İçerik değiştir



- - - - -

İnançta öncelik: Akıl mı İman mı?


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 70 yanıt verildi

#21 vaudeville

vaudeville

    Siyaset Yazarı

  • Üyeler
  • 302 Mesaj

Gönderim zamanı 18.04.2007 - 12:20

Akıl süzgecinden geçirilmiş bir dini inanış çok daha sağlam,çok daha samimi olacaktır..İman esas ve varsayılandır,bundan şüphemiz yok..

Şahsımdan örnek vereyim;

Dünya üzerindeki birçok,onlarca dini,kültü,mezhebi "temel" noktalarından araştırdım,okudum..Yezidilikten,Janizme,Zerdüştlükten,Hinduizme,Alevilikten,Angl
ikanizme,vs..Dileyenlere hepsini sayabilirim..İslamiyet üzerine de araştırmalar yaptıktan sonra bildiklerimden,akıl yoluyla bir sentez elde ettim..Diğer din yahut mezhep mensupları varsa,beni yanlış anlamasınlar,her inanışa,çevresine psikolojik,yahut fiziksel rahatsızlık vermediği sürece saygılıyım..Yalnız özellikle başta belirttim şahsımdan örnek vereceğimi..Sonuç olarak İslamiyet'e her an daha hayran oldum,daha çok bağlandım ve aklım sayesinde daha çok iman ettim..

Düşününüz,bu şekilde sağlamlaştırdığım inancımı her platformda savunabilir,eksik olarak adlandırılan savları çürütebilirim..Akıl süzgecinden geçirmeyenler,cevabını veremeyecekleri bir karşıt savla karşılaştıklarında imanlarından şüphe etmeyecekler mi?

Bağnazlık,aydınlanma önündeki en büyük engeldir..Diğer dinleri araştırırken,"ya dinden çıkarsam" korkusu yaşıyorsan,zaten imanın sağlam temellere oturmamış,şüphe üzerine kurulmuştur..

Anlaşılmak üzere gönderildi o kutsal kitap..Akıl ile anlayalım,gönül ile iman edelim...

#22 inan

inan

    tersceviroku

  • Üyeler
  • 2.596 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 18.04.2007 - 12:41

Başka dinleri ,mezhepleri araştırıken onları kabulenmekten ziyade onları kavramanın verdiği bir haz, bilgi yüksekliği. insanıda bir şekilde imandan çıkartıp tamamen ''ben biliyorum hepsini'' (ki bir halt bilmiyodur) demeye başlıyor e o zaman da akıl giriyor! örnekleri çok,bakmak için değil ,görmek için bakınız.
Bîgâne-i mahabbetün olmaz gam-âşinâ
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina

#23 vaudeville

vaudeville

    Siyaset Yazarı

  • Üyeler
  • 302 Mesaj

Gönderim zamanı 18.04.2007 - 12:59

An geliyor metodoloji,bilimsel metod rahatsız ediyor cahili cühelayı,an geliyor aynı cümlede bir biliyor bir bilmiyor dedirtiyor,çelişkiye sürüyor,cahili cühelayı,an geliyor insanların imanlarını kendi ölçütlerine göre değerlendiriyor cahili cühelayı,an geliyor eksiksin dedirtiyor,nerede eksik dendiğinde ağzı açık baktırıyor cahili cühelayı...

An geliyor Sokrates'e :"Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir.." dedirtiyor...

Aklıma mukayyet ol Allah'ım,ki akılsız da ondan nimetlensin..

Ve imanıma mukayyet ol Allah'ım,ki hep senden yana olayım..

#24 inan

inan

    tersceviroku

  • Üyeler
  • 2.596 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 18.04.2007 - 13:12

Zaten tek biz cahiliz her boku sen biliyorsun. işte aklınla yazdın kendi konuna bile imanla yaklaşmıyosun sokratesler kovalasın seni. :)
Bîgâne-i mahabbetün olmaz gam-âşinâ
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina

#25

  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 18.04.2007 - 17:04

İnan kişilerle tartışırken konuşma tarzımıza dikkat edelim lütfen..

#26 ARKUN

ARKUN

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 40 Mesaj

Gönderim zamanı 01.05.2007 - 08:05


bu konuda yazılacak okadar çok şey var ki..
neden?
konun ilk başlangıcın da soru birken,devamında br çok oluvermiş.
meseleye yeter ki adabımızı,edebimizi askıya almadan yaklaşalım her şey hallolunur inşaallah.

öncelikle kısaca akıl ve din münasebetine ve günümüz itibari ile değerlendirilmesine bir göz atalım.
yukarda siz dostların bahsettiği filozofların ve din alimlerinin düşüncelerine görüşlerine atıfta bulunurken göz ardı etmememiz gereken bir mesele var ki o da her düşünürün ve ortaya atılan düşüncenin kendi dönemi içerisinde incelenmesi gerektiğidir.
niçin?
bilimin imanın hizmetçisi yapıldığı dönemlerde şek ve şüphenin kökünden kurumayadurduğu dönemlerde kimi alimler dönemin havasına kapılarak dinde aklın yer almasının mantıksız olduğu tamamiyle kalbi bakış açısıyla dine sarılmak gerektiğini ortaya atarlarken bir başka güruh tefekkür ufku kazanmak açısından belki aynı dönemde olmalarına rağmen akla önem verilmesi gerektiği allah inancının tamamen akli melekelerle bilinmesi ve bu şekilde imanın kemale ermesini sağlamak düşüncesiyle aklı bir hayli ön plana almışlardır.
akla ihtiyaç yok diyen silsile dönemin havasına uygun olarak kalben teslim olmalı ve rızayı ilahiyi ve imanı bu şekilde kazanmalı demişlerdir.
hangisi yanlıştır diye bir soru tamamen yanlış olur kanaatindeyim.rasyonalizm ve şüphecilik gibi batı fikriyatının avam cihetinde belki bir nebze dahi bulunmadığı,havas tabakasın da ise kesinlikle itibar görmediği çağlarda allah a vasıl olmanın hangi yolla mümkün olduğu çok da önemli değildir.her iki görüşte ciddi bir muhalefetle karşılaşmadan kök salması mümkün olmuştur.

gelelim bu gün meseleye nasıl bakılması gerektiğine;
mevlana allah ı akılla arayanın o na aklını ön plana çıkararak vasıl olmaya çalışanın durumunu hacca gitmeye niyetlenipte atının sırtını kaşımaktan bir türlü yola çıkamayan adama benzettiğini biliyoruz.niçin böyle bir benzetme yapmış?
çünki o dönemde islamın içinde kafa karıştırıp imana zarar verici inhiraflar ve unsurlar yoktu dolayısiyle akılla uğraşmak abesle iştigal sayılıyordu.
fakaaattt günümüzde bu görüş,bu düşüncenin geçerli olması mümkün mü?
hayır!kesinlikle hayır..!

her gün müslümanların içinde bulunduğu cehalet sancısından da yararlanan materyalistler cahil müslümanların karşısına allayıp pullayıp çıkardıkları felsefi sapmaları,imanı akıllarda açtıkları deliklerden döken saçmalıkları beyinlere izole ettikten sonra açılan gedikleri kapatmakta yine akılla mümkün olacağından islam için akıl çok önemli bir unsur haline gelmiştir.akla önem vermeden dinini yaşamak isteyen kendini dış dünyaya kapatmalı ve tamamiyle kabuğuna çekilerek aklını kurcalayacak sorulardan uzak kalmalıdır.
islamın müslümanı toplulukta yaşamasını ve örnek olmasını ve de insnlara dini anlatmasını istemesini ise görmemeye çalışmalıdır.
bilmem bu anlayış ne kadar doğru olur!


#27 ARKUN

ARKUN

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 40 Mesaj

Gönderim zamanı 01.05.2007 - 08:46


bu gün aklı kalbin hizmetine sokmak nasıl olmalı?
akıl bir vitrindir o vitrine ne dizerseniz kalp ona bakacaktır.hayal o vitrinin önündekilere bakarak seyr edecek ve seyir edecektir.iman kazanılmış bir tefekkür ufku varsa bu ufkun aydınlığında teclli edecektir.belki sır inkişaf edecek afaki ve enfüsi pencereler açılacak ve iman kemale erecektir.veya aksi olacak vitrine koyulan fani zevklere hitap eden anasır manevi unsurları boğacak daima fıtrata uygunluk arzeden vicdana bir perde olacak ve insanı hayali inkırazlarla gaflet denizinde hülya gemisinde bindirip küfür dalgalarına kapılarak dibi boylamasına sebep olacaktır.
kalben bir arayış içerisinde olanlar gerçek manada hakikatin peşine düşmüş olanlar kalbin ve ruhun istediği bilgilere yönelecek ve akıl vitrinini imanı,ihlası,irfanı inkişaf ettirici bilgilerle vecizelerle süsleyecek ve hayat denen canlılığın hangi amaca hizmet etmek için verildiğinin farkına varacaktır.
yeter ki saf bir kaple yaratıcının varlığına inanalım ve onu bulmaya yönelelim allah böyle büyük bir hazineyi arayanı ve uğrunda br takım meşakketlere katlananı elbette görecek ve bilecek ve de bildirecektir.onu bu hazineden mahrum bırakmayacaktır bu o nun şanı zülcelalidir.adetullahıdır.

bir zat şöyle diyordu;
arayan aradığı nispette bulacak alakasız kaldığı nispette de mahrum kalacak.her devirde hak ve hakikati arayan insanlar bulmuşlardır.talep etme arkasına düşme,ciddiyet izhar etme aradığın şeyi karşına çıkaracaktır.varsa içinde hakikate karşı bir arzu,bir iştiyak aradığın şeyi karşına çıkaracaktır senin.

allah aklı insana bir duyurucunun bir uyarıcının bulunmadığı bir yerde kendini arasın bulsun diye vermiştir.yarattıklarında ki mucizeyi görsün,üzerinde düşünsün ve allah ın kavranamayacak kadar büyük bir yaratıcı olduğu ve kainatta ki nizam ve intizama bakarak bir olduğunu kainattaki doğrudan veya dolaylı veyahut netice itibariyle güzel ve yararlı olan mevcudata bakarak allah ın esmasını anlasın ve azamatini ve güzelliğini ve rahmetini görüp kendisine ihsanda bulunan bir padişahın ayaklarına kapanır gibi sınırlı aklıyla sınırsız yaratıcısını kavrayamayacağına müşahit olarak secdeye kapansın.yine aynı şeyleri kendisini hakikatlere çağıran peygamberlerin nebilerin velilerin ve cümle evliyanın asfiyanın ehli keşfin bulunduğu zamanlarda da yapsın tefekkür etsin iman etsin teslim olsun tevekkül etsin iki cihanda da mutlu,mes ut bir hayat yaşasın diye allah insana bir benzerini başka bir mahlukata vermediği akıl gibi bir nimet vermiş ve kullanılmaması durumunda da mes ul tutmuştur.

son olarak önce kalben hakikatlere teşrif etmelidir ve sonrasında akılla ruhun kalbin vicdanın isteklerine uygun olarak tefekkür etmelidir insan.akıl neyi tanırsa kalp ona karşı bir muhabbet veya bir nefret besler kalp tanın şeye karşı ne tür duygular içerisindeyse akıl kalbe uygun olarak o alanda derinleşir.bu inançda da derinleşmek olabilir inançsızlıkda da
insan enfüsi hareket ederse ilk aşamada kap önemlidir.afaki hareket ederse öncelik aklındır.
(doğrusunu allah bilir.allah cümlemizi sırrına mazhar olanlardan eylesin!)


#28 blackpearl19

blackpearl19

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 12 Mesaj
  • Konum:İzmir
  • İlgi Alanları:Rock,Sanat,Kola,Psikoloji,Burger King,Metafizik,Güven,Mistism,Pasta,Sinema,Su,Parapsikoloji,Grafik,Bilgisayar,çilek,Spor,Dostluk,Gitar,Uyku,Felsefe,Pizza,Düşünmek,Ölüm ve yaşam...

Gönderim zamanı 05.05.2007 - 14:22

Akıl mı iman mı ?

Bu sorudaki iman için inanç kelimesi çok daha uygun olurdu bence..Böyle sorulmuş böyle yanıtlayayım o zaman..
Akıl her şeyin başındadır..Aklını kullanan iyi muakeme eder..Muakeme edebilen doğru ve yalnışı görür..(bireysel olarak=doğru ve yanlış görecelidir diyecek olanlar için açıklayayım)Bu ayrımı farkedenler iman eder ( inanır)

#29 vaudeville

vaudeville

    Siyaset Yazarı

  • Üyeler
  • 302 Mesaj

Gönderim zamanı 05.05.2007 - 17:50

Soru;"inançta öncelik:İnanç mı Akıl mı" mı olmalıydı?..İman tam olarak inancın karşılığını veremiyor mecaz yolunda,bir bakış açısı ile de felsefi boyutta..Ha birebir sözlük anlamıyla düşünüyorsanız o ayrı..Eğer bu yolda düşünüyorsanız,-ki öyle düşünmüşsünüz- iman ile inancın farkını bilmek isteriz..

Başlıkta yazılanları okuduysanız,bir nüans farkı olduğunu anlamış olmanız gerekirdi,okumadıysanız sözümüz yok..

Varsayılan inanç sahibi düşünürün önceliği tartışma konusudur..Örneğin İmam Gazali'nin;"Düşünmek haramdır.." sözü ile inanç üzerinden bir iman yahut akıl tartışması yersizdir..

O halde mutlak iman ile hangi muhakeme..Mutlak imanın,sezgisel bir mesele de olsa yolu akla uğramıyor mu?

Felsefi bağlamda mutlak inanç,sorgulanabilirlik açısından mutlaklığın tandansına bağlı iken,savunduklarım çerçevesinde mutlak imanın temsilcisi olarak gördüğüm İmam Gazali mantığında devrilmez niteliktedir..

Sözlük karşılıklarından düşünürsek soru esnek yapıda olabilir,bu da tartışılır..Fakat konu kıyafetine bürünmüş,şemailini almıştır..

Ekleyelim;

Baruch Spinoza'dan mesele üzerine iyi malzeme çıkarılır..

Bu mesaj vaudeville tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 05.05.2007 - 17:57


#30 blackpearl19

blackpearl19

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 12 Mesaj
  • Konum:İzmir
  • İlgi Alanları:Rock,Sanat,Kola,Psikoloji,Burger King,Metafizik,Güven,Mistism,Pasta,Sinema,Su,Parapsikoloji,Grafik,Bilgisayar,çilek,Spor,Dostluk,Gitar,Uyku,Felsefe,Pizza,Düşünmek,Ölüm ve yaşam...

Gönderim zamanı 08.05.2007 - 10:56

Ne akıl da nede imanda mutlakiyet aramamak gerekir bence..İmanın yolu akla uğruyo,bir doğruda kesişebiliyorlarsa çelişki içeren bir soru o zaman..Soruyu yargılamıyorum yanlış anlaşılmasın..Ben kendime yanıt ararken soruyu kurcalıyorum sadece..Hangi yoldan başlarsa başlasın insan,ister aklı seçsin;ister imanı,yollar birbirinde kesişiyorsa ya da birbirlerine uğrayacak kadar yakınlarsa benim farketmez hangisini seçeceğim..

#31 vaudeville

vaudeville

    Siyaset Yazarı

  • Üyeler
  • 302 Mesaj

Gönderim zamanı 08.05.2007 - 17:12

Hayır sizi yanlış anlamıyoruz..Kavramlar üzerinde mesele elbet yürüyebilir,belirttiğimiz üzere imanın yolu bir yönde akla uğruyorsa bu da tartışmaya bir boyut katar..

İmanda mutlakiyet arayıp aramamak meselesini yine Gazali fikriyatından incelemek gerekir-ki bahsettiğimiz şahıs bilimin dahi güvenilir olmadığını savunmaktadır..Bilimsel bilginin insanı yanılttığını,evrensel bir gerçekliği ihtiva etmediğini savunur..Entuisyonizme tam bağlılık gösterir,dinde aklın yerinin olmadığından ve bu bağlamda tek danışma merciini kalp olarak görür..

Akılla imanın kesişmesi meselesinde ise,aklın imandan farklı olarak iman yolunda bir araç olması,meseleyi Thomas Kuhn'dan bağımsız olarak düşünürsek rasyonel/akılcı bir uğraş olan bilime,Sigmund Freud'un ;"İnsan bilimle ilgilendikçe dini inanışlarını kaybeder." (söz tam olarak böyle olmasa da) mealli tahlil/yaklaşımı (ki bende tam tersi etki yapmıştır) ve yine entuisyonist Gazali'nin imana aklın karıştırılmaması gerekliliği yönündeki düşünceleri birbirine karşıt fikir oluşturmaktadır..

Soru ise basitçe;inanıyorsun ama metodun nedir?

#32

  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 09.05.2007 - 22:27

Basitçe sorunun basitçe bir cevabı var.Allah dilemedikçe iman etmezsiniz der Kur'anda.Sizi layık görürse iman ettirir yani.Akılla bilimle işin içinden çıkamazsınız.

#33 blackpearl19

blackpearl19

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 12 Mesaj
  • Konum:İzmir
  • İlgi Alanları:Rock,Sanat,Kola,Psikoloji,Burger King,Metafizik,Güven,Mistism,Pasta,Sinema,Su,Parapsikoloji,Grafik,Bilgisayar,çilek,Spor,Dostluk,Gitar,Uyku,Felsefe,Pizza,Düşünmek,Ölüm ve yaşam...

Gönderim zamanı 09.05.2007 - 22:40

Aklın iman konusunda araç kılındığına inanmıyorum ben açıkcası..Soruya gelince,evet bir şeylere inanıyorum ama Sigmund Freud'un aksine ben imanımı sorguladıkça uzaklaşıyorum..Havada kalan belki çok basit ama beni tatmin etmeyen o kadar boş yanıtlar var ki sorularıma..

#34

  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 09.05.2007 - 22:53

ben yanıtı verdiğimi sanıyorum.başka yanıtlar elbette boştur.

#35 duygusuz

duygusuz

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Üyeler
  • 8.004 Mesaj
  • Konum:niko
  • İlgi Alanları:güzel ve iyi olan her şey

Gönderim zamanı 10.05.2007 - 18:00

ben inancıma baktığımda, aklımla kalbimin bir işlediğini görüyorum...biri diğerinden üstün değil, kalbimin söylediğini aklım tasdik ediyor.... :D

ama başkalarının düşüncelerine de saygı duyarım, hiçbir düşünce boş değildir.... *zong

............................şşşşt sessiz ol!.................................


#36 y®sun

y®sun

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.505 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:KUZEY YILDIZI
  • İlgi Alanları:öküzün altında buzağı aramak :D

Gönderim zamanı 10.05.2007 - 18:10

aklı olmayana iman etmek farz kılınmadığına göre önce akıl sonra iman diyorum ben
Gönderilen Resim

#37 vaudeville

vaudeville

    Siyaset Yazarı

  • Üyeler
  • 302 Mesaj

Gönderim zamanı 10.05.2007 - 18:12

Meseleyi felsefi boyutta ele alıyoruz..

Blackpearl;

Felsefede aradığınız yanıtlar sizi tatmin etmeyecektir..Boş olarak değerlendirmeniz son derece doğal..Dolu cevapları Din&Ahlak bölümünde alacaksınız..Çünkü dini inanışları değil,inancın şekli ve yöntemini soruyor,sorguluyoruz..

Akıl iman yolunda araç olduğuna inanmamanız ve bu yönde fikir beyan etmek için de tutarlı ve temelli bir açıklama getirmeniz gerekiyor..Ve belki bu yönden Farabi'ye de karşıt duruş oluşturursunuz..Yargıların temeli ve açılımları getirilmezse anlam ifade etmez..

Freud,imanın sorgulanmasından bahsetmiyor..İman ile ilgili kişisel problemlerinizi Din&Ahlak bölümünde tartışmak daha doğru olacaktır..Çünkü belirttiğimiz üzere İslam ve felsefenin sayıltıları farklıdır..

Dogdoor;

Mesele felsefe bağlamında ve hedefleri doğrultusunda amaç;işin içinden çıkmak değil,yalnızca felsefenin özüne bağlı kalarak "sormak" ve bilmeye yönelmektir..

Yaptığınız açıklama ise konuyu bambaşka bir yöne çevirir..Allah dilediğine iman verir,dilediğine vermez diyorsanız,"Allah,iman vermediği insanı neden cezalandırıyor" gibi bir soruyla karşılaşırsınız..Bu noktada akla ve irade denen gerçekliğe saygı duymanız gerekmektedir..Bu yoldan "kader" kavramını da tam olarak kavrayamadığınızı çıkarıyoruz..Kur'an'ı vermek istediklerinden bağımsız,yalnızca kalıpça ayetlerden ibaret varsayarsanız,bu din kapsamında da çelişkilere sürecektir sizi..

#38 duygusuz

duygusuz

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Üyeler
  • 8.004 Mesaj
  • Konum:niko
  • İlgi Alanları:güzel ve iyi olan her şey

Gönderim zamanı 10.05.2007 - 18:12

aklı olmayana iman etmek farz kılınmadığına göre önce akıl sonra iman diyorum ben

güzel bir yaklaşım...

............................şşşşt sessiz ol!.................................


#39 vaudeville

vaudeville

    Siyaset Yazarı

  • Üyeler
  • 302 Mesaj

Gönderim zamanı 10.05.2007 - 18:25

Varsayılan düşünür,din çerçevesinde doğrularını belirlemiş,sormak eylemine başlamış,lakin metodu nerede ve kontrast değerleri ne yöndedir,tartışılması gereken budur..

Sevgili dostlar,

Aklı olmayanın iman etme ihtimalinin bulunmaması ve sorumluluk dışında tutulması doğrudur,fakat anlatamadım,din değil,felsefe temelinde ele alıyoruz..Bu başlık bu tartışmayı daha önce gördü,başlığa değil,yazılanlara göre cevap verelim..Şöyle anlatayım;

Elimizde bir düşünür varmış..Akıl sağlığı yerindeymiş..Bir dinin mensubuymuş..İnanç sahibiymiş..İnanırken kendine bir metod belirlemesi gerekiyormuş..Elinde ihtimalleri varmış..İhtimalleri iki ana öğe oluşturuyormuş..Biri akıl,biri imanmış..Derken derken düşünürler somutlaşmış..Bir tarafı Gazali savunmuş,bir tarafı Farabi..Derken vaudeville çıkmış senteze gitmiş..Bu masal da burada bitmiş..Onlar ermiş muradına,biz çıkalım kerevetine..

#40 y®sun

y®sun

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.505 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:KUZEY YILDIZI
  • İlgi Alanları:öküzün altında buzağı aramak :D

Gönderim zamanı 10.05.2007 - 18:30

kafam karıştı :huh: bu Mimar Sinan ile Akşemseddin'i kıyaslama gibi bişey oldu yaff
Gönderilen Resim





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

2 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 2 ziyaretçi, 0 gizli