İçerik değiştir



Sayı 12: İshak Paşa Sarayı - Doğu Beyazıd


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 DaaAnnK

DaaAnnK

    Sözde Değil Özde Haylaz

  • Üyeler
  • 7.176 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:O'nun kalbinde

Gönderim zamanı 31.10.2006 - 13:16


Tekrar merhaba sevgili Harabe.Net üyeleri;

Yazının başlığından da anlayacağınız gibi bu hafta sizleri memleketimizin en doğu ucuna yani Doğu Beyazıd'a götüreceğim. Tam olarak İran ile sınırımızın kesiştiği bu ilçe de doğal güzelliklerinin, her nevi elektronik eşyanın bulunabileceği pasajlarının ve ayrıca Türkiye'nin en yüksek dağının yanı sıra barıdırdığı bir muhteşem yapıt var ki her vatandaşımızın imkanları dahilinde mutlaka gidip görmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu yapıt kesinlikle bir mimari şaheser olmakla beraber Osmanlı mimarisinde kesme taş işçiliğinin en güzel uygulamalarını barındırmaktadır.

Aslına bakılırsa pek çok tarihçi veya mimara göre İshak Paşa Sarayı, saraydan öte bir külliyedir. Gerçi yapıldığı dönemde böyle bir yapıya saray denmesi İstanbul'daki merkezi otoriteyi sarsacağı düşünülmüş olsa gerek ki pek çok kayıtta küllieye olarak geçmektedir. İstanbul Topkapı Sarayı'ndan sonra son devirde yapılmış sarayların en ünlüsüdür.

Tam olarak Doğu Beyazıd ilçesinin 5 km kuzeyinde bir kartal yuvasını andıracak şekilde bir dağ yamacındaki tepede inşa edilmiş olan bu yapı ilk bakışta bir kaleyi andırıyor olsa da elbette yapılış amacı bu değildir. Bunu nerden çıkardığımı soracak olursanız. Binaın yapılış tarihi ateşli silahların icadından çok sonra olduğunu ve binanın ev savunmasız alanının Cümle Kapısı yani ana giriş kapısı olduğunu düşünecek olursak bir kaleden ziyade ihtişam ve gösteriş için yapıldığını ve kale özelliği olmadığını rahatlıkla anlayabiliriz.

Binanın bölümlerini alıntı ile anlatacak olursak :

Saray iki avlu ve bu avluda bulunan yapılar topluluğundan meydana gelmiştir. Birinci avludaki yapıların bazıları yıkılmıştır. Dört tarafı yapılarla çevrili ikinci avlu dikdörtgen planlıdır. Girişe göre sağ tarafta selamlık ve onun arkasında haremlik vardır. Bunların sonunda cami ve türbe bulunmaktadır. Türbe Selçuklu kümbet mimarisi üslubunda inşa edilmiştir. Saray bölümü iki kattan oluşmaktadır. 366 oda da bu iki kat içinde yer almaktadır. Her odada taştan yapılmış ocaklar vardır. Taş duvarlardaki boşluklar bütün yapının merkezi bir ısıtma sistemine sahip bulunduğunu göstermektedir. Divan salonu 20x3 m. boyutlarındadır. Duvarları ve tabanı taştandır. Duvarları Türk hat sanatının örnekleriyle, sülüsle yazılmış ayet ve beyitlerle süslüdür. Burada yer alan "İshak meram üzere kerem kıldı cihanı-Binyüzdoksandokuz buna oldu tarih" beytinden sarayın miladî 1784 yılında tamamlandığı anlaşılmaktadır. Sarayın ikinci avlusundaki türbe, kesme taştan yapılmıştır. Bu sekizgen türbe, Selçuklu türbe mimarisi geleneğinin tipik örneği olan kümbet şeklindedir ve iki katlıdır. Duvarları geometrik motiflerle süslüdür. Bu türbede Çolak Abdi Paşa, İshak Paşa ve yakınları yatmaktadır.

Evet biliyorum böyle yapılar anlatılmaktan ziyade görsel olarak sizlere sunulmalı umarım resimleri beğenirsiniz.

Yakında tekrar görüşmez üzere.

Sarayın Genel Görüntüsü :
Gönderilen Resim

Cümle Kapısı Süslemeleri :
Gönderilen Resim

İç Avlu ve benim gölgem ( bir sanatsal çekim denemesiydi :( )
Gönderilen Resim

İç Duvarlar ve Çetem
Gönderilen Resim

Not: Fotolar kendi çekimlerimdir copyright ben yani
Sen benim herşeyimsin, hayatımın herşeyi sensin

Gönderilen Resim





Benzer Konular Daralt

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli