İçerik değiştir



- - - - -

Eskişehirspor


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 588 yanıt verildi

#41 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 14.04.2006 - 16:26

Abdullah Gegiç
--------------------------------------------

82’lik bir delikanlı

Geçtiğimiz pazartesi akşamı Lütfi Kırdar'ı dolduran kalabalık misafir kitlesi her ne kadar ödül almaya hak kazanan şahıs ve takımları alkışlamakta cimri davranmadıysa da, kabul etmeli ki, U 17'lere, Eto'o ve Ertuğrul Sağlam'a daha büyük ilgi gösterdi.


İnsanın sevdiğini, kendisine yakın gördüğünü, ya da en başarılı kabul ettiğini daha fazla alkışlaması elbette anlaşılır bir durumdur.

Ancak bugün için biz alkışı çok alanlara değil sahneye ödül vermeye geldiğinde bilhassa yaşı 40'ın altında olanların birbirine ‘kim bu adam?' diye sorduğu bir futbol devine ‘Abdullah Gegiç'e' değinmek istiyoruz. Türk futboluna unutulmaz hizmetler vermiş, Anadolu'nun İstanbul'a karşı yaptığı ilk futbol direnişinin mimarı olmuş, 82 yaşına karşın futbola hizmet etmeyi asla terk etmemiş Gegiç hocayı, kısa cümlelerle de olsa anmak istiyoruz.

Dünya üzerinde futbol hakkında konuşmaya başladığında ses çıkarmadan dinlenmesi gereken birkaç ustadan birisidir Abdullah Gegiç hoca. Futbolun hem teorisinde hem de pratiğinde kulak verilmesi gereken nadir seslerden birisidir Gegiç hoca. Hani neredeyse bitirmediği okul, gitmediği seminer kalmadı denilecek insanlardan birisi olan hoca, umarız bilimsellik ve zarafet kokan yazılarını sıkça yazar da, sadece sizler değil, bizler de bu vesileyle yeni şeyler öğrenme mutluluğuna kavuşuruz. Başkalarını bilemeyiz; ancak biz Abdullah Gegiç hocanın futbol konuşmaya başladığı yerde sadece kulaklarımızı açar dinleriz!

Aslında iktisat eğitimi aldığı halde Yugoslavya ve Almanya'da spor akademilerini bitiren, bununla da yetinmeyerek master ve doktora yapan Gegiç hoca, kendisine takılan ‘Ordinaryüs Profesör' unvanını yetiştirdiği talebeler ve yaptığı işlerle tam manasıyla hak etmiş bir insandır. Yugoslavya futboluna hizmet ettiği yıllarda Avrupa'nın en büyük kupasını finalde 2-1'lik skorla kaçırmamış olsaydı, Eskişehirspor'a değil de Real Madrid'e gidecek, Türk futbolu da böyle bir dehadan mahrum kalmış olacaktı.

Eğer efsane yaptığı Eskişehirspor, İstanbul'da 2-0 önde götürdüğü maçı rahmetli Metin Oktay'ın iki golüne engel olamayarak berabere bitirmemiş olsaydı, İstanbul saltanatını ilk yıkan takımın adı Trabzonspor olmayacaktı.

O gün salonu dolduran kalabalık Gegiç hocayı yakından tanımış, başardığı işleri hakkıyla bilebilmiş olsaydı, tahmin ediyoruz bu 82'lik delikanlıyı daha bir sıcak bağrına basardı. Çünkü o yaptıklarıyla, saygınlığıyla, çalışkanlığıyla aldığı alkışların daha çoğunu hak etmişti. Aramıza hoş geldin büyük usta.



04.03.2006
Fatih Uraz - Zaman Gazetesi
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#42 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 14.04.2006 - 16:34

Türk futbolunun dünya arenasında söz sahibi olmasında hiç kuşkusuz Jupp Derwall ve Sepp Piontek'in rolü inkâr edilemez. Ama onlara temel oluşturan isim ise bugün çoğumuzun unuttuğu Abdullah Gegiç'tir. Türk futboluna 37 yıl hizmet eden, unutulmaz Eskişehir efsanesinin mimarı Abdullah Gegiç geçen hafta Zaman gazetesinin davetlisi olarak İstanbul'daydı. 82 yaşındaki bu büyük futbol profesörüyle geçmişe bir yolculuk yapmak istedik. Ama o, "İnsanlar tarihi sevmez; geçmişi değil, geleceği konuşalım." diye ısrar etti. Sonra da ekledi: "Türk futbolunun ilk büyük patlaması bitti."

Sonra hem geçmişi hem geleceği konuşma noktasında uzlaştık hocayla. Önce geçmişe gittik; Mayıs 1966'da oynanan Partizan-Real Madrid Şampiyon Kulüpler Kupası final karşılaşmasına. Bu maç Abdullah Gegiç'in Türk futboluyla tanışmasına da vesile olur. İlk kez bir Yugoslavya takımı finale yükseliyordur. Eğer Gegiç'in takımı Partizan kazanırsa, Real Madrid'in gelecek yılki hocası Abdullah Gegiç olacaktır. Ancak maçın sonlarına doğru yenilen bir gol buna engel olur ve Partizan müsabakayı 2-1 kaybeder. O anı anlatırken adeta gözleri doluyor: "Olmadı, kazanamadık. Nasip Türkiye'ymiş." diyor. Ama bu başarısı karşılıksız kalmaz, France Football dergisi onu Avrupa'nın en iyi teknik direktörleri arasında ikinci sırada gösterir.

O yılın sonunda teknik direktör arayışındaki F.Bahçe Başkanı Faruk Ilgaz, Kadir Has'la birlikte ona transfer teklifinde bulunur. Avrupa'nın çeşitli takımlarından da teklif almaktadır. Ama o babasının isteğiyle F.Bahçe'yi seçer: "Babam, Türkiye'yi çok severdi. Teklif aldığımı söyleyince, 'Orada mükemmel bir halkı tanıyacaksın. Para pul ikinci planda olsun. Türk futbolunun kalkınması için uğraş' dedi.Faruk Ilgaz, Türk futbolu ve F.Bahçe için çok şey anlatır Gegiç'e. Ama o hayal kırıklığı yaşar İstanbul'a geldiğinde. "Takımın çim sahası, antrenman sahası yoktu. Türkiye'de büyük maçları yabancı hakemler yönetiyordu. Sadece Eskişehir, Bursa ve Ankara'da çim saha vardı. Şartlar çok kötüydü."

Yenilikler getirir Türkiye'ye. İlk günde çift antrenman yaptırır. Maç günü takım çalıştırmak da ona ait bir çalışma şeklidir. Anadolu'dan çeşitli takımları çalıştıran hocalar idmanlarını takip etmeye, ondan bir şeyler öğrenmeye İstanbul'a gelir. İki yıllık kontratı vardır F.Bahçe'yle. İlk yıl ilk ikiye girmezse kontratı feshedilecektir. Beşiktaş'ın arkasından ikinci olur takımı. Balkan Kupası'nı kazanırlar ama sözleşmesi yine de feshedilir.Ama ayrıldığı günü 'benim en mutlu günüm' diye tarif ediyor bugün. "Oradan ayrılmakla Türk futbolundaki Anadolu ihtilalini başlatmak bana nasip oldu."

Fenerbahçe'den koptuğunu öğrenen Eskişehirspor, Abdullah Gegiç'e kapılarını açar. O da Eskişehir'in yolunu tutar. Şehirde ve kulüpte yaptığı iki günlük incelemeden sonra bu takımın teklifini kabul eder. Böylece onun için yeni bir dönem başlar. Eskişehir'de ilk maçı F.Bahçe iledir. 3-0 kazanırlar. O sezon F.Bahçe yine ona teklifte bulunur. Ama o bunu kabul etmez. Çünkü Eskişehir'de yeni bir hedefe kilitlenmiştir. Tam 4 yıl kalır bu takımda. Hiç şampiyon olamazlar. Takımı ilk yıl 8., ikinci yıl 2., üçüncü yıl 2., dördüncü yıl 4. yapar. "Dördüncü yıl strateji değiştirdik. Türkiye Kupası'nı kendimize hedef seçtik. Ve kupayı aldık. O yıl Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı da aldık. Takım şampiyonluk için hazırdı. Ama kulüp hazır değildi. Çünkü para yoktu ve herkes İstanbul takımlarına çalışıyordu."

Abdullah Gegiç'in Eskişehir'de bu kadar başarılı olmasında hiç kuşkusuz takımı yerli oyunculardan kurmasının büyük etkisi vardır. "Dışarıdan oyuncu istemiyordum. Çünkü F.Bahçe'de aldığım yabancı oyuncular beni sattı." diyor."Tövbe ettim yabancıyla çalışmamaya." dedi.

"Eskişehirde Takımda çok iyi arkadaşlık ilişkisi vardı. Seyirci mükemmeldi. Biz İstanbul'u 10 bin kişi ile istila ederdik. Bir bardak bile kırmadan. Sadece şarkı söyleyerek Ali Sami Yen'i, Dolmabahçe'yi inletirdik. Bu bizim ihtilalimizin en önemli adımıydı. İlk kez bir Türk takımı Fair-Play'den çıkmayarak çalıştı, çabaladı ama şampiyon olamadı. Bu bence en büyük başarıdır."

Eskişehirspor onunla Avrupa Fuar Şehirleri Kupası'nda 3. tura çıkar. Özellikle Sevilla maçını unutamıyor. "Bizim en büyük felsefemiz, yenilsek bile iyi oynamaktı. Bunu başardık. Herkes bizim maçlarımızı izlemekten zevk alırdı. Avrupa'da da çok iyi işler yaptık. Sevilla çok iyi bir takımdı. İlk maçı 1-0 kaybettik. İkinci maçın 2. yarısında 1-0 geriye düştük. Ama Fethi Heper'in attığı 3 kafa golüyle onları eledik. Bu inanılmaz büyük bir başarıydı o yıllar için."

Abdullah Gegiç, 4 yıl kaldıktan sonra Eskişehir'den ayrılır. Son 1.5 yılında aynı zamanda A Milli Takım Teknik Direktörlüğü de yapar. Çeşitli yıllarda Bursaspor'u, Adanademirspor'u ve Beşiktaş'ı çalıştırır. 1975-76 sezonunda yine F.Bahçe'ye gelir.

Abdullah Gegiç, 1979'da Türk vatandaşlığına geçer. Aynı yıl Kadıköy'deki evini satarak Almanya'daki Köln Spor Akademisi'nin yolunu tutar. Bu akademi yılda sadece 25 kişiyi kabul etmektedir. Ve bu öğrencilerin 5'i Alman vatandaşı olmayanlardan seçiliyordur. Uzun yıllar önce müracaat ettiği Akademi'de nihayet ona sıra gelmiştir. Yaşı problemdir. Çünkü 55 yaşındaki bir kişi için günde 12 kilometre koşmak zordur. Ama o kararlıdır. Şartları kabul eder ve akademiye girer. O yıllar Derwall'in Balkanlar’daki danışmanı olması da Akademi’ye kabul edilmesinde önemli etken olur. TC vatandaşı olarak Akademi'yi bitirir.

Aslında o daha Partizan'ın 1966'daki çeyrek final maçında, M.United ile oynadığı maçta 'araştırmacı ve akademisyen' olmaya karar vermiştir. "1966'da bugünkü gibi rakipleri tanımak mümkün değildi. Hiç bilgi yoktu. Yugoslavya'da televizyon bile yoktu. Çeyrek finalde rakibimiz M.United'dı. Belgrad'dan hiç kimseye haber vermeden gizlice Manchester'a uçtum. İngilizlerin arasına karıştım. Onlar gibi giyindim. M.United'in hem içerde hem dışarıda iki maçını izledim. Antrenmanlarına gittim. Oyun kurgusu, futbolcuları hakkında notlar tutarak Belgrad'a döndüm. O zaman kendi kendime şöyle söz verdim: Eğer Partizan'ı finale çıkartırsam 'araştırmacı' olacağım." Abdullah hocanın notları işe yarar, bir önceki turda Benfica'ya iki maçta 7 gol atan Manchaster'i elemeyi başarırlar.

Abdullah hocanın Köln Spor Akademisi'nde en iyi arkadaşlarından biri bugün F.Bahçe'yi çalıştıran Christoph Daum'dur. Köln Spor Akademisi'ni bitirdiğini söyleyen Yılmaz Vural'a ise o yıllar hiç rastlamaz.

