bu konuya 23 yanıt verildi

[Edys]

wili sana katılıyorum iyi olan kazandı yani fenerbahçe kazandı...

gerçi iyi olmasada galatasaray geldimi karşısına kazanıyor bişi farketmiyor..

bütün maçları galatasarayla oynasalar keşke ))

[Bulutsuzluk]

Anlaşıldı ki türkcell'li liğ bazı takımlara yaramıyor. Mesela Beşiktaş bu sav'ın başını çekmekte. Aşkam oldumu yeni bir umutla güne başlamakla da olmuyor başarıyı yakalamak. Bir yerinde tarafsız gözle bakıldığında,tüm spikerlerin ağız birliği etmişçesine yeri gögü inleten taraftarı tv de anlatırken ki o taraftar sabah-akşam bir hafta sonra yapacakları tezahüratlarıyla gelecek maça hazırlanırken,diğer tarafta tuttuğu takımın formasını ıslatan futbolcuların en az onlar kadar etkili olmalarını beklemeleri de haksızlık olmasa gerek. Nitekim mevcut başarısızlık her hafta taraftarı üzerken,sonunda taraftarlar arasında da ayrışmalara sebeb oldu. Ne yapsa olay olan çarşı'nın,bu hafta yapmadıkları da olay oldu.

Ülke futbolumuzun,diğer avrupa takımlarından bir farkı olduğunu ve bu farkı lehimize çevirmek yerine,unutulan tarihimiz gibi sırt çevirmek niçin. Hep demiyormuyuz.Ülke futbolumuzun,hadi onu geçtik en son yakalanılan dünya basketbol şampiyonasındaki başarının sırrı mücadeleden geçtiğini ne zaman unuttuk. Benim burada bir sigara yakıp,beşiktaşın nerede hata yaptığına akıl yormadan,tigananın ağzındakinin de sigara alışkanlığından bir farkı olmadığı hayali belirdi gözlerimde. An'lık bir durum belki de ama futbolun evrenselliğinde,bir hata birden fazla yapıldığında ya yedeğe çekilirsin,ya da profosyenel dediğin bu arsızlığı bir kenera bırakıp "beyler ben bu işi beceremiyorum. Gönül isterdiki şanlı taraftarı ile kartalı liğin zirvesine taşıyıp,avrupada emsal teşkil ettireyim. Lakin ne ben bu gururdan vazgeçebiliyorum,ne de ağzımdaki kürdanımdan." deyip en azından hata yaptığını kabul etmesi gerekirdi. Belki bu onurlu hareket taraftarlar arasında böylesi bir ayrışmaya sebeb olmazdı. En azından başarısızlığın kaynağını buldum. Derhal türkcell'li liğden sıyrılıp,formamızın da üstündeki cola turka amplemini yırtıp,yıllarca bedavadan da olsa formamızdan reklam yapan bekonun reklamına geçmesi gerekiyor. Belki para her şey,en azından günümüz futbolunda iyi yabancılar almak için gerekli bir araç. Lakin sonuç itibariyle,herşeyin para olmadığını,yakın gelecekte Galatasaray bize göstermektedir. 2 transfer yapıp,türkiyenin en iyi futbolunun oynayan takıma haksızlık ediyoruz galiba. En azından dillere destan stat ambiansı yaratan Çarşı taraftarına yapılan haksızlıkdan daha iyidir,konuyu bu şekilde bağlamak. Hani bir beşiktaşlı olarak başarısızlığa alıştık da çarşımıza itham edilen haksızlığı da görmezden gelemeyiz.

Not: Fatih Terim ile Tigana arasındaki fark.

4 sene peş peşe şampiyon olan o şanlı takıma her sene bir taş daha koyan Galatasaray takımının 2. ya da 3. senesinde Fatih Terim'in inatla transferini istediği Gençlerbirliği takımının sol açığı Osman ( soyadını hatırlamıyorum ) kısa boyu ve hızıyla galatasarayın sol açığına ilaç olması için alınmıştı. Nitekim Fatih hocanın bu futbolcuyu önde oldukları maçın ikinci yarısınında oyuna aldı. Ve öyle bir pozisyon olmuştu ki,Osman egoist bir hareketle kaleye şut çekip,gol olabilecek bir pozisyonu harcamıştı. Fatih Terim ikinci yarıda oyuna soktuğu Osman'ı oyundan çıkardığını hatırlıyorum da,ya tigana futbol bilgisi aşmış runje,kleberson'u inatla oynatıyor. Ya da Fatih terim gerçekten de amatör ruhlu teknik direktör.
Sonuç o hakir görlen amatör ruhu ülkemize uefa kupasını getirirken,beşiktaş türkcell'li liğde rotasını kaybetmiş gemiyi oynamakta halen.