Jump to content



AK Parti'ye kapatma davası açıldı


  • Please log in to reply
128 replies to this topic

#101 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7,424 posts
  • Cinsiyet:Bay

Posted 17.03.2008 - 22:13

Baba ben ironi yaptım orada ya. *fiuv
Yanlış anlamışsın. Daha doğrusu doğru anlamışsın da yanlış anlaman lazımdı yani.
Böyle anlayış var diye düşünüyorum
Özellikle geçtiğimiz Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ekonomiyi batırma derdine düştüler.
Bir güvensizlik aşılıyorlar.
367 olsun e-muhtıra olsun. şimdi de kapatma davası.
Tabi ergenekonu da yabana atmamak lazım..
Bütün bunalr ne için. Ülkede istikrar kaybolsun. Ekonomi batsın..
Ekonomi batarsa zaten halk Tayyip Erdoğana oy vermez.
Bu ülke böyle bir ülke. Ekonomi iyiyse oy alırsın. Ekonomiyi batırırsan oy kaybedersin...
Bütün bunlardan çıkan sonuç: ülke batsa da akp den kurtulsak anlayışı çıkıyor.
Ben onu dedim.
Yoksa o görüşte olduğumdan değğil. O kadar düşmedik.

Edited by Antipolitik, 17.03.2008 - 22:15.


#102 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9,354 posts
  • Cinsiyet:Bay

Posted 17.03.2008 - 22:19

Hocam , tamam iyi hoş da , Ergenekon nedir ? *fiuv

Hem ülkeyi batıracak adam , 57. Hükümet döneminde olduğu gibi çeker bir gece de piyasadaki tüm sıcak parayı , aslanlar gibi batırır . 57. Hükümet neden battı sanıyorsun ? Emperyalizmin yerli uşağı Kapitalist patronlar belirler bu ülkede iktidarın süresini ... Aydın Doğan başta olmak üzere TÜSİAD , bu hükümeti batırır mı ? Adam bindiği dalı keser mi ?


Edited by Belligerant, 17.03.2008 - 22:27.


#103 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7,424 posts
  • Cinsiyet:Bay

Posted 17.03.2008 - 22:20

Ergenkon destanı yok mu abicim onu diyom işte. *fiuv

#104 Selametlik

Selametlik

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 1,976 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:uzaklarda bir kıyıda
  • İlgi Alanları:Futbol

Posted 17.03.2008 - 22:20

özür dilerim .... ama bu vatandaş yine tayibe verecek bu akp ye oy getirir oy götürmez.. bu ülkede bir şeylerin iyi gitmesini gitmeyen yabancı kuvvetler var türk insanını rahatça kullanıyor. ve malesef biz ülkede süreklilik yakalayamıyoruz ..

ondan ileri bir devlet değiliz..

Koş saraylarima bulabilirsen beni
Konuş ve dertleş eskisi gibi
Bul seni getir bana hediyem ol
Aklımın odaları senle doldu taştı

#105 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5,693 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Posted 18.03.2008 - 10:09

Posted Image

A L I N T I

Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.

Edited by Mollaömeroğlu, 18.03.2008 - 10:30.


AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#106 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5,693 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Posted 18.03.2008 - 10:28

"BENİM oyum yargıdan üstündür."Herkes bir şeyler söylüyor, biz hukuk açısından bakalım.

Başbakan ve AKP’li yetkililerin, Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın hazırladığı iddianameyi milli iradeye saldırı olarak nitelendirmeleri ve giderek tahkir eden bir üslup kullanmaları hukuk devleti olma adabına yakışmıyor.

AKP, kendi jargonlarına göre konuşurken, abdestlerinden bu kadar emin iseler endişeye mahal yoktur.

İddianame sadece hukuki bir değerlendirmedir. AKP’liler çıkar yüce mahkemede aksini kanıtlarlar. Ve iddia ettikleri gibi % 70 oy oranı ilk seçimlerde alırlar. Zaten bedavadan oy almaya (27 Nisan e-muhtıra vs.) alışmadılar mı?

Hukuk devletinde sipariş üzerine iddianame (Şemdinli) her zaman olmaz.

Başsavcı, Cumhuriyet adına iddiada bulunmuştur.

AKP’nin hukuk adamları, bunun aksini ispat etmek durumundadırlar.

Ve mesele bu kadar basit ve hukukidir. Çok laf üretmeye gerek yoktur.

Duruma öyle derin anlamlar yüklemeye ve Ertuğrul Günay’ın ’sızmalar var’ ifadesiyle geçiştirilebilecek kadar basit olup olmadığına yargı karar verecektir.

Sınav budur.

Asıl ihbarlar Anayasa Mahkemesi’ne yapılıyor

ANAYASA Mahkemesi’nin daha önce gördüğü davalarda, her ihbarı ciddiye alıp değerlendirdiği biliniyor.

Bu konuda birçok ihbar, güven duyulmasından ötürü Anayasa Mahkemesi’ne yapılıyor.

AKP’nin bu kadar belediyesi; belediyelerin yan şirketleri var. Sadece altı yıldan beri süren mutlak iktidarında yapılan ihaleler, özelleştirmeler, tahsisler, belediyelerin içindeki faaliyetler, bürokrasi atamalarındaki kriterler, laik cumhuriyeti açıkça hedef alan söylem ve eylemler...

El sıkmamak da bir eylemdir; kadınlar için park tahsis etmek de...

Türbanı kriter olarak kullanmak ise en büyük eylemdir.

Unutulmamalıdır ki, RP’nin ve FP’nin kapatılma gerekçelerinde sadece türbanı övmek, bu Anayasa Mahkemesi tarafından laikliğin açıkça ihlali olarak kabul edilmiştir.

Yargıtay Başsavcısı Cumhuriyet’in iddiacısıdır

HUKUKÇU bir dostumuza soruyoruz: "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı takdir makamı mıdır?"

"Değildir" diyerek anlatıyor:

"Anayasa ve hukuka aykırı eylem ve söylemler makamın bilgisine ulaştığı anda başsavcının bunu takdir etme hakkı yoktur. Anayasal anlamda Cumhuriyet ile ilgili her türlü ihlali, mahkemeye intikal ettirmek durumundadır. Türkiye’nin mevzuatı budur. Başsavcı, Cumhuriyet’in iddiacısıdır."

YALÇIN BAYER

A L I N T I

AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#107 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5,693 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Posted 18.03.2008 - 13:08

Eğer düşmanın seni övüyorsa yanlış yoldasın.( Tuğluk) Alıntı


Dostun değil, düşmanınsa dokunulmazlıkları kaldırmak için neyi bekliyorsunuz?


Tayyip Erdoğan’ın büyük korkusu!
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın, AKP’nin kapatılması istemiyle açtığı davanın ardından, yalaka medya, yargıya, hukuka ve adalete savaş açtı. Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya, ‘Ergenekon Çetesi’nin bir üyesi gibi gösterildi. Bu propagandada başı ise CHP’den dönme, yeni AKP’li Ertuğrul Günay çekti. Günay, haddini aşarak, “Başsavcı dava açılması için zorlanmış olabilir” dedi.

Bu akıl almaz sözler ve suçlamalar, aslında AKP’nin hem rotasını kaybettiğini, hem de bir panik yaşadığını gösteriyor. Zira; ancak dengesini ve sağlıklı düşünme yetisini kaybetmiş kişiler, gruplar, topluluklar bu tür sözler edebilir.

GÜNAY COŞTU

Günay’ın “militan tavrı” bir noktaya kadar anlaşılır… Çünkü; Günay, “krizi fırsata çevirme”ye çalışıyor… Ertuğrul Günay, AKP’ye transfer olduğu günden beri; parti içinde bir türlü kabul görmedi. AKP’liler, Günay’ı her gördüklerinde, “CHP”li olduğu günleri anımsadı. Günay da bu yüzden, kendini AKP’ye kabul ettirebilmek adına, kapatma davası açıldığı günden bu yana “en radikal” tavırları ortaya koyuyor. Böylece, kapatma davasına bol bol “ek delil” de sunmuş oluyor.

CHP’YE Mİ SİZMIŞTIN?

1980’li yıllarda, cezaevindeyken Necmettin Erbakan’ın imamlığını yapan, oradaki topluluğa ‘namaz kıldıran’ Günay, siyasette ‘Fıstıki” olarak da bilinir. Namaz kılması, dinin inançlarının ‘güçlü olması’ sağ parmağına taktığı gümüş yüzüğü, Günay’ı eski bulunduğu ‘’sol’’ çevre içinde hep ayırt eder, öne çıkarırdı. Sağcılar, CHP içindeki Günay’ı ‘solcu’ solcular ise “sağcı” olarak tanımlardı. Günay, pazar günü Şanlıurfa’da ‘sağ yumruğu’nu havaya kaldırarak, ‘’dönüşüm’’ünü tamamlamış oldu. Ancak üzerinden yıllarca atamayacağı bir gafla birlikte… Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya’yı kast ederek “Belli yerlere sızmışlar” deme cüretini gösterdi. Günay’ın bu sözü, akıllara “Acaba sen de CHP’ye mi sızmıştın?” sorusunu getirdi…

Günay’ı geçelim…

AKP’ye kapatma davası açıldığından bu yana; yalaka medyada bir goygoydur gidiyor… Daha düne kadar DTP’nin kapatılma girişimine ses çıkarmayan yalaka takımı, nedense birden bire “hukuk”u hatırlıyor, “demokrasi” vurgusu yapıyor.

AKP PARTİ KAPATMAYI SAVUNUYOR

AKP’den beslenen yalaka takımına göre; “demokrasilerde parti kapatma” olmazmış. Bu söylediklerini, canhıraş savundukları AKP yalanlıyor. Ergun Özbudun ve takımına parayla hazırlattırılan “Anayasa Taslağı”nın 38. maddesi, “Partilerin nasıl kapatılacağı”nı ayrıntılarıyla anlatıyor. Elinde sayısal çoğunluk varken, "parti kapatmayı engelleyecek yasa" çıkarmayan AKP, şimdi gözyaşı döküyor...

Belli ki bizim yalakalar, AKP’nin neyi savunduğunu bile bilmiyor… Onlar, kendilerine aktarılacak kaynaklardan başka bir şey görmüyor… “Militan gazetecilik” mesleğin onurunu ayaklar altına alıyor, AKP’yi gözü kapalı savunanların mesleki sicillerine ise koca bir leke olarak yapışıyor… Mideleri AKP’ye bağlananlar, savundukları partinin bile “parti kapatma” yasası çıkarmak istediğinden habersiz, “aleme demokrasi dersi” vermeye kalkıyor… AKP üzerinden sağladıkları rantın kesileceğini düşünmek, adeta bir kabusa dönüşüyor…

TARİHİ UNUTTURMA GİRİŞİMİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve takımı ise; ellerine geçirdikleri kullandıkları, köpekleştirdikleri medyanın meyvelerini topluyor. Medyanın yüzde 70’ini rahatlıkla kontrol edebilen AKP, düne kadar uyguladıkları tüm anti – demokratik yöntemleri unutturuyor. Temsil hakkını kısıtlayan yüzde on barajını (CHP’yle birlikte) indirmeyen AKP, toplumun geniş kesimlerinin kendisini Meclis’te ifade etmesini engellemenin sorumlusu olduğunu gözlerden kaçırıyor.

DİLSİZ VEKİLLER

Beslemeleri tarafından, “Demokrasi havarisi” ilan edilen AKP; kapatma davasının ardından aldığı tutumla; bizim medya şaklabanlarına aslında yine ‘’okkalı’’ bir ders veriyor. Tabii anlayana ve anlamak isteyene… AKP’li Başbakan, basına kapalı yaptığı toplantıda, “Hiç kimse davayla ilgili konuşmayacak” diyor. “Millet iradesi, millet iradesi” diye ensemizde dört gündür boza pişirenler, vekillerin dillerini koparıp atmasını istiyor. “Milletin” “vekiller”i toplantı bittiğinde, bir kör, bir sağır, bir dilsiz gibi kameraların önünden geçiyor… “AKP tipi demokrasi” milletin vekilini “dilsiz” bırakıyor…

KORKU TESLİM ALIYOR

Hepsi “Acaba bir daha seçilebilir miyim?” korkusuyla salonu terk ederken, Başbakan’ın yüreklerine serptiği suyla rahatlamaya çalışıyor. Başbakan içindeki korkuyu bastırmak ve gerçekle yüzleşmemek için “Daha güçlü geleceğiz” deme ihtiyacı hissediyor. Vekillere, “Toprağımıza bereket ekiyorlar” diyor. Halbuki; istatistikler ve yakın tarih, “iktidardan uzaklaştırılan partilerin” bir daha aynı güce erişemediğini gösteriyor. RP ve FP örneği ortada dururken, Tayyip Erdoğan, partinin dağılmaması için moral vermeye çalışıyor.

Bu yüzden de her konuşmasında, içindeki paniği ve korkuyu göstermemek adına bağırıyor, çağırıyor, kimseyi duymuyor. Çünkü; partinin kapatılması durumunda, yaşanacakları aklının ucundan bile geçirmek istemeyen Erdoğan, kendisini bekleyen onlarca dava dosyasıyla karşı karşıya kalacağını biliyor.

ERDOÐAN’IN KABUSU

“Dokunulmazlığı”nın kaldırılmasının ardından, adliye koridorlarının birer müdavimi olacağını bilen Erdoğan, kapatma davasını “demokrasiye saldırı” olarak sunmaya çalışıyor. AB ve Iraklıların katili ABD’den aldığı destekle, kendi çıkarını, toplumun çıkarıymış gibi sunuyor.

Çünkü; Erdoğan da biliyor ki; kendisinin olmadığı bir parti; Anavatan ve DP’nin durumuna düşer. Hakkındaki dosyaların açılması, para kaynaklarının sorgulanması ve kurutulması, AKP’yi tarihe gömer…

“Çıkar birliği” etrafında toplanmış, ideolojiden yoksun, ortak ruh hali taşımayan AKP; musluklar kesildiği an; tarihe karışır…

Erdoğan işte bu korkuyu taşıyor. Kapatma davasının aleyhine sonuçlanacağını düşündüğü an; Başbakan’ı ter basıyor… Çünkü; Erdoğan da; dokunulmazlığının kalktığı an; etrafında tek bir kişinin olmayacağını biliyor…



A L I N T I

Edited by Mollaömeroğlu, 18.03.2008 - 14:30.


AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#108 saffy

saffy

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 89 posts

Posted 19.03.2008 - 01:49

İddianamede, Yasama ve İcra organının payına düşen sistematik müdahaleler var. Daha vahim bir durum var. Başsavcı AK Parti'yi "laiklik karşıtı eylemlerin odağı" olarak tanımlarken, bizim yani bireylerin hayatına tek tek müdahale anlamı taşıyan bir laiklik tanımına dayanıyor. Suçlamalar sadece AK Parti'yi değil, benim özel hayatımı da hedef alıyor. İddianamenin başında laiklik "bir uygar yaşam biçimi" olarak tanımlanıyor.Eğer laiklik bir "yaşam biçimi" ise, devletin iç işleyişini ve siyasal alanı anayasal düzeyde tanımlayan bir hukuk prensibi olmanın yanında benim yaşamımı düzenleyen bir "çerçeve"ye dönüşüyor. Benim "yaşam biçimi"min nasıl olması gerektiğine dair kural koyan bir düşünce sisteminden söz ediyoruz. Nitekim, laikliği bir "yaşam biçimi" olarak tanımlayan cümleden hemen sonra laiklik "toplumların düşünsel ve örgütsel evrimlerinin en son aşaması; ulusal egemenliğe, demokrasiye, özgürlüğe ve bilime dayanan siyasal, sosyal ve kültürel yaşamın çağdaş düzenleyicisi" olarak benim yaşamımın üzerine kural koyan yüksek bir merciye dönüşmektedir. Burada tanımlanan şey laiklik değil, düpedüz 19. yüzyılda moda olan teleolojik pozitivizmdir. Bugün bilim çevrelerince de makbul görülmemektedir. Bir başsavcının bilimsel gelişmelerden haberdar olması gerekmez. Bu düşünce laiklik değil bir felsefi inançtır. Ama, Başsavcı bir felsefî inancı savunmak üzere dava açamaz. Bu felsefî inancı bana dayatmak, Anayasa'nın 10. maddesine aykırıdır.

M.türköne
Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır ve zulme rıza zulumdür...

#109 saffy

saffy

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 89 posts

Posted 19.03.2008 - 01:51

Çok sık tekrarlandığı için hepimize doğal gelen "laik yaşam biçimi" sözü üzerinde etraflıca düşünelim. Bu yaşam biçimi neyin nesidir? Bir insan "laik bir yaşam biçimi"ni nasıl sürdürür? Böyle bir şey mümkün müdür? İddia sahipleri bana bu yaşam biçimine dair tek bir cümle söyleyebilirler mi? Söyledikleri zaman, "bunun laiklikle ne alakası var?" sorusuna dayanabilecekler mi?

O zaman bu iddianamenin AK Parti'den önce bizim "yaşam biçimi"mize bir dayatma olduğunu ve davanın bize açıldığını fark etmeliyiz
:)
Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır ve zulme rıza zulumdür...

#110 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7,424 posts
  • Cinsiyet:Bay

Posted 19.03.2008 - 12:05

Aynı dilekçeyle CHP de kapatılabilir!


Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın AK Parti hakkında açtığı kapatma davasında ortaya koyduğu 'suç' unsurları, anamuhalefet partisi CHP'nin de başını yakabilir. Zaman gazetesi'nin iddiasına göre, AK Parti'nin kapatılma gerekçeleri olarak sunulan 'deliler' CHP'yi de tarihe gömebilir.

İşte fotoğraflı delilleriyle o suç unsurları:

Başörtüsü ve Kur'an-ı Kerim dağıtan, seçim otobüsüne türbanlı kadın fotoğrafı koyan ve genel merkezde aşure pişiren CHP yönetimi, başsavcının 'laiklik tanımı'nı çiğniyor.

İddianamedeki suç isnatları, aslında tüm partilerin kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Bu çerçevede özellikle CHP'nin dosyası kabarık. CHP, 22 Temmuz seçimleri öncesinde vatandaşın gözündeki 'başörtüsü karşıtı' imajını kırmak için Yozgat'ta başörtüsü dağıttı.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarında da Trabzon'da aynı yola başvuruldu. Sakarya örgütü, üzerinde türbanlı kadın fotoğrafı olan seçim otobüsüyle vatandaştan oy topladı. CHP Genel Başkanı Baykal, çeşitli tarihlerde türbanlı üniversite öğrencileriyle fotoğraf çektirdi.

Bu fotoğraflar, CHP'nin resmî bülteninde ve internet sitesinde defalarca yayınlandı. Anamuhalefet partisi, yıllardır parti genel merkezinde dinî bir gelenek olarak kabul edilen aşure tatlısı dağıtıyor. CHP'nin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) raporuna göre CHP'li milletvekilleri, 50'yi aşkın bölgede aşure törenlerine katıldı. CHP, başsavcının kapatma gerekçesi gördüğü dinî bayramlaşmaları da yıllardır parti genel merkezinde sürdürüyor.

BAYKAL, BÜYÜK GÜNAHLARI SAYDI; İMAM-I AZAM'I ANLATTI

Posted Image

İddianameyi, 'objektif ve tarafsız' bulduğunu söyleyen Baykal'ın anamuhalefet liderliği sürecinde kullandığı birçok ifade, başsavcıya göre 'laikliğe aykırı.' Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında başörtüsüyle ilgili görüşlerini anlatırken Kur'an-ı Kerim'i ve hadisleri kaynak gösterdi. Hanefi mezhebinin kurucusu Ebu Hanife'den örnekler verdi.

İmamı Azam Ebu Hanife'nin namaz kılarken dahi saçın dörtte birinin görünmesinin namazı bozmadığını söylediğini hatırlatarak, 'Ne oldu şimdi? Türban anlayışının en azından bu söylediğimiz büyük düşünürler tarafından benimsenmediği ortaya çıktı. Ben bunu hatırlatıyorum. Boş konuşmuyorum, bir şeye dayanarak söylüyorum. Başbakan çıksın, Ebu Hanife ile tartışsın. Ebu Hanife söyleyeceğini söylemiş.' diye konuştu.

Baykal, aynı grup toplantısında anamuhalefet lideri sıfatıyla İslamiyet'teki büyük günahları saydı: 'Allah'a ortak olma, büyü yapma, adam öldürme, faiz ve yetim hakkı yeme, savaştan kaçma, namuslu kadınlara iftirada bulunma, yalan şahitlik, sözünde durmama, emanete ihanet; İslamiyet'teki büyük günahlar arasındadır.' Baykal, 30 Ocak'ta ise 'Biz türban takan kızlarımıza sahip çıkıyoruz, onları koruyoruz.' ifadesini kullandı.

SEFA SİRMEN'DEN HACILARA KUR'AN-I KERİM

Posted Image

Ocak 1993: CHP İzmit Belediye Başkanı Sefa Sirmen, hacca gidenlere Kur'an-ı Kerim dağıttı. Kur'an'ın iç sayfasında 'Bu Kur'an-ı Kerim, İzmit Belediye Başkanı Sefa Sirmen'in 1993 yılında hacca giden Kocaelililere armağanıdır.' yazısı yer aldı. Kur'an-ı Kerim'in, İstanbul'da bulunan Şenyıldız Yayınevi tarafından Sel Matbaacılık'a 50 bin adet bastırıldığı ortaya çıktı.

YOZGAT VE TRABZON'DA BAŞÖRTÜSÜ DAÐITILDI

Posted Image

13 Temmuz 2007: CHP, Yozgat'ta farklı bir seçim çalışması yürüterek vatandaşlara başörtüsü dağıttı. Kadın Kolları İl Başkanı Özgür Karslıoğlu, 'Başörtüsü karşıtı gibi gösteriliyorduk. Bundan rahatsızlık duyduğumuz için gittiğimiz yerlerde eşarp dağıtmaya başladık.' dedi.

8 Mart 2008: Trabzon Kadın Kolları Başkanı Sevgi Erol, kadınlara başörtüsü dağıttı.

SEÇİM OTOBÜSÜNDE TÜRBANLI KADIN KULLANDI

Posted Image

21 Temmuz 2007: CHP Sakarya İl Örgütü, üzerinde kapalı kadın fotoğrafı olan seçim otobüsüyle halktan oy istedi. Parti yönetimi konuyla ilgili tatmin edici bir açıklama yapamadı.


star gazetesi

#111 L1Square

L1Square

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 11,433 posts
  • Cinsiyet:Bay

Posted 19.03.2008 - 12:23

Var ya , bence hepsi kapatılsa keşke..Onlar da kurtulsa biz de..Tüm siyasetçilerden tiksiniyorum artık..

Asker başa gelsin..
Bir kadını ağlatırken,çok dikkat edin çünkü ALLAH,gözyaşlarını sayar..!!

Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..

Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..

* * *

Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..


:) (Böyle kalsın. Kimin değiştirdiğini anlarsın senn)

#112 Rabbit

Rabbit

    bir ilgi delisi

  • Yöneticiler
  • 11,851 posts
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:qop

Posted 19.03.2008 - 12:34

gla ::

hiçbiri kapanmaz bi şekilde onlar örgütlenir yeni partiler kurarlar en azından ama olan yine bize olur ne yazık ki...
"seni o kadar yakından görünce,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"

#113 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11,484 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Posted 19.03.2008 - 13:28

Daha evvelde söyledim yine söylüyorum.Siyasi partiler ve demokrasi bize göre değil...En uygunu dikta,üzgünüm ama anlaşılan bu...
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#114 cuci987

cuci987

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 465 posts

Posted 19.03.2008 - 13:49

hayvanlar koklasa koklasa insanlar konusa konusa anlisirlarmis. acaba ulkemi yonetenler hangi kategoriye giriyorlar.

askerin basa geldigi gunleri de gorduk. allah o gunleri bir daha milletimize yasatmasin.

Edited by cuci987, 19.03.2008 - 13:50.

ATATÜRK'ÜN SÖZÜ;

Dinimizin tavsiye ettiği tesettür (örtünme) hem hayata, hem fazilete uygundur... Tarz-ı telebbüsümüzü (kıyafet şeklimizi) ifrata vardıranlar, kıyafetlerinde aynen Avrupa kadınını taklit edenler düşünmelidir ki, her milletin kendine mahsus ananesi, kendine mahsus âdeti, kendine göre millî hususiyetleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin mukallidi olmamalıdır.

(Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, 2. cilt, sh: 149)


Posted Image

#115 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5,693 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Posted 19.03.2008 - 14:49

Milletvekilinin biri o gün akıl hastanesini geziyordu. Bir koğuşa, akıl
hastalarının yanına geldi. Hastalardan biri sordu:

- Hey dostum, neden düştün buralara?

Milletvekilinin kaşları çatıldı:

- Ağzını topla, ben milletvekiliyim...

Akıl hastası gülmeye başladı.

- Ne gülüyorsun be adam? diye sordu milletvekili.

- Hiç canım, bende de böyle başlamıştı, delilik krizleri...




Delilik krizleri tutmasa ne güzel idare edecekler şu ülkeyi :D

AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#116 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5,693 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Posted 19.03.2008 - 15:10

İ D D İ A N A M E ( ALINTI)

Görüntü kirlilliği olmasın .

Edited by quStah, 23.03.2008 - 21:08.


AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#117 attalia

attalia

    zurnanın son deliği

  • Dokunulmazlar
  • 5,671 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:ovaya indim. beni tel'den ara :P
  • İlgi Alanları:öküzler :D

Posted 19.03.2008 - 16:12

evet, evet. laiklik bir tabudur. pek kutsal bi seydir! destursuz aleyhine bile dusunulemez!

dusunmek, ima etmek, fikri beyanda bulunmak sucmus! bunu goruyoruz. laiklik, ozgurluk mu yoksa despotluk mu bak simdi kafam karıstı!
aabi okuma yazmam yoh. barnak bassam olur mu?

#118 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7,424 posts
  • Cinsiyet:Bay

Posted 19.03.2008 - 16:28

56) Başbakan Recep Tayyip ERDOÐAN’ın 12.02.2008 tarihinde AKP TBMM Grubunda yaptığı konuşmada, kendisini ve partisini eleştiren Doğan Medya Grubuna hitaben “Bunların derdi laiklik değil, menfaat hesabı. Bunlar köşeye sıkıştırma metotları. Tehditle bizden bir şey alamazsınız. Bunların istediği düzen demokrasi değil, diktatoryal düzen” dediği, CHP Genel Başkanı Deniz BAYKAL’a yönelik olarak da “İdam sehpasının yolunu gösteriyor. Biz bu yola çıkarken daha önce de demokrasiye inanmış insanların söylediğini söylüyoruz. Biz o beyaz çarşaflarla beraber yola çıktık. Biz bu konuda bedel ödemeye hazırız. Bu konuda rahatız.” diye söylediği, (Ek.161)


[/b]

1-Aydın Doğan'ı eleştirmek de laikliğe aykırı olmuş vah vah..vah ki ne vah..
Bundan sonra Aydın Doğan aleyhine laf söyleyen çarpılır.
Laikliğin teminatı.
türbanlı doktor testis hastası haberinde de görmüştük Aydın Doğan'ın ne kadar laikliğin teminatı olduüğunu. Adam laiklik için yalan haberi su gibi içiyor.
O yüzdendir ki Aydın Doğan'ı eleştirmek laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline gelmek için sebeplerden biri oldu.

2- Bu beyaz çarşaf olayını da benim bildiğim kadarıyla Baykal'a cevap olarak söylemişti. Hani Baykal demişti ya idamı göze alırsın yeni anayasa yapmak için falan.
Savcı bunu da laikliği yıkmak için idamı göze aldık olarak anlamış galiba sanırsam heralde..

Neyse: bu iddianame daha gerçekçi..

#119 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11,484 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Posted 19.03.2008 - 22:56

Daha çok kafamız karışır.Herkes, herkesin kafasını karıştırmak için elinden geleni yapıyor.Kafalar karışacakki ortalık bulansın.Bulanık ortam bazı şeyleri gerçekleştirmek için daha müsait...
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#120 cuci987

cuci987

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 465 posts

Posted 20.03.2008 - 00:19

farkindamisiniz bilmiyorum ama ne zaman turkiye icin iyi seyler yapildiysa birileri hemen icerdeki munafiklari devereye sokup ulkeyi icerden cokertmeye basliyor. bu tekrarlanan hadise malesef ulkeye ciddi zarar veriyor.
ATATÜRK'ÜN SÖZÜ;

Dinimizin tavsiye ettiği tesettür (örtünme) hem hayata, hem fazilete uygundur... Tarz-ı telebbüsümüzü (kıyafet şeklimizi) ifrata vardıranlar, kıyafetlerinde aynen Avrupa kadınını taklit edenler düşünmelidir ki, her milletin kendine mahsus ananesi, kendine mahsus âdeti, kendine göre millî hususiyetleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin mukallidi olmamalıdır.

(Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, 2. cilt, sh: 149)


Posted Image





Similar Topics Collapse

  Topic Forum Started By Stats Last Post Info

1 user(s) are reading this topic

0 members, 1 guests, 0 anonymous users