23 replies to this topic

[Bulutsuzluk]

Görünen o ki,göreceğimiz daha çok şey var. 4 büyükler yine her zaman ki gibi,büyük takım olma lüksüyle pervasızca sözde futbol oynamaya devam ediyorlar. Hani bende 4 büyük takım tutma tufanına yakalananlardanım. Lakin büyük takımların futbol olarak doyuma ulaştığı yıllar Galatasaray'ın 4 sene ambargo koyduğu yıllar olarak hafızama kazınması da belki de beni bu düşünceye itmekte. Vs vs vs.. futbol adına konuşulacak o kadar terim var ki.. Belirtmek istediğim şu ki bu sene anadolu takımları kolay kolay teslim olacak gibi değil. Konusu açılmışken kafam da. Bu prim sistemi tutacak gibi. Umarım çetinlikleri kırılmaz.

İyi futbol avrupada rekabetten geçiyor. Yoksa elin A.A.Sebat'ına 6 tane atmakla olmuyor.

[Prozzi]

vestel manisa ilk haftad anadolunun güçlü ekiplerinden malatyayı 5-0 gibi farklı ve net bir skorla geçti. kadrosunun kalitesi ortada iken üstüne denilson gibi bir yıldızı kiraladı. daha güçlü bir manisa lige zev katar. ayrıca manisanın maddi gücü de belli. VESTEL
ben bu senenin biraz daha zevkli geçeceğine inanıyorum.

[dokuzharf]

İşin içinde VESTEL var , Ege'yi temsil edecek bir takımın olması sevindirici...

[Elric]

vestel manisa bence sezonun en flaş transferini yaparak real betis'den denilson'u kiralayarak gerçekleştirdi..

[Prozzi]

elric katılıyorum ben hala şaşkınım. denilson nasıl geldi nasıl oldu

[Bulutsuzluk]

Bi dakika,hatta yavaş yavaş söyleyin. Hani bundan 4-5 yıl önce rekor bir fiyatla ispanya basınına bomba etkisi yapan yüksek bonservisli Denilson'dan mı bahsediyorsunuz.. Hadi ya inanmam ben bunu dememek için kendimi zor tutuyorum.

[Prozzi]

evet abi o denilson
bence menajerler artık TR pazarına girmek istiyorlar bu sebeple futbolcuları bir şekilde TRye getiriolar. son zamanalrda büyük futbolcualrın kolayca gelmesinin altında yatan nedenlerden biride bu

[Bulutsuzluk]

Nazara gelmesin iyi dayandı anadolu takımları. Ve ben her geçen gün türkiye liğine alışmaya başladım. Çürük elmalar da yavaş yavaş belli olmaya başladı. Üzgünüm,kahroluyorum dediğim samsun'um ki güçlü bir takım olsaydı bu hafta rakibi karşısında amotörce goller yemezdi. Güzelim şehrimiz denizlinin kapitaliz'e karşı duracak vücudu olamadığı, Sevgili, güzide karadeniz sınırında ki dünya da %95 oranında çay oranını karşılayan Rize'nin de nefesi sezon sonunu göremiyecek gibi.

Büyük takımlar bildiğiniz gibi. Birisi hangi sistemde oynadığı belli olmayan beşiktaş jimnastik kulübü. Her ne hikmetse geçen sezonun en iyi organize takımı trabzonun sekte halinde olması.. Malumunuz kadıköyde şişirme toplarla sonuca gitmeyi alışkanlık haline getirmiş feneri. Bu takımların arasında en azından daha bilinçli oynayan kötü bir galatasaray'ı seyrediyoruz.

Türk futbolunun ilerlemesi için bu mecburiyetçi takımları zorlamanın zamanı geldi artık..

[Bulutsuzluk]

Mantelitenin önemi her geçen gün daha iyi anlamaya çalışıyoruz. Bir takımın sürekliliğini sağlaması bir sistemin olmasından geçmektedir ki, hayal kırıklığı yaşayan takımlarda bunları görmek mümkün. Türkcell'li ligde ne yapacağını bilen 4 takım var ki bu da üzücü bir durum. Velhasıl bu haftanın en güzel maçı Fenerbahçe-B.B.Ankara maçıydı. Kazanmayı alışkanlık haline getirmekdi istikrarın eş anlamlısı,şimdilerde her durumda puan almayı bilen bir takım var. O da Kayseri Erciyes Tabir-i Caizse her maçtan puan almış durumda,o da güzel puan seyri aşamasında. Neler dönüyor orada deyip merakla beklediğim spekülasyon hevesi,dağın arkası kaos dediğim Denizli de yaşam belirtisi halen yok. Koca Samsun ufaktan bavullarını topladı ki;kendimde görmeye başladım uğursuzluğu daha maça gitmeme kararı aldım. Patlama yapmasını beklediğim takım halen kızıla boyanamadı adı Konyaydı. Futbolu bilmenin yanında uygulatıcı yönüyle Konyaya renk katacağını düşüdüğüm Aykut Kocaman'ın sanırsam heyecanı kalmamış gibi gözüküyor. Aklının halen Ümit Milli takımda olduğunu düşünüyorum. Netice de Erciyes kadar olmasa da puan alma konusunda hüneri eksikliği diğer takımlara göre daha iyi. Bu sene şampiyonluk rakip takımların sahasında oynanacak deplasmanlarında yatıyor. 5. hafta sonrası geriye baktığımda öyle 5 de 5 yapan bir takımın olmaması türk futbolu adına iyi birşey. Tabi bu rakip takımların artık uyanışımıdır. Yoksa büyük takımların formsuzluğumudur. Herşey bir yana puan almak için 90 dakika salya,sümük koşmanın yeterli olmadığını geçte olsa anlamış bulunmaktayız. Başında da belirttiğim gibi 4 takımın sistem adına birşeyler yaptığını görmekteyim. Umarım ne yaptığını bilen tkaımların sayısı artar da bizde futbol zevkimize rekabet heyecanı girer.

Not:Fenerbahçe Milan'ı yenerse hiçkimse şaşırmasın. Tek zaafı tandemde oynayan ikili çok yumuşaklar,orayı sağlamlaştırdıklarında ben Fenerbahçenin Milandan puan alacağı kanaatindeyim.

Not: Beşiktaş ne yaptığını bilen 4 takımın arasında değil. Malmö maçı sonucunu bende merak ediyorum doğrusu.

[Bulutsuzluk]

Yıllarca bir camiada futbol oynayıp ve sonrasında bu işten kendini emekliye ayırıp bir de köşe yazarlığına soyunanların mı yoksa yine bir o kadar da futbolun içinde olup ''eh,peh,olur mu canım'' lı literatürden başka futbol terimi bilmeyen insanların yazılarını mı okuyacağım konusunda muallakta kaldım. Yahu yokmudur tarafsız bir köşe yazarı. Mesela ; gör beni kahrolasıca medya ligin 8. haftası halen mağlubiyetim yok diyen Kayseri Erciyes'i ne zaman konuşacaklar. Sözüm ona elle yapılan en iyi şeyin emek olduğu dünyamızda bize düşen de alkışlamak olur Kayseri Erciyes'i. Emeğin cümlede geçmesine istinaden de. Dün akşam için galatasaray-Trabzon maçı ne olur diye televizyonun karşısında çayımızı yudumlarken geyiksi bir edayla maç hakkındaki yorumum sonuca da yansıdı.Galatasaray'ın Tromso maçındaki baskısı aynen iştikal ederse Trabzon'un 10 dakika sonra çözüleceğiydi. Zaten gol da hemen ardından geldi. ( Tromso maçıyla galatasaray'ı yargılamak hata olur diye düşünmekteyim ki. O maç 10-1 de bitebilirdi. ) Bu düya anlamsızlık ve asalaklıklarla dolu. Düşünceye tek taraflı ve hissi yaklaştığımızda her zaman doğrudan uzaklaştığımızı,ve biz bu mevcudiyeti sanmaktan öteye gidemediğimizi tarih bize her defasında göstermiştir. Böyle bir zaman da Türkiye liğide anlamsızlık ve asalaklıkları içinde barındıran bir olgudan ibaret. Fenerbahçe-Konya maçındaki Anelkanın vicdan ve profosyenelliğiyle başbaşa kaldığı bir an da aklında tek şey vardı. O da 2-0 geride olduğu takımının bir an önce gol atması ve bu skoru lehine çevirme arzusuydu. Netice de profosyenellik ağır bastı. Lakin unuttuğumuz bir durum var ki. Hakemin de vicdan-meslek anlamında süper lig hakemi olarak da profosyenelliği olması gerekirdi ki. O gol kararını verirken hangisi ağır bastığı tartışmasıydı. Hatta sarı kart olması gereken bir hareketin gol olarak ödüllendirilmesi. Peki geride kalan 3 golün hangi kulbu vardır. İşte o an da türk kültürü ile bağdaştıran beyinler var ki. Barcelona-Real Zaragoza maçında son 15 dakikaya 2-0 önde giren takımın görecede hatalı bir pozisyon sonrası penaltıyı göstermesi ve Zaragozayı 10 kişiyi bırakıp ve sonrasında skorun 2-2 ye gelmesi. Ben durumu affınıza sığınarak şöyle yorumlarım ki. Fenerbahçenin iyi bir profosyenel örneği gösterdiğidir. Umarım aksi kararlarda da bu profosyenelliğini daim ettirmeleri. Anlamsızlığı Gaziantep teknik direktörüyle bitirmek isterim ki. Kadro itibariyle çok iyi bir takıma sahip bu takımın halen iç saha hegomanyasını kıramadığıdır. Tipik deplesman takımı hüviyetinde olması sebebiyle kendi sahasında ağırlığını koyamama sancısını çektiğini görmekteyim. Herşey bir yana kalite olarak bu sene diğer zamanlara göre daha iyi durumda. Yılın ekürileri de Beşiktaş-Trabzon ki sonlarını inanın bende merak ediyorum.

[Bulutsuzluk]

İstanbul'un türkiye süper liği üzerindeki kurgusu dün akşam ki maç ile teyid edilmiştir. Pek ihtimal vermiyorum ki bu sene rekabete izin vermeyecek hakemler. Utanarak söylemek zorunda kaldığım bir maç sonrası türk hakemlerinin büyük takımlarının maçlarını yönetemeyecek kabiliyetten yoksun olduğunu bir kere daha görmüş bulunmaktayım. Kabiliyetsizlik diyerek Türk hakemlerinin tarafsız olarak maça çıktıkları konusundaki iyi niyetimi kaybetmediğimi de dile getirmek istiyorum. Lakin böyle bir betimi dile getirmek için ( kabiliyetsizlik adına ) 1 gün bekleyip mantık süzgecinden sonra 90 + 2 de ki uyduruk penaltının olsa,olsa kabiliyetsizlikten kaynaklanmış olma ihtimalini son kez dile getiriyorum. Çünkü bu tesadüflerin maç öncesi yazıldığı kanaati çığ gibi büyümekte.

Dün akşam ve bugün ki galatasaray maçları gösterdi ki büyük takım olarak nitelendirdiğimiz takımların 20 takımlı Fransa,ingiltere,İspanya,Almanya liglerinde kaçıncı sırada bitireceklerini hayal ederken seyir aşamasında. Ve olumluya yorduğum bu yorum gücüyle ortaya çıkan sonucun en'li derecesi 6. sırayı geçemeyeceğidir.

Futbol tabiriyle Fener-G.S-BJK-TS li güzide kulüblerimiz bu kaliteli liglerde '' Hallaç Pamuğu gibi DAÐILACAÐIDIR.''

[miskin]

+1 :msn111:
ek olarak
bu taraftarlarının çoğunun hala anlamak istemediklerimi desem
kafaları anca bu kadar mı basıyo desem
böyle iğrenç bir ligte takım tutmaktan mı utanmıyorlar desem....
hiç bir şey yaptıkları yok
..
işin garibi okadar çok kişi artık türkiye ligini haber izler gibi takip ediyor

mesela benim favori liglerim ispanya ve ingiltere ligleri

[Bulutsuzluk]

Dün akşam ve bugün ki galatasaray maçları gösterdi ki büyük takım olarak nitelendirdiğimiz takımların 20 takımlı Fransa,ingiltere,İspanya,Almanya liglerinde kaçıncı sırada bitireceklerini hayal ederken seyir aşamasında. Ve olumluya yorduğum bu yorum gücüyle ortaya çıkan sonucun en'li derecesi 6. sırayı geçemeyeceğidir.

Futbol tabiriyle Fener-G.S-BJK-TS li güzide kulüblerimiz bu kaliteli liglerde '' Hallaç Pamuğu gibi DAÐILACAÐIDIR.''

Elde var 5 bonus. Keşke Fatih TERİM'li Galatasaray günlerine dönebilsek.
Bu durumda tam anlamıyla birşey olduğumuzda ( hani genelde birşey olduğumuzu sanıp çıkarız ya karşılarına avrupalıların ) ( Örnekleri liğimizde mevcut ) karşılarına çıksak. En azından bonus sayısını düşürürdük.

Edited by bulutsuzluk, 04.11.2005 - 13:35.

[Bulutsuzluk]

Bu liğin tadına bir ara vardığımı düşünüp,avrupada oynayacak kulüp bulamadıktan sonra neyime lazım dediğim liğe yine bir başka bahaneyle geri dönmeye mecbur eden beşiktaş seyircisini kınamak istiyorum. Öyle ki futbolda saliselerin bile önemi tartışılırken şut çektikten yaklaşık 11 saniye sonra gol olduğuna ancak kanaat getiren Evren'in şutuna ki, bu golün önüne güzel gol diye sıfat koyanlarda var. bu gol sonrası beşiktaş seyircisinin teselli amacıyla oscor cordoba diye tezehurat yapmasına mı kızmalıyım,yoksa tipik türk mantelitesiyle önündeki rakibe ayak uzatmayacağını bilmeyen stoperlerimizin penaltı yaptırıp,seyirci tarafından yuhalanmasına mı? Bu arada Çağdaş ATAN konum itibariyle sol bek durumundaydı.

Maç içerisinde bunu anlamak zor oluyor. Hıncal ULUÇ gibi olduğumun farkındayım. Lakin aramızdaki fark imkansızlık ( maç istanbul semalarında ) ( ben samsun semalarında ) bunu maç sonrası daha iyi anlamış bulunmaktayım ki,golü yiyenin çağdaş,penaltıyı yaptıranın da oscar cordoba olduğunda durumun değişip,değişmeyeceği sorusuydu. Bu detayı maç içerisinde anlamak zor olur kanısındayım. Ve bu veryansımı şimdi dile getirmek istiyorum. Sonuç olarak elit bir seyirciye sahip olduğu düşüncesinin halen arkasında olduğum beşiktaş seyircisinin çifte standartlı bir eşitsizlik yaptığı kanısındayım. En azından Hey oscar o golü yememen için bu takımdasın demeliydi birileri. Maç sonrası telafiler ne yazık ki puan kazardırmıyor takımlara.

Ek olarak beşiktaşın alternatifli tek mevkiisinin sol bek olduğunun ve bu bölgede stoper göreviyle pişmiş ( Çağdaş ATAN) bir insanın sol bek olarak oynatılması da ayrı bir mevzu.


En azından o bölgede ibrahim üzülmezin oynayabileceğini pek hala tigana da bilmektedir. Hali hazırda türk milli takımın sol bek'i de yokken. 4 yıldır sağ ayağının dışıyla sol bek oynayan ve bu görevinde sırıtmayan Ümiz ÖZAT'ı saymazsak,İbrahim ÜZÜLMEZ'i tekrar o bölgeye çekmenin zamanı olduğunu düşünüyorum.

Ayrı bir anektod ki bunu ne zamandır dile getiremiyordum. Özellikle beşiktaş için geçerli bu kanım. Beşiktaş, lucescudan bu yana gelen joker oyuncu kavramıyla,futbol adına bir kıyıma dönüşmüş takim haline gelmiştir. Allahasen ülkemize forvet olarak gelen pancunun sağ bek oynadığını bile hatırlıyorum. Son olarak türkcelli liğde takım gibi takım galatasaray ve sonrasında son zamanlarda daha fazla sorumluluk alan alex'iyle fenerbahçe. Geri takımlar ancak gölge niteliği taşıyor ki yarayan kana daha uzun zamanlar daha sürecek gibi. Yine yanıldım kabul ediyorum.

Okumadan enter yapmak gerekir ki böyle bir lige de bu yakışır sanırsam. Yaptıklarından ders almayan bir ülkede futbolumuzun ilerlemesi ümidiyle türkcelli liğ bitmiştir.

[Bulutsuzluk]

Türkcelli liğ ile bir alakası varmıdır bilinmez ama zamanın birinde Beşiktaş Adanademirspor'u 10-0 yenmişti. O zaman ki beşiktaş gollerini kimin attığı konusunda bilgisi olan varmıdır. Bu merak öldürecek beni. Ya da link'i varsa o şaşalı günlerin gollerini hatırlatmakda yardımcı olunabilirse ne mutlu bana.

Gollerin Feyyaz-Ali-Metin arasında dağıldığını biliyorum da,kaçını Ali,kaçını feyyaz-Metin attı. Onu anımsayamadım.

[Elric]

goller: dk. 2, 57, 61 ve 82 ali, dk. 12, 65 ve 85 feyyaz, dk. 24, 43 ve 76 metin tekin

[Bulutsuzluk]

Ali 4
Feyyaz 3
Metin 3

Teşekkürler elric'ciğim.

[Denio]

ilhan irem'in bir şarkısına uydurmuşlardı ''ali veli maria'' diye bir şarkıydı....unuttum la sözlerini ne diyodu o tezahüratta

[dokuzharf]

Turkcell Süper Ligi'nde 31. hafta maçlarını yönetecek hakemler açıklandı.

22 Nisan Cumartesi:
19.00 Fenerbahçe-Galatasaray: Cüneyt Çakır
14.00 Ankaraspor-Vestel Manisaspor: Cem Deda

23 Nisan Pazar:
16.00 Gençlerbirliği-Denizlispor: Vedat Yüksel
16.00 Diyarbakırspor-Kayseri Erciyesspor: Cem Papila
16.00 Konyaspor-Malatyaspor: Hüseyin Göçek
16.00 Kayserispor-Gaziantepspor: Serdar Tatlı
16.00 Samsunspor-Ankaragücü: Fırat Aydınus
16.00 Çaykur Rizespor-Trabzonspor: Kuddusi Müftüoğlu
19.00 Beşiktaş-Sivasspor: Barış Şimşek



Cüneyt Çakır
2001-2002 sezonunda üst klasman hakemi olan Çakır, kariyerinde ilk
kez iki takım arasındaki bu sezon oynanan Türkiye Kupası Çeyrek final ilk maçını yönetti. Karşılaşmayı Fenerbahçe 2-1 kazandı.

[Bulutsuzluk]

Bu güzide derbiden alnının akıyla çıkar inşallah Cüneyt ÇAKIR. Lakin benim gözlerim Serdar TATLİ'yı arayacak her aleyhte verilen kararlarda. İtirazı bol,sonrasında konuşulan maçların anlık,buz adamıdır Serdar TATLI.