İçerik değiştir



- - - - -

Bunları biliyor muydunuz?


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 71 yanıt verildi

#41 ÇıLGıN_TüRK

ÇıLGıN_TüRK

    Burası ona huzur verir

  • Onaylanacaklar
  • PipPipPip
  • 317 Mesaj
  • Konum:Al bayrağım nerdeyse ben tam gölgesinde

Gönderim zamanı 03.11.2007 - 00:01

-Uyurken TV izlerken oldugundan daha fazla kalori harcarsiniz!!
-Mese agaçlari elli yasindan önce palamut vermez.
-Üzerinde barkodu bulunan ilk urun Wrigley’s marka sakizdi.
-Kupa papazi biyiksiz olan tek papazdir!.
-Boeing 747′nin kanatlari uçakla uçmayi ilk basaran Wright Kardeslerin uçtugu mesafeden daha uzundur.
-Amerikan Havayollari 1987 yilinda first-class da sunulan salatalardan bir adet zeytin eksiltmek suretiyle 40.000 USDkâr etmistir.
-Fareler Kusamaz.
-Zurafalar yüzemez.
-Yilanlar duyamaz.
-Karincalar uyuyamaz.
-Kirpiler suda batmaz.
-Kutup ayilari solaktir.
-Sineklerin 5 tane gözü vardir.
-Zurafanin ses telleri yoktur.


abla sen iste ben bu konuyu banker yaparım
Gönderilen Resim

#42 ÇıLGıN_TüRK

ÇıLGıN_TüRK

    Burası ona huzur verir

  • Onaylanacaklar
  • PipPipPip
  • 317 Mesaj
  • Konum:Al bayrağım nerdeyse ben tam gölgesinde

Gönderim zamanı 03.11.2007 - 00:03

-Yunuslar bir gözlü açik uyurlar.
-Develerin 3 tane kasi vardir.
-Bir sinegin hizi saatte 8 km.dir.
-Zurafanin dili 35 cm. kadardir.
-Istakozlarin kani mavi renktedir.
-Kelebekler ayaklariyla tat alirlar.
-Fil ziplayamayan tek memelidir.
-Sigirlarin 4 tane midesi vardir.
-Kangurular geri-geri yürüyemezler.
-Kediler seker tadini ayirt edemezler.
-Atlar 1 ay kadar ayakta kalabilirler.
-Timsahlar dilini disari çikaramazlar.
-Zebralar beyaz üzerine siyah çizgilidir.
-Baykus mavi rengi görebilen tek kustur.
-2600 kadar kurbaga cinsi var.
-Yetiskin bir ayi at kadar hizli kosabilir.
-Deniz kobrasi dünyanin en zehirli yilanidir.
-Bir karincanin koku alma yetenegi en az bir köpeginki kadar gelismistir.
-Hayvanlarin en büyügü mavi balinadir. (uzunlugu 33 m., agirligi 190t.)
-Kuslara simsek çarpmaz. Çünkü elektrik onlarin tüyünden geçemez.
-Sadece disi sivrisinekler isirir.
-Bir devekusunun gözü beyninden büyüktür.
-Deve deniz suyu içebilecegi gibi bir defada 250 litre su da içebilir.
-Karinca kendi agirliginin 50 katini tasiyabilir.
-Çekirgenin kulagi dizindedir.
-Yeryüzünün en sicak yeri Afrika’da El-Ezize bölgesidir. (Gölgede 58 derece)
-Yeryüzünün en soguk yeri Antarktida’da Vostok (Rusya) bölgesidir.(-88.3 derece)
-Uzaya ilk defa 12.04.1961 tarihinde Yuri Gagarin uçtu.
-Ilk defa aya 21.07.1969 tarihinde Neil Armstrong ayak basti.
-Eski Roma’da siseden hazirlanmis kaplar altin ve gümüsden daha degerli sayilirlardi.
-Dünyada en eski üniversitesi 989 yilindaki Misir’in El-Ezher üniversitesidir.
-Dünyanin en genç üniversite ögrencisi 11,5 yasindaki Ganesh Sittampalamdir.
-Ilk yeralti tunel 1 km. uzunlugunda olmus ve bundan 4 bin yil önce Irak’ta Firat nehrinin altindan geçmisdir.
-Dünyanin en tuzlu denizi Akdenizidir.
-Paraguay dünyanin en yagisli bölgesidir. Bölgede yagmur neredeyse ara vermez.
-Dünyada 2000 e yakin halk ve 3000 e yakin dil var.
-Tarih boyu yapilmis savaslarin en uzunu Ingiltere ile Fransa arasinda olmustur. Bu savas 115 sene(1338-1453) sürmüstür.
-Insanin saçinda 102 bine yakin, derisinde ise 20 bine yakin kil olur. killar hergün 0.35-0.40 mm. uzar.
-Ingiltereli Thomas Korne 207 sene yasamistir.
-Dünyanin en uzun ömürlü insani Çin’de 253 sene yasamistir.(1680-1933)
-Günes dünyadan 330,330 kat daha büyüktür.
-Bir köstebek sadece bir gecede 90 m. tünel kazabilir.
- Bir hamam böcegi kafasi koptuktan sonra açliktan ölmeden 9 gün yasayabilir.
-Eski Misirlilar tastan yapilmis yastiklarda uyurlardi.
-Bir hipopotam agzini açarsa 120 cm boyunda bir insan onun içine rahatça sigabilir.
-Bogalar renk körüdür, bundan dolayi matadorun elindeki beze saldirirlar; rengi ne olursa olsun.
-Ortalama bir buzdagi 20,000,000 ton gelir.
-Zehirli oklu kurbagada 2,200 insani öldürebilecek kadar zehir bulunur.
-Insan vücudundaki en güçlü kas dildir.
-Hapsirdigimiz zaman kalbimizde dahil olmak üzere bütün vücut fonksiyonlarimiz bir an için durur.
-Gozleri açik tutarak hapsirmak imkansizdir. (uyarı: denendiği ve zorlandığı takdirde gerçekleştirilebilmekte fakat insanın şaşı veya kör olmasına sebep olmaktadır)
-Kadinlar erkeklere oranla iki kat daha fazla göz kirparlar.
-Penguen yüzebilen ama uçamayan tek kustur.
-Sadece insanlar ve yunuslar zevk için cinsel iliskide bulunurlar.
-Insan elinde, en yavas uzayan tirnak bas parmakta,en hizli uzayan tirnak ise orta parmaktadir.
-Insanlar 200 milyon soluk alip verme, 1 milyar kalp atisi, 300 milyon mide kasilmasi ve 20 milyar göz kirpmasi kadar yaşarlar.
-Insanlar beyinlerinin %10 nu kullanirlar.
-Bir insan yedi dakika icerisinde uykuya dalar.
-Sicak su soguk sudan daha agirdir.
-Yetiskin bir insan günde ortalama 23.000 kez nefes alir.
- Sarisinlarin esmerlere göre daha fazla saci vardir.
-Sogan dograrken sakiz cignemek göz yasarmasini önler
Gönderilen Resim

#43 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 03.11.2007 - 00:07

Allah bu ne bir sürü emeğine sağlık
EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT

#44 flame

flame

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Üyeler
  • 6.503 Mesaj
  • Konum:izzmirr

Gönderim zamanı 03.11.2007 - 01:55

Insanlar 200 milyon soluk alip verme, 1 milyar kalp atisi, 300 milyon mide kasilmasi ve 20 milyar göz kirpmasi kadar yaşarlar.

adamların işi yok mu ya bunları saymışlar yazık yazık can sıkıntısı nelere kadir böle boş saymacalarla uğraşacaklarına bulsalar ya genetik şifreymiş kansere çözünmüş pehh
sabah öle akşam elimizde biralar
sallana sallana alsancaktan aşağı
bir konakta karşıyakada
ben o yari arar dururum

#45 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 04.11.2007 - 19:39

Çılgın Türk e teşekkürler...
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#46 shy

shy

    xrÜt / kudI

  • Kurucular
  • 16.791 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 05.02.2008 - 21:55

1 nisan şakasının kökeni nedir?
1564 yılında fransa kralı ıx charles, yıl başlangıcını ocak ayının birinci gününe aldı. Daha önce avrupada yaygın olan yıl başlangıcı mart 25 idi. O zamanki iletişim şartlarında ıx charles'in bu kararı fazla yayılamadı. Duyanlar ise protesto amacıyla eski adetlerine devam ettiler.1 nisan'da partiler düzenlediler. Diğerleri ise onları nisan aptalları olarak nitelendirdiler.1 nisan'a bütün aptalların günü adını verdiler. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler verdiler, yapılmayacak partilere davet ettiler, gerçek olmayan haberler ürettiler. Yıllar sonra ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, fransızlar 1 nisan gününü kendi kültürlerinin parçası görerek devam ettirdiler. Oradan da bütün dünyaya yayıldı

İnsanlar niçin içki kadehlerini tokuştururlar?
Bu konuda iki ayrı açıklama vardır. 1) insanların beş duyusunu tatmin amacıyla şarap kadehini sofrada çın sesiye tokuşturmak. Şarabın rengi, görme; diliyle tat alma; burunla koklama;eliyle dokurma,ve çın sesiyle işitme. Şarap bütün duyguları tatmin eder anlamını taşır. 2)antik çağlarda bir insanın düşmanını yemeğe davet edip,ona zehirli içki sunması doğal sayılıyordu. Ev sahibi içkinin zehirsiz olduğunu kanıtlamak için kendi içkisini havaya kaldırır ve misafirin içkisinden bir yudumun kendi kadehine dökülmesini isterdi. Sonra aynı anda içkilerini içerlerdi. Misafir böyle durumda ev sahibine güvenini göstermek için kadehini ev sahibinin yukarı kaldırdığı kadehe hafifçe vurur, çın sesiyle içkiyi denemeye gerek olmadığını gösterirdi.

Çinliler yiyeceklerini niçin çubukla yerler?
Çinlilerin yemek yeme alışkanlıklarının yiyeceklerini çok küçük parçalar halinde yemelerinden çubuk kullandıkları anlaşılıyor.çinde eskiden yalnızca zenginler masada otururlardı. Halkın çoğunluğu tabakları ellerinde yemek yerlerdi. Bir elleriyle tabaklarını tutar, öteki elleriyle çubuk kullanarak beslenirlerdi. Hızla artan nüfus yüzünden yiyecek sıkıntısı çeken çinliler önlerindeki yiyeceği küçük parçalar halinde çoğaltarak yiyorlardı. O zamanlar ağaç sıkıntısı nedeniyle de tahta kullanımı kısıtlıydı. Masa kullanımı bu yüzden çok zordu. Çubuklar fildişinden ve kemikten yapılırdı.

Dünyanın en çok söylenen şarkısı hangisidir?
Bu şarkı"happy birthday to you" dur. Şarkının asıl kaynağı amerika'lı iki kız kardeşe aittir. Orijinal adı " good morning to all" yani " hepinize günaydın"dır. Daha sonra güftesi değiştirilerek bütün dünyaya yayılmıştır. Fakat telif hakkı kardeşlere aittir, onlardan sonra da warner/chappel müzik şirketine geçmiştir. Müzik ticari amaçlı kullanıldığı zaman şirkete ödeme yapma zorunluluğu vardır

Mezara niçin çiçek konulur?
İlk olarak mısır firavunu tutamkamon'nun milattan önce 1346 da öldüğünde mezarının çiçekten tacçlarla kaplandığı saptanmıştır. Kuzey avrupada ise m.ö 2000 yıllara kadar mezara çiçek konduğu belirlenmiştir. O zamanlarda bu çiçeklerin amacı iyi ruhları çekme, kötaü ruhları kovma amacıylaydı. Sonradan ise asıl amaç cesetler çürürken çıkan kokuyu kamufle etme amacını taşır. Servi ağacı da bu nedenle mazarlıklarda kullanılır. Ağacın yaprakları rüzgarı önler, kendine özgü ferah kokusu vardır. Cenaze törenherinde siyah giyinmenin amacı da mezarlıklarda hayalletlerden sakınmak amacı taşımaktadır.

İnsanlar saatlerini niçin sol kollarına takarlar?
Özel bir durum veya farklı olma düşüncesi yoksa insanların çoğu saatlerini sol kola takar. Çünkü çoğunluk sağ elini kullanmaktadır ve bu kolun daha hareketli olması nedeniyle saatin bir yerlere çarpıp zarar görme olasılığı yüksektir. Zaten saatin kurma düğmesi 3 rakamının yanındadır. İnsanlar saati kurmak istedikleri zaman onu bilekten çıkarmadan sağ elle uzattıkları sol kollarındaki saati kurabilirler.

Satrançta şah niçin o kadar pasiftir?
Çünkü şah koruma altındadır. Zaten satrançta amaç şahı almaktır. O yüzden bütün taşlar onu korumakla görevlidir. Vezir ise başkumandan gibi şaha yardım eder. İleri geri, çapraz her yöne gidebilir. Batıda vezire kraliçe adı verilmiştir. Bununla kraliçe'nin kralın en büyük desteği olduğunu işaret etmektir. Satranç 6. Yüzyılda hindular tarafından oynanmaya başlanmış, oradan dünyaya yayılmıştır.

Bir hafta niçin 7 gündür?
Babilliler 7 günlük haftayı zaman birimi olarak kullanıyorlardı. İlk çağlarda bilinen beş gezegen ile güneş ve ayın sayısı nın 7 oluşu bu sayıyı gizemli ve uğurlu kılıyordu. Daha sonra dinlerde göğün 7 kat oluşu ve doğadaki ana renk sayısının 7 oluşu, müzik notalarının 7 oluşu sayının önemini daha çok belirtti. Daha sonra fransa takvim yapısını değiştirerek hafta sayısını 10 yaptı ama kabul görmedi. Rusya 5 günlük hafta uygulamasına geçti, o da tutulmadı. Sonunda yine hafta 7 gün olarak kaldı.

Niçin otellerin kapıları döner kapıdır?
Döner kapıların tek amacı enerji tasarrufudur. Büyük binaların içerleri devamlı olarak ısıtılır. Açılan normal kapıdan içeri soğuk hava rahatlıkla girer. Eğer normal kapı kullanılırsa hava değişimi nedeniyle klimalar veya motorlar yeniden çalışacaktır. Özellikle çok kişinin girip çıktığı otel veya benzeri binalarda enerji tasarrufu için döner kapı kullanılır. Döner kanatlar sıcak havanın dışarı çıkmasına, soğuk havanın da içeri girmesini engeller.

Bardaktaki buzlar niçin birbirlerine yapışırlar?
Buzun erimesi için yalnızca sıcaklık değil basınç da önemlidir. Dağlardaki buzulların kayma nedeni de budur. Basınçla alt tabaka erir ve kayma oluşur. Bir kabın içinde ya da bir bardakta üstüste duran buzların herbiri altındakine değdiği noktada bir basınç oluşturur ve bu noktada çok küçük kısım erir.buradan hareket eden su çok az yanda iki buz küpçüğünün birleştiği noktada tekrar donar. İki buz parçası kaynak yapılmışcasına birbirlerine yapışır ve orada bir daha erime olmaz.

Kumaşlar yıkandıktan sonra niçin çeker?
Aslında kumaş ıslanınca lifler şiştiğinden kumaşın az biraz uzaması gerekmektedir. Ama bükümlerin açılarındaki deformasyonun yarattığı çekme kuvveti daha fazla olduğundan sonuçta kumaş boydan kısalır. Kumaş yıkandıktan sonra kurutulduğunda şişmiş lifler eski durumlarına gelirler. Ama kumaş ilk ölçülerine dönemez. Su, yüksek ısı, çalkalama, sabun hepsi kumaşın çekmesini kolaylaştırır. Kumaş birkaç kez yıkandıktan sonra ölçüleri belli bir dengeye ulaşır ve ondan sonra yıkandığında çekmez.

İnsan korkunca niçin dişleri birbirine vurur?
Bir insan büyük bir tehlike veya korku verici olayla karşılaşınca vücudu otomatikman savunmaya geçer. Diğer canlılarda olduğu gibi dişler ve çene savunmanın ana mekanizmalarıdır.işte bu nedenle ilk insanlardan gelen kalıtımsal yapıdan dolayı önce çene ve dişler harekete geçer. Çenedeki kaslar titrer, bu da sanki dişler birbirine vuruyormuş gibi görüntü verir.

Akıl ile zeka arasında fark nedir?
Akıl yalanla gerçeği, doğruile yanlışı ayırabilme, bir konuda düşünce yürütebilme ve görüş bildirme yeteneğidir. İnsan olgunlaştıkça aklı gelişir. Zeka ise bir olayı önce anlama, ilişkileri kavrama, yargılama ve açıklayarak çözme yataneğidir. Genel olarak 12 yaşına kadar gelişir, 20 yaşına kadar sürer sonra sabit kalır. Zeka bir insanın her türlü olay karşısında aynı yeteneği gösterebileceği anlamına gelmez. Bir besteci müzik yapıtını aklıyla değil zekasıyla yaratır. Fakat en basit matematik problemini çözemeyebilir. Sonuç olarak zeka, ruhsal olaylara, algı ve hafıza yeteneğine, tutkulara, eğilimlere göre farlılıklar gösterir. Akıl somut olarak ölçülemez, zeka ıq denilen testle ölçülebilir.

Dolunay insan davranışlarını etkiler mi?
İnsanlar arasında bu inanç oldukça yaygındır. Eskilerin ay'ın dönemlerine bağladıkları boş bir inancın günümüze uzanan bir varsayımıdır. Bilim adamlarının yaptıkları bütün çalışmalar bu görüşün boş olduğunu kanıtlamıştır. Ay, dünyadaki okyanusların gel-git denilen suların alçalması ve yükselmesi olayı üzerinde doğrudan etkisi vardır. Vücudumuzdaki suyun oranı , okyanuslardaki su miktarıyla kıyaslanamaz. Yani ay'ın çekim gücü insanı etkileseydi yalnız dolunayda değil her gün olması gerekirdi. Dolunayda ayın parlaklığı da pek önemli bir etken değildir. Çünkü gönderdiği ışık miktarı güneş'in gönderdiğinin 600 binde biri kadardır

Niçin gözyaşı dökeriz?
Dünyadaki canlılardan sadece insan ruhsal nedenlearle ağlar. İnsanı farklı kılan bu durum şüphesiz yaşam tarihindeki evrimin bir sonucudur. Aslında gözlerimize sürekli gözyaşı koruma amaçlı olarak salgılanmaktadır. Fakat ağlama ruhsal bir boşalmadır. Bu konuyu ilk inceleyer darwin'dir. Daha sonra yapılan deneyler sonucu görüldü ki soğan doğrarken akan gözyaşlarının kimyasal yapıları farklıdır. Ruhsal gözyaşları daha çok protein içermektedir. Fakat henüz bu farkın nedeni açıklanamamıştır.

Üç yaşından daha önce olanları niçin hatırlamıyoruz?
Bilim adamları geçmiş deneyimlerimizi saklayan hafızamızın beynimizde anıveya öykü şeklinde organize olduğunu ileri sürüyorlar. Üç yaşından küçükler bu şekilde iletişim kurma yeteneğine sahip değiller.öykü ve anılarını anlatamıyorlar. Yer ve karakter kavramlarını anlamıyorlar. Üç yaşından küçükler düzgün konuşabildikleri,anlayış, seziş ve hafıza yeteneklerine sahip oldukları halde tüm olanları bir bütün olarak şekillendiremiyor, öyküye dönüştüremiyorlar.hafızamız ne yaptığını ne yapıldığını 3-4 yaşlarında kaydetmeye başlıyor.

Develerin hörgüçlerinde ne var?
Genelde hörgüçlerinde su olduğu ve uzun yolculuklarında bu suyu kullandıkları söylenir ama doğru değildir. Develerin hörgüçlerinde 30-35 kg kadar yağ bulunur. Yiyecek bulamadıkları zaman bu enerjiyle hareketlerini sağlarlar ayrıca yağ çöl sıcağına karşı koruma görevi de yapar. Develer suya az gereksinim duyarlar. Burun mukozaları insana göre 100 kat daha büyüktür. Soluk alırken havadaki nemin üçte ikisini kazanabilirler. Su kaybını da dokularından kaybederler, kandaki su etkilenmez.

Kuşlar nasıl konuşabiliyor?
Her insan ağzıyla konuşur ama konuşabilmeyi sağlayan asıl organ beyindir. Beyinde oluşan düşünceler dilimize ve dudaklarımıza aktarılır. Hayvanlar bu nedenle konuşamaz. Papağan ve benzeri kuşların yaptıkları konuşma değil, mükemmel bir ses tınısı ezberi ve tekrardır. Sesleri ezberler ve taklit ederler. Kuşların ses organları memeli hayvanlardan farklı olarak gırtlakta değil göğüs kafeslerinn dibinde, karın boşluğunun derinliklerindedir. Kuşların doğasında ses taklit yeteneği vardır. Doğayla içiçe yaşarken diğer kuşların seslerini taklit ederek bir çeşit iletişim sağlarlar.

Ateş böceği nasıl ışık saçıyor?
Aslında bu böceğin verdiği ışığın ateşle de sıcaklıkla da bir ilgisi yoktur. Bilimsel adı "soğuk ışık"tır. Bu ışık olayı, moleküler seviyede kimyasal bir işlemdir. Bazı moleküllerin ayrışarak daha yüksek enerjili hale geçebildikleri ve bu fazla enerjiyi ışığa dönüştürebildikleridir. Ateş böceğinin karın bölgesindeki ışık organında bulunan guddelerden ışık elde etmede rol alan iki ana kimyasal madde üretilmektedir. Fakat onlar da tam olarak ışık vermeye yetmediği için böceğin ışık bölgesine yakın solunum organının ışık verme anında burayı oksijenle beslemesi gerekmektedir

Kediler balık ve sütü niçin severler?
Kedilerin sudan hoşlanmadığı bilinir. Ama aslında kediler çok iyi yüzerler. Hava şartlarından dolayı ve de tembelliklerinden suya girmeyi sevmezler. Evkedisinin balık sevmesinin yanında kuşlara ve farelere olan düşkünlüğünün nedeni evcilleştirilmeden önce mısır'da nil vadisinde balık, kurbağa, küçük kuş ve fareleri avlayarak yaşamış olmasıdır. Zaten eski mısırlılar kedilerifare avcıları olduğu için evcilleştirmişlerdir. Günümüzde kedinin kuzey hindistan ve güneydoğu asya'da yaşayan türleri ırmakların kenarlarında balık avlayarak yaşamaktadır. Patileriile balıkları sudan dışarı atar, gerekirse suya tamamen girerler. Eski mısır'da kedi bakıcıları onları ekmek ve sütle beslemişlerdir. Kedilerin süt zevkinin de mısırlı bakıcılarının yarattığı beslenme alışkanlığından kaynaklanmaktadır

Doktorlar niçin dizimize çekiçle vurur?
Bir sandalyeye rahatça oturup bacak bacak üstüne atarken doktor dizkapağının hemen altına, kası kemiğe bağlayan tedoma minik lastik bir çekiçle vurduğu zaman bacak ileri fırlar. Bu reflekste baldır kaslarındaki duyu sinirleri kasın genişlemesine tepki verir ve yeni sinir sinyalleri oluşturarak kaslara hafif bir basınç uygulandığını ve gerildiklerini omuriliğine iletirler. Omirilik ise bu basınca dayanabilmesi için kasların kasılması gerektiğini bildirir, bacak tekrar geri hareket eder. Refleks, beyin denetiminden geçmeksizin, yani beyin devrede olmadan doğrudan omuriliğin komutlarıyla gerçekleşmektedir. Diz kapağı refleksi omuriliğin işleyişi konusunda bilgi veren önemli bir tanı yöntemidir.

Matematikte niçin (-2) ile (-2) nin çarpımı (+4) tür?
Haftanın beş günü işe otobüs ile gidip geldiğinizi varsayalım. Her sefer bir milyonluk bir biletle yapılıyor. On milyon tutarında on tane bilet aldınız. Hergün gidiş geliş kullandıkça iki tanesi eksiliyor. Bunun eşitlikteki yeri (-2) dir. Siz bu işi beş gün süresince yani 5 kez yaparsanız (-2)x(+5)= 10 olur. Diyelim ki bayram tatilinin iki günü o haftanın perşembe ve cuma günlerine geldi ve tatil. Bu kez yapmanız gerekeni yapmıyorsunuz. İki günlük 4 bileti kullanmıyorsunuz. Bu hareket, yapmanız gerekene göre negatif yani ters yönde bir harekettir. Hergün bilet almak yerine iki gün süresince hiç bilet kullanmıyorsunuz.iki kere negatif hareketi "-2" bilet üzerinde yapınca o hafta elinizde (-2)x(-2) =(+4) bilet kalıyor.

Radyonun sesi açılınca pil daha çabuk mu biter?
Pille çalışan portatif radyolarda sesin yüksekliği pilin ömrünü etkiler. Radyo açık, sesi kapalı durumu ile sesin sonuna kadar açık durumu arasındaki fark pillerin ömürlerinin kısalmasına neden olur. Ses sonuna kadar açıldığında pillerden çekilen akım yüzde 30 artmaktadır. Bu durum, küçüğünden büyüğüne, pille çalışan ve ses yükselticisi olan bütün radyo, teyp, volkmen vb. İçin aynıdır.

Termos nasıl sıcağı sıcak, soğuğu soğuk tutuyor?
Tek nedeni vardır, vakum.yani boşluk.bir termosta içiçe geçmiş iki kap vardır.dıştaki metal bir kap olup içteki genellikle bir cam şişedir.ikisinin arasındaki hava ise boşaltılmıştır.tam olmasa da üreticiler tarafından elde edilebilen tama yakın bir boşluk vardır.vakumlu bir ortamda hava molekülleri de ılmadığından ısı iletilemez.cismin ısısı başlangıçta ne ise o halde kalır.içerden dışarıya, dışardan içeriye ısı geçişi olmaz.böylece termosa konan sıvı sıcaksa sıcak, soğuksa soğuk kalır.

İmdat çağrısı s.o.s 'in anlamı nedir?
Çok kişi "save our ship" gemimizi kurtar; "save our soul" ruhumuzu kurtar; "stop other signals" diğer sinyalleri sözcüklerinin kısaltılmışı sanır. Oysa hiçbiri değildir. Tamamen telgraf zamanından kalma mors alfabesiyle ilgilidir. İmdat çağrısının çok kolay akılda tutulabilmesi için 1908 de üç çizgi, üç nokta, üç çizgi olan s.o.s seçildi.

Çinlilerin gözleri niçin çekiktir?
Yalnız çinlilerin değil, orta ve güneydoğu asya'da yaşayanların, japonların hatta eskimoların da gözleri çekiktir. Aslında göz yapısı bütün dünyada aynıdır. Farkı yaratan göz kapaklarıdır. Çekik gözlü diye nitelendirilen ırklarda gözün üzerindeki göz kapağının ikinci kıvrımı, gözün üstüne daha çok inmiştir. Bazı teorilere göre bu kıvrım insanların gözlerini yoğun kar tabakasının, göz kamaştıran ışığından korumak için bir çeşit kar gözlüğü gibi gelişmiştir. Çinde ve öteki bölgelerde her ne kadar yoğun kar yağmıyorsa da onların atalarının buzul çağında kuzeyde yaşadıkları daha sonra güneye indikleri kanıtlanmıştır. Yalnız gözleri değil, burunları da rüzgara karşı korunmak için küçülmüş, burun delikleri soğuğu engellemek için daralmıştır. Ciltleri de koruma amaçlı olarak yağlıdır. Göz kapakları da yağlıdır. Gözü ve iç tabakalarını kara ve buza karşı korur. Yani çekik gözlü değil, düşük göz kapaklı, demek daha doğrudur.

İnternethaber
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Gönderilen Resim

#47 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 05.02.2008 - 21:59

biliyoruz yaaa....desek emeklerin boşa gidecek..eyvalla diyelim gönlün olsun
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#48 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 05.02.2008 - 22:13

İlginç güzel bilgiler.
EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT

#49 ecehan

ecehan

    çok da fifi *böö

  • Dokunulmazlar
  • 13.431 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:gündüz Paris, gece Londra falan

Gönderim zamanı 05.02.2008 - 22:15

Allah Allaaaah, ne kadar ilginç bilgiler. okumadım bile *heyo
teşekkürler paylaşımın için shy. iyi bi insansın
Gönderilen Resim asaletini sevdiğim

#50 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 05.02.2008 - 22:23

Bir çoğunu bilmiyordum.Teşekkürler...
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#51 DKNH

DKNH

    εїз Black Mamba 24 km/h hız yapar..

  • Muhabirler
  • 9.404 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Yok ki benim bir yedeğim

Gönderim zamanı 05.02.2008 - 22:24

kası kemiğe bağlayan tedoma

tedoma değil >> tendon 'a
lastik çekicin adı da refleks çekici
*heyo
Gönderilen Resim
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....

#52 RedSnow

RedSnow

    o σℓмαdαη αѕℓa

  • Dokunulmazlar
  • 8.898 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 05.02.2008 - 22:24

Artık Biliyoruz... *heyo

Emeğine Sağlık...:blush:


#53 DKNH

DKNH

    εїз Black Mamba 24 km/h hız yapar..

  • Muhabirler
  • 9.404 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Yok ki benim bir yedeğim

Gönderim zamanı 05.02.2008 - 22:26

ellerine saglık güzeldi
Gönderilen Resim
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....

#54 ...:öslem:...

...:öslem:...

    (öslem)

  • Üyeler
  • 3.725 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:istanbul-izmir
  • İlgi Alanları:fasülyesi :)

Gönderim zamanı 02.09.2008 - 23:44

baslıorum... *zong
_Gönderilen Resim
_Gönderilen Resim

#55 ...:öslem:...

...:öslem:...

    (öslem)

  • Üyeler
  • 3.725 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:istanbul-izmir
  • İlgi Alanları:fasülyesi :)

Gönderim zamanı 02.09.2008 - 23:46

Fotoğraflarda gözler niçin kırmızı çıkıyor?


Fotoğraf makinesinin flaşı kısa sürede çok kuvvetli bir ışık verir.
Bu ışık da doğrudan retinaya yansır. İşte flaşla çekilen fotoğraflardaki kırmızılık retinadaki bu kılcal damarların görüntüsüdür
_Gönderilen Resim
_Gönderilen Resim

#56 ...:öslem:...

...:öslem:...

    (öslem)

  • Üyeler
  • 3.725 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:istanbul-izmir
  • İlgi Alanları:fasülyesi :)

Gönderim zamanı 02.09.2008 - 23:46

Evlenirken neden yüzük takılır?

İnsanların evlenirken yüzük takmalarının nedeni eski Mısırlıların halka şeklindeki cisimlerin sonsuzluğu simgelediğine dâir inançları. Evlilik yüzüğü de evliliğin sonsuza dek süreceğini
simgeliyor.
_Gönderilen Resim
_Gönderilen Resim

#57 ...:öslem:...

...:öslem:...

    (öslem)

  • Üyeler
  • 3.725 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:istanbul-izmir
  • İlgi Alanları:fasülyesi :)

Gönderim zamanı 02.09.2008 - 23:47

Erkek bebeklerin giysileri neden mâvidir?

Yüzyıllarca önce insanlarda şeytanî güçlerin bebeklerin vücutlarına
girmek için fırsat kolladıklarına ilişkin bir ortak inanç vardı. Ayrıca bu şeytanî güçlerin, mavi renk tarafın¬dan kovulduğuna da inanılıyordu.
Bu yüzden şeytan korkar diye erkek bebeklerin giysileri¬nin mâvi olması âdet hâline geldi Düzenle
_Gönderilen Resim
_Gönderilen Resim

#58 ...:öslem:...

...:öslem:...

    (öslem)

  • Üyeler
  • 3.725 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:istanbul-izmir
  • İlgi Alanları:fasülyesi :)

Gönderim zamanı 02.09.2008 - 23:48

13 sayısı niçin uğursuzdur?

Bu inancın, Hz. İsa nın meşhur son yemeğindeki havarilerin sayısından
kaynaklandığı sanılsa da, kökü İskandinavya topraklarına kadar gider.
O zamanlarda güzellik tanrısı Balder bir ziyâfet verir. Bu ziyâfete 12 kişi davetli iken, yalanların tanrısı Loki,
dâvetli olmadığı hâlde 13. kişi olarak katılmak ister. Ancak çıkan
tartışmada Loki, diğer tanrılar tarafından çok sevilen Balder i öldürür. 13ün
uğursuzluğunun nedeni Loki dir

Bu mesaj ozlm(:)bkr tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 02.09.2008 - 23:49

_Gönderilen Resim
_Gönderilen Resim

#59 ...:öslem:...

...:öslem:...

    (öslem)

  • Üyeler
  • 3.725 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:istanbul-izmir
  • İlgi Alanları:fasülyesi :)

Gönderim zamanı 02.09.2008 - 23:49

Erkeklerin düğmeleri niçin sağdadır?

Sağ elini kullanan bir insan için, sağdaki bir düğmeyi soldaki iliğe
geçirmek daha kolaydır. Bu nedenle erkeklerin düğmeleri daima sağdadır.
Peki, kadınların düğmeleri niçin solda? Eskiden düğmeler pahalı idi.
Düğme alabilecek zengin kadınlar da, elbiselerini hizmetçilerinin
yardımıyla giyebiliyorlardı. Hizmetçiler de düğmeleri sağ ellerini kullanarak
daha hızlı ilikleyebiliyorlardı.
_Gönderilen Resim
_Gönderilen Resim

#60 ...:öslem:...

...:öslem:...

    (öslem)

  • Üyeler
  • 3.725 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:istanbul-izmir
  • İlgi Alanları:fasülyesi :)

Gönderim zamanı 02.09.2008 - 23:49

Neden tokalaşıyoruz?

Tokalaşma aslında çağlar öncesi bir âdet. Bir erkek diğerine elinde
silâh olmadığını göstermek için boş sağ elini uzatıyor, diğeri de
aynı şeyi yapıyordu. Ama her iki taraf da kendini emniyete almak,
diğerinin âniden silâh çekmesini engellemek için birbirinden emin olana
kadar birlikte ellerini hafifçe sıkarak dururlardı
_Gönderilen Resim
_Gönderilen Resim





Benzer Konular Daralt

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli