Şiir Köşesi
#101
Gönderim zamanı 23.04.2006 - 20:50
Uyku adi altında beni yoklamaz olum,
Neleri yasadımsa uyanıklıkta gördüm.
Uyurken geçenlerin sormadım adlarını,
Kaçı kaça boldümse yaşanırlıkta boldum.
Uyku adi altında beni yoklarsa olum.
Ki ben tüm uykuları hep uyanıkken gördüm...
Neden mi ben kendimin sorardım adlarını?
Anlasınlar diyedir, ben nasıl, nemde oldum.
Özdemir Asaf
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#102
Gönderim zamanı 23.04.2006 - 20:54
Dost mu,düşman mı sın
Duygularım şahlanırken yalnızlığımda
Acını hissediyorum senin “gönlüm”
Sessizliğim çığlık çığlığa
Yankılanır başı dik dağlarda
Soruyorum ben sana
Nasıl bir ceza bu bana
Severmiş şeytan yalnızları
Vicdanınla baş başa kaldığında
Uzun gecelerde hep ağlattın
Akıttın gözyaşları mı,hep gönlüme
Çelikten kale kurdun,attın içine
Açamadım kapısını dost bildiklerime
Boğuştuk hep seninle yıllar yılı
Kazananı belli olmayan bu savaşı
Bazen sensizde olmuyor,öyle aranıyorsun ki
Dost mu,düşman mı sın bilemediğim,YALNIZLIÐIM........
Burhan KÜÇÜK
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#104
Gönderim zamanı 23.04.2006 - 20:59
herseye kızarsın, insanı seversın,
aşkı yaşatırsın, bilirsin sevmeyi,
Bılırsın aşkı,
Bu sozler yuregımden bır yankı
Gerceklerı seversın,
Yagcıları doversın, bilirsin sevdıgımı!!!
Soylersın sevdıgını ama yasarmısın sevgıyı
Ben yasarım senın ıcın ,daglar taslar asarım
uzun bır yolda kosarım sonunda guller olan.
Dunya yalan dolan, bu gonul sana hayran,
Hergun gecer bır kervan gonul yolumdan, sessızce bır kervan gecer ,
Bılırmısın ne taşır senden bana??
bılırmısın benım senı nasıl sevdıgımı??
bilirsin be aşkım bilirsin
mutluluk,sevgi, aşk, bunları taşırda ,
yorulmaz o kervan,
Sen yorulurmusun benı sevmekten bır gun?
Ben yorulamam ama sen yorulurmusun,
Eger yorulursan işte ozaman guller solar ,
Yol bozulur yol daralır yol yok olur o zaman
Zaman durmuştu benım ıcın ,aşkım ıcın ama
Bıliyorum durmayacagını biliyorum
Benı sevecegını soyle ey guzel kadın
Bensız ne yapardın?
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#105
Gönderim zamanı 23.04.2006 - 21:02
Mavi, maviydi gökyüzü
Bulutlar beyaz, beyazdı
Boşluğu ve üzüntüsü
İçinde ne garip yazdı...
Garip, güzel, sonra mahzu
Işıkla yağmur beraber,
Bir türkü ki gamlı, uzun,
Ve sen gülünce açan güller.
Beyaz,beyazdı bulutlar
Gölgeler buğulu, derin;
Ah o hiç dinmeyen rüzgâr
Ve uykusu çiçeklerin.
Mor aydınlıkta bir çınar
Veya kestane dibinde;
Mahmur süzülen bakışlar
İkindi saatlerinde...
Birden gülümseyen yüzün
Sabahların aynasında
Ve beni çıldırtan hüzün
İki bakış arasında.
