0
TÜRK KAHVESİNİN YÜZ YILLIK HİKAYESİ
Türk kahvesi Türk insanının vazgeçilmezidir. Son zamanlarda Türkiye sınırlarını aşmış, adından sıkça söz ettirir duruma gelmiştir.... "Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül bir dost ister kahve bahane" Sohbetlerin en güzel lezzetidir o. Pek çok insanın olmazsa olmazı olmayı başarmıştır. Küçük yudumlamalarla bile başlı başına bir gelenek haline gelmiştir.
Öyle önemlidir ki zira; yemek sonrası huzur verir olmuş, kız isteme esnasında saygı ifadesini göğüslemiştir. Birde köpüklüyse işte ozaman becerikli yakıştırması kaçınılmaz olmuştur. Bununla kalsa neyse birde kahveler bitince o fincanlar ters çevrilirmiş. Buyrun kahve falı sohbetlerine......
Türk kahvesi Türkiyeden önce arap yarımadasında mısır ve hindistanda yayılmıştır. Kahve kelimesi arapça "kahva"dan gelmektedir.Bu isim kahvenin üretildiği habeşistanın "kaffa" yöresinden gelmektedir.
Kahvenin Türkiye'ye ilk kez Hükm ve şems isimli iki suriyeli tarafından 1555'te getirildiği rivayet edilmiştir. Başka bir rivayete göre ; Kanuni Sultan süleyman zamanında habeşistan valisi "Özdemir paşa" tarafından getirildiği söylenmektedir.
Türk kahvesi için bir çok zararı olduğu söylendiği gibi faydalarının olduğuda kanıtlanmıştır. Kahve yemek üzerine içildiğinde, sindirimi kolaylaştırır. Bu yönüyle şekerli içmemek kaydıyla kilo almayı ve mide ekşimelerini önler. Asıl yararı hayali genişletir, hafızaya güç verir, hareket sağlar ve gevşekliği giderir. Kahvenin düşünceye açıklık getirdiği bir gerçektir.. Türk kahvesinin (dozunda içildiği takdirde) sağlığı tehdit edecek zararlı yanı yoktur. Teskin edici ve dinlendirici özelliği vardır. Bir fincandan fazla içildiğinde zihin açıcı, uyarıcı, enerji verici özelliği ön plâna çıkar. Yerinde ve zamanında içildiği zaman olağanüstü bir keyif verici olarak ün yapmıştır.
(Vize ve final zamanlarının en önemli destekçisi bence)
Hazırlanışına gelince kahvenin lezzetini dört dörtlük olması için , ölçüsünü iyi tutturmak gerekir.Öncelikle kişi sayısına göre kahve kullanılmalıdır. Her kişi için bir kaşık kahve aynı şekilde bir kaşık şeker atılmalıdır.Kısık ateşte ve 15-20 dakikada pişirmek idealdir. Kahve pişirilirken 5 dakika aralarla kahve ateşe gösterilip çekilmelidir. Bu şekilde daha fazla köpüklü olacaktır. Kahve hafif kabarmaya başladığı zaman kaşık yardımıyla kabaran kısım fincanlara eşit miktarlarda koyulmalıdır.
köpüklerin dağılmaması için fincaları doldururken cezveyi hafif titreterek koymanızı tavsiye ediyorum...
AFİYET OLSUN...
(KAHVEDEN SONRA İÇİLEN BİR BARDAK SU SİNDİRİMİNİZİ VE ALMIŞ OLDUÐUNUZ KAFEİNİ VUCUDUNUZDAN DAHA KOLAY ATMANIZI SAÐLAYACAKTIR.)
