Amerika, amarika, ammarika.
#21 Ziyaretçi_TAVIR_*
Posted 18.07.2006 - 21:59
#22
Posted 21.07.2006 - 22:38
#23
Posted 27.07.2006 - 17:18
#24
Posted 29.07.2006 - 21:58
ABD'de yayınlanan Silahlı Kuvvetlere ait bir dergide Türkiye veben bu haritaya gülmekten başka bişey diyemem bikere orda iran ve türkiye topraklarının bölünmesi imkansızın imkansızı
Ortadoğu haritasının yeniden çizilmesi gerektiği savunuldu
Dergide emekli Alpay Ralph Petrs tarafından kaleme alınan makalede,
sınır açısından en sorunlu olan bölgeler Afrika ve Ortadoğu olarak
belirtiliyor.
(7 Temmuz 2006 Cumartesi)
Ortadoğu'daki her küçük azınlığı mutlu etmek için de sınırların
yeniden çizilmesi gerektiği kaydediliyor. Yazıda Balkanlarla
Himalayalar arasındaki "adil olmayan topraklarda göze çarpan en
büyük haksızlığın bir Kürt devleti olmaması olduğu" ifade ediliyor.
Bölgede 27 milyon ila 36 milyon arasında Kürt'ün yaşadığı
savunulurken, Kürtlerin dünyada bir devleti olamayan en büyük etnik
grup olduğu öne sürülüyor. Kürtlerin bugüne kadar yaşadıkları
arazilerde de o bölgelerin hükümetleri tarafından baskıya maruz
kaldıkları ve haksızlığa uğradıkları savunuluyor.
Türkiye'de yaşayan Kürtlerin de yıllarca baskı altında tutulduğu
ve "dağlardaki Türkler" olarak isimlendirilerek etnik kimliklerinin
eritilmeye çalışıldığı iddia ediliyor. Yazıda "her ne kadar
Kürtlerin kötü durumu Ankara'da son 10 yıl içinde biraz iyileşse de
Kürtlere yönelik baskının son zamanlarda arttığı ve Türkiye'nin
doğusunun işgal edilmiş bir bölge gibi görülmesi gerektiği"
savunuluyor. Türkiye ile birlikte İran ve Suriye'de yaşayan
Kürlerin "eğer yapabilirlerse bağımsız bir Kürdistan
kurabilecekleri" belirtiliyor.
Yazıda, dünya güçlerinin bağımsız bir Kürdistan kurulması fikrine
karşı çıkmalarının da bir insan hakları ihlali olduğu görüşüne yer
veriliyor. Son olarak da Diyarbakır'dan Tebriz'e kadar uzanacak bir
Kürdistan devletinin, Bulgaristan ve Japonya arasında "en Batılı
ülke olacağı" öne sürülüyor. Yazıda, Bağdat'ın düşüşünden sonra
ABD'nin ve koalisyon güçlerinin Kürtlere karşı yapılan
bu "adaletsizliği" gidermek için büyük bir şansı kaçırdığı
kaydedilirken, Irak'ın da üçe bölünmesi gerektiği ifadesi
kullanılıyor.
Buna göre Irak, Sünni Irak, Şii Arap Devleti ve Kürdistan olarak üçe
bölünüyor. Bölgede gelecekte öngörülen bu haritaya göre Ürdün de
güneyden Suudi Arabistan topraklarını alarak sınırlarını
genişletiyor. Suudi Arabistan'ın ise bu yeni oluşumdan en fazla acı
çeken ülke olacağı ve durumunun bir zamanların Pakistan'ına
benzeyeceği savunuluyor. Buna göre Suudilerin petrolü bol olan kıyı
bölgeleri Irak'ın dağılmasıyla kurulacak Şii devletine bırakılırken
ülkenin güneyinin bir kısmı da Yemen'e dahil ediliyor.
Mekke ve Medine kentlerini elinde tutan Suudi ailesinin buraya kendi
malı gibi davranmasının, Müslüman dünyasındaki durgunluğun başlıca
sebeplerinden biri olduğu savunuluyor. Yazıda, İslam'ın en kutsal
yerlerinin baskıcı bir rejim tarafından kontrol edildiği ve
Suudilerin, kendi Vahhabi düşüncelerini bu şekilde sınırları dışına
da çıkardığı kaydediliyor.
Suudilerin zenginliğe ulaşması ve doğal olarak etkinliklerinin
artması, Müslüman dünyasının Hz. Muhammed'den bu yana başına gelen
en kötü durum olduğu savunuluyor. Bunun, aynı zamanda Osmanlıdan bu
yana Arapların başına gelen en kötü olay olduğu kaydediliyor.
Müslüman olmayanların, bu kutsal mekanların kontrolüne etki
edemediğine dikkat çeken gazete, buraların kontrolünün Vatikan tarzı
bir yönetimle yönetilebileceğini kaydediyor.
Yazıya göre kurulacak bir İslami devlet, dünyadaki Müslüman
ülkelerinin temsilcilerinin oluşturduğu bir konsey tarafından
yönetilebilir.
Yazıda toprak kaybedecek ülkelerden biri de İran olarak öngörülüyor.
Buna göre İran, Birleşik Azerbaycan, Kürdistan, Şii devleti ve
Beluçistan'ın kurulmasıyla toprak kaybedecek.
Ancak Tahran'ın, Afganistan'daki Herat bölgesini ise geri
kazanabileceği de belirtiliyor. Şu anki sınırları çok değişken olan
İran'ın, bu değişikliklerden sonra etnik olarak tamamen bir Pers
devleti haline geleceği savunuluyor.
Yazıda Afganistan'ın Herat'ta kaybettiği toprakları Pakistan'dan
kazanacağı, aynı zamanda Pakistan'ın Beluçistan bölgesinin bağımsız
bir devlet olacağı ve geri kalan Pakistan'ın, Karaçi dışında tamamen
İndus nehrinin doğusunda kalacağı kaydediliyor. Yazıda yer alan
öngörülere göre Umman ve Kuveyt, değişmeden kalıyor.
Yazıda sınırları değiştirmenin "bugün belki imkansız olduğu; ancak
eninde sonunda doğal haline döneceği" savunuluyor. Dergide son
olarak ise "eğer bölgenin sınırları değişmeden kalırsa, bölgede kan
akmaya devam edeceği ve ABD'nin de bunun bir parçası olacağı"
ifadesi yer alıyor.
Haber: ZAMAN gazetesi
http://www.nethaber.com/?h=60889
Not:
Osmanlı ve Sovyetler Birliği gibi zamanının süper devletleri parçalandı,hatırlatırım.
#26
Posted 11.11.2006 - 18:27
Amerikan emperyalizmini bu kadar korkunç hale getiren
Amerikalılar değil onlarla işbirliği yapan sömürülen
ülkelerin ileri gelenleridir. Bu sömürü iktidar hırsıyla
gözleri kararmışların tavizleriyle, ticaret erbablarının
daha çok kazanmak için her şeyi pazarlama anlayışlarıyla
gerçekleşmektedir.
Hiç kimse vatanı için hizmet aşkıyla yanarken haramzade haline
gelmez! Ama haramzadelerin vatana hizmet etme numarasını pek çok
kimse yer. Peki onları halk niye seçer, ya da onları gerçekten
halk mı seçer? Halkın yöneticilerini seçtiği iddiası yalnızca efsaneden
ibarettir. Kapalı kapılar ardındaki hesaplar halkın dürüstlük sınırlarını
fazlasıyla aşmaktadır, halk emperyalizmin altında inlerken yöneticiler
safahatın zevkiyle başka sesler çıkarır. Bu arada safahatına değil de
kendince ömrünü vatanına hizmet etmeyi adamış Bülent Ecevit adında
bir adam da tarihteki yerini dürüstlüğü ile alarak diğer siyasetçilerin
utanmaları için yeterli bir örneği oluşturmaktadır.
#27
Posted 12.11.2006 - 04:58
#28
Posted 13.11.2006 - 00:08
+1ulen ne zaman adam oldunuz da kurdunuz kürdistan'ı.. hangi altyapı ile.. Kes bakalım oraya giden elektriği ne oluyo...
Ahada yorum budur kardeşim:)
Aunius Aurelius Simachus
#29
Posted 15.11.2006 - 01:06
SON
#30
Posted 24.11.2006 - 14:12
(Elric @ 18 Temmuz 2006 08:25)
ulen ne zaman adam oldunuz da kurdunuz kürdistan'ı.. hangi altyapı ile.. Kes bakalım oraya giden elektriği ne oluyo...
yazın staj yaptığım fabrikada boyler,güneş enerjisi sistemleri gibi suyu ısıtan malzemeler üretiliyordu.ihraç ettiği ülkeler dikkatimi çekti.iraq american army yaziyordu ayrica israil de vardi.şok oldum.amerikan askerleri insanlari öldürdükten sonra duşlarini alip yorguluklarini atmak için bizden aldiklari cihazlari kullaniyorlardi.hatta bana stajı ayarlayan orda çalişan alt komşumla bu konuyu biraz konuştuk.amerikanın irak'a girmesinden sonra fabrika gelişti bu kadar ciro yapti faln diyordu.
demek istediğim şu; parayı verirsen bir çok şey halledilir.bizden almazlarsa suriyeden alirlar elektriği sonra da bir baraj kurarlar.hatta GAP var bizim milyarlarca dolara mal olan onu kullanırlar.
#32
Posted 31.12.2006 - 23:51
ama bir söz şöyle der ''sınırları kalem değil kan çizer''
korkunç derinliğini görmekten aciz olan zavallılar,
elbette ciddi ve hakiki çareyi görmemek için gözlerini yumarlar.
Similar Topics
Topic | Forum | Started By | Stats | Last Post Info | |
---|---|---|---|---|---|
Kuzey Amerika'da uygarlık 10 bin yıl geriye çekildi |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Uzayda en uzun kalan Amerikalı Dünya'ya döndü |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Bir Amerikan Suçu - An American Crime (2007) |
Sinema | suheda |
|
|
|
Amerikan Sandviç Devine 'pos' Saldırısı |
İnternet | Haberci |
|
|
|
Mt - Amerikan Bombası |
Yerli Videolar | _RomantizmA_ |
|
|
1 user(s) are reading this topic
0 members, 1 guests, 0 anonymous users