İçerik değiştir



Küçük İskender


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 14 yanıt verildi

#1 y®sun

y®sun

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.505 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:KUZEY YILDIZI
  • İlgi Alanları:öküzün altında buzağı aramak :D

Gönderim zamanı 22.05.2007 - 11:51


BİR MARTIYI AÐLATTIN SEN

bir martıyı ağlattın işte
bir çocuk garanti intihar eder artık
kütür kütür küfrediyor gece imanıma
bir yaprak kırılıp suya düşüyor
su yaralanıyor su kanıyor şelale!

ah nasıl titredim tensiz
bir piyanist büküldü sanki
kesişen ayrışık doğrular gibi
çarpışıverdim yüzünle, yüzün
öyle düzgün suna bir elyazısı
yüzün yüzüme aksedince
yüzün ayna alnımda
yüzün uzun hüzünlü bir alınyazısı!

bitmemiş bir ömrün yalanısın
sen: kabuslarımın tabiri
çocukluğumun arta kalanısın!
öldüreceğim kendimi dudaklarınla
dudakların etle, şehvetle seferber
sen! bana inen son kutsal kitap
son fakir yatır
son aciz peygamber!

bir martıyı ağlattın işte
bir çocuk garanti intihar eder artık
Gönderilen Resim

#2 y®sun

y®sun

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.505 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:KUZEY YILDIZI
  • İlgi Alanları:öküzün altında buzağı aramak :D

Gönderim zamanı 22.05.2007 - 11:56

ARTIK KALBİM YOK

artık kalbim yok ağladığımda sana
düşündüğümde seni artık kalbim yok
seni anlatırken birilerine, atmıyor kalbim
atmıyor kalbim seni gördüğümde rüyalarımda
istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok !
küçük bir velede verdim onu, oyuncak niyetine
fırlattım attım,
doyursun karnını diye bir sokak köpeğine
suda sektirdim bir kiremit parçası gibi
ve bekledim batmasını bekledim
yanan bir gemi nasıl ağlayarak denize dökülürse

istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok!
artık kalbim yok baktığımda eski resimlere
özlediğimde seni
arta kalmış bir kalbim yok!
YOK!
Gönderilen Resim

#3 y®sun

y®sun

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.505 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:KUZEY YILDIZI
  • İlgi Alanları:öküzün altında buzağı aramak :D

Gönderim zamanı 22.05.2007 - 12:02

CİVANGİR L

yalnayak alkol kamplarında
hayatımız bir komplikasyon

bir o adada bir bu adada karaya vurdu yüzün
ah bir gözü dönmüş hüzün
gibi üzerime sıç'rayan okyanus yunusları
bir dalıp çıkmaları acı karşılaşmalar
gibi sularında köpük köpek ömrümüzün

ben buruşuk ipek mendil kaldım
bileklerimin iç kısmını öpemez kimseler
tuttu sürükledi beni ibne ince sülün bir maytap
matrak bir tanrıyla salaş bir kulun şakalaşması
gibi siktiri boktan ayrılıklar.
onlar bir duble rakı daha söylediler
onlar bir duble rakı daha anlatılar
bir elimi götürüp saçlarına taktım ben senin
bir elimi götürüp siyah eldivenlere astım
dudaklarına hafif deydirdiğin ben mendil kaldım

ter içinde uyandım ben sana
topuklarım göğsünde tıknaz güllere bükülmüş
dirseklerim senden uzanıyor sarsılıyor boşlukta
bir uçaklar düşüyor seviştiğimiz yatağa
bir uçaklar havalanıyor sen savruldukça yatakta
sonra kalkıp iniyoruz merdivenlerden
topluyoruz çözülen hislerimizi

son anda
geçen günlerin hatırına bir erguvan iniltisi
Gönderilen Resim

#4 _KajmeraN_

_KajmeraN_

    ...::: UFAKLIK :::...

  • Üyeler
  • 5.365 Mesaj
  • Konum:Atatürk'ün İzinde
  • İlgi Alanları:Şiir, edebiyat, müzik(rap),bilgisayar (yazılım, donanım)

Gönderim zamanı 22.05.2007 - 12:05

Ölümü de Kusacağım

hasarat ayaklarımla geldim geceye
bu şehir şimdilik şurda unutulsun
uzun bir bıçak vardı ya avucumda
kendi kendini kanatırdı sessizce

sevdiğim adamın adı: sokak adları
sokak atları ve sokaksız yalnızlığım
içimde tuzlu bir mağma taşırmışcasına
yüzüme geldim yüzümde kuru çam yaprakları
çamlar dediysem inanmanız da gerekmez
pencerelerden sarkıtılan
kaçık erkek çorapları... aaah! ölüm!
zulmettikçe hicvedeceğim seni
içeceğim anasını satayım
kusacağım da! her yere bakan gözlerimle...
tut elimden istanbul!
tut elimden pis o.....u!
tut ki elim sana bir mektup gibi kanasın
tut ki elim bir an olsun sıcak
bir an olsun bir sübyan ağlayışı gibi
imzasız kalsın!


...:::--------------------------------------------------------:::...
BİTTİ!

CAN_i
...:::--------------------------------------------------------:::...


#5 y®sun

y®sun

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.505 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:KUZEY YILDIZI
  • İlgi Alanları:öküzün altında buzağı aramak :D

Gönderim zamanı 22.05.2007 - 12:07

AY

Yürek kemiğiyle lades tutuşuyor iki çocuk!
Misafir oyuncu bir terkediş biçimi
ile ellerim vücudunun prömiyeri!

Aynı ahır adına koşan acılarımız var bizim!
Amatör balıkçının leğeninde iki istavritiz seninle
ölüme beş kala ölümle canlı telefon bağlantısı kuran!

Dibi senin aşkında gizlenen kırılgan bir aysberg bu tufan!
Gönderilen Resim

#6 y®sun

y®sun

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.505 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:KUZEY YILDIZI
  • İlgi Alanları:öküzün altında buzağı aramak :D

Gönderim zamanı 22.05.2007 - 12:13

GÜLTEN

De gülüm! De ki: ela bir günde geleceğim
İstanbul darmadağın olacak, saçlarım
darmadağın. Hepsi, darmadağın!
üzülme gülüm! Toparlanacağız, birlikte,
ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm
hem de çelikten toprağını dele dele hayatın!

de gülüm! De ki: bitmiştir umut, bitmiştir
sevgi, bitmiştir güven!
güven bana gülüm!
sana bitmemişliği öğretecek, tattıracaktır
hasretten-hakikaten-ten değiştiren yüzüm!

göreceksin gülüm! Bekle!
hırslarımız, acılarımız gitgide ihanetlere
hainlere, ezilmelere alışacak..
göreceksin-sevinçten ağlayacaksın gülüm-ki
işte o vakit bana-doğrudur!-
şair olmak, seni sevmek pek çok yakışacak!

bak! şiirler var, mektuplar var, çocuklar var,
sokaklar var, kediler!
inan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize!
ölüm inananlar için sessizce
kara kapli kitaplardan çıkartılacak..
göreceksin gülüm! Bekle! Göreceksin!
artık hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz
bu dünyada, yapayalnız, umarsız kalmayacak
Gönderilen Resim

#7 y®sun

y®sun

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.505 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:KUZEY YILDIZI
  • İlgi Alanları:öküzün altında buzağı aramak :D

Gönderim zamanı 22.05.2007 - 12:17

SON SEN

şiddetle ihtiyacım var beni öpmene
dudakların dudaklarımı hacize gelsin
dokun! dokun! dokun etime,
etimle süslensin ardıç gözlerin
akşam olup da delikanlılar siyah giydiler mi
(dışavurumcu zifir ve seni seviyorum)
turuncu soyundu mu?
bir şelale çalarım en yakın vitrin camını kırıp
ceplerimde bahar şiirleri ve ilkokul öğretmenleri
en güzel sesleri çizip anahtarımın kenarıyla
ağlarım! ağlarım ulan sana ne, sen
soyun - mumları söndür - yatağına uzan!
süte aşkı üfle!

bıyıklarımı kestim, kravatımı taktım, suyumu içtim
gittim
gidiyorum
sevda kafiyeleri arasındaki kıvamlı stoplazmik
uzantılar değil miydi saçlarını kızartıp da seni
gövdeni boşaltıp çekip uzaklaşmaya mecbur eden çekiç
uğultusu ve kıl buketleri - ki benim şahmerdanım
senin çocuk karanlığında yaşlı bir alice'di ve harikalar
diyarında iskambil adamlara poker borcum, sen, nasıl,
fakat
yağmur kadardın,

kan emdi
mesut yaşayan meşhur yalnızlar ve meddah kronolojiler.
Ağzında kanarya lekesi.
muradım yanıyor. Sen oyna hayatımı ey Robert DeNiro.
Sen söyle şarkımı ey hüzün: Newyork! Newyork!
Gönderilen Resim

#8 y®sun

y®sun

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.505 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:KUZEY YILDIZI
  • İlgi Alanları:öküzün altında buzağı aramak :D

Gönderim zamanı 22.05.2007 - 12:22

MOLEKÜL BUKETİ

el kararı bir
ruhla öperken seni,
nesnenin tanrıyla atıştığı
uzun gözlere ait urlarda,
bilemem
rolümüzdü bilgi;
el kararı bir
ruhla öperken seni,
cismin hacimle seviştiği
ani panikatak şovlarında,
bilemem
neredeydi yüzümüzdeki bitkinin kökü.

öğrendim, ki veda
ve kıymettir
ergeç birbiriyle vuruşacak olan, bilirim
renkler arasında adı onun da anılsın diye.
üstünkörü!
Gönderilen Resim

#9 y®sun

y®sun

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.505 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:KUZEY YILDIZI
  • İlgi Alanları:öküzün altında buzağı aramak :D

Gönderim zamanı 22.05.2007 - 12:29

ÇÜRÜK KRAL DEPOSUNDAN 194

Sırtını ova ova yarım bakraç balgam
çıkarttık ejderin ciğerlerinden;
ipek'ten değil baharat yolu'ndan gelen bir illet
gibi, tertibi tastamam
hepsi de alnının göbeğinden vurulmuş
on beşinde gangster bozuntusu çocuk
ağız kenarında bir sahil kasabası gibi duran gitanes
yüzünde bir bıçak yarası gibi duran buz siyahı gözler
esrarengiz, meraklı ve defans ağırlıklı hayatlara düşkün
herşeyin durduğu yerde hareket halinde muzaffer
ve intikam hırsıyla dolu şaheser hikayeler!

O çocuklarla sabahlarken terkedilmiş bir senaryonun
kötü adam karakterlerinde
herkes seçtiği rolün repliğiyle boğuşurken
kostümler bol gelirken, dar gelirken bedenlere
kim "kamera!" dedi, kim "stop!" dedi bilinmezken
binlerce bobin kutusu içinde ararken kendi karakutumuzu
hepimizin bir asistanı var sonunda vurduğumuz,
aşk ile çekememezlik arasında hep ihtiyaç duyduğumuz
Gönderilen Resim

#10 y®sun

y®sun

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.505 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:KUZEY YILDIZI
  • İlgi Alanları:öküzün altında buzağı aramak :D

Gönderim zamanı 22.05.2007 - 12:33

BUNDESLADE

bir atlıkarınca yangını sonrası
isli, sıcak kemikleri çocukların.
- çok tanrılı yalızlıkların
son akşam yemeği sofrası -Toy siyah!

evcil kinler evcil hırslar besle bedeninde
ve körpe dakikalarda zor cinayetlerinin
ağzını kanla sil ağzını mor yakamozla yıka!

gözlerinde ve özlemlerinde bir yabacılaşma,
(oyuncak dudaklarımız plastik anılarımız var bizim
öyle hatırlıyorum)
kör paslı testereyle budadığım yüzün
dökülüyor avuçlarıma prizmatik
dökülüyor lunaparklarıyla senden. Neden
billur bir cinayetin her yerinde seksek oynardık?
yıldırım intiharlara paratoner ayyaşlıklarımız
kiremit dil parçaları kaydırırdık tükürüklerde
ve neden ipek tülbentlere örtülürdük sebepsizce?
kimdi o karakalem resmini yapan belleklerimizin
bastırılmış kağıttan yelkenlilere?
Gönderilen Resim

#11 y®sun

y®sun

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.505 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:KUZEY YILDIZI
  • İlgi Alanları:öküzün altında buzağı aramak :D

Gönderim zamanı 22.05.2007 - 12:37

BU GECE ŞAHESER İMPARATORU

beni bir pazar gecesi siyanürle vurun!
gölgemi bir vapurun saadetine vermişken,
zeki müren'den hicaz makamı şarkılar dinlediniz
ama dönüp arkama bakabilmeliyim kaç kişisiniz
nerden gelmişsiniz neler giymişsiniz
elimde bir demet letafet çiçeği de,

tavanı kırmızı, duvarları beyaz badanalı
bir odada bir arada bir ara olmalıyız, hatırladınız
bıçak sapı gibi gülümsememe de izin vermelisiniz
- babam bana küstü, döv onu babaanne
çıngıraklı yılanlar almıştın hani bana yaşgünümde
-
gerdanımda genç kızların çılgın tortusu ve soğuk su,
oramda buramda buram buram ilkaşk kokusu,
işte ben trenleri biraz da bu yüzden severim
ne çok severim bilemezsiniz

beni bir pazar gecesi siyanürle vurun!
palyaço makyajı yapmış olayım, gülün önce
amuda da kalkayım, telde de yürüyeyim filan
size nadide karanfil kolleksiyonumu göstereyim
kayısı gülü çocuklarımı, arılarımı da,
tenezzüllerimi, biliyorum:
zeki müren'den hiç şarkı dinlemediniz
radyoda jean-sebastian bach çalıyor, bakınız
cam pervazındaki baykuşun
yok bir ayağı da
Gönderilen Resim

#12 y®sun

y®sun

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 2.505 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:KUZEY YILDIZI
  • İlgi Alanları:öküzün altında buzağı aramak :D

Gönderim zamanı 22.05.2007 - 13:06

SACRIFICE


mavi özgür'e

Sana bugün bir abajur aldım:
Birşeyin ucunda durur da yeşil chevrolet
Kapıları açık, baltimor plakalı, usta işi
Teybinde elton john'dan sacrifice
Biz sahile doğru yürümüşüz
Ayakizlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri
Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs

Sana bugün bir mektup yazdım:
En çok
En çok güllerden söz ettim
Saydam, renksiz, özgür güllerden
Bir gül olmak korkusundan
nedenini hatırlamıyorum ama ağladım
Sağda solda yakılıp unutulmuş sönmüş sigaralar
'Canım...' diye başlanılıp
Yarım bırakılmış bir sürü kâğıt parçası
ruh parçası
aşk parçası
buğu parçası
haz parçası
paramparça içime paramparça bir kış gelmiş
biliyor musun ben daima
Kışları saklanırım kan

Kan ödüldür açıkçası
Sana bugün bir kurban kestim
Hala ağrıyor ve akıyor bileklerim
Gelip geçici bir seyahat
Üzerinde konuşulmamış bir sevgi
Karşılıklı hoyrat kullanılmış bedenler
Aydı dalda karşılaşan iki çocuk sincap
Dal, ağacına düşman, sincaplar birbirine küs
Dudaklarda müstehzi bir hal
Yani bir yere vurup kaybolan far ışığı gibi
Bir an aklıma vurup kaybolan o fevkalade hayal
Vurup kaybolan ruh ve aşk parçaları
Beyaz ve terli alnımda belirip dolaşan
Delikanlı tanrının eli
Usulca düzeltirken ıslak kâkülümü
Otuz yıllık ömrümde ilk kez düşledim ölümü
Bugün sana abajur aldım, bir mektup yazdım
Sana, diyorum, bugün bir abajur ve mektup
Ben bugün sana öldüm başkasına değil
Sana, diyorum, bugün bir abajur ve mektup
Ben bugün sana öldüm başkasına değil
Hani o chevrolet yeşil, kapıları açık
Teybinde elton john'dan sacrifice
Avcumda, pembe, ziftli bir alyans
Vurup kaybolan buğu ve haz parçaları,
Biriktirdiğimiz
Zamanla biriktirenle biriktirilenin
Birbirine karıştığı

Ben de bir eşya mıyım diye düşündüğü
Üzüldüğü şey
Bir tüy gibi yanınıza gelip
Bir tüy gibi dokunup ürpertip
Sonra
Sonra geri çekildiği... sacrifice...

Koskoca bir aralık ayını müzikle geçirmiştik
Sokaklarda elimizde şarap şişeleri
Adlarımızın yanyana olduğu
Kalpler kazımıştık ağaçlara
Modern çağın gereklerine inat,
biz romantiktik biz birbirimizi seviyorduk
biz ayrılmayacaktık biz arabesktik biz...
Bugün bir abajur aldım sana
eve geldim
yatağın hep sol tarafında yatardın
sol taraftaki başucu sehpasına yerleştirdim onu
bir ampul taktım sarı soft hep istediğin gibi
ışığında bir mektup yazdım sana
teypte elton john'dan sacrifice
Beni terkettiğini bildirdiğin o telefon konuşması
Gözlerinin gencecik mavisi
birden başlayan, o telaşla, bütün gece yağan
Yağmur geldi hatırıma
Nedenini hatırlamıyorum ama ağladım
Yüzüme kapanan ellerin
Yüzümü yeryüzüne karşı perdeleyen ellerin
O okyanus ellerin geldi hatırıma
Kaset sustu kapandı yeşil chevrolet'nin kapıları

Tuvalette sarıldım jilete hasretle öptüm
Ampul patladı bir anda alev aldı abajur
Kan ödüldür
Kanımı bu gece dışarı gezmeye çıkarttım
tenler birbirine düşman, aşıklar birbirine küs
nedenini hatırlamıyorum ama utandım
utandım.
Gönderilen Resim

#13 Hayat Perdesi

Hayat Perdesi

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 32 Mesaj

Gönderim zamanı 16.10.2009 - 12:24

Her şairin infazı kalem tutmasıyla yazılır

Asmadan önce beni, bana o bilmediğim kuşları anlatın
onları anlatın, o kımıltısız haşarı gözlü kuşları,
tütsülü tüylerini... yasaklanan alevi kanat çırpışlarını
ve gerekirse bana uçmayı öğretin
yada uçan kuşlar gibi onurlu ölmeyi...

Lise defterlerimi dilerim idam etmezsiniz
üniversite kimlik kartımı.. dostlarımı, pasomu
dilerim erdeme de kıymazsınız, hırpalamazsiniz
o.. o tatlı uysal, ukala çocuğu!...

Bu şehirde doğmuşum ötesini bilmem
Beşiktaş'ta büyümüşüm iki büklüm vapurlarda
sürünmüşüm
Boynuma, civanım, kokusunu sürmüş sirkli kızlar ve bir de
kız kulesi
eh işte, gençlik hevesi
yılları örekelerde örümceklendirmişim.

Nerede kalmıştık
oradan ağlayalım halimize
Burgaz'dan ceset bir rüzgar geliyor/çatal bıçak takımı
adalar
her yanımda medyum duyular, mevleviler gibi özlemle
dönenen odalar
pencereler -ki çocukluğumdan beri açıktır
mutfak önleri.. sofralar.. soluk soluğa sofalar
ekmekler bayattır, tuz ıslak, tencereler ayaz
hayat bu be.. bembeyaz bir ölünün açık mavi gözleriydi
boğaz

Erkete bir boğa dili gibiydi Galata Kulesi ve dibinde yılan
yuvası
"Abi,e bir dilim kuru lokmanın davası.."
"Inanma ceketim, inanma.." puştlar bu yalanı her bahar
söyler!.

Sen nasılsın, dert etme kendine, yine doğurursun yine büyütürsün yine asılır
her şairin infazı kalem tutmasıyla yazılır!
Sen babama selam söyle.. De ki: Düşümde gördüm
romatizma ağrıları bu kışa doğru dinecek.
Biliyorum anne, biliyorum, biraz daha böyle konuşursam
yüregine inecek, ama ne yazık ki durmuyor dilim
aslını sorarsan, dün geceden beri iyi değilim.."

Nerede kalmıştık
oradan ağlayalım halimize
kafka'dan ögrendim- şekil degiştirebiliyordu yaşamak
ve Sait'ten ögrendim bu şehrin cenazesi bile büyüktü
varlığımı her yeni kadının saçlarında taramıştım
oğlak sevgilimi aramıştım asırlarca her tarafta
her paragrafta
şiirim, sırtımdan düşmeyen sarışın bir yüktü.
Spermlerimi sözcüklere verdim/ölunce de uyak bulacağım
aşka
ve en başta, anlamlı olmak var yada anlamlı olmak
anlamın altında dürülen ilmik, kırılan hamur gibi çoğalmak
ve taşmak suya, suca, engine, soya, tanrının dizi dibine
orada başlıyor sevdalı kavgaların hükmü işte!

Bir pazartesiydi -uyanmıştım..
başucumdaydı her türlü sevincim
ve masmaviydi gökyüzünden sarkan ışıklar
masmaviydi yeryüzünden yükselen buhar
ve yine masmaviydi gün, günün içinde üreyerek koşuşan
çocuklar
Ben ise zaman zaman ciğ tutan ruhumun
bataklıklarında sürülerce, senelerce süren yorğunlugum!..

Okudum okumasına da
adam olmak varmış ölümün süt gelmez göğüslerinde
nedir beni insansız bırakacağını söyleyen o incecik ip
yoksa azrailin kirpiğimi bu
yoksa şeytanın sunnetsiz penisi:
nedir onu bu kadar gorkemli gosteren boyle acaip!..
her mevsimde elbette birinin gitmesi gerekiyor birileri icin
kardeslerim! Sizler de gideceginiz mevsimi şimdiden seçin!.

Nerede kalmıştık
oradan aglayalim halimize
daracik bir sokagin ordugu sessizligin altindadir bizim
evimiz
ahşaptır, ahpaptır gelip geçen yabancı, yalancı bulutlara
bir ressamın fırçasında:annemin camdan uzamış kafası
babamın eşikten girerkenki donuk yaşlılığı
kızkardeşim ergenliğini verir aynalarda yanakların
abim iştedir, işte, üçbeş kuruş dalaverası..

Doğumla ölumün arası
topu topu bir savaş parçası
sahi kaç kilometreydi yaşantım / kaç litre hava çektim
ciğerlerime
ve kac litre yas doktum
yüzölçümü neydi yüzümün
para birimi duygularımın ve bayrağı düşüncelerimin
yüreğimin dini neydi / nasıl bir yönetim şekliydi bedenim!

Dini telkinin fani bir tilkiyi çağrıştıran ses benzerliği
sanki tabutumun ardında bin martının o şahane beraberliği
asmadan önce beni
bana o bilmediğim kuşları anlatın, kuşları! onları anlatın
sonra, dilerseniz asın kırk kere üstüste de
leşimi bir kuyunun karanlık çıplaklığına atın!.

Korku da, ölüm de, acı da
insanı yeni bir doğuma hazirlayan sancıdır
ama unutma ki sevgilim sakın
meyva vermeyen tek ağaç, darağacıdır!.

küçük İskender

Ölmek
Bir sanattır, herşey gibi.
Özellikle iyi yaparım.

S. Plath

#14 Hayat Perdesi

Hayat Perdesi

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 32 Mesaj

Gönderim zamanı 16.10.2009 - 12:25

Ben Ölürsem

ben ölürsem karakutumu bulamayacaklar
ne bir ask zerafeti
ne bir hayal tabiri.. küçücük ömrüm
hep rüzgar gülleri kokacak !

bir sinek cenazesinden dönmüsüm de sanki
agzim burnum kanyak
denizden yeni çikartmislar yagmurun ölüsünü
mevsimlerden napalm günlerden ilkbahar

hummali sabrimin glayöllü dag köyleri
sana hasret sakimak mi yakisacak
çok arayacak çocuklugum esas sirrini
benim yüzüm bir kedi amipidir
ben ölürsem o kendiliginden çogalacak !

ben ölürsem karakutumu bulamayacaklar
ne bir buz yorgunlugu
ne bir sinema perdesi yirtik.. küçücük kabrim

bir çocuk kalbi gibi haylaz olacak !

küçük İskender
Ölmek
Bir sanattır, herşey gibi.
Özellikle iyi yaparım.

S. Plath

#15 Hayat Perdesi

Hayat Perdesi

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 32 Mesaj

Gönderim zamanı 16.10.2009 - 12:26

Bir martıyı ağlattın sen!

bir martıyı ağlattın işte
bir çocuk garanti intihar eder artık
kütür kütür küfrediyor gece imanıma
bir yaprak kırılıp suya düşüyor
su yaralanıyor su kanıyor şelale!

ah nasıl titredim tensiz
bir piyanist büküldü sanki
kesişen ayrışık doğrular gibi
çarpışıverdim yüzünle. Yüzün
öyle düzgün suna bir elyazısı
yüzün yüzüme aksedince
yüzün ayna alnımda
yüzün uzun hüzünlü bir alınyazısı!

bitmemiş bir ömrün yalanısın
sen: kabuslarımın tabiri
çocukluğumun arta kalanısın!
öldüreceğim kendimi dudaklarınla
dudakların etle, şehvetle seferber
sen! bana inen son kutsal kitap
son fakir yatır
son aciz peygamber!

bir martıyı ağlattın işte
bir çocuk garanti intihar eder artık

küçük İskender
Ölmek
Bir sanattır, herşey gibi.
Özellikle iyi yaparım.

S. Plath





Benzer Konular Daralt

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli