İçerik değiştir



- - - - -

Lilith


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 9 yanıt verildi

#1 Era

Era

    Zaman buldukça takılır

  • Üyeler
  • 107 Mesaj

Gönderim zamanı 26.09.2006 - 01:34


Gönderilen Resim


İnsanlığın öyküsü Adem ve Havva ile başlıyor, öyle mi? Eski bir yahudi efsanesine göre, bu öykü Adem'le Havaa'dan öncesine uzanıyor. Yani Adem'in ilk eşi Havva değil, Lilith adında bir kadındır. Ama, tarih boyuncagizlice aramızda dolaşıp, her kadın-erkek tartışmasında kendini gösterse de onu çok az tanıyoruz.
Sözü edilen efsane şöyle başlıyor: Tanrı topraktan Adem ile Lilith'i yaratır. Mutlu mutlu yaşasınlar diye onları cennete yerleştirir. Ama bu iki insan çifti bir türlü huzur bulamaz. Sorunları mı? Günümüz çiftlerinin sorunlarından farklı değildir. Adem ilişkide her alanda söz sahibi olmak ister. Ancak Lilith buna karşı çıkar. Özellikle cinsel ilişki sırasında Adem'in hep üstte yer almasını aşağılayıcı bularak itiraz eder. Kendisinin de Adem gibi topraktan yaratıldığını, yani eşit olduklarını savunur. Adem ise kendini, bağışlayan, bereketli gökyüzü; Lilith'i de ürün veren toprağa benzeterek bu şekilde birleşmek konusunda diretir. Adem tavırlarında ısrar edince, Lilith, birlikte yaşamalrının zor olacağına karar verip Tanrı'nın söylenmemesi gereken adını anarak göğe doğru yükselir. Sahip olduğu olanakları terk eden Lilth'in yeri artık dışlanmışların arasındadır. Çevresindeki cinlerle ve cinlerin kralı Şamael (Şeytan) ile ilişkiye girer ve onlardan çocuklar doğurur.
Bu arada cennette yalnız kalan Adem, Tanrı'ya dua ederek Lilith'i geri ister. Tanrı, Sanvai, Sansanvai ve Semangelof isimli üç meleği geri çağırmak üzere Lilith'e gönderir. Meleklere, dönmediği takdirde her gün yüz çocuğunun öldürüleceğini emreder. Ama, o kesinlikle dönmeyeceğini bildirir. Ve tehdit yerine getirilir...
Lilith, duyduğu acıylabundan sonra, bütün hamile ve doğum yapmış kadınların, bebeklerin başdüşmanı olmaya yemin eder. Erkek çocukların doğduktan sonra ilk sekiz gün, kız çocukların ise ilk yirmi gün içinde canını alacaktır. Sadece yakınlarında bu üç meleğin ismi ya da şekli bulunanlara dokunulmayacaktır. Lilith artık kötüler tarafına geçmiştir.
Bunun üzerine Tanrı Adem'in kaburga kemiğinden Havva'yı yaratır. Bu yeni kadın, Adem'den bir parça olduğu için, ona karşı çıkmayacaktır.

