hayat bize hep ayni seyi ogretiyor
"mükemmel biri yok"
ve, en maceraperest olanlarimiz, en gozu karalarimiz, en cilginlarimiz soyle diyor;
-biri var ben onu bulacagim..
ve, o zaman bir ses bize diyor ki;
-sen mükemmel degilsen baskasi niye olsun?
ve, o zaman biz diyoruz ki;
-ben mükemmel olsaydim, mükemmel birini niye arayacaktim?
hepimiz kendimizle olmayi ariyoruz
Ve, hepimiz ancak kendimizle olani buluyoruz
"YARALANIYOR ve YARALIYORUZ"
niye hepimiz birbirimize benziyoruz?
- Nasil oluyor da bir vakit yasadiktan sonra insanlarin ne zaman ne yapacagini ogreniyoruz, nasil oluyor da birbirine hic benzemeyen insanlar bile birbirine benzer seyler yapiyor?
-Canimizi acitanin canini acitmak geciriyor mu acimizi?
yaralandikca yaraliyoruz, yaraladikca yaralaniyoruz
bu kadar basit mi gercekten yasadiklarimiz?
yeryüzünde dürüst birilerinin olabilecegine inanip onu mu aramaliyiz?
yoksa acinin basladigi yerde dürüstlügün bittigini kabul edip dürüstlügü istemekten vaz mi gecmeliyiz?
herkes yalan soyluyorsa en dürüstümüz ben yalanciyim diyenler mi?
neden dürüst birine, güvenebilecegimiz birine bu kadar ihtiyacimiz var, kendimize ve dürüstlügümüze güvenemedigimiz icin mi? Kendimizde olmadigi icin mi?
yalandan en cok yalancilar, gunahtan en cok gunahkarlar mi korkar?
Hic yalan söylemeyen belki de baskasinin yalan söyleyebilecegini hic düsünmez.
ne kadar kalabalik yalnizligimiz..
herkeste kendimize carpiyoruz
"sen mükemmel degilsen, baskasinin mükemmel olmasini niye istiyorsun?"
"ben mükemmel olsam, baskasinin mükemmel olmasini niye isteyeyim?"
ne kadar kalabalik yalnizligimiz..
hepimiz yaralanmayi biliyoruz
"yaralanmayi bilen birisini ariyoruz HEPIMIZ"
icimizde bir yer..