İçerik değiştir



- - - - -

Dinine Gönülden Bağlı Bir Lider


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 61 yanıt verildi

#1 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 14:32


DİNİNE GÖNÜLDEN BAÐLI BİR LİDER

"Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum."

-Mustafa Kemal Atatürk-


Atatürk, İslam ahlakını ve dinimizin vecibelerini daha aile ocağındayken öğrenmiş, tahsil yaşamı boyunca da bu bilgilerini pekiştirerek geliştirmiştir. "Ilımlı-modern-dindar" yapının, en güzel örneği ve en başarılı uygulayıcısı, laik Cumhuriyetimiz'in kurucusu Büyük Önder Atatürk'tür. Ulu Önder, her zaman gericilikle mücadele ederken İslam'ı yüceltmiş; dolayısıyla bu ikisi arasındaki ayrımı en doğru biçimde yapmıştır. Tekke, türbe ve zaviyeler onun döneminde kapanmış, ama ilk Türkçe Kuran meali de yine onun döneminde yayınlanmıştır. Türk insanının ihtiyaçlarını ve özelliklerini çok iyi bilen, gericiliğe, yobazlığa her zaman karşı olan Atatürk, Türk Milleti'ni dinin özüne yöneltmeyi amaçlamış ve bugün milletçe ulaşmayı hedeflediğimiz yapıyı her yönüyle tecelli ettirmiştir.

Şüphesiz ki din, Büyük Önder'in de dikkat çektiği gibi demokrasinin ve milli bütünlüğümüzün vazgeçilmez bir ihtiyacıdır. Bir milletin fertlerini birarada tutan en güçlü bağ olan din, aile, ahlak ve devlet müesseselerinin de devamını sağlayan en önemli unsurdur.

Dinin var olmadığı veya dini değerlerin ortadan kalktığı bir toplumda, bunun kaçınılmaz bir sonucu olarak aile, ahlak ve devlet kavramları da geçerliliğini yitirecek ve kısa süre içinde ortadan kalkacaktır. Böyle bir gelişme ayrıca, tarihi ve kültürü ne kadar eskiye dayanırsa dayansın bir milleti birbirine bağlayan milli ve manevi tüm bağların parçalanmasını, anarşinin hortlamasını ve toplumun bölünmesini kaçınılmaz hale getirecektir.

İşte bütün bu nedenlerden ötürü, toplum dokusunun vazgeçilmez parçası niteliği taşıyan din müessesesinin devamını sağlayamayan bir ulusun sosyolojik ve bilimsel açıdan ayakta durması mümkün değildir. Gerek kişi, gerekse toplum açısından dinin lüzumlu bir müessese olduğunu belirten, siyasi alanda yaptığı sayısız reformla bu sağlıklı bakış açısını geniş kitlelere yaymayı hedefleyen Büyük Önder Atatürk, Türk Milleti'nin dindar olmasını ve dini değerlerini muhafaza etmesini "Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur"; "Din vardır ve lazımdır." (Yakınlarından Hatıralar, Asaf İlbay, s. 102) sözleriyle teşvik etmiştir. Milletini, batıl inanışlardan arındırıp, gerçek dine yöneltmeyi amaçlamıştır. Bunun için de Kuran'ın kolay bir şekilde okunup anlaşılmasını sağlamak amacıyla Türkçeye çevrilmesi emrini vermiştir:

"Sonra Kuran'ın tercüme ettirilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçeye tercüme ediliyor. Hz. Muhammed'in hayatına ait bir kitabın tercüme edilmesi için de emir verdim." (Atatürk'ün Temel Görüşleri, Fethi Naci, s.55)

Kuran'ın Türkçeye çevirilmesi emrini verirken, Atatürk'ün isteği Müslüman milletinin imanının güçlenmesidir. Bunu ifade ettiği sözleri şöyledir:

"Camilerin mukaddes mimberleri halkın ruhi, ahlaki gıdalarına en yüksek, en verimli kaynaklardır. Minberlerden halkın anlayabileceği dille ruh ve beyne hitap edilmekle Müslümanların vücudu canlanır, beyni temizlenir, imanı kuvvetlenir, kalbi cesaret bulur." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 1, s. 225)

Büyük Önder, gerçek dinin temelini ve Müslümanların konuyu hangi kıstaslara göre değerlendirmeleri gerektiğini 7 Şubat 1923 tarihinde, Balıkesir'deki Paşa Camii'nde verdiği hutbede kendisini dinleyenlere şöyle ifade etmiştir:

"Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki, Yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 2, s. 93)

Atatürk, İslam dininin tamamen ilme ve mantığa uygun bir din olduğunu bir başka sözünde de şöyle ifade etmiştir:

"Bizim dinimiz en makul ve en doğal bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin doğal olması için akla, tekniğe, ilme ve mantığa uygun olması gerekir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. ... İslam'ın sosyal hayatı içinde hiç kimsenin, bir özel sınıf halinde varlığını sürdürme hakkı yoktur. Kendilerinde böyle bir hak görenler dini kurallara uygun harekette bulunmuş olmazlar. Bizde ruhbanlık yoktur, hepimiz eşitiz ve dinimizin kurallarını eşit olarak öğrenmeye mecburuz" (Atatürk"ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s. 90)

Büyük Önder Atatürk, Türk Milleti'nin dindar olmasını ve dini değerlerini muhafaza etmesini de, sıklıkla vurgulamıştır. Ayrıca, Atatürk'ün Osmanlı Devleti'nin çöküşünü dine bağlayan, Türk düşmanlarına yanıtı ise kesin bir şekilde olmuştur:

"Düşmanlarımız, bizi dinin etkisi altında kalmış olmakla itham ediyor, duraklamamızı ve çöküşümüzü buna bağlıyorlar; bu bir hatadır. Bizim dinimiz hiç bir vakit kadınların, erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah'ın emrettiği şey, Müslüman erkekle, Müslüman kadının beraberce din öğrenerek eğitilmesidir. Kadın ve erkek bu ilim ve eğitimi aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla mücehhez olmak zorundadır. İslam ve Türk tarihi incelenirse görülür ki, bugün kendimizi bin türlü kuralla bağlanmış zannettiğimiz şey yoktur. Türk sosyal yaşantısında kadınlar bilimsel yönden eğitim ve öğretim görmekte ve diğer konularda erkeklerden katiyen geri kalmamışlardır. Belki daha ileri gitmişlerdir." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s.86)



Dini meseleler hakkındaki görüşlerini öğrenmek isteyen Fransız gazeteci Maurice Perno'ya Atatürk yine kesin bir şekilde şu cevapları vermiştir:

M. Perno:Şu halde yeni Türkiye'nin siyasetinde dine aykırı hiçbir temayül ve mahiyet olmayacak demek?

Atatürk: "Siyasetimiz dine aykırı olmak şöyle dursun, din bakımından eksik bile hissediyoruz."

M. Perno: Zat-ı asilaneleri, düşündüklerini bendenize daha iyi izah buyururlar mı?

Atatürk: "Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır, demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Şuura muhalif, terakkiye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor. Halbuki Türkiye istiklalini veren bu Asya milleti içinde daha karışık, sun'i, batıl inanışlardan ibaret bir din daha vardır. Fakat bu cahiller, bu acizler sırası gelince aydınlanacaklardır. Eğer ışığa yaklaşamazlarsa kendilerini mahv ve mahkum etmişler demektir. Onları kurtaracağız." (Atatürk ve Din Eğitimi, Ahmet Gürbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, s.32)

Atatürk her yönüyle olduğu gibi dindarlığıyla da milletine en güzel örnek olmuştur. Ulu Önder, dindar kişiliğinin bir göstergesi olarak din adamlarına karşı her zaman samimi bir şekilde hürmetkar olmuş ve saygı duymuştur.

Cumhuriyet'in ilk Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi, Atatürk'ün kendisine duyduğu saygı ve hürmeti şöyle anlatmıştır:

"Ata'nın huzuruna girdiğimde beni ayakta karşılardı. Utanır, ezilir, büzülür, "Paşam beni mahcup ediyorsunuz" dediğim zaman "Din adamlarına saygı göstermek Müslümanlığın icaplarındandır." buyururlardı. Atatürk, şahsi çıkarları için kutsal dinimizi siyasete alet eden cahil din adamlarını sevmezdi." (Atatürk ve Din Eğitimi - Ahmet Gürtaş - Diyanet İşleri Bakanları Yayınları s.12)

Atatürk Kuran okutulmasına da son derece önem vermiştir. Hafız Zeki Çağlarman Atatürk'ün bu yönünü şöyle anlatmıştır:

"Atatürk'ün kız kardeşi Makbule Hanım'la uzun yıllar komşuluk yaptık. Her yıl Ramazan ayı yaklaşınca Atatürk kız kardeşine; "Makbule, Ramazan geliyor, annemize hatim okutmayı ihmal etme"der ve hatim okuyacak hafıza hediye edilmek üzere bir zarf içerisinde para verirdi." (Din Toplum ve Kemal Atatürk, Ercüment Demirer, s.10)

Kaynak; Başka bir Forum.

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#2 maviergün

maviergün

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 322 Mesaj

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 15:31

"Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir" (Mürşit: doğru
yolu gösteren kılavuz) sözü ile Atatürk benimsediği
pozitivizm anlayışını ortaya koymaktadır.
Pozitivizm için kısaca, bilimsel araştırmaya ancak gerçeklerin konu
edilerek bunların incelenmesi sonucunda ortaya çıkan bilimsel verileri
doğru bilgi olarak kabul etmektir diyebiliriz.
Fransız sosyolog Durkheim da pozitivizmi toplumsal yapının
biçimlendirilmesindeki yegane anlayış olarak görmüştür,
dinsel kuralların toplumun gelişimine engel olduğunu fark etmiş
ancak dinin bir çırpıda kaldırılmasının mümkün olmadığını bildiği için
dinin amaca ulaşmada bir araç olarak kullanılması gerektiğini savunmuştur.
Sosyolojideki Durkheimcı yaklaşımın ülkemize taşınmasını sağlayan
Ziya Gökalp siyasal sistemin temel taşlarının oluşumunda etkin bir
rol oynamıştır.

Eğer Atatürk ün dine gönülden bağlı olduğunu söyleyeceksek,
bu ülkedeki Atatürk düşmanlarının neden şeriatçılardan oluştuğunu da
açıklamak gerekiyor, ya dinde ya Atatürk'te ya da şeriatta sorun var.
Ama laikliğin neden ısrarla korunmaya çalışıldığını açıklamaya gerek yok.
Bu Dünyada Çok Güzel Yaşanabilir Yeterki İsteyelim

#3 Ziyaretçi_oleganforsite_*

Ziyaretçi_oleganforsite_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 16:08

Atatürk'ün söylediği iddia edilen bir çok alakasız söz devlet dairelerine yapıştırılmıştır, o senin yukarda yazdığın sözü de büyük iht,imalle diyanet işlerini,n girşinde görürüz. siz de bilirsiniz Atatrük'ün iş,i gücü bitti özlü söz üretim makinasımıydı yanında bir yaver yaz oğlum bu konuyla ilgili de bunu düşünüyorum demiyordu.

en hakiki mürşit ilimdir dediğini bizzat tüm millet knouşmasını yaparken gördü ama

Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum."

-Mustafa Kemal Atatürk-

bunu dediğini kimse duymadı (sen uydurdun demiyorum yanlış anlama), dediği iddia edilen sözlerin bir çoğu sonradan yapılan yakıştırmalar ve son derece de yanlıştır, burada Haydar Aliyev ile ilgili de aynı haltı yiyorlar bizi taklit etmek için (Azerbaycandayım da) bizzat gözlerimle görüyorum lideri yüceltme çbabası içinde nasıl saçmalanıyor.

ornek

Azerybacan hava yollarının en önemli görevi teyyarenin ve yolcuların tehlükeszizliğini (güvenliğini) sağlamaktır. KOSKOCA ADAM BU LAFI MI EDER. BU yazı Azerbaycan Hava Yollarının girşinde yazıyor, Ankara'da olan varsa bilir, çevre bakanlığında en basit örnke duruyor. hepsi aynı şey....

#4

  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 16:37

http://www.bilimaras...html/adinn.html

Burada da özellikle şu paragrafa dikkat edilmeli;
"Din, bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanın emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünce ve tefekküre karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyoruz, kasde ve fiile dayanan bağnaz hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere fırsat vermiyeceğiz."

Burda da Atatürk' ün dine ve şeriata bakış açısını daha açık görüyoruz sanırım.

#5 Ziyaretçi_oleganforsite_*

Ziyaretçi_oleganforsite_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 16:47

hah bak işte arkadaşın belirttiği Atatürk'ün bizzat söylediği sözü Atatürk asla d,n taraftarı ya da aleyhtarı konuşmazdı, her zaman orta yoldan giden sade bir bakış açısı takip eden makul bir insandı. Atatürk kendi dinini bile söylememiştir bugüne kadar tümsorulara rağmen. camiye de gitmiştir, kiliseye de havraya da yerie gelince...

#6 dokuzharf

dokuzharf

    ...

  • Kurucular
  • 19.758 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:İzmir

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 16:50

Hangi dine mensup olursa olsun , herhangi bir din hakkında kötü söz söylememiştir -ki bu yeterlidir. Büyük bir lider olduğu buradan da anlaşılmaktadır.

Değişiklikler Kaydedildi...

#7 sparkplug

sparkplug

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 946 Mesaj

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 18:10

Atatürk ateistti. Cenaze namazının kılınmamasını vasiyet etti ve kılınmadı. Fakat Türk milletinin ateistlere karşı ne kadar toleranssız ve gaddar olduğunu bildiği için bu gerçeği ölümüne kadar en yakınları haricinde hep sakladı.

Bu söylediğime inanmayanlar, hayatının hemen her anı kayda alınmış Atatürk'ün cenaze namazının fotoğraflarını veya kaydını bulmaya teşebbüs etsinler. Sonucu bana bildirmelerine gerek yoktur, ben sonucu zaten biliyorum. Kendi eğitimleri içindir.

#8 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 18:19

cenaze namazı klınmadı diyemi ateist olduğu görüşündesin
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#9 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 18:23

Büyük Önder, gerçek dinin temelini ve Müslümanların konuyu hangi kıstaslara göre değerlendirmeleri gerektiğini 7 Şubat 1923 tarihinde, Balıkesir'deki Paşa Camii'nde verdiği hutbede kendisini dinleyenlere şöyle ifade etmiştir:

"Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki, Yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 2, s. 93)

şimdi bu adammı ateist
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#10 dokuzharf

dokuzharf

    ...

  • Kurucular
  • 19.758 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:İzmir

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 18:29

Burada şunu diyebiliriz ;

bu adam araştırmadan körü körüne yazıyor.her zamanki gibi. neyse konumuzda bu değil.

Değişiklikler Kaydedildi...

#11 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 18:32

bu adammı ateist...ya da ateistler ne zamandır el açıp dua ediyor duaya iştirak ediyor
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#12 Elric

Elric

    Mel G.'nin Vârisi :)

  • Üyeler
  • 6.432 Mesaj
  • Konum:Mélnibone

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 18:36

bu konudaki görüşlerimi daha önce yazmış olduğum hebelek hübelek isimli başlıkta görebilirsiniz..
Gönderilen Resim

#13 Melih

Melih

    Giggity Giggity Goo!

  • Kurucular
  • 8.516 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Bahçelievler - İstanbul
  • İlgi Alanları:Sadece Harabe.net :)

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 18:37

Gönderilen Resim

Gönderilen Resim

Yorum yok.
2000 - 2010


bit.gifladybug.gif


#14

  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 18:46

Saygıyla eğiliyorum bu son mesaja...

#15 Roland

Roland

    I Love My Frog :)

  • Üyeler
  • 4.729 Mesaj
  • Konum:pelin

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 18:48

Atatürk'e ne müslüman ne hristiyan ne de ateist damgası vurabilirsiniz, ayrıca Atatürk ateistse de çok güzel bir örnektir, kimseye saldırmamış kimsenin dinine kitabına karışmamıştır. Gerektiğinde onlarla birlikte dua etmiş, gerektiğinde yan yana savaşmıştır!!!!!!!!!!!

Not: Şunu da biliyorum ki, Atatürk Türkiye Cumhuriyetinin dini islamdır yasasının kaldırılmasını istiyordu, ona göre bir ülkenin dini olamazdı.

Dip Not: Anlayana sivrisinek diye bişi vardı hani Kamer Genç söliyemiyodu yaa işte onu sölediğimi farzedin.
Kandırdım, kandırdıım, gemi memi yoktu

#16 sparkplug

sparkplug

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 946 Mesaj

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 18:50

şimdi bu adammı ateist

Alıntıladığın pasajın yazarı elbette ateist değildir, ama Atatürk'ün kendisi de değildir.

Sözkonusu pasaj, Atatürk'e kötü niyetli köktendinciler tarafından atfedilmiş bir pasajdır.

Not: Hangi Müslüman neye dayanarak cenaze namazı kılınmamasını vasiyet eder? Bunu senin aklın alıyor mu?

#17 Ziyaretçi_oleganforsite_*

Ziyaretçi_oleganforsite_*
  • Ziyaretçiler

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 18:51

bana bir devlet lideri göster halkının dini törenlerinde iştirak etmesin, yahu en baba materyalist lenin bile hem cami de bulunmuştur , hem de kilise de, törenler zamanlarında. özellikle azerbaycan ve dağsıtan da katıldı halkın çoğu müslüman.

ayrıca beni biliyorsunuz materyalistim, aileden birinin vefatında benim de bulunmamı istediğinde gideceğim camiye saf tutacağım sırf o istedi diye, sonuçta herkesin inancı kendine diyorsunuz.

atatürk iyi bir diplomattı da, o resimlere bakarak Atatürkün dine bağlı olduğunu söyleyemeyiz. atatürk halkıyla bir yerde olmanın ayrıcalığını yaşıyordu o resimölerde cami de olmanın ayrıcalığını değil.

büyük lider tüm dengeleri koruyabilendir, atatürkte öyleydi, ayrıca atatürkün vasiyeti üzere cenaze namazı kılınmadığı gibi bir olay da var, bu gibi sebeplerle BETON MUSTAFA DERLER ONA NECİP DİNİ ÇEVRELER, BUYRUN BURADAN YAKIN...

BETON Mustafaymış çünkü toprak onu kabul etmedi diye anıtkabir gibi betona gömülmüş der çok izninizle hayvanat ona. sırf bu sebepten adam dövdüm belirteyim. BETON DİYEN BETON OLSUN EN BAŞTA !

#18 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 18:53

ve diyosun ki vasiyetnamesi elimde başka kimsede yoq diyosun...bu camide verdiği hutbe kendisine ait değil diyosun...birileri uydurmuş diyosun...seviyorum sevmiyormusun...ağlıyorum ağlıyormusun ....peki öyle olsun

ve diyosun bu fotoğraflrda fotomontaj...

heyhat bahtsız been!!!
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#19 WaLe

WaLe

    Kimene!

  • Üyeler
  • 6.730 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Eskişehir

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 18:55

Atatürk'e ne müslüman ne hristiyan ne de ateist damgası vurabilirsiniz, ayrıca Atatürk ateistse de çok güzel bir örnektir, kimseye saldırmamış kimsenin dinine kitabına karışmamıştır. Gerektiğinde onlarla birlikte dua etmiş, gerektiğinde yan yana savaşmıştır!!!!!!!!!!!


İnançsızlık başka birşeydir, inanca saygısızlık başka birşey. İnsanlar hinduların kutsal öküz'üne bile saygı duyarken, milyarlarca insanın maneviyatına hitap eden bir dine neden saygı gösterilmesin ?

İnanmamanız, aynı zamanda saygıda duymamanız anlamına gelmemelidir ve din Ahlak forumuna muhalif yazan üyelerin de eksikliği budur. !!!!!

"YURTTA SULH, CİHANDA SULH"
Gönderilen Resim



’Düşüncenin üstesinden gelemeyen‚ düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.

Paul Valéry


#20 Melih

Melih

    Giggity Giggity Goo!

  • Kurucular
  • 8.516 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Bahçelievler - İstanbul
  • İlgi Alanları:Sadece Harabe.net :)

Gönderim zamanı 26.01.2006 - 18:58

"Atatürk'ün cenaze namazının kılınıp kılınmadığı ile ilgili yazısı üzerine Hakan Albayrak 18 ay hapis cezasına çarptırılmıştı..."

İsterseniz orayı fazla kurcalamayalım.
2000 - 2010


bit.gifladybug.gif






Benzer Konular Daralt

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli