''Küçük acılar konuşabilir ama derin acılar dilsizdir'' Seneca
demiş...iyimi demiş b.k mu yemiş ben anlamam...ama şimdi halihazırda ''Bayram'' hengamesini yaşarken bu söz anlam kazanıyor bende...acılık bir yanı var mı? onuda tartışmam...demem o ki (bu sözde ayrı bir ''bizdenlik'' katıyor o ayrı)...bayram sabahı vücudumun, bir önceki gün trende yediği klima darbesine dayanamayışının neticesi o çok istediği Bayram Namazı'na(özel isimliği bende..dilbilgisine riayet etmesek ne yazar) gidememesinin verdiği o pis,şerefsiz burukluk...o dinden çıkmış,kafire dönüşmüş havası içinde ''Nerde O Eski Bayramlar'' sloganı geldi aklıma...ki o sıra pijamanın bel lastiği çözülmüş,tuvalete giderken yolda pijama dize inmişti bile...
hatırlıyorum bilmem kaç yılı...cırt cırtlı bot alınmış bana...kadife de pantalon...o meşhur kilim motifli hırkalar...geceden yatırmışım yanıma botları..ki o zamana kadar ereksiyon ne bilmiyorum...koynuma giren, canlısını geçtim daha ilk nesne o botlar...sadece yarın ki büyük günün beklentisi...horozlar öterdi o zaman bizim arka bahçede...onlardan önce,yani karga b.ku ile münasebete girmeden az evvel kalkmışım...o meşhur eşofman devşirmesi pijamalarımı çıkartmışım...ki o zaman sünnet bile olmamışım...kaşımıyorum sabah kalktığım gibi belden aşağımı...yok ki bir muhabbetim...don,atlet ilk işim ayağıma o cırt cırtlı botları giymek olmuş...sonra uzun bir süre o botun üstünden pantalonu giymek için uğraşmakla geçmiş...çünkü salakım...dedim ya sünnet bile olmamışım...yani adam olmamışım...ç.kten adamlık bizdeki adet...sonra hırkanın kombinasyona eklenmesi...heyecan dorukta...deden(ki o zaman ikisi de yaşıyor) ninen amcanlar dayınlar halanlar teyzenlar yengenlar kuzenlarin eniştelarin bilumum akrabalerın seni göreceklerdir...sakalların çıkana kadar duyacağın ''kocaman olmuş bu...aaa ne kadar büyümüş'' sözlerini duymak yani egona mastürbasyon yapmak istemendedir hepsi...gelgelelim bırak mastürbasyonu sen daha sünnet bile olmamışsındır...erojen bölgelerin ile beynin henüz yer değiştirmemiştir...sen o yıllar kıyafete tapmaktasındır...heyecanın içinde ana baba eli öpülür ilk harçlıklar cebe indirilir...ama para değildir derdin...güzel sözlerdir senin beklentin...ulan hayatında ki tek derdin Hayat Bilgisi'nden Pekiyi alabilmektir o yıllar...bu tarz güzel sözler gurur okşayan lakırdılar işin çerezidir...çerez o yıllar biranın yanına gelmemektedir sana...kalkılır gidilir bayram ziyaretlerine...herkes görür seni...o cırt cırtlı botlarını...kapı önünde çıkartırken illaki yavaş davranırsın...öyle bir sökersin ki o cırt cırtları...apartman boşluğunda yankılansın istersin..''Cııırt Cııırt'' kapıda seni evin sahibi veya sahibesi bekler ki ona karşı ilk gol senin için maçın büyük bölümünün galip götürüleceği manasına gelmektedir...içeri girilir...eller öpülür...beklenilen sözler nakış gibi dökülür...pohpohlanmaktır bunun adı...mutlusundur...ama 4 gün sonra Hayat Bilgisi'nden sınav vardır...
to be continued..(devam etmesi gereklidir sanki)