bu şimdi belge mi oldu? Laiklilk karşıtı eylemlerin odağı palavrasını tespit edilmiş bir durumdan mı söyleniyor zevahiri kurtarmak için ortaya dökülen klişe cümlemi oluyor? Anayasa mahkemesinin verdiği kararlarıda %100 doğrudur kesinlikle siyasi değildir diye dehüküm ver istersen de birde ona gülelim...
Sevgili milas
Mini minnacık Küçücük Çocukların bildiği şeyleri soruyorsun. Aynı zamanda Gülüyorsun.
Bu Durumlar Gülünecek değil AÐLANACAK Durumlardır.
-Tayyip erdoğan'ın vakt-i zamanında bir miting de okuduğu ve hapse girmesine neden olan bir şiiri bir topikte bir arkadaşımız ve ben daha önce yazmıştı. Atlamış olmalısınız.
Şiirin can alıcı bölümü.
"minareler süngü/ kubbeler miğfer/ camiler kışlamız/ müminler asker,"
dizelerin okunuşundaki maksat ve niyet ve bulununan ortama göre çok açıktır.
Bu Şiiri okuyan şahıs Vaktiyle demokrasi bizim için amaç değil araçtır diyen birisiydi.
- BAŞBAKAN Batman'daki bir konuşmasında, sözlerinin sloganlarla kesilmesi üzerine Araf Suresi'nden alıntı yaparak "Gerek yok. Bazı insanlar vardır kulakları vardır duymazlar,
gözleri vardır görmezler, dilleri vardır gerçekleri konuşamazlar." dedi.
Araf Suresi'nin bu kısmı aynen şöyledir: "And olsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık. (hazırladık) Kalpleri vardır bununla kavrayıp -anlamazlar, gözleri
vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hayvan gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar gafil olanlardır."
- Bülent ARINÇ cumhurbaşkanı seçimi arefesin de; Yeni cumhurbaşkanı seçilecek kişinin taşıdığı üç kriteri, "sivil, dindar ve demokrat" olmalıdır şeklinde sıralamasıydı.
Bu söylem, Takvnın Allah ile aldatma aracı yapılmasıyla oynanan şeytanişeytanın yapacağı bir oyundur. Bu çok tehlikeli ve şeytani oyunun bir özlliği de ‘’KURUMSAL OLMASIDIR’’. İslam dünyasını bu arada ülkemizi perişan eden kahırların başında bu oyun gelmektedir. Bu oyun takvanın insanlar arasında bir değer ve üstünlük ölçüsü olduğu yolunda Kur’an dışı bir anlayışın KABUL ETTİRİLMESİNDEN ibarettir.
Bu TBMM çatısı altında Kur’an dışı aynı zamanda akıl dışı talebin halk arasında gündem yapılmasına yol açmıştır.
Türk halkı kendi dini konusun da cahildir.
Millet’in dindar Cumhurbaşkanı istemek gibi bir talebi ile Abdullah Gül Cumhurbaşkanı Seçilmiş hemde AKP ÖNCEKİ SEÇİME GÖRE 6.5 milyon Oy Artırmıştır.
Milletin böyle bir şey istemesi Kur’an açısınan Vahim bir durumdur. Eğer istememişse birileri onun adına AVUKATLIKLA söz söylüyorsa bu daha da KORKUNÇ ve daha, daha daha da vahimdir. (Halk Kur'anı inkar etmiştir.)
Çünkü burada MİLLET VE DİN ADINA VİCDANSIZCA YALAN SÖYLENEREK ÜLKE ALDATILIYOR. DİNİN KREDİLERİ KULLANILARAK SİYASAL ÇIKAR SAÐLANIYOR.
Kısaca söylersek; Din adına DİNSİZLİK yapılıyor.
Daha açık söylersek
1. Dinin inkarı, bir söz meselesi değildir, bir fiil ve davranış meselesidir. Dini sözle ikrar edenler, hatta övenler, hatta onun savunuculuğunu yapanlar bile bazı fiilleri yüzünden o dini inkâr edenler arasına girebilir.
2. En büyük ve en yıkıcı din inkârı olan bu 'yalanlama' şeklinin belirtileri ana başlıklar halinde ikidir: Birincisi, kamu hak ve imkânlarının, ait oldukları yere ulaşmasına engel olmak; ikincisi de, ibadetleri şov aracı yaparak dine riyakârlığı sokmak.
Umarım anlatabilmişimdir.
Edited by waranko, 16.01.2010 - 13:30.