Önce şeytanın insanları nasıl kandırdığıyla ilgili bir kaç yazıdan sonra,bu kandırmaca sözlere geçebiliriz..
İnsanın düşmanı olan şeytan, kıyamet gününe kadar tüm gücüyle insanları kötülüğe sürüklemeye yemin etmiştir. Şeytan, insanları bu yönde ikna edebilmek için batıla dayalı çok çeşitli ve sinsi yöntemler geliştirmiştir. Bunların tümü bir arada düşünüldüğünde adeta "şeytanın batıl dini" olarak karşımıza çıkar.
Onlara düşman olduğunu açıkça hissettirecek tavırlardan sakınır. Ya da onlara açık açık 'gelin bana uyun', 'kötü ahlaklı olun', 'kendinize, etrafınızdaki insanlara zarar verin', ya da 'iyi ya da kötü arasında tercih yapmanız gerektiğinde her zaman kötüden yana tavır alın' gibi telkinlerde bulunmayabilir.
Ama o her zaman için tüm bunları iyilik, güzellik, doğruluk gibi erdemlerle süsleyerek insanlara sunar. Onlara sinsice yanaşır; zekice ve kurnazca ikna metodları kullanır.
Kuran'da şeytanın kendisinin de bu yönünü dile getirdiği; insanlara açıktan açığa değil, pusu kurarak yaklaşacağını söylediği şöyle bildirilmektedir:
Dedi ki: "Madem öyle, beni azdırdığından dolayı onlar(ı insanları saptırmak) için mutlaka Senin dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım. Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın." (Araf Suresi, 16-17)
Şeytanın ALLAH adını kullanması
İnsanın zayıf noktalarını, nelere karşı zaaf duyduğunu, hangi fikirlerinin aklını karıştıracağını göz önünde bulundurarak onları yönlendirir.İman eden insanların ise kendilerini yeterli görmelerini, yaptıkları bazı ibadetlerle yetinmelerini, kendilerini beğenip müstağni görmelerini sağlamaya çalışır. Onları güzel ahlaklı olduklarına, ellerinden gelenin en fazlasını yaptıklarına, güçlerinin bu kadarına yeteceğine inandırmaya çalışır. Kalplerinin temiz olmasının yeterli olacağını, Allah'ın kalplerindeki iyi niyeti yeterli görüp onlardan razı olacağını düşündürerek, onları samimiyetsizliğe itmek ister. Etrafa göre iyi olmalarının yeterli olacağını, çoğunlukla kıyaslandığında çok üstün bir ahlaka sahip olduklarını düşündürerek onları gevşekliğe sürüklemeye çalışır.
Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın vaadi haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak) aldatmasın. Gerçek şu ki, şeytan sizin düşma--nınızdır, öyleyse siz de onu düşman edinin. O, kendi grubunu, ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmaya çağırır. (Fatır Suresi, 5-6)
Şeytanın insanı Allah'ın adıyla aldatmasının bir başka yolu da, Allah'ın affediciliğini öne sürerek insanı günah işlemeye teşvik etmesidir. Allah sonsuz merhamet sahibidir ve tevbe edip Kendisi'nden bağışlanma dileyen her kulunun günahlarını affedebilir. Ama bir insanın, "nasıl olsa Allah affeder" diyerek bile bile günah işlemesi samimi bir davranış değildir.
Allah Kuran'da "yakında bağışlanacağız" diyerek bile bile günah işleyen kimselerin örneğini vererek, insanları şeytanın böyle bir kandırmacasına karşı uyarmıştır:
Onların ardından yerlerine Kitaba mirasçı olan birtakım 'kötü kimseler' geçti. (Bunlar) Şu değersiz olan (dünya)nın geçici-yararını alıyor ve: "Yakında bağışlanacağız" diyorlar. Bunun benzeri bir yarar gelince onu da alıyorlar. Kendilerinden Allah'a karşı hakkı söylemekten başka bir şeyi söylemeyeceklerine ilişkin kitap sözü alınmamış mıydı? Oysa içinde olanı okudular. (Allah'tan) Korkanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hala akıl erdirmeyecek misiniz? (A'raf Suresi, 169)
Not : Ayrıca sizlere yani benimle din konusunda tartışanlara çok çok çok teşekkür ederim..Siz farkında olmadan bana yeni şeyler öğretiyorsunuz..Ben araştırdıkça dinim hakkında,müminlik hakkında bilgileniyorum.Hani kopyalıyorsun diye imalı konuşup beni küçük düşürmeye çalışıyorsunuz ya..Aslında farkında olmadan beni daha çok yüceltiyorsunuz,çünkü dinimi daha iyi öğreniyorum araştırmalar sayesinde...ALLAH sizden razı olsun..