Ahmet Hamdi Tanpınar
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#106
Gönderim zamanı 23.04.2006 - 21:12
Belli değil
Dönüyor dünya ,ne tarafa belli değil
Bilenlerde söylemiyor, aslı belli değil
Karışmış dünya iç içe, olacak iş değil
Gösteriyor ekranlar,seyredeni belli değil
Bir yol tutturmuş insanoğlu,yol belli değil
Kimin eli kimin cebinde,eller belli değil
Yol almış kervan gidiyor,hancı belli değil
Almış sazı eline söylüyor,ozan belli değil
Kural konmuş her yere,kural belli değil
Gemi kalkıyor limandan,rotası belli değil
Soğuk esiyor rüzgarlar,yönleri belli değil
Yel değirmeni kurmuş,kim olduğu belli değil
Alev almış ormanlar,kibriti çakan belli değil
Petrole bulanmış denizler,bulayan belli değil
Fay hattına binalar kurulmuş,nedeni belli değil
Haber yapmışlar gazetelerde,okuyan belli değil
Nehir olmuş dereler,çaylar,köprüleri belli değil
Sel olmuş yağmur tanesi,tutan baraj belli değil
Bir köy var uzakta,çocuğu bol,okulu belli değil
Dökmüş kağıda,kalemi Burhan, şair mi belli değil
Burhan KÜÇÜK :msn-103:
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#107
Gönderim zamanı 23.04.2006 - 22:14
Eğer bir gün başın sıkışırda dönersen arkaya
aramana gerek yok tam arkanda olacağım
seni hiç bir zaman yalnız bırakmayacağım
vefalı olan tek arkadaşın olarak kalacağım
canın sıkılırda biriyle konuşmak istersen
telefonum her zaman sana açık olacak
senin gelmene gerek yok ben gelirim yeterki iste sen
ayrılmalıyız deme sakın bizi ölüm ayırır ancak
Adem Erdoğan
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#108
Gönderim zamanı 23.04.2006 - 22:16
şu kahrolası dünyanın kahrını çekipte
öyle çıkmak vardı sevda yoluna
yılın 365 günü 24 saat içipte
öyle çıkmak senin karşına
o zaman beyninde çakan şimşeklerin
anlamı çıkardı ortaya
o zaman anlardın seni ne çok sevdiğimi
uğruna neler feda ettiğimi
anlardın be gülüm
anlardın.
Adem Erdoğan
Bu mesaj WaLe tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 29.06.2006 - 22:10
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#109
Gönderim zamanı 23.04.2006 - 22:18
Her gün batımında,
yeryüzüne tohumlar serper
Karanlıktan ışık çalarım.
Her gün ağardığında,
gökyüzünden çiçekler derer
sessizliği karartırım.
Zaman zaman Musa olup,
Tur-u Sina'da tanrıyla sevişirim
Abadi Lokman Ayebe
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#110
Gönderim zamanı 23.04.2006 - 22:21
dallarım çoraklaştı
içimde ince bir tül gibi yalnızlık.
yapraksız kaldı baharlarım
genzimde kaldı ilk tutkusu
kalabalıkların.
ilk cenin korkularımdan
zigot yalnızlığından
süt bebesi üryanlığım
yalın ayak büyüyen çocukluğum
asker kaçağı gençliğim...
münasebet-sizce(?)
yapılmış alaniyet ve mahremiyet
tutkularından yurunup,büyüdüm
bak! tekrardan;
dallarım çoraklaştı
yağmurlarım gelmedi
yapraksız kaldı baharlarım
sahipsiz aşklarla büyüdü yalnızlığım.
Abadi Lokman Ayebe
Kaynak:http://sevdigimizsiirler2.8m.com/02corakomur.html
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#111
Gönderim zamanı 24.04.2006 - 00:19
KANSER
Bütün denizlerin ayni limana çıkması neden?
Neden gökyüzünun bu sinirsiz karamsarlığı?
Yitirecek neyimiz var ki umutlarımızdan başka?
Ve batacak başka bir gemimiz mi kaldı?
Dev bir ağaç yapraklarını dokuyor içimizde
Nereye baksak her haliyle o çıldırtan sonbahar
Kaç yüz org birden çalınıyor, duyuyor musun?
Hani o birlikte söylediğimiz şarkılar?
Ne oldu o düşlere? Nemde o iyimserlik
Biz seninle şatolar kurmadık mi bir zaman
Simdi biz o değiliz sanki, hiç o olmamışız,
Sanki bir şey var incinen dağılan bozulan.