Aslında Lilith ahkkında pek çok efsane ve öykü var. Örneğin Talmud'da (Tevrat'ın başta yazılı olmayıp, sonradan yazılı hale getirilen ikinci bölümü) ondan dişi bir şeytan olarak söz edilir. Bu rolüyle bir hayalet gibi yüzyıllarca tarih sayfalarında dolaşır. Kadın ve çocukları hedef alır, erkekleri baştan çıkararak onlara zarar verir. Yaptıkları bunlarla sınırlı değildir. Bir hayalet gibi kadınların beynine girip, erkeklerle eşit haklara sahip olma savaşını günümüze kadar sürdürür. Bazı efsanelerde de cadı suretinde çıkar karşımıza. Lilith'e hepsi birbirinden farklı, ancak hepsi de kötü yakıştırmalarınniye yapıldığını anlayabilmek için geriye dönüp, dinler tarihine ve efsanelere bir göz atmak gerekiyor.
Lilith'in geçmişi tektanrılı dinlerden çok daha önceye, eski Mezopotamya uygarlıklarına kadar uzanıyor. Genellikle Sümer ve Bebil mitolojisindeki rüzgar tanrıçası Lilitu ile ilişkilendiriliyor. Lil, fırtına ya da rüzgar anlamına geliyor.
Bir babil metninde ise, büyük tanrıça İştar'ın tapınak fahişesidir. İştar, eski doğu dinlerinde şevhetli aşkın, tutkunun ve baştan çıkarıcılığın tanrıçası kabul ediliyordu. Bu özellikleri nedeniyle, fahişelerin, özellikle de kült olan tağınak fahişelerinin koruyucu tanrıçasıydı.
Tapınak fahişeliği meşru bir işti. Herodot'un bize ulaşan yazılarında, Babil'de her genç kızın bir kez yabancı bir erkekle cinsel ilişkiye girmek zorunda olduğu biliniyor. Ancak, bu tapınak fahişeliği kesinlikle küçük düşürücü bir iş değildi. Babillilerin yabancı erkekleri tanrı olarak gördüğü sanılıyor. Kendilerini onlara teslim eden genç kızlar, simgesel olarak tanrılarıneşi haline geliyor ve kutsallaşıyorlardı.
Lilith'e bazı özellikler Babil'in kötü tanrıçası (belki de dişi şeytanı demek gerek) Lamatsu'da da görülüyor. Lamatsu halk arasında albastı ya da lağusa hastalığı olarak bilinen rahatsızlığın ortaya çıkmasını sağlıyor, hamilelere zarar verip yeni doğan bebekleri öldürmeye çalışıyordu. Lilith'in özellikleri Lamatsu'ya aktarılmış olabilir miydi? Yoksa tersi mi yapılmıştı?
Lilith'in Yahudi efsanelerinde ne zaman boy gösterdiği bilinmiyor. Çünkü tanrılar ve efsaneler, doğu kültürlerinin birçoğunda ortaktı ya da büyük benzerlikler taşıyordu. Yine de her koşulda, Yahudilerin şeytanla ilgili inanışlarında önemli bir yere sahipti. Erkeklerin aklını başından alan bir şeytan olarak görülüyor ve ondan çok korkuluyordu.
Bu konuda en eski kaynak olan Tevrat'a bir göz atıyoruz. Ancak Tevrat'ta bir tutarsızlık göze çarpıyor. Kutsal kitabın bir yerinde "Ve Allah insanı kendi suretiyle yarattı ve onları erkek ve dişi olarak yarattı." deniliyor. Ancak ilerleyen baplarda daha farklı anlatılıyor: Tanrı doğuda Aden'de bir bahçe yapıyor. Adem'i oraya koyuyorve yalnız kalmasın diye kaburgasından kadını yaratıyor. Talmud'a göre Adem'le aynı anda yaratılan kadının adı Lilith'tir. Çünkü başka türlükutsal kitaptaki bu tutarsızlığı açıklamak mümkün değildir.
Adem'il ilk eşi Lilth'e daha sonra 9. ya da 10. yüzyıllara ait "Ben Sira Alfabesi"nde rastlıyoruz. Metnin ana kahramanı, M.Ö. 600'lü yıllarda yaşadığı sanılan Ben Sira. Yazarın kim olduğu bilinmiyor. Bu el yazmasına göre Tantı topraktan Adem ve Lilith'i yaratmıştı. İlgili bölüm şöyle devam ediyor: "Kısa bir süre sonra birbiriyle kavga etmeye başlarlar. Adem'e şöyle der: Ben altta yatmak istemiyorum. Ama Adem: Ben altta değil, üstte yatmak istiyorum, çünkü sen altta yatacak kişi olarakbelirlendin. Lilith ona: İkimiz de aynı haklara sahibiz, çünkü ikimiz de topraktan yaratıldık. Ama ikisi de birbirini dinlemez." Bunun üzerine Lilith gökyüzüne yükselerek kaybolur. Üç meleğin Lilith'i geriye dönmeye ikna çabaları işe yaramayınca, Tanrı, Adem için bu kez Havva'yı yaratır.
Bir başka bölümde de Lilith üç meleğe şöyle der: "Ben çocuklara zarar vermek üzere yaratıldım, doğumdan sonraki ilk sekiz gün içinde erkek çocuklarına, yirmi gün içinde de kız çocuklarına. (Ama) Yemin ederim: Sizi ya da görüntünüzü bir muska ya da tılsım üstünde görürüsem, o çocuğa hiçbir zarar vermeyeceğim." O günden bu yana çeşitli kültürlerde, yeni doğan çocukların kötü kalpli Lilith'e karşı korunması için özel tılsımlar kullanılmaya başladı. Lilith'in halk inanışlarında varlığınu yıllarca korumasının ve bir gün gelip de bir şekilde cadılarla ilişkilendirilmesinin nedeni de budur.
Lilith efsanesi Ortaçağ'ın başlangıcında, Yahudilerin ezoterik yazması Kabala'da da (Yahudi ruhbanlarının, asırlardır birbirlerine aktardıkları ve Kutsal Kitap'ın "gizli anlamları" ile ilgilenen bir tür okültizm -gizlicilik- ve mistisizm) yer almaş. Burada erkekleri baştan çıkaran ve uğursuzluk getiren dişi şeytan olarak tarif ediliyor: "Her türlü süs malzemesiyle süslenip cilveli bir kadına dönüşüyor. Onun süsü, gül gibi kırmızı saçları. Sözleri yağ gibi yumuşak, dudakları dünyadaki her şeyden daha tatlı. Ona yönelen ve (afrodizyak olarak yılan zehriyle karıştırılmış) şaraptan içen aptallar onunla zina yaparlar." Ama sonra uyandıklarında onları öldürürü ve cehennemin tam ortasına atar. Aslında onun niyeti sadece erkekleri baştan çıkarıp çok sayıda çocuk doğurmaktır.
Kabalacılar için Lilith temiz olmayan, fahişe bi kadını simgeliyor. Kabala'daki bir paragrafta, ayrıldıktan sonra Adem'i yeniden baştan çıkardığı yazıyor. İşlediği bu günahtan sonra Adem, 130 yıl cinsel pehrizli yaşar. Adem, böyle bir şeyin tekrar başına gelmemesi için, kendini dikenlerle korumaya çalışır. Ancak uyurken Lilith Adem'in üstüne çıkar ve onu uyararak boşalmasını sağlar. Lilith, bunun ardından "insanlığa ceza" olarak adlandırılan yaratıkları dünyaya getirir. Kabala'nın bir başka yerinde de şöyle yazıyor: "Lilith en sonunda oarda burada dolaşarak insanoğullarına sarkıntılık eder ve kendi kendilerini kirletmelerini sağlar." Bunun ardından adı "tohum hırsızı"na çıkar.
Kuşkusuz Havva'nın işlediği "günah"tan da o sorumludur. Kabalacıların ana eserinden Zohar'da (İhtişam Kitabı ya da Işık Kitabı) yer alan efsaneye göre adet döneminde olduğu halde, Adem'le birlikte olma konusunda Havva'yı kandıran o yılan ve fahişe Lilith'ti.
Lilith'le daha sonra Flistinliler aracılığıyla Yunanlılar da tanıştı. Onu, hayaletler ve diğer hayali görüntüleri yöneten tanrıça Hekate'nin kişiliğiylr birleştirdiler. Bu konu Geç Antikçağ'da Yahudi olmayan gnostik akım yandaşlarının da ilgisini çekti. Onlar tarafından yazıya aktarılan bir efsanede, Lilith'in İsrailli peygamber İlyas'ı nasıl baştan çıkardığı anlatılıyor. Lilith ona şöyle der: "Senden çocuklarım var." Ve o yanıt verir: "Benden nasıl çocukların olabilir, ben bir aziz gibi yaşıyorum." Lilith der ki: "Evet, ama uykunda, rüyalarında sık sık boşaltıldın. Tohumlarını alarak hamile kaldım." Bu metin M.S. 4. yüzyıla ait. Lilith, özellikle bu tarihten sonra hep aynı motifle işlenir. O bir "tohum hırsızı"dır.
Lilith efsaneleri, Hıristiyanlık dünyasıyla tanıştıktan sonra, batılıların hayal gücünü harekete geçirdi. Özellikle Kabalacı yazılarının araştırılmasıyla, Lilith bütün dünyada tanınır hale geldi. "Kötü kalpli Lilith" her yerde ilgi gördü. Çünkü o, normalde açıklanması ya da kavranması mümkün olmayan şeyleri rahatlıkla üstlenebilecek bir kişilikti. Bu özelliği, onun "cadılar"la özdeşleştirilmesi için gereken köprüyü oluşturuyordu.
Ortaçağ'ın sonlarına doğru başlayan ve inanılmaz bir toplumsal histeriye neden olan cadı ve büyücü furyasıyla birlikte, Lilith'in adı da sık sık anılmaya başladı. Ayrıca o, kadınları baştan çıkarma konusunda Şeytan'ın en büyük yardımcısıydı. Artık, kötü amaçlı kullandığı güzelliği ve baştan çıkarıcılığı ön plana çıkıyordu. İnsanlar bir yandan büyü ve tılsımlarla ondan korunmaya çalışırken, diğer yandan kendilerini onun büyüsünden kurtaramıyorlardı. Böylece 19. yüzyıla gelindiğinde Lilith ressamlar ve edebiyatçılar için sevilen bir motif oldu. Artık dini kimliğinden yavaş yavaş kurtuluyordu. İngiliz ressam Dante Gabriel Rossetti'nin yaptığı "Lady Lilith" tablosunda bu cadı, Victoria Dönemi'nin güzellik anlayışına uygun olarak tasarlanmış ve gösterişli dekoltesiyle uzun kızıl saçlı, biraz dolgun, etli dudaklarla resmedilmiş.
Edebiyat dünyasına da girince, şeytan kadın kimliği tamamen kayboldu. Artık ona korku ve nefretle bakılmıyor, hatta sempatik bile bulunuyordu. Her ne kadar şurada ya da burada, nahif ruhlu insanlar dikkatli olmak adına tılsımlarına güvenmeye devam etseler de, aydın fikirliler kötü kalpli şeytan kadın tiplemesini raflardaki tozlu dosyalara kaldırmışlardı. Hoşa giden ve benimsenen, onun baştan çıkarıcı özelliği değildi. Lilith'in Adem'in ilk eşi olduğunu anlatan efsaneye odaklanılmıştı. Çünkü bu öykü, insanlık tarihinin başlangıcından bugüne uzanan bir tartışmayı başlatmıştı. Özellikle son yüzyıldır iyice kesinleşen bir tartışmaydı bı: eşitlik, daha doğrusu kadın ve erkek arasındaki eşitsizlik sorunu.
Psikanaliz uzmanı ve araştırmacı Siemund Hurwitz, "Adem ile Lilirh arasındaki güç savaşı"nı, asırlarca süren ve babaerkil sistemdeki erkeğin konumu ile kadınların eşit haklara sahip olma talebini temel alan cinsiyetlerarasi savaşın aynadaki görüntüsü olaran değerlendiriliyor.
Aslında ne Antikçağ, ne Ortaçağ ne de onu izleyen yüzyıllarda bu sorun çok önemsenmedi. Cinsiyetler arasındaki ilişkiyi karşılaştırmaya gerek yoktu: Kadın erkeğin egemenliği altında olmakzorundaydı. Havari Aziz Paulus, "Erkek kadından değil, kadın erkekten yaratılmıştır. Erkek kadının isteklerini değil, kadın erkeğin isteklerini yerine getirmek üzere yaratıldı." demişti. Ne de olsa kadın Adem'in kaburga kemiğinden yaratılmıştı. Bu bakış açısı, kadının yüzlerce yıllık toplmsal konumunu belirleyen ana etkendi.
Kadın, dört büyük dinde de "günah kazanı" olarak görüldü. Bunun nedeni Havva'ya kadar uzanıyor. Yasak meyveyi her ikisi de yemesine rağmen, işlenen günahtaki suçluluk payı eşit değildi: Kandırılan Adem değil, Havva'ydı. Çünkü, yılanın sözüne inanmıştı. Adem kuşkusuz inanmamıştı, ancak biricik eşi ile ilişkilerini tehlikeye atmak istememişti sadece. Söz konusu bir günah olsa dahi, günahkar ve suçlu olan kadındı. Şeytanla işbirliği yapması ve cadılıkla suçlanabilmesi için önemli nedenlerdi bunlar.
Bu dayanaklardan güç alan erkekler, kadınların kişiliğini adeta baskı altına aldılar ve onları kendilerine ait bir mal gibi gördüler. Geçen yüzyıl içinde yoğunlaşan kadın direnişi buna karşı çıktı. Eşit haklar ve özgürlük için savaşan Lilith'i de kendilerine simgesel figür olarak seçtiler. Lilith'in savaşını başarıyla sona erdirememesi onaları yıldırmıyor. Lilith efsanesi, arzuladıkları toplumsal konuma ulaşmak için onları biraz daha kamçılıyor...
Lilith İbranice'de "geceye ait olan" anlamına geliyor. Adından da anlşılacağı üzere, çağlar boyu kadınalara yakıştırılabilecek bütün olumsuz özelliklerin taşıyıcısı olmuş: Baştan çıkarıcı, fahişe, cadı, vampir, cinlerin başı, gece canavarı onun ünvanlarından bazıları. Saf, edilgen cinselliği ancak yasak meyveyi tadınca öğrenen Havva'nın tersine, başından itibaren gücünün ve cinselliğinin bilincindedir ve yeri gelince kullanmaktan da çekinmez.
Kendi başına buyruk, zapt edilemez, denetlenemez olduğundan, özellikle tektanrılı din adamlarının sürekli abskı altına almaya çalıştıkları bir kadın örneği, erkeğin kadına ve cinselliğe dutduğu korkunun bir simgesi aslında. Dolayısıyla ölümlü insanların arasında yeri yoktur. Yeri bilinmeyen, açıklanmayan kötülüklerin geldiği karanlık güçlerin dünyasıdır.
İyi ile kötüyü ayırt etmeyi sağlayan ağacın yasak meyvesinden yemediği için ölümsüz kalmış, cennetin yakınlarındaki bir dağ geçidinde şeytanlarla birleşerek Şeytan'dan "Lilim" adı verilen çocuklar doğurmuştur. Tevrat'ta şöylr yazıyor: "Ve çölün vahşi hayvanları ile kurtlar buluşacak; evet, gece canavarı orada yerleşecek ve kendisi için istirahat yeri bulacak..."
Sembolik hayvanı baykuştur. Tablo ve heykellerinde, genellikle ay şeklinde taçla tasarlanmıştır.
Yahudi kadınlar, eşlerinin bu şeytan kadına kapılmamaları için yatak odalarının duvarlarına bir daire içinde "Adem ile Havva buyursunlar içeri, girmesin kapıdan 11 (LILITH-Lilith)" yazıyorlardı. Nümerolojiyle uğraşanlar 11'i kötülükle yüklü olduğu için korkunç bir sayı olarak kabul ediyorlar. Kabalacılara göre bu sayı, iyi ve güzel olan ne varsa tam tersini temsil ediyor. Günah yüklü, zarar verici ve mükemmel olmayı reddetmiş bir sayıdır bu.
Modern çağlarda Lilith feminizmin simgesi haline geldi. Bu isimde dergiler çıktı, kafeler açıldı, sadece kadın müzisyenlerin katıldığı "Lilith Fair" adlı gezici müzik festivalleri düzenlendi, "ideal kadın" olarak tanımlanan Havva gibi olmak istemeyen kadınlar, tepkilerini dile getirmek için kız çocuklarına Lilith adını verdiler.

GİttİN diYe aÐLamaMı BEKLiyosaN umrumDA dEÐiLsiN S... GİtT

#2 elma

elma

    venus at her mirror

  • Kurucular
  • 6.785 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:bulutlarda

Gönderim zamanı 26.09.2006 - 21:24

Hımm o zaman yeryüzündeki feminist hareketin ilk temsilcisi Lilith oluyo :P
Şaka bir yana gerçekten ilginç ve okunası bir yazı *zong
Şöyle de bir bilgim var: yeni doğan çocuklara veya lohusalara nazar boncuğu takılması, onları Lilith' in gazabından korumak içinmiş :wizard:
"This desert flower
No sweet perfume that would torture you more than this..."

#3 suustuneyaziyazmak

suustuneyaziyazmak

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Yasaklılar
  • 1.033 Mesaj

Gönderim zamanı 26.09.2006 - 21:43

Cinci ve muskacı tacirlerin ekonomik beklentilerine katkı sağlayacak süper bir efsane,
Eğer gerçekten burada anlatıldığı gibi orjinali kaybolmuş Tevrattan alıntı yapılan yerler doğru ise, cinci ve muskacıların türemesinde de yine Yahudi parmağı varmış... :wizard:

#4 flame

flame

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Üyeler
  • 6.503 Mesaj
  • Konum:izzmirr

Gönderim zamanı 02.10.2006 - 00:39

40 günlük bi bela diye biliyorum onu hatta bazı insanlar süpürge falan koyarlarmış bebeklerin yataklarının başına hurafemidir bilmem ama bu konuda çok şey anlatıldı bana be korkuyom valla
sabah öle akşam elimizde biralar
sallana sallana alsancaktan aşağı
bir konakta karşıyakada
ben o yari arar dururum

#5 BAKIMSIZ DEVE

BAKIMSIZ DEVE

    Boş vakti boldur

  • Üyeler
  • 489 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 15.11.2006 - 06:46

"....................

Psikanaliz uzmanı ve araştırmacı Siemund Hurwitz, "Adem ile Lilirh arasındaki güç savaşı"nı, asırlarca süren ve babaerkil sistemdeki erkeğin konumu ile kadınların eşit haklara sahip olma talebini temel alan cinsiyetlerarasi savaşın aynadaki görüntüsü olaran değerlendiriliyor.

................ "

Mantıklı bir yaklaşım gibi geldi.

---> İnsanlar korkularından çokça bahsederek basitleştirirler ya da baskı altına alıp unuturlar:) Soruna olduğu gibi yaklaşıp (ne büyütüp ne de küçültüp, ne unutup ne de gereğinden fazla hatırlayarak değil) olası çözüm yollarını değerlendirmek belki daha mantıklı bir yoldur. Erkekle kadın arasındaki yıllardır süren bu mücadele yaşanmışlıklar dışında ve yazılıpta bizim okuduklarımız dışında hiçbirşey bu zamana kadar süregelmemiştir. Erkek ile kadın arasındaki ilişki hem basit hem karmaşık, hem güzel hem zor, .... ama sonuçta her ilişkide bulunduğu çerçevede değerlendirilmeli belki. Bu hangi aşk hikayesi olursa olsun.

Yazıyı sonuna kadar okudum. Bende oluşan intiba bu idi....:)

#6 EKİM

EKİM

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 45 Mesaj
  • İlgi Alanları:Nerde paylaşım ben orda hayata tutunmak adına..

Gönderim zamanı 28.11.2007 - 21:48

kont dracula nin kizi, marvel comics kahramani
(klarkkent , 13.10.2003 15:44:00, ∑ , ? , F (0), [!])

sümer mitolojisinde ölüm tanriçasidir, bir agacin kovugunda yasar... ayni zamanda vampire the masquerade e göre tanri abil'i cezalandirdiginda onunla ayni gezegeni paylasip ona vampir olmayi ögreten dogaüstü kadindir
(lasombra , 13.10.2003 15:48:00, ∑ , ? , F (0), [!])

ademin ilk esidir. asi yapisi yüzünden ademle arasi bozulmus yerine havva transfer edilmistir. islamiyette adi bile geçmez. eski ahitte bahsi geçer.
(adamabaksabahsabahbagiriyor , 13.10.2003 16:02:00, ∑ , ? , F (0), [!])

adem in ilk ve tek esi havva olduguna göre bu lilith de nerden çikmaktadir dedirten hayal kahramanidir.
(klarkkent , 13.10.2003 16:09:00, ∑ , ? , F (0), [!])

ademle sevismeleri sirasinda altta olmayi kabul etmeyen ve ortami kosaradim terkeden ilk feminizmin tohumlarini atan ablamiz.
(lacivert , 13.10.2003 16:12:00, ∑ , ? , F (0), [!])

frasier crane'in freddie isimli oglunun annesi olan, psikiyatristin ayrilmis oldugu ikinci karisi.

[bkz: frasier]

(aalialaulaliamburleyliabub , 03.11.2003 18:14:00, ∑ , ? , F (0), [!])

ve çölün vahsi hayvanlari ile kurtlar bulusacak, ve yaban keçisi arkadasini çagiracak; evet, gece canavari orada yerlesecek, ve kendisi için istiharat yeri bulacak.”ısaya bap 34:14

lilith eski ahit’te yukardaki ayette karsimiza çikar. yahudi halk inanisindaki disi ‘gece’ demonu olarak baykusda vücut bulduguna inanilir. talmud’da (tevratta yer alan hususlarin yorum ve kiyaslarini kapsayan bir yapit) seytansi bir yaratik ve ademin ilk kadini olarak yer alan lilit, filistin’den yunanistan’a geçmis ve hekate inancinda yasamaya devam etmistir. yeni dogmus çocuklarin katili, erotik rüyalarin tasarimcisi olan lilit’e ortaçagda daha çok demonoglarin fantezilere uygun bir kimlik verilmistir. bu nedenle ortaçagin (ahsap) baski resimlerinde lilit, havva’ya cennette ilk günahi isletecek olan yarasa kanatli yilan kimliginde elma sunarken tasvir edilmis
(pink , 12.01.2004 11:54:00, ∑ , ? , F (0), [!])

ilk feminist olarak kabul edilmistir ademe boyun eymemistir tabi bunlar efsanedir.
(pink , 12.01.2004 11:57:00, ∑ , ? , F (0), [!])

ibrani kaynaklarinda tanrinin adem e ilk olarak yarattigi kadindir ancak ademe boyun egmemis ve cennet bahçelerinden kaçmis,kizil denize gitmistir.pesinden gelen üç melekle-senoy,sansenoy,semangelof- anlasmis bu arada çocuklari lilimleri dogurmus fakat tanri tarafindan cezalandirilimistir.babil 'den lilitu ve sümer den lillake ile benzer görülmüstür fakat yunan da ki lamia'dan yazarlar tarafindan ayrilmistir.cennet bahçesinden, nasil bildigi hiç bir zaman açiklanmayan tanrinin gizli adini telaffuz ederek kaçmistir.
(yaddle , 01.02.2004 16:11:00, ∑ , ? , F (0), [!])

anselm keiferin londra tate modern muzesinde bulabiliceginiz benim cok begendigim tablosunun ismi
koca bir duvar buyuklugunde oldugu icin yakindan ilk baktiginizda bisey anlam ifade etmesede, bi butun olurak bakinca gercekten muthesem....lilithin bakis acisindan gorunen bir sehir.
merak edeniniz varsa

http://www.tate.org.....&tabview=image
(dancingqueen tr , 01.02.2004 16:22:00, ∑ , ? , F (0), [!])

alien filmindeki yaratigin da adidir.
(leonardshelby , 30.04.2004 16:48:00, ∑ , ? , F (0), [!])

(bkz: heart of lilith) *
ayrica alina reyes'in aynı adlı mittten yola çıkarak yazdığı olay yaratan kitabinin adidir.
(soloreji , 02.06.2004 01:07:00, ∑ , ? , F (0), [!])

lilith, yahudi kabala’sinda * yer alan adem’in ilk karisi, ilk feminist. efsaneye göre adem’le ayni çamurdan geldigi için esit olmalari gerektigini savunmus, sevisirken altta olmayi reddetmis ve sonunda tanri’nin yasakli üç isminden birini kullanarak cennetten uçmus. kizildeniz’in oralarda bir magaraya yerlesen lilith, burada seytanla iliskiye girerek cin çocuklar dogurarak dünyaya kötülügün yayilmasini saglamis. kardesini öldürerek ilk katil ünvanini kazanan kabil’in * annesi oldugu da rivayetler arasinda. bundan sonra efsane ikiye ayriliyor: tanri’nin geri dön çagrisina uymayan lilith’in cin çocuklari yine tanri tarafindan öldürüldügü için insan yavrularina musallat olur, erkek bebekleri 40 güne kadar, kiz bebekleri 7 güne kadar öldürecegini söyler. hâlâ nedeni bilinmeyen bebek ölümlerinin sorumlusudur.


yahudilerin erkek çocuklarini 40 gün dolmadan sünnet etmeleri lilith’ten korumak içindir ama kiz çocuklar için nasil bir savunma gelistirmisler bilmiyorum. diger söylenceye göre lilith ölen çocuklarinin acisiyla tüm insan yavrularini koruyacagina ve kollayacagina dair tanriya ant içer. cennette yalniz kalan adem’e ise tanri acir ve kaburgasindan havva’yi yaratir ve havva * lilith’e o kadar çok benzer ki adem onun pisman olarak geri döndügünü zanneder, gerisi bildiginiz hikaye…
(Klenides , 04.08.2004 10:51:00, ∑ , ? , F (0), [!])

vampirlerin anası,şeytana vermesiyle ünlü,mega orospu
(Zer0 , 31.01.2005 20:21:12, ∑ , ? , F (0), [!])

adem le eş ölçülerde yaratılmasına ragmen cinsel birlesme esnasında trip yaptıgı ve tanrı ya asi geldiği için lanetlenen ve ilk vampir kabul edilen caine i doguran mitik inançlar dan hareketle yaratılan ilk kadın
(rotring , 15.06.2005 11:26:55, ∑ , ? , F (0), [!])

yahudi efsanelerine göre tanrı topraktan adem ile lilith'i yaratır. mutlu mutlu yaşasınlar diye onları cennete yerleştirir. ama bu iki insan çifti bir türlü huzur bulamaz. sorunları mı? günümüz çiftlerinin sorunlarından farklı değildir. adem ilişkide her alanda söz sahibi olmak ister. ancak lilith buna karşı çıkar. özellikle cinsel ilişki sırasında adem'in hep üstte yer almasını aşağılayıcı bularak itiraz eder. kendisinin de adem gibi topraktan yaratıldığını, yani eşit olduklarını savunur.


adem ise kendini, bağışlayan, bereketli gökyüzü; lilith'i de ürün veren toprağa benzeterek bu şekilde birleşmek konusunda diretir. adem tavırlarında ısrar edince, lilith, birlikte yaşamalrının zor olacağına karar verip tanrı'nın söylenmemesi gereken adını anarak göğe doğru yükselir. sahip olduğu olanakları terk eden lilth'in yeri artık dışlanmışların arasındadır. çevresindeki cinlerle ve cinlerin kralı şamael (şeytan) ile ilişkiye girer ve onlardan çocuklar doğurur.
bu arada cennette yalnız kalan adem, tanrı'ya dua ederek lilith'i geri ister. tanrı, sanvai, sansanvai ve semangelof isimli üç meleği geri çağırmak üzere lilith'e gönderir. meleklere, dönmediği takdirde her gün yüz çocuğunun öldürüleceğini emreder. ama, o kesinlikle dönmeyeceğini bildirir.


ve tehdit yerine getirilir...
lilith, duyduğu acıylabundan sonra, bütün hamile ve doğum yapmış kadınların, bebeklerin başdüşmanı olmaya yemin eder. erkek çocukların doğduktan sonra ilk sekiz gün, kız çocukların ise ilk yirmi gün içinde canını alacaktır. sadece yakınlarında bu üç meleğin ismi ya da şekli bulunanlara dokunulmayacaktır. lilith artık kötüler tarafına geçmiştir.
bunun üzerine tanrı adem'in kaburga kemiğinden havva'yı yaratır. bu yeni kadın, adem'den bir parça olduğu için, ona karşı çıkmayacaktır.

aslında lilith ahkkında pek çok efsane ve öykü var. örneğin talmud'da (tevrat'ın başta yazılı olmayıp, sonradan yazılı hale getirilen ikinci bölümü) ondan dişi bir şeytan olarak söz edilir. bu rolüyle bir hayalet gibi yüzyıllarca tarih sayfalarında dolaşır. kadın ve çocukları hedef alır, erkekleri baştan çıkararak onlara zarar verir. yaptıkları bunlarla sınırlı değildir. bir hayalet gibi kadınların beynine girip,


erkeklerle eşit haklara sahip olma savaşını günümüze kadar sürdürür. bazı efsanelerde de cadı suretinde çıkar karşımıza. lilith'e hepsi birbirinden farklı, ancak hepsi de kötü yakıştırmalarınniye yapıldığını anlayabilmek için geriye dönüp, dinler tarihine ve efsanelere bir göz atmak gerekiyor.
lilith'in geçmişi tektanrılı dinlerden çok daha önceye, eski mezopotamya


uygarlıklarına kadar uzanıyor. genellikle sümer ve bebil mitolojisindeki rüzgar tanrıçası lilitu ile ilişkilendiriliyor. lil, fırtına ya da rüzgar anlamına geliyor.
bir babil metninde ise, büyük tanrıça iştar'ın tapınak fahişesidir. iştar, eski doğu dinlerinde şevhetli aşkın, tutkunun ve baştan çıkarıcılığın tanrıçası kabul ediliyordu. bu özellikleri nedeniyle, fahişelerin, özellikle de kült olan tağınak fahişelerinin koruyucu tanrıçasıydı.


tapınak fahişeliği meşru bir işti. herodot'un bize ulaşan yazılarında, babil'de her genç kızın bir kez yabancı bir erkekle cinsel ilişkiye girmek zorunda olduğu biliniyor. ancak, bu tapınak fahişeliği kesinlikle küçük düşürücü bir iş değildi. babillilerin yabancı erkekleri tanrı olarak gördüğü sanılıyor. kendilerini onlara teslim eden genç kızlar, simgesel olarak tanrılarıneşi haline geliyor ve kutsallaşıyorlardı.
lilith'e bazı özellikler babil'in kötü tanrıçası (belki de dişi şeytanı demek gerek) lamatsu'da da görülüyor. lamatsu halk arasında albastı ya da lağusa hastalığı olarak bilinen rahatsızlığın ortaya çıkmasını sağlıyor, hamilelere zarar verip yeni doğan bebekleri öldürmeye çalışıyordu. lilith'in özellikleri lamatsu'ya aktarılmış olabilir miydi? yoksa tersi mi yapılmıştı?


lilith'in yahudi efsanelerinde ne zaman boy gösterdiği bilinmiyor. çünkü tanrılar ve efsaneler, doğu kültürlerinin birçoğunda ortaktı ya da büyük benzerlikler taşıyordu. yine de her koşulda, yahudilerin şeytanla ilgili inanışlarında önemli bir yere sahipti. erkeklerin aklını başından alan bir şeytan olarak görülüyor ve ondan çok korkuluyordu.
bu konuda en eski kaynak olan tevrat'a bir göz atıyoruz. ancak tevrat'ta bir tutarsızlık göze çarpıyor. kutsal kitabın bir yerinde "ve allah insanı kendi suretiyle yarattı ve onları erkek ve dişi olarak yarattı." deniliyor. ancak ilerleyen baplarda daha farklı anlatılıyor: tanrı doğuda aden'de bir bahçe yapıyor. adem'i oraya koyuyorve yalnız kalmasın diye kaburgasından kadını yaratıyor. talmud'a göre adem'le aynı anda yaratılan kadının adı lilith'tir. çünkü başka türlükutsal kitaptaki bu tutarsızlığı açıklamak mümkün değildir.


adem'il ilk eşi lilth'e daha sonra 9. ya da 10. yüzyıllara ait "ben sira alfabesi"nde rastlıyoruz. metnin ana kahramanı, m.ö. 600'lü yıllarda yaşadığı sanılan ben sira. yazarın kim olduğu bilinmiyor. bu el yazmasına göre tantı topraktan adem ve lilith'i yaratmıştı. ilgili bölüm şöyle devam ediyor: "kısa bir süre sonra birbiriyle kavga etmeye başlarlar. adem'e şöyle der: ben altta yatmak istemiyorum. ama adem: ben altta değil, üstte yatmak istiyorum, çünkü sen altta yatacak kişi olarakbelirlendin. lilith ona: ikimiz de aynı haklara sahibiz, çünkü ikimiz de topraktan yaratıldık. ama ikisi de birbirini dinlemez." bunun üzerine lilith

gökyüzüne yükselerek kaybolur. üç meleğin lilith'i geriye dönmeye ikna çabaları işe yaramayınca, tanrı, adem için bu kez havva'yı yaratır.
bir başka bölümde de lilith üç meleğe şöyle der: "ben çocuklara zarar vermek üzere yaratıldım, doğumdan sonraki ilk sekiz gün içinde erkek çocuklarına, yirmi gün içinde de kız çocuklarına. (ama) yemin ederim: sizi ya da görüntünüzü bir muska ya da tılsım üstünde görürüsem, o çocuğa hiçbir zarar vermeyeceğim." o günden bu yana çeşitli kültürlerde, yeni doğan çocukların kötü kalpli lilith'e karşı korunması için özel tılsımlar kullanılmaya başladı. lilith'in halk inanışlarında varlığınu yıllarca korumasının ve bir gün gelip de bir şekilde cadılarla ilişkilendirilmesinin nedeni de budur.
lilith efsanesi ortaçağ'ın başlangıcında, yahudilerin ezoterik yazması kabala'da da (yahudi ruhbanlarının, asırlardır birbirlerine aktardıkları ve kutsal kitap'ın "gizli anlamları" ile ilgilenen bir tür okültizm -gizlicilik- ve mistisizm) yer almaş. burada erkekleri baştan çıkaran ve uğursuzluk getiren dişi şeytan olarak tarif ediliyor: "her türlü süs malzemesiyle süslenip cilveli bir kadına dönüşüyor. onun süsü, gül gibi kırmızı saçları. sözleri yağ gibi yumuşak, dudakları dünyadaki her şeyden daha tatlı. ona yönelen ve (afrodizyak olarak yılan zehriyle karıştırılmış) şaraptan içen aptallar onunla zina yaparlar.


" ama sonra uyandıklarında onları öldürürü ve cehennemin tam ortasına atar. aslında onun niyeti sadece erkekleri baştan çıkarıp çok sayıda çocuk doğurmaktır.
kabalacılar için lilith temiz olmayan, fahişe bi kadını simgeliyor. kabala'daki bir paragrafta, ayrıldıktan sonra adem'i yeniden baştan çıkardığı yazıyor. işlediği bu günahtan sonra adem, 130 yıl cinsel pehrizli yaşar. adem, böyle bir şeyin tekrar başına gelmemesi için, kendini dikenlerle korumaya çalışır. ancak uyurken lilith adem'in üstüne çıkar ve onu uyararak boşalmasını sağlar. lilith, bunun ardından "insanlığa ceza" olarak adlandırılan yaratıkları dünyaya getirir. kabala'nın bir başka yerinde de şöyle yazıyor:


"lilith en sonunda oarda burada dolaşarak insanoğullarına sarkıntılık eder ve kendi kendilerini kirletmelerini sağlar." bunun ardından adı "tohum hırsızı"na çıkar.
kuşkusuz havva'nın işlediği "günah"tan da o sorumludur. kabalacıların ana eserinden zohar'da (ihtişam kitabı ya da ışık kitabı) yer alan efsaneye göre adet döneminde olduğu halde, adem'le birlikte olma konusunda havva'yı kandıran o yılan ve fahişe lilith'ti.
lilith'le daha sonra flistinliler aracılığıyla yunanlılar da tanıştı. onu, hayaletler ve diğer hayali görüntüleri yöneten tanrıça hekate'nin kişiliğiylr birleştirdiler. bu konu geç antikçağ'da yahudi olmayan gnostik akım yandaşlarının da ilgisini çekti. onlar tarafından yazıya aktarılan bir efsanede, lilith'in israilli peygamber ilyas'ı nasıl baştan çıkardığı anlatılıyor. lilith ona şöyle der: "senden çocuklarım var." ve o yanıt verir: "benden nasıl çocukların olabilir, ben bir aziz gibi yaşıyorum." lilith der ki: "evet, ama uykunda, rüyalarında sık sık boşaltıldın. tohumlarını alarak hamile kaldım." bu metin m.s. 4. yüzyıla ait. lilith, özellikle bu tarihten sonra hep aynı motifle işlenir. o bir "tohum hırsızı"dır.


lilith efsaneleri, hıristiyanlık dünyasıyla tanıştıktan sonra, batılıların hayal gücünü harekete geçirdi. özellikle kabalacı yazılarının araştırılmasıyla, lilith bütün dünyada tanınır hale geldi. "kötü kalpli lilith" her yerde ilgi gördü. çünkü o, normalde açıklanması ya da kavranması mümkün olmayan şeyleri rahatlıkla üstlenebilecek bir kişilikti. bu özelliği, onun "cadılar"la özdeşleştirilmesi için gereken köprüyü oluşturuyordu.


ortaçağ'ın sonlarına doğru başlayan ve inanılmaz bir toplumsal histeriye neden olan cadı ve büyücü furyasıyla birlikte, lilith'in adı da sık sık anılmaya başladı. ayrıca o, kadınları baştan çıkarma konusunda şeytan'ın en büyük yardımcısıydı. artık, kötü amaçlı kullandığı güzelliği ve baştan çıkarıcılığı ön plana çıkıyordu. insanlar bir yandan büyü ve tılsımlarla ondan korunmaya çalışırken, diğer yandan kendilerini onun büyüsünden kurtaramıyorlardı. böylece 19. yüzyıla gelindiğinde lilith ressamlar ve edebiyatçılar için sevilen bir motif oldu. artık dini kimliğinden yavaş yavaş kurtuluyordu. ingiliz ressam dante gabriel rossetti'nin yaptığı "lady lilith" tablosunda bu cadı, victoria dönemi'nin güzellik anlayışına uygun olarak tasarlanmış ve gösterişli dekoltesiyle uzun kızıl saçlı, biraz dolgun, etli dudaklarla resmedilmiş.


edebiyat dünyasına da girince, şeytan kadın kimliği tamamen kayboldu. artık ona korku ve nefretle bakılmıyor, hatta sempatik bile bulunuyordu. her ne kadar şurada ya da burada, nahif ruhlu insanlar dikkatli olmak adına tılsımlarına güvenmeye devam etseler de, aydın fikirliler kötü kalpli şeytan kadın tiplemesini raflardaki tozlu dosyalara kaldırmışlardı. hoşa giden ve benimsenen, onun baştan çıkarıcı özelliği değildi.


lilith'in adem'in ilk eşi olduğunu anlatan efsaneye odaklanılmıştı. çünkü bu öykü, insanlık tarihinin başlangıcından bugüne uzanan bir tartışmayı başlatmıştı. özellikle son yüzyıldır iyice kesinleşen bir tartışmaydı bı: eşitlik, daha doğrusu kadın ve erkek arasındaki eşitsizlik sorunu.
psikanaliz uzmanı ve araştırmacı siemund hurwitz, "adem ile lilirh arasındaki güç savaşı"nı, asırlarca süren ve babaerkil sistemdeki erkeğin konumu ile kadınların eşit haklara sahip olma talebini temel alan cinsiyetlerarasi savaşın aynadaki görüntüsü olaran değerlendiriliyor.


aslında ne antikçağ, ne ortaçağ ne de onu izleyen yüzyıllarda bu sorun çok önemsenmedi. cinsiyetler arasındaki ilişkiyi karşılaştırmaya gerek yoktu: kadın erkeğin egemenliği altında olmakzorundaydı. havari aziz paulus, "erkek kadından değil, kadın erkekten yaratılmıştır. erkek kadının isteklerini değil, kadın erkeğin isteklerini yerine getirmek üzere yaratıldı." demişti. ne de olsa kadın adem'in kaburga kemiğinden yaratılmıştı. bu bakış açısı, kadının yüzlerce yıllık toplmsal konumunu belirleyen ana etkendi.


kadın, dört büyük dinde de "günah kazanı" olarak görüldü. bunun nedeni havva'ya kadar uzanıyor. yasak meyveyi her ikisi de yemesine rağmen, işlenen günahtaki suçluluk payı eşit değildi: kandırılan adem değil, havva'ydı. çünkü, yılanın sözüne inanmıştı. adem kuşkusuz inanmamıştı, ancak biricik eşi ile ilişkilerini tehlikeye atmak istememişti sadece. söz konusu bir günah olsa dahi, günahkar ve suçlu olan kadındı. şeytanla işbirliği yapması ve cadılıkla suçlanabilmesi için önemli nedenlerdi bunlar.
bu dayanaklardan güç alan erkekler, kadınların kişiliğini adeta baskı altına aldılar ve onları kendilerine ait bir mal gibi gördüler. geçen yüzyıl içinde yoğunlaşan kadın direnişi buna karşı çıktı. eşit haklar ve özgürlük için savaşan lilith'i de kendilerine simgesel figür olarak seçtiler. lilith'in savaşını başarıyla sona erdirememesi onaları yıldırmıyor. lilith efsanesi, arzuladıkları toplumsal konuma ulaşmak için onları biraz daha kamçılıyor...
lilith ibranice'de "geceye ait olan" anlamına geliyor. adından da anlşılacağı üzere, çağlar boyu kadınalara yakıştırılabilecek bütün olumsuz özelliklerin taşıyıcısı olmuş: baştan çıkarıcı, fahişe, cadı, vampir, cinlerin başı, gece canavarı onun ünvanlarından bazıları. saf, edilgen cinselliği ancak yasak meyveyi tadınca öğrenen havva'nın tersine, başından itibaren gücünün ve cinselliğinin bilincindedir ve yeri gelince kullanmaktan da çekinmez.


kendi başına buyruk, zapt edilemez, denetlenemez olduğundan, özellikle tektanrılı din adamlarının sürekli abskı altına almaya çalıştıkları bir kadın örneği, erkeğin kadına ve cinselliğe dutduğu korkunun bir simgesi aslında. dolayısıyla ölümlü insanların arasında yeri yoktur. yeri bilinmeyen, açıklanmayan kötülüklerin geldiği karanlık güçlerin dünyasıdır.


iyi ile kötüyü ayırt etmeyi sağlayan ağacın yasak meyvesinden yemediği için ölümsüz kalmış, cennetin yakınlarındaki bir dağ geçidinde şeytanlarla birleşerek şeytan'dan "lilim" adı verilen çocuklar doğurmuştur. tevrat'ta şöylr yazıyor: "ve çölün vahşi hayvanları ile kurtlar buluşacak; evet, gece canavarı orada yerleşecek ve kendisi için istirahat yeri bulacak..."
sembolik hayvanı baykuştur. tablo ve heykellerinde, genellikle ay şeklinde taçla tasarlanmıştır.


yahudi kadınlar, eşlerinin bu şeytan kadına kapılmamaları için yatak odalarının duvarlarına bir daire içinde "adem ile havva buyursunlar içeri, girmesin kapıdan 11 (lılıth-lilith)" yazıyorlardı. nümerolojiyle uğraşanlar 11'i kötülükle yüklü olduğu için korkunç bir sayı olarak kabul ediyorlar. kabalacılara göre bu sayı, iyi ve güzel olan ne varsa tam tersini temsil ediyor. günah yüklü, zarar verici ve mükemmel olmayı reddetmiş bir sayıdır bu.
modern çağlarda lilith feminizmin simgesi haline geldi. bu isimde dergiler çıktı, kafeler açıldı, sadece kadın müzisyenlerin katıldığı "lilith fair" adlı gezici müzik festivalleri düzenlendi, "ideal kadın" olarak tanımlanan havva gibi olmak istemeyen kadınlar, tepkilerini dile getirmek için kız çocuklarına lilith adını verdiler.
(headbanger , 16.10.2005 15:42:09, ∑ , ? , F (0), [!])

lilith fair adlı sadece bayanlardan oluşan grubun üyeleri şöyledir;sinead o'conner,alison moyet,sarah mclachlan,beth orton,n'dea davenport,lisa loeb.lilith mitoloji olsa da ilgi çekici,ilham verici bir mitolojidir.
(vampirelma , 02.02.2006 16:33:06, ∑ , ? , F (0), [!])

sembolik hayvani baykustur. tablo ve heykellerde, genellikle ay seklinde tacla tasarlanmiş
yahudi kadinlar, eslerinin bu seytan kadina kapilmamalari icin yatak odalarinin duvarlarina bir daire icinde "adem ile havva buyursunlar iceri, girmesin kapidan 11 (lilith-lilith)" yaziyorlarmış

numerolojiyle uğrasanlar 11'i kotulukle yuklu olduğu icin korkunc bir sayi olarak kabul ediyorlar. kabalacilara gore bu sayi, iyi ve guzel olan ne varsa tam tersini temsil ediyor. gunah yuklu, zarar verici ve mukemmel olmayi reddetmis bir sayidir bu.
(headbanger , 18.02.2006 14:19:26, ∑ , ? , F (0), [!])

tarihteki ilk feminist...
(idat , 11.03.2006 19:11:44, ∑ , ? , F (0), [!])

caine karanlıkta yanlız kalmıştı. açtı, üşüyordu ve ağlıyordu... karanlığın içinden tatlı bir ses geldi. siyahlar içinde bir kadın caine'e doğru yaklaştı.
''hikaye'ni biliyorum, nod'lu caine. açsın, bende yemek var. üşüyorsun, bende kıyafetler var. üzgünsün, bende rahatlık var''


''benim gibi lanetli birini niye rahatlatasın? neden giydiresin? neden besleyesin?'' ''ben senin babanın ilk karısıyım. yukardakine karşı geldim ve özgürlüğü karanlıklarda buldum. ben lilith'im. bir zamanlar bende üşüyordum. benim için sıcaklık yoktu. bir zamanlar bende açtım, benim için yemek yoktu. bir zamanlar bende üzgündüm, benim için rahatlık yoktu.''
lilith caine'i ağırladı ve onu besledi, rahatlattı. caine onun evinde bir süre kaldı, ve birgün ona sordu:
''sadece karanlıktan, bu evi nasıl yaptın? nası kıyafetler yarattın? nası yiyeceklerini yetiştirdin?''
lilith gülümsedi ve cevap verdi: ''ben uyandım. bu sayede istediğim gücü yaratıyorum'' ''beni de uyandır lilith, benim de güce ihtiyacım var. bende kendi evimi, giysilerimi, yiyeceklerimi yaratmalıyım.''
''uyanmanın sana ne yapacağını bilmiyorum. sen baban tarafından lanetlendin. ölebilirsin, sonsuza kadar değişebilirsin.''
''güç olmayan bir yaşamın ne önemi var? sen olmadan ben ölürüm, ama senin kölen olarak yaşayamam.''


lilith caine'i seviyordu. bunun olmasını istemesede caine'in istediğini yaptı ve caine'i uyandırdı. bileğinden gelen kanı bir kaba koydu ve caine'e içirdi. caine abyss'e düştü, o kadar uzun düre düştüki bu ona sonsuzluk gibi geldi. gözlerini açtığında karanlık bir yerdeydi.
karanlığın içinde caine parlak bir ışık gördü. gecede parlayan ateş, michael, kutsal ateşin koruyucusu ona gelmişti, ve şöyle dedi. ''adem ve havvanın oğlu,


suçun büyük ama babamın bağışlıyıcılığı da çok büyük. o seni affetti.''
caine cevap verdi; ''[yukardaki]'nin acımasıyla değil ancak kendi vicdanımla gurur içinde yaşayabilirim.'' ve reddetti.
ve michael ona ilk lanetini verdi


ademın ılk hatunu seytanın taptıgı tek hatundur özrgulugunden ödunwermemıstır
ne kadar fahıse cadı dıe tanımlansada bu erkeklerın onun karısındakı acızlıgındendır
lilih güçlerini kullanmayı bılen asi buyruk almaz bır hatundur onu cekıcı yapanda budur
(lilith00 , 13.04.2007 01:41:00, ∑ , ? , F (1), [!])

duyarlı,farklı, şair,asil,ahlaksız, zevk düşkünü olun! + lilith böyle buyuruyor+ {11}


(lilith00 , 09.05.2007 15:15:51, ∑ , ? , F (7), [!])

(bkz: succubus) olarak gecen hatunlar da lilith'dir.

ayrica gilgamis abimiz de savasmistir bu hatuna karsi. soyle ki :

"yillar gecti, agac olgunlasti ve buyudu. ama inanna agaci kesmek istediginde bunun hic de kolay olmadigini anladi. cunku agacin dibinde 'cekicilikten nasibini almamis' yilan yuva yapmisti. tepesine zu-kusu yavrusunu koymus, dallarina da harabe hizmetcisi lilit evini kurmustu. her zaman sen, güler yuzlu olan genc tanrica bunu gorunce aci icinde gozyaslari doktu. ve tan yeri agarip da kardesi gunes-tanrisi utu uykusundan uyaninca, inanna ona goz yaslari icinde huluppu agacinin basina gelenleri anlatti.

bu sirada yunanli herakles'ten onceli uruk'ta oturan büyük sümer kahramani gilgamis, inanna'nin sizlanmalarini duyup onun yardimina kostu. elli minalik(yaklasik 25 kilo) zirhini kusandi ve yedi talent yedi minalik(ikiyuz kilodan fazla) yol baltasiyla yilani oldurdu. bunun uzerine zu-kusu yavrusuyla daga kacti ve lilit evini yikip arkasina bile bakmadan avlanmaya aliskin oldugu harabelere kacti."

kaynak : samuel noah kramer, sumer mitolojisi 2. basim sayfa 72 *


--------------------


#7 Arjantin Cad.-ANKARA

Arjantin Cad.-ANKARA

    Sırdan öte ne var ki

  • Üyeler
  • 18.713 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi
  • Konum:Edebi metin

Gönderim zamanı 28.11.2007 - 21:55

http://www.tate.org.....&tabview=image


resim çıkmıyor linkde sorun mu var ????

Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...


#8 DKNH

DKNH

    εїз Black Mamba 24 km/h hız yapar..

  • Muhabirler
  • 9.404 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Yok ki benim bir yedeğim

Gönderim zamanı 28.11.2007 - 23:28

Lilith in hikayesini herkes bildigi kadarıyla aktarmıs da keske nicklerini filan editleseydin sonucta sözlükten alıntı yaptıgını görebiliyoruz ama pek şık durmamıs
üstelik en miyop benim burda ben bile normal font yazılarını okuyabiliyorum
Gönderilen Resim
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....

#9 attalia

attalia

    zurnanın son deliği

  • Dokunulmazlar
  • 5.671 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:ovaya indim. beni tel'den ara :P
  • İlgi Alanları:öküzler :D

Gönderim zamanı 28.11.2007 - 23:44

henüz yeni bir kardeşimiz alişya :P alışcak yaani :P

şimdi efsaneye göre, lilith hanım abaza bi aplamızmış, inatmış, altta kalmaya isyan etmiş, üste çıkmak için. :) şimdi ilk feminist hareketin çıkış noktası olan bu şeytansı kadın, ilk "kamasutra" nın da temellerini atmış olmuyor mu böylece? *zong
aabi okuma yazmam yoh. barnak bassam olur mu?

#10 DKNH

DKNH

    εїз Black Mamba 24 km/h hız yapar..

  • Muhabirler
  • 9.404 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Yok ki benim bir yedeğim

Gönderim zamanı 29.11.2007 - 00:03

bişi demedim abim yaa
sadece fikrimi beyan ettim
*zong
Gönderilen Resim
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli