bu konuya 148 yanıt verildi

[Serra]

güçlü olmak için çok süt içiyorum bu yaşıma rağmen.. zamanında yalnış yaptım aslında ben.. zamanında dinlemedim annemi yeterince. boyum da kısa kaldı zaten..
her ne kadar yere yakınım memnunum ben diyip rol yapsam da uzun olsam fena olmazdı..
şimdi annem hiç süt iç diye kızmıyor bana.
üzgünüm çok
hayatımda her şey kısa kaldı.

kollarım kısa..
boyum kısa
mutluluklarım kısa..
saçlarım kısa
kipriklerim kısa
aşkım kısa sürdü...

uzamasını mı bekliyordum ki? hayır tabi ki.. başından beri biliyordum böyle olacağını. kaçak zamanları yaşıyorduk. "zaman bitecek ve sen gideceksin" diye sayıklıyordum geceleri.. haberdardım bavulunu çantasını hazırladığından...

ağlıycak mıyım bu defa? hayır tabi ki.. haketmedim ayrılığı...

mutlu olmaya çalışıcam birazz..
birinin kısa saçlarıma tutunup beni kurtarmasını bekliycem kerpiç şatomdan...

bu şarkılar hepsi yalan...

[GÜL_ZAR]

umut yanımda bekliyor onu almam için sonsuzlukta belki yetişememem için seviyor gibi sanki hissedebilmem için ve aldatıyor beni ona kanmam için kısacık bir şey insanın ne kadarrahatsı edebilir bilmiyorum ama bu acıyı çekiyorum belkide buna mahkumummmm

[Serra]

doğum günüm yarın benim
doğduğum gün..
iyi mi ettim acaba?

annemin sesi kulağımda çınlıyor hala. 14 yaşıma kadar her doğum günü arefemde doğumumu anlatırdı. her defasında annemi çok seviyorum; ben kötü bi çocuğum derdim ya hani.. nasıl acırdım.

yalnışlıkla olmuştum ben doğuşum da yalnışla olmuş gibi bişi. daha 2 ay varken nereye doğuyosun sen! bebekliğini bilsene!

neyse doğdum işte. sonra sen gel bi de o güzel yüzlü kanının sütünü beğenme. hooop ordan başka bi hatuna. başka bi meme. yuvadan ilk kopuşum o zamandanmış işte. (kim bilir sütüm bozuk belki )

annemi çok özlüyorum. işallah arar yarın. ya da bu akşam arar da yine anlatır bana doğumumu. çok özledim. çok...

o güzel sesini... sigarasının dumanını bile özledim. çikulata kokan.
annem..

[Serra]

boşluktamıyım yoksa karadelik beni dolduruyor mu ayrıt edemedim henüz. hayatımda kendime bile sormaktan korktuğum belki de alacağım cevaptan olsa gerek; evet işte onlar var. bunları sana sarhoşken söylemek işime geliyor. başka zaman cesaret edemem belki de. şimdi msnde çağrıyla konuşuyorum. nasıl da moralimi düzeltmek için uğraşıyo şebeklikler yapıyo. bilmiyoki benim mutluluğum üstüme dökülmüş zift gibi. etime yapıştı. belki seviyor beni annemin sevmediği kadar. kaybettiğim ama üstüne titrediğim annem kadar. ne zaman kazandığımı düşünsem kaybettiğim ailem kadar. evet haklıydınız bendim suçlu olan asi gelen. size yakışmayan bendim. irrina gibi olamadım ben.

Serra / dayan yalnızlığım... (21:05):
ben senin için kimim?
çağrı (21:05):
güzel bi soru

içim acıyor şimdi.. kötü bişi söylicek diye. olucak mı sevgili dostum sence? bi defa dahasını kaldırabilir miyim?
denemelimiyim?
uffss..
ağlıycak mıyım yine.

bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum. bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum

çağrı (21:08):
sen benim en iyi arkadşım dostum yanlızlıgımızı paylaştıgım cok cici çok tatlı birisin benim gözümde
çağrı (21:08):
şeker kiz

kısmet değilmiş.. napalım..

[GÜL_ZAR]

yaşam avuçlarımda sıksam ölecek bıraksam uçacak şimdiye kadar hep o yaşadın diye uğraşmıştım yeter artık içimdeki kötülüğü bırakıyorum bıktım yaşamaktan iki cami arasında kalmış beynamaz gibi hissediyorum kendimi ölmek istiyorum yaşamak için bir çift kanat bir tane yürek lazım benim yüreğim kimde bilmiyorum kanatlarım uçmaktan çırpınmaktan kırıldı.

ne uçabiliyorum ne de yaşayabiliyorum sıkıldı artık hani bazen bir gün doğuşu bazen bir gün batımı izler huzur bulursun ya huzur bulacak bir şey bulamıyorum sıkıldım yoruldum artık

hayat yalnız geçmez miş sözde insan oğlunun aslında 2 tane kalbi olurmuş ama diğeri sevdiğimize verilirmiş ki günü gelince gidip bulalım diye benim kendi kalbim yokki sevdiğiminde yüreğimin eşini nasıl bulacağım

ağlamak bile zor geliyor artık içimden hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyoru ama ne fayda geceleri ağlamaktan göz pınarlarım kurudu kendimi çölün ortasın da kalmış çiğdem gibi hissediyorum elimden hiç bir şey gelmiyor


suya ihtiyacım var ama su verenim yok yaşamın o sırat yerindeyim melekler isyan ediyor artık

herkezden herşeyden özür diliyorum

eğer bir gün toprak olursam işte ancak o zaman huzura ve yaşama doyacağımm

hani insan yaşamı sona ermeden yaşamanın kıymetini bilemez ya ben de öyleyim düşünüyorum acaba ölürken yaşamak istiyorum diye haykıracakmıyım

[Serra]

melekler isyan ediyor artık

[donis]

neler geçmediki ,herşey geciyooo

[Serra]

sensizlik ölümden beter...şimdilerde anlıyorum nelerimi kaybetmişim seninle. geçer diye ne çok kandırdım kendimi oysa. geçmedi. geçmek bilmedi. hala ilk günkü gibi sızlatır acın içimi.. titrerim hatırladıkça. tüylerim baş kaldırır. geçerim kendimden hıçkırıklara boğulurken.
özlüyorum çok. yüreğimde taşıyorum hala varlığını. aidiyetimi bulamadım hala. kimlerleyim.. kimsizim.. tamalanırken kayboluyorum. ölüyorum. mahfoluyorum.
özlüyorum çok. özlüyorum!

[Serra]

bunalımda mıyım?
değilim.
ne işim var benim bunalımla falan. bi de onunla mı uğraşıcam..
annemi çok özledim. onun bağırmalarını babamla kavgalarını bile özledim.. hani kulaklarımı ellerimin avuç içleriyle kapadığım kavgalarını. çok özledim bilemezsin. bi parçam oralarda sanki. içimdeki sızı hiç dinmiyor. ben diğer parçamın nerede olduğunu buldum sanaırım.
evimdeki odamı çok özledim. duvarlarımı.. gizlice sigara içişlerimi.. eve geç gelişlerimi.. parmaklarımın uçlarına basakar ellerimde ayakkabılarımla odama geçişimi.. nasıl özledim hem de..
gözümün önünden gitmiyor evimizin kapısında bana bakışı. çocukluk arkadaşım! hayatımın aşkı!
nasıl özledim bilemezsin. bana bakan gözlerini; kırçıllı sesini; devrik cümlelerini.. tabanı erimiş ayakkabılarını..
gelişimiz birlikteydi ya hani; sen gidebildiysen ben de yaparım demiştin; gidişin neden yalnız oldu? o kadar mı sıkılmıştın benden..
şimdi canın sıkılmıyor mu oralarda? ben yokum. şarkı söyleyemem ki sana. elimi tutamazsın ki.
çok özlüyorum seni bilemezsin.
keşke birlikte ölseydik.
...
..
.

[Serra]

geçmiş acılarımı yeni baştan yaşamak pahasına gittim kapısına
zile basmak için hayatımda hiç olmadığım kadar cesaretliydim.
kapıyı açtığında sevinmiş miydi, yoksa şaşkınlık mıydı anlayamadım..
içeri aldı beni.
4 gözlü ocağa bi çay koydu hemen benim en çok sevdiğim demlikle. tomurcuk çayı yapacaktı. sevinmiştim hatırlıyor diye.
geldi oturdu yanıma.
"anlat bakalım" dedi.
"nerden esti buraya gelmek... benim yanıma"
ne varsa gönlümde, 'ona dair' anlatamadığım, söylemeye dilimin varmadığı...herşeyi anlattım.
hepsini dinledi.
en sonunda; "özledim" dedim. "çok özledim. onun için geldim."
sarıldı bana. o an kollarında ölmek istedim.
gözüm hemen köşede kapısı açık kalmış odaya takıldı.
yatağı toplanmamıştı.
sonra soru fırtınaları beynimde kopan...
birlikte uyuduğumuz yatakta kimlerle sevişti...!
unut dedim sonra bunları. ama olmadı.
çok acımış içim.
gittiğim gibi döndüm bu ucra kente. ben burda kndi yalnızlığımla kavruluyorum. dokunmuycam artık kimseye.
merak mı ettinizsöyliyim:
"geçmiş acılarımı yeniden yaşıyorum şimdi!"

[Serra]

ne güzelsin sen İstanbul şehri. nelerimi unutmuşum meğer ben sende. kimlerimi bırakmışım caddelerinde. ne acılarımı serseri yağmurlara emanet etmişim meğer ben. üzügünüm istanbul'um.. yüzüstü bırakmışım seni.. affet beni.
caddelerin hala aynı havayı soluyor ciğerlerimde. nefesimi tuttum hiç eksik olmayasın ciğerlerimden diye.
"ayrılıktan olsa gerek..çekilmez oldu buralar"

bu şehir üstüme üstüme geliyor istanbul. aşkalrım; gözyaşlarım sende kalmış. hiçim ben burda. tüylerimi ürperten bir yalnızlık besliyorum içimde. içime doluyo havası; verirken ciğerlerim acıyo. bu kentte yaşamak ucuz. kalitesi düşük. hoş diil anlayacağın..

sen öyle misin ama istanbul
aşklarımın şehri..

[Serra]

yollarına ışık olsun diye. korkma diye.. bu karanlıkta beni bulamamaktan, beni kaybetmekten korkma diye..

2 tane mum yaktım yollarına. hani göstermiştimya o gün. annem aldı bunları bana diye. çeyizime koyucaktım ama sanırım şimdi onlara ihtiyacımız var sevgilim..

biri pembe diğeri kırmzıı mumlarımın.. sen kırmzıı seversin.. kırmızıya senin adını verdim.. pembe ben olayım..

kelebeklerin kanatları eridi. şimdi bir yol açıldı kenarlardan.. masamın üstünü mahfettiler. başka zaman olsa çoktan kızıp söndürmüştüm.. ama onlara ihtiyacımız var şimdi di mi sevgilim..?

seni seviyorum sevgilim..

git güle güle..

[Serra]

Yalnızlığım tek düşmanım. Tek dostum. Neresinde takılı kaldım hayatımın. Hangi acıda? Hangi kanama bu kadar uzun sürdü hapsetti beni içine? Hangi gidiş yaktı bu kadar beni. Bu ateş neden sönmedi hala. Neden küstüm kendime. Neden konuşamıyorum neden dostum değilim artık. Neden güvenemiyorum kimseye… kendime bile.
Hani ben kendimi severdim. Hani iyi geçinebilirdim benle? Hani olabilirdim? Hani ağlamayacaktım artık. Hani artık mutlu olmak zamanıydı.. bu kadar kısa mı sürecekti? Yine mi kendime verdiğim sözleri tutamadım. Yine mi koruyamadım bu mutluluğu..?
Ölüm gelsin artık alsın beni. Burada kalmamın ne anlamı var artık. Nefes alışlarım kendime ağır geliyorsa.. ciğerlerim yanıyorsa verdiğim her nefeste. Hissetmiyorsam artık kendimi.. ne anlamı var burada kalabalık yapmamın?
Yeter artık. Bitsin bu eziyet.

[albashara]

heyryerde herşeyde izin var...Sokak başında ,yandaki markette şehrin heryerinde...Gel artık ....

[Serra]

bir karamaşa bu kadar uzun sürebilir mi. hani güçlüydüm artık dışardan göründüğüm gibi?
içinden çıkamadığım bissürü düşünce.. nereye gittiğimi bilmediğim.. yoksa nereye götürüldüğümü mü demeliyim?
al bunu yaşıycaksın diye önüme sürülen hayat bi kaç beden büyük geldi bana. rica etsem Tanrı bana bi güzellik yapar mı dersin?
her şey bi yana; uykularımdan oldumya; en çok ona yanıyorum.. sahip olduğum tek şey ryalarımken, şimdi rüyalarda yaşıyorum..
üzgünüm.. yine başaramadım.. bir başka bahar olmayacak.. bir başka mevsim yaşanmayacak.. herşey biticek.. hiç bişey yeniden başlayamayacak. üzgünüm.. yoruldum çok..
ben daha kaç yaşındayım? nasıl kaldırırım bunca eziyeti?
yazık değil mi Tanrım?
Tanrım(?)

[_KajmeraN_]

serra hoş geldin

Aynı dertlerin bir başkasındada olduğunu unutma!
Unutma savaşabildiğin kadar güçlüsün; göz yaşını sakladığın kadar başın dik kalır ve sevildiğin kadar üzülürsün!

Ve şunu hiç unutma.. Tanrı "hiç bir nefse kaldıramayacağı yükü yüklemez"

Bu mesaj _KajmeraN_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 04.05.2007 - 04:34

[Serra]

Unutma savaşabildiğin kadar güçlüsün;

ben baştan mı yenik girmiştim ki bu savaşa?
baştan mı pes etmiştim...
sahip olduklarım, olamadıklarım neden saklanıyorlar benden.. neden bi gün avucumdayken ertesi gün Puf! olup kayboluyorlar?
illa ki bişeyleri arayıp bulmak zorunda mıyım? neden hiç bir şey kendiliğinden olmuyor?
nefes alıp verirken neden içerimde bişeyler sökülüyor benden taa uzaklara gidiyor orda kayboluyor geri dönmüyor?
neden her gözyaşımda bir damla daha "ben" gidiyor?
neden 'neden'ler bu kadar canımı sıkıyor?
savaşmak zorunda myım elimdekileri korumak için..? peki o zaman şimdiye dek yaptığım neydi? bi çelik çomak oyunu mu?
ben mi kandırdım Tanrı'yı yoksa Tanrı mı bana oyunlar oynadı?
burda nefes aldığımı bilen birileri var mı?

[albashara]

heryer iz dolu zaten...

[Serra]

Protect me from what i want

[kara]

bir iz bırak...
duvarımda asılı olan tablonun izi mi hatırlatmalı seni bana?! yağmurlu akşamlarda pencereden bakarken nefesimin buğusu mu?! bir fincan kahve ve sehpada duran bi paket sigara mı hatırlatmalı?! ya da vücuduma kazıdığım dövme mi?! hangi iz hatırlatacak seni?!
hiç çıkmıyorsun aklımdan...
bir ize ihtiyacım yok...