Dönüşü Olmayan Bir Özlem’e Mektup Sevgili babam Bugün sen gideli epey olmuş hayatımızdan,toprağına karıştın mı bilmiyorum ama buralar sensizliğe alıştı gibi sadece sensizliğe alışmayan büyük bahçemizde ki –hani hep derdin ya- biz kim için çalışıyoruz diye.Bende salak gibi hep derdim bana ne ya diye.Sen haklıymışsın baba anladım en sonunda.Bak gördün mü yine konuyu saptırdım sen şimdi gene lafı geveleme diyeceksin en iyisi sen kızmadan bana direk söze gireyim.İşte baba sensizliğe alışamayan o bahçemiz kan ağlıyor.Senden sonra kimsecikler su vermemiş bahçenin güllerine,hani bir keresinde bana kızmıştın kulağımı çekmiştin yalan söylüyorum diye.Bende sana kızıp hani çarşıdan aldığın yeni kiraz fidesini kırmıştım,senin için cızlamıştı,korkudan iki gün amcamlara gitmiştim.Ve sen yine o ağaca can vermiştin sevginle.Şimdi o ağaç diyor ki ben yazı yazmayı bilmiyorum babana selam söyle benden diyor… Evet baba Bir de sensizliğe alışamayan biz varız annem ben ve kardeşlerim.Bir araya gelince alışmış gibi rol yapıyoruz ama bir bilsen gerçeği.geçen annemi gördüm resmine sarılıp ağlıyordu sessizce tutamadım kendimi bende ağladım hüngür hüngür.Sonra bir baktım ki kardeşim bana sarılmış o da ağlıyor. *Evet baba kardeşim en sonunda ağladı ,artık ölsem de gam yemem.Ben sanardım ki bu çocuğun göz yaşı yok ağlamayı unutmuş hatta bazen bu acaba insan mı ?diye düşündüğüm çok olmuştur…Meğer boşaymış gereksiz doğaçlamalarımız bunu anladık! Yiğit babam Oralar nasıl diye soramıyorum.İçimden de gelmiyor açıkçası,keyfin keyiflidir diye düşünüyorum.He bu arada senin küçük tosunun Ferhat okula başladı.Hasan dedem ne zaman dönecek diyor tatilden,bilmiyor daha gerçeği yoksa yıkılır biliyorsun… Okulun en zeki çocuğu şu an öğretmenleri Allah Allah ne akıllı çocuk diyor… Beni sakın sorma babam Ben gene aynı işte boş işlerle uğraşıp duruyorum.Adam olur muyum onu da bilmiyorum.Takılıp gidiyorum işte ama annem’e yardım ediyorum bıraktığın saltanat’a elimden geldiğince layık olmaya çalışıyorum. Baba nedendir bilmiyorum ama ben daha fazla konuşmak istemiyorum.son olarak senin aramızdan gidişinin 52.günün de yazmış olduğum Babalık Saltanatı adlı şiirimi sana okumak istiyorum anlarsın heralde beni… İyi dinle sana layık mı bilmem ama dinle gene!dinle karayağızını…. -Babalık Saltanatı-- Elli iki gün oldu bugün Bedeninden ayrı Sen kim bilir çürüdün! Kim bilir nur Yada ateş yolunda yürüdün! Baktım ağlayarak resmine Ve sen sadece kızım dedin! Sadece gözyaşını içine saklayarak Tıp ki seni ellerimle toprağa verirken dediğin gibi Bir tek –baba- dedim sana Ve sen sadece kızım dedin! Dudaklarımda adın hep yarım kaldı Sen içimde hala ölmedin! Ne sen beni tanıyabildin! Nede ben seni! Ama sen! Babalık saltanatını bana bıraktın Ben ise gölgende bir oyuncu… Seni Çok Özledim Baba...
şimdi babam gideli 3 seneyi dolduracak ama acısı ilk günki gibi özlemi her geçen gün artıyor yerini hiçbirşey dolduramıyor nereye baksam hatıralarıyla dolu..
Bu mesaj gülün&gülü tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 12.11.2007 - 21:45