Dini kitapların, matbaaanın olmadığı çağlarda, elden ele geçerek çoğaltılması sonucu bazı hataların oluştuğu, tüm nesnel tarihçilerin kabul ettiği bir gerçektir. Maalesef Kuran'ın kendisi de (yaygın kanının aksine) bu durumdan muaf değildir.O peygamberlere gönderilmiş kitaplar/musaflar tahrif (aslı bozulmuştur.) edilmiştir.
İranlı profesör Ali Daşti, "Yirmi Üç Yıl: Muhammed'in Peygamberlik Hayatı Hakkında Bir Çalışma" (Allen & Unwin, Londra, 1985) kitabında, şu bilgileri vermektedir:
"Eski çağların Müslüman uleması arasında, önyargı ve abartı galip gelmeden önce, aralarında İbrahim on Nazzam'ın da bulunduğu bazı alimler, Kuran'ın düzenlemesi ve yapısının mücizevi olmadığını, ve aynı ya da daha yüksek değerde bir eserin, dindar başka insanlar tarafından da oluşturulabileceğini açıkça kabullenmişlerdir." (sf. 48)
"Kuran, eksik ve ulema yorumu olmadan anlaşılamayacak cümleler, yabancı kelimeler, yaygın kullanımda olmayan Arapça kelimeler, normal anlamı dışında kullanılan kelimeler, cinsiyet ve sayı kuralları gözlemlenmeden çekilmiş sıfatlar ve fiiller, mantıksızca ve gramere aykırı şekilde uygulanmış, hatta bazen iyesi bile bulunmayan zamirler, ve özellikle kafiyeli ayetlerde kullanılan ana konu ile alakasız ibareler içerir. Bu ve benzeri uygunsuzluklar, Kuran'ın uzsözlülüğünü inkar eden eleştirmenlere kapsam sağlamıştır. Aynı sorun, dindar Müslümanlar'ın da aklını meşgul etmiştir. Bu sorun, Kuran yorumcularını açıklamalar bulmaya zorlamış, ve muhtemelen yorumlar arasındaki farklılıkların ana sebeplerinden birini teşkil etmiştir." (sf. 48-49)
"Özetle, Kuran'da yüzden fazla Arapçanın normal kuralları ve yapısı ile çelişen uygunsuzluk belirlenmiştir. Elbette ki Kuran yorumcuları bu uygunsuzluklara açıklamalar ve bahaneler bulmaya çalışmışlardır. Bunların arasında büyük yorumcu ve filolog Mahmut öz Zamakşari (467/1075-538/1144) vardır ki, hakkında bir Mağribi yazar şöyle demiştir: 'Bu gramerle kafayı bozmuş bilgiç, şok edici bir hata etmiştir. Görevimiz, Kuran yorumlarını Arapça gramerine uydurmak değil, Kuran'ı olduğu gibi kabullenmek ve Arapça gramerini Kuran'a uydurmaktır.'" (sf. 50)
"Ne Kuran'ın uzsözlülüğü ne de ahlaki ve kanuni öğretileri mucizevidir. Kuran mucizevidir, çünkü Muhammed'in, fakirliğine ve cehaletine rağmen, tek başına kavminın direnişini yenmesini sağlamıştır, kalıcı bir din oluşturmuştur çünkü vahşi insanları itaate teşvik etmiş ve vahyedilenin iradesini onlara uygulatmıştır." (sf. 57)
Aranızda Arapça bilen ve ilgilenen olursa Kuran'ın uygunsuzluklarını listelemekten memnuniyet duyarım.
Bu mesaj sparkplug tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 10.01.2006 - 12:38