Ön açıklama:Forumda meseleye dair konuları araştırdım ve anlatmak,vermek istediklerimin tam karşılığı olabilecek bir başlığa rastlamadığım için yeni konu açma gereği gördüm..Esasen siyaset üzerine yazmayı düşünmüyordum,ki hala düşünmemekteyim..Bu yüksek ihtimaldir ki,siyaset üzerine son kelimelerim olacak..Yalnız uzun zamandan beri süregelen rahatsızlığım beni birşeyler karalamaya itti..
Konumuza başlayalım:
Dostlar!
Birinci Dünya Savaşı'ndan yenilgi ile ayrılıp,Sevres Antlaşması hükmünce tasfiye olunan Osmanlı idaresi,dönem sonrası fiilen isgale uğramış,topraklarına ya bizzat galip devletlerce el konulmuş yahut emperyalizm motivli devletler kurulması kararı hükme bağlanmıştır..Fakat bunun öncesinde bölgede özellikle Kürtler üzerine taktik-stratejiler geliştirilmis,misyonerler,politikacılar,subaylar ya da gezginler aracılığı ile uzun süreli espiyonaj faaliyetleri geliştirmislerdir..Avrupalı devletlerin,Viyana Kongresi sonrası merkezi krallıkların kuvvetlendirilmesi ve milliyetçi-ulusçu akımları bertaraf etme kararları üzerine Osmanlı Imparatorluğu üzerine uyguladıkları çifte standart malumunuzdur..Bu bilinçle hareket eden hammadde avcıları,rejyonal manada zengin kaynaklara sahip etnik unsurlara ilime aykırı,tarihsel gerçeklikten uzak,milli bilinç aşılamış,çeşitli isyanlara sebebiyet vermislerdir..19.yüzyil itibariyle gözlemlediğimiz bu çalışmalar,günümüze kadar uzanmaktadir..
19.yüzyil ile 20 yüzyilin baslari arasinda bölgede faaliyette bulunmus,aşiretlere farkli milliyet suurunu aşılamis,bölge zenginliklerini arastirmis ve misyoner okullar bünyesinde çalismalarda bulunmus Ingiliz görevlilerine dair genis bilgi ve belge bulunuyor elimizde..Isim ve belge belirtmemiz özellikle istenirse,yazacagiz,simdilik ismi karışıklıklara sebebiyet vermeme adına buna gerek görmüyorum..
Ekim Devrimi ile Rus birliklerinin bölgeyi terk-i diyar etmesi üzerine,meydani bos bulan Ingiltere,hamiliğini üstlendiği 1918 tarihli kısa süreli bir Kürt devleti kurmayı başarmış,fakat şahsi ikbal hevesleri ile kurulacak Kürt devleti şartı Paris Konferansi'na sarkmıştır..
Ingiliz faaliyeti bölgeyi ciddi manada istikrarsizliga sürüklemis,çok kere baş kaldırı mahiyetinde kitlesel hareketlere sebebiyet vermistir..1919 Ali Bati,1920 Koçgiri ayaklanmasi,1924-1925 isyanlari ve en önemlileri cumhuriyetimizin kurulus sürecinde,Istiklal Harbi'nden çıkmıs,toparlanma hareketini sekteye uğratan,Şeyh Sait ve Ağrı isyanları buna örnek teşkil etmektedir..
Ana sebep olarak,bölgedeki petrol savaşlarını gösterebileceğimiz bu girisimler,günümüzde Israil-ABD-Ingiltere destekli Kuzey Irak'ta bağımsız Kürdistan kurma ve bir petrol kenti olan Kerkük'ü de bu uydu devlete dahil etme çabalari olarak karsimiza çikmakta..Türkiye'nin ulusal bütünlüğünü tehdit altina alacak bu girisimlerin sonraki aşaması,kukla devlete Türkiye'nin doğusu ve güneydogusunun dahli talebi olacaktir..
Rusya'nin artik geleneksellesmis dis politikasi olan sicak denizlere inme hedefleri,tarih boyunca bölgesel güç olan Türklerle Ruslari yüzlestirmistir..Rusya,taktik-strateji boyutunda bölgesel faaliyetlere isyan hamiliginden farkli olarak,kültürel bilinç zerki stratejisini uygulamis,üniversitelerinde Kürtçe ve Kürt tarihi üzerine çalismalarda bulunmus ve Rusya güdümlü bir millet olusturma çalismalarina girisilmistir..Bunun örneklerini ise Türk-Rus savaslarinda rastlasmaktayiz..Osmanli,3 farkli harp esnasinda Kürtlerin Rus destekli ayaklanmalarina sahit oluyordu ve en aci olani da Kirim Savasi'nda 2 Kürt alayinin Rus ordusunda görev yapmasi idi..
Suni milli bilinç aşılamasının en önemli argümanı olan dil meselesinde ise,Ruslarin Kürtçe üzerine çalismalarina dair söyleyeceklerimiz:Dilin ayrintili bir mesele olduğu ve linguistik çerçevede Kürtçe üzerine bilimsel done ve araştırmalarla destekli,ayrintili bir çalisma yaptığımız,gerek görürsek ekleyeceğimizdir..
Sovyetler Birligi de,Iran üzerinden Kürt meselesinde taktiksel yaklasimlarda bulunmus,fakat ABD ve Ingiltere'nin Iran Devleti'ne yardimi ile bu hareket de sekteye ugramistir..Görüldügü üzere çikar çatismalarinda hep bir malzeme olarak kullanilmakta olan Kürtler,günümüzde de ne yazik ki bunun farkina varamamaktadir..Diplomasinin es anlamlisi çikar denen olgunun,dün destek verdigi devlete bugün silah dogrultmasi,masa niteligine bürünen bu topluluga bir fikir vermeli diye düsünüyorum..
Bugün Avrupa'nin çesitli şehirlerinde terör örgütlerinin bürolari,yine yikici-bölücü faaliyetlere destek mahiyetinde kültürel bilimsel arastirma merkezi-enstitüsü görünümlü merkezler,emperyalist odaklarin ayni strateji üzerinden sonuç aradiginin göstergesidir..Bu devletlere PKK nın terör örgütü oldugunu resmen tanitmakta dahi zorlanan aciz bir dis politika yürütmekte,bölgenin en güçlü devleti Türkiye Cumhuriyeti..
Bugün igrenç katliamlar gerçeklestiren,dünyanin jandarmaligina soyunmus olan ABD'ye sükran duyan Irak Kürtleri,ayni devletin ekonomik çikarlara motive olmasindan hareketle kendilerini desteklediginin,yarin çikabilecek olasi bir çikar çatismasi ile kol kola verip zulme ugrattiklari vatandaslarinin durumuna düsebileceklerinin farkina varmali ve Irak bütünlügünün korunmasinda rol oynamasi gerekmektedir,her ne kadar su asamadan sonra çok gerçekçi durmasa da..
Türkiye'ye düsen ise,iç siyasette,ulus devlet yapisini ve tek kimlik olan Türklügün birlestirici,bütünlestirici unsurlarini kullanarak bu yapiyi muhafaza etmesi ve rejyonal bir güç oldugunun farkina varmasi,çikarlarindan ve degerlerinden ödün vermeyen,askeri-politik açidan varligini ve agirligini hissettirecek,Irak bütünlügünü savunan,onurlu bir dis politika izlemesidir..
Saygılar..