*Sonsuz evren ya da statik evren kandırmacası..
Materyalistler/evrimciler evrenin bir başlangıcının olmadığını, evrenin statik olduğunu söyleyip bilim diye yıllarca insanları uyutmuşlardır. Fakat modern bilim bu SAV larını çürütmüş evrenin bir başlangıcının olması gerektiğini ispatlamışlardır. Sonsuz evren modelinin yanlışlığını sezen ve buna karşı bilimsel bir alternatif getiren ilk kişi, Belçikalı bilim adamı George Lemaitre oldu. Lemaitre, Rus bilim adamı Alexandre Friedmann'ın bazı hesaplamalarına dayanarak, evrenin gerçekte bir başlangıcı olduğunu ve bu başlangıçtan itibaren sürekli genişlediğini öne sürdü. Ayrıca, bu başlangıç anından arta kalan radyasyonun da saptanabileceğini belirtti. İlerleyen yıllar, Lemaitre'in inandığı temelin doğru olduğunu ortaya çıkaracaktı. İlk olarak Amerikalı astronom Edwin Hubble kullandığı dev teleskopla yıldızların hem bizden, hem de birbirlerinden sürekli olarak uzaklaştıklarını keşfetti. Evrende herşey birbirinden uzaklaşıyorsa, bunun gösterdiği tek sonuç vardı: Evren genişlemekteydi, yani materyalistlerin iddia ettikleri gibi durağan değildi. Evrenin genişliyor olmasının gösterdiği önemli bir gerçek daha vardı: Evren genişlediğine göre, zaman içinde geriye doğru gidildiğinde evrenin tek bir noktadan genişlemeye başladığı ortaya çıkıyordu. Yapılan hesaplar sonucunda ise bu tek noktanın sıfır hacme sahip olması gerektiği anlaşıldı. İşte evren bu noktanın patlamasıyla ortaya çıkmıştı. Bu patlamaya "Big Bang" yani "Büyük Patlama" ismi verildi. Aslında bu patlayan noktanın sıfır hacme sahip olduğu ifadesi teorik olarak kullanılmaktadır. Çünkü sıfır hacim ifadesinin karşılığı "yokluk"tur. Yani evren yokluktan var olmuştur. En doğru ifadesiyle "yoktan yaratılmıştır".
Zaman buldukça evrimcilerin bilime ne kadar zaman kaybettirdiklerini bir bir anlatacağım.