İçerik değiştir



- - - - -

Bildiğim Tek Fıkra.


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 31 yanıt verildi

#21 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 09.04.2006 - 21:49

Yok bilmiyorum. Sormamın sebebi Kastomonulu bir arkadaşı kızdırmak içindi.

O kuşlar logo sanırsam?
Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#22 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 09.04.2006 - 21:54

Sevgili Denio,Dede Korkut'un çevirisinde Muharrem ERGİN bile bu kadar zorlanmamıştır.

Çevirisini de bekliyoruz senden.

Sevgiler...
Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#23 dokuzharf

dokuzharf

    ...

  • Kurucular
  • 19.758 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:İzmir

Gönderim zamanı 09.04.2006 - 22:12

Evet , haklı Bulut Abi'm.. Gündüz okumak istedim ama öyle bakakaldım.. Bekliyoruz çevirisini.. :)

Değişiklikler Kaydedildi...

#24 Gölge

Gölge

    ..Hayaletin Gölgesi..

  • Üyeler
  • 15.435 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Bahçelievler

Gönderim zamanı 10.04.2006 - 17:09

Orta yas uzeri bir Italyan, son derece atesli genc bir bayana
asIk olmus, askinin karsiligini da ayni sekilde almis.
Birbirlerini cok sevmisler,birlikte olmaktan cok mutlu olmuslar
ve evlenmeye karar vermisler.

Evlenmisler...

Disarida olaganustu giden isler, yataga gelince sorun olmaya
baslamis.
Karisini cok seven, onu her anlamda ve her alanda mutlu etmeyi
isteyen
adam, yatakta bir turlu istedigi sonucu alamiyormus. Sevgileri
onlari cozum arayisina itmis.

Bir gun konusurlarken, 'papaza danisalim' fikri cikmis ortaya.
Gitmisler papaza durumlarini anlatmislar, ne yapabileceklerini
sormuslar. Papaz:

-Genc bir delikanli bulun. Eline bir havlu verin, siz sevisirken,
havluyu saga-sola sallasin hafif bir ruzgar yapsin..

Kari-koca buyuk heyacanla havlu sallayacak genci aramislar,
bulmuslar.
Vermisler gence havluyu atmislar kendilerine yataga. Delikanli
havluyu
sallamis ama esler yine uyumsuz, yine sonucsuz.
Gitmisler yine papazin yanina, papaz sorunun cozulmedigini
ogrenmis, dusunmus dusunmus, kocaya donmus:
- Siz su delikanli ile bir yer degisin, havluyu sen salla bakalim
ne olacak?
Kari-koca papazdan aldiklari son ogut ile evin yolunu tutmuslar,
koca almis eline havluyu sallamaya baslamis, genc adam da genc
kadinla baslamis sevismeye. Tabi sonuc muthis. Kadin aylar suren
susuzlugunu giderirken, bagiris cagiris ortalik inlemis.
Havlu sallayan koca is bitince, yatakta yorgun yatan genc adama
donmus,
kucumseyici bir tavila
- Gordun mu kocum, havlu boyle
sallanir....

smiley-sport036.gif  


#25 aCaCia

aCaCia

    eMeKLi Ye$iLLiK

  • Dokunulmazlar
  • 761 Mesaj

Gönderim zamanı 11.04.2006 - 00:25

- iyi ki düğünümüzü belçika'da yapalım demişsin goncagül güzel oldu
- evet canım, herkes dışarda evleniyor, bizim neyimiz eksik ?
- beni kırmadığın için teşekkür ederim.
- sen istersin de ben yapmam mı bitanem ?
- mahmut, sana geçmişimle ilgili bir şey anlatmak istiyorum.
- önce duvağını çözseydik goncagülüm.
- çözeriz, sakin ol bi çok önemli bu.
- e, ama sırası mı şimdi ? neyse, anlat bari.
- ben küçükken tecavüze uğradım.
- çok üzüldüm bebeğim, ama şu an kendini iyi hissediyorsan önemli değil.
- şimdi iyiyim de bunları bilmen lazım.
- yakınlarından biri tarafından mı ?
- yok, bi bakkal vardı bizim mahallede...
- bakkal mı ?
- evet, elma şekeri satıyordu güzel çikolatalar filan.
- eee ?
- işte bakkal amca bigün bana, tarık depoya gelsene bi dedi...
- tarık kim ?
- anlatacağım bi tanem, sakin ol bi...
Gönderilen Resim

#26 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 11.04.2006 - 16:56

az çok anlamışsınızdır bea....türkçe ya sonuçta hatta öztürkçemiz bu bizim...bilerek geciktirdim çeviriyi...bu hikaye gerçek bir hikayedir...Kırım Türkçesi ile yazılmıştır...alın size çevirisi

Bu mereti,adamın biri ''etle rakı,tatarın hakkı'' diye tarif etmiş...doğru söylemiş.Eti yer,rakıyı içer,keyfine bakar Tatar...Vakti zamanında işte bunun gibi çok çok et yenilip rakı içilen bir tatar köyünde üç ihtiyar bir araya geldiğinde içlerinden biri ''beyler,yaşlarımız baya oldu.şimdi hacıya gitme vakti gelmedimi'' diyip ortaya bir laf atmış...Ötekiler ''hemen gidelim'' dememişler.''kısmet olursa olur bee'' diyerek kaçamak bişeyler söylemişler.Lafı ortaya söyleyen kişi ''beyler halimiz vaktimiz iyi,sağlığımızda yerinde.Allah'ında emri,daha niçin savsaklamaya çalışıyorsunuz ya'' diye sorduğunda pekte gitmeye istekli olmayanlardan biri sonunda ağzından baklayı çıkarmış...''doğru söylüyosun ağam,gitmesi de kolay gelmesi de...halimizde iyi vaktimizde...illavelakin döndükten sonra bu merete tövbe etmek de gerek''demiş...''Merete Tövbe'' lafını duyduklarında ,işler biraz karışmış.Gel zaman git zaman,günler gelip geçmiş...Bunlar her rakı içişlerinden sonra ''hemen bıraksak da olur,şimdi tövbe etsekde olur'' diye diye sonunda hacıya gitmeye kara vermişler..uzun etmeyelim,muratlarına ermişler,hacıya gidip gelmişler...Tabii haramada tövbe yaa...tövbesine tövbe de,bunlar köyde yaşayan kişiler.Hem de köyün büyük adamlarından,hacı efendilerinden...Nerde düğün var,başta bunlar çağırılıyor.Eee Tatar da harmanı kaldırdımı durur mu,her yerde düğün,hem de tatar düğünü..Rakısız düğün yok..Herkes yiyor,içiyor.Bizimkiler sadece yiyor,içenlere bakıyor.Halk kebapnı çiğniyor,bostanı(salatalık olsun,karpuz olsun bunun gibi sebze meyveler) yutuyor,ardından rakıyı çekiyor..keyifleniyorda keyifleniyor...onlara bakıp bizimkilerde özeniyor tabiii....Düğün sahibinin biri bunların özendiğini görüp yanlarına gelmiş.''Beyler size de birer kadeh göndereyim mi?'' demiş.Hacılardan biri kızmış görünüp ''saçmalamasana,bizim hacı olduğumuzu bilmiyomusun'' dese de bizim düğün sahibi '' çoktan beri içmiyorsunuz,özlemişsinizdir,bir kadehten ne olacak yaa'' dediğinde hacılar birbirlerine bakmışlar.Düğün sahibi koşup bunlara rakıyıda mezeyide göndermiş.Önlerine rakı geldiğinde dayanamamışlar.Bizim efendilere keyif,düğüne de neşe gelmiş.gülüp oynayıp anlatırken yatsı vakti gelmiş.minareden ezan sesi duyulmuş.Ezan sesiyle beraber içlerinden biri ''bari namazı bırakmayalım,gidip yatsıyı kılalım da gelelim'' demiş.Diğerleride tasdiklemişler.Üçü de camiye gidip namaza durmuşlar.Namaza durmasına durmuşlarda,içlerinden biri secdeya vardığında bir daha da doğrulamamış.Yanındaki arkadaşı ikinci secdeye vardığında dürtmüş,''kalk kalk ayıp oluyor'' demiş.Yatan kişi de ''BANA OLDU,HACI AHMET'E KOY!'' diyormuş...
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#27 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 12.04.2006 - 00:06

Dehşetsiniz ne diyeyim ;=)

Hani birazdan yazacağım fıkra sönük kalır bu fıkranızın yanında.Lakin komik olduğunu halen karar veremediğim bu fıkrayı sizin takdirinize bırakıyorum.

Küçük Rıza okuldan dönmüştü. Ve babası Temel'e, okulda öğrendiklerini anlatmaya başlamıştı:
-- Baba bilirmisin,yer çekimi kanunu olmasa şimdi hepimiz havada uçacaktık?
Vay anasını, dedi Temel...
Peki ne zaman kabul edilmiş bu kanun?


Sade Not: Belki Temel olduğu için buna fıkra denmiştir. Hani güzel bir ortamda bu fıkraya güvenip anlatan birini bile tanıyorum. Biryerlerden kalmış aklımda artık,fıkra anlamda inadına kombinalizm.
Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#28 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 18.05.2006 - 18:01

Adamın biri bir gün ( fıkranın bu bölümüne bayılıyorum ) o günün adı kolay kolay konulmaz.
Neyse...

Kekemenin biri bir gün Beşiktaş'ta kekeme okulunu ararken yerini bulmakta zorluk çekiyormuş,aradığı yeri bilse-bilse ya taksi durağındakiler ya da en yakın bakkal işletenler olduğunu düşünerek bakkal dükkanına girmiş. ( Yakın yerlerde taksi durağı yokmuş )
--- Kakakakakakardeşşşşşş bubububurraaaalardaaaaa bibi kekememememe okukukukulu varmış,nenenenenerede.
Bakkalcı - Bilmiyorum ama ağabey,senin okula hiç ihtiyacın yok,bence gayet iyi kekeliyorsun.

( Bakkalın neden, halen markete dönüşemediğini bu fıkra ile daha iyi anlamış bulunmaktayım. )

Ya aslında bana da fıkra anlatılmaya gelmiyor. Artık bana fıkra anlatmayacaklar kalacağım fıkrasız.
Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#29 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 21.06.2006 - 18:48

Aslında pek de fıkra türüne girmez aşağıya yazılanlar. İsmini koyamamışken dost ağızlarda bir kaç kez anlatmışlığımda var. Hali hazırda feminizm'e karşı olan bendenizin bu olağan (şey)'i sizinle paylaşmak istedim.

Adamın biri ( kim olduğu önemli değil ) sürekli eşine," Hadi, 6 çocuğumun anası gidiyoruz." " Hadi 6 çocuğumun anası kalkıyoruz" gibi kendince gururlanıp,eşinin ismini zikretmeden sürekli toplum arasında buna benzer kelimeler kullanıyormuş ki,kadının da bu çok zoruna gidiyormuş. Gel zaman, git zaman ( biraz hikaye katmak gerekirdi ( şey)'e ) yine bir gün kalabalık bir aile ortamında,kalkma zamanının geldiğini düşünen adam,eşine " Hadi,6 çocuğumun anası kalk eve gidiyoruz." diyerek hareketleneceği sırada. Kadın;

" Bekle, 4 çocuğumun babası,hazırlanıyorum." demiş.

Bazen bilinç altındaki düşünceler,olmadık zamanda belirir.
Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#30 Alp

Alp

    Baltimore/ MD

  • Dokunulmazlar
  • 5.558 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:İstanbul
  • İlgi Alanları:İlgisizim.. :)

Gönderim zamanı 21.06.2006 - 18:50

heheheheh güzelmiş son anlattığın :):D:D:(::D

#31 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 26.06.2006 - 20:47

İçimizde öldürdüğümüz köy insanının zekasını,şimdilerde şehirlere taşıyan bizlerin acıklı bir geri dönüşümlü fıkrasını sizinle paylaşmak istiyorum.

Milletvekillinin biri bir köyü gezerken,bağlı olduğu değirmeni döndüren bir eşek görmüş. Yanındaki köylüye sormuş; bu eşeğin boynundaki zil ne işe yarıyor ?

Efendim,demiş köylü,o zil sustuğunda eşeğin durduğunu anlıyorum. Müdahale edince tekrar harekete başlıyor.

Akıllıca demiş vekil. Peki eşek olduğu yerde durupda,başını sağa-sola sallarsa nereden anlayacaksınız durduğunu?

Köylü; Anlayamam ama,ne gezer efendim,sizin gibi akıllı eşek buralarda.
Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#32 faceless

faceless

    Zaman buldukça takılır

  • Üyeler
  • 104 Mesaj

Gönderim zamanı 27.06.2006 - 04:06

astronot temel

Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapiliyormus. Gönüllü basvuranlar
arasindan Temel astronot adayi olarak seçilmis. Ön elemede oldukça siki testleri
geçen Temel 3 aylik ikinci bir egitim ile iyi bir astronot olabilmis. Beklenen an
gelmis veTemel bir maymunla birlikte uzay mekigine binerek havalanmislar.
Atmosfer asildiktan sonra Temel e siki sikiya söylenildigi gibi zarflari açip
maymunun ve kendisinin görev kartlarini okumak ilk isi olmus.
Maymunun Görevleri : "Yerküre ilebaglantiyi sürekli kontrol altinda tutmak, her
2 saatte bir yörüngedeki sapmalari ayarlamak, füze içindeki hava basinci-isi-
iletkenlik degerlerini asagiya bildirmek, yakit harcamasini ve motorlarin sirasini
belirlemek..." diye devam ederkenokumaktan sikilan Temel kendi görev kartini
açmis :"Maymunu iyi besle!"






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli