İçerik değiştir



- - - - -

Sivil İtaatsizlik...


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 3 yanıt verildi

#1 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 02.01.2008 - 22:25


Sivil itaatsizlik...

Bazı insanlar vardır. Yaşadıkları, söyledikleri ve yazdıkları yaşamın gerçek sırlarına dair çok işaretler taşırlar.
O insanlar yeterince okunsa , düşünülse pek çok ipucu çıkar yaşamın sırlarına dair. Bilmek ve bilginin gücüyle eğilmek
yaşamın önünde onların söylediklerini özümseyerek bir başka tada sahip olur.

İşte bunlardan birisi de Thoreau ‘ dur.

Bütün yaşamı boyunca inançlarını harfi harfine uygulayan ve ana prensiplerinden hiç taviz vermeyen bu insan böyle bir ütopyanın nasıl mümkün olabileceğini kanıtlamak için Walden gölünün kenarında kendi eliyle bir kulübe inşa eder ve orada mümkün olduğu kadar kendi ihtiyaçlarını kendi karşılayarak tam iki yıl geçirir.

Eline bir dürbün ve not defteri alarak her gün dört saat kadar süren gezilere çıkar.hayvanları,bitkileri inceler,komşu çiftçilerle havadan sudan konuşur.Sadece bir buçuk kilometre uzakta olan Concord kasabasına da uğramayı ihmal etmez.En ünlü yapıtı olan Walden,bu kulübede tuttuğu günlüklerden derlenmiştir.Bu kulübede yaşarken bir buçuk dolar tutan seçim vergisini o zamanki hükümetin tutumunu beğenmediği için ödemeyi reddetmesi onun hapse atılmasına neden olur.
Kendisini hapisanede ziyarete gelen arkadaşı Rralph Waldo Emerson “Neden içerdesin?” diye sorduğunda Thoreau’nun “sen neden dışarıdasın waldo”diye verdiği yanıt ,iki yakın arkadaşın toplum sorunlarına değişik yaklaşımlarını göstermesi bakımından hayli önemlidir.

Kendisine haber vermeden kız kardeşinin (belkide teyzesinin) vergiyi ödemesi üzerine bir gün sonra serbest bırakılan Thoreau ,Walden’dan sonra en ünlü yapıtı Civil Disobedience ( sivil İtaatsizlik ) adlı makalesini kaleme alır.Thoreau bu makalesinde ,Meksika ya açılan savaştan ve kölelikten nasıl utanç duyduğunu uzun uzun anlatır.

Zaten pek sempati duymadığı hükümete tamamen saygısını yitirdiğini söyler :”Bana ulaşamadıkları için vücudumu cezalandırmaya karar verdiler ; aynen,büyüklerine kızıp da bir şey yapamayan bir çocuğun hıncını köpeğinden alması gibi demiştir.

Yaşadığı olaya ilişkin bir değerlendirmesinde de “Hükümetin nasıl yarı akıllı olduğunu gördüm ve dostundan düşmanını ayıramayan bu hükümete karşı bütün saygımı kaybettim.” demiştir.

“İnsanları haksız yere hapse atan bir yönetim altında dürüst bir insanın asıl yeri cezaevidir.”

“Her nesil eskilerin moda akımlarını komik bulup güler ancak güncel modayı mürid kıvamında izler.”
Civil Disobedience ( sivil İtaatsizlik ) adlı makalesinde yazılanlar tarihte pek çok siyaset adamına ve siyasi akıma öncülük etmiştir.


Hindistan :


Dünyada sivil itaatsizliğin duyulmasında ve yaygınlaşmasında önemli rol oynayanlardan birisi de, Hindistan’ı İngiliz egemenliğinden kurtarmak için başlayan hareketin yönlendiricisi konumuna gelen Gandhi oldu. Thoreu’nun Sivil İtaatsizlik makalesiyle Oxford Üniversitesi’ndeyken tanışan Gandhi, otuz yıl boyunca ülkesinin her yanında sivil itaatsizlik prensiplerine dayalı savaşımını sürdürdü.

Kazançlı bir tekel oluşturmak isteyen İngiliz yönetimi tuz yapımını yasaklayınca Gandhi arkadaşlarıyla deniz suyunu buharlaştırma sonucunda tuz elde etti ve yasayı simgesel anlamda çiğnedi. Tam da umduğu gibi hapse atıldı. Gandhi’yi yüzlerce, binlerce kişi izledi sonra. Hapishaneler tıka basa doldu. İngiliz yönetimi cezaevinde açlık grevi başlatan Gandhi’nin kendi ellerinde ölmesini göze alamayarak onu serbest bıraktılar. Ancak Gandhi yasayı tekrar çiğnedi ve tekrar hapse girdi. Neticede iş bir kedi fare oyununa döndü ve yönetim yasayı kaldırmak zorunda kaldı. Sonunda Hindistan Gandhi’nin önderliğinde sivil itaatsizlik yöntemlerini kullanarak bağımsızlığına kavuştu.

Danimarka :

İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerce işgal edilen Danimarka’da, Nazi yönetimi Yahudileri kolaylıkla ayırt edebilmek için, onları, arkasında altı uçlu sarı yıldız bulunan giysiler giymeye mecbur etti. Danimarka halkı, Yahudilere karşı çıkarılan bu yasayı kabullenmedi. Aralarında kralın da bulunduğu hemen herkes, sırtı sarı yıldızlı giysilerle çıktı sokağa. Danimarka halkının bu tavrı, Yahudilerin tanınmasını da imkansızlaştırdı. Naziler, hareketin lideri olarak gördükleri Danimarka kralını gözetimleri altında tutabilmek için onu çok hasta olduğunu açıklayarak, kralı saraya hapsettiler. Ancak Danimarka halkı, ülkenin hemen her yerindeki çiçekçilere gidip krala gönderilmek üzere buketler hazırlattılar. Kısa sürede günlük hayat işlemez duruma geldi. Sonuçta, çiçek taşıdıkları için insanları tutuklayamayan Nazi yönetimi, kralın aniden iyileştiğini bildirmek zorunda kaldı.

Amerika :

Amerika’da, ırkçılık karşıtı hareketin en önemli aracı da, sivil itaatsizlik eylemleriydi. Irkçılık karşıtları, ırk ayrımı gözeten dükkanlardan alışveriş yapmıyor, bu tip otobüslere binmiyordu. Ayrıca, Vietnam’a gitmek istemeyen gençlerin askerliğe çağrı belgelerini herkesin gözü önünde yakması, savaş karşıtlarının devlete vergi vermek yerine sivil itaatsizlik makalesi hediye etmesi önemli örneklerdi.

kaynak:eposta

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#2 iki

iki

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 298 Mesaj
  • Konum:27 ARALIK 1919

Gönderim zamanı 19.01.2008 - 13:13

rosa parks
yalvarırım,beni hem bilgili hem güçsüz kılma..

#3 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 07.11.2009 - 10:43


Hindistan :


Dünyada sivil itaatsizliğin duyulmasında ve yaygınlaşmasında önemli rol oynayanlardan birisi de, Hindistan’ı İngiliz egemenliğinden kurtarmak için başlayan hareketin yönlendiricisi konumuna gelen Gandhi oldu. Thoreu’nun Sivil İtaatsizlik makalesiyle Oxford Üniversitesi’ndeyken tanışan Gandhi, otuz yıl boyunca ülkesinin her yanında sivil itaatsizlik prensiplerine dayalı savaşımını sürdürdü.

Kazançlı bir tekel oluşturmak isteyen İngiliz yönetimi tuz yapımını yasaklayınca Gandhi arkadaşlarıyla deniz suyunu buharlaştırma sonucunda tuz elde etti ve yasayı simgesel anlamda çiğnedi. Tam da umduğu gibi hapse atıldı. Gandhi’yi yüzlerce, binlerce kişi izledi sonra. Hapishaneler tıka basa doldu. İngiliz yönetimi cezaevinde açlık grevi başlatan Gandhi’nin kendi ellerinde ölmesini göze alamayarak onu serbest bıraktılar. Ancak Gandhi yasayı tekrar çiğnedi ve tekrar hapse girdi. Neticede iş bir kedi fare oyununa döndü ve yönetim yasayı kaldırmak zorunda kaldı. Sonunda Hindistan Gandhi’nin önderliğinde sivil itaatsizlik yöntemlerini kullanarak bağımsızlığına kavuştu.



Anarşizmle birşeyler elde edebileceklerini düşünenlerin örnek/Ders alması gereken o kadar örnek çok varki.

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#4 pac

pac

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 13.198 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Barcelona
  • İlgi Alanları:Güzel olan herşey =)

Gönderim zamanı 10.11.2009 - 04:24

türkiye de nedense bu tarz şeylere büyük katılımlı örnekler göremiyoruz..
YAŞAMAK BİR UMUTTUR...





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli