Mevsim; Haziran!

"İhbar eden muhbir sayılmasın" ben bir deliyim... Arka bahçemde öldürdüğüm 26 yıl, gözlerimin ışığından çalıntı 3.75 derece ve bahçe duvarı niyetine hatalarla örülü bir mazi... Denizlerin renginide çaldım maviyim, hatta aha şu karşıda gördüğünüz binanın 5. katından aşağıya atlama isteği duyanda benim...

İtiraf ediyorum evet; ben bir deliyim... Kanlık diye korktuğunuz geceleri en koyu yazan kalemimle ben çizdim... Gündüzleriniz benden armağan ömürlerinize, dilersem sizleri yok edebilirim... Hayır niyetim para vermeniz değil, acımayında, üzülmeyin benim için, hepinizin olmak istediği yerdeyim...

Kapalı kutularım var içinde, sandıklarım... Paslı kilitlerle kilitli kapılar ardına sakladım düşüncelerimi, çalmayınız, duymayınız ve bakamayınız diye. Sandıklarımda umut var benim, ağaçlar kırmızı aslında, beyaz göründüğü kadar saf değil üstelik; sakladıklarınızı yüzünüze vurabilirim. Mutsuzsunuz en mutlu olduğunuz gün bile, ağlarken aslında gülüyorsunuz ve küçülerek giriyorsunuz en büyük kapılardan...

İhbar eden muhbir sayılmasın; ben bir deliyim... Gözlerim var benim ateş saçabildiğim, gözlerim yüreğinizi okuyabildiğim... sukunluk bana daha çok yakışıyor üstelik mavi kotumun üzerine. Benden çalıntı okuduğunuz tüm şiirler, fotoğrak kareleri, haziran...

Haziran... Hoşgeldi(m)!
Yapraklarınız yeşile boyanacak birazdan, kaleminiz beyninize kusacak tüm yedirdiğinizi, beyniniz; haziran...

Hoşgeldi(m) haziran!...
Neden mat renklerde yapılmış tüm masalar... bu tahta ne kadarda leziz... parmak uçlarım; haziran...

Dilim dolanıyor... Evde ölüm kol geziyor; Haziran geldi dışarı çıkın!

CAN_i(aykut şimşek)
(o1o2-20-21)