Su martinin kanatları neden kırık biliyor musun?
Bu adamı dört duvar içine kim koydu sensiz?
Eğil bir kuyuya seslen, yankılanan benim hep
Benim içimde can verdi o gök o deniz!
Sonunda tek başımayım, bak böyle bıçaklanmış!
Biliyorum bir olu var, ama ne? Ama kim?
Soğuk, merhametsiz kollarıyla sarmış her yerimi
Bir KANSER tümörü gibi buyuyor çaresizliğim
Ümit Yaşar Oğuzcan
Bu mesaj WaLe tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 29.06.2006 - 22:07
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#112
Gönderim zamanı 28.04.2006 - 10:34
O elinde tuttuğun zarf
bir ihanet anında örülmüştür
Ve zarfın içindeki kağıt
er mektubudur görülmüştür
Doğum günüm bu gün 3 Aralık
Ve şafak karanlık
Bu mektubu sana yazıyorum anne
Dün sevdiğimle ayrıldık
Son mektubuymuş bana yazdığı
Bir daha yazmayacakmış
Demek sevda ayrılığa bir ay dayanırmış
Ve asker ocağında terkedilmek de varmış
Bu mektubu sana yazıyorum anne
Bu gün doğum günüm 3 Aralık
Ve şafak karanlık
3-5 nöbetindeydim dün gece
Bir şarjörün boşluğunda içtim son sigaramı
Ve yorgan gibi üstümü örttü kar siperde
Sabaha karşı biraz içim geçmiş
Hayalin gözümün önüne geldi anne
Kızkardeşimi de verdiğinden beri sevdiğine
Bir ben bir de sen kaldın geriye
Üzülme anne üşümüyorum
Bekliyorum elim tetikte
Bekliyorum memleketi ve seni
Ve artık beklemiyorum beni beklemeyen sevdiğimi
Beklemiyorum yüreğimi ve aşkımı
Soğuk siperde yalnız bırakan sevgiyi
Ve bekliyorum anne elim tetikte
Eğer girerse menzile vurup öldüreceğim
Hem aşkı hem sevgiyi
Geçen gece karakolu bastılar
Kurşunlar yağmur gibi yağdı üzerimize
Garip gelecek belki sana ama
Ortalık bayram yeri gibi oldu anne
Biliyormusun o an hiç korkmuyorsun
Herkes kendini bir sipere atıyor
Ve gecenin karanlığında kurşun yerine
Işıl ışıl yıldızlar yağıyor sanki üzerimize
Ve ölüm bile aklımıza gelmiyor anne
Canlar canlar gidiyor
Gidiyor canlar
Ve kimbilir ne zaman bahar
Uğur Arslan
#113
Gönderim zamanı 11.05.2006 - 15:05
Yalnız
Hem kaptanı
Hem de tek yolcusudur
Batmakta olan gemisinin..
Onun için
Ne sonuncu ayrılabilir
Gemisinden,
Ne de ilkin.
Şair : Özdemir Asaf
#114
Gönderim zamanı 30.05.2006 - 15:30
Yolda gezerken birden sen çıktın karşıma,
Seninle geçen anılar yaşadım bir anda!
Nedensiz ayrılığımız yıktı beni o anda,
Gözlerimdeki yaşlar sel olup indi yanağıma!
Eski güzelliğin duruyordu birtanem,
Bakmaya kıyamadım nazar değmesin diye!
Bensiz gecen yıllar seni hiç yıpratmamış
Beni yıprattığı ezdiği gibi!!
Artık hayatın acı yükünü taşımaz oldum,
omuzlarıma ağır geliyor birtanem!
o sırada yıllar sonra sesini duydum,
'' GİZEM'' dur bekle güzelim dedin!!
Durmak istemediğim halde,
Seni üzmemek için durdum!
Cesaretimi toplayıp sana baktığımda ise,
Bir defa değil bin defa öldüm!
Çünkü seslenişin bana değil,
elinden tutup gezdirdiğin kızınaymış,
Biliyor musun birtanem '' DEMEK Kİ ''
Sende beni unutmamışsın!!
Yıllar önce yaşadığımız aşk yalan değilmiş,
Bir zamanlar sende beni gerçekten sevmişsin!
Eğer beni gerçekten sevmemiş olsaydın,
Benim adımı kızına yaşatmazdın!!
SEVAL YILDIZ
NOT:BEN SEVALİ ,GİZEM DİYE DEÐİŞTİRDİM.
#115
Gönderim zamanı 01.06.2006 - 11:55
Bakma bana sadece bir ahşap merdiven diye..
Bakma öyle kırık dökük basamaklarıma..
Ben de yaşadım bir zamanlar dünyanın sefasında..
Ben su katılmamış, göz alıcı bir konakta
Merdivendim bir zamanlar
Ak topuklu hanımlar, şık giysili beyler,
Çığlık çığlığa neşe dolu çocuklar gördüm ben
Heybetli çınar ağaçları,
Yediveren güller, salkım söğüt ağaçlar
Ve zambaklar açardı ucsuz bucaksız bahçemizde
Çocuklar oynardı akşama kadar
darma-dağın,
Görürdüm onları her açılışında koca kapı
Sofralar kurulurdu güneşin gidişiyle beraber
Radyodan haberler dinlerdi Agah Efendi her akşam,
Gülnihal kalfa kahve çıkarırdı onlara kokusu Yemen'i hatırlatan
Bakma bana sadece bir ahşap merdiven diye öyle
Kırık dökük basamaklarım ya,
Ben de yaşadım bir zamanlar dünyanın sefasında.. su katılmamış, göz alıcı bir konakta
Kimler kimler yoktu ki.. hatırası zihnimde perdeli
İlk önce Agah Efendi çekip gitti
Dün gibi aklımda..
Sonra diğerleri ...
Biliyorum biliyorum dünya... fani ya dünya..
Bir ben kaldım kırık dökük şimdi
En acı veren bu derler insana...
Hatırlamak varya
Doğruymuş vakıa
Bakmayın sadece bir ahşap merdiven diye öyle bana
Kırık dökük basamaklarım ya,
Ben de dayanamıyorum hatıralara..
M.Kaptan
#116
Gönderim zamanı 01.06.2006 - 20:00
Yoklugunda Ne Atesleri Hasretinle Yaktimda
Bi Seni yakamadim Beni Yaktigin Gibi.
Çölde Su Mapusda gün Oruçta Ekmek gibi Bekledim Seni
Sense Araya Korkular koydun
Yasaklar koydun
Simdi Nerdesin Diye Sakin Sorma..
Sen Cagirdinda Ben gelmedim mi?
Sen Varken DariLmazdim Çiçeksiz Baharlara..
Yağmurlu Havalara
Bu hasretlik Aksamlara
Sen varken Bakıp içlenmezdim Tren istasyonlarına
otobüs Duraklarına
Sen varken Ayrılanlara Ağlamazdım
Yıkılmazdım biten sevdaların Ardından
Gidenlere Küsmezdim
Kalanlara Acımazdım
Sen varken böyle üşümezdim
Titremezdim
masumdum çocuklar gibi
böyle delirmezdim küfretmezdim
hele ölmeyi hiç düşünmezdim
simdi soruyorum sana
adı sevdaysa bu cehennemin
sen yaktındı ben yanmadımmı?
Biliyorsun bütün acılarına
yeşil ışık yaktım olmadı
bütün korkularına Arka cıktım olmadı
Dağlara merdiven dayadım olmadı
haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı
sevdim olmadı yandım olmadı taptım olmadı
artık benden pes
bu askın biletini nasıl istersen öyle kes.
nasılsa gidiyorsun biliyorum git
ama ardında ağlayan bir çift göz
paramparça bi yürek
ve yıkılmış bi dağ görmek istemiyorsan
Çek Silahını Daya Sırtıma.. Titrersem namerdim.
Sen Vurdunda ben ölmedimmi!
Ahmet Selçuk İlkan
#117
Gönderim zamanı 25.06.2006 - 20:21
Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalp ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'ta;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.
Cahit Sıtkı TARANCI
"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.
Paul Valéry
#118
Gönderim zamanı 29.06.2006 - 22:02
Daha az seviyorum seni..
Giderek daha az..
Unutur gibi seviyorum..
Azala azala..
Aramızdaki uzaklığın karanlığında..
Geceler kısalıp..gündüzler uzuyor öyle olunca..
Daha az seviyorum seni..
Kendini iyileştiren bir yara gibi..
Daha az ..
Ve zamanla..
Sen geceyi tutuyorsun ..ben nöbetini..
Uzak dağ kışlalarında..
Görmüyoruz birbirimizi..
Usul usul sis iniyor..
Kopmuş yollara..
Işığı hafif..uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin..
Bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda..
Sevgilim sevgilim
Yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin
Nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da..
Artık daha az seviyorum seni..
Unutur gibi..ölür gibi daha az..
Yeniden ödetiyorum kendime
Onca aşkın öğretemediğini..
Kolay değildi..
Yalnızca sevgilimi değil..evledımı da kaybettim ben..
Kaç acı birden imtihan etti beni..
Bir tek gece vardır insanın hayatında..
Ömür boyu sürer nöbeti..
Bu da öyleydi..
İyi ol..
Sağ ol..
Uzak ol..
Ama bir daha görme beni..
MURATHAN MUNGAN
"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.
Paul Valéry
#119
Gönderim zamanı 06.07.2006 - 19:44
Nice konakları yıkılmıştır gönlümün.
Dalgıçsan dal gözlerimin denizine, bak:
Dibinde mahzun bir deniz kızı görürsün.
Ömer Hayyam...
"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.
Paul Valéry
#120
Gönderim zamanı 09.07.2006 - 19:54
I
gidersin; yağmurlarda kırık kalır mızrabım
gidersin; ardından dilsiz bir ihanet gider
gidersin; her şey gider
gidersin; kalbimde bir tabur ayaklanır
ilgilenmez ordular, hükümetler
gidersin; ne rezil bir an’dır bu
yazdıkça silinen sözcükler gibidir hayat
gidersin; bir hazin dramdır bu
/kanmadım aynalara sana kandığım kadar
içimde bir boşluk sana yandığım kadar…/
II
bugün hasretin kırlarında dolaştım
senin adınla
aşkın adıyla
savrulup aktım o ırmaklardan;
ırmakları çöllerle
çölleri denizlerle
denizleri düşlerle buluşturdum
sustum kaldım sonra böyle günleri savuşturdum...
/ne ses ne nefes ne de bu rüzgâr bağışlar seni
simsiyah gecelerde budanırken ah ömrüm
dönüp sırtını giderken kimler karşılar seni?/
III
sen olmayınca sesin de yoktu, gözlerin de
bu yüzden odama resmini yaptım
söküp kalbimi yanına astım
sensiz kalan yılları da ben buruşturdum
kalbim hasretinde asılı kaldı
yetim kalmış anıları ben tokuşturdum…
IV
daha bu solgun günlerde aşk,
yaşanır
sözde!
kalp,
yitik bedende;
yağmur değil, sanki efkâr yağıyor kente
yağıyor ömrüme
senin yerine…
/kanmadım aynalara sana kandığım kadar
içimde bir boşluk sana yandığım kadar…/
YILMAZ ODABAŞI
Tecrübe çok zalim bir öğretmendir. İnsanı önce sınavdan geçirir, sonra dersini öğretir. - Spuitems
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Otomobili için şiir yazdı! |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Şiir.. |
Sizin Şiirleriniz | hüfyaa |
|
|
|
Şiir... |
Sizin Şiirleriniz | hüfyaa |
|
|
|
Siirt'te Saldırı: 4 Kadın Öldü, 2 De Ağır Yaralı Var.. |
Üçüncü Sayfa | Taurus |
|
|
|
Çok Şiir Yazmak İstedim Ben Yine :s |
Karalama Defteri (Blog falan hikaye!) | tusiana |
|
|
13 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 13 ziyaretçi, 0 gizli