bu konuya 38 yanıt verildi

[Yargicdogu]

Arkadaşım gerçektende bir sorun var sizlerde bu gazetelerde çıkmış bir yazı haberlerde ve bende bunu sizlerle palaştım bunda gcunacak ne var anlamadım doğrusu?

Ben bu siteye girişte site yöneticisi bir ablamıza karşı ben bu site d propaganda yapılmayacağı konusunda söz verdim eğer bu proaganda olsaydı ilk karşı çıkan o olurdu?
Metalfıtına ve Kakadu arkadaşlar ben size belirmeme rağmen hala anlamak güçlük çekmetesiniz eğer kafanız da bir sorun varsa İşçi Partisi ile ilgili o soruna karşılık cevap alabileceğin bir site var İşçi Partisi'nin ordan okuyabilirsiniz ama pek sanmam okumanızıda çünkü kulaktan duymuş bilgilerle hiçbiryere varamayacağınızı sadece kendinizi kandırabileceğinizi bu konuda da anlamak istemeyeceğinizden dolayı orda yazılanları okumayacağınıza eminm.
Sevgili Yöneticiler ben burda kimsenin propagandasını yapmadım ancak benim ne olduğumu tanışma ölümünden baksınlar bunlar ben eğer bu yazıda propaganda yapmış olsaydım alasını yapmış olurdum bu sadece süsü olurdu o nedenle bu arkadaşlar kulaktan duydukları bir takım şeylerle şahsıma saldırıda bulunuşlardır ve gerekenin yapılmasını arz ederim.
Eğer Doğu Perinçek dönek olsaydı bugün herkesten daha zengin olurdu
kendisi Türkiye'de ilk Hukuk Doktorudur, Eşi Gazetecedir, Çocukları biri Gazeteci diğeri ise Tarihçidir yani toplumun üst kademelerinde yer alırlardı eğer dönek olsaydılar.
Bide döneklere bakalım Cüneyt Ülsever, Oral Çalışlar, Çetin Altan, Soner Yalçın, Hadi Uluengin ve aklıma şuan gelmeyen diğerleri bakın bakalım bunlara tanımayanız var mı? Yok değil mi çünkü dönekler satılmışlardır hepsi de ünlü gazetelerde köşe yazrları, öğretim görevlileri olmuşlardır kendilerine ait evleri dolarları yazlıkları var.EE dönek olabilir mi Perinçek olamaz çünkü hiçbirşeyi yoktur mal beyanın da da göstermiştir.
HADİ Perinçek dönek olsaydı ailesine ne kazandırırdı

1-Ünlü bir gaztede köşe yazarlığı hatta baş yazarlık yaklaşık 2000 dolarlık bir maaş
2-Zırt Pırt televizyonlara çıkardı bu televiznlardan kazandıkları
3-Kitapları nerdeyse 1 milyonu bulurdu
4-Amerikalardan gelecek paralar
5-Türk milletini aşağılayarak kazanacağı paralar
yani ailesini de katmış olursanız yaklaşık Perinçek ialesine aylık olarak 1.5-2 milyon dolar para girerdi işte döneklikte böyle olurdu anlyana

[kÜnéfé]

1-senin benim yazdıklarımı gözünLe okumadıgını anladım
2- benim sizinle ilgili bir araştırma yapmadıgımı veya içinize sızıp ne amaçladıgınızı ögrenmedigimi nerden biliyorsun
3- şu an ki yaptıklarınızı takdir ediyorum ama amacınız ne oldugunu bildigim için sana muhalefet yapıyorum
4- beni nasıl metalfırtınayla bir tutarsın ben senin dogu periçekine vatan haini demiyorum ve bazı konularda onu savunuyorum
5- sen propagandanın en alasını yapıyorsun bunu bu kadar insandan biri dani bu anlamı çıkarsa ki bu propagandadır o yüzden uyarı beklemen manasız
6- bana atıp tutmuş oldugun fikirlerin için özür bekliyorum ki ben sana böyle bir şey yapmadım hakkında atıp tutmadım ve seni rezil etmedim benim de sizin içinizden çok sevdiğim arkadaşlarım var ama onları başınızdaki hakkında uyarınca benim fikrime dönüler ve şunu bil aynaya baktıgında herşey gördüğün gibi değildir aynanın içindekilere de bakman gerekir
SAYGILARIMLA.....

Bu mesaj KaKuDu tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 23.02.2006 - 10:42

[Yargicdogu]

Sevgili kakadu bu ne peki "bizim görüşümüzü çalıp kendi görüşleri gibi yayınlayan bir dönek benim sinirimi hoplatıyor adam her yerden dönek ve varsa tartışabilecek benle gelsin kopyala yapıştır yapmadan tartışsın o adamın sizin bilmediğiniz yönlerini öyle bir söylerimki tiksinirsiniz haaa isterseniz kopyala yapıştır yapın ben adamı ölede susturmasın bilirim size bi soru nie 0.0000000000000001 oy alıyorsunuz çünkü adam dönek devletin başına geçince hangi siyaseti seçecek merak ettim sizin ulusal kanalınızın kapandımı reytinginiz kaç sanırım biraz sert konuştum ama benim söylediklerime güleni kalemimle öldürürüm benim saygım sizin saygınızla dogru orantılır...saygılırım " kakadunun yazısı bu.
Ben seninle veya birbaşka kişiyle kişisel olarak tartışmam bir konu üzerinden tartışırım ve bu konu hakkında yorumlarınla ilgilenirim bunun dışındaki yazılarına katılırım veya katılmam o ayrı bir kondur.
Sevgili arkadaşım benim sana karşı bir özür duymuyorum yazın yukardaır bu yazı eleştiri olarak yazılsaydı seni metalfırtına ile eş tutmazdım ancak seninkiside eleştiri ölçüsünde olmadığından aynı kefede olduğunu belirteyim.
Propaganda nasıl yapılır biliyormusun siteyi tamamen İşçi Partisi hakkında yazılan yazılarla ondan sonra bir takım sloganlarla yapılır ama bu sitenin seviyesini bildiğim için neyi nasıl yapacağımı iyi biliyorum o nedenle benim fikirlerimi propaganda olarak algılayabilirsin bu normaldır çünkü ben İşçi Partisi üyesiyim fikirlerimde de açıkça görülür bu kimseyi rahatsızda etmez sadece kendilerini birşey bilmeden direkt saldırı anı taşıyan insanla mensupça kendileri tarafından gocunurlar o nedenle ki benim propagandam fikirlerimle belirlenir isteyen anlar istemeyen anlamaz.
İşçi Partsi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in bu haberi çoğu televizyon ve haber sitelerinde yayınlanmıştır bu gayet normaldir o zaman ben senin dediğin şekilde propaganda yapıyorsam demekki o televizyonlarda, haber siteleri de propaganda yapmaktadır değil mi sizin dediğiniz den böyle bir kavram ortaya çıkar o nedenle ki tartışmayı kişiselliğe bağlamayıp bu yazı üzerine konuşacağınıza sadece ama sadece dolduruluşa gelerek yaptığınız ithamlar sadece seviye düşüklüğünü göstermektedir sizin anlayabildin mi Sevgil ARKADAŞM

[Yargicdogu]

buyrun bu link'i http://www.cnnturk.c...&haberID=155979

[kankokusu]

:msn111:

[kÜnéfé]

senin benim seviyeme gelebilmen için merdiven dayayıp üzerine çıkman gerekkir üslubuna dikkat etsen iyi edersin sevgili arkadışım adı altında bana kinayeli laf sokuyorsun laf cambazına cambazlık yapılmaz eger gerçek takdir toplamak istiyorsan özür dilemeliydin bu seni büyütürdü ama herzaman küçüktünüz ve öyle kalacaksınız ben adam bi şans veririm kullanmasını bilmezse silerim buyur sen oklavanı al suyunu döv yaptıgınız icraatlerin yanıtını halk hakiki osmanlı tokatı gibi yüzünüzde patlatarak veriyor sizi adam etmek isteyenin de paçasına bulaşıp leke yapıyorsunuz maalesef safsın herkesi pembe gözlükle görüyorsun sen nerden biliyorsun dogunun başkası üzerine kayıtlı malının olmadıgını mesela karısı gibi ben bu tarz işlere tanıdık oldugum için dürüstlüğüde üçkagıtcılıgıda bilirm ama bilmem yapacagım anlamına gelmez çünkü müslümanım ve Türküm sen bence pembe renkli şişe camlı gözlügünü çıkar adam gibi gözlük tak sen onun karısı deilsin sanırım ne halt yediğini bilemezsin laf sivri geldiyse bunu sen istedin eger daha çok bilersen kılıçta olur ama tavsiye etmem
söylediklerim ve yaptıgım yorumların bir kısmı bile yalan deil söle dönek oldugunuz yalan mı mao cu deilmiydiniz eskiden kardeşi kardeşe düşüren sizin lideriniz deilmiydi askaer yakalayınca ben severim demeye başlayan adam sizin lideriniz deil mi ulu önder Atatürkün kemalizmini saçma bulup kendinize göre yorumlayan kimdi onun adını sömüren kimdi daha nice bilmedigin şey var git bunu partine sor bana cvplarını kopyala yapıştır yap tamam mı öle çık karşıma

[Yargicdogu]

Dediğim gibi ben yazıları mahalle karıların yaptığı gibi laf kavgasına girmem o yüzden kendi kendini küçük düşürücü niteliklerde bulunmuşsun Sevgili Arkadaşım.
(Ayıptır söylemesi bu sevgili arkadaşım kelimesinden niye hoşnut değilsin merak ettim)
Sana sorularının cevabını verim ama sen hala kendini küçük düşürücü sözler söylemeye devam edeceksen bunları açıklamamın amacı yok o yüzden iyi oku.
Neden dönek olmadığımızı ve dönek olsaydık bugün İşçi Partisi Başkanın nerelere geleceğini söyledim ve yazdım ama hala anlamakta güçlük çekiyorsan sorun sende demekki.
Büyük Çin devrimi devrimcisi Mao'nun yaptığı devrimini okumadığın için ısrarla belirtiyorum ki kulaktan duyma bilgilerle bilgiliyim demeyin sakın ha yoksa çuvallarsınız.
Kardeş kerdeşi birbirine mi düşürmüşüz biz bunları yapanları 40 yıldır açıklıyoruz ama bazıları hala görmemekte ısrar ediyorlar çünkü işlerine gelmeyecek o zaman SüperNato ve Çekiç güç denenler zaafa uğrayacaklarını bildiğinden medya'nın da büyük etkisiyle ortaya çıkmamaları için korkutmak için böyle itirafları ortaya attıkları ve bunları satın alanlarında malum gördüğümüz gibi Kakadu arkadşımızın ve Metalfırtına arkadaşın gibi düşünenlerdir.
Asker yakalıyınca acaba merak ediyorum buda yeni bir sözmü yoksa Asker diyince 28 Şubat Ordusunu tasvip ediyor arkadaş pek anlamadım ama ben ona 28 Şubat Ordusunu neden savunduğumuzu söyleyim;
Kemalist Devrim rotasındaki Orduyla her zaman beraberiz
Ordu konusundaki tavrımız açık ve tutarlıdır:
Biz, 1908 Genç Türk Devrimi’ni gerçekleştirenlerin, 31 Mart gericiliğini bastıran Harekât Ordusu’nun, Çanakkale‘de emperyalizme direnen ordunun yanındayız.
Birinci Dünya Savaşı sırasında, “Genelkurmay karargâhını Alman generallerine teslim edenlerin karşısındayız. Mustafa Kemal Paşa da onları çok sert eleştiriyordu. 1916 yılı Eylül ayında Irak-Suriye cephesinden Talat ve Enver paşalara yolladığı raporu herkes okumalıdır.
Vahdettin’in Kuvvayı inzibatiyesi’nin ve Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’ya geçmeyi reddeden paşaların da karşısındayız. Milli Mücadeleyi bir yönüyle onlara karşı verdik.
Gazi Mustafa Kemal’in kumandasındaki Kurtuluş Savaşıyla Ezilen Dünya’ya örnek olan ordu, bizim ordumuzdur. Onunla gurur duyuyoruz.
1920 ve 30’larda Kemalist Devrim’in silahlı gücünü oluşturan Ordu’ya devrimciler olarak yürekten duygular besliyoruz.
1950’den sonra Türkiye’nin “Küçük Amerika” sürecine sokulmasıyla uygulanan NATO Konsepti’nin karşısındayız. Zaten bu sürecin Cumhuriyet Devrimi’ni yıkıma uğratan sonuçlarını görüyoruz.
27 Mayıs 1960’ta Türkiye’yi yeniden Kemalist Devrim rotasına oturtmak isteyen devrimci harekâtı gerçekleştiren Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yanındayız.
28 Şubat'ta irticaya karşı Kemalist Devrim'i tamamen içine boşaltmaya karşı olduğu için bugünde savunuyoruz anlayabildin mi arkadaş.
Biz herzaman Kemalizmi savunduk, bugün Mustafa Kemal'in altı ok programını tüzüğünde bulunduran tek parti İşçi Partisi'dir İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in 1977 yılından itibaren yayınlamaya başladığı Kemalist Devrim kitapları ve Atatürk'ün Bütün Eserleri diye Mustafa Kemal'e tüm belgeleri gün ışığına çıkaranda bugün İşçi Partisi'dir.
Anlayan anlasın arkadaşlar İşçi Partisi seçimlerde çokl düşük oy alsada her zaman Amerikan iktidarlarına karşı en büyük muhalefeti yapmış olan bir Partidir o nedenle İşçi Partisi'ni karalamak isteyenler olacaktır hiç kuşkusuz o yüzden bizler halkımızın daha önce gösterdiği emperyalizme karşı vatan savunmasına güveniyoruz işte biz böyle İŞÇİ PARTİSİ'YİZ

[kÜnéfé]

haklısın özür dilerim

Bu mesaj KaKuDu tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 24.02.2006 - 22:40

[deniz bilgen cakir]

İnsanların, düşünmeden, öğrenmeden, birilerini ve birbirlerini vatan haini olarak damgalaması, yargısız infaza varması kadar kötü birşey olabilir mi? Üstelik bu insanlar temelde aynı şeyi savunuyorlarsa, hırsızlara, yolsuzlara, gerçek vatan hainlerine karşı birşeyler yapabilmek için çırpınıyorlarsa birbirlerini yemeleri çok daha vahim bir hal alıyor. Ben Doğu Perinçek ve partisinin yandaşı değilim, ülkücü de değilim... ama ne ülkücülerin ne de Perinçek'in vatan haini olduğunu düşünmüyorum. Asıl düşündürücü ve ürkütücü olan ise ülkemin aydın insanlarının gerçek vatan hainleriyle ve düşmanlarla uğraşmak yerine birbirlerini bitirmeye çalışması, sürekli çatışması. Elbette ki herkes aynı şeyi düşünmek zorunda değil. Amaç aynı olsa bile yollar farklı farklı olabilir ancak bunu kan davası haline getirmek dışarıdaki düşmanlarımızın ekmeklerine yağ sürmekten başka bir işe yaramıyor inanın. Eğer vatan hainlerini arıyorsanız çok uzağa gitmenize gerek yok, meclise bakın; yüzde doksanı vatan haini, büyük işadamlarına bakın, çocuklarını okutmayan ailelere bakın, arabanın kültablasını yola dökenlere bakın, birbirlerinin düşüncelerini öğrenmeye bile tenezzül etmeden yargılayanlara, bu ülke insanlarını birbirine düşürenlere bakın....

[kardelen]

DOÐU PERİNÇEK

Devrimci Subaylar Örgütü sanığı

Devlete söven 40 yıl hapis cezası alan, cuntacı istihbarat uzantısı Doğu Perinçek'in iftiraları nasıl medyaya pompalandı? İşte Apo'ya kucak açan Doğu'nun çirkin yüzü..

Perinçek, 1989 Ekim ve 1991 Nisan'ında PKK lideri Abdullah Öcalan'ı Suriye'de ziyaret ederek, onunla röportajlar yaptı. Bekaa Vadisi'ndeki PKK karargahında askeri törenle karşılandı. Şu sözler de aynı Perinçek'e ait: "Türk ve Kürt milliyetinden halkların serbest iradeleriyle, eşit olarak bir Demokratik Halk Cumhuriyeti içinde birleşmeleri hedefine yönelen bir politikayı benimsiyoruz."

Türkiye Komünist Partisi'nin mirasçısı

Perinçek'i daha iyi tanımak için onun 1971 muhtırasından sonra yakalanınca sıkıyönetim mahkemesine teslim edilmeden Ankara polisine verdiği 55 sayfalık ifadesine de bakmak gerekir. Perinçek, bu ifadesinin 3. sayfasında devrimci fikirleri benimseyişini şöyle anlatıyor: "1965 yılından itibaren artık kendimi sosyalist olarak görmeye başladım... Marksist Leninist bir teorik organ gerekliydi. 1968 Temmuz ayında bu dergiyi çıkarmaya karar verdik. Derginin adını AYDINLIK koymaya karar verdik. Türkiye proleteryasının gerçek ihtilalci hareketi, yani Türkiye Komünist Partisi'nin gerçek mirasçısı bizim hareketimizdir."

Devrim için silahlı ayaklanma

Perinçek, hedeflerindeki devrim için silahlı eylemlerin rolü konusunda da şunları söylüyor: Biz devrim yolu olarak silahlı mücadeleyi benimsediğimizden halkın azılı sınıf düşmanlarına karşı halkı seferber edecek eylem çizgisini benimseriz, bu konuda yukarıda söylediklerim dışında somut planlarımız olmamakla beraber ileride şiddet hareketleri, silahlı hareketler, sabotaj vs'ye girişebiliriz." Perinçek ve arkadaşları Türkiye'ye dışarıdan temin edilecek cephane ve silahları sokmak amacıyla 1970 Kasım'ında bir jip almayı planlamışlardı.

Genelkurmay'ın suç duyuruları

Genelkurmay Başkanlığı, 1997 başında Doğu Perinçek hakkında üç ayrı suç duyurusunda bulundu. Sabah gazetesinin 10 Ocak 1997 tarihli haberine göre suç duyurularının konusu şöyle: PKK kampını ziyaret edip manevi destek vermesi, Orgeneral Eşref Bitlis ve Binbaşı Ahmet Cem Ersever suikastlerinde Genelkurmay'a yönelttiği suçlamalar ve Genelkurmay'ı Susurluk olayları ile irtibatlandırma girişimleri. Perinçek'in, ele geçirdiği bazı gizli belgeleri Genelkurmay İstihbaratı'ndan aldığını söylemesi üzerine ise, Genelkurmay Genel Sekreterliği'nden 27 Aralık 1996 günü Anadolu Ajansı'na yapılan açıklamada, "Genelkurmay'ın bu tip kişilerle muhatap olması söz konusu değildir. Genelkurmay'ın bilgi verdiği makamlar bellidir. Gerçek dışı beyanlarına ciddi ve saygın kurumları dayanak olarak gösterme gayretleri yeni bir girişim değildir." denildi.

Genelkurmay'a göre Perinçek

Genelkurmay Başkanlığı, 1997 başında Doğu Perinçek hakkında üç ayrı suç duyurusunda bulundu. Sabah gazetesinin 10 Ocak 1997 tarihli haberine göre suç duyurularının konusu şöyle: PKK kampını ziyaret edip manevi destek vermesi, Orgeneral Eşref Bitlis ve Binbaşı Ahmet Cem Ersever suikastlerinde Genelkurmay'a yönelttiği suçlamalar ve Genelkurmay'ı Susurluk olayları ile irtibatlandırma girişimleri. Perinçek'in, ele geçirdiği bazı gizli belgeleri Genelkurmay İstihbaratı'ndan aldığını söylemesi üzerine ise, Genelkurmay Genel Sekreterliği'nden 27 Aralık 1996 günü AA'na yapılan açıklamada, "Genelkurmay'ın bu tip kişilerle muhatap olması söz konusu değildir. " denildi.

40 yıl hapis cezası aldı

1970'li yıllardan bu yana devlet düzenine karşı işlediği suçlardan dolayı birçok kez yargılanan ve toplam 40 yıl hapis cezası alıp uzun süre ceza evinde kalan Doğu Perinçek, 1985 yılında şartlı olarak tahliye edilmesinden sonra, aradan geçen 13 yıllık sürede de devlet düzenine karşı olan tavırlarını sürdürdü, "Devlet teröristtir." diyen Perinçek, Ankara DGM tarafından bir yıl iki ay hapis cezasına çarptırıldı. Devlet aleyhinde bir suç işlediği için 10 yıl siyasi yasaklı haline gelen Perinçek şimdi bu son cezasını çekmek üzere ceza evinde bulunuyor.

Silahlı kuvvetlere de sızdı

Perinçek, 1980'den önce Türkiye'de gerçekleştirmek istediği sosyalist devrim için, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne de sızarak, subaylardan oluşan bir 'ASKERİ KOMİTE' kurdu. Bu sebeple Kara Kuvvetleri Devrimci Subaylar Örgütü davasında sanık olarak yargılanan Perinçek'in ifadesine göre bu komitenin görevi şöyleydi: "Hapishanedeki tutuklu devrimcileri kurtarmak amacıyla yine askeri komiteye proje hazırlama görevi verildi..." Kendi amaçları için Silahlı Kuvvetler'e sızan Perinçek'e göre Türk ordusu, Türkiye'deki hakim sınıfların baskı aracıdır.

Ona göre TC bir terör devleti

Devlet düzenini yıkmaya yönelik faaliyetlerinden dolayı bu kadar sabıkası olan Perinçek son hapis cezasını şu sözleri sebebiyle aldı: "Şimdi devlet en büyük terörist haline gelmiştir. Devlet illegalleşmiştir. Dağa adam kaldırıyor devlet kuvvetleri. Vedat Aydın... Sonra geliyor yolun kenarında kurşunluyor. Hilal Belediye Başkanı Yakup Kara'yı beş arkadaşıyla arkadan indiriyor, 100 metre ötede kurşunluyor devlet kuvvetleri... Can pazarına dönmüş Kürt illeri, can pazarına dönmüştür. Bakın elimde belgeler var. 'Yakala öldür' emirleri var..."

MİT'e göre Perinçek
1) Tarih: 2 Mart 1997
Yer: Dolmabahçe Sarayı
Toplantı: Meclis Susurluk Komisyonu
İfade veren: 22 yıllık MİT görevlisi Metin Günyol
"Turan Çağlar, bizi Doğu Perinçek denilen o sefile sattı. Aydınlık'a sattı bizi. Aydınlık da bizden tam altı arkadaşın resmini yayınladı... Bunların adreslerini ele geçirdi Emekli Sandığı'ndan ve bunların resimlerini, adreslerini vererek sattı. Dört ay içinde altı arkadaşımız öldürüldü. Bu sefil köpekle çalıştı o Turan Çağlar denen albay. Size çok önemli bir sır ifade ediliyor şu anda..."

Tarih: 26 Aralık 1996
Yer: TBMM
Toplantı: Meclis Susurluk Komisyonu

İfade veren: 33 yıllık MİT'çi Mehmet Eymür:
"Doğu Perinçek, tabii o belki bizim de ayıbımız bugüne kadar kimliğini çözememiş olmak, bir doğrunun etrafına yirmi tane de yalan ekleyip bir nevi provokatörlük, yani bizim istihbarat dilinde fabrikatörlük dediğimiz yalan haber yayan bir kişi. Maalesef yasal şeyden hep de kurtulmuştur ve bugüne kadar gelmiştir... Gördüğüm kadarıyla, bütün Türkiye'yi karıştıracak konular özel olarak hep Perinçek kanalıyla çıkmış ve onun tarafından da hep körüklenerek büyütülmüştür... Nereden besleniyor onu da iyi bulmak lazım Perinçek'in; bir yerlerden beslendiği muhakkak...


http://www.zaman.com...dosya/maske.htm

[yaz gülü]

kendisinin sözlerine inanmak isterdim ama kanılacak biri değil

[Yargicdogu]

O f oF sıkıldım valla arkadaş bu tip şeyleri yanıtlamaktan hep aynı şeyler dönüp dolaşıp yine aynı noktaya geliyoruz çamur at izi kalsın icabı.


Kardelen bu yazıyı nerden aldığın belli Fethullah Gülen denen Amerika'da yaşayan, Yeşil Dolar İslamcısı, aynı zamanda Dinler Arası diyalog denen emperyalist oyun içerisinde bulunan ve uşaklık eden efndilerine karşı Türkiye'de ki din istirmarcısı bir zat olduğunu herkes bilmektedir bilmeyenler de öğrenmiş olur.



Perinçek, PKK’nın SHP listesinden dört milletvekilliği ve Meclis grubuna liderlik önerisini reddetti

Fethullahçı Aksiyon dergisinin bu iddiası gerçek dişidir. Bizzat Apo, Sabah ve Milliyet gazetelerine yaptığı açıklamalarda, Perinçek’e dört milletvekili önerdiğini ve parlamentoya girecek 20 milletvekilinin başına geçmesini rica ettiğini açıklamıştır (Milliyet ve Sabah, 7 Aralık 1991). Apo, yine basına yaptığı başka bir açıklamada şöyle diyordu:

“Sayın Doğu Perinçek de buraya geldi. İlk pratik politika önerim şu oldu. Dedim ki, bir devrim merkezi var, onun parlamenter sözcüsü ol. Bu güzel bir şey. Eğer bir parlamenter sözcüsü olsaydı, Kürt-Türk birlikteliği de çok iyi gelişebilirdi. Kim kardeşlik istemiyor. Bize ikide bir milliyetçi diyorsunuz. Seni kendi ülkesinde ve devrimin bir merkezinde milletvekili adayı önerecek kadar Enternasyonalizme yatkınlık gösteren bir hareket mi milliyetçidir, yoksa buna tenezzül etmeyen, kendini çok üstte gören bir anlayışın sahibi mi milliyetçidir? Ve ben fazla anlamlı bulamadım...Tenezzül etmediler.” (Gündem, 3 Mayıs 1993)

PKK, 1991 Genel Seçiminde Perinçek’in Partisine, SHP’nin bir protokolla HEP’e verdiği 21 milletvekilliğinden dördünü önerdi. Hatta bu öneride, Diyarbakır, Şırnak ve Mardin gibi illerin birinci sıra adaylığı da belirtildi. Perinçek, öneriyi parti organlarında tartışmaya bile gerek görmeden anında reddetti. SHP, devlet politikası gereği seçime PKK ile ittifak ederek girdi. Perinçek’in önderlik ettiği Parti ise, bu ittifaka katılmadı. Bu öneriyi kabul etmenin herhangi bir rizikosu da yoktu. Perinçek ve arkadaşları, SHP listelerinden milletvekili olacaklardı. Bizim için mesele, milletvekili veya bakan olmak değil, Türkiye emekçilerine bağlı bir çizgide ısrar etmektir.

Görüşme ne zaman oldu?

Perinçek, 1989 Ekim ayında ve 1991 Nisan ayında Abdullah Öcalan ile iki kez görüştü. Perinçek, o zaman İP Genel Başkanı değil, 2000’e Doğru dergisinin Genel Yayın Yönetmeni idi. Türkiye’nin hemen hemen bütün önde gelen gazetecileri Apo ile görüşmeler yaptı. Ancak bir tek Doğu Perinçek’in görüşmesi, SüperNATO merkezli psikolojik savaşın sürekli görevi oluyor. Bu da anlamlı. Çünkü bir tek Perinçek’in görüşmesi, ABD ve Avrupa’nın Kürt sorununa müdahalesine çomak sokmuştur.

Perinçek, Apo ile niçin görüştü?

Perinçek’in amacı, Batı devletlerinin, özellikle ABD’nin Körfez Savaşı öncesi ve başlangıcında, Kürt sorununa müdahale zeminlerini daraltmaktı. Nitekim görüşme bu eksen üzerinde cereyan etmiştir. Görüşmeden sonra yayınlanan çeşitli yazılarda ‘Apo Perinçekçi olmuş’ yorumları yapıldı. Apo’nun bu görüşmelerdeki vurguları şöyleydi: Bende Kürtlük aşkı yok. Türkiye’nin Aydınlanma hareketinin bir parçasıyız. Başlangıçta TC düşmanlığı yok. Bulgaristan’ın Türklere baskısı. Eski Genelkurmay Başkanı Üruğ’a suikast. Mustafa Kemal’in Kürtlere müracaatı. Avrupa bana tapulansa da... Amerika gitsin okyanusun ötesine. Tıpış tıpış Sevr’e yürüyorlar, Amerika varsa özgürlük olamaz, Sevr’in hortlatılmasında AT, Özal ve diğerleri, Evet Keloğlan’la birleşeceğiz, Özgürlüğe sarılan Türkiye özlemi, Birliği devrimle gerçekleştirmek vb.

Özetle Perinçek, ABD’nin Yeni Dünya Düzeni projesiyle bölgemizde milliyetleri ve mezhepleri birbirine düşürmek istedikleri koşullarda, onların manevra alanını daraltmaya yönelik bir çaba gösterdi. Abdullah Öcalan, yakalandıktan sonra verdiği ifadede görüşmeyi şöyle özetledi: Perinçek, bize ABD’nin ve Avrupa’nın peşinden gitmeyin. Bu yoldan bir yere varamazsınız. PKK’yi dağıtın, Türkiye’nin bütünlüğü içinde yer alın telkinlerinde bulundu (Apo’nun ifadeleri ve Hürriyet, 18 Mart 1999).

Perinçek, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndaki siyasetini uyguladı

Büyük Devrimci Önder Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı başlarında İngiliz emperyalizminin Kürt sorununu kullanmasına karşı hangi siyaseti izlediyse, Perinçek de o siyaseti izledi. Perinçek de Atatürk gibi, Kürtlerin ‘Kürdistan Teali Cemiyeti’ gibi Batı güdümlü ayrılıkçı örgütlerde değil, Müdafaai Hukuk Cemiyeti gibi milli ve devrimci örgütlerde Türklerle birlikte örgütlenmesini savundu. Mustafa Kemal’in çeşitli Kürt liderleriyle ilişkilerinde ve yazdığı yazılardaki tavrı ne ise, Perinçek’in tavrı da, o’dur. Bu tutum, Amasya Tutanağı’nda, Erzurum ve Sivas Kongresi Nizamname ve Beyannameleri’nin birinci maddelerinde ifade edilen saptama ve politikalara dayanır. Türk ve Kürdü birleştirmek; Türkiye’ye yönelik tehditleri göğüsleme ve Cumhuriyet Devrimi’ni tamamlama görevinin gereğidir. Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı aynı zamanda Kürtleri kazandığı için başarmıştır.

Doğu Perinçek’in önderlik ettiği İşçi Partisi, her zaman halk kitleleri üzerindeki baskı ve eşitsizliklere karşı mücadele etti. Bu mücadeleyi, ABD emperyalizmine karşı bütün milletimizin birliği açısından yürüttü.

APO’NUN SHP LİSTESİNDEN DÖRT MİLLETVEKİLLİÐİ ÖNERİSİNİ PERİNÇEK REDDETTİ

(BELGELER)

MİLLİYET ve SABAH, 7 Aralık 1991

Bizzat Apo, Sabah ve Milliyet gazetelerine yaptığı açıklamalarda, Perinçek’e dört milletvekili önerdiğini ve parlamentoya girecek 21 milletvekilinin başına geçmesini rica ettiğini açıklamıştır (Milliyet ve Sabah, 7 Aralık 1991).

GÜNDEM, 3 Mayıs 1993

APO: ‘PERİNÇEK TENEZZÜL ETMEDİ’

Apo, dört milletvekili önerisini, 3 Mayıs 1993 tarihli Gündem gazetesinde de anlatmış ve bu öneriyi reddettiğimi vurgulayarak birkaç kez vurgulayarak dile getirmiştir:

‘Sayın Doğu Perinçek de buraya geldi. İlk pratik politika önerim şu oldu. Dedim ki, bir devrim merkezi var, onun parlamenter sözcüsü ol. Bu güzel bir şey. Eğer bir parlamenter sözcüsü olsaydı, Kürt-Türk birlikteliği de çok iyi gelişebilirdi. Kim kardeşlik istemiyor. Bize ikide bir milliyetçi diyorsunuz. Seni kendi ülkesinde ve devrimin bir merkezinde milletvekili adayı önerecek kadar Enternasyonalizme yatkınlık gösteren bir hareket mi milliyetçidir, yoksa buna tenezzül etmeyen, kendini çok üstte gören bir anlayışın sahibi mi milliyetçidir? Ve ben fazla anlamlı bulamadım...Tenezzül etmediler.’ (Gündem, 3 Mayıs 1993)

HASAN CEMAL, 14 Nisan 1993

PKK Lideri Apo, Hasan Cemal’e 14 Nisan 1993 günü şöyle demiş: ‘Doğu Perinçek’e ‘Gel seni Şırnak milletvekili yapayım’ dedim’ (Kürtler, s. 39).

PERİNÇEK’İN ANAYASA MAHKEMESİ’NDEKİ ANLATIMI (12 Mayıs 1992): ‘SHP GİZLİ PROTOKOLLA PKK’YE 21 MİLLETVEKİLLİÐİ VERDİ. BİZ DÖRT MİLLETVEKİLLİÐİNİ REDDETTİK VE SHP-PKK SEÇİM İTTİFAKINA KATILMADIK’

Perinçek, PKK ile SHP arasındaki seçim ittifakını 12 Mayıs 1992 günü Anayasa Mahkemesi’nde yaptığı savunmasında anlattı. Doğu Perinçek’in bu savunması Anayasa Mahkemesi tutanağında aynen yer aldı. Aktarıyoruz:

‘Bugün koalisyonu paylaşan Sosyal Demokrat Halkçı Parti’nin listeleri içinde milletvekillikleri bize teklif edilmiştir. Bakın şimdi çok önemli bir şeyi açıklayacağım. PKK Genel Sekreteri Abdullah Öcalan, Milliyet ve Sabah gazetelerine açıkladığı için ve gazetelerde yazıldığı için bunu söylüyorum. Orada diyor ki, ‘Sosyalist Parti’ye, bize SHP’den verilen milletvekilliklerinden 4 tanesini vermek istedik. Reddettiler bizi.’ Demek ki, SHP seçimlere girerken PKK’ya 21 tane milletvekilliği vermiştir. PKK da bunun 4 tanesini Sosyalist Parti’ye önermektedir. ‘Gelin 4 tane de size verelim, ayrı parti olarak girmeyin, hepimiz SHP olarak girelim’ demiştir. Sosyalist Parti bunu reddetmiştir. Demiştir ki, ‘ben ayrı, bağımsız bir partiyim, fikirlerim var, hiç kimsenin sırtından da Meclis’e girmem, ayrı kimliğimle ve kişiliğimle toplumun karşısına çıkarım’. Ben bunu niçin söyledim’... Bunu şunun için söyledim: En yasadışı olan PKK bile Türkiye’de yasal politik hayatın içine girmiştir. O kadar içine girmiştir ki, Parlamentoda sandalye pazarlığı yapabilmektedir. İktidar partileriyle anlaşmalar yapabilmektedir. İktidar partisi olacaklardan milletvekillikleri alabilmektedir ve o aldığı milletvekilliklerini sağa sola dağıtabilmektedir. Teklif de edebilmektedir. (...) Bugün ne olmaktadır’... Perde arkası kombinezonlar, perde arkası oyunlar, perde arkası mebusluk dağıtmalar ve ‘milli irade’ de ortada kalmıyor. Bir takım protokollerle milletvekillikleri paylaşılıyor, tespit ediliyor, milletvekilleri partilerden partilere veriliyor, burada dürüst davranan, bu kombinezonlara girmeyeni sistem cezalandırıyor. Bakın Sosyalist Parti’yi bir başkasının sırtından milletvekilliği almadığı için sistem bir kere cezalandırmıştır; dürüst davranıp SHP ile birlikte bu seçimlere girmediği için sistem cezalandırmaktadır.’

http://www.ip.org.tr...sp?haber_id=132

[dokuzharf]

Kes&Kopyala&Yapıştır.

Kesilmişi , kopyalanmışı ve yapıştırılmışı var

Kardelen bu yazıyı nerden aldığın belli Fethullah Gülen denen Amerika'da yaşayan, Yeşil Dolar İslamcısı, aynı zamanda Dinler Arası diyalog denen emperyalist oyun içerisinde bulunan ve uşaklık eden efndilerine karşı Türkiye'de ki din istirmarcısı bir zat olduğunu herkes bilmektedir bilmeyenler de öğrenmiş olur.

Bu ne peki ?


Senin dediğine mi geliyoruz ?

çamur at izi kalsın icabı.

[Yargicdogu]

Dokuz dediğim gibi sıkıldım kardeşim bu tip yazıları yazmaktan o nedenle bunu kopyala yapıştır yaptımda birşey soracam aynısını yapan arkadaşa neden tepki vermiyorsun?

[dokuzharf]

Yazı başka yerde varsa (ki genelde var) oraya link verilmesi daha hoş olur. Gereksiz yere alan doldurma problemimiz olmaz.
Devir tasarruf devri. em ay rayt?

Bu konunun 2. sayfasında zaten uyarı verilmiş Yargıçcım
O yazıyı okuyan birisi kes&kopyala&yapıştır yapıyorsa hala ne diyebilirimki.

Bu arada bence sıkılmamalısın bu tür yazılardan. Birşeyi savunuyorsun yada bir konu hakkında bilgilendiriyorsan birilerini karşındaki kişiler elbet kendi tezlerini de sunacaklar. Senin haklı yada haksız olduğundan bahsedecekler.. Herkes seni haklı görse sıkılmazdın. Haksız görüncemi sıkıldın bu yazılardan

[AsiVeMAvi]

benim fikrimce de doğu perinçek temiz bir insan deil sadece at gozlukleriyle bakmayarak bunu rahatca anlayabilirsiniz.
mitin içinden bir kaç adamla anlaşarak doğru yada yanlış diger istihparat ve siyasetçiler hakkında gazetesinde ki yazılarıyla ülkeyi karıştırmaya çalışması pek hoş durum degil .
her seçimden oncede çıkıpda halk bizi seçecek demesindende bıktım , eminim ki mal varlığınıda boyle açıklamıştır
yane kendinde olmadan .

MİT'e göre Perinçek
1) Tarih: 2 Mart 1997
Yer: Dolmabahçe Sarayı
Toplantı: Meclis Susurluk Komisyonu
İfade veren: 22 yıllık MİT görevlisi Metin Günyol
"Turan Çağlar, bizi Doğu Perinçek denilen o sefile sattı. Aydınlık'a sattı bizi. Aydınlık da bizden tam altı arkadaşın resmini yayınladı... Bunların adreslerini ele geçirdi Emekli Sandığı'ndan ve bunların resimlerini, adreslerini vererek sattı. Dört ay içinde altı arkadaşımız öldürüldü. Bu sefil köpekle çalıştı o Turan Çağlar denen albay. Size çok önemli bir sır ifade ediliyor şu anda..."

arkadaş burada demiş sen zaman gazetesinden almışsın yane zaman gazetesi diye inanılmayaca ise kitap ismi soyluyorum

Türkiye israil gizli savaşı
sanırsam bu kitapda bu konuyla ilgili belgelerle yazılar vardı

sen o belgelerede islamcı yeşil sermaye dersin korkulur senden yargic dogu çünki sen resmen propaganda ve yandaş aramaya gelmişsin .

Bu mesaj AsiVeMAvi tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 01.04.2006 - 11:25

[Yargicdogu]

E kardeş onu bildiğim için bak yazımın altında link var yani yazıyı tam okumadan sonuna kadar getirmeden sadece bir göz atarak bana eleştiride bulunuyorsun ancak kardeş eline koz bırakacak kadar akılsız değilim...

[Yargicdogu]

buyur Asi ve Mavi buda senin cevabın kardeş; (dokuza da bu arada nispet yaparak kopyala yapıştır yapalım
İşçi Partisi ve Aydınlık dergisi, açıkladıkları bilgileri 30 yıldır dişle tırnakla çalışarak topluyor; yoksa bilgiler tekerleğe binip geliyor değil. Bu bilgilerin Partimize ulaşmasının sırları şunlardır:

1. Emperyalizme karşı Türkiye safında olmak, halkın çıkarlarını ve geleceğini savunmak. Böylece Türkiye’nin ve halkın yararına olan açıklamaların geleceği adres oluyoruz

2. Doğru tahlil ve siyasete sahip olmak. Bu sayede hedefi ve zamanlamayı doğru saptamak ve tehditleri göğüslemek için en geniş desteği sağlamak.

3. Güven vermek, tertiplere alet olmamak, açıklama yapanların güvenliğini korumak,sözünde durmak.

4. Örgütlü ve cesur olmak. Bu sayede tehlikeleri göze almak ve halkın çıkarları uğruna kararlı ve cesur bir mücadele yürütmek.

5. Birikimli, tahlil yeteneği olan devrimci kadrolara sahip olmak.

6. Bilgiye önem vermek, araştırmak, her kaynaktan bilgi toplamak. Dünyayı ve Türkiye’yi iyi izlemek.

7. Toplumun her kesimiyle bağlarımızın bulunması ve sevenlerimizin olması.

Haberlerden kim rahatsız?

Bize, olağanüstü bir bilgi akışı vardır. Ama gelen bilgilerin önce gerçeğe uygunluğunu araştırırız. Doğru olmayan bilginin arkasında başka amaçlar ararız. İkincisi, o bilginin yayınlanması, Türkiye’nin ve halkın yararına mı, ona bakarız. Örneğin Türkiye’nin bağımsızlığını, emekçileri, Cumhuriyetin değerlerini, Atatürk’ü, devrimci güçleri hedef alan bilgiler, bizim aracılığımızla yayımlanamaz.

Aydınlık’ın yayınından hep CIA’cılar, Süpernatocular, Susurlukçular, Özal’lar, Çiller’ler, Fethullah Hoca’lar, tarikatçılar rahatsız oldu. Bu da yayınlanan haberlerin kaynağı hakkında ipucu verir. Demek ki, bu bilgiler, Türkiye halkının düşmanlarından gelmiyordu.

Örneğin, bilgi bize Evrensel’den geldi

Bilgiler bize nasıl geliyor, eğlenceli bir örnek verelim. Emek gazetesinde, birkaç yıl önce, bizim “engin istihbarat kaynaklarımızın nereden beslendiğinin tam anlaşılamadığını(!)” belirten bir yazı çıkmıştı. Örneğin Susurluk’u aydınlatma sürecindeki çok önemli bir haber, Emek Partisi çevresinden gelmişti. Çiller Özel Örgütü’nün çeşitli yasadışı eylemlerine karışan Yzbş Hüseyin Pepekal yayını konusunda Aydınlık’ta çıkan haberlerin kaynağı, Evrensel gazetesinin bilgisayarıydı. Evrensel gazetesinin muhabiri, Pepekal ve çevresi hakkında öğrendiklerini tabii önce kendi gazetesine getiriyor. Gazetenin yöneticilerini haberin önemi konusunda uyarıyor. Ancak Evrensel, Kontrgerilla faaliyetine ilişkin olan bu habere yer vermiyor, halktan gizliyor. Artık sebebini bilemiyoruz. Evrensel muhabiri, bu anlaşılmaz duyarsızlık üzerine, Aydınlık’a geldi, haberinin yayınlanmasını istedi.

Dahasını söyleyelim, Evrensel gazetesi yöneticileri, Pepekal haberini Aydınlık’ta görünce, “Bunlara haberler nereden geliyor? MT mi veriyor?” dediler. Tabii bu duruma, Aydınlık’a haberi getiren Evrensel çalışanı hem güldü, hem de ikiyüzlülüğe hayret etti.

[dokuzharf]

E kardeş onu bildiğim için bak yazımın altında link var yani yazıyı tam okumadan sonuna kadar getirmeden sadece bir göz atarak bana eleştiride bulunuyorsun ancak kardeş eline koz bırakacak kadar akılsız değilim...

Madem akıllısın sadece linki versen , okumak isteyen oradan okusa Ama pardon akıllıydınız değil mi