bu konuya 7 yanıt verildi

[Denio]

Dünyanın sekizinci harikası diye anılan Palmiye Adası, Basra Körfezi'nin Birleşik Arap Emirliği sahillerinde büyülü bir tatil dünyası için inşa ediliyor. Yapay olarak hazırlanan Jumeirah Adası üzerinde bir palmiye biçimli tatil köyünün büyük bir bölümü tamanlandı. Beş kilometre uzunluğunda gövdesi, 17 kolu ve 12 km uzunluğunda yarım ay biçimli bir dalgakıran barındıran Jumeirah Adası, 30 km. uzaktaki yine palmiye biçiminde yapılan ikizi Jebel Ali Adası ile birlikte toplam 100 lüks otele ev sahipliği yapacak. Arap, Asya ve Güney Amerika stilinde inşa edilecek otellerin dışında, beş bin villa, dört bin 800 daire, parklar, eğlence ve alışveriş merkezlerinin de yer alacağı yapay adaları, 12 bin palmiye yeşillendirecek. Ender görülen balıkları sahile çekmek ve biyolojik gelişmeyi canlandırmak için sahile özel gıda maddeleri serpiştirmeyi planlayan yetkililer, hedefin dalgıçlar için bir sualtı cenneti yaratmak olduğunu vurguluyor. Zemini kayalarla doldurulup sağlamlaştırılan ve sadece dolgu işlerinin üç milyar dolar tutacağı adalarda 2001'in ortalarından itibaren binin üzerinde eleman çalışırken, inşaat makineleri de 24 saat görev yapıyor. Veliaht Prens Muhammed Bin Raşit El Maktoum yönetiminde gerçekleştirilen inşaat, tamamlandığında 50 km2'lik bir alan ile Monaco büyüklüğüne ulaşacak. 2006'da bitmesi planlanan ve yılda 15 milyon turist çekmesi beklenen adalar için yetkililer, açılış töreni için kilolarca külçe altınları suya atıp dalgıçlar arasında bir yarışma düzenleyecek. Yarışmada, altını ilk çıkaran altına sahip olmaya hak kazanacak...adanın yapımında 94 milyon metreküp kum ve 7 milyon ton kaya ile dolduruldu...ikinci ada için 1 milyar metre küpe yakın kum kullanıldığını da duymuştum ama emin değilim...

1.Ada

[Denio]

6 kilometreye 9 kilometre genişliğindeki bir alanda irili ufaklı 300 adadan oluşacak projeyi ilginç kılan unsur, adaların yukarıdan görünümünün bir dünya haritası şeklinde olması. Amaç ise 2008 yılının ortalarına kadar Türkiye’den Tunus’a, Mısır’dan İngiltere’ye, İspanya’dan Antarktika’ya bütün bir dünyayı toptan ya da bina bina, daire daire bölüp satmak. Özellikle dünyanın önde gelen zenginlerine ve “celebrity” olarak adlandırılan meşhur kişilere… Henüz satılacak ülkeler ortada yok. Ama proje çoktan hayata geçirilmiş durumda. Bir süredir dev gemiler milyonlarca ton kumu Dubai açıklarında oluşturulacak 300 adanın tabanını oluşturmak üzere denize atıyor.

Satılacak ülkelerin arasında Türkiye de var. Boğazı doldurulmuş, Hatay uzantısı koparılmış, yarımadadan adaya dönüşmüş olsa da The World üzerinde çok özel bir yerde duruyor Türkiye Adası. Bu sebeple yüksek fiyatlara satılması bekleniyor. Türkiye, tamamlandığında 11 dönümlük bir araziye sahip olacak. Çevresinde ise Suriye, Irak, Yunanistan, Çeçenistan ve Smolensk adaları yer alacak. Adaları isimlendiren Nakheel firması Çeçenistan’a “kıyak” geçerek Türkiye’nin birkaç katı büyüklükte yapmış adayı. İran, bir hayli küçültülerek Türkiye’den uzaklarda bir yere konulmuş. Haritada Ermenistan da, Azerbaycan da yok. Dolayısıyla da Dağlık Karabağ sorunu da… Asıl şaşırtıcı olan ise İsrail’in de “haritadan silinmiş” olması.

The World projesi daha önce Dubai sahillerinde meşhur Palmiye Adası’nı yapan Nakheel firmasının zekâvetinin ürünü. Dubai Başbakanı ve Nakheel firmasının sahibi Şeyh Muhammed b. Raşid el Mektum 1990’larda ülkesinin petrol gelirlerinin sürekli azaldığının farkına vardığında Dubai’yi bir turizm cennetine dönüştürmeye karar verir. Ona göre Dubai ışıl ışıl denizi, yıl boyu eksik olmayan güneşi ve incecik kumlu sahiliyle turistler için cazip bir mekândır. Ama sadece 70 kilometre uzunluğundaki bu sahille ülkesinin turizm cenneti haline gelmesi mümkün değildir. Bu gerçekten hareketle Şeyh Mektum, geliştirdiği palmiye projesiyle sahili uzatmaya karar verir. Birincisinin tutması üzerine ikinci palmiye adasını ve onu koruyan büyük dalgakıranı yapmaya başlar. Bu başarıdan sonra da Nakheel firması daha ‘uçuk’ bir fikir atar ortaya: “Madem Palmiye, Dubai’yi dünya haritasına yerleştirmişti, şimdi The World ile dünya haritasını Dubai’ye yerleştirelim.”

The World projesi Dubai açıklarında yedi kıta şekli verilmiş 300 adadan meydana geliyor. Adaların bazılarına ülkelerin, bazılarına eyalet veya şehirlerin ismi veriliyor. Bir de adı sahibi tarafından konulacak ve sadece ‘celebrity’lere satılacak ‘celebrity adaları’ var. Yaklaşık iki yıl sonra bitmesi planlanan proje, öncelikle adaların altındaki kumun deniz dalgaları tarafından yutulmasına engel olmak üzere dünyanın en uzun dalgakıranının yapılması ile başladı. 25 kilometreyi bulan bu dalgakıranın yüzde 85’i tamamlanmış durumda. Sadece dalgakıran için 30 milyonun üzerinde kaya ve yaklaşık 30 bin metreküp kum kullanılacak. Bittiğinde 300 ada üzerinde 200 bin insan yaşayabilecek.

Dünyayı şimdiden pazarlamaya başlamış olan Nakheel firması zengin alıcılar için gerçek dünya üzerinde bir dizi cazibe merkezi planlıyor. Dubai sahillerinde dünyanın en büyük golf merkezlerinden birini kurduran Nakheel, adalarla sahil arasındaki deniz taksilerini de ücretsiz işletecek. The World’un sağlayacağı turist akımıyla şimdilerde yıllık 5 milyon turistin ziyaret ettiği Dubai’nin 2007’de 10 milyon, 2015’te de 40 milyon turisti cezbetmesi bekleniyor. Nüfusu ancak 1 milyon olan bir ülke için bu rakam bacasız sanayinin ne kadar tatlı bir para kaynağı olabileceğini gösteriyor.

[L1Square]

BU ne yahu bilmece gbi?Nasıl satılcakmış Türkiye?

[Denio]

zemini sakat yapmışlardır kesin...ilk dalgada orası batar...

[Can Ka No Rey]

Denio sen bir yer söylediysen orada kesin bir şeyler vardır...

[y®sun]

kudurukluğun had safhası olsa gerek bunlar

[Denio]

Palmiye Adalarına ikamet bildiğim kadarıyla başlamış...hayırlı uğurlu olsun..bende alacağım bir gün mutlaka oradan bir köpek kulübesi veya tavuk kümesi