna çağrı da gecikmiyor. Ancak aile Fethi'nin futbolcu olmasını değil eğitimini yarıda kesmeden daha iyi yerlerde okumasını istiyor. On maçlık milli takımlar turnuvasına katılmak için Romanya'ya davet ediliyor, ama ailesinin okuması için yaptığı uyarıları dikkate alarak AFS bursuyla Amerika'ya gidiyor. Futbol sevgisi yeni dünyada da dinmiyor. Kramponlar ayakta yine meşin yuvarlağın peşinde Fethi hem de Espanol takımının formasıyla; "Okumayı tercih ettiğim için ne kadar doğru yaptığımı sonradan daha iyi anladım." Daha sonra yurda dönüşte ODTÜ Şehir Planlama Bölümü'ne çağrılıyor ve Ankara'nın yolunu tutuyor; "Okumayı tercih ettiğim için ne kadar doğru yaptığımı sonradan daha iyi anladım."

Ancak Eskişehir, aile ve futbol sevgisi ağır basıyor ve tekrar Eskişehir'e geri dönüyor ve eğitimine de İktisadi Ticari İlimler Akademisi'nde devam ediyor. Akademi Takımı okumuş çocuklardan kurulu. Fethi güçlerine güç katıyor ve 1963'te Türkiye Üniversitelerarası Futbol Şampiyon'luğunu yine Fethi'nin golleriyle yakalıyorlar..

Es-ES'ler doğuyor
Peki Anadolu İhtilali'ni gerçekleştirdiğini söylediği Eskişehirspor'un başarısının arkasındaki faktör neydi? Heper'e bağlanalım hemen: "Eskişehirspor 1965'te kuruldu. 1966'da Birinci Lig'e çıktı. 1967-68 yıllarında sekizinci oldu ve ondan sonra da birincilikleri kılpayı kaçırdı. Neden? Çünkü takımın yüzde seksenini yüksekokullu öğrenciler oluşturuyordu. Kaleci Doğan, Vahap, İsmail, Ayhan Akademi takımından gelen zoyunculardı. Ee, hepsi okumuş çocuklar ne de olsa... İyi de bu takım nasıl kurulmuştu? Bir Üniversitelerarası Türkiye Şampiyonası'nda rakiplerini farklı skorlarla yenen Akademi Takımı'nı izleyen ünlü futbol adamı Beşiktaşlı Şükrü Gülesin idarecilere: "Bu takımı lige sokun kesinlikle derece alırsınız" demiş. Eskişehirspor, Akademi ve Gençlik Takımları'nını birleştirilmesiyle 1965'te kurulmuş.

Akademili takım
O yıllardaki Eskişehir, Abdullah Matay, Celal, Bilgin, İbrahim'in bulunduğu kadrosunu Akademi'den almış. Fethi Heper'e göre Eskişehirspor'un oluşumu ve başarısı tamamen eğitsel nedenlere dayanmakta: "Eğitim kalitesi iyi olmayan bir futbolcuya kondisyonu verdiğiniz zaman onu çarçur edebilir. Örneğin Sergen gibi bir futbolcu böyle olmamalı. O zamanki futbolcular arasında şimdiki kadar reklamı seven kimse çıkmazdı. Demek ki sporda kalite eşittir eğitimdir. Eğitimde de okullaşmanın önemi var. Var ama bunun dışındaki eğitimin de büyük rolü var."

1969-70 yıllarında 13 golle, 1971-72 yıllarında da 20 golle Türkiye Birinci Ligi'nde gol kralı olan Fethi Heper beş kez de milli formayı giydi. Göğsüyle topu havada istoplayışından ötürü ona "Çengel Fethi" dediler.

Öze dönülmeli
Futbol ona göre salt bir müsabaka değil aynı zamanda bir kentin sosyal yaşantısında ağırlıklı olarak yer alan bir olay. O nedenle Eskişehirspor'un Kamuran'lı, İsmail'li, Vahap'lı, Koko Burhan'lı kadrosuyla yakaladığı başarıyı yakalaması gerekir. Bunun için de takımın özüne ve alt yapısına dönmesi şart. Heper, Anadolu takımlarının İstanbul takımları karşısında iyi imkanlarla donanabilmeleri için Futbol Federasyonu'nca uygulanan havuz sisteminin doğru bir uygulama olduğunu söylüyor: "Anadolu'da formasını alamayan takımlar var. Buradan gelen para onların soluk almasını sağlıyor. İlkokullara kadar inilmeli ve yaratılmalı. Tıpkı Amerikadaki gibi yetenekli çocuklara iyi eğitim imkanı tanınmalı. Hem okusunlar, hem de spor yapsınlar."

Jübilesiz Final
Fethi Heper, başarılarla dotlu futbol yaşantısını 1974'te 2-0 biten Fenerbahçe maçıyla noktaladı. Jübile yapmadı: "Birinci nedeni, maçları izlemeye gelen bu insanlar ya kasketlerini ya da ceketlerini satıyorlardı. Onlara bunu yapmak istemedim. İkincisi Eskişehirspor'lu idarecilerin gösterdiği duyarsızlık. Profesör olacaksın al bir dolmakalem hediye ediyoruz bile demediler."Türkiye'de futbolcular arasında bilimsel kariyerini bu kadar yükseğe taşıyan ender örneklerden Fethi Heper. Onunla konuşurken profesörlüğünün de futbol oynamışlığının da tadına varıyorsunuz.

Okulun çim sahasında futbol takımının çalışmasını izliyoruz bir süre. Sahanın kenarında malzemeleri toparlayan yaşlıca adam yanımıza yaklaştı ve Fethi Heper'e sordu: "Nasılsın kaptan?". "Hoca", "profesör" falan değil; "kaptan"!!!!

Dayanamayıp topu ayağına alıyor. Hala usta; "Bugün Avrupa'da bile görülemeyecek bir Spor Yüksekokulu inşaa ediyoruz" diyor. Hala Eskişehir için çalışıyor. Beden Eğitimi ve Yüksekokul binasının kapısına kadar geçiriyor bizi. O futbolumuzun lordlarından ve futbolu "bilerek" oynayanlardandı. Bugün de yetişmiş insanların hayalini kuruyor, bunun için çalışıyor. Dileğimiz Fethi Heper'in düşlerinin gerçek olması yani spor yapan insanmların iyi eğitilmeleri ve futbolumuzda bir dönem yaşanan Anadolu İhtilali'nin tekrarlanması.
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#18 Prozzi

Prozzi

    The aTTaLiaN

  • Üyeler
  • 1.801 Mesaj
  • Konum:aNtaLyA KinGDoM
  • İlgi Alanları:Futbol

Gönderim zamanı 24.11.2004 - 19:44

eskişehir maçlarıyla ilgili tüyo verin bahis oynayalım :)
Sana Bitti Diyen Kim ? Ben Sadece Git Demiştim!!!

#19 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 24.11.2004 - 22:24

eskişehir maçlarıyla ilgili tüyo verin bahis oynayalım :)

haftaya Eyüp maçı var...söz verdiler kazanmak için asılacaklar rakip güçlü sayılır ama deplasmanda iyi sonuçları yok futbol tanrısıda bizim yanımızda olursa galibiz usta...
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#20 Prozzi

Prozzi

    The aTTaLiaN

  • Üyeler
  • 1.801 Mesaj
  • Konum:aNtaLyA KinGDoM
  • İlgi Alanları:Futbol

Gönderim zamanı 25.11.2004 - 12:10

iddaa oran verirse oynarım :)
Sana Bitti Diyen Kim ? Ben Sadece Git Demiştim!!!





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli