bu konuya 110 yanıt verildi

[attalia]

afilli kız yediği osmanlı tokadının etkisiyle apışır kalır. ve pötürgeli maamıd' a dönerek:


-lan, dopak! hikayede kahramasın diye alenen sööleyemiyoz. doparlaksın, yumoşsun işte! ooooh canıma da değsin. tüm harabeliler senin ne olduğunu da öğrendi oooh sen kim? dikiş dikmek kim? ben de gidip bi güzel terzi muharreme diktirttim. adam işini saalam yapıyo naabeeerrr??? hemi de üstüne ariel pekbeyaz detercanı promasyon olarak veriyo. senden daha bi kalıp sabın bilem göremedik varsa yoksa küllü su.

demiş.

bir anda gururunun belden aşşağıya, ayaklar altına doğru süzüldüğünü gören bizim yumoş maamıd ( bu olaydan soora pötürgeliler nüfus idaresini basıp maamıdın pötürge nüfus kaydını sildirip "gaydırı gubbak" nüfus müdürlüğüne postalamış, böylece namıs temizliğinde çığır açmışlardır.) içinden gelen orhan aabi duygularıyla "batsınnn bu dünyaaa" demiş ve ve ilk bestesini oracıkta yapıvermiş

işte bu beste dilden dile kasetten kaesede orcinal cidi den korsan sidi ye aktarıla aktarıla bu günlere gelmiş. yaa yaa yaaa...

bir gün bizim afilli kız unkapanı imç çarşısının önünden çekirdek çıtlatarak geçerken,

[Rabbit]

ve afilli kız der ki ;

cizdim oynamıyorummmm cizdimmmmm
çeşme başında başlatttıgım gibi ilişkimizi ilerlemedigi yerde bitirmeyide bilirim
bi silah alabilirmiyim yönetmenim
bi yigite
bi oglu meerte
bide kendine sıkar arda arda
ve bu oyun burda biter




üzülmedim kiiii üzülmedim kiii kaderimdir dedim üzülmedim kiiii .....

Bu mesaj Rabbit tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 17.09.2008 - 14:45

[ecehan]

İİİİİİİİİİİİHİHİHHİİHİ

[Rabbit]

he atı vurmadık demi
sende kac kurtul at napıym yani öldük biz yada suyun başına perşembe günleri pazar kuruluyo
orda seni biri alabilir

[_RomantizmA_]

İİİİİİİİİİİİHİHİHHİİHİ

sesiyle birlikte rabbikin anlattığı rüyadan uyanırlar

Bu mesaj _RomantizmA_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 18.09.2008 - 22:47

[Rabbit]

kızımı okula götürüyorum elinden tutmuşum sıkıca saclarını ben gibi örmüşüm
babaannemde böle örerdi saclarımı ama ben saclarım örgülü olsun istemezdim
kızım ne istiyo acaba ona hiç sormadım ititraz etmez ama cok uslu bi kız
adı su 5 yaşında
anaokuluna gidiyo
gecen gün arkadaşı mertle konuşuyorlarken duydum

su diyor ki


....

[abidik]

ane ya sana bişi diyecem
söle yavrım söle
ya kızma ama
kızmammmm söle dedim ya
ba ne biçim isim vermişssin ya
nedenmiş o bakiim
sudan isim bu anne
demiş

[Rabbit]

az evvel oyun oynarken bir hikaye kurguladım oynayalım mı

kahramanımız bu sefer bir gay
ve bir gay mapus damlarına düşerse ne olur

[...:öslem:...]

ilk bakısta arkadasın cinsel kimligini cözen diger mahkumlar gardiyan kapıyı kapar kapamaz...

+18 bipp bippp

gay

mahkumlar

[Rabbit]

ben bundan okumaya yeni başlayanlar için alıştırma kitabı tadında bişiler yazardım be
okuma aşkı aşılardım 2 cümle ile bagladın telef ettin gül gibi konuyu ya helal olsun


konsept :malzeme kıtlıgı yüzünden yazamıyoruz

[shy]

Ne konu kıtlığı bee ben devam ediyorum çok kolay

Şİmdi gay mahkum olmuş ya gay gaydurugubbak bi şekilde ilerlerken kolunda gardiyanlar onu sürüklerlerken birden ayağı yerde ki bir önce ki temizlikçinin bıraktığu faraşın, halının içinde kalan sapının neden olduğu tümsekten dolayı hafifçe sendelemesi sonucu gardiyanlardan birisinin o sırada 'evdeki karısının ona sipariş ettiği eteği kimden ve nerden alsam hatta bu erkek halimle benim ne işim olur etekle' şeklinde aklından geçirdiği duygu dolu düşünceler nedeniyle anında tepki verememesinden dolayı mahkumumuzun o nazik kolunu birazcık fazla sıkar...
Bu durumda attığı o güzel sesli ahhhh feryadı o sırada diğer hücrelerde bulunana mahkumların birden efkarlanmaısna ve gözlerine bir damla yaş bürümesine neden olur ki... Diğer gardiyan da bu duruma dayanamaz vee arkadaşına dönerek:
- 'Ne ettin sen bu bu bu şeye' der
Arkadaşı ise una çok alınır ve ağlamaklı bir sesle:
- 'Saaa ne ulan bi elin şeyi için buncca yıllık arkadaşını harcadın.Bana sesini yükselttin.Bunu unutamam.' der.
Arkadaşı buna daha çok alınır ve yerde gay mahkuma bir tekme savurur ve:
- 'Al lem sana feda olsun iki de sen vur düşene.' der.
Bu sırada yerde yatmış durmakta olan mahkum ise olaya müdahele etme isteği hisseder ve...

[ecehan]

"afedersiniz ama canımı yakıyosunuz" der . gardiyanlar bu tepkiyi hiç beklemedikleri için büyük bi şoka girerler. ve öylece kalakalırlar. derken yerdeki gay mahkum beklemekten yorulur ve " e hadi ama, biraz daha yaksanıza" der

[matahari]

yerdeki gayin aynı zamanda mazoşist de olduğunu anlayan gardiyan1 şöyle der;Yakmıycam...nıhıhahaa.....gardiyan1 in de sadist olduğunu anlayan gardiyan2 derhal durumu anlatmak için müdürün odasına gider..kapıyı çalar ,çalar ve ses gelmeyince anlatma içgüdüsüyle içeri girer ve görür ki;

[Rabbit]

müdür masa üstünde
hayırdır müdürüm noluyor diye bir soru yöneltir
- fareeee faree var gardiyan der
* yapmayın müdürüm sizin gibi biri farede.. eeööe
bu ne ya
bu fare degil pötürgeli maaamıd

[...:öslem:...]

pötürgeli maaamıd öldü müdürüm o olayda sizin bi sucunuz yoktu der ve oynatmış müdürü yanlız bırakır..
müdürü deli olursa gardiyanı saatanist mahkumuda gay olur elbet nere düştüm ben die kara kara düşünür
o bölee düşünürken...

[Rabbit]

kitlenir kalır karşısında yeni gardiyan vardır

şaşkınlıgını belli etmemeye calışır ama
siiii siii sizzz


....

[shy]

Yeni gardiyanı gördüğü an duyguları depreşir ve bir anda müdürün küçük, isli penceresinden dışarı doğru bakar kalır.O sırada geçmişe düşünmeye başlar.

Yıllar yıllar öncesinde o zamanlarda en büyük hayali gemilerde çalışıp tüm dünyayı görmek olan genç birisidir.Bu amaçla daha 18 indeyken bir gemide miço olarak iş bulup ilk yurtdışı seyahatine çıktığı zamanlardır.O zamanlar hayatın bu derece zor olduğunu bilmezdir.Güneşin tepelerinde olduğu o uzun deniz yolculuklarında en ufak bir gölgeye muhtaç oldukları o zamanlarda güvertede yaptıkları raspalar sırasında ter içinde bir yandan ne diye bu işe girdim diye düşünürken diğer yandan da hala hayalini kurduğu o ülkelere ulaşmak isteği ile bocalarken aldıkları bir yükle Abd ye gittiklerini hatırlar...

İşte o günlerde...

[matahari]

İşte o günlerde ABD de bir güzellik yarışması gündemdeydi...Gemide bulduğu jüri davetiyesinin kullanılacağı yeri bulmuştu sonunda...Bir hafta düşünmüş bu davetiyeyi nasıl kullanacağını bilememişti...yarışmanın yapılacağı yere gitti ve yarışma tarihini öğrendi....kafaya koymuştu gidip yarışmada jüri üyesi olucaktı...tek gereken şey uygun bir kıyafet bulabilmekti..üstünde az miktardaki para kıyafet almasına yeterli değildi...dertli dertli yürürken kaldırımın kenarında bir cüzdan buldu....tam sevinçle eğilip cüzdanı alacağı sırada hoop cüzdan 10-15 santim ileri gidiverdi...bir daha elini uzatınca kahkahaları duydu...kuytuya yatmış çocuklar ona bakıp kahkahalarla gülüyordu...çok sinirlendi ve çocuklara tekme tokat daldığı anda heeyyy diye bir ses duydu..iri yarı bir adam çok kızgın bir halde yaklaşıyordu..korktu ama adam yanına gelince çocukları kovaladı ve yeter artık bu şakayı bir daha yapmayın manasına gelen igilizce bir kaç cümle söyledi...ve cüzdanı alıp adama uzattı tebessüm ederek...cüzdanı sevinçle aldı ve mağazanın birine giderek bir takım elbise satın aldı...kendine uygun bir otel buldu ve yarışma gününü beklemeye başladı...
birkaç gün sonra yeni kıyafetini giyinmiş saçı başı taralı vaziyette yarışmanın yapıldığı yere gitti...davetiyesini verdi ve jüri koltuklarından birine oturdu...........

[shy]

Ve beklemeye başladı.Bir saat iki saat derken havanın sıcak oluşununda etkisiyle uykuya daldı.O sırada rüyasında kendisini güzellik yarışmasında birinci gelen kıza hediye verirken buldu.hediye kendisiymiş.Onunla uzun bir tatile çıkıyorlarmı.Gemiyle dünya turuna çıkmışlar.Yolda giderlerken gemi kaza geçirmiş bu ikisinin bindiği filika yolda ters bir akıntıyla diğerlerinden ayrılıp başka bir yere doğru gitmeye başlamış sonra ikisi ıssız tropik bir adaya ulaşmışlar.Adaya sanki hiç insan eli değmemiş gibiymiş.Henüz muson yağmurları başlamadığından Sıcakta kumasala uzanmış güneşlenmeye başlamışlar günleri bu şekilde geçmeye başlarken bizim gardiyan ile güzellik kraliçesi arasında bir yakınlaşma başlamış.Birbirleri ile sohbet ederlerken bir seferinde kız:
'Sana birşey söylemek istiyorum.Bunu daha fazla saklayamayacağım' demiş.
Bu söz üzerine aşırı derecede heyecanlanan gardiyan kalp damarları patlayacak gibi atmaya başlamış bir şekilde yutkunmuş.Yutkunmuş çünkü birden ağzı kurumuş.Dili dışarı sarkmış.Kıpkırmızı kesilmiş elleri titremeye başlamış.Konuşamamış sadece başını evet anlamında sallayabilecek gücü bulabilmiş.
Kız utana sıkıla 'ben aslında erkeğim' demiş.
Adam bu lafı duyunca birde kan ter içinde uyanmış.Uyanması ile etrafına bakınmış.Aradan saatler geçmesine rağmen kimsenin orada olmayışı meraklandırmış.Elindeki davetiyeye bakmış ki tarih ve saat doğru sonra kendi kendine söylenerek dışarı çıkmış.Orada bulunan birisine elindeki belgeyi göstermiş.Onlarda ona Abd de tarih gösterimi Avrupadan farklı olduğunu 06/04/1978 in aslında altıncı ayın dördü olduğunu yarışmaya daha iki ayın olduğunu söylemişler.Bu açıklamaya sinirlenen ve o kadar zamanı orada geçirmekten dolayı kendi kendine söylenerek dışarı çıkan gardiyanımız tam karşıdan karşıya geçerken....

[matahari]

Kapağı kırık bir logardan içeri düşmüş...birkaç metrelik inişten sonra ciyaklıyan fareler eşliğinde loş ve uzun bir koridorda ilerlemeye başlamış...sağa ve sola dönüşler,inişler ve çıkışlar ardından ışıl ışıl parlayan bir galeriye varmış.galerinin duvarlarında merdivenler ve oyuklar görmüş..354 kişiden oluşan bir kabileymiş buranın sakinleri...kimi sohbet ediyor kimi çamaşır asıyor kimi silahını temizliyormuş...hepsi ama hepsi de 140 ile 150 santim arasında değişen boya sahiplermiş...kirli dağınık elbiseler de tipikmiş....içeri girdiği farkedilir farkedilmez hepsinden hayret dolu ''Aaaaaaa'' sesi yükselmiş....donmuş bir şekilde huşu içinde kendisine bakıyorlarmış..korkup kaçmaya çalışırken nerden çıktığı belli olmayan 7-8 tanesi onu sırtlarına alıp hızlı ve küçük adımlarıyla bir yere taşımaya başlamışlar....korkudan bayılıvermiş..gözlerini açtığında oldukça yumuşak bir tahtta bulmuş kendini...karşısında 354 surat ona sırıtmaktaymış...en önde ufak bir çocuk ona eliyle yukarıyı işaret etmiş...işart edilen yere baktığında şaşkınlıktan küçük dilini yutacak gibi olmuş...galerinin tavanında kendi yağlıboya portresi varmış..o anda karşısında durduğu insanların kralı seçildiğini anlamış...tam iki ay boyunca bolluk ve rahatlık içinde orda yaşamış...taa ki;...............