Gegiç'in çalışma azmi takdire şayan. Bugün Sırbistan'da bir takıma danışmanlık yapıyor. Rakipleri inceliyor, eksikleri hakkında bilgi çıkartıyor ve takımın hocasına veriyor: "Teşhis koyuyorum. Sonra tedavi nasıl yapılacak onu düşünüyorum." A Milli Takım çalıştırıcıları Mustafa Denizli ve Şenol Güneş'e de aynı hizmetleri verdiğini belirtiyor: "Mustafa Denizli'ye 2 yıl, Şenol Güneş'e 4 yıl boyunca rakipler hakkında bilgi topladım. 2002 Dünya Kupası'nda Şenol hocaya faksla bilgiler gönderdim. Bugün rakipleri araştırmadan maça çıkmak çağ dışıdır."

Söyleşimizin bu bölümünde çantasından çıkarttığı 'Futbolcu Fabrikası' kitabını gösteriyor. "Bu kitabı Türk futbolunun geleceği için yazdım. 1000 tane bedava dağıttım. Tüm antrenörlere verdim. Ama kimse okumadı. Türk futbolu birinci büyük patlamasını tamamladı. O kuşak artık yaşlandı. Eğer bugünden önlem alınmazsa çöküşü kimse durduramaz." diyor ses tonunu değiştirerek. "Siz bu kitaptan çok önemli yazılar çıkartabilirsiniz. Yeni süper oyun modeli, geleceğin hocası, geleceğin futbolcusu burada yazıyor. Antrenman teknikleri de… Ama Türkiye okumuyor" diyor. "Türk futbolunun ilk dünya patlaması sona erdi. Kuşak değişimi kapıda. Sadece oyuncu değil, hocaların da kafası değişmeli. Yeni kan lazım. Bilimsel kan. Bilimsel kan ne demektir? Türk futbolunun dostu olarak size tavsiyem şu: Eğer Türk futbolu bilim için kapıları açarsa, bilhassa alt yapı için o zaman ikinci patlama çabuk gelir ve daha şiddetli olur. Bu olmazsa Türk futbolu başarı bakımından sönecektir. Yetkililer sahnededir. Eğer hemen tedbirler alınmazsa düşüşü durdurmak çok zor olacaktır. Bu yüzden yazdım bu kitabı. Hocalar okula gitmeli. Türkiye'de 20 gün kurs var. İmtihanı herkes geçiyor. Programlar klasik. 50 sene öncesinin programları. Köln Spor Akademisi’ni bitirmek kolay değildi. Bir araştırma bırakmanız lazım orayı bitirmek için. Böyle hocalar lazım bize. Sadece pratisyen değil, yüksek teorisi olan hocalar lazım.''

Sistem ölecektir. Ölmeye başladı. Haberiniz yok mu?" diye cevaplıyor bizi. "Bakınız futbolun ilk başladığı yıllar forvette oynayan oyuncu sayısına. 4-2-4 vardı. O gitti 4-3-3 geldi, o gitti 4-4-2 geldi. Bugünlerde 4-5-1 oynanıyor. Forvetteki oyuncu sayısı 1'e indi. Şimdi Morinho, tek forvet oynattığı Drogba'yı orta alanda saklarsa o zaman klasik forvet oyuncusu kalmıyor. Klasik atak kalmayınca klasik savunma da kalmaz. Peki, bu oyuncular nerede toplanacak? Orta alanda. Klasik savunma yok, klasik forvet yok. Ama dev bir orta saha var. 20 kişi orada. Burada sistem var mı? Yok. Oyun sistemi kalmayacaktır. Ama taktik çok kıymet kazanacaktır. Strateji çok kıymet kazanacaktır."

Gegiç, Türkiye'yi çok seviyor. Türk vatandaşı olmaktan gurur duyuyor. Üç çocuğu var. Birincisinin adı Brüksel (Real Madrid-Partizan final maçının oynandığı şehir), ikincisinin adı Anadol (Eskişehir'i çalıştırdığı dönemde dünyaya geldiği için.), üçüncüsünün çocuğunun adı Kadir (Kadir gecesinde doğduğu için). O '4. evladım Eskişehirspor' diyor. 3 yıl önce Türkiye'den ayrıldı. Gelirken omuzlarda geldi, giderken ise Sirkeci'den kalkan bir trenin 3. mevkiine yetmişti parası. 37 yıl kaldığı Türkiye'ye ilk geldiği gün cebinde 200 dolar vardı. Ayrıldığı günkü parası da 200 dolardı. Yaklaşık bir buçuk saat sürdü sohbetimiz. Son sözü 'bir maç oynadık ama koşmadan' oldu. Sonra kapıda kendisini bekleyen araca binerek havaalanının yolunu tuttu.


06.03.2006
Behram Kılıç - Aksiyon Dergisi
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#43 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5.693 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Gönderim zamanı 26.04.2006 - 08:42

ESKİŞEHİR SPOR'A BUGÜNKÜ MAÇTA BAŞARILAR



Gönderilen Resim

Bu mesaj sabrili1 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 26.04.2006 - 08:52


AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#44 Elric

Elric

    Mel G.'nin Vârisi :)

  • Üyeler
  • 6.432 Mesaj
  • Konum:Mélnibone

Gönderim zamanı 27.04.2006 - 19:53

püüü

2-2 berabere kalmışız asaş'la...
Gönderilen Resim

#45 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 25.05.2006 - 15:43

Özlemin eski
adı: Es Es
Yarım asırlık lig serüvenimiz, aslında efendiler ile kölelerin amansız savaşından başka bir şey değildir. Bir yanda zenginler ve muktedirler, diğer yanda yoksullar... Yani İstanbul ve Anadolu... Ve ne yazık ki bugüne kadar kazanan hep İstanbul oldu. Çünkü hakkı ve adaleti dağıtacak olanları da onlar belirliyor. Anadolu, sadece onların iktidarına payanda vazifesi görüyor. Bu oyunda figüran gibi kalıyor. Galibi ve mağlubu baştan belirlenmiş savaşın devamlı dayak yiyen figüranı...
Uygarlık tarihini yazan köle ayaklanmaları, zaman zaman futbolumuzda da “Anadolu ihtilali” şeklinde cereyan etti. Ancak bugüne kadar sadece Trabzonspor’la başarıya ulaşmış olan “Anadolu İhtilali”nin ilk ve en önemli temsilcisi, ateşleyecisi, hiç kuşkusuz Eskişehirspor’dur. Uzun yıllar Üç Büyükler’in sultasına başkaldıran, onların iktidarını sarsan Es Es, bu misyonuyla Türk futbolunun Spartaküs’üdür, Prometheus’udur.
Ama ne var ki, ilahlar her zaman olduğu gibi adalet kılıcını güçlüden yana kullandı. Es Es’in haklı isyanını bastırdılar. Türk futbolunun selameti adına kazanmalıydı, ama kazanamadı.
Lakin, temiz futbol özlemiyle yanıp tutuşan gerçek futbolsever, Kırmızı Şeytanlar’ı hiç bir zaman unutamadı. Bin bir katakulli ile yarış dışı bırakılan Es Es, orta yaşın üzerinde olanların bölük pörçük anılarında içli bir şarkı, damaklarında buruk bir tat olarak kaldı. Gönüller hala onu arıyor.
O da yola çıktı, geliyor galiba...

HAMİT TURHAN
25.05.2006
FANATİK
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#46 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 15.07.2006 - 17:06

Yer Ankara Cebeci stadı. 20 bin eskişehirsporlu


"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#47 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 15.07.2006 - 17:08

Eskişehir - Pendik maçı..

]

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#48 dokuzharf

dokuzharf

    ...

  • Kurucular
  • 19.758 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:İzmir

Gönderim zamanı 15.07.2006 - 17:12

Kafaya bak gole bak..
Goleee baaaaaaaaaaakk..
Gol geldiii , goll geldii..

Gol 2 , iki sıfırrrr , iki sıfııırrr...

Bu Pendik , Fenerbahçe'yi yenen Pendik'mi ? *zong

Spiker kimdi abi , nasıl heyecanlandı adam öyle yahu *yiğit

Değişiklikler Kaydedildi...

#49 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 15.07.2006 - 17:31

Şükrü Oytan

emekli beden eğitimi öğretmeni,uluslararası hentbol eski hakemi..IHF kokartlı oluyor yani..şimdi Kanal26 spor spikeri,program yapımıcısı herbişeyi yaniii...Kafa Geldi Gol Geldi slogan oldu artık
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#50 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 15.07.2006 - 17:32

Zehir bunlar senin çekimlermi...
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#51 zehir26

zehir26

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 57 Mesaj
  • Konum:Eskişehir Cumhuriyeti
  • İlgi Alanları:alkol,metallica,bira,futbol,alkol,metallica,bira,futbol,alkol,metallica,bira,futbol,alkol,metallica,bira,futbol,alkol,metallica,bira,futbol...

Gönderim zamanı 18.07.2006 - 19:47

değil bilader istersen eklerim kendi çektiklerimden.süper maçtı ya canım çekti şimdi.20 bin es es li futbolcusu,yönetimi,taraftarı dahil 50 Pendikli :-) oldukça değişikti.Kızılayda da öğle vakti arabaları durdurup çiftetelli oynadık ya anlayın artık gerisini...Yine olsa da yine gitsek:-((19 ağustos T.Telekom maçında yine ankaradayız inşallah bıraktığımız yerden devam...
Good day to be alive sir...

#52 Poseidon

Poseidon

    Tarih Muhabiri

  • Dokunulmazlar
  • 2.810 Mesaj
  • Konum:Eskişehir...

Gönderim zamanı 26.07.2006 - 17:33

Ankara cebeci stadın vardım ve ben oraya kalkp muğladan gittim hayatımda görüp görebileceğin en büyüleyici atmosferidi.
çoluk çocuk aile dedeler nineler hepsi maça gelmişti. o zaman anladım ki eskişehili olmak eskişehirsporlu olmak bir ayrıcalık. orada yaşayan bilir....
Galata Kulesi'nin aklı olsaydı, Kız Kulesi'ne evlenme teklif ederdi...

#53

  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 26.07.2006 - 17:37

Eskişehirspor da büyük bir takım tabi...

#54 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 26.07.2006 - 17:54

bu bile yeter
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#55 Poseidon

Poseidon

    Tarih Muhabiri

  • Dokunulmazlar
  • 2.810 Mesaj
  • Konum:Eskişehir...

Gönderim zamanı 26.07.2006 - 17:59

BİR FIÇI EFES ÖÜMÜNE ESES
KALSADA SON NEFES ÖLÜME ESES
BAŞKA HANGİ TAKIM DİYE SORANLARA
İNADINA ALAYINA ESES!!
Galata Kulesi'nin aklı olsaydı, Kız Kulesi'ne evlenme teklif ederdi...

#56 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 31.07.2006 - 01:02


"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#57 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 31.07.2006 - 01:17

Sevgi,Cefa,Vefa,Fedakarlık ve Fanatizm hepsi burda !!

240 km


"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#58 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 01.08.2006 - 00:35

oooof of
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#59 Poseidon

Poseidon

    Tarih Muhabiri

  • Dokunulmazlar
  • 2.810 Mesaj
  • Konum:Eskişehir...

Gönderim zamanı 01.08.2006 - 22:36

Ağlarım ben yaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

Es Es Es Ki Ki Ki Eski Eski Es

Anlatılmaz yaşanı teptik o yollarıııııııııııııııııııııı
Galata Kulesi'nin aklı olsaydı, Kız Kulesi'ne evlenme teklif ederdi...

#60 Poseidon

Poseidon

    Tarih Muhabiri

  • Dokunulmazlar
  • 2.810 Mesaj
  • Konum:Eskişehir...

Gönderim zamanı 06.08.2006 - 20:23

Bu sezon haırlıklarını Isparta'da Davras ovasında yapan Eskieşhirspor. Malatyaspor. İstanbul Büyükşehir Belediye ve uşak sporun katıldığı 4 lü bir turnuvada Şampiyon olmuştur. Bu sezonki ilk kupamızı aldık. Darsı 2 lig A katagorisine.... Bekle bizi Süper lig efsane geri dönüyor...
Galata Kulesi'nin aklı olsaydı, Kız Kulesi'ne evlenme teklif ederdi...





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli