İçerik değiştir



Sayı 20: Mitolojik Hikayeler


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 1 yanıt verildi

#1 DaaAnnK

DaaAnnK

    Sözde Değil Özde Haylaz

  • Üyeler
  • 7.176 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:O'nun kalbinde

Gönderim zamanı 27.12.2006 - 12:44


Demether-Hades-Persephone

Evet farkındayım sevgili Harabe dostları. Bu hafta karşınıza yeni bir yazı ile çıkmaktayım. Ara sırada olsa benim hoşuma giden ve sizlerinde seveceğini düşünüdüğüm bazı Mitolojik hikayerleri ve bu hikayelerin kahramanlarını da sizlere tanıtarak yazmayı düşünüyorum.Bakalım beğecek misiniz ?

Efendim bu haftanın kahramanları başlıktan da anlayacağınız gibi Demether , Hades ve Persephone. Dilerseniz önce kim kimdir diyelim ve kahramazlarımızı tanıyalım.

Demeter: Kendisi heykel ve yazı tasvirlerinde genellikle elinde bir demet başak ile anlatılan toprak ve ürün Tanrıçasıdır. Anadolu'da dah çok Kybele olarak da biinir ve ana tanrıça kültünün devamı olarak bilinir.

Persephone: Demeterin kızıdır hatta Demeter''in en sevdiği kızıdır öyle ki onun için herşeyi göze alabilir.

Hades : Zeus,Poseidon ve Hera'nın kardeşidir. Devler ve Titanlar savaşını kazanan Titanlardandır . Bu savaşın hemen ardından Zeus Göklerin ve Yeryüzünün tanrısı olur ve baş tanrı seçilir.Poseidon'sa denizlerin hakimi olur. En son olarak Hades efendi de öbür dünyanın ve yeraltının hakimiyetini alır.

Kahramanlarımızı tanıdıktan sonra gelelim hikayemize. Yeraltı tanrısı Hades Demeterin kızı olan güzeller güzeli Persephone'ye aşık olur . Çok nadiren de olsa yeryüzüne çıkan Hades bu çıkışlarının bir tanesinde Persephone'yi yeraltına kaçırır.
Bu olay üzerine Demeter Zeus'a gider ve kızını geri ister. Zeus iki arada kalmıştır çünkü öbür dünya'ya giden artık geri dönemez bu Hades'le yapılmış en büyük anlaşmasıdır ve Demeter'e bu isteğinin mümkün olamayacağını söyler. Demeter çok sinirlenir ve küser. Demeter'in küsmesi demek toprağın küsmesi olduğu için ve ürünlerin küsmesi olduğu için yıllarca toprak verimsizleşir ve büyük bir kuraklık ile açlık başlar. İnsanlar tanrılara adamak için yiyecek bulamaz olurlar. Kendilerini bile doyuracak yiyeceği bulamayan insanlar Zeus'a yalvarır. Hatta vahşi doğanın tanrıçası Artemis bile hayvanlarının öldüğünü söyliyerek Zeus'a Demeter2in kızını geri vermesi için yalvarır. Zeus durumun vahimetini anladıktan sonra Hades'e gider ve onunla anlaşmaya çalışır durumu anlatır. Hades kıza aşıktır ve Persephone'de artık Hades'i sevmeye başlamıştır. Bunu anlayan Zeus bir anlaşma önerir. Yılın 6 ayı Persephone Hades ile yer altında yaşayacaktır ve diğer 6 ayı ise annesi Demeterle yaşayacaktır. Bu anlaşmayı herkes kabul eder. Demeter kızı ile yaşadığı 6 ay içinde sevincinden coşar böylece toprak canlanır, ürünler bol olur ve doğa yeşerir, ağaçlar çiçek açar. İnsanlar bu şekilde Persephone'nin anesi ile birlikte olduğuna inanır. Bu 6 ay bizim bildiğimiz Bahar ve Yaz mevsimidir. Persophen'nin yer altına yani Hades'in yanına gittiği diğer 6 ay da ise Demeter çok üzüntülü ve kasvetli olur. Toprak verimsizleşir.Ürün alınamaz olur. Çiçekler solar ve ağaçlar yaprak döker. Bu 6 ay ise bizim bildiğimiz sonbahar ve kış ayları olarak bilinir ve bu böylece sürüp gider.

Umarım hoşunuza gitmiştir sevgili okuyucular. Size iyi haftalar ve güzel günler dilerim.

Daaankk
Sen benim herşeyimsin, hayatımın herşeyi sensin

Gönderilen Resim

#2 DaaAnnK

DaaAnnK

    Sözde Değil Özde Haylaz

  • Üyeler
  • 7.176 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:O'nun kalbinde

Gönderim zamanı 29.12.2006 - 11:26

Hepaistos-Hera-Afrodit

Bu hafta ki ikinci hikayemizin kahramanları başlıktan da anlaşılacağı gibi 3 Olympos Tanrısı oluyor.Yunan mitolojisinde yüzlerce tanrı , tanrıça yarı ölümlü veya muse hatta nymph ler vardır. Hepsini zamanı geldiğinde ve dilim döndüğünce sizlere alatmayı planlıyorum sevgli dostlar ama hazır konusu açılmışken Olympos Tanrılarınabir bakalım. Olympos'ta 12 büyük tanrı ve tanrıça vardır. Bu tanrılara yeraltında yaşayan Hades ve denizlerin derinliklerinde yaşan Poseidon da dahildir çünkü bu iki tanrı da canları istedikleri zaman Olympos'a çıkabilirler. Neyse efendim gelelim hikayemizin kahramanlarına.

Hera : Zeus'un evlilik bağı ile evlendiği tek eşidir. Aynı zamanda da kardeşidir. Devler ve Titanlar savaşının hemen ardından Olympos dağına yerleşirler. Insanlardan nefret eder sevdiği tek insan çeşidi tek eşli yaşayan ve evlilik bağı ile birleşen insanlardır. Bu nedenle kutsal evliliğin tanrıçası aynı zamanda da baş tanrıçadır. Özellikle güzellik konusunda Afrodit ile çekişme içindedir. Ayrıca Afroditin tutku ve heyecan için sex yapmasından dolayıda ondan nefret etmektedir.

Afrodit : Babası Kranus'un fallusunun denize düşmesi ile oluşan köpüklerden Kıbrıs adasında doğmuştur. Tam bir aşk ve tutku tanrıçasıdır. Canı istediğinde ve etkilendiğinde tanrı olsun veya insan olsun onun için farketmez birlikte olur.

Hepaistos : Bu kahramanımız gerçeği söylemek gerekirse hikayenin asıl kahramanıdır. O nedenle bu cümle itibariyle hikayemize başlıyalım bakalım.

Hepaistos , Hera ve Zeus'un çocuğudur ancak Hera Hepaistosu doğurduğunda onun çok çirkin bir bebek olduğunu görür ve kendi çocuğundan tiksinir. Kendisinin zaten güzellik takıntısı olduğu için böyle çirkin bir çocuğun kendi çocuğu olamaz diye düşünür. Diğer tanrıçaların alay konusu olacağını düşünerek bebek doğduktan sonra onu tuttuğu gibi Olympos dağından aşşağı atar. Zavallı Hepaistos çirkinliğine ek olarak ayrıca da kötürüm olur . Dağın aşşasında madenlerde yaşayan çirkin ama güçlü aynı zamanda da madencilikle uğraşan cüceler ve minetorlar tarafından büyütülür. Hepaistos özellikle maden işlemede ve demir dövmede çok ama çok ustalaşır öyle ki anne ve babasının haberi bile olmadan bütün tanrıların o şatafatlı tahtlarını,zırhlarını ve silahlarını o yapar. Yıllar içinde bir şölen sırasında Hera'ya hediye olarak çok özel ve bugüne kadar hiç görülmemiş ihtişamda bir taht gönderir. Hera bu tahtı görünce çok etkilenir ve koltuğundan kalkar ve bütn tanrıların katldığı şölen sırasında tahtına kurulur. Hera oturur oturmaz tahta yapışır kalır. Tahttan çıkan kelepçeler onu kıskıvrak yakalar hareket edemez olur.

Hera'nın bu hali bütün tanrı ve tanrıçaların alay konusu olur. Hatta Zeus bile dayanamamış Hera'ya gülmüştür. Hera hemen b tahtın ustansını yani Hepaistosu getirttirir. Hera karşısında simsiyah yüzlü , çirkin ve kambur Hepaistosu görür ve onu tanır. Ondan özür diler ve kendisi tahttan kurtarması için ne isterse yapacağını vaad eder. Hepaistos 2 şartla Hera'yı kurtarır. öncelikle Olyposta yaşamasına izin verilecekti ve ikinci ama en büyük şartı ise bütün tanrıların ve insanların hayalini süsleyen Afrodit ile evlenmesine izin verilecekti. Afrodit şok olmuştur ama baş Tanrıçanın emrine itaat etmek zorunda kalır. Böylece Hepaistos Hera'yı tahttan kurtarır, Olymposa yerleşir ve Afrodit ile evlenir. Hera ise Afroditin bu çirkin yaratıkla evlenmesinden oldukça memnun olmuştur aslında. Ancak Afrodit kesinlikle Hepaistos'a sadık kalmayacaktır onu sayısıs kez aldatacaktır özellikle de Ares ile.

;) Evet hepiniz anladınız galiba bir sonraki hikayemizi şimdiden. Afrodit en tutkulu aldatmalarını Ares ile yapacaktır ama Hepaistos bununda intikamını alacaktır mutlaka.
Sen benim herşeyimsin, hayatımın herşeyi sensin

Gönderilen Resim





Benzer Konular Daralt

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli