İçerik değiştir







Resim
- - - - -

Ayasofya Izlenimlerim..

Gönderen suheda , 14.12.2009 · 546 Gösterim

Yıllardır hemen her yıl İstanbul'a giderim,hatta senede bir kaç kez gittiğimde olur sayısız akraba,dost,arkadaş var üstüne üstlük kendi evimizde var..
İstanbul'un nerdeyse gezilip görülecek her yerini bilirim hatta defalarca gördüğüm yerleride mevcuttur.
Fakat nedense bir türlü nasip olmayan Ayasofya'yı bu yıl ilk kez görme şansım oldu.
Amanin o nasıl bir eserdir öyle,alt çenem yere yapıştı resmen gördüğüm ihtişam karşısında,ben ki Türkiyeyi neredeyse karış karış gezmiş biriyim.
Ama itiraf ediyorum gördüğüm tarihi mekanlar içerisinde en muhteşemi Ayasofya..
O sütünlar,o mermerler,lambalar,mozaikler işlemeler..
Birde kardeşim elalemin adamı çalışmış didinmiş yapmış sen kalk o mozaiklerin üstünü sıvayla ört, :) sanki ona benzer bir eser inşa edecek gücün yok..
Neymiş efendim Camii yapmışlar orayı fetihten sonra,gerçi Fatih eserdeki mozaikleri tahrip etmemek için oldukça ince bir sıvayla kapattırmış ama..ama....
Bunu sorgulamakta istemiyorum mutlaka Fatih'in siyasi bir düşüncesi vardı bunu yaparken..
Düşünsenize yüz yıllar (15 yüzyıl)boyunca katedral olarak hizmet vermiş bir yer.
Müze içerisinde kilise konumunu değiştirip Camiye benzetmek için bir sürü ilaveler yapılmış,Mimber,Mevlit balkonu,vaaz kürsüsü gibi ama tüm bunlara rağmen eser kiliselere özgü kasvetli görüntüsünde sıyrılmamış buram buram katedral kokuyor.
Alt katta mevcut olan terleyen sutun adı verilen parmağınızı sokup dilek tuttuğunuz bir yer var ki yapının en çok ilgi gören yeridir diyebilirim.Evet tabiki gitmişken bende parmağımı sokup dilek tuttum ;) yanımdakilerin "domuz gribi salgını var herkesin elini soktuğu yere elini sokma"uyarılarına aldırmadan.
Yapının üst tarafına çıkmak için Arnavut kaldırımı şeklinde döşenmiş bir rampayı tırmanmak zorunda kalıyorsunuz,bu kısım böyle yapılmasının sebebiyse imparatoriçenin tahtıyla sarsılmadan rahatça taşınabilmesi içinmiş,bakarmısınız ;) sırf bu yüzden merdiven değilde rampa inşa etmiş adamlar..
..Ve o imparatoriçe ile onu taşıyan şuan aynı yerde toprağın altında..
Gözünü sevdiğimin ölümü nasılda adilsin..
Sigara kullanmanın verdiği acizlikle ;) zor bela tırmandığım rampadan sonra üst kata çıktık,kardeşim biz imparatoriçe değiliz ki birileri tahtımızla taşıyıp çıkartsın..
Üst kat balkonları müzenin tamamına hakim muhteşem bir görüntüye sahip bir tek kötülüğü tadilat için yerleştirilmiş kubbeye dayalı çelik iskele,ciddi anlamda göz zevkini bozuyor..

Neyse uzatmaya gerek yok,İstanbul da yaşayanların çoğu görmüştür mutlaka ama görmeyenler için defaatle söylüyorum ki Ayasofya'yı görünüz efendim müze kartı olmayanlar hemen girişte tedarik etsinler,aynı paraya bir müzeyi gezeceğinize bir yıl boyunca her müzeyi görme şansınız var çünküü...

Suheda





Babama

Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kere öldü kör oldum Yıkadılar aldılar götürdüler Babamdan ummazdım bunu kör oldum

Ve Ben

Hayat;.....Yokluğu var edecek kadar erdemli.Yanlızlık;......Dünyaya haykıracak kadar yoksun.Sen;......Beni yokluğunla sınayacak kadar acımasız.ve ben;......Kendimle kavgalı...

Son Yazılar

****

bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet sen say ki ben hiç ağlamadım hiç ateşe tutmadım yüreğimi geceleri, koynuma almadım ihaneti ve say ki bütün şiirler gözlerini bütün şarkılar saçlarını söylemedi hele nihavent hele buselik hiç geçmedi fikrimden ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın içimin nehirlerinden evet yangın evet salaş yalvarmanın korkusunda talan evet kaybetmenin o zehirli buğusu evet nisyan evet kahrolmuş sayfaların arasında adın sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı bu sevda biraz nadan biraz da hıçkırık tadı pencere önü menekşelerinde her akşam dağlar sonra oynadı yerinden ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca sen say ki yerin dibine geçti geçmeyesi sevdam ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı yani ben seni sevdiğim zaman ayrılık kurşun kadar ağır gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın yine de bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet beni affet Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç Ahmet HAMDİ

Son Yorumlar

Son Ziyaretçiler

  • Resim
    _VenüS_
    16 03 2015 - 19:56
  • Resim
    REBEL
    22 07 2014 - 17:04
  • Resim
    dokuzharf
    31 01 2014 - 11:39
  • Resim
    tusiana
    24 03 2013 - 01:40
  • Resim
    asocan
    24 05 2012 - 01:02

kişi bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli