İçerik değiştir



- - - - -

Gönderilemeyen mektuplar.


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 23 yanıt verildi

#1 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 12.11.2007 - 21:44


Dönüşü Olmayan Bir Özlem’e Mektup Sevgili babam Bugün sen gideli epey olmuş hayatımızdan,toprağına karıştın mı bilmiyorum ama buralar sensizliğe alıştı gibi sadece sensizliğe alışmayan büyük bahçemizde ki –hani hep derdin ya- biz kim için çalışıyoruz diye.Bende salak gibi hep derdim bana ne ya diye.Sen haklıymışsın baba anladım en sonunda.Bak gördün mü yine konuyu saptırdım sen şimdi gene lafı geveleme diyeceksin en iyisi sen kızmadan bana direk söze gireyim.İşte baba sensizliğe alışamayan o bahçemiz kan ağlıyor.Senden sonra kimsecikler su vermemiş bahçenin güllerine,hani bir keresinde bana kızmıştın kulağımı çekmiştin yalan söylüyorum diye.Bende sana kızıp hani çarşıdan aldığın yeni kiraz fidesini kırmıştım,senin için cızlamıştı,korkudan iki gün amcamlara gitmiştim.Ve sen yine o ağaca can vermiştin sevginle.Şimdi o ağaç diyor ki ben yazı yazmayı bilmiyorum babana selam söyle benden diyor… Evet baba Bir de sensizliğe alışamayan biz varız annem ben ve kardeşlerim.Bir araya gelince alışmış gibi rol yapıyoruz ama bir bilsen gerçeği.geçen annemi gördüm resmine sarılıp ağlıyordu sessizce tutamadım kendimi bende ağladım hüngür hüngür.Sonra bir baktım ki kardeşim bana sarılmış o da ağlıyor. *Evet baba kardeşim en sonunda ağladı ,artık ölsem de gam yemem.Ben sanardım ki bu çocuğun göz yaşı yok ağlamayı unutmuş hatta bazen bu acaba insan mı ?diye düşündüğüm çok olmuştur…Meğer boşaymış gereksiz doğaçlamalarımız bunu anladık! Yiğit babam Oralar nasıl diye soramıyorum.İçimden de gelmiyor açıkçası,keyfin keyiflidir diye düşünüyorum.He bu arada senin küçük tosunun Ferhat okula başladı.Hasan dedem ne zaman dönecek diyor tatilden,bilmiyor daha gerçeği yoksa yıkılır biliyorsun… Okulun en zeki çocuğu şu an öğretmenleri Allah Allah ne akıllı çocuk diyor… Beni sakın sorma babam Ben gene aynı işte boş işlerle uğraşıp duruyorum.Adam olur muyum onu da bilmiyorum.Takılıp gidiyorum işte ama annem’e yardım ediyorum bıraktığın saltanat’a elimden geldiğince layık olmaya çalışıyorum. Baba nedendir bilmiyorum ama ben daha fazla konuşmak istemiyorum.son olarak senin aramızdan gidişinin 52.günün de yazmış olduğum Babalık Saltanatı adlı şiirimi sana okumak istiyorum anlarsın heralde beni… İyi dinle sana layık mı bilmem ama dinle gene!dinle karayağızını…. -Babalık Saltanatı-- Elli iki gün oldu bugün Bedeninden ayrı Sen kim bilir çürüdün! Kim bilir nur Yada ateş yolunda yürüdün! Baktım ağlayarak resmine Ve sen sadece kızım dedin! Sadece gözyaşını içine saklayarak Tıp ki seni ellerimle toprağa verirken dediğin gibi Bir tek –baba- dedim sana Ve sen sadece kızım dedin! Dudaklarımda adın hep yarım kaldı Sen içimde hala ölmedin! Ne sen beni tanıyabildin! Nede ben seni! Ama sen! Babalık saltanatını bana bıraktın Ben ise gölgende bir oyuncu… Seni Çok Özledim Baba...
şimdi babam gideli 3 seneyi dolduracak ama acısı ilk günki gibi özlemi her geçen gün artıyor yerini hiçbirşey dolduramıyor nereye baksam hatıralarıyla dolu..

Bu mesaj gülün&gülü tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 12.11.2007 - 21:45

EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT

#2 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 12.11.2007 - 21:55

Evin direği baba...Remz şahsiyet baba...Değeri gittikten sonra anlaşılablilen baba...Kalplerde büyük yara, vefat eden baba....
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#3 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 13.11.2007 - 23:02

Hani seninle çarşıya çıkmıştık bana ayakkabı alacaktık .Ne renk istersin diye sormuştun ben kırmızı demiştim çok severdim kırmızıyı bana ne almak istesen kırmızı olsun derdim almıştık beraber ayakkabıyı kücücüktüm yanında beline kadar bile gelmiyordum yada sen çok uzundun başımı yukarı kaldırıp yüzüne bakabiliyordum sonra elimden tuttun beraber yürüdük cadde boyu eve kadar şimdi o caddeden ne zaman geçsem o gün canlanır gözlerimde bunca yıldan sonra .O gün ayakkabımı giymeye kıyamamıştım yanıma koyup onunla uyumuştum Keske eskitmeseydim senden bir hatıraydı bana .Okadar çok hatıran varki hatırlamaktan bıkmıyorum.Hep yarım kalıyor bu mektup sonunu getiremiyorum.Biliyorum gel desem gelmessin benide götür desem götürmessin.
EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT

#4 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 14.11.2007 - 21:26

Anılarını kimse senden alamaz...
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#5 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 16.11.2007 - 19:00

:: Canım babacığım sana yanımdayken babacığım demeyi çok isterdim ama utanırdım :) diyemezdim çekinirdim senden küçücükken beni öpmek isterdin sakalların batıyor diye yaklaştırmazdım yüzümü saklardım öpme :blink: diye oysa şimdi yanımda olmanı sana koynuna sokulmayı ne çok istiyorum kendimi küçük bir kız çocuğu gibi hissediyorum günün yorğunluğu omuzlarımda gün boyu yüzlerce insan vardı etrafımda ama ben yapayalnızdım. Şimdi ise gerçekten yalnızım içimden isyan ederken yüzümde sahte bir gülücükle dolaştım durdum gün boyu.Yolda gelirken hani senin bir adamın vardı yaşlı bir amca onu gördüm zaten hep görüyorum geçtiğim yolda hep sen geliyorsun aklıma onu eve getirdiğin günü hatırlıyorum yağmurlu bir gündü bir baktık yanında birisiyle geldin annneme yemek hazırlattın adamın karnını doyurdun annem biraz kızdı bu kim nerden buldun bunuda getirdin diye sen sus söyleme kimsesiz garip birisi dedin sonrada ona utanmasın diye hafif bir iş söyledin günlük para verecektin ekmek parasını kazansın diye annem yine kızmıştı bu ne iş yapacak adam yürümekten aciz çalışamaz diye sen susturmuştun annemi sevabını boşa verme demiştin ne kadar yufka yürekliydin.O sert duruşunun altında altın gibi kalbin vardı mektubumu yine gönderemeyeceğim ama olsun seni ne zaman düşünsem ansam rüyama gelirsin yine gel ne olur çok özledim seni neden her geçen gün artıyor özlemin içimi kavuruyor ne olur gel bu akşam bak yapayalnızım *ühü
EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT

#6 Serra

Serra

    I'm Back !!

  • Üyeler
  • 8.125 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:MuEno

Gönderim zamanı 21.11.2007 - 21:49

aslında şu anda yapmam gereken bir sürü işim var ama ben belki de aylaklık edip daha yıllar önce sana yazmış olmam gereken mektubu şimdi yazmaya karar verdim.
sana yıllarımı verdim, bir yarım saatimi daha versem zararda sayılmam sanırım.
evet.. sana yıllarımı verdim. sokaklarında kayboldum.. yittim.. tükendim .. bittim..
sonra buldum ama kendimi.. kendime hiç sahip olamamış gibi o zamana dek; sarıldım sımsıkı..
tıpkı bir zamanlar sana sarıldığım gibi..
bazen diyorum .. keşke.. keşke biraz daha.. ya da neyse..
gittim.. gitme diyemedin.. gitme deseydin kalır mıydım? gitme demen yeter miydi tüm olan biteni unutmama? ya da unutmalıy mıydım? bunları bana unutturabilecek her hangi birşeye sahip miydin?
sevgin var mıydı? yoksa ezberlediğin bir cümle miydi o 2 kelimelik şey?
benim için.. canından olmana.. değer miydi?
neydi peki? gidişinin sebebi neydi?
uzun zamandan beri ilk ekz yazıyorum bak sana..
her yıkılıştan sonra sana dönüyor olmak nasıl da iğneler batırıyor ruhuma bir bilsen..
ana sevgilim demeni özledim.. kokunu... ıhhmmm.. içime çekmeyi özledim..
yine gelecek misin?

Yokluğun bu bahar biter mi ?
Ya da bu
Son;Bahar biter mi ?

#7 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 09.12.2007 - 16:03

Bırakıp gitmek istiyorum her şeyi, herkesi… Yüreğim yanıyor, içim acıyor. Canım çok yanıyor Tanrım… Elimde bir oyuncak, çocukluğuma geri dönmek istiyorum. Sorumsuz, sorunsuz, mutlu… Okadar uzak ki umut ettiğim şeyler bana. Okadar zor ki bu yüreğin tamiri. Bir tanem, bebeğim, gözlerini, bana sarılmanı özledim. O kadar özledim ki seni, isyan edesim geliyor. Sen şimdi kaçıncı uykunda, sarılıyorsun yanındaki bedene. Mutlu musun? Ben aklına geliyor muyum? Düşünüyor musun beraber geçirdiğimiz saatleri? Ona da bana baktığın gibi sevgi dolu bakıyor musun? Ona da bana sarıldığın gibi sıkı sıkı sarılıyor musun? Ona bakarken de gözlerin parlıyor mu? Ben yalnız ben çaresiz, senin bana gelmeni bekliyorum. Karşılık beklemeden, sadece beni sarmanı beklerken, seni sevmeye, seni içimde büyütmeye devam ediyorum… Sen biriciğim, sevdiğim, meleğim… O kadar işledin ki içime, o kadar tanıdıksın ki, bırakamıyorum unutamıyorum seni!!! Ne yapacağımı, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Sadece bana gelmeni, bana sarılmanı bekliyorum, küçük bir çocuğun sevgi beklediği gibi… Geldiğinde, yüzümü gömeceğim göğsüne, doyasıya sarılacağım sana… Yine alacağım o sevgi dolu yüzünü ellerimin arasına. Bana sarıldığında nefes bile almayacağım, ürkütmemek için seni. Sen yeter ki gel, yeter ki sevgini esirgeme benden. Yine git sonunda ,istersen. Sesimi çıkartmayacağım.
EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT

#8 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 09.12.2007 - 21:06

Hasret nasıl yakıcı birşey...
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#9 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 09.01.2008 - 17:38

Öyle içimdesin ki. Yanağımda dolaşan rüzgardan daha gerçek dokunuşların. Küçük, ürkek, kesik dokunuşlarınla, belki de her zamankinden daha yanımdasın. Yani öylesine, o kadar bensin ki. Ah nasıl anlatsam. Boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var. Yalnızca hissediyor insan, yaşıyor. Kelimeler eksik, kelimeler yaralı. Kelimeler cılız.



Taşımıyor, anlatmıyor, tanımlamıyor bu duyguyu. Ben de. Çok başka bir şey. Sevginin ortasında, derin acılar hisseder mi insan? Aydınlık gülümsemelerin içine, hüznü yerleştirir mi durup dururken? Gözlerine buğu,diline sitem, yüreğine burukluk, çöreklenir kalır mı asırlarca?



Gelmeyeceğini bildiği mektup için, posta kutusunu hep aynı heyecanla açar mı? Dedim ya, başka bir şey bu. Ne kadar yalnızsam, o kadar seninleyim şu günlerde. Belki de en başta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar. Kimseler ulaşmasın diye, kimselerin bilmediği, bulamayacağı yollara götürdüm seni. En derinlerde tuttum. Bana sakladım. Derine, hep daha derine.



Seni yapayalnız, bir tek bana bıraktım. Paylaşamadım yanlış yaptım. Sana ulaşan yolları kaybettim diye bütün bu şaşkınlıklar. Kendimi oradan oraya vurmam. Sağımda, solumda, ne zaman dikildiğini bilmediğim duvarlara çarpmam, hiç görmediğim çukurlarla boğuşmam. Denizlerin, gürültüyle gelip vurduğu dehlizlerin, acılı duvarları gibiyim.



Duvarlarım yosunlu, duvarlarım kaygan, duvarlarımdan hiç tükenmeyen sular sızıyor. Tutunamıyorum. Renklerim, gün içinde değişiyor. Soluyorum, soğuyorum. Güneş ulaşmıyor içerilerime. Küfleniyorum, yaşlanıyorum. Yalnızlıklar peşimde. Dokunduğum her ıslak duvardan, pis kokulu bir yalnızlık bulaşıyor üstüme. Yapış yapış, vıcık vıcık bir yalnızlık bu. Biliyorum, bütün bunlar, hep benim suçum.



Seni sakladığım yere ulaşamaz oldum. Yollar, gitgide uzadı ve karıştı. Ümidimi ısıtacak, parlatacak, kımıldatacak bir şeylere ihtiyacım var. Ah onun ne olduğunu biliyorum. Sonu sana geliyor her cümlenin. Her şeyin başı içinde ve sonundasın. Bu değişmiyor. Öyle içimdesin ki. Birden aklıma geldi, tuttum sana bir mektup yazdım dün.



Çok mutluydum. Gün içinde neler yaptığımı, nelere kızıp, nelerle mutlu olduğumu, tek tek anlattım. Mevsimlerin ve insanların nasıl karışık ve beklenmedik olduklarını yazdım.



"Yine zamansız yağmurlar" dedim, "Daha önce, hiç bu kadar zayıf değildi güneş ışınları" dedim, "Gerçekten buradaki şarkıları hiç öğrenmeyecek, bilmeyecek, söylemeyecek misin?" dedim. Çok uzun bir mektup oldu. Başından sonuna kadar okudum da.



Neler yazmışım diye merakımdan.



Sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp, adını yazdım. Büyük harflerle, yalnızca adını. Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüreğime yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime yakın. Öyleyse mektup sende

EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT

#10 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 09.01.2008 - 19:45

Güzel anlatılmış:Acıtan ve olgunlaştıran duygu seli,hepimizi zaman zaman önüne katıp götüren sel...
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#11 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 12.02.2008 - 11:19

BABAMA…

Bu kadar mıydı?
Ardına bakmadan çekip gitmek
Bu kadar kolay mıydı?
Çok mu kızdın, çok mu darıldın?
Yalancı dünyanın yalan mavisine
Gittin de ne oldu
Kalbim buram buram, çisil çisil ağlıyor
Yanıyor yüreğim sen yoksun diye alev alev, kor kor
Sen gidince neler gitti ardından bir bilsen
Önce mavilerim uçtu gökyüzünden
Sonra güneşimin sarısı soldu, gecelerimden pamuk ayım kaçtı
Kalbimdeki tüm yeşillikler kurudu, çöl oldu yüreğim
Gözlerim sadece sensiz odalara
Sensiz masalara ve sensiz dünyalara nefret kustu
Gülüşlerim tüm ahengini topladı bir valize
Sen gibi hiç ardına bakmadan terk edip gitti beni

Hani sözün nerede,ya avuçlarımdaki ellerine ne oldu??
Her gece ayın küstüğü küçük kırık penceremde
Seni bekledim dönesin, yine bana “yavrum”diyesin diye
Ama sen ne sözünü tuttun, ne de gittiğin diyarlardan
Uçan kuşlarla, karanlık, nem kokan, rutubetli dünyama selam uçurdun

Ağlamak çözüm değilmiş ardından, anladı parçalanmış yüreğim
Yalvarmak da geri vermedi bana seni, sarı güneşimi, mavi dünyamı
Gelmek istesem de kollarım zincirli boş duvarlara
Hayallerim bitti, gitti gökkuşağımın tüm renkleri
Yarınlarım hep karanlık, hep zindanlarda köle oldu umutlarım

Mahkûm oldum, mahkûm ettin beni çaresizliğin soğuk koynuna
Evde feryatlar, figanlar koptu ardına
Kaldır başını, ne olur bak bana
Ağlıyor senin küçük yüreğin
Ama hani nerde senin gözyaşlarımı silen kuru, çatlak ellerin

Dönüşü yoksa bu gidişinin, durma git boylu boyunca
Beğenmediysen anamın yaptığı döşeği
Düşünme, yat kara toprakta
Ama! Ne olur yalvarırım baba
Yılda bir de olsa…
Bu küçük, senin için çarpan, sen diye gecelere ağlayan
Yavrunun yanına bir öpücük bırak hasret sevdanla

Uğurlar ola baba, uğurlar ola
Toprağın bol, yerin nur dola
Ama unutma,kalbim hep senin yanında,kara toprakta!!!


25.06.2003
Buket ÜLKER

EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT

#12 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 12.02.2008 - 21:24

İnsan hayatında bazı temel taşları var.Bu taşlar yıkılınca birdaha yerine konulmuyor.Hep bir eksiklik ve yanlızlık hissi.Anne, baba,eş, ve evlat acısı...
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#13 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 15.02.2008 - 15:51

Babama Mektup 1

Öncelikle selam edip, elinizden öpüyorum,
Bu gurbet ellerinde sizleri çok özlüyorum,
Beni sorar iseniz, çok şükür yaşıyorum,
Hergün yolunuzu gözlüyorum baba.

Bu arada annem; nasıl, iyi mi?
Köydeyken kurduğu halıyı bitirdi mi?
Annem üzülüyordu söyle ona müjdeyi,
Nasipse bu bayram geliyorum baba.

Maaşım yetmedi kredi çektim,
Güya size para, gönderecektim,
Valla benim memurluğa ermedi aklım,
Hergün enflasyonu, izliyorum baba.

Saz aldım burada çalacağım sanki,
Daha çalamadan, kopardım teli,
Tek telden çalıyom, Kel Yaşar gibi,
Gayrı bende çalgıcı, oluyorum baba.

Bilirim fazla; dedikodu sevmezsin,
Havadisleri sorsam, kesin bilmezsin,
Bir isteğin var mı desem, sen birşey istemezsin,
Nasipse biraz para, yolluyorum baba.

Biliyonmu bir ramazan, davul çalmıştım,
İş yoktu o sene köyde kalmıştım,
Cebindeki on milyonu benimle paylaşmıştın,
Düşünüyom o yılları, özlüyom baba.

Eskisi gibi hala, geç yatıp geç kalkıyom,
Gece bekçisi gibi, habire dolanıyom,
Kızacaksın yine ama bir çare bulamıyom,
Nedendir sebebini, bilmiyom baba.

İçkiyi bıraktım, artık içmiyorum,
Namaza başladım, namaz kılıyorum,
Sigaramı sorarsan, devam ediyorom,
Bir paketten fazla, içmiyorum baba.

Her hafta sonunda arıyorum abimleri,
Hepsinin selamı var, merak etmen hepsi iyi,
Bayramda köydeyiz, hazırlatın keşkekleri,
Bu bayramı iple, çekiyorum baba.

Zonguldak

Sinan Gündoğ |
Bir gencin mektubu

EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT

#14 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 15.02.2008 - 15:55

Babama Mektup 2

Selam ediyom önce, öpüyom elinizden,
Gene yandım tutuştum, hasretinizden,
Çoktandır bir haber, almadım sizden,
Duydum ki keyfiniz iyiymiş, baba.

Duydunmu yeni bir yasa çıkcakmış,
Emeklilik yaşı, yetmiş olcakmış,
Ölmezsek görecez, memur doyacakmış,
Memurluk bize göre, değilmiş baba.

Nasılsa sizlere faydam olmadı,
Bu oğlun bir işte tutunamadı,
Diyeceksin belki, adam olmadı,
Benimde kaderim bu imiş baba.

Karacoğlan misali sazımı kırdım,
Kafamı bozdular, bende sıyırdım,
Keşke söz dinleyen, evlat olaydım,
Dedirtmem Sinan'a eğilmiş baba.

Gücüme gidiyo, el, kol bağlamak,
Yakışırmı baba, bize ağlamak,
Gayrı benim işim, vatan savunmak,
Bu oğlun vatana, vurulmuş baba.

Devir bozulmuş gayrı bana batıyor,
Namertler çoğaldı, vatan satıyor,
Sanma ki ajanslar, doğruyu anlatıyor,
Bu tezgah çoktan, kurulmuş baba.

Birinin çıkması gerekli öne,
Çıkıp dur demeli, bozuk düzene,
Sana ne deyipte oğluna sövme,
Bu millet hep böyle, kurtulmuş baba.

Sende istemezdin, korkak bir evlat,
Karşı duralım ki kurtulsun devlet,
Geçtim ben canımdan, hakkın helal et,
Oğlanda babaya, çekermiş baba.

Korkma bişey olmaz, küçük oğluna,
Ölürse ne mutlu, vatan uğruna,
Bilirsin kolay ölmek, yakışmaz bana,
Çok şükür sadakamız, verilmiş baba.

Bu yola baş koydum, aklım başımda,
Kafayı yemedim bu genç yaşımda,
Boynum kıldan ince, senin karşında,
Sanmaki bu Sinan, delirmiş baba.

Son verdim mektuba, bu son sözlerle,
Dinleme sen beni, yaşlı gözlerle,
Öptüm elinizden, büyük hasretle,
Unutma her doğan, ölürmüş baba.

Sakarya

Sinan Gündoğ |
Buda ikincisi

EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT

#15 Serra

Serra

    I'm Back !!

  • Üyeler
  • 8.125 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:MuEno

Gönderim zamanı 16.02.2008 - 00:03

Özlüyorum...
inkar etmeyeceğim artık kimseye...
her yerimden seni kusuyorum.. her santimetrekaremden seni kazıyorum.. nereme baksam seninle dolu...
neresinden başlasam ki anlatmaya seni? hayatıma ne zaman girdin ne zaman çıktın ki?
bir sancımı nasıl bitirdin.. nasıl başlattın başka bir sancıyı..
nasıl bir masaldı bu beni içine attığın ? sonra gülistanını da alıp yok olduğun.. ya da söylesene lütfen..; gelecek misin geri?
gelecek olsan bile sevecek misin yeni?
öldürdüm mü yoksa ben seni?
çok özledim gözümün nuru.. çok özledim bebeğim.. çok özledim aynadaki güzelliğim..
gel nolur.. deşiyorum seni kalbimden her gözyaşımla..
dayanılmaz oldun.. gel gözyaşımın verdiği haz.. gel.. nolur uzatma dünya sürgünümü..

Yokluğun bu bahar biter mi ?
Ya da bu
Son;Bahar biter mi ?

#16 ecehan

ecehan

    çok da fifi *böö

  • Dokunulmazlar
  • 13.431 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:gündüz Paris, gece Londra falan

Gönderim zamanı 16.02.2008 - 11:40

Serra :S

bknz: bir önceki sayfa :D
Gönderilen Resim asaletini sevdiğim

#17 Serra

Serra

    I'm Back !!

  • Üyeler
  • 8.125 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:MuEno

Gönderim zamanı 16.02.2008 - 16:45

"sönmüş bak ışıklar.. ev nasıl karanlık...
..
şimdi çok yalnızım nolur kal benimle..
o kapıyı kapat.. elini ver bana..
dışarıda yalnız üşüyorsun sen.. kadınım..."


Tarihin belli değil.. tarifin de.. gel demeyeceğim artık.. duymazdan gelmelerin üstüne..
beklemek faydasız.. gel diye ağlamak aptalca.. hele seni düşünmek, işkencenin rakibi..
gerek yok artık gözlerine kurban olduğum, gerek yok artık yaslar tutmaya acılar çekmeye. gerek yok çoktan bitmiş bir masalı çocuklarıma anlatıp durmaya..
sen gittin.. gelmeyeceksin.
gelsen de bu masala tekrar başlayamayız. gelsen de tekrar aynı rüyaya uyuyamayız.. gelsen de..ben bile sevemem ki aynı ateşle seni..
gelme sevdiğim.. hani gelmeyeceksin ya zaten, sen yine de gelme..
gerek yok artık ruhuma çiviler çakmaya.. gerek yok her namede seni aramaya.. gerek yok her gece elime ucuz bi şarap alıp, gözlerimi kapayıp, açtığımda yanımda olduğunu hayal etmeye...
sen şimdi başka bi rüyadasın..
bense şimdiki rüyanda sadece bir siluet..
hoşçakal sevdiğim..
seni çok seviyorum..

Yokluğun bu bahar biter mi ?
Ya da bu
Son;Bahar biter mi ?

#18 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 20.02.2008 - 12:36

bir çocuk var içimde hiç büyümemiş,
hiç uslanmamış.
kağıttan uçaklara umut yükleyip mavilere salan bir çocuk.
bir çocuk var bir yanı hüzün.
bir yanında ufaktan mutluluk damlaları.
diğer yanda sel misali kayıplar...
bir çocuk var hayallerinde bile ağlamaklı.
gözleri hep oyuncak aramaklı.
oysa yaşadığı zaten oyun,
ve düşünkü o hep haksız,haksız haklı.
bir çocuk var içimde gülücüklerinde gözyaşı barındıran,
bir çocuk düşün ömrüne baharları yasaklayan,
umutlarını keşkelerin ardına saklayan,
bir çocuk var içimde tükenmiş yüreğiyle kan ağlayan.
çığlıklarımı bir benmi duyarım,
dokunsana artık içimdeki sese,duy.
avucumda kanlı yüreğimin umuda kırılmış kanatları,
gözümde bir damla fer kalmadı artık gör.
yaşamak buysa,gören yoksa duyan yoksa,
ben yaşamak için doğmadım...

EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT

#19 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 14.03.2008 - 16:35

Az önce son kez öptüm seni
Son kez tuttum ellerini
Sanki içimden bir şeyler kopup gitti
Ayırırken gözlerimden gözlerini
Zaten olmayacak bir duaya amindi bizimki
Mutlu edemezdik birbirimizi
Çok şey istememiştim halbuki
Yüreğinin en kuytu köşesinde ufacık bir yer yeterdi
Şimdi daha iyi anlıyorum o sebepsiz suskun terk edişini
Sen hiç benim olmamışsın ki
Ben hep kandırmışım kendi kendimi


Olur da bir gün aklına gelirsem
Gülümseyerek hatırla beni
Tebessümle an geçirdiğimiz o günleri
Ve bir zamanlar seni deli gibi seven bu yüreği…
Belki de ağlıyordur şimdi
Hiç kimse almadı, alamazda yerini
Senden kalan küçük bir resim şimdi
Ve yalanda olsa söylediğin aşk sözleri
Yüreğimden asla silinmeyecek izleri
Hala saklıyorum verdiğin gülleri
Biraz kurudular ama solmadılar benim gibi
Bir gün mezarımda hayat bulurlar belki


Sana verdiğim o resme iyi bak şimdi
O gülen gözler artık birer mazi
Yırt at gitsin artık ne anlamı var ki
Unuttum ben zaten içten gülümsemeyi
Sana her bakışında parlayan o gözler şimdi
Kim bilir belki de bulutlar kadar nemli
Sana hiç kızmadım, kızamam da inan ki
Aslında suç biraz da bende belki
Bile bile attım bu ateşe kendimi
Ve çok ağır ödedim seni sevmenin bedelini
Bu sözler belki de masal gibi gelecek sana şimdi
Ama bir gün sen de anlayacaksın beni
Ve tadacaksın aşkın çaresizliğini
Belki üzüleceksin ama böyle böyle öğreneceksin büyümeyi
Düşe kalka öğreneceksin yürümeyi
Ve ölümle dans etmeyi



Şimdi başka biri alacak yerimi
Zamanla hatırlamayacaksın bile ismimi
Ama son kez, son kez düşün bi
Sevebilir mi seni, benim sevdiğim gibi
Ve aldırmadan acılara, koyar mı ortaya yüreğini
Sevmek sözle değil özdedir sevgili
Çocuk yüreğin anlamadı bunu ne yazık ki
Ve sen bitirdin gözümde kendi kendini
Umutlarımı kefil yapıp terk ediyorum bu şehri
Benden sana son hatıra olarak bırakıyorum bu şiiri…



İşte okudun sana olan son sözlerimi
Bunlar giderken sana söyleyemediklerimdi
Şimdilerde kalbimde yaşanıyor sonbahar mevsimi
Artık çok koymuyor her bulduğumda kaybetmek seni
Çünkü öğrendim ben yalnızlığımla dertleşmeyi
Ve gidenlerin arkasından üzülmemeyi
Yüreğimin en güzel yerinde saklayacağım seni
Ateş olup yaksan da yapamam, gösteremem o cesareti


Kendine iyi bak sevgili
Ve sakın arama kaybettiklerini
Dönmezler artık geri
Ve eğer bilmiyorsan sevmeyi
Taşıma o yüreği...

Can Dündar

EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT

#20 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 11.04.2008 - 16:34

sen çağırdın ve ben duydum senin çağırmalarını. şimdi nerdesin peki? yola çıktığımdan beri hiç yoldaş olmadın. bütün oldu senli parçaların hepsi. kendime bir son hazırladım dün sabah. sonum senle olacak, sabahlarımın mis kokusu. sana açtığım kapı kapansada rüzgardan; sen değil misin ki rüzgara karşı duran? özlediğim ne varsa sana bıraktım ben, özlemlerimi sen tüket diye. tenimdeki yara izleri gibi, alışkanlıktan görmediğim ama orada olduğunu bildiğim acılarım var kalbimde. hiç biri sen değilsin. senin acın değil onlar. biliyorum adın acıyla anılmayacak, hadi korkma artık gel!!!








Alıntı:
EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli