0
Araplar PETKİM'i istiyor! İstanbul Belediyesi'nin arazi ihalelerini Arap firmaları kazanıyor!
Shell, Kerkük petrolleri için Türkiye ve Irak petrol yasalarını bekliyor. Türkiye ise Petrol Yasası'nı veto etmeyecek bir cumhurbaşkanını!
Kerkük-Ceyhan hattında Shell'in "greencard" ı TPAO. Shell 35 yıldır giremediği Kerkük'e TPAO'yla girerken.. TPAO'nun öncülüğünde kurulan Türkiye petrokimya sanayiinin devi PETKİM'i de ne hikmetse Araplar istiyor!
Malum PETKİM dediğiniz plastikten tekstile, kauçuktan lastiğe, ambalajdan kimya sanayiine kadar geniş bir yelpaze içinde üretime girdi temin etmektedir. Bunu da:
- 14 ana üretim fabrikası ve 8 adet yardımcı işletmesiyle
- 2.2 milyon ton petrokimyasal ürün gerçekleştirerek yapmaktadır.
- Pazar payını artırmaya dönük 437 milyon dolar civarında yatırım payını 2006'da tamamlamıştır.
- 1 milyar doları aşan özsermayesi, 1.3 milyar dolarlık toplam varlıkları,
- Geçen yılki 41 milyon dolar net kârı ile
Türkiye petrokimya sanayiinin kilididir.
Kısacası, PETKİM devletin üzerine kambur olarak tanımlananlardan değil... Aksine, yatırımdan personele kadar tüm harcamalarını kendi özkaynaklarıyla karşılayan bir işletme!..
Gelin görün ki... 16 Mart 2007 tarihli özelleştirme ihale ilanı AKP'nin ya kilitten ya finanstan anlamadığını göstermekte. Zira:
° PETKİM'den girdi sağlayarak üretim yapan yerli üreticilerin neredeyse yüzde 90'ı iç tüketime yönelik üretim yapan KOBİ tarzı firmalardır.
° PETKİM petrokimya üretiminin yanı sıra geniş liman alanı ve ulaşım altyapısıyla gelir yaratma özelliğine sahiptir.
° İhale ilanına göre 50 milyon dolar özsermayesi olan ve toplam varlıkları 200 milyon dolar olan her firma ihaleye başvurma hakkına sahiptir!
° PETKİM'in daha önce halka açılan yüzde 34 kamu payının yüzde 24'ü halihazırda yabancılardadır.
Aslında bu kadarı bile Arapların neden PETKİM'i istediklerini anlatmaya yetiyor değil mi? Daha açık deyişle:
° İhale şartlarında ihaleye başvuracak firmaların sektörde uzmanlaşma ve deneyim sahibi olması gerekmemesi;
° ihalenin uluslararası petrokimya pazarının yeni firma arayışı içinde olmadığı;
° buna karşılık petrokimyadaki arz fazlası için yeni pazarlar aradığı bir konjonktürde açılmış olması,
Arapların PETKİM'i istemesinin temel nedenleridir. Bu da Petrol-İş Sendikası Başkanı Mustafa Öztaşkın 'ın dediği gibi "ithal kimyasal maddelerin ticaretinin tank çiftliği" yapmak için istediklerini düşündürtmektedir.
Şimdi içinizden "AKP'ye haksızlık etme, finans bilmeseler 2005'teki yüzde 34'lük kamu payının halka arzından sağlanan 267 milyon doları Hazine'ye değil PETKİM'e aktarırlardı!!" diye geçirdiğinizden eminim.
Haklısınız! Hem de bu seferki blok satışın da PETKİM'e aktarılmayacağını bilecek kadar haklısınız!
Hal böyle olunca... Gelin de "AKP, PETKİM'i gözden çıkarttı!" , "PETKİM ihalelerini Araplara ikram ediyor" diyenlere hak vermeyin!
Evet, Araplar PETKİM'i istiyor! Ulusötesinin firmaları kamu alanını piyasalaştıracak yasaları veto etmeyecek bir cumhurbaşkanı ve hükümet bekliyor.
Ya Türkiye? Türkiye ne istiyor? 14 Nisan kalabalıkları "nasıl bir Türkiye'de yaşamak istendiği" ndeki kararlılığı anlatmak için yeterli mi?
Sanırsınız bu ülke insanının üzerine büyük bir kilit takmışlar. Anahtarını da suya atmışlar. Suyu da inek içmiş.
Anayasa, Danıştay, Yargıtay üyelerinin... Yani yetki, yürütme ve yargıda görev alacakların... Yani, petrolden ormana, madenlerden limanlara ülke kaynaklarının nasıl ve kimlerce yönetilip dağıtılacağı kararlarının kimlerce alınması gerektiğini tanımlamadığımız... Cumhurbaşkanlığını Tayyip Erdoğan 'a kilitlediğimiz sürece... İnek suyu içmeye devam edecek!
Türkiye demokrat, laik, sosyal hukuk ve eşitlikçi bir paylaşımdan oluşan kırmızı çizgilerinde buluşmadığı sürece inek dağa kaçacak.
Tarım, madencilik, enerji, suyun paylaşımını, gelir dağılımını kırmızı çizgiler içine oturtmadığımız sürece de dağ yanıp kül olmuş olacak!
Cumhuriyet 16.04.2007
