İçerik değiştir



Dünyadan Şiirler / Dünyadan Şairler


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 66 yanıt verildi

#21 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 19.05.2009 - 20:04

Saklı Bahçe dostun seçtiği büyük ozan Neruda'nın yaşamöyküsünü ekleyerek başlığı tamamlayalım.
Teşekkürler dost...



*****
Pablo NERUDA kimdir ?


- Yaşamı:
20. yüzyıl şiirinin en önemli adlarından Şili'li şair ve diplomat Pablo Neruda'nın asıl adı Ricardo Neftali Reyes y Basoalto'dur. Çekoslovakyalı şair Jan Neruda'ya olan hayranlığından dolayı Pablo Neruda takma adını kullandı.

12 Temmuz 1904'te Parral kentinde doğdu. Babası demiryolunda çalışıyordu, annesi öğretmendi.
İlk ve orta öğrenimini yaptığı Temuco'da şair Gabriela Mistral ile tanıştı. On dört yaşındayken La Manana gazetesinin sanat bölümünü yönetmeye başladı.1917-20 yılları arasında ilk şiirlerini yazdı. 1925'te Santiago'ya gelerek mimarlık ve Fransızca öğrenimine başladı. Üniversite yıllarında Öğrenci Birliği'nin açtığı şiir yarışmasında La cancion de la fiesta (Bayram Şarkısı) adlı şiiriyle birinci oldu. 1923'te Alacakaranlık'ı yayımladı. 1924'te yayımlanan 20 Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı ile ünlendi. 1925'te Sonsuz İnsan Girişimi adlı şiiri kitabının ardından 1926'da Halkalar adlı yapıtı yayımlandı.

1927-45 yılları arasında Birmanya, Colomba, Batavia, Buenos Aires, Barcelona ve Madrid'te konsolosluk yaptı. Tanıştığı Lorca ve Alberti ile yakın dostluk kurdu. 1936'da İspanya İç Savaşı sırasında Cumhuriyetçiler safında yer aldı. 1937'de İspanya Yüreklerde yayımlandı. 1943'te Şili'ye döndü. 1945'te senatör seçildi. 1948'de Şili Komünist Partisi'nin yasadışı ilan edilmesi üzerine Şili'den ayrılmak zorunda kaldı. 1952'ye kadar Meksika, İtalya, S.S.C.B, çeşitli Avrupa ülkelerinde yaşadı. Bu arada, Üçüncü Konukluk (1947), Evrensel Şarkı (1950), Kaptanın Dizeleri (1952) adlı kitaplar yayımlandı. Şili'li Büyük Dünya Ozanı unvanıyla anılan Neruda'ya 1952'de Dünya Barış Ödülü, 1953'te Stalin Ödülü verildi. 1968'de Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi onursal üyeliğine seçildi. 1969'da Şili Cumhurbaşkanlığına aday gösterildi, ama Allende lehine adaylıktan çekildi. 1971'de Paris Büyükelçiliğine atandı. Bu görevdeyken 1971 Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandı.

1973 askeri darbesinin ardından Santiago'da evi basılan Neruda'nın 24 Eylül 1973'te öldüğü açıklandı.

- Yapıtları :
Crepusculario (Alacakaranlık, 1923)
Viente poemas de amor y una cancion desesperada (Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı, 1924)
Tentativa del hombre infinito (Sonsuz İnsanın Girişimi, 1925)
Amillos (Halkalar, 1926)
El hondero entusiasta (Başkaldırma Tutkunu, 1933)
Residencia en la tierra (Yeryüzü Konukluğu, 1933)
Espana en el corazon (İspanya Yüreklerde, 1937)
Las furias y las penas (Öfkeler ve Acılar, 1939)
Tercera residencia (Üçüncü Konukluk, 1947)
Canto general (Evrensel Şarkı, 1950)
Lol versos del capitan (Kaptanın Dizeleri, 1952)
Las uvas y el viento (Üzümler ve Rüzgâr, 1954)
Odas elementales (Temel Övgüler, 1954)
Nuervas odas elementales (Yeni Temel Övgüler, 1956)
Tercer libro de las odas (Üçüncü Övgüler Kitabı, 1957)
Estravagario (Taşkın Dalga, 1958)
Navegaciones y regresos (Deniz Yolculukları ve Dönüşler, 1959)
Cien sonetos de amor (Yüz Aşk Sonesi, 1961)
Cantos ceremoniales (Tören Şarkıları, 1961)
Las piedras de Chile (Şili Taşları, 1961)
Plenos poderes (Tüm Yetkiler, 1962)
Memorial de Isla Negra (Kara Ada Defteri, 1971)
La barcarola (Barkarol, 1968)
Confiesto que he vivido (ö.s.,Yaşadığımı İtiraf Ediyorum, anı, 1975)

- Şiirleri :
Ağıt
Almeria
Amerika
Anlatalım
Asma Çubuğu ve Rüzgar
Bayraklar Nasıl Doğar
Bazı Şeyleri Açıklıyorum
Bir Bir Sayalım Onları
Bu Gece En Hüzünlü Şiirleri Yazabilirim
Buğdayın Türküsü
Büyük Sevinç
Can Vermeler
Deniz
Dönüş Sevinci
Federico Garcia Lorca'ya Yanık Şiir
Halk
Huerta Usta
İnsanla Toprak Bir Oldular
Jimenez De Queseda
Julius Fuçik’le Konuşma
Kıyımlar
Kızıl Çizgi
Luis Cortes
Macchu Picchu' nun Dorukları
Muzaffer Halk
Nâzım'a Bir Güz Çelengi
Nitrat Adamları
Oğulları Ölen Analara Öğüt
Ölüm
Pedro Valdivia'nın Kalbi
Plaza Ölüleri
Savaşan Toprak
Tembel
Toqui Kaupolikan
Unutmak Yok
Uyansın Oduncu
Yargıçlar


*Türkçe'de Pablo Neruda

- Şiir :
Sorular Kitabı, Pablo Neruda, Çeviri: Acem Özler-Jörg Spötter-Şahap Eraslan, Broy Yayınları, İstanbul, 1987
Sevdiğime Seslenir Gibi (Viente Poemas de Amor), Pablo Neruda, Çeviri: Sibel Özbudun-Kemal Özer,
Yordam Yayınları, İstanbul, 1992
Seçme Şiirler, Pablo Neruda, Çeviri: Enver Gökçe, Yön Yayıncılık, İstanbul, 1992
20 Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı (Viente poemas de amor y una cancion desespereda), Şiir Anıtları 3,
Pablo Neruda, Çeviri: Sait Maden, Çekirdek Yayınlar , İstanbul, 1996
Makasçı Uyansın, Pablo Neruda, Çeviri: Nice Damar, Evrensel Basım Yayın, İstanbul, 1996
Şiirler, Pablo Neruda, Çeviri: Hilmi Yavuz, Cem Yayınevi, İstanbul, 1997
Aşk Soneleri Ateşten Kılıç (Cien Sonetos Amor), Pablo Neruda, Çeviri: Metin Cengiz, Papirüs Yayınları,
İstanbul, 1997
Yüz Aşk Şiiri (Cien Sonetos de Amor), Pablo Neruda, Çeviri: Erdoğan Alkan, Kaynak Yayınları, İstanbul, 1998
Kara Ada Şiirleri, Şiir Anıtları 7, Pablo Neruda, Çeviri: Sait Maden, Çekirdek Yayınlar, İstanbul, 1998
Kuşlar Sanatı (Arte de Pajaros), Pablo Neruda, Çeviri: Erdal Alova, Milliyet Yayınları, İstanbul, 1998
100 Aşk Sonesi, Pablo Neruda, Çeviri: Adnan Özer, Gendaş Kültür, İstanbul, 1998
Kuruntular Kitabı (Estravagario), Pablo Neruda, Çeviri: Erdal Alova, İmge Kitabevi Yayınları, İstanbul, 1999
Kaptanın Dizeleri ve Yürekteki İspanya (Los Versos del Capitan), Pablo Neruda, Çeviri: Erdal Alova, Kaynak
Yayınları, İstanbul, 2000
Neruda Dünya Şiir Mitosları, Çeviri: Adnan Özer, Gendaş Kültür, İstanbul, 2002
Yüreğim Rüzgârlarla Özgür, Pablo Neruda, Çeviri: Cevat Çapan, Adam Yayınları, İstanbul, 2002
Yürekte İspanya, Pablo Neruda, Çeviri: Enver Gökçe, Evrensel Basım Yayın, İstanbul, 2003

- Düzyazı :
Şiir Boşuna Yazılmış Olmayacak, Pablo Neruda, Çeviri: Nesrin Arman, Broy Yayınları, İstanbul, 1984
Yaşadığımı İtiraf Ediyorum (Confieso Que He Vivido), Pablo Neruda, Çeviri: Ahmet Arpad, Milliyet Yayınları,
İstanbul, 1998


(siir.gen.tr)

Bu mesaj alsancakE24 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 17.07.2009 - 05:23


#22 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 11.06.2009 - 12:17

Anne

Bütün bir hafta, aralıksız
Annemin görüntüsü geçti gözlerimden
Kolunda ağır çamaşır sepeti
Çatı katına tırmanırken

Ve ben yaramaz, delişmen çocuk
Bağırır, tepinirdim yerimde
Bıraksın da koca sepeti
Çatıya beni taşısın diye

O, söylenmeden, bana bakmadan
Çıkar, sererdi çamaşırları
Göz kamaştıran aklıkta çamaşırlar
Sallanır, döner, hışırdarlardı.

Ağlamak için çok geç şimdi;
Annemi uçuşan kır saçlarıyla
Görüyorum gökyüzü sonsuzluğunda
Göğün suyuna katarken çivitini...

Attila JÒZSEF
Çeviren : Ataol BEHRAMOÐLU





**********
Attila JÒZSEF kimdir?


- Yaşamı:
Çağdaş Macar şiirinin öncülüğünü yapan Attila Jòzsef , 11 Nisan 1905'te Budapeşte'de
doğdu.

Babası çok küçükken ABD'ye göç edince, annesi evin geçimini sağlamak için
çamaşırcılık, bulaşıkçılık yapmak zorunda kaldı. 1918'den başlayarak
evin geçimi için Jòzsef bir yandan Okudu, bir yandan çalıştı.

1992'de ilk şiir kitabı Szépség koldusa (Güzellik Dilencisi)
çıktı. 1924'te Szeged Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ne girdi; şiirleri siyasal
açıdan sakıncalı görülerek okuldan uzaklaştırınca Viyana Üniversitesi'nde ve
Paris'te Sorbonne Üniversitesi'nde öğrenimini sürdürdü. 1930'da Macar Komünist
Partisi'ne katıldı. Ancak gerek geçirdiği ruhsal bunalımlar gerekse görüş
ayrılıkları nedeniyle partiden çıkartıldı.

Attila Jòzsef dışavurumcu ve gerçeküstücü öğelerle birlikte melankolik
gerçekçi bir tarzda yazmıştır.

3 Aralık 1937'de Balatonszárszó'da geçirdiği ruhsal bunalım sonucu kendini trenin altına atarak canına
kıydı.

- Yapıtları:
Szépség koldusa (Güzellik Dilencisi, 1922)
Nem én kiáltok (Bağırmamalıyım, 1924)
Nincsen apám sem anyám (Ne Babam Var Ne Anam, 1929)
Dönstd a tökét (Kökleri Kesmek, 1930)
Külvárosi éi (Yaz Geceleri, 1931)
Medvetánc (Ayıların Dansı,1934)
Nagyon faj (Çok Acı Veriyor, 1936)

- Şiirleri:
Anne
Bir İspanyol Çiftçisinin Mezar Taşı
Flora
Haykıran Ben Değilim
Seveceklerdi Beni
Sevgilim Ne Zaman Sokaktan Geçse
Tertemiz Yürek

- Türkçe'de Attila Jòzsef:
Temiz Yürekle, Attila Jozsef, Çeviren: Kemal Özer, Broy Yayınları,İstanbul, 1986


(Tuğrul Asi Balkar/siir.gen.tr)

#23 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 15.06.2009 - 09:05

Kardeşim Bir Pilottu

Bir pilottu kardeşim.
Güzel bir günde emri geldi.
Hazır etti çantasını,
güneye doğru koyuldu yola.

Bir fatihti kardeşim.
Yerimiz yoktu yaşamaya.
Topraklar ele geçirmekti
öteden beri hayalimiz.

Kardeşimin fethettiği yer şimdi
Guadarama dağlarında.
Boyu tam bir seksen,
derinliği bir elli.

Bertolt BRECHT
Çeviri : A. KADİR - Asım BEZİRCİ





**********
Bertolt BRECHT kimdir?

- Yaşamı:

Yüzyılımıza damgasını vuran şair, oyun yazarı, tiyatro yönetmeni, tiyatro kuramcısı ve "epik tiyatro" türünün kurucusu Bertolt Brecht'in tam adı Eugen Berthold Brecht'tir.

10 Şubat 1898'de Bavyera'nın Augsburg kentinde doğdu.

İlk şiirlerini 1913'te okul gazetesinde yayımladı. Bundan bir yıl sonra ise yaşadığı kentin yerel gazetesinde yazıları çıkmaya başladı. Edebiyata ve tiyatroya büyük ilgi duymasına karşın, bir süre tıp eğitimi gördü. I. Dünya Savaşının son yılında askere alındı ve bir hastanede görev yaptı. Aynı yıl "Ölü Askerin Öyküsü" adlı bir şiir yazdı. Bu şiiri, yıllar sonra Nazilerce suçlanarak Alman yurttaşlığından atılmasına neden oldu.

1919 şiir çalışmaları açısından verimli bir yıldı. Şiirlerini Die Hauspostille'de (Ev Vaazları) topladı. Bu sırada tiyatroya olan ilgisi de sürüyordu. 1924'te Berlin'e gitti. Bir süre sonra yetenekli bir oyuncu olan Helena Weigel'le evlendi ve bu evlilik ömrünün sonuna kadar sürdü.Brecht' in oyunların pek çoğunda Weigel başrolde oynadı.

Tiyatro yönetmeni Erwin Piscator ve besteci Kurt Weill ile tanıştıktan sonra Brecht tiyatro yaşamında yeni bir adım attı. Piscator'la birlikte Jaroslav Hasek'in ünlü romanı Aslan Asker Şvayk'ı sahneye uyarladıktan sonra yazdığı Adam Adamdır adlı oyunu "epik tiyatro" anlayışının ilk denemesiydi. Bu öğretici bir tiyatro türü olup, olaylar geleneksel tiyatrodakinin aksine, dramatik bir biçimde canlandırılacak yerde, izleyiciye anlatılır. İzleyici sahnede olup biteni bir gözlemci gibi izler. Epik Tiyatro'da amaç düşündürmek, izleyicinin aklını kullanarak bir karara varmasını, harekete geçmesini sağlamaktır.

Brecht dünyanın değişmesinden; insanların fırsat eşitliğine, düşünce özgürlüğüne sahip olduğu, adaletli bir düzenin kurulmasından yanaydı. Benimsemiş olduğu Marxist dünya görüşü doğrultusunda, böylesine bir dönüşümün gerçekleşeceğine inanıyordu. Tiyatronun bu amaca ulaşmak için etkili araçlardan biri olduğu kanısındaydı.

Yine bu sırada yazdığı ve Kurt Weill' in bestelediği; dünya çapında ün kazanacak olan Mahagonny Kentinin Yükselişi ve Çöküşü ile Üç Kuruşluk Opera adlı müzikalleri sahneye koydu. Nazilerin yönetime gelmesiyle birlikte Brecht' in Almanya'da çalışma olanağı ortadan kalktı. 1933'te Almanya'yı terk etti. Önce İsviçre'ye, oradan Danimarka'ya gitti.

1939'a kadar kaldığı Danimarka'da Tik-Tak , Hitler Rejiminin Korku ve Sefaleti, Galileo'nun Yaşamı, Cesaret Ana ve Çocukları gibi her biri başyapıt olan oyunlar yazdı. Sezua'nın İyi İnsanını da burada yazmaya başladı. 1939'da Danimarka'nın da Nazi tehdidi altına girmesi üzerine önce Finlandiya'ya, oradan da 1941' de ABD'ye gitti.

Bertold Brecht'in oyunlarından bazıları bu dönemde İngilizce'ye çevrildi ve ABD de sahnelendi. Ne var ki, bu ülkede izleyici Brecht'in oyunlarından tedirgin oldu ve ilgi göstermedi. 1947'de ABD'de esen Soğuk Savaş rüzgârı, Brecht'in Amerika'ya Karşı Etkinlikleri Soruşturma Komisyonu'nca sorguya çekilmesine yol açtı. Dünya görüşüne ilişkin suçlamalara karşı çıktı. ABD'de barınmayacağını anlamıştı. Bertold Brecht, Alman Demokratik Cumhuriyeti yöneticilerinin çağrısı üzerine Doğu Berlin'e yerleşti ve içlerinde eşi Helena Weigel'in de bulunduğu bir grup oyuncuyla 1948'de Berliner Ensemble adlı tiyatro topluluğunu kurdu. Berliner Ensemble, gerek kuramsal çalışmaları, gerek sahnelediği çok başarılı oyunlarıyla, dünya çapında ün kazanmakta gecikmedi.

Ülkemizde de tanınan ve oyunları çok sevilen Brecht 1956 ilkbaharında hastalandı ve bundan kısa bir süre sonra 14 Ağustos 1956'da Berlin'de öldü.

- Yapıtları:
Die Hauspostille (Ev Vaazları, 1927)
Lieder Gedichte Chöre (1934)
Die Svendborger Gedichte (Svendborg Şiirleri, 1939)
Hundert Gedichte (Yüz Şiir, 1951)
Kriegsfibel (Savaş Şiirleri, 1955)

- Şiirleri:
Alışveriş Yapan
Almanca Yakarış
Almanya'dan Rapor
Alman Savaş Okuma Kitabından
Bir Alman Anasının Ağıtı
Bir Barış Savaşçısının Ölümü Üzerine
Bir Büyük Karamsar Üzerine Düş
Bir Oğul Doğarken
Birleşik Cephe Türküsü
Buda'nın Yanan Ev Kıssası
Büyük Eşkiyalar Geldiğinde
Çağcıl Söylen
Çağrı
Devrim Askeriyle Alay Ediliyor ve Devrim Askerlerinin Yanıtı
Dört Aşk Şarkısı
Duraksayana
Duvara Tebeşirle Yazılan
Erik Ağacı
Empedokles'in Pabucu
Gelecek
Gelecek Olan Savaş
Hanna Cash'in Türküsü
Hitler Savaşının Tarihini Taşıyan Bir Mezar Taşı
Holivut
İyilik Neye Yarar?
Kaledonya Pazarı
Karanlık Zamanlarda
Kardeşim Bir Pilottu
Kentin Varoşlarından Gelen Yoksul Arkadaşlarımız
Kısırlık Üzerine
Kuşkucu
Küçük Oğlum Soruyor
Laotse' nin Sürgün Yolunda Taoteking Kitabının Doğuşu Efsanesi
Moskova'lı İşçilerin 27 Nisan 1935'te Büyük Metroya Sahip Oluşları
Oyun Yazarı Odets'e Mektup
Oyun Yazarının Türküsü
Öğrenen Kişi
Portakal Satın Alırken
Savaşın Başlangıcı
Savaşla Çok Şey Büyüyecek
Sırf Artan Düzensizlik Yüzünden
Son İstek
Sorular
Soyguncu ve Uşağı
Şiddet Üzerine
Tebeşir Haçı
Tretiyatkova İyileşme İçin Öğüt
Ulm'lu Terzi
Yıllarca Önce Ben
Yolcu
Zulümler Yağmur Gibi Yağmaya Başlayınca

- Türkçe'de Bertold Brecht:
Öğrenmenin Övgüsü, Çeviren: Hasan Kuruyazıcı, Uğrak Kitabevi, İstanbul, 1966
Halkın Ekmeği, Çevirenler: A.Kadir-Asım Bezirci, Evrensel Kültür Kitaplığı, İstanbul, 1997
Makinaların Türküsü, Çevirenler: A.Kadir-Gülen Fındıklı, Sanat Emeği Yayınları, İstanbul, 1979
Karanlık Zamanlar, Çevirenler: A.Kadir-Gülen Fındıklı, Sanat Emeği Yayınları, İstanbul, 1980
Aşk Şiirleri, Çeviren: Kerem Çalışkan, Kaynak Yayınları, İstanbul, 1983
Seçme Şiirler, Çevirenler: A.Kadir-Gülen Aktaş, Yön Yayınları, İstanbul,1992
Aşk Hep Yeni Başlar, Şiirleri Seçen: Turgay Fişekçi, Adam Yayınları, İstanbul, 2003

(siir.gen.tr)

#24 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 17.06.2009 - 10:13

Çiçeğimde Gizliyorum Kendimi

Çiçeğimde gizliyorum kendimi,
Göğsünde taşıdığın, habersizce,
Beni de taşıdığından kuşku duymadan-
Ve melekler biliyor ötesini.

Çiçeğimde gizliyorum kendimi.
Vazonda soldukça,
Benim yerime hissediyorsun, kuşku duymadan
Neredeyse bir kimsesizliği.

Emily DICKINSON
Çeviri: Dost KÖRPE







**********
Emily DICKINSON kimdir?
(1830-1886)

- Yaşamı:

Modern şiirin öncülerinden sayılan Amerikalı kadın şair Emily Elizabeth Dickinson, Massachusetts eyaletindeki Amherst kentinde doğdu.

Babası kentin önde gelen avukatlarından ve politikacılarındandı. Dedesi de orada birkaç okul kurmuş biriydi. Kendisi de, kızkardeşi de evlenmediler ve aileleriyle birlikte yaşadılar

Kendi ifadesiyle 'kimseyi utandırmayacak kadar sert ve sade' bir hayat sürmüştür. 1862'de tümüyle eve kapanmış, en yakın arkadaşlarıyla bile ölünceye değin bir daha hiç görüşmemiştir. Kapandığı odasında kendisini yazmaya vermiştir. Yaşadığı süre içinde bin yedi yüz yetmiş beş şiir yazmış, fakat bunlardan sadece yedi şiirini yayımlayabilmiştir.
Emily Dickinson ilk şiirlerini yazmaya başladığında, neredeyse hiçbir eğitim almamıştı. Henüz Shakespeare'i ve klasik mitolojiyi bilmiyordu. İlk başlarda daha çok Elizabeth Browning ve Bronte Kızkardeşler gibi kadın yazarlarla ilgileniyordu. Bu arada, Ralph Waldo Emerson'ı, Thoreau'yu ve Hawthorne'u da tanıyordu. Geleneksel anlamda dinle bağlantılı birisi olmasa da, İncil'i inceledi ve pek çok şiirinde dinsel formlar kullandı.

Emily Dickinson, 15 Mayıs 1886'da yaşama gözlerini kapattı.

Ölümünden kısa bir süre sonra, kız kardeşi Lavinia ablasının odasında kilitli bir çekmecenin içinde, titizlikle düzenlenmiş yüzlerce şiir bulmuştur. Şiirleri ölümünden dört yıl sonra (1890) üç kitap halinde yayınlanmıştır.

Dickinson, şiirde eş anlamlılığı ve yarım uyağı savunurdu. Hayattaki küçük, önemsiz ayrıntıları, büyük ve evrensel bir şiire dönüştürdü. Şiirde geleneksel kuralların dışına çıkarak, yeni biçimler ve koşuk teknikleri denedi. Bazılarına göre de Yunan şairi Sappho'nun dışında hiçbir kadın onun kadar güzel şiir yazmamıştır.

Şiirlerinde patlamalar halinde duygu akımı görülür. Çoğu tek bir imgeye ya da simgeye dayalı olan kısa şiirler yazmıştır. Ancak kısa şiirlerinde, yaşamındaki en önemli şeyleri en etkili biçimde yansıtmaktadır. Şiirlerinde tanrı, din, ölüm, ölümsüzlük ile asla yaşayamadığı aşkı ve kavuşamadığı sevgiliyi anlatır. Doğa hakkında şiirleri de vardır. Ulaşamadığı başarıdan ve hep arkadaşı olarak gördüğü başarısızlıktan söz ettiği şiirleri de vardır. Bu tür öğeleri şiirlerinde oldukça etkileyici bir dille yansıtır. Şiirini okudukça dünyadan el etek çekmiş birinin metafizik sıçramalarını görmek mümkündür. Amerikan İç Savaşı sırasında dostlarını yitirmenin acısıyla son derece duyarlı, içe dönük ve gerilim yüklü şiirler yazdı. O yalnızca Amerika’nın değil modern dünya şiirinin de en dikkat çekici şairlerinden biridir.

- Yapıtlarından:
Complete Poems of Emily Dickinson (1886)
Safe in Their Alabaster Chambers (1862)
Dickinson: Poems (1890)
My Barefoot Rank is Better (1862)
Emily Dickinson: Selected Letters (1886)
Open Me Carefully: Emily Dickinson's Intimate Letters...(1852 - 1886)

- Şiirlerinden:
Bir Saat Beklemek Çok Uzun İş
Arı Benden Korkmaz
Ben, Hiç Kimse
Kavuşma Yeri
Çiçeğimde Gizliyorum Kendimi
Deniz "Gel" Dedi Dereye
Arı
Acının Gizemi
1764
Cenneti Yukarıda Hiç Bulamaz
Hatırlamak Unutmaksa Eğer
Su Susuzlukla Öğretilir
Bana Tatlım, İki Miras Bıraktın
Kalbim Unutacağız Onu
İstemeyi Bilmeyen Tadamaz

- Türkçe'de Emily Dickinson:
Gizli Cennet (Yayınevi: Artshop)
Seçme Şiirler : Ciltli - İngilizce Türkçe (Yayınevi: İş Bankası)
Emily Dickinson (Yayınevi: Faber and Faber )
Ve melekler Biliyor Ötesini (Yayınevi: Era)
Umutsuz Bir Aşkın Şairi (Yayınevi: İnsan Yayınları)
Tutku Denizi: Seçme Mektuplar(Yayınevi: Artshop)


(tr.wikipedia.org, fildisikule.8m.com, dergibi.com)

#25 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 18.06.2009 - 09:52

Ağaç

İlk yaprakları yeşeriyordu ağacın
Tomurcuk tomurcuk, tek tek.
"Alayım mı onları elinden?" dedi
Kırağı sürünerek.
Saçtan tırnağa titreyip ağaç
"Hayır" dedi, yalvararak,
"Çiçek açıncaya kadar
Onları rahat bırak."

Tomurcuklandı çiçekleri ağacın
Ötüştü bütün kuşlar.
"Alayım mı onları elinden?" dedi
Esintiyle rüzgâr.
"Hayır" dedi sallanırken ağaç,
Titremeden yaprak yaprak.
"Çiçek açıncaya kadar
Onları rahat bırak."

Yaz ortası sıcağında
Ağaç meyvesini verdi.
Çocuk dedi: "Toplayabilir miyim
Artık yemişlerini?"
Eğerken yüklü yapraklarını ağaç
"Tabii" dedi, "toplayabilirsin
Al hepsini,
Hepsi senin için."


Björnstjerne Martinius BJÖRNSON
Çeviri : L. Sami AKALIN






**********
Björnstjerne Martinius BJÖRNSON kimdir?

- Yaşamı:

Norveçli şair, hikâyeci, romancı, gazeteci, oyun yazarı ve politikacı.

8 Aralık 1832'de Kvikne'de doğdu.

Henrik İbsen, Alexander Kielland ve Jonas Lie ile birlikte 19. yüzyıl Norveç edebiyatının
dört büyük adından biri olarak kabul edilen Björnstjerne Martinius Björnson "Ja, vi elsker
dette landet" (Evet, Bu Ülkeyi Hep Seveceğiz) adlı şiiri Norveç ulusal marşı oldu.
Nobel edebiyat ödülüne layık görülen ilk İskandinav yazardır.

26 Nisan 1910'da Paris'te öldü.

- Yapıtlarından:
Arne (1859)
Digte og sante (Şiirler ve Şarkılar,1870)
Arnljot Gelline (1870)
Leonarda (1877)
Kaptejn Mansana (1879)
Lyset (1895)
Mary (1906)
Toplu Eserler/5 cilt (1910)

- Şiirlerinden:
Ağaç
Evet, Bu Ülkeyi Hep Seveceğiz

- Ödülleri:

Nobel Edebiyat Ödülü (1903)

(tuğrul asi balkar/siir.gen.tr)

Bu mesaj alsancakE24 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 18.06.2009 - 09:53


#26 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 22.06.2009 - 00:58

Kendini Aramak

Umutsuzca insan arıyorum.

Tünel karanlığını aydınlatmak için
Diyojen'in feneri solgun sönük.
Kalabalıklarda insan kayboluyor -
bataklıkta bir köpükçük sanki.
Yirminci yüzyılın sonunda
bu lanetli gezegenin
kalabalıklarında
gökteki yalnız Tanrı
insandan daha kolay bulunur.

İnsan arayıcısı -

altın arayıcısı,
iktidar arayıcısı
ve Tanrı arayıcısından
çok daha umutsuz bir uğraş.

Yapacağın biricik şey kalıyor -
kendi kendini aramak.

Umarım,
kendinde insan izi bulursun!

Blaga DİMİTROVA
Çeviri: Hüseyin MEVSİM





**********
Blaga DİMİTROVA kimdir?



- Yaşamı:
Bulgar şair Blaga Dimitrova 2 Ocak 1922'de Byala Slatina'da doğdu.

Çocukluğu ve ilkgençliği Veliko Tırnova'da geçti. Sofya Klasik Dil ve Edebiyatlar Lisesi'ni ve Sofya Üniversitesi Slav Filolojileri Fakültesi'ni bitirdikten sonra Moskova'da Maksim Gorki Edebiyat Fakültesi'nde öğrenimini sürdürerek filoloji bilimleri doktoru oldu. Septemvri (Eylül), Narodna kultura (Halk Kültürü), Bılgarski pisatel (Bulgar Yazarı) dergilerinde redaktörlük yaptı. 1967'de Vietnam Dayanışma Komitesi'nin sekreterliğini üstlenerek Vietnam'a gitti.1989'da Bulgar Parlamentosu'na seçildi. 1992-1993 yıllarında Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görev yaptı. Şiir, roman, oyun, deneme ve eleştiri alanında sayısız ürün veren Blaga Dimitrova; Herder Ödülü, Hristo G. Danov Ödülü, Polonya PEN-Merkezi Ödülü, German Krugge Ödülü gibi çok sayıda ödüle lâyık görüldü.

2 Mayıs 2003' te Sofya'da yaşamını yitirdi.

-Yapıtları:
The Born in Cornfields (Buğday Tarlasında Doğan, 1950)
Avalanche (Çığ, ırmak-şiir, 1971)
Impulses (Atılımlar, 1972)
How (Nasıl, 1974)
Gong (1976)
Forbidden Sea (Yasak Deniz, 1976)
Spaces (Uzaylar, 1980)
Voice (Ses, 1985)
Selected Poetry (Seçme Şiirler, 1986)
Speech and Sound (Konuşma ve Ses, 1987)
Labyrint (Labirent, 1987)
Beyond the Love (Aşktan Öte, 1987)
Between (Arasında, 1990)
Transit Key (Geçiş Anahtarı, 1991)
Night Diary (Gece Günlüğü, 1992)
Again from the Beginning (Yeniden Başlamak, 1993)
To the Edge (Sınırlara Doğru, 1996)
Signs (İşaretler, Seçme Şiirleri, 1996)
A Day of Life (Hayatın Bir Günü, 2001)
Early Poetry 1937 - 1956 (Erken Dönem Şiirleri 1937-1956, 2003)

- Şiirleri:
Anayurt
Ars Poetica
Bir Şiir Yazmak
Çok Boyutluluk
Çöller
Kadın Olmak
Kendini Aramak
Ölçü Birimleri
Otlar
Sonunda
Yoldaki Yalnız Kadın

(tuğrul asi balkar / siir.gen.tr)

#27 matahari

matahari

    ...Ney Neva Eyler...

  • Muhabirler
  • 2.440 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Gurup Şurup
  • İlgi Alanları:Kitap,müzik,spor ,kelime ve zeka oyunları...Genel kültür yarışmaları...

Gönderim zamanı 22.06.2009 - 01:13

Ellerine sağlık dost ortak,yine detaylı bir çalışma...Merak ettim ben şimdi;

Blaga DİMİTROVA' nın ''Kadın Olmak'' isimli şiirini..Nasıl anlatmış kimbilir bize kadın olmak nasıl bir his?
BİZ ÜÇ KİŞİ YAŞIYORUZ..BEN,KENDİM VE ŞAHSIM..

#28 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 23.06.2009 - 06:51

Şöyle bir şiir dost matahari3470 :

Kadın Olmak

Kadın olmak acı verir,
Bir genç kız olduğunuzda, acı verir,
Bir sevgili olduğunuzda, acı verir,
Bir anne olduğunuzda, acı verir,

Ama yeryüzündeki bütün acıların en dayanılmazı,
Bir kadının, bir gün biteceğini
Bilmeden çekmesidir
Bütün bu acıları…

Blaga DİMİTROVA
Çeviri: Kenan HANOK


#29 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 24.06.2009 - 12:31

Annemin Karnında

İlk evimdi
Yusyuvarlak
Acaba nasıldım diye
Sık sık sorarım kendime

Ayaklarım kalbinin üzerinde annecik
Dizlerim tam karaciğerine karşı
Ellerim kanala sıkışmış
Karnına doğru

Sırtım sarmal durumda eğri
Kulaklar dolu gözler boş
Kaskatı kıvrılmış
Başım ise neredeyse vücudundan dışarıda

Kafatasım deliğinde
Sağlığından
Kanının sıcağından
Babamın sıkıştırmalarından
Haz duyuyorum

Zaman zaman tuhaf bir ateş
Karanlık dünyamı aydınlatıyor
Kafatasıma inen bir şok beni rahatlatıyordu
Ve atılıveriyordum kalbine doğru

Dölyatağının iri kası
Beni sıkıştırıyordu o an
Ve kanınla suluyordun beni

Alnım hâlâ yumru yumru
Babamın dürtmelerinden
İzin vermek niye bunu yapmaya
Neredeyse boğazlanmaya

Ağzımı açabilseydim eğer
Seni ısırırdım
Konuşabilseydim biraz
Şöyle derdim:

Kahretsin, yaşamak istemiyorum!

Blaise CENDRARS
Çeviri : Gül İLBAY





**********
Blaise CENDRARS kimdir?



- Yaşamı:
İsviçre asıllı Fransız şair, roman ve deneme yazarı Blaise Cendrars 1 Eylül 1887'de
İsviçre'de La Chaux-de Fonds'da doğdu.
Asıl adı Frédéric Louis Sauser Cendrars'dır. Annesi İskoçyalı, babası İsviçreli'dir.
Babasının işleri nedeniyle çocukluğu Mısır, İngiltere, Fransa, İsviçre ve İtalya'yı
dolaşarak geçti. Ailesinin İsviçre'de Neuchâtel'e yerleşmesine karşın Cendrars
serüvenlerle dolu bir yaşamı tercih ederek tüm dünyayı dolaştı: Çin, İran, Sibirya,
Hindistan, Rusya, ABD, Kanada, Brezilya, Arjantin'i dolaştı.

Mücevher alım satımı, arıcılık, tarım işçiliği, savaş muhabirliği, oyunculuk,
senaryo yazarlığı, film yönetmenliği, yayıncılık gibi türlü işlerde çalıştı.
Birinci Dünya Savaşı'nda Fransa'da Yabancılar Lejyonu'na girdi,
savaşta bir kolunu yitirdi.New York'ta iken Les Pâques à New York
(New York'ta Paskalya) adlı yapıtı ile şair olarak ünlendi.

Cendrars'a göre "şiir, devinimin cesur, atak ve yepyeni yöntemlerle sözlere dökülmesi
ve birçok izlenimin aynı anda imge, duygu, çağrışım ve şaşırtıcı teknikleri içeren karmaşık
bir doku içinde, düzensiz ve aksak bir ritimle iletilmesi"dir. ABD'li yazar Henry Miller
Cendrars'ı "modern edebiyatın dehası" olarak nitelemiştir.

Cendrars, 21 Ocak 1961'de Paris'te yaşama veda etti.

- Yapıtları:
Les Pâques à New York (New York'ta Paskalya, 1912)
Prose du Transsibérien et de la petite Jeanne de France (Sibirya Ekspresi ve Fransalı Küçük Jeanne İçin Düzyazı, 1913)
Poésies Complètes de Blaise Cendrars (Blaise Cendrars'ın Tüm Şiirleri, 1944)

- Şiirleri:
Annemin Karnında
Beş Bucakta
Bombay Ekspresi
Büyük Fetişler
Sibirya Ekspresi ve Fransa Kralı İçin Düzyazı'dan
Trestle-Work
Yazmak

- Ödülleri:
1961'de Paris Kenti Büyük Edebiyat Ödülü


(Tuğrul Asi Balkar/siir.gen.tr)

Bu mesaj alsancakE24 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 24.06.2009 - 12:33


#30 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 29.06.2009 - 20:54

Fırtınadan Sonra

Hava, gelip geçen fırtınayla dolu.
Canlandı her şey, ve bir cennet ferahlığında solmakta
Leylak, bir tazelik akımını çekmede içine
Her yana dağılmış mor salkımlarıyla

Hava değişimi diriltti her şeyi,
Doldurmada çatı oluklarını yağmur;
Fakat gitgide aydınlığa doğru değişmede gök
Kara bulutların ötesi masmavi

Sanatçının eli daha bir güvenle
Arındırmada her şeyi tozundan, kirinden;
Yaşam, gerçeklik ve olup bitenler
Yepyeni çıkmada onun atölyesinden

Yaşanmış yarım yüzyılın anıları
Gelip geçen fırtınayla tersine dönmede şimdi,
Yüzyılımız çıktı vesayetinden onun
Geleceğe yol açmanın zamanı geldi

Yeni yaşamın yolunu arındıracak olan
Artık sarsıntılar ve dönüşümler değildir;
Bir şeylerle alevlenmiş ruhun
İçtenliği, fırtınaları ve cömertliğidir...

Boris PASTERNAK
Çeviri: Ataol BEHRAMOÐLU





**********
Boris PASTERNAK kimdir?


* Yaşamı:
Boris Leonidoviç Pasternak, SSCB'li şair ve romancı.
18 Şubat 1890'da Moskova'da doğdu.

Sanatçı bir aileden geliyordu. Bir süre müzik eğitimi gördü.
1909'da müzik eğitimini yarım bırakarak Moskova Üniversitesi'nde felsefe okumaya başladı. 1912'de
Almanya'ya giderek Marburg Üniversitesi'nde bir süre felsefe derslerini izledi. İtalya üzerinden
Moskova'ya döndü ve Moskova Üniversitesi'ndeki öğrenimini tamamladı.

Yapıtlarında doğa tutkusunu doğaya ilişkin imgelerle dile getirmiş, insan ve toplum sorunlarını kaynaşmış
bir bütünlük içinde yansıtmıştır. Pasternak bireyse lyaratıcılığın toplumsal eyleme boyun eğmek zorunda
kaldığı bir dönemde yetişmiş, şiirinde bireysel ve toplumsal yaşantıları organik bir bütünlüğe kavuşturmuş,
toplumsal sarsıntıları kendi benliğinde derinliğine yaşayarak çağının trajik gerçekliğini dile getirmiştir.
İmge ve sözdizimi açısından Rus şiirine getirdiği yeniliklerle geleneksel Rus şiirinin yalın biçimlerini
uzlaştırmıştır.

30 Mayıs 1960'da Peredelkino'da öldü.

* Yapıtları
- Roman:
Doktor Jivago (1957)

- Şiir:
Bulutlarda Bir Çift (1914)
Engellerin Üstünden (1917)
Kızkardeşim Hayat (1922)
Tem ve Çeşitlemeler (1923)
Hava Yolları (1924)
1905 Yılı (1927)
Teğmen Schmidt (1927)
İkinci Doğuş (1932)
Erken Trenler (1943)
Yeryüzü Enginliği (1945)

(Tuğrul Asi Balkar / siir.gen.tr)

#31 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 03.07.2009 - 20:56

Kaçak
-Cezayir Kurtuluş Savaşı'nda ölenleri anarak-

Efendi misiniz, kodaman mısınız ne,
bir mektup yazıyorum size,
bilmem vaktiniz var mı
okumaya bu mektubu.

Az önce verdiler elime
askerlik kâğıtlarımı,
savaşa çağırıyorlar beni,
diyorlar yola çık en geç çarşamba akşamı.

Efendi misiniz, kodaman mısınız ne,
dövüşmeye hiç istek yok içimde,
insancıkları öldürmeye gelmedim ben,
gelmedim ben bu yeryüzüne.

Sizi kandırmak değil niyetim,
ama söylemeden de edemem,
savaş ahmakların işi,
hem insanlar ondan hanidir bıktı.

Doğduğum günden bu yana
ölen çok babalar gördüm,
gidip dönmeyen kardeşler gördüm,
çocuklar gördüm iki gözü iki çeşme.

Ya analar ne çekti, ya analar,
bir yanda işi tıkırında bir avuç insan
bolluk içinde rahat yaşar,
bir yanda ölüm, çamur, kan.

İnsanlar tıkılmış dört duvar içine,
çalınmış neleri var neleri yok,
karıları, eski güzel günleri bütün.

Gün doğar doğmaz yarın
kapatacağım şırak diye kapımı
ölmüş yılların suratına,
alıp başımı yollara düşeceğim.


Aşacağım karaları, denizleri,
ne Avrupa'sı kalacak, ne Amerika'sı, ne Asya'sı,
dilene dilene hayatımı
şunu diyeceğim insanlara:

Üstünüzden atın yoksulluğu,
durmayın bakın yaşamaya,
hepimiz kardeşiz, kardeşiz, kardeş,
ey insanlar, ey insanlar, ey.

İllâki kan dökmek mi gerek,
gidin dökün kendi kanınızı,
size söylüyorum bunu da,
efendi misiniz, kodaman mısınız ne.

Adam korsunuz arkama belki de,
unutmayın jandarmalara demeye:
üzerimde ne bıçak var, ne tabanca
korkmadan ateş etsinler bana,
korkmadan ateş etsinler bana.

Boris VIAN
Çeviri : A. Kadir





**********
Boris VIAN kimdir?

- Yaşamı :

Fransız sanatçı Boris Vian 10 Mart 1920'da Ville d'Avray'de doğdu.
Küçük yaşlarda kalp yetmezliğine yakalandı.
1942'de yükseköğrenimini bitirerek maden mühendisi oldu.
Bir yandan mesleğini yaparken
bir yandan da yazın ve caz ile ilgilenmeyi sürdürdü. Kabarelerde şarkı söyledi,
oyunculuk yaptı. İkinci Dünya Savaşı sonrası Paris'in bohem ortamında yaşam
biçimi ve zekâsı ile ünlendi.

Yapıtlarında Vernon Sullivan ve Adolphe Schmürz
takma adlarını da kullanmıştır. 1947'de J'irai cracher sur vos tombes (Mezarlarınıza
Tüküreceğim) adlı romanı ile dikkati çekti. L'écume des jours (Günlerin Köpüğü,
1965) adlı yapıtında yozlaşmış ilişkiler içinde aşkı, ölümü, saçmalığı,yoğun bir düş
gücüyle dile getirir. Uyumsuzluk Tiyatrosu'nun en önemli yapıtları arasında yer
alan Les batisseurs d'empire, ou Le Schmürz (İmparatorluk Yaratanlar ya da
Schmürz, 1959) adlı oyunu ölümlü olmayı, ölümden kaçmayı ve korkmayı yabansı
bir gülmece tarzıyla anlatır.

7 Mayıs 1954'de ilk kez dönemin ünlü sanatçısı Mouloudji tarafından söylenen
Kaçak adlı şiiri 'vatandaşları ordudan firara teşvik ettiği' gerekçesiyle yasaklandı.
Bu şiir, daha sonra yine birkaç kez yasaklanmıştır.

23 Haziran 1959 günü Mezarlarınıza Tüküreceğim adlı romanının film galasında,
Cinéma Marbeuf' da kalp krizi geçiren Vian kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

Kısa süren yaşamında tiyatro oyunu, roman, şiirden başka yüz cıvarında kabare
oyunu, bale metni, dört yüz şarkı sözü, çok sayıda makale yayımlamıştır.

-Yapıtlarından :
Karıncalar (1946)
Mezarlarınıza Tüküreceğim (1946)
Pekin'de Sonbahar (1947)
Ve Bütün Çirkinler Öldürülecek (1947)
Kırmızı Ot (1950)
Yürek Söken (1954)
Asker Kaçağı (1955)
Generallerin Beş Çayı (1959)

- Şiirlerinden :
Kaçak

- Türkçe'de Boris VIAN :
Günlerin Köpüğü (E Yayınları)
Pekinde Sonbahar (Can Yayınları)
Yüreksöken (Can Yayınları)
Bir Karakedi İçin Blues (İmge Yayınları)
Mezarlarınıza Tüküreceğim (Akyüz Yayınları)
Savrulan Otlar Arasında (Güncel Yayıncılık)
Sıradan İnsanlar İçin Peri Masalı (Güncel Yayıncılık)

(Tuğrul Asi Balkar / siir.gen.tr)

Bu mesaj alsancakE24 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 03.07.2009 - 20:58


#32 DKNH

DKNH

    εїз Black Mamba 24 km/h hız yapar..

  • Muhabirler
  • 9.404 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Yok ki benim bir yedeğim

Gönderim zamanı 03.07.2009 - 21:16

boris vian ın şiir yazdıgını bilmiyordum
ama özellikle mezarlarınıza tükürecegim erotik edebiyat gelişimime epey faydalı bir eser olmustu :)
bir kitabını daha okumustum
hangisiydi unuttum eve gidince bakarım
ahhh gençligim geldi aklıma bi boris vian bi arthur miller
herkes penthause playboy okuyacak değil yaa :D :D
Gönderilen Resim
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....

#33 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 04.07.2009 - 08:48

İlginize sevindim dost Alinda...

Epey araştırdım ama bu şiirinden başkasına ulaşamadım.
Oldukça ilginç ve okundukça okunası bir yazar..Renkli bir kişilik.
Ve yaşamına koşut olarak hızlı/erken bir ölüm...

#34 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 08.07.2009 - 05:28

Ülkeye Dönüş

Anne
düşünüyorum da
eve dönersem bir gün
habersiz sabahın erken saatlerinde dönerim
yılların birikimi zenginlikler
demir atların sırtında
her yer, her şey mavidir hâlâ
usulca açarım kapısını arka avlunun
yaşlı Wagter havlar
sonra sallar kuyruğunu beni tanıyınca
ipince bir keman çalacaktır Fritz Kreiser
nasıl da iyi bilirsin anne
bu havaların getirdiği Viyana valslerini
pencerelere toplanmaya başlayacak insanlar
belki de uzaktan uzağa
gülümseyerek eğilecekler gecelikleri içinde
dirsekleri bir zamanlar üzerinde tepindiğim dizleri üzerinde
içerde çatlarcasına atacak annenin kalbi
(peki gözlüklerim nerede?)
birden uyanacak rüzgârın sersemlettiği baba
ama anne çoktan dışardadır
sabahlığı içinde ve al aldır yanakları

Anne
düşünüyorum da tıpkı böyle olacağım
Noel sabahında bir melezler korosu gibi
ağlayacağımızı ve çay içeceğimizi düşünüyorum
anne.

Breyten BREYTENBACH
Çeviri : Özdemir İNCE





**********
Breyten BREYTENBACH kimdir?


- Yaşamı:

Güney Afrikalı şair ve ressam.

1939 yılında Cape Town’da doğdu.

Cape Town Üniversitesi’nde güzel sanatlar okudu.
Afrikaans ve İngilizce dillerinde yazmaktadır. Gençliğinden itibaren politik mücadeleye atılan şair Milliyetçi Parti’nin ırkçı ve ayrımcı kanunlarına başkaldırdı. 1960’ların başlarında Güney Afrika’yı terk edip Paris’e yerleşti. Burada Vietnam asıllı bir Fransız’la evlendiği için geri dönemedi. Fransa’da ülkesinin ırkçı politikalarına direnmek için Okhela adlı direniş örgütünü kurdu. Güney Afrika’ya gizlice geçiş yaptığında yakalanıp 7 yıl hapse mahkum edildi. Albino Terörist’inin Gerçek İtirafları (1985) adlı eserinde bu süreci anlatmaktadır. Uluslararası örgütlerin de araya girmesiyle, 1982’de serbest bırakıldı.

İlk şiir kitabı 1964 yılında yayımlanan şairin yirmiyi aşkın şiir kitabı bulunmaktadır.
Birçok şiir kitabının yanısıra roman ve deneme yazıları sayısız dile çevrildi. Güney Afrika edebiyatının öncülerinden ve ayrıca ressam olan Breytenbach’ın eserleri Avrupa’nın sanat merkezlerinde sergilendi. Cape Town Üniversitesi’nde ziyaretçi profesör ünvanı olan şair, Goree Enstitüsü’nün müdürlüğünü yapmakla beraber, New York Üniversitesi’nde de yaratıcı yazarlık dersleri vermektedir.


- Yapıtlarından:
Katastrofes (1964)
Om Te Vlieg (1966)
Kouevuur (1969)
Lotus (1970)
Seisoen in die paradys (1975)
Voee Skrif (1976)

- Şiirlerinden:
Son Sığınak
Ülkeye Dönüş

(2009.istanbulsiirfestivali.org)

#35 DKNH

DKNH

    εїз Black Mamba 24 km/h hız yapar..

  • Muhabirler
  • 9.404 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Yok ki benim bir yedeğim

Gönderim zamanı 08.07.2009 - 13:23

boris vianın okudugumu bahsettigim ikinci kitabı ''derilerinizi yüzecegim'' di
Gönderilen Resim
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....

#36 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 09.07.2009 - 10:58

Başka Bir Uyanışta

Korku dolu çığlığım karman çorman
Düşlerimi savurdu da uyandırdı beni,
Çan sesine eşlik eden kuşların şakıması
Çiçeklenmiş otların üzerini yaladı geçti,
Düşümdeki dehşetin orta yerine
Sabahın altın ışıkları sızıverdi sessizce.

Bir gün öyle bir an gelecek ki
Şafak bile kurtaramayacak beni
Düşlerin gösterdiği yalanlardan
Başka avuntum da kalmayacak o zaman
O kasvetli karanlıkta kala yaza
Uyanmamayı tercih edeceğim bir daha.

Carl SPITTELER
Çeviren : Oğuz Yaşar A.





**********
Carl SPITTELER kimdir?


- Yaşamı:
İsviçreli şair Carl Spitteler 24 Nisan 1845'te Liestal'de doğdu.

Yapıtlarında kimi zaman Felix Tandem takma adını kullandı.
Rusya ve Finlandiya'da uzun yıllar özel ders vererek yaşamını kazandı. Ülkesine
döndükten sonra ilk önemli yapıtı Prometheus und Epimethus adlı mitolojik epik
şiiri yazdı. Öğretmenlik ve gazetecilikle yaşamını sürdürdüğü sonraki yıllarında
çeşitli yazın biçimlerinde -öykü, roman, güldürü, deneme, anı vb.- ürünler verdi.
1892'de, kendisine kalan miras sayesinde Lozan'a yerleşerek tüm zamanını
sanata verdi.

29 Aralık 1924'te Lozan'da öldü.

- Yapıtlarından:
Prometheus und Epimethus (Prometheus ile Epimethus, 1881)
Extramundana (Dünyadışı, 1882)
Balladen (Balad'lar, 1896)
Schmetterlinge (Kelebekler, 1889)
Der Olympische Frühling (Olimpos'ta Bahar, mitolojik destan,1900-1905)
Gras und Glockkenlieder (Çimen ve Çan Şarkıları, 1906)
Promethus der Dulder (Sabırlı Promethus, 1924)

- Şiirlerinden:
Başka Bir Uyanışta

- Ödülleri:
1919 Nobel Edebiyat Ödülü (Der Olympische Frühling (Olimpos'ta Bahar)

(Tuğrul Asi Balkar / siir.gen.tr)

Bu mesaj alsancakE24 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 10.07.2009 - 08:44


#37 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 14.07.2009 - 08:13

Dünyayı Taşıyor Omuzların

Bir gün gelir, "Tanrım!" diyemezsin artık.
Toptan bir temizlik zamanıdır.
Artık "Sevgilim!" diyemeyeceğin bir gün.
Çünkü boşunalığı kanıtlanmıştır aşkın.
Ve gözlerden yaş akmaz.
Ve ancak kaba işlere yarar eller.
Ve kuruyup kalır yürek.

Kadınlar boşuna çalarlar kapını, açmazsın.
Tek başınasındır, ışıklar söndürülmüş
ve karanlıkta parlar kocaman gözlerin.
Belli ki acı çekmeyi bilmiyorsundur artık.
Ve hiçbir şey istemiyorsundur dostlarından.

Kimin umurunda yaşlanmak, yaşlılık nedir ki?
dünyayı taşıyor omuzların
ve bir çocuğun elinden daha hafif dünya.
Savaşlar, kıtlıklar evlerde aile kavgaları
hayatın sürüp gittiğini kanıtlıyor
ve kimsenin özgür olamayacağını.
Bu gösteriyi acımasız bulanlar (o yufka
yürekliler)
ölmeyi yeğ tutacaklardır.
Bir gün gelir ölüm de işe yaramaz.
Bir gün gelir bir komut olur yaşamak.
Yalnızca yaşamak, hiç kaçış olmadan.

Carlos Drummond De ANDRADE
Çeviri: Cevat ÇAPAN





**********
Carlos Drummond De ANDRADE kimdir?


- Yaşamı:
Çağdaş Brezilya'nın en yetkin şairi olarak değerlendirilen ve 20. Yüzyıl Brezilya şiirini temelinden etkilemiş şair, edebiyat eleştirmeni ve gazeteci Carlos Drummond de Andrade 31 Ekim 1902'te küçük bir madenci kasabası olan Itabira'da (Brezilya) doğdu.

1925'te Belo Horizonte Eczacılık ve Odontoloji Okulu'nu bitirerek eczacı oldu ama sanatçılığı seçti. Brezilya Modernistleri denilen harekette yer aldı, Revista (Eleştiri) dergisinin kurucuları arasındadır. Brezilya kent insanını ve bu kentli insanların özgürlük ve saygınlık mücadelesi ile kırsal kesimden kente göçenlerin düş kırıklıklarını ve kapana kısılmış, anlamsız tekdüze yaşamlarını dile getiren şiirler yazdı, çok sayıda çeviriler yaptı.

17 Ağustos 1987'de Rio de Janeiro'da yaşamını yitirdi.

- Yapıtları:
Alguma Poesia (Biraz Şiir, 1930)
Poesias (Şiirler, 1942)
A Rosa Do Povo (Halkın Gülü, 1945)
Claro Enigma (Saydam Bulmaca, 1951)
A Vida Passada A Limpo (Yaşamda Yeni Bir Sayfa, 1959)
As Impurezas Do Branco (Saflığın Kirlilikleri, 1973)

- Şiirleri:
Şafak
Dünyayı Taşıyor Omuzların
José

(Tuğrul Asi Balkar / siir.gen.tr)

#38 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 17.07.2009 - 12:32

İnsanı Çocuklara Bölen Öfke

İnsanı çocuklara bölen öfke,
çocuğu eşit kuşlara bölen,
kuşu, küçük yumurtalara;
yoksulun öfkesi
bir zeytin taşır iki üzüme karşı.

Ağacı yapraklara bölen öfke,
yaprağı, eşit olmayan tomurcuklara bölen,
tomurcuğu, görünmez gözeneklere;
yoksulun öfkesi
iki ırmak taşır bir çok denize karşı.

İyiyi kuşkulara bölen öfke,
kuşkuyu, benzer kavislere bölen,
kavisi, umulmayan mezarlara;
yoksulun öfkesi
bir çelik taşır iki hançere karşı.

Canı bedenlere bölen öfke,
bedeni, benzersiz organlara bölen,
organı, sekiz düşünceye;
yoksulun öfkesi
bir yanardağ ateşi taşır iki kratere karşı.

César VALLEJO
Çeviri : Ülkü TAMER






**********
César VALLEJO kimdir?


- Yaşamı:
Perulu şair César Abraham Vallejo Mendoza 16 Mart 1892 tarihinde Peru'nun kuzey bölgesinde Santiago de Chuco'da doğdu

Trujillo Üniversitesi'nde hukuk ve edebiyat okudu.
İlk şiir kitabı olan Los Heraldos Negros'u 1918'de yayınladı. 1920'de sokak gösterilerine katıldığı için tutuklandı. 4 ay cezaevinde kaldı. Bu haksız tutuklanma onda uzun yıllar sürecek travmaya yol açtı. İkinci şiir kitabı Trilce yayınlandığında (1922) umduğu ilgiyi görmeyince düş kırıklığı içinde Paris' e gitti. Yoksulluk içinde yaşamını gazetelere yazı yazarak sürdürdü.

1925-30 yılları arasında Peru'da çıkan Mundial ve Variadades adlı dergilerde yapıtları yayımlandı. Paris'te Favorables-Paris-Poemas adlı bir derginin yayınına katkıda bulundu. 1928 ve 1929 yıllarında iki kez Rusya'yı boydan boya gezdi. 1930' da siyasal nedenlerle Fransa'dan sınır dışı edildi. Madrid'e geçti. Daha sonra 1933'de yine
Paris' e döndü. İspanyol İç Savaşı çıkınca yeniden İspanya'ya geçti ve Cumhuriyetçileri destekleyen cephede etkin olarak çalıştı. Ömrünün geri kalan günlerini Marsilya, Nice ve Paris' de geçirdi.

Çağdaş Latin Amerika Şiiri'nin en hümanist şairlerinden César Vallejo kendine özgü karmaşık bir şiir diliyle yoğun kişisel duygularını ve çağının sorunlarını yansıtan devrimci-mistik şiirler yazmıştır.

15 Nisan 1938 tarihinde Paris'te kendini aç bırakmak suretiyle intihar etti.

- Yapıtları:
Los heraldos negros (Kara Haberciler, 1918)
Trilce (1922)
Poemas humanos (İnsan Şiirleri, 1939, ö.s.)
Espana, aparta de mi este calis (İspanya, Uzaklaştır Benden Şu Kadehi, 1940)

- Şiirleri:
Âgape
Bir İspanyol Cumhuriyetçisine Ağıt
Gökyüzü Ve Toz
İnsanları Çocuklara Bölen Öfke
İspanya, Dikkat Et
Kara Taş Ak Taş Üstüne
Kitle
Yaşamanın En Tehlikeli Ânı

(Tuğrul Asi Balkar / siir.gen.tr)

#39 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 21.07.2009 - 01:02

Gelecek Ölüm - Gözleri Gözlerin Olacak

Gelecek ölüm - gözleri gözlerin olacak
sabahtan akşama dek, gözünü kırpmadan,
sağırcasına, eski bir vicdan acısı gibi
saçma bir alışkanlık gibi
ardımızdan kovalayan bu ölüm
gelecek bir gün
Boş bir sözden ayrımsız olacak gözlerin
aynada kendini gördüğünden ayrımsız her sabah,
suskun bir çığlık, bir sessizlik olacak.
Ey sevgili umut, o gün biz de bileceğiz
hem yaşam hem hiçsin sen bile, ey sevgili umut!

Herkese birdir bakışı ölümün
Gelecek ölüm - gözleri gözlerin olacak
bir alışkıyı bırakırcasına
ölü bir yüzün belirdiğini görürcesine aynada
kenetli bir dudağı dinlercesine
sessizce ineceğiz o dipsiz burgaca.


Cesare PAVESE
Çeviri : Bedrettin Cömert





**********
Cesare PAVESE kimdir?


- Yaşamı:
İtalyan şair ve yazar Cesare Pavese 9 Eylül 1908'de Torino cıvarında Santa Stefano Belbo'da doğdu.

Torino Üniversitesi'nde edebiyat öğrenimi gördü. 1930'da mezun olunca dil ve edebiyat öğretmenliği yaptı. Einaudi Yayınevi'nin kurucuları arasında yer aldı. Şiir ve romanın yanı sıra ABD edebiyatından çok sayıda çeviri ürünler verdi. La Cultura dergisinin yayın yönetmenliği sırasında faşizme karşı çıkan yayınları nedeniyle 1935'te tutuklanarak sürgüne gönderildi.

Sağlık sorunları nedeniyle İkinci Dünya Savaşı'na katılamayan Pavese bu dönemi kızkardeşinin yanında Piemont bölgesinde geçirdi. 1950'de Tra donne sole (Yalnız Kadınlar Arasında) adlı romanı ile Strega Ödülü'nü kazandı.

Yazın dünyasına şiirle başlayan Pavese, 1936'da yayımlanan Lavorare stance (Çalışmak Yorar) adlı yapıtında öznel olmayan, lirizmden uzak ve düzyazı özellikleri taşıyan bir çeşit öykü-şiir yaratmayı , günlük konuşma dili kuşatmasında çağdaş yaşamın insanı içine düşürdüğü acımasız ve derin yalnızlığın boyutlarını anlatmayı amaçlar.

Pavese, 27 Ağustos 1950'de etkisinden bir türlü kendini kurtaramadığı ölüm saplantısına yenik düşerek ününün doruğundayken yaşamına kendi eliyle son verdi.

- Yapıtları:
Lavorare stanca (Çalışmak Yorar, 1936)
Verra la morte e avra i tuoi occhi (Ölüm Gelecek ve Gözleri Gözlerin Olacak, 1951,ö.s.)

- Şiirleri:
Çalışmak Yorar
Gelecek Ölüm - Gözleri Gözlerin Olacak
Ölüm Gelecek Ve Senin Gözlerinle Bakacak

(siir.gen.tr)

Bu mesaj alsancakE24 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 21.07.2009 - 01:09


#40 alsancakE24

alsancakE24

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.849 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 26.07.2009 - 04:58

Taslak

Lombardy kavakları geçirdi kışı
Boz-bulanık göğün altında,
Ne kuş kalmış,
Ne bir esinti,
Oradaki ve buradaki
Yuvaların
Tümü
Yaralı sanki.

Cevahir SİPAHİ
Çeviri : Tuğrul Asi BALKAR





*****
Cevahir SİPAHİ kimdir ?


- Yaşamı:
Arnavut şair Cevahir Sipahi (Xhevahir Spahiu) 1945'te Skrapari bölgesi yakınlarında Malind köyünde doğdu. Tirana Üniversitesi'nde Arnavutluk Edebiyatı öğrenimi gördü. Şair, gazeteci, öğretim görevlisi, yayımcı, oyun yazarı olarak çalıştı. 1993'te Arnavutluk Yazarlar Birliği (Albanian Writers' Union) sekreterliğine getirildi, 1998'den beri de başkanlığını yürütüyor.

- Yapıtları:
Borxhet e mia (Borçlarım/Suçlarım)
Fjala (Sözcük)
Udhëtimet e mia (Gezilerim)

- Şiirleri:
Gezilerim
Irmağın Diliyle
Kosova
Pazar Günü Taksileri
Senin İçin
Seninle Birlikte Olmak
Sonsuzluk
Sunu
Tarih
Tarihimiz
Taslak
Tilkiler
Uyanmaya Geç Kalmak

(siir.gen.tr)

Bu mesaj alsancakE24 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 10.08.2009 - 12:30






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli