İçerik değiştir



- - - - -

TÜDERİN BAKANLA GÖRÜŞMESI(ALINTI)


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 BLooD-

BLooD-

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 12 Mesaj

Gönderim zamanı 19.11.2005 - 09:37


Tüder önderliğinde Bakan'la görüşüldü:

Alıntı:
Arkadaşlar merhaba.

Biliyorsunuz bu sabah itibariyle astalavista üstadım tarafından sıcak yatağımdan kaldırılarak hazırladığı rapor taslağını bana gönderdi. Ben inceledim ve saat 12.00'de bürosunda buluştuk. Rapora son şeklini verdik. Bu sırada TÜDER'den Engin hanım aradı ve buluşma yerini söyledi.

Saat 15.00'da önce TÜDER yetkilileri ile buluştuk (Telekomünikasyon Kurumu önünde). TK yemekhanesinde karşıklı fikir alışverişinde bulunarak yazdığımız rapor çerçevesinde de tüm sorunlarımızı TÜDER'e aktardık. Daha sonra Telekomünikasyon Kurumu Başkanının odasına giderek onunla da görüştük (Tayfun Acarer) ve Raporun bir suretini ona da vererek konu hakkında bilgi verdik.

Bu görüşmelerde şunu anladık ki Telekom'un yapacağı tarifelere izin verme makamı kesinlikle Telekomünikasyon Kurumu'dur. Dolayısıyla bu kurumu yanımıza alma gereğini hissettik. Telekomünikasyon Kurumunun da bizim bir muhatabımız olduğu konusunda hem fikiriz.

TK Başkanı raporu okuyacağını söyledi. Ve aldığımız izlenim yeni bir tarifenin yapılması konusunda onların da bizimle hemfikir olduğu yönündedir. Orada görüşmeler sırasında bakan beyin Tunus'tan İstanbul'a döndüğünü ve İstanbul'da kalacağı halde bizimle randevusunun olduğunun hatırlatılması üzerine Ankara'ya geldiğini bizi kabul edeceği bilgisi geldi. Bu sırada saat 18.00 idi.

Bu arada Bakanı beklerken Telekomünikasyon Kurumunda Zaman Gazetesi muhabirine de beyanat verdik. Karşımızda tek bir gazetenin muhabiri olmasına rağmen, muhabirin beyanından medyanın ADSL konusunu tamamen yanlış anlaşıldığını, bizim açıklamalarımızdan sonra hayretler içerisinde kaldığını belirtti. Ve olayın medyada bu kadar ayrıntılı bilinmediği ve yanlış algılandığını da muhabirin vermiş olduğu bilgilerden öğrenmiş olduk.

Daha sonra iki araçla Ankara'nın iş çıkışı trafiğini yara yara Ulaştırma Bakanlığına geçildi. Burada bir süre bakan bey beklendi ve bu arada müsteşarına (ki bu müsteşar bakan beyin Telekom ve ADSL konusundaki danışmanı) bilgi verildi. Ve müsteşar notlar aldı. Bu sırada bakan bey içeriye girdi. Hoşgeldiniz faslından sonra Engin Hanım konuşmaya başladı.

Öncelikle Tüder başkanı Engin hanım, kendisine gelen binlerce şikayet dolayısıyla Telekom'un verdiği hiçbir hizmetinden (özellikle ADSL ve telefon) memnun olmadığını belirtti. Telekom'un kullanıcıya ADSL paketi sattıktan sonra hiçbir müşteri hizmeti veremediğini, sözleşmelerin tamamen üstünkörü hazırlandığını, tek nüsha olarak kullanıcıya verilmediğini, özellikle kotasız kullanıcıların limiti aştıklarında ne ödeyeceklerine ilişkin hiçbir hüküm ve bilgi olmadığını söyledi.

Bu konuşma çerçevesinde, söz limit aşıldığında eski tarifede üst sınırın 62,5 YTL olduğunu, fakat bu yeni tarifeye göre ne alınacağının belirsiz kaldığı belirtildi. Bu söz üzerine Bakan bey hiddetlendi ve olur mu öyle şey yine eski fiyattan limit aşımı ücreti üst sınırı ödenir dedi. Fakat biz ısrar edince derhal Mehmet Ekinalan'ı bulun ve bana bağlayın diye talimat verdi sekreterine. İki saniye sonra Ekinalan telefondaydı Sayın bakan telefonu konferans görüşmeye açtı ve bizim bu yeni tarife ile ilgili üst sınır durumunu telefondaki Ekinalan'a da anlatmamızı istedi.

Biz durumu anlatınca Ekinalan önce yeni tarifeden fiyatları okudu ve limit aşıldığında ödenecek miktarı söyledi. Bundan sonra kullanıcılardan limit aşımı olduğunda 99 YTL üzerinden fiyatlandırmaya gidileceğini ve 125 milyon civarında üst sınır limit aşımı ücreti alınacağını söyleyince bakan daha da hiddetlendi ve bu durumun sözleşmede yazıp yazmadığını sordu.

Bu sırada Ekinalan "ama efendim hiç limit aşımı olmuyor zaten" deyince biz hep bir anda hayır, yanlış bilgi veriliyor, kabul etmiyoruz dedik ve hatta orda ben hayır efendim ben aşıyorum ve mağdur oluyorum dedim. Bunun üzerine Ekinalan sustu ve "bizimle de gelsinler görüşsünler" dedi.

Bakan bey bunun üzerine bu işe kesin bir çözüm bulmasını istedi ve şaka yollu "yoksa oraya gelirim, kavga ederiz" dedi. (Biz haftaya Ekinalanla da görüşmeye gidiyoruz bunun da bilgisini buradan veriyorum).

Telefon kapandıktan sonra bakan beye eğer bu işe bir çözüm bulunmazsa büyük bir eyleme gidileceği söylenince bakan beyin vücut dilinden ve söylediklerinden böyle bir eylemin yapılmasının taraftarı olmadığını söyledikten sonra ADSL konusunda bize genel açıklamalarda bulundu. Biz de kendisine 24 GBit çıkışımızın olduğunu, bunun en yoğun olduğu zamanlarda 14 GBit'nin kullandığını belirtmemiz üzerine bakan 24 GBit çıkışın tamamen kullanılmadığını, güvenlik ve çeşitli sebeplerle en az % 30'unun ayrık tutulduğunu, kullandırılmadığını belirtti ve cep telefonlarının zor günlerde örneğin depremlerde kilitlendiğini ve iş göremediği örneğini verdi.

Devamında, her sektörde bu tür sıkıntıların yaşandığını, bu sektörde de bir sıkıntı yaşandığını ve bunun normal karşılanması gerektiğini, kendisinin kişisel çabalarıyla ve özellikle Telekomünikasyon Kurumu'ndan gelen olumsuz görüşlere rağmen 2003 yılında ADSL hizmetini başlattıklarını, devlet olarak ticari kurumlar gibi hizmet veremediklerini, bu işte başarısız olduklarını, Telekom'u da sırf bu sebeplerle özelleştirdiklerini (sürekli hizmetin tıkanması), devlet olarak çeşitli yasalar nedeniyle 2 ayda zor karar aldıklarını (bizde bu konuda hem fikiriz) oysa özelleştirme sonrasında şirketlerin bir gecede karar alabileceğini, dolayısıyla biraz sabırlı olmamızı belirtti.

Ayrıca, özelleştirme sonrasında hizmetin daha iyiye gideceğini söyledi. Bunun yapılıp yapılmayacağını izleyeceklerini ve bu yapılmadığı taktirde en şiddetli tedbirlerin alınacağına dair söz verdi.

Laf döndü dolaştı ve astalavista üstadım "efendim geçen sene herkesi ayrım yapmadan 256' ya geçirdiniz bu sene de söz vermiştiniz ve herkesi 256'dan 512'ye limit ve kotayı da arttırarak geçirecektiniz. Kısacası biz bu sözünüzün tutulmasını istiyoruz ve özetle bu toplantının amacı da budur" dedi.

Bunun üzerine Bakan hazırladığımız raporu açtı ve incelemeye başladı. Biz hemen raporun son sayfasında bulunan ve Takaya'nın internet sayfasından aldığımız dünyadaki internet fiyatlarını açıklayan tabloyu gösterdik.

Önce Japonya örneğini verdim fakat kabul etmedi bu örneği. Biz Japon'larla bir miyiz dedi. Ben de hemen Bulgaristan ve İran örneğini verdim. İran'da zaten internet yok dedi. Ben de evet orada internet cafeler yok bu yüzden kullanıcılar gizli olarak evden bağlanıyor ve özel yöntemlerle dedim. Sonra da İngiltere, İtalya ve ABD'deki 2048 KB bağlantının fiyatı ile bizdeki 202 $'lık 2048 Kbps'lik hızı fiyatını karşılaştırarak anlattım. Buna çok şaşırdı.

Kendisine daha sonra genel taleplerimizi ilettim.

Öncelikle, 59 milyon bağlantı ücretinin fahiş olduğunu ve bunun kabul edilemeyeceğini söyledim. Kendisi bağlantı ücretinin kullanıcılardan 1 yıla yayılarak alındığını belirterek, alınsa bir mahsuru var mı dedi. Bende var diyerek itiraz ettim. Bu ücretin hiçbir işlem yapılmadan alındığını, ücretin en fazla 15-20 YTL olabileceğini, çünkü bu ülkenin ekonomik şartlarının ancak bunu karşılayacağını söyledim. Bunu kabul etti. Ve bu konuyla da ilgileneceğini söyledi ama Bakan, bu ülkenin de bir gerçekleri olduğunu, Telekom gibi kurumların devletin ekonomisine katkıda bulunduğunu ve bunun bir makro ekonomi siyaseti olduğunu da belirtmeden geçemedi. Ama ben yine de bu ücretin fahiş olduğunu ve indirilmesi gerektiği konusunda ısrar ettim.

Daha sonra ikinci talep olarak sınırsız kullanıcıların 256 KB'den 512'ye ayrım yapılmadan çıkarılması yönünde talebimizi ilettim. Bu yeni tarifenin 256 sınırsızları mağdur ettiğini bu kişilerin oranının % 8'de kaldığını söyledim. Bunun üzerine bakan, bu sınırsız kullanıcılar internet kafe sahipleri diyerek itiraz eder gibi oldu. Ben de 256 sınırsız bağlantı ile bir internet cafe açılamayacağını, bu hızın çok yetersiz olduğunu ve zaten internet cafelerin 1024 veya 2048 bağlantıyı seçtiklerini ve yeni tarifede de 2048 bağlantı ile ilgili hiçbir değişikliğin olmadığını, mağdur olanların yalnızca 256 sınırsız kullanıcılar olduğunu söyledim.

Bu çerçevede yapılan konuşmalardan sonra, kotalı kullanıcıların kotalarının kesinlikle yetmediğini, bu kotaların da kesinlikle arttırılması gerektiğini ilettim. Bakan bey bunu kabul ederek bütün bu söylediklerimle ilgileneceğini ve bizzat takip edeceğini söyledi. Söz veriyor musunuz? diye sorunca artık beni çok gaza getiriyorsunuz diyerek şaka yollu gülümsedi. Bununla birlikte kesin söz verdiği bir konu vardı. O konu da 2006 tarihi itibariyle Wimax sistemine geçilmesiydi. Bakan 2006 yılında kesinlike WIMAX sistemine geçileceğini, bunun bütün forumlarda herkese duyurabileceğimizi belirterek asıl konumuzla ilgili olarak da, Tarifede bir hata yapıldığını, bunu düzeltilmesi gerektiğini bildiklerini ama bunun biraz zaman alacağını, sabretmemiz gerektiğini, hiç kimseyi mağdur etmeyeceklerini, vatandaşın başının üzerinde yeri olduğunu, dolayısıyla tarife ile ilgili olarak gerek OGER gerekse Telekom yönünden çözüme gidilmesi ve 256 sınırsızların 512 sınırsıza yükseltilmesi için uğraşacağını belirtti. Şakalaşıldı, çikolatalar yenildi. Muhabbet edildi. Ve sonra veda edilip ayrıldık. Bundan sonra Tüder ile bakanlık önünde ayaküstü yaptığımız kısa görüşmede önümüzdeki hafta içinde Mehmet Ekinalan'la da görüşmeyi kararlaştırdık ve ayrıldık.



Bakan hakkında izlenimlerimiz :
Öncelikle saat 12:00-12:30 civarında bakan beyin uçağının Tunus'tan hava şartları sebebiyle kalkamadığını öğrendik ve moralimiz bozuldu. Daha sonra TK'daki görüşmeler sırasında Bakan beyin uçağının İstanbul'a indiği ve Bakan beyin İstanbul'da kalmasının zorunlu olduğu ve belki TÜDER'le İstanbul'da Cumartesi günü (yarın) görüşebileceği bilgisi geldi. Engin hanım Bakanın müşavirine telefon açtı ve gerek dernek olarak gerekse DP ve diğer forumlardan binlerce kişinin bu randevunun sonuçlarını beklediğini ve bu kişilere ne cevap verileceğini bilmediğini belirtti. 5-6 dakika sonra tekrar haber geldi ve Bakan beyin sırf bizim toplantı için İstanbul'da kalmaktan vazgeçerek 1 saatliğine Ankara'ya gelerek toplantıyı yapmak istediğine dair telefon aldık. Bu olay bakanın konuyu ve bizi ciddiye aldığının en büyük göstergesidir. Bakan bey bizimle görüştükten sonra İstanbul'a geri döndü.

Toplantı sırasında da Bakan beyin gerçekten bizler yönünden samimi olduğunu gözlemledik. Özellikle ben sorunları aktarırken çok dikkatli dinledi ve ilgilendiğini tavır ve sözleriyle belli etti.

Dolayısıyla arkadaşlar, bu görüşme başarılı olmuştur. Gazamız mübarek olmuştur. Biz inandık ki bakan bey gerçekten bu konuyla ilgili ve bu konuyu kullanıcılar lehine en iyi şekilde çözmek istiyor. Evet sonuç itibariyle yapmamız gereken çok önemli bir kaç iş var:

1-Sayın Bakanın mailini teşekkür mesajları yağdıralım. sebebi yukarıda satır aralarında var.

2-Tarife konusunda Telekomünikasyon Kurumu (TK)'nun da önemli ve karar alınmasında etken bir Kurum olduğu için bu Kurumun da mail yağmuruna tutulması,

3-Bildiğiniz gibi bizim TeLeKoM'u da hiç yılmadan, hiç durmadan mail yağmuruna tutmak.

Şimdilik bu kadar.
Alıntı Bitti.


Bakan'a sunulan rapor aşağıdaki gibidir:

RAPOR





RAPORUN KONUSU

İnternet - İnternete Erişim – Kota ve Yeni Tarife


RAPORU SUNAN
Tüketiciler Derneği
Kotasız Bağlantılı İnternet Kullanıcıları Platformu



RAPORUN SUNULDUÐU MAKAM
Ulaştırma Bakanlığı
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali YILDIRIM





Rapor Tarihi
18 Kasım 2005









GİRİŞ

Bilişim teknolojileri, sanayi devriminden daha köklü bir şekilde dünyayı yeni bir toplum biçimine taşımakta ve yaşamın tüm boyutlarını değiştirmektedir. Bu bağlamda Avrupa’nın dünya ekonomisindeki avantajlı konumunu sağlamlaştırmaya yönelik siyasal bir girişim olan “e-Avrupa, e-Devlet” projesi, her bireyi, evi, okulu, iş yerini ve devlet dairesini internet’e taşımayı amaçlamaktadır. Küresel dünyanın her alanda önemli bir üyesi olan ülkemizin de bu değişimi kullanarak, güçlü toplum - güçlü devlet konumuna geçebileceği artık bilinen bir gerçektir.

Diğer bir gerçek ise çeşitli raporlarda, Bilgi Toplumu endekslerinde, internet kullanımı raporlarında, ülkemizin internet hizmetleri'nde geride kaldığıdır. Herkes tarafından kabul edilen bu gerçeğin, alt yapı sorunlarından, vergilendirme ve fiyat politikalarına kadar uzanan çeşitli sebeplerine bu Ön Raporda yer verilmemiştir. Bununla birlikte, aşağıda yeri geldikçe bu sebeplerden bazılarına atıfta bulunulmuştur.







MEVCUT DURUM

Bilişim teknolojileri içinde internetin birinci derecedeki önemi, bütün boyutları ile birlikte Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali YILDIRIM tarafından da bilinmekte, Sayın YILDIRIM’ın bu konuda yaptırdığı çalışmalar ve atılımlar şüphesiz takdir edilmektedir.

Nitekim, geçen yıl, Sayın Bakanımızın girişimleri sonucunda, en düşük ADSL bağlantı hızı ücret artırımına gidilmeden iki misline çıkarttırılmıştır. Sayın Bakanımızın bu yıl içinde de en düşük ADSL hızının 256 Kbps’den 512 Kbps’ye çıkarılacağı ve dolayısıyla en düşük bağlantı hızı 512 Kbps’ye yükselirken, bu hızdaki bağlantının fiyatı kotasız kullanım için 99 YTL’den 49 YTL’ye ineceği müjdesini vermiştir.

Ancak, Türk Telekom’un (1 Kasım 2005 tarihi itibariyle açıkladığı) Tarifesinde, yalnızca kotalı eski kullanıcılar için düzenleme yapıldığı; bu kullanıcıların kota miktarlarının sabit tutularak hızlarının artırıldığı ve yeni kotaların getirildiği görülmüş, buna karşılık 256 Kbps bağlantı hızında kotasız (sınırsız) kullanıcılar için her hangi bir düzenleme yapılmamıştır.

Bu durum, önceleri kamuoyu tarafından 256 Kbps kotasız kullanımın uygulamadan kaldırıldığı, interneti kotasız kullanmak isteyenler için artık 512 Kbps hız fiyatı olan 99 YTL’den bağlantı hizmeti verileceği ve hatta sözleşme süresi sonunda kotasız kullanıcıların kotalı sisteme aktarılacağı şeklinde algılanmış ve bu duruma kamuoyundan haklı bir tepki gelmiştir. Bu haklı tepkiler karşısında Türk Telekom, 256 Kbps kotasız bağlantının mevcut 49 YTL.’lik fiyatla devam edeceğini açıklamıştır.

Ancak, son mevcut uygulamada 256 Kbps kotasız internet kullanıcıları, özellikle Sayın Bakanımızın yıl içinde birkaç kez fiyatı aynı kalmak kaydıyla hız artışı yapılacağı müjdesine rağmen, hız artışının kendileri için yapılmamış olmasında haksızlığa uğradıklarını düşünmektedirler.

Böyle düşünülmesinde, bazı yöneticilerimizin, internet kullanıcılarımızı biraz da bilinçsiz ve bilgisiz görerek, diğer ülkelerde uygulanan fiyatlar, bağlantı hızları ve sair konularda ister istemez yaptıkları gerçek olmayan açıklamaları da etkin olmuştur. Şöyle ki:

►► Türk Telekom'un sunduğu ADSL hizmetinin, Avrupa standartlarına göre hem daha düşük kapasite verildiği hem de fiyat yönünden daha yüksek ücretler uygulandığı bir gerçektir. Dünyadaki internet erişim fiyatlarının ve hızlarının Türkiye'ye oranla ortalama 25 kat daha ucuz ve hızlı olduğu bilinmektedir. Bir yöneticimiz tarafından verilen örnek Avrupa’daki en pahalı bağlantıdır ve üstelik ülkemizdeki internet hızından 4 kat hızlıdır.

►► 1 Kasım 2005 gününden itibaren uygulamaya konulan yeni tarifede en düşük hız; kotalılar için 512 Kbps’ye çıkartılırken, toplam abone sayısının binde 7’si olan yaklaşık 10 bin kotasız kullanıcı için herhangi bir hız artırımı yapılmaması, “eşitlik” yönünden de tepki almış olup, gerçekten bu durum hukuka da aykırıdır. Bu bağlamda kotasız kullanıcılar mağdur edilmiştir. Ve bu mağduriyetleri halen giderilmemiştir. Yöneticilerden bu konuda da bir cevap alınamamaktadır.


►► Kotasız 256 Kbps kullanıcıları için 6 GB kotalı internet bağlantısı önerilmiş ise de kullanıcılar, kendisine hangi bağlantı tipinin uygun olduğunun, ne kadar bant genişliği gerektiğinin, hatta bu bant genişliğine ne kadar ücret vermeleri gibi konularda bilinçlidirler.

Bir Yöneticimiz tarafından yapılan açıklamada 24 Gbit olan yurtdışı internet çıkışının en yoğun anında bile 14 Gbit'inin kullanıldığının belirtilmesi karşısında, kullanıcıların kafasında, kullanıcılara neden Mbit seviyelerinde hız sağlanmadığı sorusu oluşmuş ve kullanıcılar yöneticiler tarafından yapılan açıklamalarda samimi olmadıkları görüşüne kapılmışlardır.

►► Kotasız kullanıcıların korsan kullanımla suçlanması tepkinin büyümesinde etken olmuştur. Halbuki kotasız kullanım Türk Telekom tarafından kullanıcılara arz edilmiş bir hizmet türü olup bir kullanıcının ücretini ödediği halde kendisine tanınan bu hakkı sonuna kadar kullanmasını korsan kullanım çerçevesinde değerlendirilmesi kullanıcılara karşı yapılmış bir saygısızlıktır.


NEDEN KOTASIZ BAÐLANTI?

Dünyada, ülkemizde de olduğu gibi limitli/limitsiz ayrımı elbette ki bulunmaktadır. Normal bir kullanıcı internetten hiçbir dosya indirmese bile gün içinde girdiği web sayfalarından belli dosyaları kendi bilgisayarına alır. Bu da bir internet trafiğinin oluşması anlamına gelir. Ortalama bir kullanıcı bir aylık zaman sürecinde internete günde 3 saat bağlansa, sadece web sayfalarına baksa ve hiçbir dosya indirmese bile en az 500 - 600 MB’lık bir trafik oluşturur. Buna bir iki dosya, mail alıp gönderme ve video konferans yapmayı da eklerseniz bu rakam 1 - 1.5 GB’a çok kolay çıkabilir.

Her geçen gün kalitenin ve hızın arttığı internet ortamında, bundan 5-6 yıl öncesine kadar, e-posta ekinde 1 MB’lık bir dosya gönderilemezken, günümüzde bu 8-10 kat artmıştır.

Eskiden sıkıştırılarak izlenen örneğin Quicktime formatındaki bir film fragmanı, bu gün High Definition (Yüksek Çözünürlük) seçeneğine sahip olarak 200-250 MB büyüklüğünde olabilmektedir.

Bilgiye ulaşmanın artık çok önemli olduğu günümüzde birçok yabancı dergiye online abone olup PDF formatında her biri 15-30 MB boyutunda dergi indirilebilmektedir.

Konuyla ilgili yapılan bir araştırmada aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır ;

256 KB’lık bir bağlantı hızı ile dünyadaki herhangi bir TV kanalın yayını internetten izlenemez. İzlenebilse bile öncelikle aksak ve kötü bir izlenim yaşanacaktır. Çünkü 256 KB bağlantıda, en iyi alt yapı şartlarında televizyon seyretmek için 27 KB'lık bir trafik gerçekleştirilse bile 1dakika içinde yapılacak download miktarı 27 KB x 60 sn = 1620 KB olacaktır.

TV Kanalının 1 ay boyunca günde 1 dakika seyredildiği varsayıldığında download miktarı : 1620 KB x 30gün = 48600 KB = 47,46 MB olacaktır.

Günde 1dakika TV seyretmek mümkün olmayacağına göre günde en az 1 saat seyredildiği takdirde : 47,46 MB x 60dakika = 2847,6 MB = 2,78 GB download yapılmış olacaktır.

Başka bir anlatımla günde sadece 1 saat internetten TV seyredilmesi halinde mevcut uygulamada tahsis edilen kotanın % 92,66’sı kullanılmış olmaktadır.

Dolayısıyla, mevcut uygulamada belirlenen kotaların hiçbir bilimsel temele ve araştırmaya dayanmadığı ortadadır.

Telekom’un özelleştirilmesi sonucunda, Oger Telecom, tarafından yapılan açıklamada, gelecek için yatırım yapılacak ana alanın “genişbant internet” (broadband) olacağı, ADSL kullanımının yanı sıra Türk Telekom'un yeni dönemde, içerik hizmetine de yoğunlaşarak, internet üzerinden film ve müzik indirilmesini içeren servislerin Türkiye'de kullanıcıyla buluşacağı belirtilmiştir. Yapılan bu açıklama ile halen mevcut uygulamanın taban tabana çelişkili olduğu açık olup yukarıdaki görüşleri teyit etmektedir.

Elbette ki bazı kullanıcılar için belirlenen kotalar, kullanım amacına bağlı olarak yeterlidir. Ancak unutulmaması gerekir ki diğer bütün kullanıcılar kotasız bağlantıya ihtiyaç duyarlar. Çünkü :

İnternet yaşantımızı en azından matbaa, buharlı makine, demiryolu ve elektrik kadar değiştirmiştir. İnternet, artık yalnızca çok önemli bir iletişim aracı değil, birçoğumuz için gündelik yaşamın bir parçası haline gelmiştir.

Küresel bilgi aktarımının, tüm dünyada sosyo-kültürel sınırları kaldırıp zaman ve mekanı görkemli bir yarış ve rekabet alanına dönüştürdüğü çağımızda bilginin emeğini ön plana çıkaracak ve toplumun ortak aklını evrensel bilgiyle örtüştürecek gelişimin sistemli felsefesini yaratılması şart haline gelmiştir.

Bu bağlamda, devletimizin önemli hedeflerinden biri, dünya üzerindeki bilgiye en çabuk, en doğru şekilde ulaşmak ve bu bilgiyi işleyerek toplum tarafından mümkün olan en geniş ölçüde paylaşılmasını sağlamaktır. Bu yaklaşım, toplumumuzun dünyadaki saygınlığını artıracak ve bu alandaki ihtiyaçları en iyi şekilde yanıtlayarak yaşamını kolaylaştıracaktır.

Bu gün gelinen noktada doğal olarak, internetin toplumsal ve bireysel etkileri de sorgulanmaya başlanmış ve bazı görüşlerde, internetin insanları birbirlerinden uzaklaştıran, yüz yüze iletişimi ortadan kaldıran ve bağımlılık yapan bir olgu olduğu değerlendirilmiştir.

Ayrıca, internetin yoğun kullanımının çoğu insanda bir alışkanlık haline geldiğini söyleyen çevreler de, internet kullanımının kısıtlanması gerektiğini dile getirmişlerdir. Bu görüşü daha da ileri taşıyan bazı psikologlar ise, internet alışkanlığını saplantı olarak tanımlamışlar ve bu saplantının kişinin ailesi ve çevresi ile olan ilişkilerini de olumsuz etkileyeceğini öne sürmüşlerdir
Kimi çevreler tarafından dile getirilen internetin bu mahsurlarında temel unsurun hız-zaman faktörü olduğu tartışmasızdır. Düşük hızda bağlanan bir kullanıcının bilgisayar başında daha çok zaman geçireceği ve yukarıda sayılan mahsurların ortaya çıkacağı bir gerçektir. Bu bağlamda devletin, kişinin ve toplumun sağlığını tehlikeye düşürmeyecek tedbirleri alma görevi de ön plana çıkmaktadır.

Muhakkak ki günümüzde internetin olmazsa olmaz niteliği karşısında, yeterli bağlantı hızının yukarıda sayılan kişi ve toplum sağlığı ile ilgili mahsurları ortadan kaldıracağı, dolayısıyla insanların birbirinden uzaklaşmalarını değil, daha da yakınlaşmalarını olanaklı kılacağı açıktır.

Sınırları olmayan bir dünyanın ilk adımıdır internet. Herkesin dilediğince kendini ifade edebildiği, milyonlarca düşüncenin yaşadığı sanal bir dünyadır. Gelecek yüzyılda insanların birbirlerini daha kolay anlamalarını ve birbirlerine daha hoşgörülü olmalarını sağlayacak yeni ve etkileşimli bir medyadır. Başka hiçbir medyada insan etkileşimi temel faktör değildir.


FİYAT POLİTİKASI

Almanya-Fransa-İtalya-Yunanistan gibi ülkelerde çok daha hızlı internet bağlantıları çok daha ucuza verilebilirken bu ülkeler yurtdışı çıkışlarına Türkiye'den daha az bir ücret ödememektedir. Yurtdışı çıkışlar için ödenen ücretlerin hemen hemen aynı olduğu bilinmektedir. Ayrıca, yurtdışı çıkış Tarifeleri de düşüş trendindedir. Eylül 2004 ayında yapılan bir araştırmada; TeleGeography Şirketinin yeni data araştırması verilerine göre büyük şirketlerin ve internet servis sağlayıcılarının internet erişimi için ödedikleri ücretlerin geçen yıla nazaran yarı yarıya düştüğü belirlenmiştir. Hal böyle iken ülkemizde, mevcut telefon alt yapısı üzerinden hizmet verildiği göz önüne alındığında, alt yapı masrafları olmamasına rağmen fiyatların neden yüksek tutulduğu anlaşılamamaktadır.

Diğer yandan, dünyanın hiçbir ülkesinde internet üzerinden vergi alınmazken ülkemizde hem Katma Değer Vergisi hem de Özel İletişim Vergisi adı altında asıl ücretin üçte birlik kesimi vergi olarak tahsil edilmektedir. Ve bu vergiler internet kullanımına büyük sekte vurmaktadır.

SONUÇ VE ÖNERİLER

 Türk Telekom tarafından yapılan son tarife değişikliğinde kotasız 256 Kbps kullanıcıların da hızlarının fiyat sabit kalarak 512 Kbps’ye çıkarılarak, bu kullanıcılara yapılmış olan eşitsizlik ve haksızlığın giderilerek mağduriyetlerinin önlenmesi yoluna gidilmelidir.
 İnternet ağı için yaratıcı finansman modelleri geliştirilmelidir.
 Yurt içi internet omurgası genişletilmeli, yurt içi ve yurt dışı hat kapasiteleri arttırılmalıdır.
 Bölgesel farklılıklar, kişilerin gelir durumları ve internet erişim tarifeleri alınan vergilerde göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmelidir.

Saygılarımızla.


Levent VURAL Byn. Engin BAŞARAN
Tüketiciler Derneği Tüketiciler Derneği Genel Başkanı
Bilişim Komisyonu Başkanı (0 212 660 47 48)
(0 212 660 47 48)




Kotasız İnternet Kullanıcıları Platformu



umudovski astalavista



Ekler :
Basında ve internet ortamında yeni ADSL Tarifesi ile ilgili çıkan haber ve eleştirilerden örnekler ile bir sitede yayınlanan İnternet Manifestosu,




Bakan 2006 yılında kesinlike WIMAX sistemine geçileceğini söylemiş bence bu muhteşem. WIMAX gelirse eğer ADSL falan kalmaz. WIMAX bilmeyen arkadaşlara açıklıyayım 50km mesafeden kablosuz internet ve hızıda en az 70Mbps en fazla 300Mbps! demek :)





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli