Kara
#81
Gönderim zamanı 13.10.2006 - 10:43
küçücük bi oda... sanki hücre gibi... küçükük bi pencere... kırık dökük... her açmaya çalıştığımda tahtaları elimde kalıcakmış gibi... ama parmaklıkları eksik... bir yatak... üzgünken ağladığım... mutluyken üstünde sızladığım... ama alçak olan tavan yüzünden, hep başımı tavana vurma riskiyle karşılatığım... üzerinde bir kaç mumun bulunduğu bir komidin... çakmağım, sigaram ve kültablam hep aynı yerde...
hep istediğim bi şey var bu odaya dair... mumlarımı yaktığımda pencerenin önüne koyarım, rüzgarda o alevin dans edişini izlerim çoğu zaman... işte o sırda perdemde havalanır bazı bazı... keşke derim... keşke ucundan alev alsa perde... şu lanet hücremsi yerde... birde daha büyük alevin dansını izlesem...
sonu malum... ama yazmıcam...
#82
Gönderim zamanı 13.10.2006 - 10:51
evet,...
ama,...
sevinmeli miyim, ölmeli miyim bir yerlerde?...
#83
Gönderim zamanı 17.10.2006 - 16:39
iki kadın var karşılıklı duruyorlar... birinin elinde gümüş renkli bi bıçak... karşısındakinin tam ama tam kalbine saplıyor... o yaradan akan kanlar... bıçağın tene saplanırken çıkardığı metalik ses... ilginç...
#84
Gönderim zamanı 08.11.2006 - 17:30
dur, dur gitme dinle beni... neden gözlerin dolmuyor yerli yersiz sudan sebeplerle...
.....................
ne istiyorsun... eskisi gibi saçma salak şeyler üzülmemi mi?! ii ama neden... neden yapayım ki bunu... hadi bırak beni... gidiyorum ben... biliyorum herşey değişti...
.....................
bu söylediğine inanıyor musun... daha öncede oldu bak hatırlatırım...
.....................
inanmak mı... eğer bir şeylere inanırsan gerçekleşir... içinde tereddüt varsa en ufağından, unut sen o istediğin şeyi...
.....................
kara gitme... gel ya... ne güzeldi bak geceleri... konuşurduk seninle... sen slow parçalar dinlerdin... ben perdeni havalandırır, mumunu söndürmeye çalışırdım...
.....................
hadi yoluna git sende... rahat bırak beni... belki bulursun bir yerde gecene ve sana arkadaş olacak birilerini... ben artık sana arkadaş olamam...
inanıyorum herşey değişti ve değişecek... kaybol...
ve ben geceyi terk ettim...
#85
Gönderim zamanı 09.11.2006 - 10:20
#86
Gönderim zamanı 13.11.2006 - 15:45
#87
Gönderim zamanı 13.11.2006 - 16:01
bu... bu harika bir şey...
teşekkür ederim ...
#88
Gönderim zamanı 17.11.2006 - 17:20
damarlarım çatırdamaya başladı... içim acıyor ve ben artık susmalıyım sanırım...
#89
Gönderim zamanı 24.11.2006 - 16:11
duvarda güzel bi desen oluşturabilir sanıyorum... mavi zemin üzerine kırmızı damlacıklar ve et parçaları... pardon etler kırmızı değil... tmm söylemeyin iğrencim....
gerçekten mükemmel derecede etkiliyor beni bu ağrılar... sebebi nedir? denemediğim şey kalmadı ağrı kesiciler, sessiz bir ortam, karanlıkta uyumaya çalışma, ılık duş... nafile... bana mısın demiyor... dünden beri devam eden lanet ağrı...
gözlerim kapanıyor çoğu zaman, yaşadığım, yaptığım, konuştuğum herşey sanki bi hayal dünyasındaymışım izlenimi veriyor... yaptıklarım gerçek değil ben aslında uyuyorum gibi... bunlar sadece bir rüya... bir an biri uyandıracak beni... aslında ağrının bir rüyadan daha doğrusu kabustan ibaret olduğunu anlayıp sevinç çığlıkları atacağım yatağımdan kalkıp güne başlarken...
elbet bi gün geçicek bu ağrı... ya da elbet uyanacağım bu sancılı kabustan...
#90
Gönderim zamanı 30.11.2006 - 12:58
Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe! -
İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra.
Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte.
Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli... Ve kadın ağlar; hem de çok!
Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla, daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü.
Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan, ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler. İçlerindeki zehirdir onları öldüren! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler
yaralarındaki! Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları.
Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar.
Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı...
Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar kendilerinden.
Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan...
İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar.
Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar.
Çünkü biliyorlar ki
sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların.
E.. o zaman niye sarılsınlar ki!
Niye sarılalım ki!
Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.
Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır.
Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır.
Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır.
O da kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü!
- Aziz Nesin -
#91
Gönderim zamanı 30.11.2006 - 15:10
Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar.
Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler.
Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında
Çok sevmişimdir bu yazıyı..Ve her okuduğumda ilk aklıma "annem" gelir..
İyi ki hatırlattın karacım..
In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..
#92
Gönderim zamanı 08.12.2006 - 11:22
odamın kapısı açıktı... ayağa kaltım... o kadar hafiftim ki sanki ayaklarım yere değmiyordu... ışığımsa her zaman ki karanlığa inat yanıyordu... ilk önce sol tarafa döndüm koridorda... kardeşimin odasına girdim... uyandırmamaya çalışarak saçlarına dokundum... sonra yavaş yavaş aşağıya salona indim... merdivenin duvarına sürünerek... yaslanarak... tutunarak... korkulu gözlerle...
babam oturmuş tv izliyordu... "ne kadar derin uçurumlar vardı seninle aramızda" dedim... gözünü bile kırpmadı... sanki ben yokmuşum gibi yine televizyon izlemeye devam etti... elimi uzattım "hadi" dedim... "bir kere kızım die sarıl bana!!!"... o televizyon izledi, bende bana sarılsın die bekledim ellerim çenemde... gözlerimden süzülen yaşlarla...
ayağa kaltım yine... biraz ağırlaştım mı ne... ayaklarım sanki sürünüyor evimin tabanında... mutfağa gittim... annemle hep sohbet ederken oturduğum eviyenin üzerine oturdum... biliyordum ki annem gelip saracaktı beni... o sarılmasada annem yapacaktı bunu... başımı duvara yasladım, bekledim... gittikçe soğuyordu mutfak... ellerim, parmak uçlarım soğuktan kristalleşmeye başlamıştı sanki...
elimdeki bir kaç kızıl tutam yine dikkatimi çekti... göz yaşlarımın tuzu yüzümü yakmaya başlamıştı... elimin tersiyle yüzümü sildim... bekledim...
annem gelecekti çünkü...
her ne olursa olsun gelecektir...
üşüdüğümü bilse dayanamaz gelirdi...
gelicek ya...
anne geleceksin değil mi?!
ya gelmezse...
anne...
gelmeyecek...
...........................
kara...
#93
Gönderim zamanı 08.12.2006 - 17:12
puffff...
#94
Gönderim zamanı 16.01.2007 - 17:50
...
#95
Gönderim zamanı 22.01.2007 - 21:35
kara giz'i susturamıyor artık... giz yok dedim bi ara, kendime söz verdim artık kara vardı hayatımda... yeni bir hayat dedim kendi kendime yeni gizsiz bir hayat... ama bırakmadılar giz'i... annem, kuzenim anıl, kardeşim ozan, aklına eserse babam, halam sonra fırat, hacer, burçi... amcam hiç giz demedi bana zaten... teyzem... dillerinden düşüremedikleri tek şey "giz"di... ı-ıh giz yok... o gitti... çok uzakta artık... yazmıyor eskisi gibi... çok şey var söylenilesi... çok şey var uğrunda kelimelerle cümlerle boğuşulası... ama ilk kelime dökülemio bi türlü dudaklarımdan parmaklarıma, ordan klavyenin tuşlarına...
karadanYERİNEhiçULAŞMIYCAKolanNOT: kuzu hani bi çok şey öğretecektin bana... herkesi karşına almışsın haberin gelio... yazmıyormuşsun sende... neden...
Bu mesaj kara tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 22.01.2007 - 21:40
#96
Gönderim zamanı 08.02.2007 - 17:38
evet ben bu siteyi seviyorum...
#97
Gönderim zamanı 09.02.2007 - 11:23
aldığım karşılığa şaşırdım...
bi doğru onlar mı
anlam veremedim...
biraz üzüldüm...
onlara kırıldım...
daha fazla tutamadım...
onlara kızdım...
kendime kızdım...
pişmanda olmadım değil...
şimdi; insanları çok yanlış tanıdığımı biliyorum...
biraz deli olacaksın... umursamayacaksın... ve hatta önemsemeyeceksin...
yapabilecek misin kara?!
yapmalısın !!!
#98
Gönderim zamanı 09.02.2007 - 17:57
hafta sonum rezalet geçicek gibi bi his var içimde...
aslında içim sıkılıyor... kendi kendimi boğuyorum... kalp atışlarımı kontrol altına almak iste gibi hızlandığında nefesimi tutuyorum... acaba ne kadar süre apne yapabiliyorum...
.......................
kendi kendimi boğuyorum... ve boğazıma uzanan bi kaç eli de engelleme isteği duymuyorum... istedikleri olsun... "ne zaman istediğim oldu ki"lerle zaman harcayamam...
#99
Gönderim zamanı 20.02.2007 - 00:18
eh kara... gün bitmiş olabilir tabi... aklındakinin hiç bitmeyeceğini o kadar iyi biliyorum ki... zor zamanlar bitti artık diyorken içindeki ses... herşeyin daha güzel daha canlı daha mutlu geliştiğini görüyorsun ya...
kara... mutlusun biliyorum...
#100
Gönderim zamanı 01.03.2007 - 14:15
yaşıyorum ben...
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
NASA, Ay'a kadın astronot çıkaracak |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Instagram IGTV için radikal karar! |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Çin, Ay'ın karanlık yüzüne keşif aracı gönderdi |
Bilim & Teknoloji Haberleri | Haberci |
|
|
|
Kısas Nedir? Bakara 178-179. İsra 33. Maide 45. Ayetler. |
Din & Ahlâk | halukgta |
|
|
|
Bakara,284. Allah İçimizden Geçirdiklerimizden Bizleri Sorumlu Tutar mbakara, suresi, 284 |
Din & Ahlâk | halukgta |
|
|
1 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli