Jump to content



Sayı 24: Mihrimah Sultan Camii


  • Please log in to reply
No replies to this topic

#1 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1,142 posts
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Posted 21.01.2007 - 19:07


Mihrimah Sultan; Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan'ın tek kızı ve 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun yönetiminde büyük rol oynamış bir prenses sultandır. Kanuni Sultan Süleyman Mihrimah Sultan'ı çok sever, bütün isteklerini yerine getirirdi. Mihrimah Sultan çok iyi yetişti ve çok iyi bir eğitim gördü. Babasıyla birlikte savaş meydanlarında görüldüğü bile söylenir.

1539 yılında 17 yaşındayken Diyarbakır valisi Rüstem Paşa'yla evlendi. Düğün töreni iki küçük erkek kardeşi Bayezid ve Cihangir'in sünnet düğünüyle birlikte At Meydanı'nda (bugünkü Sultanahmet Meydanı) büyük şölenlerle kutlandı. Rüstem Paşa bu evlilikten sonra sadrazam oldu ve 1544-1561 yılları arasında 2 yıllık bir süre hariç kesintisiz sadrazamlık yaptı. Ancak Sadrazam, tüm vaktini ve enerjisini devlet işlerine verdiği, karısıyla gereği gibi ilgilenemediği için, kudretli hükümdarın kızı da kendini hayır işlerine verdi. Özellikle, adına yaptırılan iki büyük caminin yapımıyla geçirdi vaktini: Üsküdar’daki, etek giymiş bir hanım görünümündeki Mihrimah Sultan Camii (İskele Camii) ve gün ışığının her köşede adeta dans ettiği kadınsı edalı Edirnekapı Camii. (Mihrimah Sultan’ın statüsü iki minareli cami yaptırmaya yetmesine rağmen, yalnızlığını simgelemesi anlamında tek minareli yapılmıştır bu cami!) En büyük şansı da Koca Sinan'ın mimarbaşı olmasıdır elbette... Mimar Sinan, en uygun yerlere en uygun camiyi -padişahın izni ve emriyle- dünya üzerinde eşi benzeri görülmemiş bir sihirli simetriyle yapmıştır Mihrimah için.

Camii ve külliye İstanbul’un “yedinci tepesi”nin en yüksek noktasında bulunur. Deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 70-75 metre civarındadır. Camii, İstanbul’da bulunan fay hatlarının en tehlikelisinin üzerinde yer aldığından 1884 yılında meydana gelen şiddetli depremde büyük hasar görmüştür. Vakfiye, külliye camiinin yanı sıra, medrese, mektep, imaret, hamam, türbe ve dükkanlardan oluşmaktaydı.

Edirnekapı'daki, fazla bilinmeyen kendi halinde bir sanat eseridir. Sinan'ın, Mihrimah Sultan’a olan aşkını tasvir ettiği camii olarak rivayet edilir. Bunun idrak edilebilmesi için de camii yi gezmeden önce, Mihrimah Sultan'ın hayatına dair ufak çapta bir araştırma yapmakta fayda vardır. Camii'nin kubbesi, dışarıdan bakıldığında, tüm ihtişamıyla tek başına yükselmektedir. içerideki abartılı pandantif boyutları hemen dikkati çekmektedir. İlginçtir ki, minaresi sadece bir tanedir. Ve yine diğer camiilerinden farklı olarak, çok sayıda pencere eklenmiştir ki bu camiinin yapısal olarak çözümünü güçleştirmektedir. tüm bu belirgin özellikleri Mihrimah sultan'ın çileli, tek başına fakat dimdik ayakta kalarak geçirdiği ömrüne işaret etmekle kalmamış, yapıya feminen bir hava vermiştir. Mimar Sinan'ın camiiyi gözden uzakta, ilgiyi çekmeyecek bir yerde inşaa ettirmesi, Mihrimah Sultan’a duyduğu gizli aşkın bir ifadesi, bir yansıması olarak yorumlanmasına sebep olmuştur...

ve işte sır…


Üsküdar’daki Mihrimah Sultan Camii ile Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan Camii’ni aynı anda görebileceğiniz bir yer tespit edin. Günbatımında (elbette, yılın sadece bir gününde) göreceğiniz muhteşem manzara şudur: Edirnekapı Camii’nin tek minaresinin arkasından güneş batarken, Üsküdar’daki caminin minareleri arasından ay doğmaktadır! “Bu nasıl bir hesaplama, bu nasıl bir estetik anlayışıdır!” Mimarbaşı, Mihrimah Sultan’a platonik bir yakınlık duymasaydı; acaba bu harika uyumu yaratabilir miydi? Hele bir de Mihr ü mâh, Farsça güneş ve ay anlamına geliyorsa! İşte aşk! "






Similar Topics Collapse

  Topic Forum Started By Stats Last Post Info

1 user(s) are reading this topic

0 members, 1 guests, 0 anonymous users