İçerik değiştir



- - - - -

YazabiliYorum


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 18 yanıt verildi

#1 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 02.12.2006 - 13:28


SAVAŞIN ADALETİ VAR MIDIR?

Lanetlenmiş bir milletin, kutsal coğrafyaya çökmüş kara gölgesi. Siz söyleyin var mıdır savaşın adaleti. Tarih ezilenlere bir gün zalim olma hakkını verir mi? Siz değil miydiniz geçmişin en karanlık sayfalarında yok olup giden, bu kadar mı kin duydunuz da, siz neresindeydiniz bu insanlığın?

Savaş insana değil devlete aittir… Savaşın adaleti de vardır, savaşa adalet yükleyen de insanoğludur. Savaş dünyaya hâkim olma telakkisinin haklı bir parçasıdır, hakkın olanın bedelini ödemektir… Ama bu bedel küçük bedenleri alıp götürüyorsa, bir şehri bir tarihi yerle yeksan ediyorsa bunun ne haklılığı olur ne karşılığı.

Orta doğunun cellâdı, ait olmadığın yerdesin. Seni o coğrafyaya layık görenler şimdi susmaktalar da, onca hesabı nasıl verecekler bilinmez.Yada çıkacak mı hesap soracak birileri..

Tarihin en kör kuyusundasın şimdi, insanlık diler ki o kuyudan hiç çıkamayasın.

Ben Filistinli bir çocuğum bir bacağım sizde kaldı, ben Lübnan lı bir anneyim ellerimde on günlük bebeğimle öldüm, ben İsrailli bir babayım oğlum bayrağımın olmadığı topraklarda bir hiç uğruna ölüyor… Ben insanım, adil ya da değil 21. yılda savaş istemiyorum. Çünkü görüyorum ki artık savaşlar namussuz… Zafer için değil can almak içinmiş bunca çaba… Lübnanlı bir asker ölüyor şimdi bedenine giren şarapnel parçalarının acısı içinde, küçük çocuk sokaklarda ölümü bekliyor, sesler iyiden iyiye yakınlaşmış…

Var mıdır huzur içinde bir yürek atan, bunlara şahit olup… Var ise de, göğsünün sol köşesinde taşıdığının adı nedir, sormalı! Ben uyuyamıyorum, Lübnanlı bir asker ölüyor yanı başımda, ölümünü izliyorum, sesi beynime kazınıyor. Son sözünü söyleyecek az sonra, her biri gibi aynı sözle ölecek gururlu

BENİM ÖLDÜÐÜM YER VATANIM PEKİ YA SENİN!


#2 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 02.12.2006 - 13:29

BUGÜN 10 MAYIS

geride kalanlara beş ekleyip gelecekten çıkardım bütün zamanları. ben tutamadım hesabını, sen zaten yorgunsun bu günde. unutmuş olamazsın, hani o saçma korku filmini izleyip,bide üzerine konuşmadan durağa kadar yürümüştük. hani aynı gece memleketi kurtarmıştık çapulculardan,vurgunculardan da bütün bedava bira kapakları elinde yaa sen ne şanslı insansın diyip durmuştun..devrim bile yaparız biz sende bu şans varken...gülmüştük...sonra elini uzatıp ya şimdi tut ellerimi hiç bırakma yada git demiştin... yıllarca yorulsam da, boğulsam da bırakmadım elini. ben yoruldum sen tutup kaldırdın "hadi dedin,yola devam", "daha gidecek çok yolumuz var güzel yarim"... sandım ki ben gitmek istesem de izin vermeyeceksin ben bıraksam da bırakmayacaksın ellerimi. bencil sevdim ben seni, şımarık çocuklar gibi sevildikçe kaçtım,hep arkamdasın zannettim. oysa bilememişim asıl sen yorulmuşsun yüreğimi avuçlarında taşımaktan. susuyorsun artık, gitme demiyorsun... gitmeliyim o zaman. beni unutma demiyeceğim dilerim ki unut. tek bir sözün var kulaklarımda "ellerimi bırakma"....
artık sabahları "uğurlama" dinleyemeceğim,senin sesin gelecek,canım yanacak. çay kokusuyla uyanmayı da sevmiyorum, o caddeden de hiç geçmiyorum zaten. nasıl olsa ben de gideceğim bu şehirden günün birinde, bütün yaşanmışlıklar hayal olacak ardımızdan. adını adımla anan eski dostlar çoktan gittiler zaten.

ben istedim bu sonu, pişman da değilim ama neden canımı acıtıyor yokluğun.

aksini yapmazsın biliyorum da yine de söyleyeyim..
beni güzel hatırla.

sen kavgamın içinde bir insansın sevgilim.
seni seviyorum
.


#3 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 02.12.2006 - 13:29

GİT DESEM

Git desem gidecek gibisin sorgusuz.Ölçerek veriyorsun sevgini,birgün açsan başka birgün kapatıyorsun bütün kapıları yüzüme. Sorgulamayacağım artık yok bu defa kesin. Verdiklerinle yetinmeyi öğreteceğim kendime.Hem daha çok sevmek suç değil ya.Seni çözmektense yaşamayı seçiyorum.

Yıkıntıların ortasında düştüm ben senin payına. O kapıların ardında ne depremler olduğunu bile bile geldim.Öyleyse şikayet etmeyeceğim artık. Sen dağılan parçalarını toplarken ben kendime ayrılan yerde,elinde kalanı yaşayacağım ve söz veriyorum bir sonraki depremin sebebi ben olmayacağım.Sen: yıkıldığın kadar yıkmış ve savurduğun kadar savrulmuşsun. Her ne yaşadıysan bana da yaşatmaktan kaçıyorsun belki de.


Hep giden ben olmuşum, Şimdi ise değil gitmek,düşünmek ve senin aklından geçirmen bile canımı tahmin edemeyeceğin kadar acıtıyor. unutmuşum o hissi.Olduğun yerde kalıyorsun,bütün organların duruyor, başın dönüyor ve boğazından kalbine doğru iğneler batıyor.Ruhun kalbinden bir delik açıp akmaya başlıyor. Sonra bir şarkı başlıyor.

VAKİT TAMAM, SENİ TERK EDİYORUM
BÜTÜN ALIŞKANLIKLARDAN ÖTEYE
YORUMSUZ BİR HAYATI SEÇİYORUM
DOYMADIM İNAN KANMADIM SEVGİYE


İÇİNE HER DÜŞEN
KENDİ KEŞFİ SANIYOR SENİ
OYSA SEN
MELEKLERİ BİLE KISKANDIRACAK KADAR KENDİNSİN
VE KENDİNİ ACITMAK İSTİYORSUN
AMA GÜLLER KENDİNE BATAMAZ
BİLMİYOR MUSUN
HERKES KENDİ GÖRDÜÐÜNE BAKAR
PEKİ HAYATIN RÜZGÂRINDA KİME YELKENİZ
KIPIRDAMADAN DURAMAYIZ BİR AŞK BOYU
HADİ EN KANADIÐIMIZ YERDEN SUSALIM


Nasıl da zordur uzaklarda sevmek birini. hele de "gözden ırak olan gönülden de ırak olur sözünü çürütürcesine içiniz yanıyorsa. Onun belki de hiç umrunda olmadığı bir zaman,uzak yollara,elinde sigara bakakalmak nasıl bir şiirin başlangıç dizelerini oluşturur?


... YANİ SEN ELMAYI SEVİYORSUN DİYE
ELMANIN DA SENİ SEVMESİ ŞART MI?
YANİ TAHİR `İ ZÜHRE SEVMESEYDİ ARTIK
TAHİR NE KAYBEDERDİ TAHİRLİÐİNDEN?
TAHİR OLMAK DA AYIP DEÐİL, ZÜHRE OLMAK DA
HATTA SEVDA YÜZÜNDEN ÖLMEK DE AYIP DEÐİL.
..


şiirler alıntıdır...

Bu mesaj LaHesis tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 02.12.2006 - 13:30


#4 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 02.12.2006 - 13:31

MAVİ GÖZLÜ ADAM

Elimde oyuncak bir top var. Parçalara ayrılıyor, sonra yerleştirip eski haline getiriyorum. Hayal meyal bir sahne. Mavi gözleri gülüyor bir adamın. Kocaman ilaçlarla dolu bir yerde duruyor hep, anlamıyorum, dilim bile dönmüyor yaptığı işe. Babam onun yanına bırakıyor beni bazen, “kara kızım”, “koca gözlüm” diyor bana. Gözlerine bakıyorum aynı benimkilere benziyor, ama neden benim gözlerim mavi değil, yanaklarımı sıkıyor ellerinde ağır bir tütün kokusu.

Kesik kesik hatıralar bunlar. Anneme anlatıyorum gülüyor olamaz diyor çok küçüktün hatırlayamazsın bunları.

Yıllar geçiyor, büyümüşüm ben abla olacakmışım. Küçücük bir bebek geliyor eve, dedeme sarılıyorum “erkek mi diyorum, senin adını koyalım mı dede” ağlamaya başlıyor, kafasını sallıyor. Sonra korkuyorum ya beni sevmezlerse artık diye, annemi hiç görmüyorum, babam beni seviyor, kardeşimi hiç kucağına almıyor karşıdan bakıyor, ağzını yüzünü buruşturuyor. Sevgi ifadesi olsa gerek bu diyorum. O mavi gözlü adam hala oyuncaklar getiriyor, o en çok beni seviyor.

Bir gün; hep o ilaçların olduğu yerde gördüğüm bir ablayla geliyor bize, sonra o hep geliyor, sevmiyorum onu, ama çok güzel gizli gizli bakıyorum. Mavi gözlü adam bizim evden gidiyor, artık geceleri gelmiyor. Annemle yabancı bir eve gidiyoruz, o ablada orda. Annem evde tembihlemiş bana “bak artık abla değil yenge diyeceksin ona” diyor. Bile bile gözünün içine baka baka “abla” diyorum… Annemle birbirlerine bakıp gülüyorlar. İstemiyorum işte diyorum yenge de istemiyorum enişte de. Hele o adamı hiç tanımıyorum, hani halamı alıp götüren adamı, hiç sevmiyorum onu, gözlükleri de var, korkuyorum. Sonra iki bebek daha geliyor evimize, tamam diyorum sevmeyecekler artık beni, mavi gözlü adam, gözleri aynı onun gibi olan bir bebeği seviyor.

Büyüyorum,

Bir yaz sabahı babam eline geçeni kırıp döküyor, oturup deli gibi ağlıyor. Çok korkuyorum, mavi gözlü adama sarılıyorum. Dedem de gitmiş, öyle diyorlar. Babam ağlıyor “ben ne yapıcam şimdi”diyor. Onun ağlamasından nefret ediyorum.

Büyüyorum

Artık yengemi seviyorum beni sadece o dinliyor, eniştemi de seviyorum beni çok güldürüyor.
Hem kocaman kız oldum bir sürü arkadaşım var kimse umurumda değil ki… Mavi gözlü adam kızıyor artık bana, babamdan bile çok kızıyor, canım yanıyor onun gözlerine bakınca öyle zamanlarda, konuşamıyorum, yengem susturuyor onu. Herkes nasihat veriyor, sıkılıyorum. Bazen gel diyor mavi gözlü adam otur bakalım karşıma, büyüdün diyor, bizim diğerlerinden farklı olduğumuzu söylüyor sen herkes değilsin diyor. Şuralara gitmeyecek şunları yapmayacaksın… Kızıyorum yine, sonra bak diyor 18 yaşına girdiğin gün bu kadehten bir tanede sana koyacağız bu masaya, sabret koca gözlüm be büyümedin daha… Barışıyoruz sonra.

Boncuğum büyüyor, artık onu çok seviyorum mavi gözlü adama benzediği için.

Sonra başarı diyorlar, çalışıyorum, oradan oraya koşturuyorum. O mavi gözlü adam hep cesaret veriyor bana. Çok güzel olacak her şey çalış diyor. Kimsenin yüzünü görmüyorum, sadece çalışıyorum.
O gün 25 Mayıs, hışımla giriyorum eczaneye, bir dersimin notu 4 gelecekmiş deliriyorum mavi gözlü adam gülüyor kahkahalarla. “deli diyor bende birşey oldu sandım, düşünme bunları 10 gün kaldı bak, sınavını düşün, hem hayat bu nelere kızacak, üzüleceksin daha, hadi doğru eve, ders çalışmaya” gülüyorum yanaklarından öpüyorum kocaman, bir saat sonra evdeyim.

Ne zaman geldi bu kalabalık noluyor burada. Babaannem, ona bir şey oldu koşarak eve giriyorum, babaannem ağlıyor… Babam diyorum ayaklarımı hissetmiyorum. Amcan diyor babaannem duymuyorum ki KİM KİM diyorum. Hatırlamıyorum hiçbir şey parça parça sonrası… Herkes bana sorular soruyor, sen gördüğünde nasıldı diyorlar, kaçıyorum. İnanamıyorum bir saat önce,öptüm ben onu…ağlayamıyorum,konuşamıyorum.. Babam geliyor işten, o da benim gibi anlayamıyor sadece bakıyor. Dua ediyorum ben kazanmak istemiyorum hiç birşey amcam ölmesin Allah’ım diyorum, hani belki bedel ister diye.

Unutuyorum yine sonrasını. Hastane koridorlarındayız. Yengem orda küçücük bedeni görünmüyor nerdeyse, ellerini cama dayamış amcama bakıyor, sürekli ağlıyor. Boncuğum nerde? Babaanneme sarılmış, mavi gözleri kan çanağı susuyor.

Bir günlüğün sayfaları ile başlayan 11 yıl hastane koridorlarında bitiyor, kimse bir şey yapamıyor. Hala ağlayamıyorum. Uyumak istiyorum sadece. Sonra evdeyiz ne zaman geldik eve yine hatırlamıyorum, şimdi daha da kalabalık delirmek üzereyim. Herkes susuyor, babam kendi kendine konuşuyor. Yine korkuyorum. Sessizliği telefonun sesi bozuyor. Babam açıyor alo bile diyemiyor, karşıdan bir ses “başınız sağ olsun” diyor. Ben hala ağlayamıyorum. Babaanneme bakıyorum sadece, çok korkuyorum. Yaşamıyorum sanki kendimi karşıdan izliyorum, merdivenlere oturmuşum, yanımdan insanlar geçiyor, biri duruyor kim hatırlamıyorum. Yüzümde bir şimşek çakıyor, ağlayabiliyorum artık canım acıyor. Sonrasını hiç hatırlamıyorum, reddediyorum hatırlamayı. Ne sınavı ne bu şehre gelişimi…

Mevsimleri sayardım önceleri artık sayamıyorum 7 koca yıl diyip geçiyorum. Her şey çok değişti. Ben artık 17 yaşında değilim ve 18. doğum günümde sen yanımda değildin tıpkı daha sonrakilerde olamayacağın gibi. Hepimiz alıştık yokluğuna, kimisine daha zor oldu alışmak, ama zaman işte hepimizi yanıltıyor. Boncuğum kocaman oldu, babasının meslektaşı olacak 4 yıl sonra, yengem hala aynı, senden sonra sigarayı bıraktı sadece.

Ben, ilk acımın sızısını yaşıyorum ara ara, senden kalan… Mavi gözlü adam çok özlüyorum seni…

Bu mesaj LaHesis tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 02.12.2006 - 13:34


#5 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 02.12.2006 - 13:32

HİÇ….

Savaş biteli çok oldu, ateşkesin süresi uzun oldu ya, bilmeliydim sen antlaşma planlarını sıkı yapmışsın. Sen kaybettin ama ben yenildim, bu işte bir karışıklık var sanki.

Şimdi hepiniz çıkın sınırlarımdan, rahat bırakın beni. Ne kaldıysa elimde, umuda ve zafere dair başka rotalar çizdim ben onlara. İçinde sevdaya dair hiçbir kırıntının olmadığı bir coğrafyadayım artık. İnanmıyorum hiç birinize, ne sahte özlemlerinize ne bitmeyecek sevgilerinize.

Artık savaş yok, müttefiksiz bir tarafsızlık ilan ediyorum. Siz savaş meydanlarında imparatorluklar kurarken, ben ruhumun meydanına gömüyorum kendimi. Kendimi yaşıyorum bundan böyle, uzak durun benden… Kalanlarla bırakın beni , terk edin sınırlarımı.


#6 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 02.12.2006 - 13:33

Parçalanmış Topuklarımın İnadına Yürüdüm Taştan Ayaklarımla


Sen gelmeden önce diye başlayan binlerce cümle geçiyor aklımdan... Sen gelmeden önce ben daha bir bendim.Sen gelmeden kurallarım,yasaklarım vardı. En güçlüsüydüm hayatımın. Bir monitöre saatlerce boş boş bakamazdım mesela.Şarkılarım vardı sensiz söylediğim, sesim sadece benimdi. Daha bir umutluydum yada daha bir boştu herşey. Çözemedim.

Sonra sen geldin, ne oldum, neyim oldun çözemedim.Ben çözmeye çalıştıkça sen daha çok geldin. Ne sana sığınabildim ne kendime sığabildim.

Tek başıma taşırken bütün yüklemleri, öznelerimi kaybetmişim sen gelince anladım,
Bütün roller benimdi,hayata oynuyordum, sınırım,çekincem yoktu.Ezberlemiştim ben aşkı senden önce... Sen geldin ezberlerim karıştı...Repliklerimi unuttum, susuyorum,doğaçlama da yapamıyorum artık.Tek kişilik dev bir oyununun son perdesi,söz bitti...

Yaralarım kanıyor,her kanayan yerden bağıra bağıra umut doğuruyorum. Daha çok acıyor yaralar umut doğarken. Olsun diyorum umudum var artık... Varsın acısın...

Sonra aklıma geliyor bir sokak ötede oluşum sana, ve senin bana gelmeyişin... Aklından geçenleri sorguluyorum kendime... Hak vermek istiyorum çünkü hayatına rağmen bana dönüşüne ve hak vermek istiyorum vazgeçemediklerine....Belki de seni temize çıkarıyorum ruhumda, adın aşk olsun diye...

Yine de Hoşçakal Zamansız...


#7 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 02.12.2006 - 13:35

Kayboldum…

Bilmediğim, tanımadığım bir karanlıkta ve daha kötüsü kendimde kayboldum. Şu mum ışığı kadar zayıf umutlarım. Ne melankolik bir gece bu, yağmurun sesi ve karanlık. Mum alevi aydınlatır mı ruhumu acaba uzun uzun baksam. Dikkat ettim! Mum alevine bakınca bu kez kelimeleri kaybediyorum kâğıdın üzerinde. Demek ki bütün aydınlıkları aynı anda taşıyamıyoruz ruhumuza ne yazık!

Yağmur hızlandı, bir şarkı geldi aklıma, sırası mı şimdi zaten karanlıktayım.

Dışarıda yağmur, içimde rüzgâr
Özlüyorum seni dağlar kadar…


Düşüyorum, yer ayaklarımın altından çekiliyor, düştükçe karanlık, düştükçe ağır geliyorum kendime. Ben hangi zamanda, neyin savaşındaydım sahi. Düşerken unuttum.

Tabi ya, mum ışığı,
Yanarken aydınlatıyor
Yanalım o zaman
Aydınlatırken eriyelim!
Karanlıkta düşmektense
Yanarak ışıkla bitelim.


#8 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 02.12.2006 - 13:40

Yalnızlık...
Bir yalnızlık var bu akşam
Kime ait, neyin nesi, kim, bilmiyorum
Sesi yok, ruhu yok, kimsesi yok, adı gibi.
Rüzgârla gelmiş buralara,
Çok uzaklardan.
Bir of çekiyor derinden
Geçiyor sahile karşı oturuyor.
Denizden bir tokat yiyor.
Yıkılıyor ansızın.
Belli ki yanan bir yanı var deniz bile söndüremiyor.
Nereden geldiğini de ne zaman gideceğini de
Bilmiyorum
Sorular soruyorum sessizce yalnızlığa
Cevapları ben veriyorum yine susarak
Yalnızlık içi boş iken acıtır mı kendini
Yoksa ben miyim acıyan yalnızlıkta
Ölümcül bir mirasmış öyle dedi
Ama sesi benim sesimdi
Kapını kendi anahtarınla açacaksın
O zaman anlayacaksın
Kapının ardında bekleyenin
Ben olduğunu dedi
Duydum, yine benim sesimdi
Gittin mi dedim
Sessiz bir cevap geldi
Yalnızlık ordaydı


#9 memetstyle

memetstyle

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 551 Mesaj

Gönderim zamanı 02.12.2006 - 14:56

keşke yalnızlığım kadar yanımda olsaydın

onunla paylaştıklarımı senle paylaşsaydım

keşke senin adın yalnızlık olsaydıda

BEN HEP YALNIZ KALSAYDIM




(sarı)

#10 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 06.12.2006 - 21:38

Gözlerimi seninle açarken sabahlara ve her nefesimde seni yaşarken hala,sensiz olmak ne büyük bir yangın ve içimde tutmak sevgini yüzüne baka baka nasıl bir çelişki.... Verdiklerinle yetinirim demiştim,bana ayırdığın yerinde yüreğinin...................................................


Seni severken kendimden yoruluyorum;Yokken ağır geliyorsun,varken acı veriyorsun...Yokluğunu taşıyamıyor,varlığına ise zaten ulaşamıyorum...

Yabancı bir şehirde,bilmediğim bir adres arıyorum...Her baktığım yüzde biraz sen varsın, bütün cevaplarım sende gizli... yorgunluğum sana dair, seni severken kendimi boğuyorum yüreğimle...İstemiyorum artık seni sevmeyi...defalarca tekrarlıyorum istemiyorum seni...

en zoru kendine yalan söylemesiymiş insanın...

susuyorum...


#11 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 06.12.2006 - 21:39

Özledim! Bile diyemiyorum. Nedir özlemek, kim özlenir ya da nasıl?

Hatıralarını özler insan, yaşanmışlıkları ya da yaşanamamışlıkları, sevdiklerini, dostlarını, paylaşmayı, dokunmayı… Ama hep bildiğini özler insan.

Öyle ya da böyle özlediğimiz şeyi tanıyoruz, biliyoruz, dokunmuşuz ya da hissetmişiz de tekrarını arzuluyoruz. İşte doğru kelime bu “ Tekrarını istemek”

Bütün bilimlere ve tarihe inat yeniden aynısını istemek. Oysa ne kadar imkânsız bir arzu bu. Zaman hızla akıp giderken ve değişmeyen bir zerre bile yokken evrende, bir şeyin yeniden arzulanması ne kadar karmaşık ve ne kadar olağan bir histir.

Seni özlemek, belki de aşk. Bildiğim; aldığım nefes kadar yakın, aynadaki yansımam kadar gerçek, sözlerin kadar muhteşem, gelen bahar kadar huzurlu, umutlu. Ve yitirilmiş devrimler kadar acı, kaybetmiş sürgünler kadar çaresiz…

Yakıyor, acıtıyor özlemek ama korkutamıyor beni. Korkmuyorum evet; çünkü
“ Ben Seni Zaten Özlemler İçinde Sevdim”


#12 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 06.12.2006 - 21:43

Ben Yine İyi Değilim

Soğuk bir şubat gecesi sözlerin,
Ayazın içime işliyor.
Hayatın güzelliğine dair bütün söylenenleri geçiriyorum aklımdan.
Can babadan başlıyorum,
Nazım ustadan dizeler okuyorum kendime.
Hayata rağmen olmuyor,
Isınamıyorum sensiz…

Yorganı çekip başıma
Nefes almadan durmayı deniyorum
Korkamıyorum…
Farzet ki ölüsün diyorum kendime
Farzedemiyorum
Konuşamıyorum
Yazamıyorum
Kaçıyorum, onu da başaramıyorum
Bütün kaçışlarım iki kelimenin sonunda tıkanıyor
Seni seviyorum

Hayata adanmış bütün kavramlardan nefrete diyorum
Hiç olmak istiyorum
Hatta daha da ötesi anarşist olsun ruhum
Her şeyi reddetsin
Öncesini ve sonrasını
İnanmayı ve düşünmeyi
Tarihi ve felsefeyi…
Yok olmuyor
Sen çıkıyorsun her isyanımdan
Sensiz hiç bile olamıyorum

En güzeli çıkıp yürümek
İyiden iyiye yabancılaşıyorum bu şehre de
Zamanı gelse de gitsem
Ama nereye?
Bilmiyorum!
İstasyona doğru inip
Ruhumu uyuşturmalı önce
Sonra, sensiz uyanılmayı bekleyen bir sabaha
Gözlerimi kapamalı
Yok
Ben yine
İyi değilim

12.08.2006


#13 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 06.12.2006 - 21:45

insanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!

ipi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini,
birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.
ardında dünyalar ışıyan camlar dururken,
duvarlara dalıp dalıp gitmesi.
türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık.
saçına rüzgar, sesine ışık düşürememek kimsenin.
çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun.
güneşin bir ceza gibi doğması dünyaya.
iki adımdan biri insanın, sevincin kundakçısı,
hüznün arması ayrılık.


sensizliği zamansız zamanlara gömdüğümü sandım. ben ki erken gelenleri yakalayamadım geç kalanlara dokunamadım. bunca zamansızlıkta yokluğunun ağrısını da geç yaşadım. öyle kalabalıktı ki ruhum gittiğinde,ardından doya doya ağlayamadım bile.

ben en büyük yalanımı kendime söyledim... gittiğine inanırken, bende bittiğine de inandım. yazıkk... kendini bile tanıyamıyor insan...farkında olmadan içimde biriktirmişim seni,şimdi sırası değil diyerek ertelemişim ruhumu sıkıştıran acıyı.

nerden açıldı o kalbimdeki kocaman delik ve nezaman akmaya başladı ruhum ordan bilmiyorum. tek bildiğim ben zamansız yaşanmış bir yıkımın en ortasında birbaşıma kaldım şimdi.

acıyı ruh çekiyosa;kalp kırık cam parçaları arasında kalmış gibi sıkışır, ezilir,parçalanırmış... ne demek istediklerini şimdi anlıyorum...

aslında değişen pek bir şey yok. 6 ay önce nasılsam 1 sene sonra nasıl olacaksam, öyleyim işte. güneş aynı yerden doğuyor, aynı yerden batıyor. sensizliğin garip bir acısı var aslında.sensiz de aynıyım ben, sadece yazı yazıyorum artık. bu beni rahatlatıyor, bu yönümü keşfettim sen yokken. okuduğun gibi değişen bir şey yok. sadece yaralarım var artık, yara bandıyla kapanmayan. sensiz de güzel hayat, alışıyorum yavaş yavaş buna. yabani ot olup beynimin ortasında çoğalıyorsun ara sıra, bundan muzdarip olsam da arada, değişen bir şey yok, üçgenin dışta kalan açısının çektiği acıdan başka...

bir sabah sensizliğe alışmış olarak uyanacağım biliyorum...

temmuz 2006


şiir:Şükrü Erbaş

#14 Bulutsuzluk

Bulutsuzluk

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.309 Mesaj
  • İlgi Alanları:Olmak istediği...

Gönderim zamanı 09.12.2006 - 00:59

farkında olmadan içimde biriktirmişim seni,şimdi sırası değil diyerek ertelemişim ruhumu sıkıştıran acıyı.

Bu çok daha iyiydi dost.
Yüreğine sağlık.
Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Neyzen'im...

#15 Emily

Emily

    Mannak Şeker

  • Üyeler
  • 8.786 Mesaj
  • Konum:Fairy Tale...!!

Gönderim zamanı 09.12.2006 - 15:37

nerden açıldı o kalbimdeki kocaman delik ve ne zaman akmaya başladı ruhum ordan bilmiyorum. tek bildiğim ben zamansız yaşanmış bir yıkımın en ortasında bir başıma kaldım şimdi.

acıyı ruh çekiyosa;kalp kırık cam parçaları arasında kalmış gibi sıkışır, ezilir,parçalanırmış... ne demek istediklerini şimdi anlıyorum...


Di mi...?
:D

In the end, it's not the years in your life that count.
it's the life in your years..

#16 albashara

albashara

    perilere haber salın..

  • Üyeler
  • 2.214 Mesaj
  • Konum:çok karışık...
  • İlgi Alanları:DANS , dAnS , DaNs

Gönderim zamanı 19.12.2006 - 01:43

Bütün kaçışlarım iki kelimenin sonunda tıkanıyor :(
KeSiNlİklE öyle oluyor :)

devamı gelecek dimi Lahesis :P
Gözünü kırpma , düşerim ben :girlcry:

#17 sevoş

sevoş

    S&B

  • Dokunulmazlar
  • 3.934 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Şimdi Uzaklarda....

Gönderim zamanı 19.12.2006 - 22:03

Şu mum ışığı kadar zayıf umutlarım.



:tomato:

Gönderilen Resim








Mutfakta biri mi var ???

#18 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 19.12.2006 - 22:32

yorumlarınız için teşekkür ederim :tomato:

#19 yusufla

yusufla

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 1.577 Mesaj
  • Konum:GüLLeR-DiYaRı....

Gönderim zamanı 19.12.2006 - 22:37

vay vay vay... oy oy oy ...

dülden ben bunları daha önce görmedim mi yokmuydu ortalık ta...

mükemmel olmuşlar canım ya... sen neler yapmışsın böyle... :*uhuhu
"Allah Dilemedikçe Siz Dileyemezsiniz." (İnsan Suresi, 30)

bir özlem var içimde uzaklara dogru
engin denizlere sana,ve aşkımıza
sisli bir maziden uzakta
yalnızca sana yakın
gönlümün dalgalarında sevgim kalsın
bitmeyen rüyalarımda hep sen varsın...




1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli