0
Dangalakça
Konuyu açan
Denio
, 15.10.2007 00:59
bu konuya 26 yanıt verildi
#21
Gönderim zamanı 11.01.2008 - 23:46
helal olsun hacı
ben uzun yazılardan sıkılan biriyim aslında ama sen yazınca okuyasım geliyor ve okuyunca da iyiki okumuşum diyiyorum
ben uzun yazılardan sıkılan biriyim aslında ama sen yazınca okuyasım geliyor ve okuyunca da iyiki okumuşum diyiyorum
...:--------------------------------------------------------:...
BİTTİ!
CAN_i
...:--------------------------------------------------------:...
#22
Gönderim zamanı 20.01.2008 - 23:37
eyvallah lan...içimde patlayacağına dışımda patlasın diyorum döşeniyorum kusuruma da bakmayın artık...edebi bir yönü yok sırf ''böyleydi işte'' demek için
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.
Charles Bukowski
Piizan
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.
Charles Bukowski
Piizan
#23
Gönderim zamanı 21.01.2008 - 11:18
edebi olmuş mu, olmamış mı? diye bi meselemiz yok hacım. yazının anlatımı bizi alıp götürüyorya uzaklara. işte ben o lezzete tavım.
aabi okuma yazmam yoh. barnak bassam olur mu?
#24
Gönderim zamanı 07.10.2008 - 22:42
Bad Trip Hikayeleri
Oturduğunda burnuna dayanan göbeğine bakarsın
Sağ eline yapışmış sigaranın dumanı gözlerini yakar
Kül tablan çok önceden dolup taşmıştır.
Sonra sakallarını okşar,bıyığını burarsın
Biten biranı tazelemek için
Koltuğun yanında, yerde duran poşete uzanırsın.
Sol elinde kumanda şuursuzca çalışır,bir kanaldan diğerine
Kulakların televizyondan gelen karmakarışık seslerle,
Müzik setinden gelen Massive Attack uğultusuna tepkisizdir.
Mutfağın halini görse bir tek annen çıldırır...
Kapı inleye inleye çalar,umursamazsın...Nasıl olsa gider.
Sonra sakallarını okşar,bıyığını burarsın
Biten biranı tazelemek için
Koltuğun yanında,yerde duran poşete uzanırsın.
Çorabının teki günlerdir kayıptır,aldırmazsın.
Eşofmanın yırtık dizi rahatsız edici değildir.
T-shirt'in sökülmüş koltuk altı havadardır hatta
Yeraltı edebiyatı kalıntılarıyla beynini bilerken,
Koma halindeki cümleleri serpiştirirsin sessizliğine
Bütün bu dangalak bohemde kurmaya çalıştığın...
Ne diyorum lan ben demek istersin,
Ne gerek var ki demek bile zor gelir.
Telefonun çalar...çalar...çalar...çalar...susar
Üstünde oturan fili bir kaldırsan,neler olacak kim bilir?
Gece fahişe, soyunur önünde,histerik...
Gözlerini kısar bakarsın...
Sonra sakallarını okşar,bıyığını burarsın
Biten biranı tazelemek için
Koltuğun yanında,yerde duran poşete uzanırsın.
Poşet boştur...
Sabahtan beri ırzına geçtiğin poetika hepten boş...
Hipnozda ayağa kalkarsın,saat daha erkendedir,
Ağır kafa faslı bitmemiştir.
Üstündeki fil koşa koşa kaçar.
Kapıda,
‘’Big Lebowski’’ ile göz göze gelirsin
Bukowski şahsiyetine söver.
Ayakkabılarını sıkı sıkı bağlar,aynada saçını düzeltirsin
Sonra utanmadan ben bohemim diye gezersin...
Oturduğunda burnuna dayanan göbeğine bakarsın
Sağ eline yapışmış sigaranın dumanı gözlerini yakar
Kül tablan çok önceden dolup taşmıştır.
Sonra sakallarını okşar,bıyığını burarsın
Biten biranı tazelemek için
Koltuğun yanında, yerde duran poşete uzanırsın.
Sol elinde kumanda şuursuzca çalışır,bir kanaldan diğerine
Kulakların televizyondan gelen karmakarışık seslerle,
Müzik setinden gelen Massive Attack uğultusuna tepkisizdir.
Mutfağın halini görse bir tek annen çıldırır...
Kapı inleye inleye çalar,umursamazsın...Nasıl olsa gider.
Sonra sakallarını okşar,bıyığını burarsın
Biten biranı tazelemek için
Koltuğun yanında,yerde duran poşete uzanırsın.
Çorabının teki günlerdir kayıptır,aldırmazsın.
Eşofmanın yırtık dizi rahatsız edici değildir.
T-shirt'in sökülmüş koltuk altı havadardır hatta
Yeraltı edebiyatı kalıntılarıyla beynini bilerken,
Koma halindeki cümleleri serpiştirirsin sessizliğine
Bütün bu dangalak bohemde kurmaya çalıştığın...
Ne diyorum lan ben demek istersin,
Ne gerek var ki demek bile zor gelir.
Telefonun çalar...çalar...çalar...çalar...susar
Üstünde oturan fili bir kaldırsan,neler olacak kim bilir?
Gece fahişe, soyunur önünde,histerik...
Gözlerini kısar bakarsın...
Sonra sakallarını okşar,bıyığını burarsın
Biten biranı tazelemek için
Koltuğun yanında,yerde duran poşete uzanırsın.
Poşet boştur...
Sabahtan beri ırzına geçtiğin poetika hepten boş...
Hipnozda ayağa kalkarsın,saat daha erkendedir,
Ağır kafa faslı bitmemiştir.
Üstündeki fil koşa koşa kaçar.
Kapıda,
‘’Big Lebowski’’ ile göz göze gelirsin
Bukowski şahsiyetine söver.
Ayakkabılarını sıkı sıkı bağlar,aynada saçını düzeltirsin
Sonra utanmadan ben bohemim diye gezersin...
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.
Charles Bukowski
Piizan
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.
Charles Bukowski
Piizan
#25
Gönderim zamanı 07.10.2008 - 23:18
"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.
Paul Valéry
#26
Gönderim zamanı 07.10.2008 - 23:21
Manyaksın
Bıyıklarına tavım oglim :;
Bıyıklarına tavım oglim :;
#27
Gönderim zamanı 08.10.2008 - 08:00
Denio sende bir cevher gizliymiş be!
süpersin.
süpersin.
............................şşşşt sessiz ol!.................................
0 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli