bu konuya 55 yanıt verildi

[Canan]

Kültür ve Turizm Bakanı Günay:Akp'den daha Atatürkçü parti göremiyorum







Ertuğrul Günay, "Anayasaları illa süngü ve baskı altında, taşların bağlanıp köpeklerin salındığı bir ortamda mı yapacağız?

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Bu ülkede anayasaları illa süngü ve baskı altında, taşların bağlanıp köpeklerin salındığı bir ortamda mı yapacağız? Sivil anayasanın bu parlamentoda yapılması gerekir" dedi.
Çeşitli ziyaretler ve Hz. Mevlana'nın 800. doğum günü etkinlikleri için Konya'ya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, program öncesi Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Konya İl Başkanlığı'nda milletvekilleri ve il teşkilatı üyeleriyle bir araya geldi. Burada hükümetin taslağını hazırladığı yeni sivil anayasa taslağı konusuna değinen Bakan Günay, 1982'de hazırlanan anayasanın baskı altında Türkiye'ye dayatıldığını savunarak, "Ama şimdi sandıktan çıkan ve milletin iradesiyle seçilmiş bir
parlamento var. Anayasada bir hüküm var; 'Temsilde adalet, yönetimde istikrar sağlayacak bir yürütme sürdürülmelidir' diye. Buna teorik olarak imkansız olarak bakılıyordu ama milletimizin iradesiyle bu gerçekleşti. Binde bir oy oranı bulunan partiler birer kişiyle temsil ediliyor. Bu arada 345 vekile dayanan istikrarlı bir hükümet var. Bu parlamento bir anayasa taslağı hazırlamayacak da kim hazırlayacak? Bu ülkede anayasaları illa süngü altında, baskı altında, taşların bağlanıp köpeklerin salındığı bir
ortamda mı yapacağız? Ayrıca bu bizim anayasamız değildir. Bu bizim anayasa taslağımızdır. Biz şimdi diyoruz ki bu konuda çalışma yapıyoruz. Akademisyenlere soruyoruz ve onların bize sunduğu kanefçeyi siyasi olarak işliyoruz. Bize gelin görüşelim. 'Milletin iradesine başvurarak, milli iradenin şekillendiği bir anayasa yapalım' dedik. Ama bazıları 'Biz istemezük' gayreti içinde, konuyu bazı hassas noktalara, şekil tartışmalarına indirgemeye çalışıyor. Biz kimseye dayatma yapmıyoruz. Ama bize de kimsenin
gelip dayatma yapmasına, askeri düzenin dayattığı bir anayasayı mecbur tutmasına razı değiliz" dedi.
Bazı kesimler tarafından yeni hazırlanan anayasada Atatürk'le ilgili konuların çıkartılmaya çalışıldığının iddia edildiğini de dile getiren Bakan Günay, "Bu, Atatürk'ü nasıl anladığınıza bağlı. Biz Atatürk'ü şekil, kıyafet olarak görmüyoruz. Biz onu bir felsefe olarak görüyoruz. Nedir bu felsefenin ilk şartı; 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir'. Milli hakimiyet, milli bütünlük ve muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma. Bu üçünü ele alırsak AK Parti'den daha Atatürkçü bir parti göremiyorum.
Bazıları siyasi çapsızlıklarına bunu alet etmeye çalışıyor. Buna kalkışırsanız yazık olur" diye konuştu.
Konuşmasının ardından Bakan Günay'a ziyaretinin anısına üzerinde Selçuklu arması, Mevlevi figürü ve AK Parti amblemi bulunan bir vazo hediye edildi

Bu mesaj Canan tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 17.11.2007 - 22:23

[Eylül]

"Bu, Atatürk'ü nasıl anladığınıza bağlı. Biz Atatürk'ü şekil, kıyafet olarak görmüyoruz. Biz onu bir felsefe olarak görüyoruz. Nedir bu felsefenin ilk şartı; 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir'. Milli hakimiyet, milli bütünlük ve muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma. Bu üçünü ele alırsak AK Parti'den daha Atatürkçü bir parti göremiyorum.
Doğru demiş

[Can Ka No Rey]

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ''Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.'' şeklinde bir söz söylemeseydi , sözde Atatürkçülüklerine delil olarak neyi göstereceklerdi çok merak ediyorum .

Avrupa Birliği'nin dayatmalarını sorgusuz sualsiz kabul etmelerini mi ?

Türkiye Cumhuriyeti'nin ''Milli Devlet'' yapısının önündeki son direnç kalesi olan Türk Milliyetçiliğine savaş açmalarını mı ?

Etnik kökene bağlı ayrımcılığın fitilini ateşlemelerini mi ?

Say say bitmez .

Onun için önce destur demek lazım .

[Canan]

Bende katılıyorum Sayın Bakanıma

[Edys]

pohahaahahhahaha hatta pohahahahahhahaahhah

[Can Ka No Rey]

Bende katılıyorum Sayın Bakanıma

hobaaaaaaa

[AtamÇepni]

Bakan ya o daha iyi bakıyordur belkide


Atatürk'ün nerde güzel çıkmayan fotoğrafları varsa afiş yapıp asmakla en iyi Atatürkçü olunmuyor.


İnsanın özünde olacak..

[Eylül]

Özünde olmadığını nerden biliyorsunuz peki.

[demir kafes]

Türkiye'de parti kurmak istiyorsanız Atatürkçü olmak zorundasınız...
Çünkü yasalar böyle emreder...
Tüzük böyle der...
O yüzden partiler Atatürkçülükleri hakkında konuşurken, fazla-iyi-daha-az-çok gibi sözcükleri kullanır...
Günayda Atatürkçülüğünü sınıflandırırken "daha" yı seçmiş...
Kemalizmin ciddiye alınamayacak kadar basit bir bir takım oklar (üstadın tabiriyle; 6 oktan ibaret bir pusulacık) olduğunu biliyorum...
Atatürkçülüğün ne demek olduğunu bilmiyorum...
Belkide ondan neden övünülmesi gereken bir şey olduğunuda bilmiyorum...
akpartiye ve "gerçek müslüman" geçmişlerini değiştirilmesi gereken bir zihniyet olarak gören başındakilerede acıyorum...
Yerleri hesap sorulacakların arası...

[Edys]

fazla yorma sen güzel kafanı

[Can Ka No Rey]

Türk Milletini , yüceler yücesi dinimiz İslam'ı kendi çıkarlarına göre değiştirip , yozlaştırmaya çalışan zihniyetten kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'ü bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum .

[GökceN]

uğraşmayın artık ak partıyle sevmesenızde katjanmak zorundasınız istemıyorsanız zamanı gelınce değiştırırsınız gucunuz yeterse.

[dokuzharf]

Üstad dediği kim ?

[demir kafes]

Türk Milletini , yüceler yücesi dinimiz İslam'ı kendi çıkarlarına göre değiştirip , yozlaştırmaya çalışan zihniyetten kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'ü bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum .

"Son yarım asır!.. İşgal ordularının bile yapamayacağı bir cinayetle, madde planında kurtarıldıktan sonra ruh planında ebedi helake mahkumiyet." NFK

[Can Ka No Rey]

Stalin'in Kafkaslar'da desteklediği tarikatlar , desteklediği ulemalar , hangi planın parçası olmuştu ?

Komünizm'in maddeciliğinin mi , yoksa İslam'ın manacılığının mı ?

Körü körüne biat olduğu sürece , Türk Milliyetçiliği ve Medrese çekişmesi her daim devam edecektir .

[demir kafes]

Eyvallah! bu pek bilinmez... Bilinse de “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” faşist-şoven sloganlara aykırı olduğu için pek dillendirilmez…

Sarıkamış’tada bize karşı Ruslarla beraber savaşanlar arasında Türkmenler, Türkistan birlikleri.. kısaca karma Kafkas Türkleri birlikleri de vardır..

Bunu vurgulayalım çünkü, “Araplar bizi arkadan vurdu” yaygarası, ülkücü olduğunu iddia edenler arasında ezber sloganlardan biridir... Yani o dönem Sadece Müslüman Araplar'ın içinden bir kesimle değil, Müslüman Türklerin içindende bir kesimle de savaşa tutuşmuşuzdur...

Aslına bakarsanız, ülkücü olduğunu iddia edenlerin mantığıyla düşünürsek, eğer Araplara bizi arkadan vurdu diye kin biliyorsak aynı şekilde Türklerde bizi arkadan vurdu diye diş bilememiz gerekmekte...

Fakat işin aslı nedir? Hiç bir kavim ve hiç bir halk için toptan kötü, toptan iyi, toptan hain diyemeyiz... Aralarında iyisi, kötüsü, haini tabi ki olacaktır... Kendi memleketimizde, kendi içimizde yok mu?...

Bu mantıkla düşünürsek eğer, bırakın büyük Arap topluluklarını, bizi arkadan vurdular diye yırtındığımız Çöl Arapları hakkında genelleme yapmaz, altınla, malla mülkle kandırılan, evsiz, barksız, cahil, çöl bedevileri olduğunu görür ve genelleme yapmaktan kaçınırız... Aynı şekilde Kafkaslardaki obasından dışarı adım atmamış cahil, dağ-bayır Kafkas Türklerinin de yaptıklarından dolayı, bir genellemeye gidip Kafkas Türkleri bizi arkadan vurdu diye sallamayız...

Bu topraklardaki savaşların hepsinde Medrese talebelerinin kanı vardır... Medresenin anlam ve muhtevasını bilmeden atıp tutarken önce biraz bilgi... Koca ülke çökerken, Medreselerden kaliteli eğitim beklemek, adam gibi alim yetiştirmesini beklemek angutluktur... O dönem şartlarında memleketin durumu ne kadar iyi ise medreselerin durumu da ancak o kadar iyi durumdadır...

Zaten Kanuni'den beri kaba softa ve yobaz eline düşmüş bir memleket var önümüzde... Dediğin gibi her hareketiyle bu dini yozlaştırmaya çalışan ve dışarıdan bakanlara bu dini tam manasıyla bilmeyenlere, ağzını her açışta dini yanlış tanıtan gösteren bir yobaz takımı (Ve şu çok önemlidir, İnsana bilmediği bir şeyi anlatmak, bildiğini sandığını bir şeyi anlatmaktan daha kolaydır… Bu yobazların elinde yanlış yorumlanan-tanıtılan İslamiyet’i, en doğru ve hak şekilde anlatmak boynumuzun borcudur… Bu gün hala bilmem ne mitinglerinde görüyoruz ki, İslamiyeti bu insanlar bu softa-yobaz takımının anlattığı şekilde tanıyor)

Türkün bu günkü geri kalmışlığının sebebi de budur.... Osmanlı eylem planında İslam bayrağını kıtalardan kıtalara taşırken, mana planında tam ve gerçek bir mütefekkir yetiştirememiştir 600 yıllık tarih boyunca.... Kanuni’nin Şeyhülislamı kendine bağlı bir memur haline getirmesi ise mana planında olduğu gibi madde planında da çökmemizin temel sebeplerindendir...

Biz Milliyetçileri Medreselerle çekişme gibi küçük mevzuların peşinde gezen aylak takımı olarak görmüyoruz ve görmek istemiyoruz... Surda açılan gediği büyütecek gençliğin aksiyon ışığı olarak görmek istiyoruz... Kendini ülkücü zanneden ve Abdullah Çatlı-Haluk Kırcı gibi çakalların fikirleriyle beslenen bu zümreye gerçek-saf-katışıksız fikriyat sunuyoruz... Yukarıda yazıldığı gibi delikanlılıklarına mana katmaya çalışıyoruz... Üstadın Ülkücü camiaya kol kanat gerişi, her yönüyle, Ülkücü hareketi başıboşluktan kurtaran yegane etkendir.... Bu açıdan Necip Fazıl ülkücülerin manevi babası olması yanında, ülkücülerin “nerede o eski ülkücüler” diye arzusunu duyduğu ülkü BÜYÜK DOÐU ülküsüdür... Fikriyatlarının temelide budur... Bu olmalıdır…Ve bunu anlamak zorundadırlar... Yoksa Gerçek düşamanı bir kenara bırakıp, Araplarla, medreselerle uğraşmaya devam eden Hulki Cevizoğlu çapında adamların fikirleriyle ayakta kalmaya çalışan, karpuz bostanı misali ocaklarda yan gelip yatan koyun sürülerinden... ve dediğin gibi çapsız,nursuz,bilgisiz ocak reislerine ve parti başkanlarına körü körüne biattan öteye geçemeyen koyun sürülerinden bir farkınız olmayacaktır...

[Can Ka No Rey]

Rahmetli Abdullah Çatlı ve Haluk Kırcı dışındaki bütün söylemlerinize katılıyorum . Onlar hakkında kullanmış olduğunuz ''çakal'' sözcüğünü de , onlar hakkında yeterince bilgi sahibi olmamanıza bağlıyorum .

Ayrıca Türk Milliyetçilerinin Arap düşmanlığını , sadece İstiklal Savaşı'nda bizi arkadan vurmaları ile değil , dini açıdan değerlendirmeniz gerekir diye düşünüyorum . Ehl-i Sünnet vel Cemaat ... Mesela Araplar bu perspektifin neresinde ?

Ülkü Ocakları ve Ülkücü gençlik meselesine gelince , sizin tabiriniz ile ''Ocaklarda oturup karpuz büyüten'' bu gençlik , bütün pasifize edilme çabalarına rağmen yine de Türkiye'deki İslami hareketin tek adresidir . Geçmişte yaşananlar da bunun apaçık delilidir .

Ve bu gençlik , Necip Fazıl'ın da dediği gibi , Türk Milletini tekrardan diriltecek Fatih Sultan Mehmet'i beklemektedir .

Düşünce , ruh ya da Fatih Sultan Mehmet'in ta kendisi ...

[demir kafes]

Yine ucu açıkta kalan yazılar yazmaktasın. Yine her şeyi genellemeye giderek anlatmaktasın….

Ayrıca Araplar derken İran’ıda işin içine katıyorsun galiba ama küçük bir bilgi; İran Arap ülkesi değil, Acem ülkesidir…

Mezhep olarak kastediyorsan…

Bu gün Iran dışındaki hemen hemen bütün İslam ülkeleri Sünni’dir ve Sünni Nüfus ağırlıktadır… Suudlar Vahhabilik dedikleri bedevi mezhepleriyle daha doğrusu mezhepsizlikleriyle yaşamaktadırlar…

“Irak, Suriye, Lübnan, Libya, Somali, Sudan, İran..” Bunlar BOP ile işgal edilecek ülkeler listesindeydi… Irak işgal altında.. Lübnan derken Filistin’de kastedilmekte… Ürdün’ü Irak’a bağlamak gibi bir düşünce var… Ayrıca Tüm İslam coğrafyasında Şii ve Sünni gruplar arasında kavga-savaş çıkarılmaya çalışılmakta… Ülkücüler yine cambaza bakmakta…. Tüm bunları bilip de düşmanlığı besleyeyecek şeyler söylemenin ne anlamı var… Arap düşmanı olduğunu açık açık söylemenin bunu dillendirmenin Müslümanlığına veya Türklüğüne ne gibi bir faydası var?

Bu gün savaş küresel kapitalizm ile Müslümanlar-insanlık arasındadır… Gerçek düşman bellidir… Kurtuluşta İslam Birliği’ndedir…

Yeminli Şii-İran düşmanları da şunları kafasına soksun;

Türkiye ile İran ilişkileri 400 yıldır barış içinde devam ediyor….
Türkiye ve İran İslam Konferansı örgütünün liderliğini yapıyor ve Afganistan ve Kafkaslarda’ki mazlum halkların durumlarının düzeltilmesi için çaba harcıyor…
İranlılar bölgede en çok Türkiye’yi ziyaret ediyor…
Bu gün İran ve Türkiye işbirliği konusunda ortak adımlar atılıyor…
Bu gün İran’la 10 milyar dolarlık ticaret yapıyoruz…
İran Güney Pars havzasında üç doğalgaz yatağını Türkiye'ye İHALESİZ vermiştir…
İran doğalgazını Avrupa’ya taşıyacak anlaşmayla İran bizim stratejik ortağımız olmuştur…
İran doğalgazı konusunda Amerika’nın baskılarına postamızı koyduk… İranın Nükleer Enerji ile ilgili Amerika’nın baskısı karşısında Türkiye’nin takındığı tavır içinde İran teşekkür etti…
Geçenlerde Ermenistan'ı ziyaret eden Ahmedinejat “Soykırım Anıtı”na gitmekten imtina etmiştir…
İran’daki büyük depremden sonra Türkiye’nin yapmış olduğu büyük yardımlar hala unutulamıyor…
Medya ne kadar küçük haberlerle geçiştirsede PKK VE PEJAK’ın faaliyetlerinde Türkiye ve İran ortak tutum belirlemek istiyor…
Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan ve Rusya ile “Hazar Ülkeleri Birliği”ni kuran İran'ın, Türkiye'yi–Hazar ülkesi olmamasına rağmen- bu birliğe uygun bir formülle dahil etmek istediğine dair işaretler var…

Yazdıklarıma bakarsan düşüncede rehberini göstermeye çalışıyorum... BÜYÜK DOÐU...

NFK-İdeolocya Örgüsü'nü okuyarak başla...
Sen onu oku bende eli silahsız öğrenci katili çakal Haluk Kırcı'nın kitabını okuyacağım...

[Can Ka No Rey]

Keşke biraz da Arap dünyasının durumundan bahsetseydiniz . Suriye , Irak , Lübnan , Libya , Cezayir , Fas , Suudi Arabistan vs vs ...

Bu ''Büyük Doğu'' idealinin içerisinde , bu saydığım ülkelerde olacak mı ?

Değerli din kardeşim ;

Senin de bildiğin gibi ''Dünya Hakimiyeti'' , biz Türklerin vazgeçilmez bir ülküsüdür . Türk Hakanı Atilla M.S. 445-453 yılları arasında Dünya hakimiyetini sağlamış , Batı Asya ve Orta Avrupa'ya kadar olan bütün topraklara hükmetmiştir .Büyük Selçuklu Devleti de bu topraklara , Anadolu yarımadası ve Ortadoğu topraklarını ilave etmiştir . Ve son olarak da ''Dünya Hakimiyeti'' ülküsü , Osmanlı Devleti ile birlikte üç kıtada gerçekleşmiştir .

Onun için , biz bu süreci devam ettirmeye çalışalım ve geleceği belirsiz , bizimle medeniyet bakımından farklılıkları bulunan Arap Dünyası ile uğraşmayalım derim ben ...

Bu mesaj Belligerant tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 18.11.2007 - 20:05

[demir kafes]

Hangi durumundan bahsetmemi istiyorsun?

Durum durum durum

Ne dememi bekliyorsun?... Ağzımdan neyi duymak istiyorsun?...

Senin gibi ortaya karışık yazalım bizde sende bir bak Araplar hakkında duymak istediklerin arasında varmı....

Bü gün İslam alemi Batı ve işbirlikçilerinin sömürge topraklarıdır... Bu gün Amerika ve Batı ile dolaylıda olsa savaşan sadece Araplardır...

Saydığın o tüm ülkelerin kukla kralları ve başkanları tarafından laiklikle yönetilmekte... Bir İslam ülkesinin sömürge olup olmadığını buna bakarak dahi anlayabilirsin...

Zenginlikleri, petrolleri, görmemişliklerini mi anlatmamı istiyorsun...

O az önce bahsettiğimiz şerefsizler altından klozetlere sıçarken Arap halkları açlıktan geberiyor... Suudi Arabistan dediğin ülke az evvel bahsettiğimiz Osmanlıya karşı isyan eden bedevilere ödül olarak verilmiş bir ülkedir... Mezhepleri bozuktur... Bedevi görmemişliğine sahiptirler... Amerikaya kayıtsız şartsız bağlıdırlar... Senin ülkendeki, (Engin Ardıçın tabiriyle) Laila piçleride Arapların adını duyunca görmemişler diye ağzını yüzünü buruşturur ama onlardan geri kalır bir yanları yoktur... herneyse sen daha iyi biliyosun bunları.. görmemişlik-taklitçilikte nerdeyse Arapları aratmayacak seviyedeyiz değilmi güzel kardeşim... (o laila piçleri tüm Türkiye'yi temsil ediyor ya) Araplara saydırırken üç beşte kendi ırkına saydırda kısasa kısas olsun....

Saydığın ülkeler ne kadar sömürgeyse Türkiyede o kadar sömürgedir... Müslüman lider Tayyip Erdoğan İncirlikten 628 mücahid savaşçıyı Amerikaya teslim etmiştir... Bu halk teröre lanet mitingi yapmış, İncirliğe tek bir taş atmamıştır... Bu liderler kukla, bu halkda uykudadır... Sömürge olmak kanımıza yerleşmiştir... İşgal altında olmaktan zerre rahatsızlık duymamaktayız...

o yüzden diyoruz... İslam Coğrafyasının kurtuluşu Anadolunun kurtuluşundan geçer ve Anadolunun kurtuluşu Başyücelik devletinin kuruluşundadır diye...

İslam Birliği diyoruz... İttihad-ı İslam diyoruz... Birliğimizi çekik gözüne, dar alnına- kirpi saçına göre yapmıyoruz.... Müslüman olan herkesle,...

Ayrıca saydığın o Suriye, lübnan,fas,cezayir hakkında da en ufak bir bilgiye sahip olduğunu düşünmüyor... Ezbere sallıyorsun...

Ne sürecinden bahsediyorsun... Atilla ile nasıl bi bağ kurdun... Amaç İslamiyet öncesi Türkleri gibi koftiden bir Dünya Hakimiyeti projesi değildir... Burada cihad konuşur... Allah için ölmek öldürmek-yenmek-yenilmek konuşur.... Amaç İslam Düzenini bir şahmerdan gibi dışarıdan içeriye tüm dünyaya saplamaktır...

Ve TSK'ya durmadan sesleniyoruz... Ey Genelkurmay başkanı 1919 şartlarındayız diyordun... Evet bizcede 1919 şartlarındayız, düşman belli, yeri belli yurdu belli daha ne duruyorsunuz ozaman...

Eğer hiç bir harekette bulunmuyorsa öyle ağzına geleni konuşuyor demektir... Akıl mantık işi mi 1919 şartlarında olduğunu söyleyen bir ordu komutanı hiç bir şey yapmıyor....

O yüzden tarafınızı belirleyin safları netleştirin... İrtica denilince, başörtüsü denilince, Kuran okuyan, ilahi söyleyen çocuk denilince aslan kesilen ordu, aynı şekilde İncirlik için, Amerika için, Avrupa için de aslan kesilsin...

....
Selçuklu, Osmanlı Ortadoğu topraklarında hakimiyet kurdu diyorsun, sonra boşver Arapları diyorsun... Kendimi zor tutuyorum akıl-mantık zaafiyetlerin üzerine konuşmaktan...