evet...gören kalp için iyi kötü güzel çirkin yok doğru yanlış siyah beyaz yok...asl olan gerçek tek O yüce varlık mevcut..şimdi hal böyleyken insanın beşeriyet vasıflarından sıyrılabilmesi nefsini terbiyeyi özümseyip gerekli çalışmaları yapabilmesi elbetteki ilmi bilgiyle en önemlisi ise Allah tarafından idrak gücüne dayalı..bu yüzden yaşam sistemini gönül gözüyle değerlendirmeye alan biri için yazdığım üzere iyi kötü ayrımı yapmak sözkonusu olamaz.. onda insan demek beden kabın içinde Allahın 99 isminin manasını farkında olsada olmasada taşıyan,farkında olsada olmasada bu dünyada sayılı nefesleri kadar Allahın bu dünyaya kulluk için yarattığı birimdir.bu anlamda iyi kötü güzel çirkin ayrımı yapmadan sever..çünkü her canlıda her birimde Allahın yarattığı güzellikleri seyreder..
Iyi Kötü Güzel çirkin Yok
#1
Gönderim zamanı 21.09.2005 - 10:07
evet...gören kalp için iyi kötü güzel çirkin yok doğru yanlış siyah beyaz yok...asl olan gerçek tek O yüce varlık mevcut..şimdi hal böyleyken insanın beşeriyet vasıflarından sıyrılabilmesi nefsini terbiyeyi özümseyip gerekli çalışmaları yapabilmesi elbetteki ilmi bilgiyle en önemlisi ise Allah tarafından idrak gücüne dayalı..bu yüzden yaşam sistemini gönül gözüyle değerlendirmeye alan biri için yazdığım üzere iyi kötü ayrımı yapmak sözkonusu olamaz.. onda insan demek beden kabın içinde Allahın 99 isminin manasını farkında olsada olmasada taşıyan,farkında olsada olmasada bu dünyada sayılı nefesleri kadar Allahın bu dünyaya kulluk için yarattığı birimdir.bu anlamda iyi kötü güzel çirkin ayrımı yapmadan sever..çünkü her canlıda her birimde Allahın yarattığı güzellikleri seyreder..
#2
Gönderim zamanı 21.09.2005 - 18:49
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina
#3
Gönderim zamanı 30.11.2005 - 05:59
İyi kötü güzel çirkin yoksa tanrı aynı anda hem iyi hem kötü hem güzel hem de çirkindir.
Bunu mu iddia ediyorsun?
#4
Gönderim zamanı 04.12.2005 - 16:15
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina
#5
Gönderim zamanı 05.12.2005 - 12:14
Senin bana anlattığın, inandığını iddia ettiğin dine aykırı olan ve çelişki yaratan savlarda bulunduğundur.Benim sana anlatabildiğim senin şu yukarıdakilerinden fazlasını geçemez
#6
Gönderim zamanı 06.12.2005 - 10:30
yargıları ve bu değer yargılarından kaynaklanan duygular... Tüm bunlar nerde olup bitmekte? Bilincimde, bilinçte, bakış açımda, bakışımdaki berraklık, bakışımdaki evrensel gerçeklerle uyumlanıştır cenneti yaşatan; bakışımdaki zanni kabullerdir cehennemi yaşatan!.. Zan nerde oluşuyor? Bilincimde! Hüküm nerde veriliyor? Bilincimde, bilincimdeki yanlış kabulde, bilincimdeki evrensel gerçeklerle uyumlanmayan, zannımın kabulunde!.. Ve böylece acıyı, cehennemi yaratan bu hükmü veren "ben" oluyorum ve gereğini "kendime" yaşatıyorum! Mesela, deniz-dalga örneğindeki gibi! Dalganın, asla kendi başına bir varoluşu yok, varlığının mümkünlüğü denizle! O halde, ayrı bir benlik zannıyla yola çıkmak, hakikatli bakıştan uzak, zanni bir kabulleniş.
Ve bu kökendeki zanni kabullenişten çıkan bakış açısının yaşattıkları da,
hep zanni, cehennemi haller oluyor böylece.. Bütünden ayrı bir ben zannı ve bu benin dışındaki sen!(gayr kavramı) Ve, ben sen'i sahiplenirim, ben şunu sahiplenirim. Ben var, sen var, ayrı ayrı isimlere ayrı ayrı varlık verişler var ve bu hal üzere yaşayış var! Peki tüm bunlar nerde olup bitmekte!
Bilincimde! Bilincimdeki hükmümde, zanni bakışımda! O halde, yönelmen
gerekenin, dış değil, özün, bilincin olduğunu anla ve yazanın bizatihi kim
olduğunu farket! Kendi CANını severek seyretmek varken, gayri görmeden!, bir ben var, bir sen var zannıyla, gayri var zannıyla yaşamak neden? O halde, bilincini "arındır", evrensel gerçeklerle uyumlan ki, hakikati yaşayasın bizatihi farkında olarak; nerde bilincinde!!!
#7
Gönderim zamanı 07.12.2005 - 03:16
Zan tanrıda da mevcuttur.Zan nerde oluşuyor? Bilincimde! Hüküm nerde veriliyor? Bilincimde
İnsanları iyi kötü diye ayırıp cennete ve cehenneme yollayan tanrı değil midir?
Bu hükmü bilincin mi veriyor, tanrı mı veriyor?
İyi ve kötüyü ayıran bir tanrı sözkonusu olduğuna göre, iyi ve kötü bir ilüzyon değildir, gerçektir. Bu da yukarıdaki görüşlerle bir arada çelişki yaratır.
#8
Gönderim zamanı 08.12.2005 - 17:04
Sonsuz, sınırsız, varlık Allah'dırZan nerde
Bu hükmü bilincin mi veriyor, tanrı mı veriyor?
Biz ise onun isimlerinden, esmalarından var olan varlıklarız.
Allahın "Alim" ismiyle düşünürüz algılarız!
Allahın"Mürid" ismiyle isteriz irade ederiz!
Allahın"Kadir" ismiyle açığa çıkartırız oluştururuz.
Bu nerde oluyor? Bilincimizde!
nasıl hücrelerimize hükmeden tek vücudumuz,beynimiz varsa, Bardak'daki su çeşmeden ayrı değilse, Buz ne kadar ismi ile ansakta aslı su ise gerçekte bütün herşeyin aslı olan tek bilinç var Zerre küllün aynası hadisi şerifine uygun olarak O da Allahtır
#9
Gönderim zamanı 08.12.2005 - 17:17
yani, anlayışın ne ise, onun neticesini kendine yaşatırsın! Çünkü, hangi
mertebede olursa olsun, bulunduğun mertebedeki anlayış, iradeni, o
anlayışının istikametinde ortaya koymanı sağlar ve fiile=kudretle, kuvveden fiile dönüşürek kendine o anlayışının neticesi olan manayı yaşatmanı sağlar.. Anlayışın anyayken, iradeni konya olarak kullanamazsın!
İlim=anlayış, otomatik olarak iradeni tetikler ve iradede kudreti
tetikleyerek fiilini ortaya koyarsın ve bu fiil, özdeki gerçek anlayışın ne
ise, o kalitede bir fiildir, ezberlediklerin(bildiğini zannettiklerin değil)
Birinci elden- kendi hakiki idrakının mertebesi neyse, iraden de o meyil
yönünde, hakiki anlayış merteben yönünde otomatik olarak açığa çıkar ve kudretle fiile dönüşür. Ve bu sistemin işleyiş aşaması kesindir,
sünnetullahın neticesidir! O zaman şu gerçeği anlarsın! İlim ve irade
ikililiği yok.. Anlayış ve uygulama ikililiği yok, ZATen, bizzat anlayışın
ne ise, onun neticesini otomatikman yaşamaktasın. Zannında anladığını
sanman, anlayışının gerçek mertebesini örtmez. Örtmeyeceği için de,
"iraden"i her zaman, anlayışının bulunduğu gerçek mertebeye göre
kullanırsın.. Sonra da kendinden(kendi gerçek anlayış mertebenden)
B-ihaber olarak, anladım, ama uygulayamıyorum dersin. Oysa anlamak ve uygulamamak ikililiği yoktur. Bu yüzden uygulamanı değiştirmekle veya fiilde takılı kalmakla ilgileneceğine, öncelikle anlamadığını anla! Anlamadın, idrak etmedin, sadece bilgileri ezberledin! Bu ezberlemeyi "ilim", anlayış sandın. ve bu zannın dolayısıyla da gerçek anlayış mertebenden bihaber olarak, kendinden bi haber olarak "biliyorum zannıyla", ahmakça(anlamadığını anlamayan biri olarak) yaşıyorsun.. Bu "kilitlenmişlik" halindeyken de, anladım ama uygulayamıyorum diyorsun! Oysa, hakikatte, gerçek anlayış mertebene göre iradeni kullanıyorsun el-an ve DUA'nın neticesini de yaşıyorsun el-an! dini inancın olsun ,olmasın farketmez. İşte bu sebebten, anlamadığını anlamak farz! Bu farzı yerine getir ki, anlayış için, öğrenmenin mümkün olması için, biliyorum zannından, "kilitlenmişliğinden" kurtulup, gerçek anlayış mertebeni ve kendine neleri yaşattığını bizzat, yakinen, olduğu gibi, çarpıtmadan göresin
bu "objektif" bakışla!
Bu mesaj cengiz tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 08.12.2005 - 17:39
#10
Gönderim zamanı 09.12.2005 - 21:05
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina
#11
Gönderim zamanı 10.12.2005 - 17:35
Soruma evet ya da hayır şeklinde bir cevap istiyorum.
Evet derseniz, tanrıda da zan olduğunu kabullenmiş olursunuz.
Hayır derseniz, Kuran'ı yalanlamış olursunuz.
Her iki durumda da kendi içinizde çelişkiye düşersiniz.
#12
Gönderim zamanı 12.12.2005 - 15:03
"Allah" adıyla işaret edilen evrenlerin yaratıcısı indinde "Din", İslam'dır!.İnsanları iyi kötü diye ayırıp cennete ve cehenneme yollayan tanrı değil midir?
Soruma evet ya da hayır şeklinde bir cevap istiyorum.
Evet derseniz, tanrıda da zan olduğunu kabullenmiş olursunuz.
Hayır derseniz, Kuran'ı yalanlamış olursunuz.
Her iki durumda da kendi içinizde çelişkiye düşersiniz.
İslam'ı akıllı insan değerlendirebilir!.
Ahmaklar ise, anlayışsız oldukları için, "İslam"a karşı çıkarlar ve düşmanlık ederler!.
"İslam", evrensel (gerçek anlamıyla) bir sistemdir ki; "doğa kanunları" denilen tüm kanunlar dahi bu sistemin bir parçasıdır!.
Gökte, ötede bir tanrıya tapınma kavramının yanlış ve geçersiz olduğunu vurgulayan ve insanlığı bu yolda uyaran Allah Rasulü; ne bildirmişse doğrudur, kesindir ve içinde yaşanılan sistemin mekanizması gereğidir!
Kim, Allah Rasulü'nün dediklerini değerlendirirse, kendisi kazançlı çıkar ebeden!
Kim, Allah Rasulü'nün dediklerini değerlendirmezse, kendisi kaybetmiş olur ebeden!.
Zira, Allah Rasulü, insanlara, bir tanrının gözüne hoş görünmeleri için değil; özlerindeki, hakikatleri olan "Allah" adıyla işaret edilene ermeleri; içinde yaşadıkları sistemi değerlendirerek ebedi huzur ve saadete ermeleri için bildirimde bulunmuştur.
İslam'ı değerlendirmek ya da değerlendirmemek sistemdeki bir mekanizmayı değerlendirip kullanmamaktır!
Ahmaklar ise, deve iğne deliğinden geçmedikçe bunu anlayamayacaklardır!.
Not: "İslam", 1400 yıllık yorumlar bütünü değil; Allah Rasulü'nün bildirdikleridir!.
Mesajlar kitabından (Ahmed hulusi)
#13
Gönderim zamanı 12.12.2005 - 15:18
Boş konuşma ve cevap ver.
İnsanları iyi kötü diye ayırıp cennete ve cehenneme yollayan tanrı mıdır, değil midir?
Soruma evet ya da hayır şeklinde bir cevap istiyorum.
Cevap veremiyorsan, daha inandığını iddia ettiğin dini bile doğru dürüst bilmiyorsun demektir, o halde lütfen böyle incelikli bir tartışmaya dahil olup kuru kalabalık yaratma.
Teşekkür ederim.
#14
Gönderim zamanı 12.12.2005 - 16:59
Sen benim yazdıklarımı ya okumuyorsun!! yada anlamıyorsun!!Soruma evet ya da hayır şeklinde bir cevap istiyorum.
diger topiçte yazmıştım burayada yazıyorum lütfen anlamaya gayret et
vegülşenay hanımın önerdiği Hz.Muhammedin açıkladığı Allah kitabını oku!! daha kolay anlarsın.
Allah'ın dışında bir varlık varmıdır ki bi yapan bide yaptıran ayrımı sözkonusu olabilsin?! Herkes Hakettiğini bulur kendi yapısı ve özellikleri gereği ne ise.. Bulan da Allah'tır diyebilmek için Allah'ın ne olduğunu anlamak lazım ki kendimize muhatap alabilelim ki bu da muhal' dir.. Neden muhaldir? çünkü Biz daha 5 duyu ile herşeyi anlama değerlendirme yoluna gidiyor ve ..
Birçok boyutun farkında olmadan hükümler veriyoruz. Fiziksel boyutta kendini on katlı bi apartmandan aşağı bırakan bütün kemiklerini kırarak feci acı çekerek hayatını kaybeder ancak bilince bu acının neresi yansır? Allah ismi ile işaret edilen, sadece fiziksel bir boyut yada 5 duyu algılamaları ile sınırlandırılabilir mi?mekandan münezzeh ,sonsuz sınırsız merkezi olmayan İsmi Allah olanı bu mercimek kadar aklımızla sorgulayıp yargılayıp 5 duyu boyutuna indirerek akıl yürütmek Akılsızlıktır!!
Bu mesaj cengiz tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 12.12.2005 - 17:32
#15
Gönderim zamanı 13.12.2005 - 01:11
Kimin ne hakettiğine karar veren Allah'tır. İnsan kendi kendini cehenneme yollamaz. Cehenneme gitmeyi seçmez. Sadece belirli davranışlarda bulunmayı seçer. Belirli davranışların cehennem azabını hakketiğini düşünen, bu zanda bulunan Allah'tır, insan değildir. Belirli davranışlarla cehennem azabı arasında kendi içlerinde mevcut birebir bir eşleşme sözkonusu değildir. Bu eşleşmeyi Allah'ın zannı ortaya koyar. Dolayısı ile insanı yargılayan Allah'tır. Kuran bunu öğretir. Dolayısı ile Allah'ta da zan mevcuttur.Allah'ın dışında bir varlık varmıdır ki bi yapan bide yaptıran ayrımı sözkonusu olabilsin?! Herkes Hakettiğini bulur kendi yapısı ve özellikleri gereği ne ise..
Allah / insan arasında bir ayrım yoktur diyerek, yaradılış hikayesi başta olmak üzere, Kuran öğretilerinin en kayda değer kısımlarından bazılarını inkar ettiğinin farkında mısın?
#16
Gönderim zamanı 13.12.2005 - 10:49
#17
Gönderim zamanı 13.12.2005 - 22:21
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina
#18
Gönderim zamanı 14.12.2005 - 03:46
sparkplug Sen kendi dinini yaratmışsın bırakta tatlı tatlı sohbetimizi edelim fikrin neyse zikrinde ''O'' olur inşallah..
İki yönden katılmıyorum.
1. Din, doğaüstü inanç demektir. Benim böyle bir inancım yoktur.
2. Sohbete sen istesen de istemesen de, ben de dahilim.
Bu mesaj sparkplug tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 14.12.2005 - 03:48
#19
Gönderim zamanı 14.12.2005 - 03:54
Geçersiz olduğu nesnel olarak ve tekrar tekrar kanıtlanmış bir eserden alıntılar yaparak, kimseyi, özellikle de eserin geçersizliğini kanıtlamış şahsı, ikna edemezsin.En'am suresi,106."Rabbinden sana vahyolunana uy,O'ndan başka tanrı yoktur.Müşriklerden yüz çevir."
#20
Gönderim zamanı 14.12.2005 - 10:25
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Kötü Tohum (the Bad Seed) 2018 Fragman |
Sinema | hüfyaa |
|
|
|
Mutfak Dekorasyonu İçin 5 Güzel Fikir |
Evim Güzel Evim | hüfyaa |
|
|
|
Şikayetçiyim: Giuseppe di Matteo'nun Ölümü |
Şikayetim Var! | hüfyaa |
|
|
|
Ben Yaptım, Güzel Oldu: Boncuklu Ayak Şahmeranı |
Çeşitli Videolar | hüfyaa |
|
|
|
Evinizi Güzelleştirecek Dekorasyon Fikirleri |
Evim Güzel Evim | hüfyaa |
|
|
1 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli